Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w99 15/10 s. 8-11
  • Üstün Sevgi Yolunu Öğrenmek

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Üstün Sevgi Yolunu Öğrenmek
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tanrı’yı Sevmeyi Öğrenmeliyiz
  • Hemcinslerimizi Sevmeyi Öğrenmeliyiz
  • Sevginizin Büyümesine İzin Verin
  • Sürekli Çaba Gerekiyor
  • Komşumuzu Sevmek Ne Demektir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • Sizi Seven Tanrı’yı Sevin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • Sevgi—“Daha Âlâ Yol”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • ‘Tanrın Yehova’yı Seveceksin’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
w99 15/10 s. 8-11

Üstün Sevgi Yolunu Öğrenmek

Kosova, Lübnan ve İrlanda. Bunlar, son yıllarda haberlerde sık geçen isimler. Bu isimler, insanların zihninde kan dökme, bombalama ve öldürme sahnelerini canlandırıyor. Dinsel, ırksal, etnik veya diğer farklılıkların neden olduğu şiddetli çatışmalar tabii ki yeni değildir. Aslında, tarihin sayfaları onlarla doludur ve insanlığı sayısız acılara boğmuşlardır.

TARİH boyunca görüldükleri için, birçokları savaşların kaçınılmaz ve insanların birbirlerinden nefret etmelerinin doğal olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte, bu görüşler Tanrı’nın Sözünün, yani Mukaddes Kitabın öğretilerine tümüyle terstir. Kutsal Yazılar açık bir şekilde şunu söylüyor: “Sevmiyen adam Allahı bilmez, çünkü Allah sevgidir.” (I. Yuhanna 4:8) Yaratıcının, insanların birbirlerini sevmelerini istediği açıktır.

Mukaddes Kitap ayrıca, insanın Tanrı’nın benzeyişinde yaratıldığını açıklıyor. (Tekvin 1:26, 27) Bu, insana, Tanrı’nın niteliklerini yansıtma kapasitesinin bahşedildiği anlamına geliyor ki, bu niteliklerin en önemlisi sevgidir. Öyleyse, tarih boyunca insanlar birbirlerine sevgi göstermekte neden böylesine acı bir başarısızlığa uğradı? Mukaddes Kitap bize bu konuda da anlayış sağlıyor. İlk insan çifti olan Âdem ile Havva, Tanrı’ya isyan ettiler ve günaha düştüler. Sonuç olarak, onların tüm soyu da günahı ve kusurluluğu miras aldı. Romalılar 3:23 şunu açıklıyor: “Hepsi günah işlediler ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar.” Tanrı vergisi sevme yeteneğimiz miras aldığımız günah ve kusurluluk yüzünden bozuldu. Bu, artık insanların birbirlerini sevme yeteneğinin olmadığı anlamına mı geliyor? Günün birinde, hemcinslerimizle barış ve sevgi dolu bir ilişkiye sahip olacağımıza ilişkin bir ümit var mı?

Tanrı’yı Sevmeyi Öğrenmeliyiz

Yehova, her şeye rağmen insanlığın sevgi gösterme yeteneğine hâlâ sahip olduğunu biliyor. Bu nedenle, Kendisini hoşnut etmek isteyen herkesin elinden geldiğince sevgi göstermesini talep ediyor. Bu talep eski İsrail’e verilen Kanundaki en büyük emir sorulduğunda, Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih tarafından açıklığa kavuşturuldu. O, şunları söyledi: “‘Allahın Rabbi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün fikrinle seveceksin.’ Büyük ve birinci emir budur.” Ve sonra şunu ekledi: “Buna benziyen ikincisi şudur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’ Bütün şeriat ve peygamberler bu iki emre bağlıdır.”—Matta 22:37-40.

Bununla birlikte, birçok insan göremedikleri bir kişiyi sevmenin çok zor olduğunu düşünür ve Tanrı da bir Ruh olduğu için insanlar O’nu göremez. (Yuhanna 4:24) Ancak, Tanrı’nın yaptıklarından her gün etkileniyoruz; çünkü hepimiz O’nun bizim yararımıza yarattığı birçok iyi şeye bağımlıyız. Resul Pavlus’un sözleri bu gerçeğe dikkat çekti: “[Tanrı], gökten yağmurlar ve semereli mevsimler vererek ve yüreklerinizi yemek ve sevinçle doldurup iyilik ederek kendisini şahitsiz bırakmamıştır.”—Resullerin İşleri 14:17.

Herkes bir şekilde Yaratıcı’nın sağladığı nimetlerden yararlansa da, nispeten çok az kişi O’na minnettarlık veya teşekkür etme isteği duyuyor. Bu nedenle, Tanrı’nın bizim için yaptığı tüm iyi şeyleri gözden geçirmeli ve yaptığı her şeyde görülen şahane nitelikleri üzerinde derin düşünmeliyiz. Bu, Yüce Yaratıcımızın hayranlık uyandıran hikmetini ve gücünü fark etmemizi sağlamalı. (İşaya 45:18) Her şeyden önce de, O’nun ne denli sevgi dolu bir Tanrı olduğunu görmemize yardım etmeli; çünkü O, bize sadece yaşam bahşetmekle kalmadı, ayrıca yaşamda birçok zevki tatmamızı da mümkün kıldı.

Örneğin, Tanrı’nın yeryüzünde yarattığı sonsuz çeşitlilikteki çiçekleri düşünün. Ayrıca, bize bu güzellikleri görebilme ve zevk alabilme yeteneği de bahşetmesi gerçekten şahane bir şeydir! Aynı şekilde, Tanrı yaşamamız için her çeşit besleyici gıdayı da sağladı. O’nun bizde tat alma duyusunu yaratması da çok düşünceli bir davranıştır, çünkü böylece yediğimiz şeylerden büyük zevk alabiliriz. Bütün bunlar, Tanrı’nın bizi sevdiğine ve bizim için en iyisini istediğine ilişkin etkili kanıtlar değil midir?—Mezmur 145:16, 17; İşaya 42:5, 8.

Yaratıcı, Kendisini bize “doğa kitabıyla” tanıtmasının yanında, Sözü olan Mukaddes Kitap aracılığıyla da nasıl bir Tanrı olduğunu gösteriyor. Çünkü, Yehova’nın geçmişte yaptığı sevgi dolu birçok şey ve yakın gelecekte insanlığa bahşetmeyi vaat ettiği sayısız nimet Mukaddes Kitapta kayıtlıdır. (Tekvin 22:17, 18; Çıkış 3:17; Mezmur 72:6-16; Vahiy 21:4, 5) Her şeyden önemlisi, Mukaddes Kitap bize, Tanrı’nın insanlığa karşı sevgisinin en büyük ifadesini açıklar. O, günaha ve ölüme kölelikten kurtulabilmemiz için, biricik Oğlunu Kurtarıcımız olarak vermiştir. (Romalılar 5:8) Gerçekten de, sevgi dolu Yaratıcımız hakkında bilgi aldığımız ölçüde, O’nu yürekten seveceğiz.

Hemcinslerimizi Sevmeyi Öğrenmeliyiz

İsa’nın dikkat çektiği gibi, sevgi dolu Yaratıcımızı tüm yüreğimizle, canımızla ve zihnimizle sevmenin yanında, komşumuzu da kendimiz gibi sevmeliyiz. Aslında, Tanrı sevgisi hemcinslerimize sevgi göstermeyi zorunlu kılar. Resul Yuhanna şunu açıkladı: “Ey sevgililer, eğer Allah bizi böylece sevdi ise, bizim de birbirimizi sevmemiz gerektir.” Sonra şunu vurguladı: “Eğer bir adam: Allahı seviyorum, der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır; çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmiyen, görmemiş olduğu Allahı sevemez. Ve onun tarafından, Allahı seven kardeşini de sevsin, diye emrimiz vardır.”—I. Yuhanna 4:11, 20, 21.

Bugün, çoğu insanın “önce ben” tutumunu gösterdiği, Mukaddes Kitabın önceden bildirdiği gibi “kendilerini seven” olduğu bir dünyada yaşıyoruz. (II. Timoteos 3:2) Bu nedenle, üstün sevgi yolunu öğrenmek istiyorsak, insanların çoğunun gittiği bencil yolu izlemek yerine, zihnimizi yenilemek ve sevgi dolu Tanrımızı örnek almak için ciddi bir gayret göstermeliyiz. (Romalılar 12:2; Efesoslular 5:1) Hatta Tanrı, “nankörlere ve kötülere karşı nimet vericidir” ve “güneşini kötülerin ve iyilerin üzerine doğdurur; ve salih olanlar ile olmıyanların üzerine yağmur yağdırır.” Gökteki Babamız bize böyle muhteşem bir örnek bıraktığına göre, herkese karşı nazik ve yardımsever olmak için çaba göstermeliyiz. Böyle yapmakla, ‘göklerde olan sevgi dolu Babamızın oğulları’ olduğumuzu kanıtlarız.—Luka 6:35; Matta 5:45.

Bazen böyle sevgi dolu işler, insanların hakiki Tanrı’ya tapınmaya başlamalarına yardım eder. Birkaç yıl önce, Yehova’nın Şahidi olan bir ev kadını Mukaddes Kitap mesajını komşusuyla paylaşmaya çalıştı, fakat şiddetle reddedildi. Bununla birlikte, bu karşılık yüzünden cesareti kırılmadı. Bunun yerine, komşusuna nezaket göstermeye devam ederek yardım etmeye çalıştı. Bir keresinde o, komşusunun başka bir eve taşınmasına yardım etti. Başka bir gün, havaalanında akrabalarını karşılaması için komşusuna birinin eşlik etmesini sağladı. Daha sonra komşu, bir Mukaddes Kitap tetkikini kabul etti ve sonunda, kocasından çok şiddetli zulüm görmesine rağmen, İsa’nın gayretli bir takipçisi oldu. Evet, bu sevgi ifadeleri sonsuz nimetler için bir temel attı.

Eğer dürüst olursak, Tanrı’nın bizi beğenilecek niteliklere sahip olduğumuz için sevmediğini kabul edeceğiz. Tersine, birçok hata ve kusurumuz olmasına rağmen bizi seviyor. Bu nedenle, biz de hemcinslerimizi birçok kusurları olmasına rağmen sevmeyi öğrenmeliyiz. Onlarda kusur aramak yerine, iyi niteliklerini fark etmek ve takdir etmek için kendimizi eğitirsek, onlara karşı sevgi hissetmek çok daha kolay olacak. Onlara karşı hissettiklerimiz, ilkelere dayanan sevgiyi aşıp yakın arkadaşlar arasında var olan sıcak sevgiyi ve şefkati de içerebilir.

Sevginizin Büyümesine İzin Verin

Sevginin ve arkadaşlığın beslenip geliştirilmesi gerekir ve bunda en önemli etkenlerden biri, içtenlik ve dürüstlüktür. Bazıları, arkadaş olmak istedikleri kişiler üzerinde olumlu bir izlenim bırakmak için, kusurlarını gizlemeye çalışırlar. Fakat, bu yöntem çoğu kez geri teper, çünkü sonunda insanlar gerçeklerin farkına varır ve dürüst olmayan böyle bir davranıştan tiksinti duyarlar. Bu nedenle, yenmeye çalıştığımız kusurlarımız olmasına rağmen insanların gerçek kişiliğimizi öğrenmesinden korkmamalıyız. Bu, onlarla arkadaşlık kurmamıza yardım edebilir.

Örneğin, Uzakdoğu’da bir cemaatte hizmet eden yaşlı bir hemşirenin çok az eğitimi var. Fakat o, hiçbir zaman bunu başkalarından gizlemeye çalışmaz. Örneğin, Milletlerin Zamanlarının 1914’te bittiğinin Mukaddes Kitap peygamberliklerinden ve tarihten nasıl saptandığınıa başkalarına gösteremediğini açıksözlülükle kabul eder. Fakat, hizmetteki gayretinin yanında, cemaatteki kardeşlere gösterdiği sevgi ve cömertlikle öylesine mükemmel bir örnek ki, ondan cemaatin pırlantası olarak söz ediliyor.

Bazı kültürlerde, sevgiyi açıkça göstermek onaylanmaz; insanlara başkalarıyla ilişkilerinde kibar ve resmi bir hava takınmaları öğretilir. Her zaman kibar ve düşünceli olmak iyiyse de, kibarlığımız başkalarına karşı duygularımızı bastırmamıza yol açmamalı. Yehova, seçtiği kavmi eski İsrail’e duyduğu sevgiyi açıkça söylemekten çekinmedi; onlara şöyle dedi: “Seni ebedî sevgi ile sevdim.” (Yeremya 31:3) Benzer şekilde, resul Pavlus Selanik’teki iman kardeşlerine şunları yazdı: “Sizi özliyen bizler size yalnız Allahın incilini değil, fakat kendi canlarımızı da vermeğe razı idik; çünkü sevgilimiz olmuştunuz.” (I. Selânikliler 2:8) Bu nedenle, hemcinslerimize karşı içten bir sevgi geliştirmeye çaba gösterirken, böyle duyguları bastırmak yerine doğal olarak ifade etmek Mukaddes Kitap öğretisiyle daha çok uyumludur.

Sürekli Çaba Gerekiyor

Başkalarına karşı sevgi hissetmek ve göstermek bitmeyen bir süreçtir. Bu, bizden çok çaba talep eder, çünkü hem kendi kusurlarımızı yenmek hem de bu sevgisiz dünyanın güçlü etkisine karşı koymak için çok çalışmak zorundayız. Fakat sonunda elde edeceğimiz değerli ödüller gerçekten bu çabaya değer.—Matta 24:12.

Bu kusurlu dünyada bile hemcinslerimizle, bize ve başkalarına sevinç, barış ve doyum veren ilişkiler geliştirebiliriz. Böyle bir çaba göstermekle, Tanrı’nın yeni dünyasında sonsuza dek yaşamakla ilgili şahane ümide layık olduğumuzu kanıtlayabiliriz. Her şeyden önemlisi, üstün sevgi yolunu öğrenerek, sevgi dolu Yaratıcımızın onayını ve bereketlerini şimdi ve sonsuza dek kazanabiliriz.

[Dipnot]

a Ayrıntılı bilgi için, Insight on the Scriptures I. Cilt sayfa 132-135’e bakın.

[Sayfa 10’daki resimler]

İsa’nın takipçilerine özgü sevgi, iyi işlerle gösterilebilir

[Sayfa 8’deki resim tanıtım notu]

UN PHOTO 186226/M. Grafman

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş