Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w93 15/11 s. 8-11
  • Beklemeyi Öğrenme Sorunu

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Beklemeyi Öğrenme Sorunu
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Beklemeyi Öğrenmenin Hikmeti
  • Birçokları İçin Yeni Bir Mücadele
  • Başkalarından Öğrenmek
  • İman Konusundaki Mükemmel Mücadeleyi Sürdürmek
  • Her Alanda Beklemeyi Öğrenmek
  • Sabırla Beklemeye İstekli misiniz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2017
  • Adil Bir Ekonomik Sistem Mümkün mü?
    Ek Konular
  • Yehova’yı Beklemeliyiz
    Yehova’ya Hamt İlahileri Söyleyin
  • Ekonomik Sıkıntı Dönemlerinde Bekâr Olmak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
w93 15/11 s. 8-11

Beklemeyi Öğrenme Sorunu

ARZU ettiği şeylerle ilgili beklemeyi öğrenmesi, bir insan için belki alması gereken en zor derslerden biridir. Küçük çocuklar yaradılış olarak sabırsızdır. Gözlerine çarpan her şeye sahip olmak isterler; hem de o anda! Fakat istenen her şeyin hemen elde edilemeyeceğinin yaşamın bir gerçeği olduğunu biliyoruz. Hakkımız olan şeyleri arzu ettiğimiz zaman bile bunlara sahip olmak üzere uygun zamanı beklemeyi öğrenmeliyiz. Birçokları bu dersi almıştır, başkaları ise, asla ders almazlar.

Tanrısal tasvibi kazanmak isteyen insanlar beklemeyi öğrenmek üzere özel nedenlere sahiptirler. Yehova’nın eski zamanlardaki bir hizmetçisi olan Yeremya şunu vurguladı: “Ümit etmek, ve RABBİN kurtarışını susarak beklemek iyidir.” Daha sonra, İsa’nın takipçisi olan şakirt Yakub şöyle dedi: “İmdi, ey kardeşler, Rabbin zuhuruna kadar sabredin.”—Yeremyanın Mersiyeleri 3:26; Yakub 5:7.

Yehova’nın Tanrısal amaçlarının tamamlanmasıyla ilgili kendi zaman cetveli vardır. O’nun belirli şeyleri yapmak üzere tayin ettiği zamanı bekleyemezsek, sevincimizi söndüren bir tatminsizlik ve hoşnutsuzluğa kapılacağız. Nehemya’nın kendi hemşerilerine söylediği gibi, Tanrı’nın bir hizmetçisi, sevinci yoksa ruhen zayıflayacaktır: “RAB sevinci, kuvvetiniz odur.”—Nehemya 8:10.

Beklemeyi Öğrenmenin Hikmeti

Bekâr olanlar için evlenmeyi veya çocukları olmayan çiftler için çocuk sahibi olmayı istemek doğaldır. Bundan başka, uygun maddi ihtiyaçları veya arzuları tatmin etmeyi istemek, kötü bir şey değildir. Oysa, bu şeyler sisteminin günlerinin sayılı olduğuna ve gelecek yeni sistemde Tanrı’nın ‘elini açıp her yaşıyanı dileğine göre doyuracağına’ inandıklarından, İsa’nın birçok takipçisi bu tür arzularından bazılarını daha uygun bir zamanda yerine getirmeye karar verdi.—Mezmur 145:16.

Fakat sağlam temele dayanan bu Tanrısal ümide sahip olmayan bazı kimseler, böyle bir erteleme için fazla neden göremezler. “Her iyi hediye ve her kâmil mevhibe”nin kaynağı olan Yehova’ya imanları eksik olduğundan, onlar, bazı şeyleri gerçekleşeceğinden de kuşku duydukları bir geleceğe ertelemenin akıllıca olup olmadığını sorarlar. Onlar şu ilkeye göre yaşarlar: “Yiyelim ve içelim, çünkü yarın öleceğiz.”—Yakub 1:17; I. Korintoslular 15:32; İşaya 22:13.

Reklamcılık dünyası, gelişmiş ülkelerde bir anlık zevke yönelik belirgin eğilimden yararlanıyor. İnsanlar kendi kendilerini şımartmaya teşvik ediliyor. Ticaret dünyası bizi çağdaş kolaylıkların ve konforun gerçek bir ihtiyaç olduğuna inandırmaya uğraşıyor. Özellikle kredi kartları, taksitler ve “şimdi al-sonra öde” entrikaları, her şeye sahip olmayı ve bunları hemen almayı mümkün kıldığına göre, bunlara sahip olmamak için bir neden var mı, gibi fikirler yürütülüyor. Bundan başka, popüler sloganlar, ‘Siz en güzeline layıksınız; kendinize karşı düşünceli olun! İş işten geçmeden, şimdi alın!’ şeklinde iddialar içeriyor.

Diğer yandan, gelişmekte olan ülkelerde on milyonlarca insan ancak geçinebileceği kadarıyla—veya bundan daha azıyla—yetiniyor. İnsanların siyasal ve ekonomik sistemlerinin kusurlu oluşunu ve adaletsizliğini bundan daha çarpıcı şekilde gösteren bir şey olabilir mi?

Beklemeyi öğrenmenin hikmeti, beklemek istemeyerek veya en azından beklemek için neden görmeyerek, arzularını hemen tatmin etmek üzere yüklü borçlara giren milyonlarca insanın durumundan anlaşılıyor. Hastalık veya işsizlik gibi beklenmeyen olaylar felaket demek olabilir. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Almanya’da bir milyon kişinin neden evsiz olduğunu şöyle açıkladı: “Tipik olarak, evsizlik çok defa işsizlik veya fazla borçlanmanın sonucudur.”

Borçlarını ödeyemeyen bu gibi başarısız kimseler, acı şekilde hem evlerini hem de mallarını kaybediyorlar. Çok defa, artan stres aile içinde gerginliğe neden oluyor. Sarsılan evlilikler çöküyor. Depresyon dönemleri ve diğer sağlık sorunları çok görülen şeylerdir. Söz konusu kişiler İsa’nın takipçileriyse, ruhi düşünüşleri zayıflayabilir ve böylece bu, onları yanlış düşünmeye ve uygun olmayan şekilde davranmaya yöneltebilir. Başlangıçta hikmetsizce her şeye sahip olmak isteyenler, sonuçta hemen hemen her şeyden yoksun kalırlar.

Birçokları İçin Yeni Bir Mücadele

İsa, “dünyanın kaygıları, zenginliğin aldatıcılığı, başka şeylerin hevesleri araya girip sözü boğ”maması için dikkatli olmamızı açıkça söyledi. (Markos 4:19) Hiçbir siyasal sistemin, ekonomik korkular da içinde olmak üzere, İsa’nın söz ettiği kaygıları başarıyla ortadan kaldırmadığını unutmamalıyız.

Doğu Avrupa ülkelerinin şimdi reddettikleri komünizm, devlet tarafından idare edilen bir ekonomik sistemle her şeyi eşit şekilde paylaştırmayı denedi. Komünist sistem, serbest piyasa ekonomisinin aksine, bu ülkelerde yaşayanlara kapitalizmin çok defa sağlamakta yetersiz kaldığı ekonomik güvenceyi verdi. Fakat yine de, tüketim mallarının eksikliği ve kişisel özgürlüğün kısıtlanması yüzünden İsa’nın söz ettiği kaygılar mevcuttu.

Bu ülkelerin birçoğu şimdi bir pazar ekonomisine katılmakla yurttaşlarına yeni zorluklar çıkardı. Bir süre önce hazırlanan bir rapor şöyle diyor: “Saflık ve batının tüketim standartlarına süratle erişme arzusu birbirine ekleniyor.” Bunu başarabilmek için “Doğu Almanya’da yeni oluşan Länder’lerde (eyaletlerde) yaşayan giderek artan sayıda kişi hiçbir zaman ödeyemeyecekleri borçların girdabına sürükleniyor.” Raporda şunlar ekleniyor: “Ekonomik özgürlüğün başlangıçta getirdiği esenlik duygusundan sonra, şimdi korku ve ümitsizlik yayılıyor.” Şimdi kapitalizme göre biçim alsa da, aynı kaygılar sürüyor.

Daha büyük siyasal ve ekonomik özgürlükler, ekonomik açıdan yeni iyileşme olanaklarına yol açtı. Bundan dolayı, birçok kişi, kendileri iş sahibi olma veya daha iyi iş koşulları sunan başka bir ülkeye taşınma düşüncesini ciddiyetle gözden geçirmek üzere ayartılabiliyor.

Bu gibi kararlar kişinin kendisine aittir. İsa’nın bir takipçisinin kendi ekonomik durumunu iyileştirmek istemesi yanlış bir şey değildir. Kendisi “eğer biri, kendininkilere, ve bilhassa evi halkına bakmazsa, imanı inkâr etmiştir, ve imansızdan fenadır” sözlerini iyi bildiği için, ailesine bakma arzusuyla yöneltilebilir.—I. Timoteos 5:8.

Öyleyse, başkalarının verdiği kararı eleştirmek uygun değildir. Bununla birlikte İsa’nın takipçileri, kendilerini tuzağa düşürebilecek ağır borçlar altına girerek ekonomik refah peşinde olmanın hikmetsizlik olduğunu hatırlamalıdır. Benzer şekilde, ruhi yükümlülükleri ve yararları ihmal edecek şekilde ekonomik refah peşinde olmak da yanlış olur.

Başkalarından Öğrenmek

İkinci Dünya Savaşından sonraki yıllarda, binlerce Alman, savaşla harap olan Avrupa’dan başka ülkelere, özellikle Avustralya ve Kanada’ya göç etti. Böylece birçokları ekonomik durumlarını düzeltmiş oldular; fakat onlardan hiçbiri İsa’nın söz ettiği ekonomik kaygılardan tamamen kurtulamadı. Ekonomik sorunları çözmek bazen yeni sorunlara yol açtı—yurt özlemi, yabancı bir dile, yeni yiyeceklere ve değişik âdetlere alışmak, yeni dostlar edinmek veya değişik tutumların yol açtığı durumlarla başa çıkmak.

Bu göçmenlerden bazıları Yehova’nın Şahidiydiler. Onların çoğunun göçle ilgili sorunların kendi ruhi düşünüşlerini bozmasına izin vermemiş olması övgüye değer. Fakat istisnalar vardı. Bazıları zenginliğin aldatıcı gücünün kurbanı oldular. Onların Tanrısal konudaki gelişmeleri, ekonomik durumlarındaki gelişmeye ayak uyduramadı.

Bu, belki hikmetsizce kararlar vermeden önce durumu dikkatle incelemenin hikmetliliğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklar. Maddeciliğe yönelik eğilimler, İsa’nın takipçilerine tahsis edilen ve bir daha tekrarlanmayacak olan şakirt etme faaliyetinde bizi yavaşlatacak. Bu, her nerede yaşarsak yaşayalım doğrudur, çünkü yurttaşlarının ekonomik kaygılardan uzak olduğu bir ülke yoktur.

İman Konusundaki Mükemmel Mücadeleyi Sürdürmek

Pavlus Timoteos’a şöyle tembih etti: “Salâhın, takvanın, imanın, sevginin, sabrın, hilmin ardınca koş. İmanın iyi cihadına içtihat et, ve çok şahitler önünde iyi ikrarı ikrar etmiş olarak davet olunduğun ebedî hayatı tut.” Korintos’ta bulunan İsa’nın takipçilerine şunları söyledi: “Sabit, sarsılmaz, ve daima Rabbin işinde artmak üzre olun.”—I. Timoteos 6:11, 12; I. Korintoslular 15:58.

Maddeciliği yenmenin en iyi yolu bu mükemmel öğüdü uygulamaktır; bu nedenle, İsa’nın bir takipçisi için gerçekten yapılacak çok iş var! Gökteki Krallık vaizlerinin sayıca az oldukları bazı ülkelerde hakikate gelebilme fırsatı çoğunluk için oldukça sınırlı idi. Tam İsa’nın önceden bildirdiği gibi: “Gerçi hasat bereketli, fakat işçiler az.”—Matta 9:37.

Bu ülkelerdeki ekonomik kaygıların ruhi faaliyetlerini engellemesine izin vermektense, Yehova’nın Şahitleri şu anda var olan fırsatları tamamıyla kullanarak durumdan faydalanıyorlar. Geçici olarak işsiz kaldıkları zaman onlardan birçoğu vaaz etme faaliyetlerini genişlettiler. Hizmetleri, Yehova’ya hamt etmeyi artırmanın yanı sıra, ekonomik sorunlarıyla başa çıkabilmeleri için gereken sevinci kendilerine verir.

Bu Şahitler önceliği vaaz etme faaliyetine verip ekonomik zorlukları ikinci planda görürler; böylece dünya çapındaki kardeşlerine de kendileriyle ilgileneceği konusunda hiç şüphe duymadan Yehova’ya güvendiklerini gösterirler. O’nun vaadi şöyledir: “Önce onun melekûtunu [krallığını] ve salâhını arayın; ve bütün bu şeyler size artırılacaktır.”—Matta 6:33.

1919’da hakiki tapınmanın yeniden canlandırılmasından bu yana Yehova kavminin duraksamasına izin vermedi. Onları, ağır eza gördüklerinde ve bazı yerlerde onlarca yıl boyunca sürdürdükleri yeraltı faaliyeti sırasında korudu. Yehova’nın Şahitleri, Şeytan’ın ezalarla başaramadığı amacına daha sinsi olan maddecilik tuzağıyla ulaşmasına izin vermeme konusunda kararlıdırlar.

Her Alanda Beklemeyi Öğrenmek

Geniş İbadet Salonları, pahalı seslendirme cihazları, Kongre Salonları ve çekici Beytel evleri Tanrı’ya izzet verir ve O’nun kendi kavmini bereketlediğinin sessiz tanıkları olurlar. Uzun zaman boyunca faaliyetin yasak edildiği ülkelerde bulunan Yehova’nın Şahitleri bu konuda çok şeyler yapmaları gerektiğini düşünebilirler. Fakat en önemlisi ruhi alanda gelişmeleridir. Tanrı’nın maddi yöndeki bereketinin kanıtları zamanla ortaya çıkacaktır.

Yehova’nın vakfolmuş Şahitleri, kişisel yararlar elde etmeye uğraşırken, maddi şeylerden şimdiye dek fazlasıyla yoksun kaldıkları düşüncesine kapılmamak üzere uyanık olmalıdırlar. Ekonomik ve sosyal alanlardaki eşitsizlikten kurtulma arzusu anlaşılır bir duygudur, fakat Yehova’nın kavmi, Tanrı’nın tüm hizmetçilerinin kurtuluşu arzuladıklarını unutmaz. Körler tekrar görmeyi, kronik bir hastalığa tutulmuş olanlar sağlığa kavuşmayı, depresyon geçirenler parlak bir geleceği ve yas tutanlar ölmüş olan sevdiklerini tekrar görmeyi özlüyorlar.

Koşullar yüzünden, İsa’nın her takipçisi sorunlarının çözümü için Yehova’nın yeni dünyasını beklemek zorundadır. Bu durum bizi kendi kendimize şu soruyu sormaya yöneltmelidir: ‘Yiyecek ve örtünecek şeye sahip olduğum sürece onlarla yetinip ekonomik sorunlardan kurtulmak için beklemeye istekli olmam iyi olmaz mı?’—I. Timoteos 6:8.

Yehova’ya tam olarak güvenen İsa’nın takipçileri sadece beklemeye istekli olurlarsa, tüm uygun arzu ve ihtiyaçlarının yakında yerine getirileceğinden emin olabilirler. Hiç kimse boşuna beklemiş olmayacak. Pavlus’un şu sözlerini tekrarlıyoruz: “Bunun için, ey sevgili kardeşlerim, sizin emeğinizin Rabde boş olmadığını bilerek, sabit, sarsılmaz, ve daima Rabbin işinde artmak üzre olun.”—I. Korintoslular 15:58.

Öyleyse, beklemeyi öğrenmek gerçekten o kadar büyük bir sorun mudur?

[Sayfa 10’daki resim]

Beklemeyi öğrenmek hayatını kurtarabilir

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş