Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w97 15/10 s. 13-18
  • Yehova Tüm Benliğinizle Sunduğunuz Hizmete Değer Verir

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yehova Tüm Benliğinizle Sunduğunuz Hizmete Değer Verir
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tüm Benlikle Sunulan Hizmetin Güzelliği
  • Başkalarıyla Karşılaştırmamak
  • Değerbilir Kadının “Çok Pahalı” Armağanı
  • Dulun ‘İki Pulu’
  • Yehova’nın Tüm Benlikle Sunulan Hizmete Bakışından Ders Almak
  • Kısım 5: Tüm Yürekle Yapılan Hizmetin Getirdiği Zengin Nimetler
    Krallık Hizmetimiz—1991
  • Tüm Benliğinizle Çalışın!
    Krallık Hizmetimiz—1996
  • O Yüreğini Delip Geçen Bir Acıya Dayandı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
  • Meryem’in Örneğinden Neler Öğrenebiliriz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2009
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1997
w97 15/10 s. 13-18

Yehova Tüm Benliğinizle Sunduğunuz Hizmete Değer Verir

“Her ne yaparsanız, insanlara değil, Rabbe yapar gibi candan (tüm benliğinizle) işleyin.”—KOLOSELİLER 3:24.

1, 2. (a) Sahip olabileceğimiz en büyük ayrıcalık nedir? (b) Neden zaman zaman Tanrı’ya hizmette yapmak istediklerimizin hepsini yapamayabiliriz?

YEHOVA’YA hizmet etmek sahip olabileceğimiz en büyük ayrıcalıktır. Bu dergi, haklı nedenlerle, İsa’nın takipçilerini kendilerini bu hizmete vermeye, hatta olanaklar elverdiğinde hizmetlerini ‘daha da artırmaya’ uzun zamandır teşvik etti. (I. Selânikliler 4:1) Bununla birlikte, biz Tanrı’ya hizmette yüreğimizin yapmayı arzuladıklarının hepsini her zaman yapamıyoruz. Kırk yıl kadar önce vaftiz edilen bekâr bir hemşire, “öyle koşullar altındayım ki, bütün gün çalışmam gerekiyor” diyor. “Harika bir gardıroba sahip olmak ya da gemi gezilerine çıkmak için değil, doktor ya da dişçi masraflarım da dahil ihtiyaçlarımı karşılayabilmek için çalışıyorum. Yehova’ya artakalanı veriyormuşum gibi geliyor.”

2 Tanrı’ya duyduğumuz sevgi, bizde vaaz etme işinde elimizden geldiğince çok iş yapma isteği yaratır. Fakat çoğu kez yaşam koşulları yapabileceklerimizi kısıtlar. Ailevi yükümlülüklerimiz de içinde olmak üzere, Kutsal Yazılara dayanan diğer sorumluluklarımızı yerine getirmek zamanımızın ve enerjimizin büyük kısmını tüketebilir. (I. Timoteos 5:4, 8) Bu ‘çetin anlarda’ yaşam daha da zorlaştı. (II. Timoteos 3:1) Hizmette yapmak istediklerimizin hepsini yapamadığımızda, içimizde bir sıkıntı hissedebiliriz. Tanrı’nın tapınmamızdan hoşnut olup olmadığını merak edebiliriz.

Tüm Benlikle Sunulan Hizmetin Güzelliği

3. Yehova’nın hepimizden beklediği nedir?

3 Mezmur 103:14’te, Mukaddes Kitap bize sıcak bir dille, Yehova’nın ‘yaratılışımızı bildiğine, bizim toprak olduğumuzu hatırladığına’ ilişkin güvence verir. O bizim sınırlı yanlarımızı herkesten iyi anlar. Verebileceğimizden fazlasını bizden istemez. Bizden ne bekler? Yaşamdaki durumu ne olursa olsun herkesin verebileceği bir şeyi: “Her ne yaparsanız, insanlara değil, Rabbe yapar gibi candan (tüm benliğinizle) işleyin.” (Koloseliler 3:24) Evet, Yehova bizden—hepimizden—Kendisine tüm benliğimizle hizmet etmemizi bekler.

4. Yehova’ya tüm benlikle hizmet etmek ne demektir?

4 Yehova’ya tüm benlikle hizmet etmek ne demektir? “Tüm benlikle” diye tercüme edilen Yunanca terim kelime anlamıyla “candan” demektir. “Can” bedensel ve zihinsel yetenekleriyle kişinin tümüne değinir. Bu nedenle, tüm benlikle hizmet etmek, tüm yeteneklerimizi ve enerjimizi olabilecek en son noktaya kadar kullanarak Tanrı’ya hizmete kendimizi vermek demektir. Basit bir ifadeyle, yapabileceğimizin tümünü yapmak demektir.—Markos 12:29, 30.

5. Resullerin örneği, herkesin hizmette aynı miktarda çalışması gerekmediğini nasıl gösterir?

5 Hizmetimizin tüm benlikle olması, hizmette hepimizin aynı miktarda çalışması gerektiği anlamına mı gelir? Koşullar ve yetenekler kişiden kişiye değiştiğinden, bu söz konusu olamaz. İsa’nın sadık resullerini düşünün. Onların hepsi aynı miktarda çalışabilecek durumda değildi. Örneğin, Gayyur Simun ve Alfeus’un oğlu Yakub gibi bazı resuller hakkında bilgimiz çok az. Onların resul olarak yaptıkları etkinlikler belki oldukça kısıtlıydı. (Matta 10:2-4) Bunun tersine, Petrus birçok ağır sorumluluğu kabul edebiliyordu; hatta, İsa ona ‘gökteki krallığın anahtarlarını’ bile vermişti! (Matta 16:19) Bununla birlikte, Petrus diğerlerinden üstün duruma getirilmedi. Yuhanna (MS yaklaşık 96’da) Vahiy’deki Yeni Yeruşalim ile ilgili rüyeti aldığında, 12 temel taşı ve onların üzerine ‘on iki resulüne ait on iki adın’ yazılmış olduğunu gördü.a (Vahiy 21:14) Resullerden bazıları diğerlerine göre daha fazla şey yapabildiyse de, Yehova hepsinin hizmetine değer verdi.

6. İsa’nın ekinci örneklemesinde, ‘iyi toprağa’ ekilen tohuma ne olur; bununla ilgili hangi sorular doğuyor?

6 Benzer şekilde, Yehova hepimizden aynı miktarda vaaz etme isteminde bulunmaz. İsa bunu, vaaz etme işini tohum ekmeye benzettiği ekinci örneklemesinde gösterdi. Tohumun düştüğü değişik toprak türü, haberi işitenlerin gösterdiği değişik türde yürek durumunu örnekler. İsa, “iyi toprak üzerine ekilmiş olan da şudur ki, sözü işitir, anlar, ve gerçekten semere verir, bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı otuz kat yapar” diyerek açıklamada bulundu. (Matta 13:3-8; 18-23) Ürün nedir ve alınan ürün miktarı neden değişiktir?

7. Ekilen tohumun meyvesi nedir ve alınan meyveler neden farklıdır?

7 Ekilen tohum ‘krallık sözü’ olduğundan, bunun ürünü başkalarıyla konuşarak bu sözü yaymakla ilgilidir. (Matta 13:19) Yetenekler ve yaşam koşulları farklı olduğundan, ürün—otuz kattan yüz kata kadar—farklılık gösterir. Sağlıklı ve fiziksel açıdan dayanıklı biri, vaaz etme işinde, kronik bir sağlık sorunu olan ya da ilerlemiş yaşı yüzünden kuvvetten düşmüş birinden daha fazla zaman harcayabilir. Aile sorumluluğu olmayan genç ve bekâr biri, ailesini geçindirmek üzere bütün gün çalışmak zorunda olan birinin yapabildiğinden daha fazlasını yapabilecek durumda olabilir.—Süleymanın Meselleri 20:29 ile karşılaştırın.

8. Yehova, ellerinden geleni verenleri nasıl görür?

8 Tanrı’nın gözünde, tüm benliğiyle otuz kat ürün veren biri, yüz kat verenden daha az mı sadıktır? Kesinlikle hayır! Ürün miktarı değişik olabilir, fakat verebileceğimiz en iyi hizmeti veriyorsak Yehova bundan hoşnut olur. Unutmayın, değişik miktardaki ürünün hepsi de “iyi toprak” olan yüreklerden çıkar. “İyi” olarak tercüme edilen Yunanca (kalosʹ) terimi, “güzel” olan, “yüreğe haz veren ve göz zevkine hitap eden” bir şeyi belirtir. Elimizden geleni yaptığımızda, yüreğimizin Tanrı’nın gözüne güzel göründüğünü bilmek ne kadar rahatlatıcıdır!

Başkalarıyla Karşılaştırmamak

9, 10. (a) Yüreğimiz bizi ne tür olumsuz bir mantık yürütmeye yöneltebilir? (b) Birinci Korintoslular 12:14-26’daki örnekleme, Yehova’nın bizim yaptıklarımızı başkalarınınkiyle karşılaştırmadığını nasıl gösterir?

9 Bununla birlikte, kusurlu yüreğimiz farklı bir yargıya varabilir. Hizmetimizi başkalarınınkiyle karşılaştırabilir. ‘Başkaları hizmette benden çok daha fazlasını yapıyor. Yehova benim hizmetimden nasıl hoşnut olabilir?’ diye mantık yürütebilir.—I. Yuhanna 3:19, 20 ile karşılaştırın.

10 Yehova’nın ‘düşünce ve yolları’ bizimkinden çok yüksektir. (İşaya 55:9) Cemaatin göz, el, ayak, kulak gibi birçok organı olan bir bedene benzetildiği I. Korintoslular 12:14-26’dan, Yehova’nın kişisel çabalarımıza bakış tarzına ilişkin biraz anlayış kazanırız. Maddi bedeni bir an düşünün. Gözlerinizi ellerinizle ya da ayaklarınızı kulaklarınızla karşılaştırmanız ne kadar gülünç olurdu! Her organın işlevi değişikse de, bütün üyeler yararlı ve değerlidir. Benzer şekilde, başkaları sizden çok ya da az şey yapıyorsa da, Yehova sizin tüm benliğinizle sunduğunuz hizmete değer verir.—Galatyalılar 6:4.

11, 12. (a) Kimisi “daha zayıf” ya da “daha itibarsız” olduğunu neden düşünebilir? (b) Yehova bizim hizmetimizi nasıl görür?

11 Bozuk sağlığın, ilerlemiş yaşın ya da başka koşulların getirdiği sınırlamalar yüzünden kimimiz bazen “daha zayıf” ya da “daha itibarsız” olduğumuzu düşünebiliriz. Oysa Yehova meseleyi böyle görmüyor. Mukaddes Kitap bize, “bedenin daha zayıf görünen azası lüzumludur; ve daha itibarsız saydığımız bedenin azasına daha ziyade itibar veririz; . . . . ancak Allah eksik olana ziyade itibar vererek bedeni imtizaç ettirdi (birleştirdi)” der. (I. Korintoslular 12:22-24) Öyleyse her birey Yehova için değerli olabilir. O, sınırlarımız çerçevesinde yaptığımız hizmete değer verir. Yüreğiniz sizde böyle anlayışlı ve sevgi dolu bir Tanrı’ya hizmet etmek üzere elinizden geleni yapma arzusu uyandırmıyor mu?

12 Öyleyse, Yehova için önemli olan, bir başkasının yaptığı kadarını değil, kendi yapabileceğiniz kadarını yapmanızdır. İsa’nın yerdeki yaşamının son günlerinde birbirinden çok farklı koşullardaki iki kadına davranış tarzı, Yehova’nın bireysel olarak gösterdiğimiz çabalara değer verdiğini çok etkileyici biçimde gösterdi.

Değerbilir Kadının “Çok Pahalı” Armağanı

13. (a) Meryem hangi koşullar altında İsa’nın başı ve ayakları üzerine hoş kokulu yağı döktü? (b) Meryem’in yağının maddi değeri neydi?

13 İsa, 8 Nisan Cuma akşamı, Yeruşalim’den 3 kilometre kadar uzaktaki Zeytinlik Dağının doğu eteğinde kurulu Beytanya adlı küçük köye geldi. Bu köyde İsa’nın sevgili arkadaşları, Meryem, Marta ve ağabeyleri Lazar yaşıyordu. İsa, belki de sık sık onların evinde konuk oluyordu. Fakat Cumartesi akşamı, İsa ve arkadaşları, ihtimal İsa tarafından sağaltılmış eski bir cüzamlı olan Simun’un evinde yemek yediler. İsa masaya yaslanırken, Meryem, ağabeyini diriltmiş olan bu adama duyduğu derin sevgiyi gösteren alçakgönüllü bir jestte bulundu. “Çok pahalı” hoş kokulu yağın bulunduğu kabı kırıp açtı. Yağ gerçekten pahalıydı! Değeri 300 dinardı, ki bu bir yıllık işçi ücretine denkti. Kadın bu güzel kokulu yağı İsa’nın başı ve ayaklarına döktü. Hatta ayaklarını saçlarıyla kuruttu.—Markos 14:3; Luka 10:38-42; Yuhanna 11:38-44; 12:1-3.

14. (a) İsa’nın öğrencileri, Meryem’in jestine nasıl tepki gösterdiler? (b) İsa Meryem’i nasıl savundu?

14 İsa’nın öğrencileri kızdılar! ‘Niçin bu israf?’ dediler. Çalma güdüsünü ihtiyaçta olanlara yardımseverlik önerisi ardına gizleyen Yahuda, “niçin bu yağ üç yüz dinara satılıp fakirlere verilmedi?” dedi. Meryem sessiz kaldı. Fakat İsa öğrencilerine, “kadını bırakın, niçin onu incitiyorsunuz? O bana iyi [kalosʹun bir şekli] bir iş yaptı. . . . . Kadın elinden geleni yaptı; ve gömülme için benim bedenimi önceden yağladı. Doğrusu size derim: Bütün dünyanın her neresinde incil vâzedilirse, bu kadının yaptığı da onun anılması için söylenecektir” dedi. İsa’nın sözlerinin sıcaklığı Meryem’in yüreğine nasıl da huzur vermiş olmalı!—Markos 14:4-9; Yuhanna 12:4-8.

15. İsa, Meryem’in yaptığından neden böylesine etkilendi ve biz bu sayede tüm benlikle sunulan hizmet hakkında neler öğreniyoruz?

15 İsa, Meryem’in yaptıklarından derinden etkilenmişti. Onun çok değerli bir iş yapmış olduğu görüşündeydi. İsa için önemli olan armağanın maddi değeri değil, kadının ‘elinden geleni yapmış’ olmasıydı. Kadın fırsattan yararlanmış ve verebileceğini vermişti. Başka çevirilerde bu sözler, “gücünün yettiğini yaptı” ya da “yapabildiğini yaptı” şeklinde tercüme edilmiştir. (The Jerusalem Bible; İncil—Çağdaş Türkçe Çeviri) Meryem elinden geleni verdiğinden, tüm benliğiyle vermişti. Tüm benlikle sunulan hizmet bu demektir.

Dulun ‘İki Pulu’

16. (a) İsa, fakir dul kadının bağışta bulunduğunu nasıl oldu da gördü? (b) Dul kadının pullarının değeri neydi?

16 Birkaç gün sonra, 11 Nisan’da, İsa mabette uzun bir gün geçirdi; orada, otoritesi sorgulandı, ayrıca vergi, dirilme ve diğer konularda kendisine sorulan zor soruları anında cevaplandırdı. Yazıcıları ve Ferisileri, yaptıkları başka kötülüklerin yanı sıra ‘dul kadınların evlerini yuttuklarından’ dolayı da suçladı. (Markos 12:40) İsa anlaşılan sonra, Yahudi geleneğine göre 13 hazine sandığının bulunduğu Kadınlar Avlusunda oturdu. Bir süre oturup insanların bağışlarını atmalarını dikkatle izledi. Birçok zengin insan geldi, belki bazısı adil görünmeye çalışıyor, hatta gösteriş yapıyordu. (Matta 6:2 ile karşılaştırın.) İsa’nın gözleri bir kadına takıldı. Sıradan gözler onda ya da armağanında olağanüstü bir taraf görmeyebilirdi. Fakat başkalarının yüreklerinden geçenleri bilebilen İsa, onun ‘fakir bir dul’ olduğunu bildi. Ayrıca armağanının esas miktarını, yani pek değersiz “iki pul” olduğunu da bildi.b—Markos 12:41, 42.

17. İsa dul kadının bağışına ne değer biçti; biz böylece Tanrı’ya vermek konusunda ne öğreniyoruz?

17 İsa vermek üzere olduğu dersi doğrudan öğrencilerinin görmesini istediğinden onları yanına çağırdı. İsa, bu kadın “hazineye atanların hepsinden çok attı” dedi. Onun hesabına göre, kadın diğerlerinin tümünün attığından fazlasını atmıştı. O son kuruşuna kadar “bütün varını” vermişti. Bunu yapmakla kendini Yehova’nın özen dolu ellerine bırakmıştı. Tanrı’ya vermek konusunda örnek gösterilen kişi, armağanı maddi açıdan hemen hemen değersiz olan biriydi. Oysa bu, Tanrı’nın gözünde paha biçilmez değerdeydi!—Markos 12:43, 44; Yakub 1:27.

Yehova’nın Tüm Benlikle Sunulan Hizmete Bakışından Ders Almak

18. İsa’nın iki kadına davranış tarzından ne öğreniyoruz?

18 İsa’nın bu iki kadına davranış tarzından, Yehova’nın tüm benlikle sunulan hizmete nasıl baktığına ilişkin mutluluk veren bazı dersler alırız. (Yuhanna 5:19) İsa, dul kadını Meryem ile karşılaştırmadı. Dulun iki puluna, Meryem’in “çok pahalı” yağına verdiğinden daha az değer vermedi. Her iki kadın da elinden geleni vermiş olduğundan, Tanrı’nın gözünde armağanların ikisi de değerliydi. Öyleyse, Tanrı’ya hizmette yapmak istediğinizin hepsini yapamadığınızdan dolayı içinizde değersizlik duygusu hissediyorsanız umutsuzluğa kapılmayın. Yehova elinizden geldiğince verebildiğinizi memnunlukla kabul ediyor. Yehova’nın ‘yüreğe baktığını,’ bu nedenle de, yüreğinizdeki arzuların tamamen farkında olduğunu unutmayın.—I. Samuel 16:7.

19. Başkalarının Tanrı’ya hizmette yaptıklarını neden yargılamamalıyız?

19 Yehova’nın tüm benlikle sunulan hizmete bakışı, bizim birbirimize bakış ve davranış tarzımızı etkilemelidir. Başkalarının çabalarını eleştirmek ya da bir kimsenin hizmetini bir başkasınınkiyle karşılaştırmak ne denli sevgisizlik olur! İsa’nın bir takipçisinin şunları yazmış olması üzücüdür: “Kimileri bazen ya öncüsünüz ya da hiçbir şey değilsiniz izlenimini veriyor. Takdir edilme gereksinimini Krallığın ‘yalnızca’ devamlı müjdecisi olmayı sürdürme mücadelesi veren bizler de hissediyoruz.” Bir iman kardeşimiz için tüm benlikle sunulan hizmetin neyi içerdiğine karar verme yetkimizin olmadığını unutmayalım. (Romalılar 14:10-12) Yehova Gökteki Krallığın milyonlarca sadık müjdecisinin her birinin tüm benliğiyle sunduğu hizmete değer verir, öyleyse biz de vermeliyiz.

20. İman kardeşlerimiz hakkında neyi kabul etmek genelde en iyi davranıştır?

20 Eğer bazıları hizmette yapabileceğinden azını yapıyor görünüyorsa ne olacak? İman kardeşlerinden birinin faaliyetindeki düşüş, ilgi dolu ihtiyarların onun yardıma ya da teşvike ihtiyacı olduğunu görmesi için yeterli olabilir. Aynı zamanda, bizler bazı kimseler için, tüm benlikle sunulan hizmetin, belki Meryem’in pahalı yağından çok dul kadının pullarına benzediğini unutmamalıyız. Kardeşlerimizin Yehova’yı sevdiğini ve bu sevginin onları yapabileceklerinin en çoğunu—azını değil—yapmaya yönelttiğini kabul etmek genelde en iyi davranıştır. Kuşkusuz Yehova’nın vicdanlı hiçbir hizmetçisi, Tanrı’ya hizmette elinden gelenden daha azını yapmayı yeğlemez!—I. Korintoslular 13:4, 7.

21. Birçokları hangi doyum veren kariyerin peşinden koşuyor; hangi sorular doğuyor?

21 Bununla birlikte, Tanrı’nın kavminden birçokları için, tüm benlikle sunulan hizmet olağanüstü doyum veren bir kariyerin, yani öncülük hizmetinin peşinden koşmak anlamına geldi. Onlar hangi nimetleri alıyorlar? Ayrıca henüz öncülük yapabilecek durumda olmayanlarımız hakkında ne denebilir—öncülük ruhunu nasıl gösterebiliriz? Bu sorular gelecek makalede ele alınacak.

[Dipnotlar]

a Mattias resul olarak Yahuda’nın yerini aldığından 12 temel taşından birinin üzerinde—Pavlus’un değil—onun ismi—görünüyor olmalıydı. Pavlus bir resul ise de, 12’lerden biri değildi.

b Bu pulların her biri bir lepton, yani Yahudilerin o sırada sürümde olan en küçük para birimiydi. İki lepta bir günlük ücretin 64’te 1’ine eşitti. Matta 10:29’a göre, (sekiz lepta değerinde) bir “para” olan assarion iki serçe satın alabilirdi; serçe, yoksulların yediği en ucuz kuşlardandı. Şu halde, bu dul kadın, bir öğünlük bile olmayan tek bir serçe alabilmek için gerekli paranın yalnızca yarısına sahip olduğundan gerçekten yoksuldu.

Nasıl Cevaplandırırdınız?

◻ Yehova’ya tüm benlikle hizmet etmek ne demektir?

◻ Birinci Korintoslular 12:14-26’daki örnekleme, Yehova’nın bizi başkalarıyla karşılaştırmadığını nasıl gösterir?

◻ İsa’nın, Meryem’in pahalı yağı ve dul kadının iki pulu hakkındaki açıklamalarından tüm benlikle vermek konusunda ne öğreniyoruz?

◻ Yehova’nın tüm benlikle sunulan hizmete bakışı, birbirimize bakış tarzımızı nasıl etkilemelidir?

[Sayfa 15’teki resim]

Meryem, İsa’nın bedenine “çok pahalı” yağı sürerek elinden geleni verdi

[Sayfa 16’daki resim]

Dul kadının pulları—maddi değeri pek yoksa da Yehova’nın gözünde paha biçilmezdi

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş