Mukaddes Yazılarda Kadının Rolü
“Buna Nisa (kadın) denilecek, çünkü o insandan alındı.”—TEKVİN 2:23.
1, 2. (a) Bazı kimseler Mukaddes Kitabın kadınlarla ilgili görüşü hakkında ne düşünüyor? (b) Tarafsız olmak için hangi karşılaştırma yapılmalıdır, bir eser bu hususta ne açıklıyor?
MUKADDES Yazılar, kadınlara hangi gözle bakıyor? Bu hususta farklı fikirler vardır. Yakın zamanda çıkan bir kitap bu konuyla ilgili şunları açıklıyor: “Bugün önyargılı bir şekilde Mukaddes Kitabın kadınları küçümsemiş olduğu düşünülmektedir.” Bazı insanlar, hem İbranice hem de Yunanca yazılmış olan kısımlarında, Mukaddes Kitapta kadınlar hakkında olumsuz şeyler söylediğini iddia ediyorlar. Bu acaba doğru mudur?
2 Gerçekçi bir yaklaşım için önce, Mukaddes Kitabın yazıldığı zamanlarda Yehova’ya tapınmayan kavimler arasında kadınlara nasıl davranıldığını incelemek yerindedir. Ana-tanrıça tapınmasını uygulayan bazı eski uygarlıklarda, kadınlar verimlilik sembolleri olarak onurlandırıldılar. Babil ve Mısır’da onlara epeyce itibar edildiği görülüyor. Oysa başka yerlerde onlar bu derece onurlandırılmadılar. Eski Asur’da bir erkek istediği vakit karısını bırakabilir ve sadakatsiz olduğunda onu öldürebilirdi bile. Kadın evin dışında yüzüne bir peçe koymalıydı. Yunanistan ve Roma’da, eğitim görme olanağına ve belli oranda özgürlüğe sahip olanlar ancak zengin kadınlardı, onlardan birçoğu yüksek mevkideki erkeklerin sevgilileri, kibar ve zarif fahişelerdi. Bu sebepten, The New International Dictionary of New Testament Theology’dea şunları okumak teşvik edicidir: “(Dinsel) Doğu dünyasının geri kalan kısmına karşıt olarak, o [İbranice Mukaddes Yazılardaki kadın] bir kişi ve erkeğin eşi olarak kabul edilmiştir.” Bu husus, İbranice Mukaddes Yazıların son kitabında açıkça belirtilmiştir. Yehova’nın peygamberi, orada, bir erkeğin zevcesini onun “arkadaşı” olarak tarif ettikten sonra şunları ekliyor: “Kimse gençliğinin karısına hainlik etmesin.”—Malaki 2:14, 15.
Erkeğin Tamamlayıcısı Olarak Yaratıldı
3. (Dipnot dahil) (a) Âdem’i yarattıktan sonra, Yehova, ona hangi görevleri verdi? (b) Karısı olmadığı halde, Havva yaratılmadan önce Âdem ile ilgili hangi şey gerçekti, “son Âdem” İsa hakkında da hangi şey doğrudur?
3 Mukaddes Kitaba göre Yehova, Âdem’i “yerin toprağından” yarattı ve baksın diye onu Aden bahçesine yerleştirdi. Tanrı, onları inceleyip isimler verebilmesi için kırın vahşi hayvanlarını ve göklerin kuşlarını Âdem’e getirdi. Âdem, bunu yapması için geçen tüm zaman boyunca yalnızdı. Kendisi Yehova’dan o zamana kadar aldığı tüm görevleri yerine getirmek açısından kâmildi, tamdı ve hiçbir eksiği yoktu.b Âdem’in “tamamlayıcı olarak uygun yardımcısı yoktu.”—Tekvin 2:7, 15, 19, 20.
4, 5. (a) Yalnız başına kalmaya devam etmesi Âdem için iyi olmadığında, Yehova ne yaptı? (b) Yehova, Âdem ve Havva’ya hangi uzun vaadeli görevi verdi ve bu, her ikisinden de ne talep ediyordu?
4 Bununla beraber, belli bir vakit geçtikten sonra, Yehova, “Adamın yalnız olması iyi değildir” diye beyan etti ve gelecekteki görevlerde ona yardım etmesi için Âdem’e bir arkadaş veya yardımcı sağladı. Âdem’e bir bakıma anestesi yaptı, kaburga kemiklerinden birini aldı ve ondan ‘Âdem’in kemiklerinden kemik ve etinden et’ olan bir kadın yaptı. Şimdi Âdem “bir yardımcı,” “bir tamamlayıcı” veya bir eşe sahip olacaktı. “Ve Allah onları mubarek kıldı; ve Allah onlara dedi: Semereli olun, ve çoğalın, ve yeryüzünü doldurun, ve onu tabi kılın; ve denizin balıklarına, ve göklerin kuşlarına, ve yer üzerinde hareket eden her canlı şeye hâkim olun.”—Tekvin 1:25, 28; 2:18, 21-23.
5 Bu görevin “onlara,” yani hem erkek hem de kadına verildiğine dikkat edelim. Onların işbirliği sadece yeri doldurmakla sınırlandırılmadı. Bu, yeryüzünü tabi kılmak ve daha aşağı düzeyde yaratılan tüm hayvanlara sevgiyle hâkim olmayı da içeriyordu. Bu iş üstün zekâ ve ruhi yetenekler gerektirdi. Bunları Tanrı’nın iradesiyle uyumlu olarak geliştirmek hem erkek hem de kadın için mümkündü, çünkü gerekli potansiyele sahiptiler.
Kadının Doğal Rolü
6. (a) Erkek ve kadının fiziksel kuvvetleri hakkında Mukaddes Kitap ne gösteriyor? (b) Yehova’nın düzenlemelerini kabul edebilmeleri için kadınlar nasıl düşünmelidirler?
6 Yeryüzünü tabi kılmak doğal fiziksel kuvvet de talep edecekti. Sonsuz hikmetiyle Yehova önce Âdem’i, sonra Havva’yı yarattı. Kadın, “erkekten,” “erkek için” ve görüldüğü gibi erkekten daha az güce sahip olarak yaratıldı. (I. Timoteos 2:13; I. Korintoslular 11:8, 9; I. Petrus 3:7 ile karşılaştır.) Bu, feministlerin çoğunun ve diğer kadınlardan bazılarının da kabul etmekte zorluk çektikleri hayatın bir gerçeğidir. Eğer onlar Yehova’nın meseleleri neden böyle düzenlediğini anlamaya çalışıp ve böylece Tanrı’nın onlara verdiği rolü kabul etmiş olsalardı, muhakkak daha mutlu olacaklardı. Tanrı’nın düzenlemeleri hakkında şikayet eden insanları, bir martı kadar kuvvetli olmadığından Tanrı’nın kendisine verdiği eşsiz armağanlardan dolayı yüksek bir dala çıkıp şarkı söylemektense, yuvasında oturup somurtan bir bülbüle benzetebiliriz.
7. Âdem, neden Havva ve doğacak olan tüm çocukları üzerinde reisliği üstlenebilecek durumdaydı, fakat bu Havva’nın zararına mı olacaktı?
7 Havva yaratılmadan önce, Âdem, hayatında muhakkak pek çok tecrübe kazandı. Bu zaman içinde Yehova ona belirli talimatlar verdi. Âdem bunları karısına iletecek ve böylece, Tanrı’nın sözcüsü olarak hareket edecekti. Makul olarak o, tapınmayla ilgili meselelerde ve görevlerini başarabilmek için yerine getirmeleri gereken Tanrısal faaliyetlerde önderlik etmeliydi. Çocuklar doğduğunda, ailenin reisi o olacaktı. Fakat bu, karısına zarar vermeyecek, daha ziyade, onun yararına olacaktı, çünkü Tanrı vergisi otoriteyi çocukları üzerinde uyguladığı zaman kendisini destekleyen birine sahipti.
8. Hangi Tanrısal düzen Mukaddes Kitapta açıklandı?
8 Tanrısal düzene uygun olarak, Âdem Tanrı’ya hesap vermeli, Havva, Âdem’in reisliği altında olmalı, tüm çocuklar ana-babalarının yönetimi altında bulunmalı ve hayvanlar insanlara tabi olmalıydılar. Erkek ve kadının kendilerine uygun rolleri vardı ve her biri, mutlu ve verimli bir yaşam sürdürebilirdi. Böylece, “her şey münasip surette ve nizamla ol”abilirdi.—I. Korintoslular 11:3; 14:33, 40.
Günah Kadının Rolünü Olumsuz Etkiledi
9, 10. Günaha düşüş erkek ve kadın için hangi sonuçlara yol açtı ve birçok kadın için bu beraberinde ne getirdi?
9 Tabii, günah ve nakâmilliğin ilk Cenneti istila etmesi, bu Tanrısal düzeni bozdu. (Romalılar 7:14-20) Bu durum isyankâr erkeğe ve onun itaatsiz karısına zorluklar getirdi. (Tekvin 3:16-19) O zamandan beri, geçen devirler boyunca birçok erkek, haklı reisliğini kötüye kullanarak kadınlara çok ıstırap çektirdi.
10 Günahın bu belli sonucunu önceden gören Yehova, Havva’ya şunları söyledi: “Arzun kocana olacak, o da sana hâkim olacaktır.” (Tekvin 3:16) Kötüye kullanılan bu hâkimiyet, reisliğin yerinde bir uygulanışı değildi. Bu, erkeğin günahkâr ve kadının da nakâmil durumunu yansıttı, çünkü kadınlar bazen de kocalarının otoritesini kendi ellerine almak istediklerinden dolayı ıstırap çektiler.
11. Pek çok kadınla ilgili hangi şey bir gerçektir ve ataerkil devirlerde yaşayan kadınlar hakkında bir yazar ne yazdı?
11 Oysa birçok kadın, Mukaddes Kitap prensiplerine bağlı kaldıkları oranda yaşamlarında doyum ve mutluluk buldular. Ataerkil zamanlarda bile bu böyle idi. O devir hakkında konuşan yazar Laure Aynard, La Bible au Feminin adlı kitabında şunları yazdı: “Tüm bu kayıtlarda özellikle göze çarpan şey, kadınların sahip oldukları önemli rol, ataların gözündeki prestijleri, cesur biçimde gösterdikleri inisiyatif, ve içinde yaşadıkları özgürlük havasıdır.”
Musa Kanunu Altında Olan Kadınlar
12, 13. (a) Musa Kanunu altında kadınların toplumdaki konumları neydi? (b) Musa Kanunu altında kadınların ruhi yönden durumları ne idi?
12 Musa vasıtasıyla verilen Yehova’nın kanunlarına göre, zevceler, “sevgiyle bağra basılmış” olmalıydılar. (Tesniye 13:6) Cinsel meselelerde zevcelerin onuruna saygı gösterilmeli ve hiçbir kadın cinsel yönden suiistimal edilmemeliydi. (Levililer 18:8-19) Fuhuş, akraba ile zina veya hayvanlarla ahlaksızlık yapmaktan suçlu bulunduklarında, erkek ve kadınlar kanun önünde eşit tutuluyordu. (Levililer 18:6, 23; 20:10-12) Beşinci emir, babaya ve anneye eşit oranda hürmet edilmesini talep ediyordu.—Çıkış 20:12.
13 Her şeyden önce, Musa Kanununu, kadınlara ruhi durumlarını tam olarak geliştirme fırsatı verdi. Onlar, Kanunun okunmasından yararlandılar. (Yeşu 8:35; Nehemya 8:2, 3) Dini bayramları tutmaları talep edildi. (Tesniye 12:12, 18; 16:11, 14) Haftalık sebt gününü tuttular ve Nezir adağında bulunabildiler. (Çıkış 20:8; Sayılar 6:2) Yehova ile kişisel ilişkiye sahiptiler ve O’na şahsen dua ettiler.—I. Samuel 1:10.
14. Bir Katolik Mukaddes Kitap bilgini, İbrani kadınlar hakkında ne diyor ve Musa Kanunu altında bulunan kadınların rolü hakkında ne denilebilir?
14 İbrani kadınlarla ilgili açıklama yapan Katolik Mukaddes Kitap bilgini Roland de Vaux şunları yazıyor: “Evdeki tüm zor işler muhakkak ona düşüyordu; sürülere bakıyor, tarlalarda çalışıyor, yemek pişiriyor, yün eğiriyor ve başka şeyler yapıyordu. Fakat görünüşte ağır olan bu işler onun toplumdaki konumunu küçük düşürmüyor, daha ziyade ona saygı kazandırıyordu . . . . Ve aile yaşamının mahremiyetine bir göz atmamızı sağlayan o ender pasajlar, bir İsrailli kadının kocası tarafından sevilip dinlendiğini, kocasından eşit muamele gördüğünü göstermektedir . . . . Bunun normal bir tanımlama olduğuna hiç şüphe yoktur. Bu, Tekvin kitabındaki kutsal öğretinin sadık bir yansımasıydı; orada kadının Tanrı tarafından erkeğe bir yardımcı olarak yaratıldığı ve erkeğin ona yapışması gerektiği söylenir (Tek. 2:18, 24); ve Süleymanın Meselleri kitabının son bölümü, çocukları tarafından takdis edilen ve kocasının gururu olan iyi bir ev kadınına olan övgüyü terennüm eder (Sül. Mes. 31:10-31).” (Ancient İsrail—Its Life and Institutions) Kuşkusuz, eski İsrail’de Musa Kanununa bağlı kalındığı sürece, kadınlara kötü davranılmıyordu.
Göze Çarpar Kadınlar
15. (a) Sara’nın davranışı, bir erkekle zevcesi arasındaki uygun ilişkiyi nasıl tanımlar? (b) Rahab’ın durumu neden üzerinde durulmaya değer?
15 İbranice Mukaddes Yazılarda, Yehova Tanrı’ya göze çarpar şekilde hizmet eden kadınlarla ilgili birçok örnek vardır. Sara, Tanrı’dan korkar bir kadının nasıl kocasına hemen tabi olduğunu ve kararlar vermekte ona yardım ettiğini gösteren mükemmel bir örnek oluşturur. (Tekvin 21:9-13; I. Petrus 3:5, 6) Rahab’ın durumu örnek olarak dikkate değer. Yehova’nın ırksal önyargıya sahip olduğunu ve kadınlara karşı sert davrandığı iddiasının yalan olduğunu kanıtlar. Rahab İsrailli olmayan bir fahişe idi. Yehova onu kendine tapınan biri olarak kabul etmekle kalmadı; fakat yaşam tarzını değiştirmek de içinde olmak üzere, onun işlerle desteklenen büyük imanından dolayı, onu adil beyan etti. Ayrıca, Mesih’in atalarından biri olmak gibi dikkate değer bir imtiyazla onu ödüllendirdi.—Matta 1:1, 5; İbraniler 11:31; Yakub 2:25.
16. Abigail’in örneği ne gösteriyor ve onun davranış tarzı neden doğruydu?
16 Yehova’nın bir zevceden kocasına körü körüne tabi olmasını talep etmediğini, Abigail’in örneği göstermektedir. Onun kocası, büyük koyun ve keçi sürülerine sahip zengin bir adamdı. Fakat “kaba ve işlerinde kötü” biriydi. Abigail kocası gibi kötü davranmayı reddetti. Basiret, sağduyu, alçakgönüllülük nitelikleri gösterip çabuk tepki göstererek, ev halkı için felaket olabilecek bir durumun önüne geçti ve bu yüzden Yehova tarafından bol bol bereketlendi.—I. Samuel 25:2-42.
17. (a) Bazı kadınlar İsrail’de hangi olağanüstü imtiyaza sahiptiler? (b) Belli imtiyazlara sahip İsa’nın takipçileri olan kadınlar, Miryam’ın örneğinden hangi dersi alabilirler?
17 Bazı kadınlar, kadın peygamberler olarak bile hizmet ettiler. Hâkimler zamanında Debora böyle bir durumdaydı. (Hakimler 4. ve 5. bapları) Yeruşalim’in harabiyetinden az önce, Hulda Yahuda’da bir peygamber olarak hizmet etti. (II. Krallar 22:14-20) Miryam’ın durumu dikkat edilmeye değer. Ondan Yehova tarafından gönderilen bir kadın peygamber olarak söz edildiği halde, bu imtiyaz açıkça bir noktada onun başını döndürdü. İsrail’e önderlik etmesi için, Yehova’nın, genç kardeşi Musa’ya verdiği otoriteyi tanımazlıktan geldi ve görünürde tövbe edip geri kabul edildiği halde, bunun için cezalandırıldı.—Çıkış 15:20, 21; Sayılar 12:1-15; Mika 6:4.
Yahudi Dinsel Sisteminde Kadın
18, 19. Yahudilikteki kadınların toplumdaki konumu ne idi ve bu nasıl meydana geldi?
18 Gördüğümüz gibi, Musa Kanunu kadınların haklarını korudu ve uygulandığı zaman, doyurucu bir yaşam sürdürmelerine izin verdi. Fakat zamanla, özellikle Yeruşalim’in M.Ö. 607 yılında harap edilmesinden sonra, Yehova’nın yazılı Kanununa değil daha ziyade sözlü geleneklere dayanan Yahudilik gelişti. M.Ö. dördüncü yüzyıldan itibaren, Yahudilik, Yunan felsefelerinden çok şeyler aldı. Yunan filozofları bir bütün olarak kadınların haklarına pek fazla önem vermediler ve bundan dolayı da, Yahudi dinsel sisteminde kadının toplumdaki konumu açısından kadına gösterilen itibarda bir çöküş oldu. M.Ö. üçüncü yüzyıldan itibaren Yahudi havralarında kadınları erkeklerden ayırmaya başladılar ve kadınların Tora’yı (Musa Kanunu) okumaları yasaklandı. Encyclopædia Judaica şunu kabul ediyor: “Sonuç olarak da çok az kadın öğrenim görebildi.” Öğrenim çoğunlukla erkek çocuklar içindi.
19 J. Jeremias Jerusalem in the Time of Jesus adlı kitabında şunları yazıyor: “Dinsel yasalara göre kadınların durumu sık sık tekrarlanan şu formülle en iyi biçimde dile getirildi: ‘Kadınlar, (milletlerden olan) köleler ve çocuklar. ‘. . . . Tüm bunlara, kadınlar üzerine söylenen çok sayıda aşağılayıcı görüşlerin de var olduğunu ekleyebiliriz . . . . Bundan dolayı İsa’nın günlerindeki Yahudilikte de kadınlara çok az değer verildiği kanaatine varıyoruz.”
Mesih’i Bekleyen Sadık Kadınlar
20, 21. (a) Yahudi dinsel liderlerin kadınları aşağılayıcı tutumlarına rağmen, Mesih’in gelme vakti yaklaştığında uyanık şekilde bekleyen kadınlar arasında kimler bulunuyordu? (b) Elizabet ve Meryem’in derin Tanrısal bağlılığa sahip olduklarını gösteren nedir?
20 Kadınlara karşı gösterilen bu tahkir edici tutum, Yahudi hahamlarının kendi ‘ananeleriyle Tanrı’nın sözünü bozdukları’ başka bir yoldur. (Markos 7:13) Fakat bu küçük düşürücü duruma rağmen, Mesih’in gelme vakti yaklaştıkça, Tanrı’dan korkar bazı kadınlar uyanık bir şekilde bekliyorlardı. Bunlardan biri, Levili kâhin Zekeriya’nın karısı Elizabet idi. Kendisi ve kocası “Allah indinde salih olup Rabbin bütün emirleri ve hükümlerinde kusursuz yürümekte idiler.” (Luka 1:5, 6) Elizabet kısır ve yaşça epey ilerlemiş olmasına rağmen, Vaftizci Yahya’nın annesi olmakla Yehova’nın lütfuna sahip oldu.—Luka 1:7, 13.
21 Mukaddes ruh tarafından harekete geçirilen Elizabet, kendi günlerinde Tanrı’dan korkar bir başka kadına, yani akrabası olan Meryem’e derin sevgi gösterdi. M.Ö. 3. yılın sonuna doğru, melek Cebrail Meryem’e, mucizevi şekilde bir çocuğa (İsa) gebe kalacağını haber verdi, ona “nimete eren kız” diye hitap ettikten sonra şunları ekledi: “Rab (Yehova) seninledir.” Kısa bir zaman sonra Meryem Elizabet’i ziyaret etti, Elizabet onu ve karnındaki çocuğu takdis etti ve doğmadan önce bile, İsa’yı “Rabbim” diye çağırdı. Bu durum karşısında, Meryem, derin Tanrısal bağlılığının canlı bir kanıtı olarak birdenbire Yehova’ya hamt ifadelerinde bulunmaya başladı.—Luka 1:28, 31, 36-55.
22. İsa’nın doğumundan sonra Tanrı’dan korkar hangi kadın, Mesih’i bekleyenler arasında olduğunu gösterdi?
22 İsa doğduğu ve Meryem onu Yehova’ya takdim etmek üzere Yeruşalim’deki mabede getirdiğinde, Tanrı’dan korkar başka bir kadın, yaşça ilerlemiş olan peygamber Anna, sevincini dile getirdi. Yehova’ya teşekkür etti ve vaat edilen Mesih’i heyecanla bekleyen herkese İsa hakkında konuştu.—Luka 2:36-38.
23. Hıristiyanlık-öncesi sadık kadınlar hakkında resul Petrus ne dedi, bunu takip eden makalede hangi sorular ele alınacaktır?
23 Böylece, İsa’nın yeryüzündeki hizmeti için vakit yaklaştığı sırada, hâlâ, “Allaha ümit bağlıyan mukaddes kadınlar” vardı. (I. Petrus 3:5) Bu kadınlardan bazıları Mesih’in şakirtleri oldular. İsa onlara karşı nasıl davrandı? Ve bugün, Mukaddes Kitabın onlara verdiği rolü sevinçle kabul eden kadınlar var mıdır? Bu sorular bunu takip eden makalede incelenecektir.
[Dipnotlar]
a Cilt 3, sayfa 1055.
b “Son Âdem” İsa Mesih de insan olan bir zevceye sahip olmadığı halde kâmil, tam bir insandı.—I. Korintoslular 15:45.
Tekrarlama İçin Sorular
◻ İsrail’de kadınlara karşı davranış diğer ülkelerdekinden nasıl farklı idi?
◻ Âdem ile Havva’nın birbirleriyle olan ilişkilerinde nispi mevkiileri neydi ve neden?
◻ İsrailli kadınların Musa Kanunu altında toplumdaki konumları nasıldı ve bu onları ruhi yönden zayıf durumda mı bırakıyordu?
◻ İbranice Mukaddes Yazılarda göze çarpar kadınların yaşamından alınabilecek bazı dersler nelerdir?
◻ Yahudilikteki hakim görüşlere rağmen hangi mükemmel iman örneklerine rastlıyoruz?
[Sayfa 20’deki çerçeve]
“YEHOVA’DAN KORKAN KADIN”
“10 Faziletli kadını kim bulabilir? Çünkü onun değeri yakutlardan çok üstündür. 11 Kocasının yüreği ona güvenir, ve adamın kazancı eksik olmaz. 12 Kadın ona kötülükle değil, hayatının bütün günlerince iyilikle öder. 13 Yün ve keten arar, ve ellerile istekle işler. 14 Tüccar gemileri gibidir, ekmeğini uzaktan getirir. 15 Henüz gece iken kalkar, ve evi halkına yiyecek, ve hizmetçi kızlarına vazife verir. 16 Bir tarla almağı düşünür, ve onu satın alır; ellerinin kazancı ile bir bağ diker. 17 Belini kuvvetle kuşatır, ve bazularını kuvvetlendirir. 18 Ticaretinin iyi olduğunu tadar; geceleyin çerağı sönmez. 19 Ellerini örekeye kor, ve avuçları iği tutar. 20 Hakire avucunu açar; ve fakirlere ellerini uzatır. 21 Evi halkı için kardan korkmaz; çünkü bütün evi halkının iki kat esvabı vardır. 22 Kendisine halılar yapar; esvabı ince keten ve erguvanîdir. 23 Kocası memleketin ihtiyarları ile otururken, kapılarda tanılır. 24 Keten esvap yapar ve satar, ve tüccara kuşaklar verir. 25 Kuvvet ve şeref onun libasıdır; ve yarınki güne güler. 26 Ağzını hikmetle açar; ve lûtuf kanunu onun dilindedir. 27 Evi halkının gidişine gözcülük eder, ve tembelik ekmeğini yemez. 28 Oğulları kalkar ve ona mutlu derler; kocası da kalkar, ve onu över: 29 Faziletle davranan kızlar çoktur, fakat sen hepsine üstün oldun, der. 30 Letafet aldatıcıdır, ve güzellik boş şeydir; fakat RABDEN (Yehova’dan) korkan kadın övülür. 31 Ellerinin kazancından kendisine verin; ve kapılarda işleri onu övsün.”—Süleymanın Meselleri 31:10-31.
[Sayfa 18, 19’daki resim]
Kadın ailede onurlu bir yere sahipti