Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w95 15/12 s. 4-7
  • Sizde Verme Ruhu Var mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sizde Verme Ruhu Var mı?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Gözüne Girmek İstediğiniz Biri mi Var?
  • Armağan İstekli Bir Yürekten mi Geliyor?
  • Asıl İlgilendiğiniz Hangisi—Önemli Günler mi Yoksa Sevginin İfade Edilmesi mi?
  • Yıl Boyunca Süren Bir Cömertlik Ruhu
  • En Güzel Hediyeyi Seçmek
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2017
  • “Hayatımda Aldığım En Güzel Hediyeydi!”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2017
  • Tanrı’nın En Büyük Hediyesini Eşsiz Kılan Nedir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2017
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
w95 15/12 s. 4-7

Sizde Verme Ruhu Var mı?

İNSANLARI vermeye yönelten nedenlerin birden fazla olduğunu fark ettiniz mi? Bir armağan sevginin, cömertliğin ve takdirin bir ifadesi olabilir. Bununla birlikte bir kimsenin, beğenilme arzusuyla da armağan verebildiği hiç dikkatinizi çekmedi mi? Belki biri sadece zorunluluktan ya da karşılığında bir şeyler istediğinden armağan verebilir.

Armağan güzel bir kurdeleyle bağlanmış bir pakette olabilir. Fakat bir demet çiçeğin, bir tabak yemeğin ya da iyi bir davranışın da güzel bir armağan olabileceği doğru değil mi? Aslında, kişinin kendisinde olanı vermesi derinden takdir edilen armağanların kapsamına girer.

Gözüne Girmek İstediğiniz Biri mi Var?

Bir insanın, gözüne girmek istediği kişiye armağan vermesi olağandışı değildir. Bazı ülkelerde, müstakbel bir gelinin kalbini kazanmak isteyen genç adam ona çiçek verebilir. Bununla birlikte, hikmetli bir kadın armağanın ötesini görür. Genç adamın verdiği armağanın arkasındaki ruhun, onu aynı zamanda iyi bir koca yapacak olan sevgi niteliği olup olmadığını tartar. Böyle bir armağan, Tanrısal nitelikte bir ruh yansıtıyorsa, hem verene hem de alana büyük bir mutluluk verebilir.

Mukaddes Kitap, Davud’un İsrail’in gelecekteki kralı olarak Tanrı tarafından seçildiğini kabul eden Nabal’ın karısı Abigail’in, onun için çabucak cömert bir armağan hazırladığı bir olayı anlatır. Abigail de lütuf görmek istedi. Kocası, Davud’u geri çevirip adamlarını terslemişti. Dört yüz kişilik silahlı bir grup Davud’un önderliğinde, Nabal’ı ve ev halkını yok etmek üzere yola koyulmuştu. Abigail hemen Davud’a, adamları için hazırlanan yiyeceklerden oluşan cömert bir hediye göndererek duruma müdahale etti. Armağanı gönderdikten sonra kendisi de gidip kocasının yaptıkları için alçakgönüllülükle özür dileyerek Davud’u ikna etmeye çalıştığında çok iyi bir ayırt etme yeteneğine sahip olduğunu kanıtladı.

Onun övgüye değer bir amacı vardı ve sonuç iyiydi. Davud, onun armağanını kabul edip şunları söyledi: “Selâmetle evine çık; bak, senin sözünü dinledim, ve seni iyi kabul ettim.” Hatta Nabal’ın ölümünden sonra Davud, Abigail’e evlenme teklif etti; o da bunu seve seve kabul etti.—I. Samuel 25:13-42.

Bununla birlikte, bazı durumlarda birinin bir başkasının gözüne girme çabası, taraf tutmayı, hatta adaletin çarpıtılmasını kapsayabilir. Böyle bir durumda armağan bir rüşvettir. Veren kişi bundan yarar elde etmeyi düşünür, oysa kendi iç huzurunu yok eder. Her zaman başkalarının gerçeği öğrenip davranışları için ondan hesap sorma tehlikesi vardır. Arzu ettiği ayrıcalık kendisine sağlansa bile, bu kişi davranışlarının ardındaki nedenlere kuşkuyla bakılan biri olarak tanındığını fark edebilir. Mukaddes Kitap, Tanrısal hikmeti yansıtarak bu tür armağanlara karşı uyarır.—Tesniye 16:19; Vaiz 7:7.

Armağan İstekli Bir Yürekten mi Geliyor?

Sevdiğiniz bir kişiye isteyerek bir armağan vermenin, başkaları zorunlu olduğunuzu hissettirdiği için vermekten çok daha fazla sevinç verdiğine hiç şüphe yoktur.

İsa’nın maddi bakımdan ihtiyaçta olan takipçileri için yardım malzemesinin toplanması konusunda resul Pavlus, Tanrısal nitelikteki verme hakkında şu mükemmel ilkeleri belirtti: “Eğer arzu olursa, bir kimsenin malı olmadığına göre değil, malı olduğuna göre vermesi makbuldür.” Şunu da ekledi: “Hüzünle yahut mecburiyetle değil, herkes yüreğinde niyet ettiği gibi versin; çünkü Allah sevinç ile vereni sever.” (II. Korintoslular 8:12; 9:7) Böylece, durum büyük ölçüde size bağlıdır. Armağan vermek için çok harcamalar yaparak borca girmek yerine, bütçenize göre mi para harcıyorsunuz? Sosyal ya da ticari baskılardan dolayı daha fazla vermeye zorlandığınızı hissetmek yerine, yüreğinizde kararlaştırdığınıza göre mi yapıyorsunuz? Bu gibi Tanrısal ilkeleri uygulayan İsa’nın ilk takipçileri hakkında Pavlus şunları yazdı: “Mukaddeslere olan hizmete iştirak ve inayeti için, çok niyaz ile bizden rica ederek . . . . arzuları ile verdiler.”—II. Korintoslular 8:3, 4.

Buna tezat olarak, Noelden önceki haftalara ilişkin 1994 Kasım/Aralık sayısında Royal Bank Letter şunları söyledi: “Bayram dönemi, tüketicileri başka zaman satın almayacakları şeyleri satın almak üzere kandıran ticari çıkar grupları tarafından kamçılanan yapay bir canlılık dönemi olarak görülebilir.” Alışveriş kredili yapılırsa, armağan vermenin getirdiği doyum herhalde, faturaların ödenme zamanı geldiğinde çabucak gölgelenebilir.

Asıl İlgilendiğiniz Hangisi—Önemli Günler mi Yoksa Sevginin İfade Edilmesi mi?

Armağanları genellikle, bunu gerekli olduğu önemli günlerde verdiğinizi fark ediyor musunuz? Durum böyle ise, kendiliğinden verilen bir şeyin getirebildiği sevincin büyük bir kısmını kaçırıyorsunuz.

Belirli günlerde verilen armağanların sonuçlarından hiç de memnun olmayan birçok insan var. Yazar olan bir anne, hediye bekledikleri gün yaklaştıkça çocuklarında açgözlülüğün ortaya çıktığını kabul etti. Umduğundan farklı bir hediye almasının, sevimli bir hediyenin kendisine vereceği zevki bozduğunu da itiraf etti. Eğlenmek ve armağan alıp vermekte önemli bir rol oynayan bayram günlerinin, duygusal bunalımların ve aşırı ölçüde alkol kullanımının sık yaşandığı zamanlar olduğu da birçok haberde bildiriliyor.

Bayram zamanlarında armağan vermenin çocukları bazen olumsuz yönde etkilediğini gözlemleyen bir psikoloji profesörü, The New York Times’tan alıntı yapılan şu öneride bulundu: “Stresi azaltmanın bir yolu olarak bazı armağanları başka günlerde vermeyi düşünün.” Bunun iyi bir etki yapacağını düşünüyor musunuz?

Noel’in ve doğum günlerinin kutlanmadığı bir ailede yaşayan 12 yaşındaki Tammy şunları yazdı: “En az ümit ettiğin zamanda bir armağan almak daha eğlenceli.” Yılda bir ya da iki kez yerine, ana-babasının kendisine ve kardeşine tüm yıl boyunca armağanlar verdiğini söyledi. Fakat onun için bu hediyelerden daha önemli olan bir şeyi şu sözlerle belirtti: “Çok mutlu bir aile yaşamım var.”

Secrets of Strong Families (Güçlü Ailelerin Sırları) adlı kitap şunları söylüyor: “Sevdiğimiz insanların doğum günleri, yıldönümleri ya da bayramlar için en mükemmel armağanları seçmek üzere çoğumuz yılda birçok kez vakit ve para harcarız. En iyi armağan için hiç para harcamanız gerekmez. Ayrıca paket yapmanıza da gerek kalmaz. Çoğu insan gibi, yaşamınızın sahip olduğunuz en değerli şey olduğuna inanırsanız, yaşamınızın bir kısmı da, sunabileceğiniz en değerli armağan olacaktır. Bu değerli armağanı sevdiklerimize vakit ayırmakla veriyoruz.”

Kendi ailenizden olmayanlara da değerli şeyler verebilirsiniz. Başkalarının açıkça görülen bir ihtiyacını kendiliğinden ve içten gelerek karşılamak özel bir doyum duygusu getirebilir. İsa Mesih, fakir, topal ve kör olanlara böyle sevgi dolu bir ilgi göstermemizi ısrarla söyleyip şunları ekledi: “Mutlu olursun; çünkü onların sana karşılık yapacak bir şeyleri yoktur.”—Luka 14:12-14.

Geçenlerde Rockland Journal-News (ABD) bu tür vermeye ilişkin bir örnek yazdı. Yaşlı, kör bir kadının evi çöktüğü zaman, dostları ona yeni bir ev inşa ettiler. Birçok yöresel şirket bağış yaptı ve hükümetin yöresel temsilcisi para yardımında bulundu. Gazete, “bununla birlikte en önemlisi, çoğunluğu Yehova’nın Şahitlerinin Haverstraw cemaatine katılan yaklaşık 150 kişinin evi inşa etmek üzere vakitlerini vermeleriydi” diye yazdı.

Makale şöyle devam etti: “İnşaat alanında, yiyecekle dolu masaların yanında yığınla malzeme vardı. İşçiler iki gün içinde iki dairesi olan üç katlı bir ev inşa ettiler. . . . . Yehova’nın Şahitleri, binaları çok çabuk inşa etme yetenekleriyle tanınıyorlar. . . . . Bununla birlikte böyle bir çabukluk, görevlerinin sürekliliğiyle, başka sözlerle sevgiye dayalı işlerdeki devamlılıklarıyla çelişir. Bayan Blakely’nin yeni evini görmesi mümkün olmayabilir; fakat elleriyle onu hissedebilir ve bencil olmayan bu davranıştan derinden etkilenen yüreği bu duyguyu bilir.”

Yıl Boyunca Süren Bir Cömertlik Ruhu

Gerçekten cömert bir ruha sahip olanlar özel günleri beklemezler. Onlar sadece kendileri için yaşamazlar. İyi bir şey elde ettiklerinde, bunu başkalarıyla paylaşmaktan zevk duyarlar. Bu, onların zorunluluk duygusuyla armağan veren kişiler oldukları anlamına gelmez. Ailelerini muhtaç durumda bırakacak ölçüde verdikleri anlamına da gelmez. Bu, verdikleri armağanın, alan kişi üzerinde nasıl bir etki bıraktığını düşünmedikleri demek de değildir. Bununla birlikte onlar, İsa’nın, şakirtlerine yapmalarını öğrettiği gibi ‘vermeyi alışkanlık edinen’ insanlardır.—Luka 6:38.

Yaşlı, hasta ya da başka bir şekilde teşvike ihtiyacı olan dost ve komşularının durumlarının farkındadırlar. Onların “armağanı,” alışveriş yapmak ya da ev işlerine yardım etmek; odunun kesilmesi ya da karın kürelenmesi olabilir. Hazırlanmış bir tabak yemek ya da bir saatliğine ziyaret edip birlikte kitap okumak olabilir. Özel yaşamlarında çok meşgul olabilirler, fakat yardım edemeyecek kadar değil. Gerçekten, deneyimleri onlara ‘vermenin almaktan daha mutlu olduğunu’ öğretti.—Resullerin İşleri 20:35.

Yaratıcımız Yehova Tanrı kuşkusuz en büyük Veren’dir. O, ‘hepsine hayat, soluk, ve her şey verir.’ (Resullerin İşleri 17:25) O ayrıca, Mukaddes Kitap vasıtasıyla, kötülük, hastalık ve ölüme son vererek bu yeryüzünü cennet yapma amacı hakkında bizlere anlayış sağlamıştır. (Mezmur 37:10, 11; Vahiy 21:4, 5) Bunları öğrendikten sonra, cömert ruhlu olanlar bu iyi haberi kendilerine saklamazlar. En büyük zevklerinden biri bunu başkalarıyla paylaşmaktır. Onlarda gerçekten Tanrısal nitelikte bir verme ruhu var. Sizin de geliştirmekte olduğunuz ruh bu mu?

[Sayfa 7’deki resimler]

En değerli armağanlardan bazıları maddi değeri olmayanlardır

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş