Nerede Olursak Olalım İyi Haberi Takdim Etmek
1 Yehova’ya hamt kurbanların ayda kaç kere arz edebilirsin? Haftada bir veya iki gün tarla hizmetine katılabilir misin? Pavlus, Yeruşalim’deki Hıristiyanları “Allaha daima hamt kurbanını, yani, onun ismini ikrar eden dudakların meyvasını takdim et”meğe teşvik etti. (İbr. 13:15) Bu ilk Hıristiyanlar, İsrail’e verilen Tanrı’nın kanunu altında her gün sabah ve akşam mabette kurbanlar takdim edildiğini biliyorlardı. Kurban takdim edilmeden bir gün geçmezdi.—Çık. 29:38-42.
2 Acaba, biz bu örneğe nasıl uyabiliriz? Hepimiz günde iki defa şöyle dursun, bir defa bile tarla hizmetine çıkamayabiliriz. Fakat yine de, Tanrı’ya böyle hamt kurbanları takdim edebileceğimiz fırsatlara hemen her gün sahip olabiliriz.
3 Şayet dolgun-vakitli bir düvyevi işin varsa, buna imkân olur mu? Evet, bir birader iş arkadaşlarının merakını uyardıracağını bilerek “İyi Haber” kitabını iş yerine getirip masasına koydu. Gerçekten merak uyardırdı ve onun hakkında sorular sordular. İş saati olduğundan sohbeti kısa oldu, fakat onlara üç şey söyledi: ‘Bu kitap imanı bina eder; Mukaddes Kitaba dayanır; ve sadece 10.-TL’dır.’ Bunun böyle olduğunu görmeyi onlara bıraktı. Sonuç olarak başkaları da birkaç kitap sipariş ettiler.
4 Bazı kardeşler kendileri iş sahibidirler ve onlar, iş başında iken daha uzun şahadet edebilirler. Örneğin bir berber, hakikati müşterilerine zorla kabul ettirmeğe çalışmamakla beraber herkesle bir şeyler paylaşmağa çalışır; ilgi gösteren olursa; saçın kesilmesi bazen biraz daha uzun sürer. Bir taksi şöförü, arabanın kapısını bizzat kendisi kapatıp müşterisine hoş geldiniz demekle dostane bir ilişki kurabildiğini gördü. Tanrı’nın sözüne ilişkin müzakereleri, çoğu kez beş dakika—bazen bir saat sürüyordu.
5 Alış verişe gittiğin zaman şahadet etmek için fırsatlar var mı? Bir hemşire büyük bir mağazada, güzel dağlar, mavi gök, ağaçlar ve çiçeklerle ilgili bazı güzel tablolara bakmak için durdu. Başka bir kadına hitaben şöyle dedi: “Bütün bu güzel şeyleri Yehova Tanrı yarattı ve şimdi insanlar bunların çoğunu bozdular.” Kadın cevaben şöyle dedi: “Doğru, fakat biz ne yapabiliriz?” Hoş bir sohbetleri oldu. Bu kadın, hemşiremizin Mukaddes Kitap hakkında bu kadar çok şeyi nereden öğrendiğini bilmek istedi. Bir ev Mukaddes Kitap tetkiki için tanzim yapıldı. Ve bütün bunlar alış veriş sırasında oldu.
6 Genç müjdecilerinde de fevkalâde fırsatları var. Bir ülkede genç bir hemşire, gittiği okuldaki bir şiddet olayından sonra bunun “Tanrı Nadan Kötülüğe Müsaade Ediyor?” küçük kitabını başkalarıyla paylaşmak üzere iyi bir fırsat olduğunun farkına vardı. Bunu nasıl yapabileceğini ana-babasıyla müzakere ettikten sonra bir kitabı müdüre ve bir tane de öğretmenine verdi. Onların tasvibiyle kitabı sınıf arkadaşlarına takdim etti; onlar sadece bir günde 35 tane aldılar!
7 Rastlantıda şahadet ederken birçok iyi tecrübeleri olanlar genellikle bunun hakkında önceden düşünüyorlar. Onlar ‘Tanrı’ya (YD) bir hamt kurbanı takdim etmek’ fırsatlarını kolluyorlar. Onlar, aynı zamanda kendilerine “kelâmın kapısını” açsın diye Yehova’ya dua ediyorlar. (Kol. 4:2-4) Senin için rastlantıda şahadet etmek üzere ne zaman ve nerede imkânın olacağını saptamak üzere günlük programını dua ederek gözden geçirdin mi?
8 Birçokları evden eve işinde çalışırken “Hizmet Toplantısı Programı”nda yapılan teklifleri uygulamakla fevkalâde sonuçlar elde ettiler. Örneğin yazın sokaklarda veya evlerinin önünde oturanlarla bir sohbete başlamak gibi ... İnsanlarla Tanrı’nın Sözü hakkında konuşmak için kendileriyle kapıda temas kurana kadar beklememiz gerekmez.
9 Bir hemşire, satıcıların sık sık evlere geldiklerini fark edip hemen giriş kapısının yanına ufak bir masa koydu. Onun üzerine bir Mukaddes Kitap ve diğer yayınları göze hoş gelecek şekilde koydu. Bu teşhir “amaca ulaşmayı sağladı.” Gelenler, gördükleri hakkında konuşurlar ve bu bir şahadetin verilmesine yol açar.
10 Bir birader işinde 15 dakikalık ara sırasında yanında oturacak olan ilk kişiye şahadet etmeğe karar verdi. Kendisine konuştuğu adam hakikatten haberi olduğunu, fakat meselenin derinine inmek istemediğini söyledi. Biraderimiz buna rağmen bu adamın onu kolayca alabileceği bir yere yayınlar bıraktı. Altı ay içinde o kişi ve ailesi hepsi birlikte vaftiz edildiler.
11 Başka bir birader, Mukaddes Kitap okumasını öğle tatilinde yapmağı alışkanlık haline getirdi. Bu “amaca ulaşmayı sağladı.” Çok vakit geçmeden bir kişi dinsel konularda sorular sormağa başladı. Çok etkilendi. Sonuç olarak müjdeciler onu evinde ziyaret ettiklerinde bir tetkike başlanıldı.
12 Birçok müjdeciler kongreye giderken ve dönerken Yehova’nın Şahitlerinin yayınlarını okumakla rastlantıda şahadet etmek üzere yol açarlar. Acaba sen bu yıl kongreye seyahat ederken yanında yayınlar bulunduracak mısın?
13 Böylece hamt kurbanımızı haftanın belirli bir gün veya saatiyle sınırlandırmamalıyız. Yehova’ya olan minnettarlığımızla yüreklerimiz dolu ise, nerede olursak olalım, her uygun fırsatta onun bina edici bir sohbetle taşması gayet doğaldır.