Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w99 15/10 s. 3
  • Daha Uzun Bir Yaşam Arayışı

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Daha Uzun Bir Yaşam Arayışı
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Benzer Malzeme
  • Daha Uzun Yaşam İçin Ümit Var mı?
    Uyanış!—1996
  • İnsanlığın Ölüme Karşı Verdiği Mücadele
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
  • İnsanlar Ne Kadar Yaşayabilir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2004
  • Daha Uzun Bir Yaşam Arayışı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2019
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
w99 15/10 s. 3

Daha Uzun Bir Yaşam Arayışı

“İnsan ki, kadından doğmuştur, günleri kısadır, ve sıkıntıya doyar. Çiçek gibi çıkar, ve solar; ve gölge gibi kaçar, ve durmaz.”—Eyub 14:1, 2.

YAŞAMIN kısalığına dair yaklaşık 3.500 yıl önce yazılmış bu sözlere katılmayacak kişi bugün de yok gibidir. Yaşamın en verimli döneminin tadına varamadan yaşlanıp ölmesi, insana her zaman doyumsuzluk vermiştir. Bu nedenle de insan ömrünü uzatma çabasıyla, tarih boyunca birçok yöntem üretilmiştir.

Eyub’un zamanında Mısırlılar gençliklerini yeniden kazanma çabasıyla hayvan husyeleri yediler. Ortaçağ simyacılığının başta gelen gayelerinden biri yaşamı uzatabilecek bir iksir üretmekti. Birçok simyacı yapay olarak üretilen altının insana ölümsüz bir yaşam vereceğine ve altın tabaklarda yemek yemenin ömrü uzatacağına inandılar. Eski Çin’de Taocular, meditasyon, soluk alma alıştırmaları ve diyet gibi yöntemlerle vücudun kimyasını değiştirip ölümsüzlüğe kavuşacaklarını düşündüler.

İspanyol kâşif Juan Ponce de León, bitmez tükenmez bir şevkle gençlik pınarını araştırmasıyla tanınır. 18. yüzyılda yaşamış bir doktor, Hermippus Redivivus adlı kitabında genç bakirelerin bahar mevsiminde küçük bir odaya kapatılıp soluklarının küçük bir şişede toplanmasını ve yaşamı uzatan bir iksir olarak kullanılmasını salık vermişti. Tabii bu yöntemlerin hiçbiri başarılı olamadı.

Bugün, Musa’nın Eyub’un sözlerini kayda almasının üzerinden yaklaşık 3.500 yıl geçti; insan Ay’da yürüdü, arabayı, bilgisayarı icat etti, atomu ve hücreyi araştırdı. Tüm bu bilimsel ilerlemelere karşın, “günleri kısadır, sıkıntıya doyar” sözleri bizim için hâlâ geçerlidir. Son yüzyılda, gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresinin çarpıcı biçimde arttığı doğrudur. Fakat bu durumun başlıca nedeni, sağlık hizmetlerinin gelişmesi, daha etkili hijyenik önlemler ve daha iyi beslenmedir. Örneğin, 19. yüzyılın yarısından 1990’ların başına kadar İsveç’te ortalama ömür erkeklerde 40’tan 75’e, kadınlarda ise 44’ten 80’e yükseldi. Fakat bu, insanın daha uzun yaşama arzusunun doyurulduğu anlamına gelir mi?

Hayır. Çünkü bazı ülkelerde artık daha çok insan yaşlılık dönemine erişse de, Musa’nın yıllar önce yazdıkları hâlâ geçerlidir: “Yıllarımızın günleri yetmiş yıldır, ve kuvvetle seksen yıl olursa . . . . çünkü çabuk geçer, ve biz de uçarız.” (Mezmur 90:10) Bu konuda yakın gelecekte bir değişiklik görecek miyiz? İnsan, yaşamı önemli ölçüde uzatmayı başarabilecek mi? Bir sonraki makale bu gibi soruları ele alacak.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş