Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w95 15/8 s. 12-17
  • Yorgun Olanlara Sevgi Dolu Bir Çağrı

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yorgun Olanlara Sevgi Dolu Bir Çağrı
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ‘Didinen ve Yükleri Ağır Olanlar’
  • Zorluğun Gerçek Nedeni
  • Bugün İsa’nın Çağrısı
  • Kurtuluş ve Rahatlık
  • Matta 11:28-30 – “Bana Gelin. Sizleri Dinlendiririm”
    Bazı Ayetlerin Açıklamaları
  • ‘Canlarınıza Rahat Bulmak’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • ‘Bana Gelin, Ben Sizi Ferahlatırım’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2019
  • Stresten Kurtulmanın Pratik Bir Yolu
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
w95 15/8 s. 12-17

Yorgun Olanlara Sevgi Dolu Bir Çağrı

“Ey bütün yorgunlar (didinenler) ve yükleri ağır olanlar, bana gelin, ve size ben rahat veririm.”—MATTA 11:28.

1. İsa, üçüncü vaaz etme turunda Galile’de ne gördü?

MS 32 yılının hemen öncesinde, İsa Galile bölgesinde üçüncü vaaz etme turundaydı. Kentleri ve köyleri dolaşıp “onların havralarında öğreterek, ve melekûtun [krallığın] müjdesini vâzedip her türlü hastalığı ve her türlü zayıflığı iyi ed”iyordu. Bunu yaparken, kalabalıkların durumunu gördü. “İsa onlara acıdı; zira çobanı olmıyan koyunlar gibi şaşırmış ve dağılmış idiler.”—Matta 9:35, 36.

2. İsa insanlara nasıl yardım etti?

2 Bununla birlikte İsa, kalabalıklara sadece acımakla yetinmedi. Şakirtlerine “hasadın Rabbine,” Yehova Tanrı’ya yalvarmalarını söyledikten sonra, onları insanlara yardım etmeye gönderdi. (Matta 9:38; 10:1) Sonra insanlara, gerçek rahatı ve teselliyi bulma konusunda kişisel güvence verdi. Onlara, yüreklere sevinç veren şu çağrıyı yaptı: “Ey bütün yorgunlar (didinenler) ve yükleri ağır olanlar, bana gelin, ve size ben rahat veririm.”—Matta 11:28, 29.

3. İsa’nın çağrısı bugün de neden aynı derecede çekicidir?

3 Bugün birçok insanın kendisini çok yüklü ve ağırlık altında hissettiği bir zamanda yaşıyoruz. (Romalılar 8:22; II. Timoteos 3:1) Bazıları, sırf geçimlerini sağlayabilmek için vakit ve enerjilerini ailelerine, dostlarına ve başka şeylere ayıramayacak ölçüde tüketiyorlar. Yine başkaları ciddi hastalıklar, dertler, depresyon ve diğer fiziksel, duygusal sorunlar yüzünden baskı altında bulunuyor. Bazıları, bu baskıyı hissedip zevk peşinde koşmaya, yemeğe, içkiye, hatta uyuşturuculara dalarak rahatlamaya çalışıyorlar. Tabii, bu, daha çok sorun ve baskıya yol açarak onları bir kısır döngüye sokmaktan başka bir işe yaramıyor. (Romalılar 8:6) İsa’nın sevgi dolu çağrısının, o dönemde olduğu kadar bugün de çekici olduğu açıktır.

4. İsa’nın sevgi dolu çağrısından yararlanmak üzere hangi soruları ele almalıyız?

4 Fakat o günlerde yaşayan insanları, İsa’nın onlara acımasına yol açacak kadar “şaşırmış ve dağılmış” hale getiren hangi koşullar vardı? Üzerlerinde ne gibi ağırlıklar ve taşımaları gereken ne gibi yükler vardı ve İsa’nın çağrısı onlara nasıl yardım edecekti? Bu soruların yanıtları, İsa’nın yorgun olanlara sunduğu sevgi dolu çağrıdan yararlanmakta bize de son derece yardımcı olabilir.

‘Didinen ve Yükleri Ağır Olanlar’

5. Resul Matta’nın İsa’nın hizmetindeki bu olayı kaleme alması neden uygundu?

5 İsa’nın hizmeti sırasında geçen bu olay hakkında sadece Matta’nın bilgi vermesi ilginçtir. Levi adıyla da tanınan Matta, vergi tahsildarı olduğundan insanların taşıdığı ağırlıklar içinde özellikle birini çok iyi biliyordu. (Matta 9:9; Markos 2:14) Daily Life in the Time of Jesus kitabı şunları söylüyor: “[Yahudilerin] para ve mal olarak ödemesi gereken vergiler aşırı ağırdı; ayrıca, pek hafif olmayan iki vergi türünü, hem sivil hem de dinsel vergileri aynı zamanda ödemeleri gerektiğinden durum daha da ağırlaşıyordu.”

6. (a) İsa’nın zamanında yürürlükte olan vergi sistemi nasıldı? (b) Vergi tahsildarları neden kötü bir üne sahipti? (c) Pavlus iman kardeşlerine neyi hatırlatmaya gerek gördü?

6 Bütün bunları özellikle sıkıntılı hale getiren şey, o zamanki vergi sistemiydi. Romalı yetkililer, eyaletlerde vergi toplama hakkını artırma usulüyle en yüksek fiyatı verenlere kiralıyorlardı. Onlar da, vergi toplama işini denetlemek üzere yerli halktan kişiler tutuyorlardı. Bu kazanç piramidi içinde yer alan herkes, kişisel komisyonunu veya hissesini eklemekte tamamen haklı olduğunu düşünüyordu. Örneğin Luka, “Zakkay adlı bir adam vardı, vergi başmültezimi idi, ve zengindi,” diye yazdı. (Luka 19:2) Anlaşıldığı gibi, “vergi başmültezimi” Zakkay ve denetimi altında olanlar halkın sırtından zengin oldular. Böyle bir sistemin yol açtığı suiistimaller ve yolsuzluklar, halkın vergi tahsildarlarını günahkârlar ve fahişeler ile bir tutmasına neden oldu ve büyük olasılıkla çoğu durumda böyle düşünmekte haklılardı. (Matta 9:10; 21:31, 32; Markos 2:15; Luka 7:34) İnsanlar neredeyse dayanılmaz bir ağırlık altında olduklarını hissettiklerinden, resul Pavlus’un, İsa’nın takipçilerinden oluşan iman kardeşlerine, Roma boyunduruğu altında rahatsızlık duymayıp “vergi hakkı olana vergiyi, gümrük hakkı olana gümrüğü, . . . . cümleye haklarını” ödemelerini hatırlatma gereğini hissetmesine şaşmamalı.—Romalılar 13:7; ayrıca Luka 23:2 ile karşılaştırın.

7. Roma ceza kanunları insanların yükünü nasıl daha da ağırlaştırdı?

7 Pavlus İsa’nın takipçilerine, “korku hakkı olana korkuyu, hürmet hakkı olana hürmeti” vermelerini de hatırlattı. (Romalılar 13:7) Romalılar, ceza kanunlarının acımasızlığı ve sertliğiyle tanınıyorlardı. Halkın boyun eğmesini sağlamak üzere kırbaç, dayak, ağır hapis ve idam cezası sık sık uygulanıyordu. (Luka 23:32, 33; Resullerin İşleri 22:24, 25) Yahudi liderlere bile bu gibi cezaları uygun gördüklerinde uygulama yetkisi verilmişti. (Matta 10:17; Resullerin İşleri 5:40) Böyle bir sistem, içinde yaşayan bir kimse açısından tam anlamıyla ezici olmasa da kuşkusuz son derece baskıcıydı.

8. Dinsel liderler insanların omuzlarına nasıl ağırlıklar yüklediler?

8 Bununla birlikte, o dönemin dinsel liderleri tarafından sıradan insanlar üzerine konulan ağırlık, Roma’nın vergileri ve kanunlarından daha da eziciydi. İsa’nın, halkı ‘didinen ve yükleri ağır olanlar’ olarak tarif ederken üzerinde durduğu başlıca nokta buydu. İsa, dinsel liderlerin ezilip sindirilmiş insanlara ümit ve teselli verecekleri yerde, ‘ağır ve taşınması güç yükler bağlayıp onların omuzlarına koyduklarını, kendilerinin ise parmakları ile onları kımıldatmak istemediklerini’ söyledi. (Matta 23:4; Luka 11:46) İncil kayıtlarında, dinsel liderlerin özellikle de, yazıcılarla Ferisilerin, neden şüphe götürmez şekilde kibirli, acımasız ve ikiyüzlü bir grup olarak tanımlandıklarını anlamamak olanaksızdır. Sıradan insanları cahil ve temizlikten uzak kimseler olarak görüp aralarındaki yabancıları adam yerine koymuyorlardı. Tutumları hakkındaki bir yorumda, şu gözlem bulunmaktadır: “Zamanımızda bir atı aşırı yük altına sokan bir insan kanun önünde suçlu olur. Dinsel eğitimi olmayan ‘sıradan insanlar’ üzerine 613 emir yükleyip sonra yardım etmek üzere hiçbir şey yapmayan, onları Tanrısız olarak mahkûm eden bir insan hakkında ne diyelim?” Tabii, esas ağırlık Musa Kanunundan değil, halk üzerine konulan geleneklerin çokluğundan ileri geliyordu.

Zorluğun Gerçek Nedeni

9. İsa’nın zamanında yaşayan halk arasındaki koşullar Kral Süleyman’ın günleriyle nasıl kıyaslanabilir?

9 İnsanlar üzerindeki parasal yük kimi zaman öylesine ağırdı ki; bu nedenle yoksulluk çok yaygındı. İsrailliler, Musa Kanununun gerektirdiği makul vergileri ödemeliydi. Sonra Süleyman’ın yönetimi sırasında, halkın, mabet ve başka görkemli yapıların inşası gibi çok harcama gerektiren ulusal projelere katkıları vardı. (I. Kırallar 7:1-8; 9:17-19) Yine de, Mukaddes Kitabın söylediği gibi, insanlar “yiyip içmekte ve sevinçte idiler. . . . . Ve Süleymanın bütün günlerince Dandan Beer-şebaya kadar Yahuda ve İsrail, herkes kendi asması ve incir ağacı altında, selâmetle oturdular.” (I. Kırallar 4:20, 25) Acaba bu farklı duruma yol açan neydi?

10. İsrail’in ilk yüzyıldaki durumunun sebebi neydi?

10 Ulus hakiki tapınmadan ayrılmadığı sürece, Yehova’nın onayına sahipti ve ağır ulusal harcamalara rağmen, güvenlik ve bollukla bereketlendiler. Bununla birlikte, Yehova ‘ardından döndükleri ve emirlerini tutmadıkları’ takdirde, olumsuz durumlarla karşılaşacaklarına ilişkin onları uyardı. “İsrail bütün kavmlar arasında mesel ve eğlence olacak”tı. (I. Kırallar 9:6, 7) Tam böyle oldu. İsrail yabancı ulusların egemenliği altına girdi; bir zamanların görkemli krallığı basit bir koloni durumuna indirildi. Bu, ruhi yükümlülüklerini ihmal etmenin karşılığı olarak ödenen korkunç bir bedeldi!

11. İsa neden insanların “çobanı olmıyan koyunlar gibi şaşırmış ve dağılmış” olduklarını düşündü?

11 Tüm bunlar, İsa’nın, o insanları neden “şaşırmış ve dağılmış” olarak gördüğünü anlamamıza yardım eder. Bu insanlar, İsrailli, yani Yehova’nın kavminden olup genelde Tanrı’nın kanunlarına göre yaşamaya gayret eden ve tapınmalarını kabul edilir biçimde sürdüren kişilerdi. Bununla beraber, sadece siyasi ve ticari güçler tarafından değil, aralarındaki irtidat etmiş dinsel liderler tarafından da sömürülüp eziliyorlardı. Onlara özen gösteren ve davalarına bakan biri olmadığından, “çobanı olmıyan koyunlar gibi” idiler. Acı gerçeklerle başa çıkmak için yardıma ihtiyaçları vardı. İsa’nın sevgi ve şefkat dolu çağrısı ne kadar da yerindeydi!

Bugün İsa’nın Çağrısı

12. Bugün Tanrı’ya hizmet edenler ve samimi insanlar hangi baskıları hissediyor?

12 Günümüzdeki koşullar da birçok yönden o zamankine benzer. Geçimini dürüstçe sağlamaya çalışan samimi insanlara bu kokuşmuş ortamın omuzlarına yüklediği baskı ve koşullar ağır geliyor. Yaşamlarını Yehova’ya vakfetmiş olanlar bile bu etkilerden beri değildir. Raporlar gösteriyor ki, Yehova’nın bazı hizmetçileri, istekli olmakla birlikte, sorumluluklarının tümünü yerine getirmenin giderek zorlaştığını görüyorlar. Kendilerini ağırlık altında, yorgun, bitkin hissediyorlar. Hatta bazıları, tekrar kendilerine gelebilmek için her şeye boş verip bir kenara çekilmekle rahata erebileceklerini düşünüyorlar. Acaba siz de kendinizi hiç böyle hissettiniz mi? Bu durumda bulunan bir yakınınız var mı? Evet, İsa’nın yüreğe sevinç veren çağrısı bugün bizim için de büyük anlam taşımaktadır.

13. İsa’nın, teselli ve rahatlık bulmamıza yardım edebileceğinden neden emin olabiliriz?

13 İsa sevgi dolu çağrısını yapmadan önce şunları söyledi: “Her şey Babam tarafından bana verildi; ve Babadan başka hiç kimse Oğlu bilmez; Oğuldan ve Oğlun keşfetmeği dilediği kimseden başkası da Babayı bilmez.” (Matta 11:27) İsa ile Babası arasındaki bu yakın ilişkiden dolayı, bize, İsa’nın çağrısına karşılık verip şakirtleri olmakla, “her tesellinin Allahı” olan Yehova ile yakın, kişisel bir ilişkiye girebileceğimiz güvencesi verilmektedir. (II. Korintoslular 1:4; ayrıca Yuhanna 14:6 ile karşılaştırın.) Ayrıca, ‘her şey ona verildiğine’ göre, ağırlıklarımızı hafifletecek güç ve yetkiye sadece İsa Mesih sahiptir. Hangilerini? Yolsuz siyasi, ticari ve dinsel sistemlerin koyduğu ağırlıklar kadar, miras aldığımız günah ve kusurlu yapımızdan kaynaklananları da. Bu ta başından beri ne teşvik edici ve güvence verici bir düşünce!

14. İsa bizi ne tür bir didinmeden kurtarıp rahatlık sağlayabilir?

14 İsa sözlerine şöyle devam etti: “Ey bütün yorgunlar (didinenler) ve yükleri ağır olanlar, bana gelin, ve size ben rahat veririm.” (Matta 11:28) İsa’nın sözleri kuşkusuz ağır işe karşı değildi, çünkü şakirtlerine yapmaları gereken iş için uğraş vermelerini sık sık öğütledi. (Luka 13:24) Fakat “didinen” ifadesi, (“emek veren,” Kingdom Interlinear) uzun süren, yorucu, çoğu kez sonucu verimli olmayan bir işi ima eder. “Yükleri ağır olanlar” ise, normal kapasiteyi aşan bir ağırlık altına girmiş olma düşüncesini taşır. Bu, gizli hazineyi elde etmek için kazan bir adamla, çalışma kampında çukur kazan biri arasındaki farka benzetilebilir. Benzer ağırlıkta bir iş yapıyorlar. Birinin durumunda, iş istekle yerine getiriliyor, diğerinin durumunda ise, ağır ve sonu olmayan can sıkıcı bir nitelik taşıyor. Farkı oluşturan unsur, işte bir amacın olup olmadığıdır.

15. (a) Omuzlarımızda ağır bir yük taşıdığımızı hissediyorsak kendimize hangi soruları sormalıyız? (b) Ağırlıklarımızın kaynağı hakkında ne denebilir?

15 Kendinizi “didinen ve yükleri ağır olanlar” arasında hissedip sizden vakit ve enerji isteyen durumların fazla olduğunu mu düşünüyorsunuz? Altında bulunduğunuz ağırlıklar size çok mu geliyor? Eğer öyleyse, kendinize şu soruları sormanız yardımcı olabilir, ‘Ne için didiniyorum? Ne tür bir yük taşıyorum?’ Seksen yıldan fazla bir zaman önce, bir Mukaddes Kitap yorumcusu bu konuda şu gözlemde bulundu: “Yaşamdaki ağırlıkları düşünecek olursak, iki sınıfa ayrılabilir; bunları kendi kendimize koyduklarımız ve kaçınılamaz olanlar diye adlandırabiliriz: kendi davranışlarımız nedeniyle olanlar ve bu nedenle olmayanlar.” Sonra şunu ekledi: “Kendimizi titiz bir sınavdan geçirdikten sonra, ağırlıklarımızın büyük kısmının kendi koyduklarımız olduğunu saptamak, birçoklarımızı şaşırtacaktır.”

16. Hikmetsizce, hangi ağırlıkları üzerimize koyabiliriz?

16 Kendi omuzlarımıza yüklediğimiz ağırlıklardan bazıları nelerdir? Biz bugün maddiyatçı, zevk düşkünü ve ahlaksız bir dünyada yaşıyoruz. (II. Timoteos 3:1-5) İsa’nın vakfolmuş takipçileri bile dünyanın modasına ve yaşam tarzına uyma yönünde sürekli baskı altında bulunuyorlar. Resul Yuhanna “bedenin şehveti, ve gözlerin şehveti, ve hayat gururu” hakkında yazdı. (I. Yuhanna 2:16) Bunlar, bizi kolayca etkileyebilen güçlü baskılardır. Bazılarının, dünyevi zevklerden daha çok yararlanmak veya belli bir yaşam tarzını korumak üzere büyük borçlar altına girmeye razı oldukları bilinmektedir. Borçlarını kapatacak parayı kazanmak amacıyla vakitlerinin büyük bir kısmını çalışmakla geçirmeleri veya birkaç iş birden yapmaları gerektiğini görüyorlar.

17. Hangi durum yükümüzü taşımamızı daha da zorlaştırabilir ve bu nasıl düzeltilebilir?

17 Kişinin, bazılarının sahip olduğu şeylere sahip olmanın veya onların yaptığı şeyleri yapmanın yanlış olmadığını düşünürken, yüklerini gereksiz yere artırıp artırmadığını analiz etmesi önemlidir. (I. Korintoslular 10:23) Bir kimse ancak belli miktarda yük taşıyabildiğine göre, başka bir yükü üstlenmesi için bir diğer şeyi atması gerekir. Çoğu kez de kenara itilen ilk şeyler ruhi refahımız için gerekli olanlardır; kişisel Mukaddes Kitap tetkiki, ibadetlere ve tarla hizmetine katılmak gibi. Sonuçta ruhi güç yitirilir, ardından yük taşımak daha da zorlaşır. İsa şunları söylerken böyle bir tehlikeye karşı uyarıda bulundu: “Fakat sakının da humar, sarhoşluk, ve bu hayatın kaygıları ile yürekleriniz fazla ağırlaşmasın, ve o gün sizin üzerinize bir kement gibi ansızın gelmesin.” (Luka 21:34, 35; İbraniler 12:1) Eğer bir kimse yük altında ezilmiş ve yorgun durumda ise, tuzağın farkına varıp kaçması zor olur.

Kurtuluş ve Rahatlık

18. İsa kendisine gelenlere hangi şeyi sundu?

18 Bu nedenle, İsa sevgi dolu bir çare sundu: “Bana gelin, ve size ben rahat veririm.” (Matta 11:28) Buradaki ve 29. ayetteki “rahat” sözcüğü, Septuaginta tercümesinin “sebt” veya “sebt tutmak” anlamına gelen İbranice sözcüğü tercüme etmek için kullandığı Yunanca sözcükten gelmektedir. (Çıkış 16:23) Böylece, İsa kendisine gelenlerin artık çalışmalarının gerekmeyeceğini vaat etmedi; Tanrı’nın amacıyla uyumlu olarak yapmaları gereken işi yerine getirmek üzere hazır olmaları için onlara rahatlık vereceğini vaat etti.

19. Bir kimse nasıl ‘İsa’ya gelebilir?’

19 Fakat, biri nasıl ‘İsa’ya gelebilir?’ İsa, şakirtlerine şöyle dedi: “Bir kimse ardımdan gelmek isterse, kendisini inkâr etsin, ve haçını (işkence direğini) yüklenip ardımca yürüsün.” (Matta 16:24) Buna göre, İsa’ya gelmek, bir kimsenin kendi iradesini Tanrı ve Mesih’inkine tabi kılmasını, belli bir sorumluluk kabul edip bunu sürekli olarak yapmasını gösterir. Acaba bu talepler fazla mı geliyor? Bedeli çok mu ağır? İsa’nın, yorgun olanlara sevgi dolu çağrısını yaptıktan sonra ne söylediğini göz önünde bulunduralım.

Hatırlıyor Musunuz?

◻ İsa’nın günlerindeki insanlar hangi yönlerden yük altındaydı?

◻ İnsanların sıkıntılarının gerçek nedeni neydi?

◻ Ağır yük altında olduğumuzu hissediyorsak kendimizi nasıl sınavdan geçirmeliyiz?

◻ Hangi ağırlıkları hikmetsizce üzerimize koyabiliriz?

◻ İsa’nın vaat ettiği rahatlığı nasıl elde edebiliriz?

[Sayfa 15’teki resimler]

Omuzlarımıza yükleyebileceğimiz ağırlıklardan bazıları nelerdir?

[Sayfa 15’teki resim tanıtım notu]

Bahama Turizm Bakanlığı’nın izniyle

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş