Dinle İlgilenmeyen İnsanların Yüreğine Nasıl Erişebiliriz?

1. Son yıllarda bazı ülkelerde nasıl bir değişim yaşanıyor?

BİNLERCE yıl boyunca insanların çoğunun bir dini vardı. Fakat son yıllarda büyük bir değişiklik oldu. Gittikçe daha çok insan bir dine inanmadığını söylüyor. Hatta bazı ülkelerde herhangi bir dine mensup olmadığını söyleyenler nüfusun çoğunluğunu oluşturuyorb (Mat. 24:12).

2. Birçok insan hangi nedenlerden dolayı dinle ilgilenmiyor?

² Dinle ilgilenmeyen insanların sayısı neden artıyor?c Bazı insanların zihni hayatın zevkleriyle ya da kaygılarıyla meşgul (Luka 8:14). Eskiden Tanrı’ya inanan bazıları artık ateist. Bazılarıysa Tanrı’ya inanıyor, fakat dinin çağdışı, yararsız, bilime ve mantığa aykırı olduğunu düşünüyor. Onlar belki arkadaşlarından, öğretmenlerinden veya medyatik kişilerden hayatın evrimle başladığını duyuyor, fakat Tanrı’ya neden inanmamız gerektiğiyle ilgili mantıklı açıklamalar pek duymuyorlar. Başkaları güç ve para peşinde koşan din adamlarından tiksindiği için dinden soğumuş durumda. Bazı ülkelerde de dini faaliyetlere resmi kısıtlamalar getirilmiştir.

3. Bu makale bize hangi konuda yardım edecek?

³ İsa bize “Bütün milletlerden insanları öğrencim olarak yetiştirin” emrini verdi (Mat. 28:19). Dinle ilgilenmeyen insanların Tanrı’yı sevmeyi öğrenmesine ve Mesih’in öğrencileri olmasına nasıl yardım edebiliriz? Şunun farkında olmalıyız ki, bir kişinin büyüdüğü yer mesajımıza vereceği karşılığı etkileyebilir. Örneğin, bir Avrupalının verdiği tepki bir Asyalının verdiği tepkiyle aynı olmayabilir. Neden? Avrupa’da birçok insan Kutsal Kitap hakkında bir şeyler biliyor ve her şeyi Tanrı’nın yarattığı düşüncesine yabancı değil. Fakat Asya’da insanların çoğu Kutsal Kitap hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyor ve genelde bir Yaratıcıya inanmıyor. Nerede büyümüş ya da neye inanıyor olursa olsunlar hizmette karşılaştığımız tüm insanların yüreğine erişmek istiyoruz. Bu makale bize bu konuda yardım edecek.

OLUMLU TUTUMUNUZU KORUYUN

4. Olumlu tutumu korumak için hangi nedenimiz var?

⁴ Olumlu Olun. Her yıl birçok kişi yaşamını Yehova’ya adıyor. Bu kişilerin arasında eskiden dinle ilgilenmeyen insanlar da var. Onlardan birçoğu zaten yüksek ahlak standartlarına sahipti ve dinlerdeki ikiyüzlülükten tiksiniyordu. Bazıları ise düşük ahlak standartlarına sahipti ve birçoğunun bırakması gereken kötü alışkanlıkları vardı. Fakat değiştiler. Evet, “sonsuz yaşama karşı doğru tutuma sahip” kişileri Yehova’nın yardımıyla bulacağımıza güvenebiliriz (Elçi. 13:48; 1. Tim. 2:3, 4).

5. İnsanların mesajımıza olumlu karşılık verme nedeni genellikle nedir?

⁵ Nazik ve Düşünceli Olun. İnsanların mesajımıza olumlu karşılık vermesinin nedeni genelde söylediklerimiz değil, söyleme tarzımızdır. Nazik ve düşünceli olduğumuzda, ayrıca onlarla içtenlikle ilgilendiğimizde bu hoşlarına gider. İnsanları bizi dinlemeye zorlamıyoruz. Bunun yerine, onların din hakkındaki görüşlerinin nedenlerini anlamaya çalışıyoruz. Örneğin, bazıları tanımadıkları biriyle din hakkında konuşmaktan hoşlanmaz. Bazıları Tanrı hakkındaki düşüncelerinin sorulmasını ayıp karşılar. Bazıları da, özellikle bir Yehova’nın Şahidiyle Kutsal Kitabı okurken görülmekten rahatsızlık duyar. Durum ne olursa olsun, onların duygularını anlamaya çalışırız (2. Tim. 2:24).

6. Pavlus hakikati sunuş tarzını dinleyicilerine nasıl uyarladı? Onu nasıl örnek alabiliriz?

⁶ “Kutsal Kitap”, “yaratılış”, “Tanrı” ya da “din” gibi sözcükleri kullandığımızda bir kişinin rahatsız olduğunu fark ediyorsak ne yapabiliriz? Pavlus’u örnek alarak hakikati sunuş tarzımızı değiştirebiliriz. O, Yahudilerle konuşurken Kutsal Yazıları kullandı. Ancak, Areopagos’ta Yunanlı filozoflarla konuşurken Kutsal Yazılardan alıntı yaptığını söylemedi (Elçi. 17:2, 3, 22-31). Pavlus’u nasıl örnek alabiliriz? Kutsal Kitabı kabul etmeyen biriyle konuşurken Tanrı’nın Sözünden doğrudan alıntı yapmamak daha iyi olabilir. Ayrıca birinin sizinle Kutsal Kitabı okurken görülmekten rahatsız olduğunu hissederseniz, ona ayetleri dikkat çekmeyecek şekilde, örneğin elektronik cihazınızdan göstermeyi deneyin.

7. Pavlus’un 1. Korintoslular 9:20-23’te tarif edilen tutumunu örnek almak için ne yapmamız gerekebilir?

⁷ İnsanları Anlamaya Çalışın ve Dinleyin. Hizmette karşılaştığımız insanları etkileyen faktörleri anlamaya çalışmalıyız (Özd. 20:5). Yine Pavlus’un durumunu düşünelim. O, Yahudi olarak büyümüştü. Fakat diğer milletlerden insanlarla konuşurken sunuş tarzını değiştirmeliydi. Çünkü onlar Yehova ve Kutsal Yazılar hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorlardı. Pavlus’un tutumunu örnek alarak sahamızdaki insanlara duygudaşlık göstermek ve onları anlamak istiyoruz. Bunun için biraz araştırma yapmamız ya da tecrübeli kardeşlere danışmamız gerekebilir (1. Korintoslular 9:20-23’ü okuyun).

8. Kutsal Kitap hakkında sohbet başlatmanın bir yolu nedir?

⁸ Hedefimiz değerli olan kişileri bulmaktır (Mat. 10:11). Bunu başarabilmek için insanlara ne düşündüklerini sormalı, sonra da onları dikkatle dinlemeliyiz. İngiltere’de yaşayan bir birader, insanlarla sohbet ederken onlara “Sizce mutlu bir evliliğin sırrı nedir?”, “Çocuk yetiştirirken sizce nelere dikkat etmek gerekir?” veya “Adaletsizlikle nasıl başa çıkabiliriz?” gibi sorular soruyor. İnsanların cevabını dinledikten sonra şöyle diyor: “Yaklaşık 2.000 yıl önce yazılmış şu öğüt hakkında ne düşünürsünüz?” Ardından dikkatle seçtiği bir ayeti “Kutsal Kitap” ifadesini kullanmadan cep telefonundan gösteriyor.

İNSANLARIN YÜREĞİNE ERİŞİN

9. Tanrı hakkında konuşmaktan hoşlanmayan insanlara nasıl yardım edebiliriz?

⁹ Tanrı hakkında konuşmaktan hoşlanmayan insanların yüreğine erişebilmek için, önemsedikleri konulardan bahsetmemiz gerekir. Örneğin birçok kişi doğaya hayranlık duyar. Bu durumda şöyle bir şey söyleyebiliriz: “Sizin de bildiğiniz gibi, bilim insanları genelde doğada var olan şeyleri taklit ederek icatlar yapıyor. Mesela mikrofon tasarlayanlar böceklerin kulak yapısını, kamera tasarlayanlar ise göz yapısını inceliyor. Ne dersiniz, mühendisler kulağın ya da gözün tasarımından ilham aldıklarında, aslında kimden ilham almış oluyorlar?” Kişinin cevabını dikkatle dinledikten sonra şöyle diyebiliriz: “Eski bir şairin şu sözleri bana çok ilginç geldi: ‘Kulağı veren duyamaz mı? Göze biçim veren göremez mi? . . . . İnsana bilgiyi öğreten, doğruyu gösteremez mi?’ Bazı bilim insanları bu sözlere katılıyor ve yaratılışa inanıyor” (Mezm. 94:9, 10). Sonra jw.org^® sitesinden “Söyleşiler ve Tecrübeler” başlığı altındaki “Yaşamın Kökeni Hakkında Görüşler” kısmından bir video gösterebilirsiniz. (YAYINLAR > VİDEOLAR kısmına bakın.) Ya da kişiye Hayat Nasıl Başladı? veya Yaşamın Kökeni Hakkında Beş Önemli Soru kitapçıklarından birini verebilirsiniz.

10. Tanrı hakkında konuşmak istemeyen biriyle nasıl sohbete başlayabiliriz?

¹⁰ İnsanlar güzel bir geleceğe sahip olmak ister. Ancak birçok kişi dünyanın yok olmasından veya yaşanmayacak hale gelmesinden korkuyor. Norveç’te yaşayan bir çevre gözetmeni, Tanrı hakkında konuşmak istemeyen insanların genellikle dünyanın durumu hakkında konuşmaya istekli olduğunu söylüyor. İnsanlara selam verdikten sonra şöyle diyor: “Sizce daha iyi bir gelecek için kime ümit bağlayabiliriz? Siyasetçilere mi, bilim insanlarına mı, yoksa başka birine mi?” Cevabı dikkatle dinledikten sonra aydınlık bir gelecekten söz eden bir ayet okuyor ya da alıntılıyor. Kutsal Kitaptan dünyanın asla yok olmayacağını ve iyi insanların yeryüzünde sonsuza dek yaşayacağını öğrenmek bazılarının ilgisini çekiyor (Mezm. 37:29; Vaiz 1:4).

11. Sohbet başlatmak için neden çeşitli yöntemler denemeliyiz? Pavlus’un Romalılar 1:14-16’da tarif edilen tutumunu nasıl örnek alabiliriz?

¹¹ İnsanlarla sohbet etmek için çeşitli yöntemler denemeliyiz. Neden? Çünkü herkes farklıdır. Birine çekici gelen şey, ötekine itici gelebilir. Bazılarıyla Tanrı veya Kutsal Kitap hakkında rahatça konuşabilirken, bazılarıyla önce başka konulardan sohbet etmemiz gerekir. İki durumda da, her tür insanla hakikati paylaşmanın yollarını aramalıyız (Romalılar 1:14-16’yı okuyun). Ancak şunu unutmayalım ki, doğruluğu seven kişilerin yüreğinde hakikati büyüten Yehova’dır (1. Kor. 3:6, 7).

ASYALI İNSANLARLA HAKİKATİ NASIL PAYLAŞABİLİRİZ?

12. Bir Yaratıcının olup olmadığını hiç düşünmemiş Asyalı insanların yüreğine nasıl erişebiliriz?

¹² Dünya çapında birçok kardeşimiz hizmette Asyalı insanlarla karşılaşıyor. Onlardan bazıları hükümetlerin dini faaliyetlere kısıtlama koyduğu ülkelerden geliyor. Bazı Asya ülkelerinde birçok kişi, bir Yaratıcının olup olmadığı konusunu hiç düşünmemiş oluyor. Kimileri açık fikirli ve Kutsal Kitabı incelemeyi teklif ettiğimizde kabul ediyor. Ancak bazıları başta yeni fikirlere kapalı. Onların yüreğine nasıl erişebiliriz? Bazı tecrübeli müjdeciler önce kişiyle dostça sohbet ediyor, ona içten bir ilgi gösteriyor, sonra uygun olduğunda kişiye Kutsal Kitaptaki bir ilkeyi uygulamaktan şahsen nasıl yarar gördüklerini anlatıyorlar. Bu yöntemin etkili olduğunu gördüler.

13. Kutsal Kitabın hangi özelliği insanlara çekici gelebilir? (Kapak resmine bakın.)

¹³ Birçok insana ilk başta Kutsal Kitabın günlük hayatla ilgili hikmetli öğütleri çekici geliyor (Vaiz 7:12). New York’ta Çince konuşan insanlara şahitlikte bulunan bir hemşiremiz şunları diyor: “İnsanlara ilgi göstermeye çalışıyorum ve onları dinliyorum. Ülkeye yeni geldiklerini öğrenirsem onlara, ‘Buraya alışabildiniz mi? İş bulabildiniz mi? İnsanlar size iyi davranıyor mu?’ gibi sorular soruyorum.” Kardeşimiz bu yöntem sayesinde bazen Kutsal Kitaptaki bir hakikati paylaşma fırsatı buluyor. Durum uygunsa sohbete şöyle devam ediyor: “Sizce insanlarla iyi geçinmenin sırrı nedir? Size Kutsal Kitaptan bir özdeyiş gösterebilir miyim? ‘Ağız dalaşı su sızıntısı gibi başlar; bu yüzden kavga patlak vermeden oradan uzaklaş.’ Ne dersiniz, bu öğüt insanlarla iyi geçinmemize yardım edebilir mi?” (Özd. 17:14). Böyle sohbetler kimleri tekrar ziyaret edebileceğimizi anlamamıza yardım eder.

14. Uzakdoğu’da bir birader Tanrı’ya inanmadığını söyleyen insanlarla nasıl sohbet ediyor?

¹⁴ Tanrı’ya inanmadığını söyleyen kişilerle nasıl sohbet edebiliriz? Yıllardır Uzakdoğu’da böyle insanlara iyi haberi duyuran bir birader şunları söylüyor: “Burada biri ‘Tanrı’ya inanmıyorum’ dediğinde, aslında etrafındaki insanların tapındığı tanrılara inanmadığını kasteder. Dolayısıyla genellikle böyle söyleyen kişiye haklı olduğunu, o tanrıları insanların ürettiğini ve gerçek olmadıklarını söylüyorum. Çoğu zaman Yeremya 16:20’yi okuyorum: ‘İnsanoğlu hiç kendine tanrı yapabilir mi? Yapsa da onlar gerçek tanrı olur mu?’ Ardından şöyle soruyorum: ‘Gerçek bir tanrıyı sahtelerinden nasıl ayırabiliriz?’ Verdikleri cevabı dikkatle dinliyorum ve İşaya 41:23’ü okuyorum: ‘Daha ileride olacakları da söyleyin ki, tanrı olduğunuzu anlayalım.’ Sonra Yehova’nın önceden bildirdiği bir olaya değiniyorum.”

15. Doğu Asya’da yaşayan bir kardeşimizden neler öğrenebiliriz?

¹⁵ Doğu Asya’da yaşayan bir birader tekrar ziyaretler yaparken kullandığı yöntemi şöyle anlatıyor: “Kutsal Kitaptaki hikmetli öğütlere, önceden bildirilmiş ve gerçekleşmiş olaylara, ayrıca evrendeki düzeni sağlayan yasalara dair örnekler veriyorum. Ardından tüm bunların zekâ sahibi gerçek bir Yaratıcıya işaret ettiğini açıklıyorum. Biri Tanrı’nın var olma ihtimalini kabul ettiğinde ona Kutsal Kitabın Yehova hakkında neler söylediğini gösteriyorum.”

16. İbraniler 11:6’ya göre, inceleme yapan kişiler neden Tanrı’ya ve Kutsal Kitaba iman etmelidir? Bunu yapmalarına nasıl yardım edebiliriz?

¹⁶ Dinle ilgilenmeyen insanlarla Kutsal Kitabı incelerken, Tanrı’nın varlığına imanlarını sürekli güçlendirmeliyiz (İbraniler 11:6’yı okuyun). Ayrıca Kutsal Kitaba iman etmelerine de yardım etmeliyiz. Bunun için bazı hakikatleri tekrar tekrar anlatmamız gerekebilir. Her tetkikte, Kutsal Kitabın Tanrı’nın Sözü olduğunu gösteren kanıtlar üzerinde konuşmamız gerekebilir. Örneğin, Kutsal Kitapta önceden bildirilen olaylar, Kutsal Kitabın bilimsel ve tarihsel açıdan doğruluğu ve hikmetli öğütleri hakkında kısaca konuşabiliriz.

17. Sevgimiz insanları nasıl etkileyebilir?

¹⁷ Dinle ilgileniyor olsun ya da olmasın her tür insana sevgi göstererek Mesih’in öğrencileri olmalarına yardım edebiliriz (1. Kor. 13:1). Hakikati öğretirken hedefimiz insanlara Tanrı’nın bizi sevdiğini ve bizden de O’nu sevmemizi beklediğini göstermektir. Her yıl, önceden dinle ilgilenmeyen binlerce insan Tanrı’yı sevmeyi öğrendiği için vaftiz ediliyor. Dolayısıyla olumlu olun, her tür insana sevgi ve ilgi gösterin. Onları dinleyin. Anlamaya çalışın. Davranışlarınızla onlara Mesih’in öğrencisi olmayı öğretin.