Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w88 1/7 s. 31-32
  • İlginç Sorulara Cevaplar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İlginç Sorulara Cevaplar
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1988 (Dinsel Seri 85-96)
  • Benzer Malzeme
  • Yehova Hainlikten Nefret Eder
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2002
  • Kutsal Kitaptaki Sırası 39—Malaki
    ‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
  • Denenme ve Elekten Geçirilme Zamanı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Tanrı Ne Tür Boşanmadan Nefret Eder?
    Uyanış!—1994
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1988 (Dinsel Seri 85-96)
w88 1/7 s. 31-32

İlginç Sorulara Cevaplar

◼ Malaki 2:15’te sözü edilen “Allah zürriyeti” neyi kasteder?

Zor anlaşılan bu ayet kısmen şöyledir: “Ruhun bakiyesi kendisinde olduğu halde tek yapmadı mı? Ve niçin tek? Bir Allah zürriyeti aradığı için.” Ayetin yazıldığı zamanlarda “zürriyet”in, dinsel açıdan bozulma tehlikesi içinde olan eski İsrail milleti olduğu anlaşılmaktadır.

Malaki, milletin yozlaşmakta olduğu bir zamanda peygamberlik etti. Bazı İsrailli erkekler, “ecnebi ilahın kız”larıyla evlenmekle kalmadılar, belki daha genç olan bu putperest kadınları almak için ‘gençliklerinde evlendikleri Yahudi eşlerinden’ de ayrıldılar. Ancak bütün İsrail erkekleri bu “mekruh şeyi işle”medi. (Malaki 2:11, 13, 14; Tesniye 7:3, 4) Herhalde Yehova’ya tapınan biri ile evlilik ahdini bozmak istemeyen kişilere değinen Malaki, şöyle yazdı: “Ruhun bakiyesi kendisinde olduğu halde tek (bir kişi bunu) yapmadı.”

Söz konusu “ruh”, milleti üzerine Tanrı’nın döktüğü mukaddes ruhtur. Fakat itaatsiz İsrailliler bu ruha karşı gelmekte, dolayısıyla onu üzmekteydi. (İşaya 63:10; Resullerin İşleri 7:51-53; Efesoslular 4:30 ile karşılaştır.) Bazı Yahudiler şahsen Tanrı’nın kanununa karşı sadakat gösteriyor ve itaatleri nedeniyle “ruhu bakiyesi” olarak bulunuyorlardı. Bu sadık tapıcılar, bencil zevklerinin peşinde koşmuyorlardı. Böyle biri için Malaki şöyle yazdı: “Niçin tek? Bir Allah zürriyeti aradığı için.” Bu “zürriyet”, Malaki’nin dediğine göre, ‘Tanrı’nın yarattığı’ eski İsrail milletiydi. Yehova, Sina dağında İsraillileri bir “has kavm” ve “mukaddes millet” yaparak onlarla bir ahit kestiğinde bu milleti yaratmış oldu.

Yeryüzü milletlerini mübarekleyecek olan İbrahim’in gerçek “zürriyeti” bu milletten gelecekti.—Malaki 2:10; Çıkış 19:5, 6; Tekvin 22:18.

Bununla birlikte, İsrailliler Yehova’ya tapınmayan milletlerden gelenlerle evlenmeyerek, dinsel açıdan temiz kalmalıydılar. Tanrı’dan korkmaz kişilerin hareketlerinin onlar için bozucu etkisi olacaktı. Bu, Ezra’nın zamanındaki durumlardan anlaşılabilir. O zamanki İsrailliler, “kendilerine ve oğullarına onların [etraftaki milletlerin] kızlarından aldılar, ve mukaddes zürriyet memleketlerin kavmları ile karıştı.” (Ezra 9:2) Aynı ‘büyük kötülük’ Malaki’nin çağdaşı olan Nehemya’nın günlerinde de oldu. Tanrı’ya karşı vefakâr olan Yahudi erkekleri, kendi başlarına ve böyle birleşmelerinden doğacak çocukların başına gelecek ruhi tehlikeyi açıkça görüyorlardı. Yehova’ya candan bağlı olmayan kadınlar, onları Tanrı’ya tapınmaktan uzaklaştırabilirdi. Nehemya başka milletlerden gelenlerle evli olanların ‘çocuklarının Yahudi dilini söyleyemediklerini’ bile açıkladı.—Nehemya 13:23-27.

Vefasız Yahudiler “Allah zürriyeti” olan kendi milletleri üzerine gelecek olumsuz dinsel etkiyi düşünmeden kendi zevklerinin peşine düştüler. Malaki’nin şu uyarıyı yaptığına şaşmamak gerek: “Siz de kendi ruhunuzu sakının, ve kimse gençliğinin karısına hainlik etmesin.” (Malaki 2:15) Sadık İsrailliler, Yahudi karılarına karşı vefakâr kalmak üzere, ruhlarını veya tutumlarını koruyanlardı. Bu adamlar, “Mukaddes millet”lerinin dinsel temizliğine çok değer vermekteydiler. Çocuklarının, Tanrı’nın Sözünü okuyup Yehova’yı severek büyümeleriyle milletin dinsel kuvvetine katkıda bulunmalarını istemekteydiler.

Bugün İsa’nın vakfolmuş takipçileri de, ruhlarını veya tutumlarını aynı gayretle denetlemelidirler. Evliyseler, eşlerinden haince boşanmaktan kaçınmalıdırlar. İsa’nın bekâr bir takipçisi ise, sadece Yehova’nın vakfolmuş vaftiz edilmiş bir şahidiyle evlenerek resul Pavlus’un evliliğiniz “ancak Rabde” olsun, öğüdüne uymalıdır.—I. Korintoslular 7:39.

◼ Pavlus “Rabbe yalvardım. Ve bana dedi . . . . kuvvetim zayıflıkta tamam olur” diye yazarken, Yehova’dan mı yoksa İsa’dan mı söz ediyordu?

Pavlus’un burada Rab Yehova’dan söz ettiği anlaşılıyor. Onun sözlerine dikkat edersek, niçin böyle olduğunu anlayabilir ve aynı zamanda Tanrı ile Oğlu arasındaki ilişkiyi daha da takdir edebiliriz. Pavlus şöyle yazdı:

“Vahiylerin çok büyük olmasından kibirlenmiyeyim diye, bana bedende bir diken, beni yumruklamak için bir Şeytan meleği, verildi, ta ki, kibirlenmiyeyim. Benden ayrılsın diye, bunun için üç kere Rabbe yalvardım. Ve bana dedi: İnayetim sana yeter; çünkü kuvvetim zayıflıkta tamam olur. İmdi çok hazzederek zayıflıklarımla daha ziyade övüneceğim, ta ki, Mesihin kuvveti benim üzerime konsun.”—II. Korintoslular 12:7-9.

Pavlus’un bedenindeki diken, ya bir göz rahatsızlığı ya da resullüğüne meydan okuyan sahte resuller olabilir. (Galatyalılar 4:15; 6:11; II. Korintoslular 11:5, 12-15) Hangisi olursa olsun, bu durum Pavlus’un cesaretini kırabiliyor, onu coşup sevinmekten veya krallık hizmetinden alıkoyabiliyordu. Böylece üç kez bu ‘dikenin’ kaldırılması için yalvardı. Fakat kime yalvardı ve “kuvveti” hakkında kim konuşup cevap verdi? Söz konusu pasaj “Mesihin kuvveti”nden de söz ettiği için, Pavlus’un Rab İsa’ya ricada bulunduğu zannedilebilir. Şüphesiz, İsa’nın kuvveti vardı ve bunu şakirtlerine verebilirdi. (Markos 5:30; 13:26; I. Timoteos 1:12) Aslında Tanrı’nın Oğlu “kudret kelâmı ile bütün şeyleri taşı”r.—İbraniler 1:3; Koloseliler 1:17, 19.

Böyle olmakla birlikte, esas kuvvet kaynağı Rab Yehova’dır ve bunu tapıcılarına verebilir ve veriyor da. (Mezmur 147:5; İşaya 40:26, 29-31) Tanrı’dan gelen bu kuvvet, İsa’nın mucizeler yapmasını da mümkün kıldı ve ileride harekete geçmesine de imkân sağlayacaktır. (Luka 5:17; Resullerin İşleri 10:38) Benzer şekilde, İsa’nın resulleri ve başka şakirtleri de Yehova’dan kuvvet aldılar. (Luka 24:49; Efesoslular 3:14-16; II. Timoteos 1:7, 8) Aralarında bulunan Pavlus da, “onun kudretinin faaliyetine göre bana verilen Allahın inayetinin atiyesine göre, incilin hizmetçisi” olduğunu söyledi.—Efesoslular 3:7.

Pavlus, ‘bedenindeki bir dikenin, bir Şeytan meleğinin’ kaldırılması için yalvardığına göre, bunu Rab Tanrı’dan rica etmiş olması daha mantıklıdır; çünkü tüm dualar Yehova’ya yönetilmektedir. (Filipililer 4:6; Mezmur 145:18) Ayrıca, Yehova “kuvvetim zayıflıkta tamam olur” diyen sözleriyle bir bakıma Pavlus’u teşvik ediyor ve Mesih’i tamamiyle dışlamıyor. Rab Tanrı’dan gelen kuvvet, bir çadır gibi Pavlus üzerine konan Mesih’in kuvveti olarak da tanımlanabilirdi; çünkü İsa, “Allahın kudreti ve Allahın hikmeti olan Mesih”tir. (I. Korintoslular 1:24) Böylece II. Korintoslular 12:7-9, Yehova’nın iradesinin yerine gelmesinde, Oğlunu nasıl kullandığını daha iyi anlamamıza yardım eder.

◼ Bazı bilginler, Matta 19:24’teki “devenin iğne deliğinden geçmesi” sözlerindeki “deve” kelimesinin “ip” olması gerektiğini iddia ediyorlar. Hangi kelime doğrudur?

Bazı Mukaddes Kitap bilginleri, İsa’nın bu sözlerin asıl kaydının Aramice yazıldığını zannederek yanılırlar. Bu kayıtlarda kullanılan Aramice kelime (gamla), “deve” anlamına gelebildiği gibi bağlamına göre aynı zamanda “kalın ip ve mertek” olarak da tercüme edilebilir. Fakat resul Yuhanna’nın bir çağdaşı olma ihtimali olan Hierapolisli Papas’a göre, Matta, İncil kaydını Aramice değil, İbranice yazdı. Sonra onu Yunanca’ya çevirdi. İbraniye deve kelimesi (gamla), ip (chevel) veya kordon (avoth) sözcüklerinden tamamiyle farklıdır ve Matta’nın doğru Yunanca kelimeyi kullandığı kesindir.

En eski ve en güvenilir Yunanca metinler (Sinaiticus ve Vatican no. 1209) deve anlamına gelen kamelos kelimesini kullanıyor. Bu aynı kelime şüphesiz aynı (deve) anlamında Matta 23:24’te de kullanılıyor.

Yüzyıllar boyunca bazıları, İsa’nın bu sivri abartma üslubunu yumuşatmaya çalıştılar. Bazıları, kutsal metinde değişiklik yapmaya bile kalkıştı. Yaklaşık olarak beşinci yüzyıldan beri bazı Yunanca metinlerde kamilos olan benzer bir kelime bulunuyor. Bu, ender kullanılan kelimenin anlamı “ip, gemi halatı” dır. Arndt ve Gingrich tarafından hazırlanan A Greek-English Lexicon of the New Testament’e göre bu kelime, “Y[eni] A[hit]’te yoktur.” Yunan dili bilginleri Westcott ve Hort’a göre, bu değişiklikten sözde Hıristiyan olan İskenderiyeli Cydil sorumludur. Bu adam “denizciliği iyi bilenler kalın halatlara ‘deve’ derler” diyerek Matta’nın kullandığı kelimenin (kamelos) halat anlamına da gelebildiğini iddia ediyor. Fakat bu fikri, Westcott ve Hort “kesinlikle yanlış” olarak görüyorlar.

Bir başvuru kitabına göre, kocaman bir devenin ufacık bir iğne deliğinden geçmeye çalışması düşüncesinde “Doğu abartmacılığının havası var.” Aslında, The Babylonian Talmud kitabı kurnazlıklarıyla imkânsız olanı yaptıkları görünen kişilerden söz ederek şunu yazar: “Bir fili bir iğne deliğinden geçirdiler.” Böylece İsa bir şeyin imkânsızlığını canlı bir tezatla vurgulamak için tipik Doğu benzetmesini kullanmıştı. Gerçekte, halat, deve veyahut fil olsun, herhangi büyük bir nesneyi bir iğne deliğinden geçirmek mümkün değildir.

İsa, burada bir zengin kişinin hayat kazanmasının imkânsız olduğunu söylemedi, nitekim bazı zengin fertler onun takipçisi olmuşlardır. (Matta 27:57; Luka 19:2, 9; Yuhanna 19:38, 39) Fakat İsa’nın bu ‘sivri deyimi’ kullanmasından hemen önce, zengin bir genç adam “çok malları”nı fazla sevdiği için büyük ruhi fırsatları kaçırmıştı. (Matta 19:16-22) Böyle bir tutuma sahip olan zengin bir kişinin ebedi hayat kazanması imkânsız olur. Ancak böyle kişiler Tanrı’nın büyük yardımıyla değişip, O’nun kudreti ile kurtuluşa erişebilir.—Matta 19:25, 26.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş