Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w94 15/11 s. 4-7
  • Ölülerin Durumu Nedir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Ölülerin Durumu Nedir?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Ölüm İnsanlık İçin Amaçlanmadı
  • Hangi Vaat?
  • Ruh Ülkesinden Gelen Haberler
  • Yehova, Hakikat ve Sevgi Tanrısı
  • Ölen Sevdiklerimize Ne Oluyor?
    Sonsuz Yaşama Götüren Bilgi
  • Ölülerden Korkmanıza Gerek Var mı?
    Uyanış!—2009
  • Ölümden Sonra Yaşam—Nasıl, Nerede ve Ne Zaman?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • İnsanın Ruhu Ölümsüz müdür?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
w94 15/11 s. 4-7

Ölülerin Durumu Nedir?

ÖLÜLERDEN korkmak, ölmüş kişilerin, ölümden sonra yaşamaya devam eden bir cana ya da ruha sahip olduğunu ileri süren bir inanca dayanır. Eğer Mukaddes Kitap bu görüşün yanlış olduğunu açıkça öğretiyorsa, ölülerin size zarar verip veremeyeceği sorusu “ebedi istirahatgâhına” yerleştirilmiş olur. O halde, Mukaddes Kitap bu konuda ne diyor?

Mukaddes Kitap ölülerin durumu hakkında şunları söyler: “Çünkü yaşıyanlar biliyorlar ki, öleceklerdir; fakat ölüler bir şey bilmezler, ve artık onlar için ücret yoktur; çünkü onların anılması unutulmuştur. Sevgileri de, düşmanlıkları da, kıskançlıkları da çoktan yok olmuştur; ve güneş altında yapılan bir şeyde artık onlar için ebediyen pay yoktur.”—Vaiz 9:5, 6.

Bu sözlere göre ölüler size yardım edebilir veya zarar verebilir mi? Kutsal Yazılar, hayır der. Ölüler bilinçsiz durumda ve suskunluk içindedirler. Yaşayanlarla iletişim kurma, sevgi veya nefret gibi herhangi bir duyguyu ifade etme ya da herhangi bir faaliyette bulunma kudretleri yoktur. Onlardan korkmanız gerekmez.

Bazıları şöyle diyebilir: “Evet, eğer fiziksel bedenin ölümünü kastediyorsanız bu doğru olabilir. Fakat fiziksel ölüm yaşamın sonu demek değildir; bu sadece ruhun bedeni terk etmesidir. Bu ruh, yaşayanlara yardım edebilir veya zarar verebilir.” Dünya çapında milyonlarca insan bu şekilde düşünüyor.

Örneğin, Madagaskar’da, hayat sadece bir durumdan diğerine geçiş olarak kabul edildiğinden, bir cenaze törenine ve ölüyü mezardan çıkarma törenine düğünden daha çok önem verilir. Kişinin, atalarından geldiği ve ölünce onlara döndüğü düşünülür. Bu nedenle yaşayanların evleri, zamanla ayrışan maddeler olan tahta ve kerpiçten yapılır; oysa ölülerin “evleri” olan mezarlar genellikle daha özenli ve dayanıklı olur. Ölünün mezardan çıkarılması esnasında, ailesi ve dostları bereketleneceklerini düşünür; kadınlar ise, ölmüş olan akrabanın kemiklerine dokundukları zaman doğurgan olacaklarına inanır. Ancak, yine şunu sormalıyız: Tanrı’nın Sözü bu konuda ne diyor?

Ölüm İnsanlık İçin Amaçlanmadı

Yehova Tanrı’nın, insanı yaşaması için yarattığını öğrenmek ilginçtir; O, ölüme, sadece itaatsizliğin bir sonucu olarak değindi. (Tekvin 2:17) Ne yazık ki, ilk erkek ve kadın günah işledi ve sonuç olarak günah, ölüm getiren bir miras olarak bütün insanlığa geçti. (Romalılar 5:12) Böylece ölümün, ilk insan çiftinin itaatsizliğinden bu yana hayatın bir gerçeği, evet üzücü bir gerçeği olduğunu söyleyebiliriz. Yaşamak amacıyla yaratılmış olmamız, ölümün her şeyin sonu olması gerçeğiyle yüz yüze gelmenin milyonlarca kişi için neden bu kadar zor olduğunu kısmen anlatır.

Mukaddes Kitap kaydına göre, Şeytan, itaatsizliğin ölüm getireceğine dair Tanrı’nın verdiği uyarıyı yalanlayarak ilk insan çiftini ölüm konusunda aldatmaya çalıştı. (Tekvin 3:4) Bununla birlikte, zaman geçtikçe Tanrı’nın söylediğiyle uyumlu olarak insanların öldüğü açıkça belli oldu. Bu nedenle Şeytan, yüzyıllar boyunca beden öldüğü zaman insanın bir kısmı olan ruhunun yaşadığına dair başka bir yalanla buna karşılık verdi. Bu tür bir aldatma, İsa’nın “yalanın babası” olarak tanımladığı İblis Şeytan’a uyar. (Yuhanna 8:44) Bunun tersine, Tanrı’nın ölüm hakkındaki vaadi ümit vericidir.

Hangi Vaat?

Bu, birçoklarının dirilmesi hakkındaki vaattir. “Dirilme” olarak tercüme edilen Yunanca sözcük a·naʹsta·sis’dir. Harfi olarak “tekrar ayağa kalkma” anlamına gelir ve ölümden dirilmeye işaret eder. Evet, bir insan ölür, fakat Tanrı, kudreti vasıtasıyla o kişiyi tekrar diriltebilir. İnsan hayatını kaybeder, fakat Tanrı, ona tekrar hayat verebilir. Tanrı’nın Oğlu olan İsa Mesih, “saat geliyor, o saatte kabirlerde olanların hepsi onun sesini işitecekler” dedi. (Yuhanna 5:28, 29) Resul Pavlus da ‘adil olanlar ile adil olmayanların dirilmesi olacağını Tanrıdan ümit ettiğini’ söyledi. (Resullerin İşleri 24:15) İsa’dan önceki zamanlarda, Tanrı’nın sadık bir hizmetçisi olan Eyub da dirilme ümidini şöyle dile getirdi: “İnsan ölürse dirilir mi? Nöbetim savuluncıya kadar, bütün savaşım günlerinde beklerdim, Sen [Tanrı] çağırırdın, ben de sana cevap verirdim.”—Eyub 14:14, 15.

Dirilme hakkındaki açık vaat, ölülerin ruh olarak yaşamaya devam ettiği fikrinin yalan olduğunu kanıtlamıyor mu? Eğer ölüler yaşıyor olsaydı ve gökte ya da bir ruh dünyasında varlıklarını sürdürüyor olsalardı, dirilmenin amacı ne olacaktı? Onlar zaten ödüllerini ya da almaları gerekeni almış durumda olmazlar mıydı? Tanrı’nın Sözünün incelenmesi, ölülerin gerçekten ölü durumda ve bilinçsiz olduğunu ve sevgi dolu Babamız Yehova tarafından vaat edilen yeni bir dünyada, yani cennette, dirilme vasıtasıyla gerçekleşecek büyük uyanma zamanına kadar uykuda olduklarını ortaya çıkarır. Fakat, ölüm bedenin ruhtan ayrılması anlamına gelmiyor ve ruh yaşamaya devam etmiyorsa, ruh dünyasından geldiği söylenen haberler hakkında ne denebilir?

Ruh Ülkesinden Gelen Haberler

Ruh ülkesinden geldiği varsayılan haberlerle ilgili sayısız olay bildirilmiştir. Onların gerçek kaynağı nedir? Mukaddes Kitap, bizi, “Şeytan bile kendisine ışık meleği süsü verir. Onun hizmetkârları da kendilerine doğruluğun hizmetkârları süsü verirlerse, bu büyük bir şey değildir” diyerek uyarır. (II. Korintoslular 11:14, 15, Müjde) Evet, insanları daha kolay aldatmak ve saptırmak için cinler (isyan etmiş melekler), bazen kendilerine yardımcı süsü vererek, yaşayanlarla iletişim kurdular.

Resul Pavlus bu aldatma kampanyası hakkında ek uyarıda bulunuyor: “Bazıları imandan irtidat edip aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişlerini dinliyecekler.” (I. Timoteos 4:1) Böylece ölmüş olanlardan alındığı söylenen herhangi bir cevap, akla uygun olarak, bizzat “doğruluğun hizmetkârları” kılığına giren ve insanları Tanrı’nın Sözündeki hakikatten uzaklaştıran batıl itikatlara köle ederek dinsel bir yalanı destekleyen cinlerden gelmektedir.

Mezmur 146:3, 4 ölülerin hiçbir şey söyleyemeyeceğini, hiçbir şey yapamayacağını ya da hissedemeyeceğini doğrulayarak şunları söyler: “Emîrlere ve kurtarışı olmıyan âdem oğluna güvenmeyin. Onun ruhu çıkar, kendisi toprağa döner; hemen o günde kuruntuları yok olur.” ‘Çıkan’ ruh nedir? Bu, insanın soluk alma yoluyla sürdürülen hayat kuvvetidir. Bundan dolayı, ölmüş olan kimsenin soluk alması sona erdiği an duyuları da işlevini yitirir. Bütünüyle bilinçsizlik durumuna girer. Bu nedenle onların yaşayanlar üzerinde denetime sahip olmaları imkânsızdır.

Bunun için Mukaddes Kitap insanın ölümünü hayvanınkiyle karşılaştırıp her ikisinin de ölünce bilinçsizliğe gittiğini ve alındıkları toprağa döneceklerini söyler. Vaiz 3:19, 20 şöyle der: “Çünkü âdem oğullarının başına gelen, hayvanların başına da geliyor; ve başlarına gelen şey birdir; bu nasıl ölüyorsa, öteki de öyle ölüyor; hepsinin bir soluğu var; ve adamın hayvana üstünlüğü yoktur; çünkü hepsi boş. Hepsi bir yere gidiyorlar; hepsi topraktandır, ve hepsi yine toprağa dönüyorlar.”

Cinlerin, insanlara, ölülerle iletişim kurabileceklerini ve ölülerin onları etkileyebileceğini düşündürerek aldatmaya çalıştığını bilen Yehova Tanrı, kavmi olan eski İsraillileri şöyle uyardı: “Aranızda . . . . falcı, yahut müneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut büyücü, yahut cinci, yahut bakıcı, yahut ölülere danışan bulunmıyacak. Çünkü bu şeyleri yapan adam RABBE mekruhtur.”—Tesniye 18:10-12.

Ölülerin bize zarar verebileceği görüşünün Tanrı’dan gelmediği açıktır. O, hakikat Tanrısıdır. (Mezmur 31:5; Yuhanna 17:17) Ve O’na ‘ruhla ve hakikatle’ tapınan, hakikati seven kişiler için şahane bir gelecek hazırlamıştır.—Yuhanna 4:23, 24.

Yehova, Hakikat ve Sevgi Tanrısı

“Yalan söyliyemiyen,” gökteki sevgi dolu Babamız şunu vaat etti: Ölmüş ve mezara konmuş olan milyonlarca milyonlar, yeni ve adil bir dünyada sonsuz hayat ümidiyle diriltilecekler! (Titus 1:1, 2; Yuhanna 5:28) Bir dirilmeyle ilgili bu sevgi dolu vaat, Yehova’nın, Kendi yarattığı insanların refahıyla yakından ilgilendiğini ve ölümü, kederi ve acıyı sona erdirmek üzere yürekten gelen bir arzu duyduğunu gösterir. Bu nedenle, ölülerden korkmaya ya da onlar ve onları bekleyen şeyler hakkında aşırı ölçüde kaygı duymaya gerek yok. (İşaya 25:8, 9; Vahiy 21:3, 4) Sevgi dolu ve adil Tanrımız Yehova, ölüm acısını yok ederek onları diriltebilir ve de diriltecektir.

Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitap, vaat edilen o yeni adil dünyada yeryüzündeki şartların nasıl olacağını gösteren anlatımlarla doludur. (Mezmur 37:29; II. Petrus 3:13) Bütün insanlar için bir barış, mutluluk ve sevgi zamanı olacak. (Mezmur 72:7; İşaya 9:7; 11:6-9; Mika 4:3, 4) Herkesin zevk aldığı bir işi ve bunun yanı sıra, güvenli ve mükemmel bir evi olacak. (İşaya 65:21-23) Herkesin yiyebileceği bol bol iyi şeyler bulunacak. (Mezmur 67:6; 72:16) Herkes tam sağlığı tadacak. (İşaya 33:24; 35:5, 6) Mukaddes Kitap, resullerin ve onlarla birlikte sınırlı sayıda kişinin İsa ile gökte hüküm süreceği zaman, başka canların da ölümden sonra gökte nimetlendirilmiş koşullara sahip olacaklarından söz etmiyor. (Vahiy 5:9, 10; 20:6) Ölmüş olan milyonlarca kişi öldükten sonra yaşamaya devam ediyor olsaydı, bu çok tuhaf olurdu.

Oysa Mukaddes Kitabın şu açık öğretisini bilince tuhaf bir şey kalmıyor: Ölüler yaşayan canlar olarak var olmaya devam etmez. Onlar size zarar veremezler. Anma mezarlarında olanlar, Tanrı’nın tayin ettiği zamanda gerçekleşecek olan dirilmelerine kadar bilinçsiz şekilde sadece uyurlar. (Vaiz 9:10; Yuhanna 11:11-14, 38-44) O halde beklentilerimiz ve isteklerimiz Tanrı’ya bağlıdır. “Onun kurtarışı ile mesrur olacağız ve sevineceğiz.”—İşaya 25:9.

[Sayfa 7’deki resim]

Tanrı’nın Sözünün açıkça gösterdiği gibi, ölüler dirilmeye kadar tamamen faaliyetsiz durumdadır

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş