Yehova’ya Sevinçle Hizmet Etmek
“RABBE sevinç ile kulluk edin; Onun önüne terennümle (sevinç haykırışları ile) girin.”—MEZMUR 100:2.
1, 2. (a) Almanya’nın Berlin şehrinde geçmişte ırkçılık nasıl ön plana konmuştu? Fakat “Bin Yıllık İmparatorluk” beklentisi nasıl sonuçlandı? (b) Olimpiya Stadyumu 1990 yılı Haziran ayında, 1936 yılındakinin tam tersi bir duruma nasıl şahit oldu? Orada toplanmış olan milletlerarası grubun sevincini perçinleyen neydi?
YER, Berlin’deki Olimpiya Stadyumu. Bu Stadyum, bundan 54 yıl önce Nazi diktatörü Adolf Hitler, dört adet altın madalya kazanmış olan Amerikalı zenci bir atleti küçük düşürdüğü zaman, büyük tartışmalara sahne olmuştu. Zenci atletin zaferi, aslında Hitler’in “Ari ırkın üstünlüğü”a iddiasına indirilen ne büyük bir darbeydi! Fakat geçen yıl, yani 26 Temmuz 1990’da, siyah, beyaz, sarı ırktan ve 64 farklı milliyetten 44.532 kişi birleşmiş bir kavim olarak bu stadyumda, Yehova’nın Şahitleri’nin “Temiz Lisan” Bölge İbadetinde bir araya geldiler. O Perşembe gününün öğle üzeri, ne muazzam bir sevinç oldu! Vaftiz konuşmasının ardından, 1.018 aday, iradesini yapmak üzere kendilerini Yehova Tanrı’ya vakfetmelerinin bir kanıtı olarak sevinçle “Ja!” (Evet!) ve bir daha “Ja!” diye haykırdılar.
2 Bu yeni Şahitlerin, stadyumdaki yerlerinden çıkıp vaftiz havuzuna doğru gitmeleri, 19 dakika sürdü. Bu sürenin her dakikası boyunca stadyumdan yükselen alkışlar, bu dev arenanın içinde yankılanıp durdu. Olimpiyat Oyunlarının Galipleri, hiçbir zaman değişik milletlerden gelip, dünyayı yenen bir imanı sergileyen bu yüzlerce kişiye gösterilen böylesine bir alkış tufanıyla karşılaşmamışlardı. (I. Yuhanna 5:3, 4) Sevinçleri, Tanrı’nın gökteki Krallığının, Mesih vasıtasıyla insanlığa bin yıl boyunca sağlayacağı izzetli nimet ve bereketlerin teminatlandırılmış bekleyişiyle sıkı şekilde perçinleşmiştir.—İbraniler 6:17, 18; Vahiy 20:6; 21:4, 5.
3. Orada hazır bulunanların sahip oldukları güvenle hangi hakikat vurgulandı ve nasıl?
3 Bu toplumda, ırk veya milliyet farklılıklarından kaynaklanan bir nefrete yer yoktur; zira herkes, Tanrı’nın Sözünün temiz lisanını konuşmaktadır. Böylece, Petrus’un şu sözlerinin doğruluğu vurgulanmaktadır: “Gerçekten anlıyorum ki, Allah şahıslara bakmıyor; fakat her millette kendisinden korkan ve salâh (adalet) işleyen ona makbuldür.”—Resullerin İşleri 10:34, 35; Tsefanya 3:9.
4. Bu ibadette hazır bulunanların büyük çoğunluğu ne gibi şartlar altında imanlı kişiler oldu? Ve onların duaları nasıl cevaplandırılmış oldu?
4 Berlin’deki büyük ibadette bir araya gelenlerin çoğu, uzun yıllar süren bir baskı altında iman kazandılar ve bu imanlarını korudular. Bu, hem Nazi döneminde (1933-45), hem de Yehova’nın Şahitleri üzerindeki kanuni yasağın çok yakın bir geçmişte, yani resmen 14 Mart 1990’da kaldırıldığı Doğu Almanya’da hüküm süren sosyalist dönem boyunca süregelen bir baskıydı. Böylece, onlardan pek çoğu, “çok sıkıntı içinde Ruhülkudüsün (mukaddes ruhun) sevincile sözü kabul etmiş” oldular. (I. Selânikliler 1:6) Onlar, Yehova’ya hizmet etmek üzere şimdi daha büyük bir özgürlüğe ve sınır tanımayan bir sevince sahiptirler.—İşaya 51:11 ile karşılaştırın.
Sevinç İçin Fırsatlar
5. Kızıl Deniz’de Yehova’nın sağladığı kurtarışı İsrail nasıl kutladı?
5 Doğu Avrupa’dan sonra, şimdi de Afrika ile Asya’nın bazı kısımlarında bulunan kardeşlerimize özgürlük verilmesi, Yehova’nın eski zamanlarda yaptığı kurtarma eylemlerini andırıyor. Yehova’nın, Kızıl Deniz’deki kudretli işleri ve bunun karşısında İsraillilerin söylediği şükran ilâhisinin şu sözlerle coşkunun doruğuna eriştiğini hatırlıyoruz: “İlâhlar arasında senin gibi kim vardır, ya RAB (Yehova)? Kudsiyette celil, senalarda heybetli, hârikalar yapan, senin gibi kim vardır?” (Çıkış 15:11) Bugün, kavmi uğruna Yehova’nın yaptığı harikulade şeyler için sevinç duymuyor muyuz? Şüphesiz ki duyuyoruz!
6. M.Ö. 537’de İsrail neden sevinçle haykırdı ve bundan neler öğrenebiliriz?
6 M.Ö. 537 yılında İsrail, Babil’deki esaretten kurtarılıp kendi topraklarına kavuşturulduğunda da büyük sevinç olmuştu. O zaman Yehova’nın kavmi, İşaya’nın önceden peygamberlik ederek bildirdiği şu ilanı yapabilirdi: “İşte, Allah kurtuluşumdur; güveneceğim ve yılmıyacağım; çünkü RAB Yehova kuvvetim ve ilâhimdir (kudretimdir); ve bana kurtuluş oldu.” Bu ne kadar içten bir yüceltme ifadesi, öyle değil mi? Acaba Yehova’nın kavmi bu sevinci nasıl ifade edecekti? İşaya şöyle devam ediyor: “Ve o gün diyeceksiniz: RABBE şükredin, onun ismini çağırın, kavmlar arasında onun işlerini bildirin, ismi yüceldiğini anın. RABBE terennüm edin; çünkü övünecek işler yaptı.” Tıpkı bugün Yehova’nın serbest bırakılan Şahitlerinin yaptığı gibi, onlar da, Yehova’nın kudretli işlerini artık ‘bütün dünyaya bildirmek’ üzere ‘sevinçle haykırabilirlerdi’.—İşaya 12:1-6.
Yehova’nın İşinde Sevinç Duymak
7. 1919’da hangi kurtarış coşkun bir sevinç yarattı?
7 Çağımızda Yehova’nın hizmetçileri, Yehova 1919 yılında kendilerine harikulade bir kurtarış sağladığı zaman, sevinçle haykırmaya başladılar. O yılın 26 Martında, Yönetim Kurulunun üyeleri, kışkırtıcılık gibi bir takım sahte suçlamalardan dolayı dokuz ay boyunca tutuklu bulundukları Amerika Birleşik Devletleri hapishanesinden serbest bırakıldılar. Brooklyn’deki Beytel evinde onları karşılamak için ne görkemli bir kutlama düzenlendiğini herhalde tasavvur edebiliriz. Böylece meshedilmiş mütebakiden olanların hepsi, tüm dünyayı saptırmak üzere Şeytan’ın kullandığı dinsel sistem olan Büyük Babil’in ruhi esaretinden kurtarılmış olmaktan büyük sevinç duyabilirlerdi.—Vahiy 17:3-6; 18:2-5.
8. 1919’daki Cedar Point büyük ibadetinde hangi sürpriz yayın ilan edildi ve ayrıca hangi faaliyet için çağrıda bulunuldu?
8 M.S. 1919’da yaşanan tarihsel gelişmeler, Tanrı’nın kavminin 1-8 Eylülde ABD Cedar Point Ohio’da yaptığı büyük ibadetle doruğa ulaştı. Bu ibadetin “İş Arkadaşları Günü” adı verilen beşinci gününde, Yönetim Kurulu başkanı J. F. Rutherford, 6.000 kişiye hitaben, “Krallığı İlân Etmek” başlıklı heyecan uyandıran bir konuşma yaptı. Vahiy 15:2 ile İşaya 52:7 ayetlerini müzakere ettikten sonra, dinleyicilerine iki haftada bir yayımlanacak olan The Golden Age adlı (şimdi Awake! olarak bilinen) yeni bir dergi çıkarılacağını ve bunun özellikle tarla hizmetinde kullanılacağını ilan etti. Rutherford, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Kendilerini tüm yürekle Rabbe adayanlar, korkusuz olanlar, yürekleri temiz olup, Tanrı’yı ve Rab İsa’yı bütün zihin, kudret, can ve varlıklarıyla sevenler, her fırsatta bu işe katılmaktan sevinç duyacaklar. Rabbin rehberliğini ve yönlendirmesini arayarak onun, seni hakiki, vefakâr ve etkin bir elçi yapmasına imkan ver. Sonra, yüreğinde sevinç ilahileri söyleyerek O’na hizmet etmeye koyul.”
9, 10. Yehova, Watchtower ve Awake! dergilerinin yayımı işini nasıl bereketledi?
9 Bu “sevinç ilahileri” dünya çapında duyulmaktadır! Şüphesiz, dünya çapında bulunan okuyucuların, 64 dilde yayımlanan Awake! dergisinin tirajını 12.980.000’e çıkarmakta büyük payı olmuştur. İlgi gösteren kişileri hakikate sevk etmekte güçlü bir vasıta olarak Awake! dergisi, The Watchtower dergisine destek olmaktadır. Bir Doğu ülkesinde öncü olarak hizmet eden bir hemşiremiz, bu dergilerin yeni sayılarını her götürüşünde, bir ev sahibinin, Yehova’nın Şahitlerinin dünya çapındaki faaliyetlerine katkıda bulunmak üzere 21.000.-TL değerinde bir bağışta bulunarak gökteki Krallık işine karşı mükemmel bir takdir gösterdiğini hayretle gördü.
10 Şimdi 112. yayım yılına giren Watchtower dergisi, tam 111 dilde 15.290.000 tiraja ulaşmış bulunuyor; 58 dilde ise, dünya çapında aynı anda aynı içerikle yayımlanıyor. Meshedilmiş mütebaki, sadık bir kahya olarak takdirkâr okuyucularına “zamanında . . . [ruhi] azıklarını vermek”tedir. (Luka 12:42) 1990 yılı boyunca Yehova’nın Şahitleri, bu iki dergiye 2.968.309 yeni abone kaydettiklerini rapor ettiler. Bu, 1989 yılına oranla yüzde 22,7’lik bir artış demektir.
Sevinç Bolluğu
11. (a) M.S. 1922 yılında Cedar Point’te, Tanrı’nın kavmine hangi çağrıda bulunuldu? (b) Sevinç haykırışları nasıl genişletildi?
11 M.S. 1922 yılının Eylül ayında, Cedar Point’te, ikinci kez yapılan ve 361 kişinin vaftiz edildiği bir büyük ibadette bir araya gelen ve sayıları 10.000’e ulaşan Tanrı’nın kavmi arasında çoşkun bir sevinç yaşandı. Birader Rutherford, Matta 4:17’ye dayanan “Göklerin Krallığı Yakındır” başlıklı konuşmasında, heyecanı şu sözlerle doruğa çıkardı: “Tüm dünya bilmeli ki, Yehova, Tanrı’dır ve İsa Mesih de, Kralların Kralı ve Rablerin Rabbidir. Şimdi günlerin gününde yaşıyoruz. Bakın, Kralımız hüküm sürüyor! Ve siz, onun aleni temsilcilerisiniz. Bundan dolayı, Kralı ve Krallığı ilân edin, ilân edin, ilân edin.” O yıldaki ibadette yükselen sevinç haykırışlarına katılanların sayısı, 1989 yılına kadar giderek artıp, Yehova’nın Şahitlerinin dünya çapında yaptığı ve toplam 123.688 kişinin vaftiz edildiği 1.210 büyük ibadette hazır bulunan 6.600.000 kişiye ulaştı.
12. (a) Bugün Tanrı’nın kavmi, hangi tarifsiz sevince sahiptir? (b) Yehova’ya hizmet etmekle, “üstün otoriteler”e itaat etmek arasında nasıl bir denge kurmalıyız?
12 Yehova’nın Şahitleri, özgürlüklerine büyük bir değer verirler. En önemlisi, onlar, İsa’nın şu sözlerinin gerçekleşmesinden sevinç duyarlar: “Siz hakikati bileceksiniz; ve hakikat sizi azat edecektir.” Sahte dinin gizemli öğretilerinden ve batıl inançlarından azat edilmiş olmak, gerçekten ne muazzam bir sevinç kaynağıdır! Yehova’yı ve Oğlunu tanımak ve onların iş arkadaşları olarak ebedi hayat ümidiyle yaşamak, ne tarif edilmez bir sevinç kaynağıdır! (Yuhanna 8:32; 17:3; I. Korintoslular 3:9-11) Tanrı’nın hizmetçileri, yönetimi altında yaşadıkları bu dünyanın “üstün otoriteleri”nin, Yehova’nın Mesihi Krallığının izzetli ümidini ilan etme özgürlüklerine saygı göstermesini de takdir ederler. Onlar, bir yandan “Allahın şeylerini Allaha” öderken, diğer yandan da “Kayserin şeylerini Kaysere” severek öderler.—Romalılar 13:1-7; Luka 20:25.
13. Yehova’nın Şahitleri, baskıdan kurtulduklarında sevinçlerini nasıl ifade ederler?
13 Bununla birlikte, insan otoriteleri, Tanrı’ya karşı yerine getirilmesi gereken bu yükümlülüğü kısıtlamak isterlerse, Yehova’nın Şahitleri, resuller gibi şu karşılığı verirler: “İnsanlardan ziyade Allaha itaat etmek gerektir.” O zaman otoriteler, resulleri serbest bıraktıklarında, onlar, “sevinerek . . . çıktılar.” Acaba bu sevinçlerini sonra nasıl ifade ettiler? “Her gün mabette ve evden eve İsa Mesihi müjdelemekten vazgeçmiyorlardı.” (Resullerin İşleri 5:27-32, 41, 42) Benzer şekilde, Yehova’nın Şahitleri de bugün, hizmetlerini genişletmek üzere daha fazla özgürlüğe kavuşmaktan büyük sevinç duyuyorlar. Yehova’nın, yollarını açtığı pek çok ülkede, Yehova’nın ismi ve Mesih İsa’nın yönetimi altındaki gelmekte olan gökteki Krallık hakkında kapsamlı bir şahadet vermekle, yüreklerinin derinliklerindeki coşkun sevinci dile getirmiş oluyorlar.—Resullerin İşleri 20:20, 21, 24; 23:11; 28:16, 23 ile karşılaştır.
Sevinçle Tahammül Etmek
14. Mukaddes ruhun meyvelerinden biri olan bu sevinç, bir sözlük tarafından tarif edilenden ne yönden daha üstündür?
14 İsa’nın takipçilerinin yaşadığı bu coşkun sevinç, acaba nasıl bir duygudur? Olimpiyat Oyunlarının galibinin duyduğu geçici sevinci çok gerilerde bırakan, ondan daha derin ve kalıcı bir duygudur. Bu duygu, kendisine hükümdar olarak “itaat edenlere” Allahın verdiği mukaddes ruhun meyvelerinden biridir. (Resullerin İşleri 5:32) Webster’s sözlüğü, sevinç sözcüğünü, ‘haz duygusundan daha köklü, hoşnut olma haline kıyasla daha çok neşe saçan veya coşkun’ bir duygu olarak tarif eder. İsa’nın bir takipçisi için sevinç, bundan daha da derin bir anlam taşır. İmanımıza perçinlenmiş olan bu sevinç, güçlü ve kuvvetlendirici bir niteliktir. “RAB (Yehova) sevinci, kuvvetiniz odur.” (Nehemya 8:10) Tanrı’nın kavminin geliştirdiği ‘Yehova sevinci’, insanların, bedeni ve dünyevi zevklerden duyduğu yüzeysel heyecandan kat kat üstündür.—Galatyalılar 5:19-23.
15. (a) İsa’nın vefakâr takipçilerinin tecrübelerinde, tahammül ile sevinç arasında nasıl bir bağlantı söz konusu olmuştur? (b) Sevinci korumakla ilgili yüreği kuvvetlendirici teminatlar veren bazı ayetleri sayın.
15 Ukrayna’daki kardeşlerimizin durumunu ele alalım. ‘Üstün otoriteler’, 1950’lerin başında, onların binlercesini Sibirya’ya sürdüğü zaman, kardeşlerimiz büyük zorluklar çektiler. Daha sonra hükümet onlar için bir af çıkarınca, her ne kadar müteşekkir oldularsa da, onların hepsi anavatanlarına geri dönmedi. Acaba neden? Çünkü Doğuda verdikleri emek, onlara Yakub 1:2-4 ayetlerini hatırlattı: “Ey kardeşlerim, ne zaman çeşit çeşit tecrübelere düşerseniz, imanınızın imtihanı sabır hasıl ettiğini bilerek, bunu tam bir sevinç sayın.” Onlar, bu sevinç dolu hasat zamanında tahammül göstermeye devam etmeyi yeğlediler; ve Yehova’nın Şahitlerinin geçen yıl Polonya’da yaptığı büyük uluslararası ibadette, Uzakdoğu’nun ta Pasifik kıyılarındaki cemaatlerden gelen Şahitleri konuk etmek, ne coşkun bir sevinç yarattı. Tahammül ile sevinç, bu meyvelerin üretilmesinde el ele çalıştılar. Gerçekten, Yehova’nın hizmetinde sevinçle tahammül eden bizler, yerinde olarak şöyle diyebiliriz: “Ben yine RAB (Yehova) ile mesrur olacağım (sevineceğim), kurtarışımın Allahı ile sevinçten coşacağım. Yehova, Rab, benim kuvvetimdir.”—Habakkuk 3:18, 19; Matta 5:11, 12.
16. Yeremya ile Eyub’un mükemmel örnekleri, tarla hizmetimizde bizleri nasıl teşvik eder?
16 Öyle ise, inatçı muhalifler arasında şahadet ederken, acaba sevincimizi nasıl koruyabiliriz? Tanrı’nın peygamberlerinin, benzer durumlarda sevinçli tutumlarını koruduklarını unutmayalım. Yeremya, deneme altındayken şunları söylemişti: “Sözlerin bulundu, ve onları yedim; ve sözlerin bana meserret ve yüreğime sevinç oldu; çünkü senin isminle çağırılıyorum, ey orduların Allahı RAB!” (Yeremya 15:16) Yehova’nın ismi ile çağrılıp, bu isme şahadet etmek, gerçekten ne büyük bir imtiyazdır! Gayretle yaptığımız şahsi tetkik ve ibadetlerde eksiksiz hazır bulunmak, bizi, hakikatte sevinç duymaya devam etmek üzere bina eder. Sevincimiz, tarla hizmetindeki tavrımızdan ve güler yüzlü bir şekilde hizmetimizi yerine getirişimizden anlaşılacaktır. Şiddetli bir deneme altındayken bile, Eyub, düşmanları hakkında şunları söyleyebildi: “Onlar emin değilken ben kendilerine gülümserdim; ve yüzümün berraklığını bulandırmazlardı.” (Eyub 29:24) Vefakâr Eyub’un durumunda olduğu gibi, muhalifler alay ettiği zaman, mahzun olmamıza sebep yoktur. Aksine, gülümsemeye devam edelim! Yüz ifademiz sevincimizi yansıtırsa, dinleyen kulaklar kazanabiliriz.
17. Sevinçle tahammül etmek nasıl meyve verebilir?
17 Çalıştığımız sahayı tekrar ve tekrar taradığımızda, doğru yürek tutumuna sahip olan insanlar, tahammül ve sevincimizden etkilenip, bizdeki izzetli ümidi incelemeye teşvik edilmiş olabilirler. Onlarla birlikte Mukaddes Kitabı muntazaman tetkik etmek, ne muazzam bir sevinçtir. Hele Tanrı’nın Sözünün değerli hakikatlerini yüreklerine indirip sonunda Yehova’nın hizmetinde çalışan iş arkadaşlarımız oldukları zaman ne tarifsiz bir sevinç duyuyoruz! İşte o zaman, resul Pavlus’un, kendi günlerindeki yeni iman eden kişilere söylediği şu sözleri biz de söyleyebiliyoruz: “Çünkü ümidimiz, yahut sevincimiz, yahut övünme tacımız nedir? Evet, Rabbimiz İsa’nın huzurunda, onun gelişinde siz değil misiniz? Çünkü izzetimiz ve sevincimiz sizsiniz.” (I. Selânikliler 2:19, 20) Gerçekten de, yeni kişileri, Tanrı’nın Sözünün hakikatinde güdüp, onların vakfolmuş ve vaftiz edilmiş Şahitler olmalarına yardım etmek, tatminkâr bir sevinç oluşturur.
Destek Veren Sevinç
18. Çeşitli denemelerle başa çıkmamıza neler yardım edecektir?
18 Günlük yaşamımızda, sabır veya tahammül gerektiren pek çok durumla karşılaşırız. Fiziksel hastalıklar, depresyon ve ekonomik zorluklar sadece bunlardan birkaçıdır. Bu tür denemelere göğüs geren İsa’nın bir takipçisi, acaba sevincini nasıl koruyabilir? Bu, teselli ve rehberlik için Tanrı’nın Sözüne başvurmakla mümkündür. Mezmurları okumak veya birine okutarak dinlemek, deneme anlarında çok canlandırıcı olabilir. Davud’un şu hikmetli öğüdü de dikkatimizden kaçmasın: “Yükünü RABBE (Yehova’ya) bırak, ve o sana destek olur; salihi asla sarsılmağa bırakmaz.” (Mezmur 55:22) Yehova, gerçekten “duayı işiten”dir.—Mezmur 65:2.
19. Davud ve Pavlus gibi, biz de hangi güvene sahip olabiliriz?
19 İnsanlar olarak zayıf bir yapıya sahip olduğumuzdan, Yehova’nın teşkilatı, hem yayınlar, hem de cemaatin ihtiyarları vasıtasıyla problemlerimizi çözmek için yardıma hazır olarak yanımızda beklemektedir. Davud, sıcak bir şekilde şu öğüdü verir: “Yolunu RABBE (Yehova’ya) bırak ve ona güven; O da yapacaktır.” Davud şunları da söyleyebilmişti: “Genç idim, ve şimdi ihtiyar oldum; ve salihin bırakıldığını görmedim, ne de zürriyetini ekmek dilenmekte.” Tanrı’nın cemaati ile olan beraberliğimizden şunu öğreneceğiz: “Salihlerin kurtuluşu RABDENDİR (Yehova’dandır); sıkıntı vaktinde onların hisarıdır.” (Mezmur 37:5, 25, 39) Öyle ise, Pavlus’un şu öğüdünü daima uygulayalım: “Bundan dolayı yorulmuyoruz (vazgeçmiyoruz); . . . çünkü görülen şeylere değil, görülmiyenlere bak[ıyoruz], . . . çünkü görülenler geçicidir, fakat görülmiyenler ebedidir.”—II. Korintoslular 4:16-18.
20. İman gözlerimizle neyi görebiliyoruz ve bu, bizi nasıl harekete geçiriyor?
20 İman gözlerimizle baktığımızda, Yehova’nın yeni sistemi hemen karşımızda duruyor. Orada ne kadar eşsiz bir sevinç ve nimetler olacak! (Mezmur 37:34; 72:1, 7; 145:16) Kendimizi bu izzetli zamana hazırlarken, Mezmur 100:2 ayetindeki şu sözleri tutmayı da ihmal etmeyelim: “RABBE sevinç ile kulluk edin; Onun önüne terennümle (sevinç haykırışları ile) girin.”
[Dipnotlar]
a “Ari ırkı üstünlüğü” ile ilgili olarak 17 Şubat 1940 tarihli The New York Times, Georgetown Üniversitesinde görevli Katolik bir yöneticinin “Adolf Hitler’in, ‘Bir Alman imparatorluğu olan Kutsal Roma İmparatorluğu yeniden kurulmalıdır’ dediğini işittiğini” yazıyor. Fakat tarihçi William L. Shirer sonucu şöyle tarif ediyor: “30 Ocak 1933’te doğan Üçüncü Reich [İmparatorluğu], Hitler’in iddiasına göre bin yıl sürecekti. Hatta Nazilerin deyimiyle bundan sık sık ‘Bin Yıllık İmparatorluk’ olarak söz edilirdi. Ancak, sadece on iki yıl dört ay sürdü.”
Nasıl Cevap Verirsin?
◻ Bugün ırkçılığa karşı hangi sevinçli zaferi görebiliyoruz?
◻ Tanrı’nın eski kavminin ilâhiler söyleyip sevinçle haykırmasına ne sebep oldu?
◻ Şimdi hakiki sevinç nasıl arttı?
◻ Tahammül ile sevinç nasıl el ele yürüyor?
◻ Sevincimizi hangi vasıtayla muhafaza edebiliriz?