Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w95 1/2 s. 4-7
  • Neden Şimdi Karar Verme Zamanıdır?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Neden Şimdi Karar Verme Zamanıdır?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İsrail’in Reddedilmesinin Nedeni
  • Hıristiyan Âleminin Büyük İrtidatı
  • Reform Olanaksız Mı?
  • ‘Ondan Çıkma’ Vakti Şimdidir
  • Mukaddes Kitabın Sahte Dostu
    Mukaddes Kitap İnsanın Mı Yoksa Tanrı’nın Sözü Mü?
  • Büyük Babil Düştü ve Mahkûm Edildi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • “Kanunsuzluk Adamı”na Karşı Tanrı’nın Hükmü
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1990 (Dinsel Seri 109-112)
  • Kötü Namlı Fahişe Onun Düşüşü
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
w95 1/2 s. 4-7

Neden Şimdi Karar Verme Zamanıdır?

MÖ 16. yüzyılda, Tanrı, İsraillileri “bütün kavmlardan has kavm . . . . mukaddes millet” olarak seçti. (Çıkış 19:5, 6) Onlar çok geçmeden komşu milletlerin putperestliği ve bozucu alışkanlıkları ile kirlenmelerine izin vererek, kutsallıklarını, dinsel paklıklarını kaybettiler. Böylece “sert enseli bir kavm” olduklarını gösterdiler. (Tesniye 9:6, 13; 10:16; I. Korintoslular 10:7-11) Yeşu’nun ölümünü izleyen üç yüz yıldan fazla bir süre boyunca Yehova, sadık rehberler ve hâkimler çıkardı, onlar İsraillilere hakiki tapınmaya geri dönmek üzere yol göstermiş olmalıydı. Bununla birlikte kavim, “işlerinden ve inat yollarından vazgeçmedi.”—Hâkimler 2:17-19.

Bundan sonra Tanrı, kavmin hakiki tapınmaya dönmesini sağlamak için sadık krallar ve peygamberler çıkardı. Peygamber Azarya, şu sözlerle Kral Asa’yı ve soydaşlarını Yehova’yı aramaya teşvik etti: “Siz onu ararsanız, kendisini size buldurur; fakat siz onu bırakırsanız, sizi bırakır.” Asa, Yahuda krallığında dinsel reform yaptı. (II. Tarihler 15:1-16) Sonra, Tanrı bu daveti peygamberi Yoel vasıtasıyla yenilemek zorunda kaldı. (Yoel 2:12, 13) Daha sonra Tsefanya Yahuda sakinlerine ‘Yehova’yı aramaları’ tembihinde bulundu. Genç Kral Yoşiya bunu putperestliği ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak üzere başlattığı bir reform kampanyasıyla yaptı.—Tsefanya 2:3; II. Tarihler 34:3-7.

Bu tür tövbe dönemlerine rağmen, kavmin dinsel durumu gitgide daha kritik bir hal alıyordu. (Yeremya 2:13; 44:4, 5) Yeremya, putperest âdetlerle kirlenmiş dinsel sistemi açıkça kınayarak onun düzeltilemez olduğunu şöyle tasvir etti: “Habeş kendi derisini, yahut kaplan kendi beneklerini değiştirebilir mi? o zaman kötülük etmeğe alışmış olan sizler de iyilik edebilirsiniz.” (Yeremya 13:23) Bu nedenle Tanrı, Yahuda krallığını çok ağır bir cezaya çarptırdı. Yeruşalim ve mabedi MÖ 607’de harap edildi ve hayatta kalanlar Babil’e köle olarak götürüldü; orada 70 yıl kaldılar.

Bu süre sona erdiğinde Tanrı merhamet gösterdi. Kral Koreş’in, İsraillileri salıvermesini sağladı; artakalan bir grup da mabedi yeniden yapmak üzere Yeruşalim’e döndü. Bütün bunlardan ders almak yerine, bir kez daha hakiki tapınmadan saptılar ve Yehova’nın, şu davetini yenilemesine neden oldular: “Bana dönün, ben de size dönerim.”—Malaki 3:7.

İsrail’in Reddedilmesinin Nedeni

İsa’nın günlerinde İsraillilerin dinsel durumu nasıldı? İkiyüzlü dinsel liderler “talimat olarak insan emirlerini” öğreten ‘kör kılavuzlardı.’ ‘Ananeleri ile Tanrı’nın emrini bozuyorlardı.’ Kavim, Tanrı’yı “dudakları” ile sayıyordu, fakat yürekleri O’ndan uzaktı. (Matta 15:3, 4, 7-9, 14) Onlara, milletçe tövbe etmek üzere başka bir fırsat daha verilecek miydi? Hayır. İsa şunları söyledi: “Allahın melekûtu [krallığı] sizden alınacak, ve onun meyvalarını yetiştirecek bir millete verilecektir.” İsa, “eviniz,” Yeruşalim’deki mabet, “size ıssız bırakılacak,” dedi. (Matta 21:43; 23:38) Hataları çok büyüktü. İsa’yı Mesih olarak reddedip öldürttüler ve kralları olarak Roma’nın zalim Kayser’ini seçtiler.—Yuhanna 19:15; Matta 27:25.

İsrailliler, İsa’nın hizmetini yerine getirdiği dönemin bir hüküm vakti olduğunu anlamak istemediler. Yeruşalim’in sadakatsiz sakinlerine İsa şöyle dedi: “Sen ziyaretinin (teftiş edilmenin) vaktini bilmedin.”—Luka 19:44.

MS 33 yılının Pentikost gününde Tanrı, Oğlu İsa Mesih’in her ırk ve milletten seçilen ruhla meshedilmiş şakirtlerinden oluşacak yeni bir millet veya “kavim” meydana getirdi. (Resullerin İşleri 10:34, 35; 15:14) Yahudi dinsel sisteminin, sonunda düzeltileceğine ilişkin herhangi bir ümit var mıydı? Bunun cevabı Roma lejyonlarının MS 70’te Yeruşalim’i yerle bir etmesiyle verilmiş oldu. Tanrı o dinsel sistemi bütünüyle reddetmişti.—Luka 21:5, 6.

Hıristiyan Âleminin Büyük İrtidatı

İsa’nın ruhla meshedilmiş takipçileri de ‘mukaddes bir millet, has bir kavim’ oluşturdular. (I. Petrus 2:9; Galatyalılar 6:16) Fakat bu ilk Hıristiyan cemaati bile dinsel paklığını uzun süre korumadı.

Kutsal Yazılar, büyük bir irtidatı veya hakiki imandan sapmayı önceden bildirdi. İsa’nın meselindeki sahte Hıristiyanlar olan sembolik deliceler, sembolik buğdayı, yani Tanrı’nın ruhuyla meshedilmiş olan hakiki Hıristiyanları boğmaya çalışacaklardı. Mesel, Tanrı’nın başdüşmanı olan İblis tarafından desteklenen sahte Hıristiyanlığın yayılmasının “adamlar uyurken” başlayacağını açıklıyor. Bu ise, Mesih’in sadık resullerinin ölümünden sonra gelen ruhi uyuşukluk dönemi boyunca gerçekleşti. (Matta 13:24-30, 36-43; II. Selânikliler 2:6-8) Resuller tarafından önceden bildirildiği gibi, birçok sahte Hıristiyan kurnazca cemaate sokuldu. (Resullerin İşleri 20:29, 30; I. Timoteos 4:1-3; II. Timoteos 2:16-18; II. Petrus 2:1-3) Resullerden en son ölecek olan Yuhanna idi. Yaklaşık MS 98’de, resuller döneminin kapanış kısmı olan ‘son saatin’ zaten başlamış olduğunu yazdı.—I. Yuhanna 2:18, 19.

Dinsel ve siyasal güçlerin birleşmesinin Roma imparatoru Konstantin tarafından onaylanışından sonra, Hıristiyan âleminin öğretisel, ruhsal ve ahlaksal durumu hızla kötüye gitti. Birçok tarihçi, “Kilisenin dördüncü yüzyıldaki zaferinin,” Hıristiyan görüş açısından “bir felaket” olduğunu kabul ediyor. Çünkü ‘Hıristiyan âlemi yüksek ahlak standardını kaybetti’ ve “Meryem’e tapınma,” “azizlere” tapma, Üçlük kavramı gibi putperestlikten gelen birçok âdet ve felsefeyi kabul etti.

Sahte zaferinden sonra Hıristiyan âlemi bozuldu. Papalar ve konsiller tarafından alınan kararlara ve öğretilerle ilgili yapılan tanımlamalara ek olarak, Engizisyon mahkemeleri, Haçlı Seferleri ve Katoliklerle Protestanlar arasındaki “kutsal” savaşlar düzeltilemez bir dinsel sistem meydana getirdi.

A World Lit Only by Fire (Sadece Ateşle Aydınlatılmış Bir Dünya) adlı kitabında William Manchester şunları yazıyor: “On beşinci ve on altıncı yüzyıllarda papalar Roma imparatorları gibi yaşadılar. Dünyanın en varlıklı insanlarıydılar; kendileri ve kardinalleri, kiliseye ait kutsal hizmet mevkilerini satarak zengin oldular.” Büyük irtidat boyunca, küçük gruplar ya da tek tek kişiler, sembolik buğdayın özelliklerini göstererek hakiki Hıristiyanlığı yeniden keşfetmeye çabaladılar. Fakat bunu sık sık çok pahalıya ödediler. Aynı kitap şöyle devam ediyor: “Zaman zaman, Hıristiyanlığın hakiki azizleri, Protestanlar gibi Katolikler de, alevlerle sarılarak karalanan şehitler oldular.” Başkaları, yani Martin Luther ve John Calvin gibi sözde Reformcular, Katolik Kilisesinden ayrılmış olan, fakat hâlâ onun temel öğretilerini paylaşan dayanıklı dinsel sistemler yaratmayı başardılar. Siyasal meselelere de iyiden iyiye karıştılar.

Protestan sahasında, sözde dinsel bir uyanış meydana getirmek üzere çaba gösterildi. Örneğin, 18. ve 19. yüzyıllarda bu çabalar dış ülkelerdeki yoğun misyonerlik faaliyeti ile sonuçlandı. Bununla birlikte, dinsel çobanların da bizzat kabul ettiği gibi, bugün Protestan “sürü”sünün ruhi durumu cesaret verici olmaktan çok uzaktır. Protestan teolog Oscar Cullmann geçenlerde “bizzat kiliselerin içinde bir iman krizi yaşandığını” kabul etti.

Reformlar ve karşı reformlar, Katolik Kilisesi içinde de başlatıldı. 11. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar, ruhban sınıfının yaygın yolsuzluğu ve büyük serveti karşısında, fakirlik yeminine sıkıca bağlı kalan manastır tarikatları oluşturuldu. Fakat bunlar yakın takibe alındı ve bilginlere göre de, kilise hiyerarşisi tarafından bastırıldı. Sonra, Trento Konsili tarafından başlatılan ve en çok Protestan Reformuyla mücadeleyi hedef alan 16. yüzyıldaki Karşı-Reform geldi.

19. yüzyılın ilk yarısında, kilisenin iç yapısını yenileme dönemi boyunca Katolik Kilisesi otoriter ve tutucu bir tavır takındı. Böyle olmakla birlikte, hakiki Hıristiyanlığı yeniden canlandırmak üzere gerçek reformların yapılmadığı söylenemez. Bunlar daha çok, dünyadaki dinsel, siyasal ve sosyal değişim karşısında sadece din adamlarının otoritesini sağlamlaştırma çabalarıydı.

Daha yakın geçmişte, 1960’larda, Katolik Kilisesi, II. Vatikan ekümenik konsili ile esaslı bir değişim sürecini başlatmak ister gibi göründü. Oysa, bu konsilin getirdiği yenileşme, şimdiki papa tarafından kilisenin ilerici üyelerinde görülen ruhu frenlemek amacıyla aniden durduruldu. Bazılarının Wojtyla restorasyonu diye adlandırdığı bu evre, bir Katolik grup tarafından “Konstantinizm’in yeni bir biçimi” olarak tanımlandı. Bir Cizvit dergisi olan La Civiltà Cattolica’da belirtildiğine göre, Katolik Kilisesi de diğer dinler gibi “köklü ve küresel bir kriz” ile karşı karşıya bulunuyor. “Köklüdür, çünkü imanın ve Hıristiyan yaşamının tam kökeniyle ilgilidir; küreseldir, çünkü Hıristiyanlığın bütün yönlerini kapsar.”

Hıristiyan âleminin dinleri gerçek bir reform sürecinden geçmediler, bunu yapabilecek durumda da değildiler; çünkü hakiki Hıristiyanlık, ancak sembolik buğdayın tek bir pak cemaatte toplanacağı “hasat” zamanında yeniden canlandırılacaktı. (Matta 13:30, 39) Hıristiyan olduğunu iddia eden ya da etmeyen dinler adına işlenen ağır suçların ve kötülüklerin uzun listesi şu soruya yol açıyor: Hıristiyan âleminden hakiki bir reform beklemek gerçekçi bir tutum mudur?

Reform Olanaksız Mı?

Vahiy veya Apokalips kitabı, sır olan “Büyük Babil” ismini taşıyan bir sembolik büyük fahişeden söz eder. (Vahiy 17:1, 5) Yüzyıllar boyunca Mukaddes Kitap okuyucuları, bu sembolün sırrını açıklamaya çalıştılar. Birçokları din adamlarının zenginliğinden ve yolsuzluklarından iğreniyordu. Bazıları ‘Büyük Babilin’ kilise hiyerarşisini temsil ettiğini düşündü. Onlardan biri olan Bohemyalı Katolik papaz Jan Hus MS 1415’te diri diri yakıldı; bir diğeri, İtalyan hümanist Aònio Paleàrio da MS 1570’te asılarak yakıldı. Her ikisi de, “başlangıçtaki saygınlığına” döndürme ümidiyle, Katolik Kilisesinde reform yapma yönünde, başarısız kalan çabalar harcadı.

İnandıklarının tersine, Vahiy’in 17. ve 18. bapları, “Büyük Babil”in bütün sahte dinlerin dünya imparatorluğunu temsil ettiğini belirtir.a Bu bileşik “büyük fahişe” düzeltilemez durumdadır, çünkü “onun günahları göke kadar erişti.” Aslında, bu 20. yüzyılda, sadece Hıristiyan âleminin bir kısmı olanlar değil, hemen bütün dinler, kan dökmenin büyük çapta sürmesine neden olan savaşların ve insanlığı etkileyen ciddi ahlaksal çöküşün sorumluluğunu paylaşıyor. Dolayısıyla Tanrı “Babilin” harabiyetini kararlaştırdı.—Vahiy 18:5, 8.

‘Ondan Çıkma’ Vakti Şimdidir

Mukaddes Kitap peygamberliklerinin gerçekleşmesi, günümüzün, bu kötü ‘şeyler sisteminin sona eriş’ zamanı olduğunu açıklar. (Matta 24:3) Tanrı’ya içtenlikle tapınmak isteyen bir kişi, kendi fikir ve önceliklerinin peşinden gitmemeli. ‘Yehova’yı bulunabilirken aramalıdır,’ evet tam şimdi, çünkü İsa tarafından bildirilen “büyük sıkıntı” yakındır. (İşaya 55:6; Matta 24:21) İsrail kavminin durumunda olduğu gibi, bir din sadece eskiliğiyle övündüğü için, Tanrı onun yozluğuna hoşgörü göstermeyecek. Tersine, Tanrı’nın tasvibini ve kurtarışını arzu eden herkes, batmaya mahkûm bir gemiyi onarmaya çalışmaktansa, Vahiy 18:4’te ilham edilen şu emre gecikmeden itaat etmelidir: “Ey kavmım, onun günahlarına şerik olmıyasınız, ve onun belâlarından hisse almıyasınız diye, [Büyük Babil’den] çıkın.”

‘Çıkın,’ fakat nereye? Başka nerede kurtuluş bulunabilir? Yanlış yerde korunma arama tehlikesi yok mu? Tanrı’nın tasvibini kazanan tek din nasıl tanınabilir? Güvenilir cevaplar sadece Tanrı’nın Sözünde bulunabilir. (II. Timoteos 3:16, 17) Yehova’nın Şahitleri, sizi Mukaddes Kitabı daha yakından incelemeye davet ediyorlar. Tanrı’nın, yaklaşan öfke gününde koruyacağı, “kendi ismine bir kavm” olarak seçtiği kişilerin kimler olduğunu anlayabileceksiniz.—Resullerin İşleri 15:14; Tsefanya 2:3; Vahiy 16:14-16.

[Dipnotlar]

a Sembolik Büyük Babil’in kimliğini Kutsal Yazılara göre doğru olarak saptamak için, Revelation—Its Grand Climax At Hand! kitabının 33-37 bölümlerine bakın.

[Sayfa 7’deki resim]

Dinsel geminiz batıyorsa, İsa’nın hakiki takipçilerinin kurtarma gemisine yönelin

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş