Soru Kutusu
◼ İbadetlerde kimler dua etmelidir?
Cemaat adına yapılan dualar, tapınmamızın çok önemli bir parçasıdır. Başkalarını Yehova’nın önünde temsil etmek değerli bir imtiyaz ve ciddi bir sorumluluktur. Bunun önemini göz önünde bulunduran ihtiyarlar hangi biraderlerin dua edebilecek yeterlikte olduğuna dikkatle karar vermelidir. Cemaati temsil eden vaftiz edilmiş biraderler, iyi örnekler olarak tanınmış ve cemaatin saygısını kazanmış İsa’yı takip eden olgun hizmetçiler olmalıdırlar. Onların saygı ve hürmet dolu duaları Yehova Tanrı ile iyi bir ilişkileri olduğunu göstermelidir. 70. Dinsel Seri’nin “Alçakgönüllülükle Başkalarının Önünde Dua Etmek” başlıklı makalesi, özellikle cemaat adına dua edenlere yardımcı olacak önemli bilgiler verir.
İhtiyarlar dua etmek üzere şüpheli ve ciddiyetsiz davranışlarıyla tanınan, çabuk darılan veya küsen ya da topluluk adına yapılan duayı kendi farklı kişisel görüşlerini açıklamak üzere kullanmaya eğilimli biraderleri seçmezler. (I. Tim. 2:8) Ergenlik çağındaki bir birader vaftiz edilmiş olabilir, ancak ihtiyarlar onun cemaat adına dua edebilecek yeterlikte olup olmadığına karar vermek zorundadırlar.—Res. İşl. 16:1, 2.
Bazen tarla hizmeti buluşmalarında, kardeşleri temsil edecek yeterlik sahibi bir birader yoksa, vaftiz edilmiş bir hemşirenin dua etmesi gerekebilir. O zaman hemşirenin başını uygun bir örtüyle örtmesi gerekecektir. İhtiyarlar, yeterlik sahibi bir biraderin hazır bulunamayacağı bazı tarla buluşmalarında önderlik etmek üzere yeterli bir hemşireyi görevlendirmelidir.
Umumi İbadetin açılış duasını, bu kısma riyaset eden biraderin yapması alışılagelmiş bir durumdur. Bununla birlikte, diğer ibadetlerde daha çok yeterlik sahibi birader varsa, ibadeti başlatan ya da son kısmı ele alanlardan başka biraderler açılış veya kapanış dualarını sunabilir. Durum ne olursa olsun, ibadette dua etmek üzere davet edilecek biradere söyleyeceklerini düşünebilmesi için önceden haber verilmelidir. O zaman söz konusu ibadet için uygun, tutarlı ve ciddi bir dua sunabilir.
Böyle duaların uzun olması gerekmez. Topluluk adına dua eden bir birader ayağa kalkıp yeterli ses kuvveti ve düzgün bir telaffuz kullanırsa sözleri genel olarak daha iyi anlaşılacaktır. Bu, orada hazır bulunanların duayı dinlemesini ve sonunda yürekten “Amin!” demesini sağlayacaktır.—I. Tar. 16:36; I. Kor. 14:16.