Hakikatle Yalanı Ayırt Edebiliyor musunuz?

1. Hakikat hakkında ne hissediyorsunuz?

YEHOVA’NIN toplumu olarak Tanrı’nın Sözündeki hakikatleri çok seviyoruz. Bu hakikatler imanımızın temelini oluşturur (Rom. 10:17). Yehova’nın, Hıristiyan cemaatini “hakikatin direği ve desteği” yaptığına eminiz (1. Tim. 3:15). Ayrıca bize “önderlik edenlere” seve seve itaat ediyoruz. Çünkü onlar bize Kutsal Kitaptaki hakikatleri açıklıyor ve Tanrı’nın isteğine uygun yönlendirmeler sağlıyor (İbr. 13:17).

2. Yakup 5:19’a göre hakikati öğrendikten sonra bizim için hangi tehlike söz konusu?

² Hakikati ve Tanrı’nın teşkilatının güvenilir bir rehberlik sağladığını kabul etmiş olabiliriz. Yine de bizim için bir tehlike söz konusu. Dikkat etmezsek hakikat yolundan sapabiliriz (Yakup 5:19’u okuyun). Şeytan, Kutsal Kitaba ve teşkilattan gelen yönlendirmelere güvenimizi kaybetmemizi istiyor. Bunun için elinden geleni yapıyor (Efes. 4:14).

3. Hakikat sözüne neden sıkıca bağlı kalmalıyız? (Efesoslular 6:13, 14).

³ Efesoslular 6:13, 14’ü okuyun. Şeytan yakında yalanlarıyla bütün milletlerin Yehova’ya karşı tavır almasına yol açacak (Vah. 16:13, 14). Yehova’nın toplumunu kandırmak için de daha çok çalışacak (Vah. 12:9). Bu nedenle hakikati ve yalanı ayırt etmeyi öğrenmemiz çok önemlidir. Ayrıca hakikat sözüne itaat etmeliyiz, yani hakikate sıkıca bağlı kalmalıyız (Rom. 6:17; 1. Pet. 1:22). Büyük sıkıntıda hayatta kalıp kalmayacağımız bunlara bağlı olacak.

4. Bu makalede neleri ele alacağız?

⁴ Bu makalede iki niteliği göreceğiz. Bunlar hakikati ayırt etmemize ve teşkilattan gelen talimatlara uymamıza yardım edecek. Ardından hakikate sıkıca bağlı kalabilmek için yapmamız gereken üç şeyi göreceğiz.

HAKİKATİ AYIRT ETMEMİZİ SAĞLAYACAK NİTELİKLER

5. Yehova’dan korkmak hakikati ayırt etmemize nasıl yardım eder?

⁵ Yehova’dan korkmak. Tanrı korkusuna sahip olan biri Yehova’yı öyle çok sever ki, O’nu üzecek bir şey yapmaktan korkar. Böyle biri doğruyla yanlış, yalanla hakikat arasındaki farkı öğrenmeye çalışır. Çünkü doğru olanı yapıp Yehova’nın onayını kazanmak ister (Özd. 2:3-6; İbr. 5:14). Diğer yandan, Yehova’dan çok insanlardan korkarsak onları memnun edecek şeyler yaparız. Fakat bunlar çoğunlukla Yehova’nın hoşuna gitmeyen şeylerdir. Bunun olmasına asla izin vermemeliyiz.

6. Keşfe giden 10 adam insan korkusu yüzünden hakikati nasıl çarpıttı?

⁶ Yehova’dan çok insanlardan korkarsak doğru olmayan şeylere kanabiliriz. Vaat Edilmiş Toprakları keşfe giden 12 adamı düşünelim. 10 kişi olumsuz haber getirmişti. Çünkü onların Kenanlılara duydukları korku Yehova’ya olan sevgilerinden daha büyüktü. Diğer İsrailoğullarına şöyle dediler: “Biz o halkın karşısına çıkamayız, onlar bizden güçlü” (Say. 13:27-31). Gerçekten de insani bakış açısından Kenanlılar İsrailoğullarından daha güçlüydü. Ama bu 10 adam Kenanlıları yenemeyeceklerini söylerken önemli bir şeyi gözden kaçırıyorlardı: Yehova’yı hiç hesaba katmıyorlardı. Yehova’nın onlara verdiği göreve odaklanmalıydılar. Ayrıca yakın zaman önce Yehova’nın onlar için yaptıkları üzerinde düşünmeliydiler. Bunları yapsalardı, güçlü Tanrıları Yehova’nın yanında Kenanlıların bir hiç olduğunu fark edeceklerdi. Yeşu ve Kaleb ise çok farklıydı. Onlar Yehova’yı memnun etmek istediler. Bu yüzden şöyle dediler: “Eğer Yehova bizden hoşnutsa, bizi mutlaka o memlekete götürecek ve . . . . o diyarı bize verecek” (Say. 14:6-9).

7. Yehova’ya duyduğumuz korkuyu nasıl güçlendirebiliriz? (Resme de bakın.)

⁷ Yehova’ya duyduğumuz korkuyu güçlendirmek için, karar vereceğimiz her seferinde O’nu neyin memnun edeceğini düşünelim (Mezm. 16:8). Kutsal Kitaptan bir kayıt okurken kendimize şöyle sorabiliriz: “Eğer ben bu durumda olsaydım nasıl bir karar verirdim?” Örneğin diyarı keşfe giden 10 adamın olumsuz sözlerini dinlediğinizi hayal edin. Onların sözlerine inanıp korkuya kapılır mıydınız? Yoksa Yehova’ya duyduğunuz sevgi ve O’nu memnun etme isteğiniz ağır mı basardı? İsrailoğulları hakikati ayırt edemedi. Yeşu ve Kaleb’in söylediklerine inanmadılar. Bu nedenle Vaat Edilmiş Topraklara girme fırsatını kaybettiler (Say. 14:10, 22, 23).

8. Hangi niteliği geliştirmemiz çok önemlidir? Neden?

⁸ Alçakgönüllü olmak. Yehova hakikati alçakgönüllü kişilere açıklar (Mat. 11:25). Kutsal Kitabı incelerken yardım almayı alçakgönüllülükle kabul ettik (Elçi. 8:30, 31). Yine de gurura kapılmamak için çok dikkatli olmalıyız. Gururlu biri kendi fikirlerine öyle değer verir ki bunları Kutsal Kitaptaki ilkeler ve teşkilattan gelen yönlendirmeler kadar doğru görür.

9. Alçakgönüllü tutumumuzu nasıl koruyabiliriz?

⁹ Alçakgönüllü tutumumuzu korumak için Yehova’nın yüceliğinin karşısında ne kadar küçük olduğumuzu hatırlamalıyız (Mezm. 8:3, 4). Alçakgönüllü ve öğrenmeye istekli olmak için dua edebiliriz. O’nun yardımıyla kendi görüşlerimize çok önem vermeyeceğiz. Sözü ve teşkilatı aracılığıyla sağladığı rehberliğe ilk yeri vereceğiz. Kutsal Kitabı okurken Yehova’nın alçakgönüllü bir tutumu sevdiğini, fakat gurur, kibir ve küstahlıktan nefret ettiğini gösteren kayıtlara dikkat edin. Ayrıca göz önünde olmanızı gerektiren bir hizmet ayrıcalığı alırsanız alçakgönüllü kalmak için ekstra bir çaba harcayın.

HAKİKATE NASIL SIKICA BAĞLI KALABİLİRİZ?

10. Yehova geçmişten günümüze halkına rehberlik sağlamak için kimleri kullandı?

¹⁰ Teşkilatın sağladığı rehberliğe güvenmeye devam edin. Yehova eski İsraillilere talimatlarını iletmek için Musa’yı, ardından da Yeşu’yu kullandı (Yeşu 1:16, 17). Halk onları Tanrı’nın temsilcisi olarak gördükleri sürece nimetler tattı. Yüzyıllar sonra Hıristiyan cemaati kurulduğunda Yehova 12 elçi aracılığıyla rehberlik sağladı (Elçi. 8:14, 15). Daha sonra bu gruba Yeruşalim’deki ihtiyarlar da eklendi. Bu sadık erkeklerin rehberliğine uydukları için “cemaatlerin imanı güçleniyor ve kardeşlerin sayısı günden güne artıyordu” (Elçi. 16:4, 5). Bugün bizler de Yehova’nın teşkilatından gelen rehberliğe itaat ettiğimiz sürece nimetler tadıyoruz. Peki Yehova’nın tayin ettiği kişilere itaat etmezsek Yehova neler hisseder? Bu sorunun cevabını Kutsal Kitaptan görebiliriz. Özellikle de Vaat Edilmiş Topraklara yolculuk eden İsraillilerin yaşadıklarına bakarak.

11. Musa’yı Tanrı’nın temsilcisi olarak kabul etmeyenlere ne oldu? (Resme de bakın.)

¹¹ İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara yolculuk ederken yaşananları düşünelim. Bazı tanınmış kişiler Musa’ya ve Yehova’nın ona verdiği göreve itiraz ettiler. Şöyle dediler: “[Sadece Musa değil] bu topluluğun tümü kutsaldır ve Yehova onların arasındadır” (Say. 16:1-3). Tanrı’nın gözünde gerçekten de “topluluğun tümü” kutsaldı. Fakat Yehova halka önderlik etmesi için Musa’yı seçmişti (Say. 16:28). Onlar Musa’yı eleştirerek aslında Yehova’yı eleştiriyorlardı. Yehova’nın isteğine değil, kendi isteklerine odaklandılar. Güç ve itibar peşindeydiler. Yehova bu isyanı başlatanları ve onlara katılan binlerce kişiyi yok etti (Say. 16:30-35, 41, 49). O bugün de teşkilatında yaptığı düzenlemelere saygısızlık edenlerden hoşnut olmaz.

12. Teşkilatımıza neden güvenebiliriz?

¹² Yehova’nın teşkilatına olan güvenimizi koruyalım. Bazen bir hakikatle ilgili anlayışımızda düzeltme yapılması ya da faaliyetimizle ilgili bir değişiklik yapılması gerekiyor. Böyle durumlarda teşkilatımıza önderlik edenler gerekli değişiklikleri yapmaktan çekinmiyor (Özd. 4:18). Çünkü onlar her şeyden önce Yehova’yı memnun etmek istiyor. Ayrıca kararlarının Kutsal Kitaba dayanmasına çok dikkat ediyorlar. Aslında Yehova’nın toplumundaki herkes Tanrı’nın Sözüne bağlı kalmaya çok önem vermelidir.

13. ‘Sağlıklı sözlerdeki örnek’ nedir? Ne yapmalıyız?

¹³ ‘Sağlıklı sözlerdeki örneği izlemeye devam edin’ (2. Tim. 1:13). ‘Sağlıklı sözlerdeki örnek’ ifadesi Hıristiyanlar olarak inandığımız öğretilere atfeder (Yuhn. 17:17). Kutsal Kitaptaki bu öğretiler inançlarımızın temelini oluşturur. Yehova’nın teşkilatı bize, bunlara sıkı sıkıya bağlı kalmayı öğretir. Bunu yapmaya devam edersek çok yarar göreceğiz.

14. Bazı Hıristiyanlar ‘sağlıklı sözlerdeki örneği izlemeyi’ nasıl bıraktı?

¹⁴ ‘Sağlıklı sözlerdeki örneğe’ sıkı sıkıya bağlı kalmazsak ne olabilir? Bir örneğe bakalım. Birinci yüzyılda bazı Hıristiyanlar Yehova’nın gününün geldiğiyle ilgili söylentiler yaymaya başladı. Belki de Pavlus’tan geliyormuş gibi görünen bir mektup almışlardı ve orada bu düşünce yer alıyordu. Selanik’teki bazı Hıristiyanlar işin aslını öğrenmeye çalışmadan bu söylentiye inandı ve hatta yaymaya başladılar. Pavlus’un, yanlarındayken onlara neler öğrettiğini hatırlasaydılar bunlara inanmazlardı (2. Sel. 2:1-5). Pavlus kardeşlerine, duydukları her şeye inanmamalarını söyledi. Ve gelecekte onlara yardım etmesi için ikinci mektubunu şöyle sonlandırdı: “Ben Pavlus, selamımı kendi elimle yazıyorum. Ben böyle yazarım ve bu her mektupta bir kanıttır” (2. Sel. 3:17).

15. Kendimizi gerçek gibi görünen yalanlardan nasıl koruyabiliriz? Bir örnek verin. (Resimlere de bakın.)

¹⁵ Pavlus’un Selaniklilere söylediklerinden neler öğrenebiliriz? Kutsal Kitapla uyuşmayan bir bilgi veya sansasyonel bir söylenti duyarsak ne yapmalıyız? Ayırt edici olmalıyız. Geçmişte Sovyetler Birliği’nde düşmanlarımız dünya merkez bürosundan geliyormuş gibi görünen bir mektup hazırlayıp kardeşlere gönderdiler. Mektupta, bazı biraderlerin teşkilattan ayrılıp bağımsız bir teşkilat kurmaları öğütleniyordu. Mektup gerçek gibi görünüyordu. Fakat sadık biraderler buna kanmadı. Orada yazılanların öğrendikleriyle uyumlu olmadığını fark ettiler. Günümüzde düşmanlarımız aklımızı karıştırıp aramızdaki birliği bozmak için bazen teknolojiyi kullanıyor. ‘Zihnimizin hemen karışmasına’ izin vermeyelim. Bunun için duyduklarımızın veya okuduklarımızın, bugüne dek öğrendiğimiz hakikatlerle uyumlu olup olmadığını düşünelim. Böyle yapmak bizi koruyacaktır (2. Sel. 2:2; 1. Yuhn. 4:1).

16. Romalılar 16:17, 18’e göre hakikati saptıran kişilere karşı tutumumuz ne olmalı?

¹⁶ Yehova’nın vefalı hizmetçilerine yakın kalın. Tanrı, O’na birlik içinde ibadet etmemizi istiyor. Hakikate bağlı kaldığımız sürece aramızdaki birlik korunur. Hakikate aykırı şeyler söyleyenler cemaatte ayrılık yaratır. Bu yüzden Tanrı ‘onlardan sakınmamızı’ söyler. Yoksa biz de hakikatten uzaklaşabiliriz (Romalılar 16:17, 18’i okuyun).

17. Hakikati ayırt etmekten ve ona sımsıkı sarılmaktan nasıl yarar görürüz?

¹⁷ Hakikati ayırt eder ve ona sımsıkı sarılırsak ruhi açıdan güvende ve sağlıklı oluruz (Efes. 4:15, 16). Şeytan’ın yalanlarından ve propagandalarından korunuruz. Büyük sıkıntı sırasında da Yehova’nın güvenli kollarında oluruz. Öyleyse doğru olana sımsıkı yapışalım. Böylece “barış Tanrısı [bizimle] olacaktır” (Filip. 4:8, 9).