İnsanın Rehberliği Başarısız mı Oldu?
HER şeyi kim yarattı? “Tanrı” diye cevap veriyorsanız, o halde Mukaddes Kitabın Tanrısına, yani Yaratıcı’ya inanan milyonlarca kişiyle aynı görüştesiniz.
Bununla birlikte Tanrı’ya inanan birçok kişi, O’nun insanlığın sorunlarının çözümüyle etkin şekilde ilgilendiğini kabul etmekte güçlük çekiyor. Tanrı’nın şimdi yürürlükte olan ve insanlığa ferahlık sağlayacak bir programı olduğunu düşünmek gerçekçi bir tutum mudur? Birçokları böyle olduğuna dair makul bir kanıt görmüyor.
Binlerce yıl boyunca insanlar, çözüm arayışlarına Tanrı’yı katmaksızın, kendi başlarına geliştirdikleri sayısız yöntemi denediler. Fakat çözüm buldular mı? Yoksa sorunlar daha ciddi boyutlara erişip çözümler güçleşti mi? İnsanlar bugün dünyadaki acil çözüm bekleyen sorunları nasıl ele alıyor?
Bir uzman bunu şöyle ifade etti: “Sanayi Devriminden bu yana, gelişmiş ülkeler, hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın aşırı ölçüde üretim ve tüketim yaparak dünyanın doğal kaynaklarını fazlasıyla sömürdüklerinden küresel çevrede hasara neden oldular; bu da en çok gelişmekte olan ülkelerin zarar görmesiyle sonuçlandı.”
İnsan yeryüzünü harap etmeye devam ediyor. Bir Arjantin gazetesi olan Clarín şu yorumda bulundu: “Bu yüzyılın ikinci yarısında görülen ekonomik açgözlülük, tedbirsizlik ve ihmal, sadece insanların ölmesine değil, çevrenin de sınırsız ölçüde bozulmasına neden olan büyük felaketlere yol açtı.”
Aşırı derecedeki yoksulluk şimdi çağdaş toplumda sürekli ve kalıcı bir hal aldı. Yoksulluğun ezici ağırlığı dünyanın zengin olarak bilinen ülkelerinin bile belini bükmektedir. Toronto’nun (Kanada) The Globe and Mail gazetesine göre “Kanadalıların üçte birinin çalışabilecek yaştayken yoksullukla karşılaşacağı” tahmin ediliyor. Gazete şunları ekliyor: “Aile çöküntüsü yoksulluğun asıl nedenlerinden biridir ve bu eğilim son yıllarda hızla artmaktadır.”
Uyuşturucuların kötüye kullanımı toplumdaki soysuzlaşmanın başka bir işaretidir. İnsanlar bu konuda ne yapabilir? Bütün bunlarla ilgili olarak çok az şey yapabildikleri ortadadır. Milyonlarca kişi, uyuşturucuların kötüye kullanımının doğrudan bir sonucu olarak fiziksel, zihinsel ve ahlaksal yozlaşmayı yaşamaya devam ediyor. Ve problem yıldırım hızıyla yayılıyor.
Göründüğü kadarıyla, bilim adamları hastalıklara karşı yaptıkları savaşı kaybetmektedir. Gerçi çağdaş teknoloji birçok alanda mücadeleyi kazandı. Ancak bazı bilimsel yöntemler, tehlikeli mikropların ilaca dayanıklı olan yeni türlerinin meydana gelmesine bizzat katkıda bulundu.
İnsan hükümetleri insan haklarının yaygın şekilde çiğnenmesini durduramıyor. Örneğin, köleliği engellemek amacıyla yapılan birçok taahhütlere ve kanunlara rağmen, tahminlere göre, dünya çapında yüz milyondan fazla insan, tamamen ümitsizce bir kölelik anlamına gelen şartlar altında çalışmaya zorlanıyor.
Fakat insanın rehberliği neden başarısız oldu? Şu faktörleri gözönünde bulundurun: İnsanın rehberliği yetenekleri önemli ölçüde sınırlı olan kişilerden gelmektedir. Onların yaşamdaki deneyimleri nispeten azdır ve genelde belirli kültürlerle ya da bulundukları çevreyle sınırlanmıştır. Bilgileri de sınırlıdır. Rehberlikleri ne olursa olsun, bu sınırlı olma durumunu yansıtır. Resul Pavlus’un söylemiş olduğu gibi “hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar.”—Romalılar 3:23.
Aslında, insanlığın karşılaştığı problemlerin ve zorlukların çoğu, doğrudan ya da dolaylı şekilde Tanrı’nın rehberliğini görmezlikten gelmenin sonucudur. Ancak böyle bir rehberlik nerede bulunabilir? Tanrı bize bugün nasıl yönlendirme sağlamaktadır? Bunu izleyen makale bu cevapları ele alacak.