Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w85 1/11 s. 31-32
  • İlginç Sorulara Cevaplar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İlginç Sorulara Cevaplar
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Benzer Malzeme
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Ailenin Büyüklüğüne Kim Karar Vermeli?
    Uyanış!—1997
  • Aile Planlaması—Mukaddes Kitabın Bakış Açısı
    Uyanış!—1993
  • Yeni Evli Çiftler, Yehova’ya Hizmet Etmeye Odaklanın
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2021
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
w85 1/11 s. 31-32

İlginç Sorulara Cevaplar

● Doktorların, gönüllü kısırlaştırılma yöntemini seçenleri, tekrar üretken hale getirebileceğine dair haberler karşısında, İsa’nın bir takipçisi de bunu, bir tür doğum kontrol yöntemi olarak seçemez mi?

Mukaddes Kitap, Tanrı’nın üreme gücünü çok değerli saydığını göstermektedir. O’nun maksadı, insanların üreme yoluyla yeryüzünü doldurmasıydı. (Tekvin 1:28; 9:6, 7) İsrailliler, büyük aileleri Yehova’nın bereketi sayarlardı; üreme gücünün işine karışanlar ise, Tanrı’nın hoşnutsuzluğuyla karşılaşırlardı (Mezmur 127:3-5; Tesniye 1:11; 23:1; 25:11, 12) İbranice Mukaddes Yazılarda geçen bu görüş, Tanrı’nın hizmetçilerinin gönüllü olarak kısırlaştırılma yöntemi hakkındaki düşünüşlerini etkilemiştir.a

Yunanca Mukaddes Yazılarda acaba bu konuyla ilgili neler buluyoruz? İlk olarak hakiki Hıristiyanların Musa Kanunu altında bulunmadıklarını öğreniyoruz. (Galatyalılar 3:24, 25) Ayrıca İsa, hakiki Hıristiyanlığın yayılmasını çocuk meydana getirmekle değil, iyi haberin vaaz edilmesiyle yapılmasını söylemişti. Bu işin sonucunda büyük bir şakirtler hasadı oluşacağına göre, İsa, bunu kabul edebilenlerin, bekâr kişiler olarak zaptınefs göstererek, ruhi yönden hadım olmalarını öğütledi. Benzer anlamda, resul Pavlus da, hakiki Hıristiyanların bekâr kalmalarını tavsiye etti. Böylece onlar vaaz etme ve öğretme için daha büyük bir özgürlüğe sahip olacaklardı. Bu şekilde ruhi çocukları olacaktı. Evli çiftler bile ‘vaktin kısaltılmış olduğunu’ hatırlamalıydılar; onların hedefi, aile hayatının getirdiği ‘kaygılardan’ kurtulmak olmalıydı.—I. Korintoslular 7:29-32, 35; Matta 9:37, 38; 19:12.

Bu yayında, son kez gönüllü olarak kısırlaştırılmayı ele aldığımız zaman, doktorların çoğu, bu yöntem tersine çevrilmez, dolayısıyla kalıcı bir etkiye sahiptir demişlerdi. Bununla beraber, son on yıl boyunca yapılan tıbbi ilerlemeler, durumu biraz değiştirdi. Örneğin, Population Reports (Kasım–Aralık 1983, John Hopkins Üniversitesi) vasektomi hakkında şöyle demektedir: “Yakın tarihli haberlere göre, ters vasektomi ameliyatları erkeklerin % 67 ile 100’ünde tekrar açıklık getirdi, yani boşalmalarda yeniden sperm bulundu. İşlevsel başarı, yani ters vasektomi olan erkeklerin, karılarında gebelikler, % 16 ile 85 arasında değişmekteydi.” Yeni ameliyat yöntemleri, örneğin geçici tıkaçlar yerleştirmek, ters vasektomi başarısının artacağına dair bir işaret sayılmaktadır.

Yunanca Mukaddes Yazılar, bu konuda kesin kurallar vermediğine göre, İsa’nın takipçileri, ailelerinin büyüklüğünü sınırlandırmada ve doğum kontrolü hakkında kişisel kararlar vermelidirler. Kısırlaştırılma yöntemine gelince, onlar, bunu tersine çevirmenin on yıl öncesine oranla teorik olarak daha da mümkün görünmesine rağmen, doktorların, üretkenliğin yeniden meydana getirilmesine dair garanti veremeyeceklerini de unutmamalıdırlar.

Her şeyden önce, bir çift, Yehova’ya ve iman kardeşlerine karşı temiz bir vicdan korumalıdır. Bir çift doğum kontrol yöntemi olarak kısırlaştırılmayı düşünürse, davranışlarının başkaları üzerindeki etkisini de hesaba katmalıdır. Her ne kadar evli çiftler genel olarak doğum kontrolü hakkındaki kararlarını ilan etmiyorlarsa da, bir çiftin gönüllü olarak kısırlaştırılma yolunu seçtiği birçokları tarafından biliniyorsa, cemaat bundan çok huzursuz olacak ve onlara karşı acaba saygısını kaybedecek mi? (I. Timoteos 3:2, 12, 13) Kişisel bir sorun olan bu konunun üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken etkenler bunlardır. Esas olarak Pavlus’un sözü yerindedir: “[Kişi] Kendi efendisi [Yehova] huzurunda durur veya düşer.”—Romalılar 14:4, 10-12.

● Resul Pavlus’un Galatyalılar 4:25’te yazdığı gibi, Yeruşalim nasıl “çocukları ile beraber kulluk ediyor”du?

Aslında Yeruşalim ve onun kavmi, Pavlus’un günlerinde Musa Kanununa kulluk ediyordu.

Resul Pavlus, Galatyalılar 4. babında yeni ahdin içinde bulunan Hıristiyanların Mesih tarafından satın alındıklarından dolayı hür olduklarını gösterdi. Bu durum, Kanun ahdi altında bulunan Yahudilerin durumuyla tezat içindeydi. Pavlus, bunu İbrahim’in karısı (Sara) ve cariyesi (Hacar) ile tasvir ederek şöyle dedi: “Bu kadınlar iki ahittirler; kulluk için doğuran biri, Sina dağındandır, o Hacardır. Ve Hacar Arabistanda olan [Yehova’nın Musa vasıtasıyla İsrail’e Kanunu verdiği] Sina dağıdır, ve şimdiki Yeruşalim’e muadildir; çünkü çocukları ile beraber kulluk ediyor. Fakat yukarıdaki Yeruşalim hürdür, bizim anamız odur.”—Galatyalılar 4:24-26.

Pavlus, “bu kadınlar iki ahittirler” veya “demektirler” dediği zaman, simgeli bir üslup kullandı. Yehova, tasvir olarak kişi olmayan bir ahit ile değil, ahitteki teşkilatlandırılmış bir kavim ile evlidir. O, daha önce, Kanun ahdi altındaki İsrail’i Kendi karısı gibi saymıştı. (İşaya 54:1, 6 ile karşılaştır.) Bununla beraber, hür kadın (Sara) Yehova’nın Kendisine bir zevce gibi olan, evrensel teşkilatı, yani yukarıdaki Yeruşalim demekti.

Fakat Yahudilerin bizzat Tanrı’nın verdiği kusursuz Kanun’a kulluk ettikleri nasıl düşünülebiliyordu?

Gerçi ‘kanun mukaddesti ve emir, mukaddes ve doğru ve iyi idi.’ (Romalılar 7:12) Ama Kanun altında bulunan nakâmil İsrailliler ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, onu tam bir şekilde tutamazlardı. (Romalılar 7:14-16) Resul Petrus, Hıristiyan yönetim kurulu önünde şu soruyu sorduğu zaman, bu gerçeğe değiniyordu: “İmdi ne babalarımızın, ne de bizim taşıyamadığımız bir boyunduruğu şakirtlerin boynuna koyarak niçin Allahı deniyorsunuz?” (Resullerin İşleri 15:10) Benzer şekilde Pavlus, Galatyalılar 4:4, 5’te Mesih’in “kanun altında olanları kurtarmak için” geldiğini söyledi. İsa’nın takipçilerinin ‘günler, aylar, mevsimler ve yıllar tutmaya’ mecbur olduklarında ısrar eden bir kimse, onların üzerine bunların tutulmasını emreden Kanunu yeniden koyduracaktı.—Galatyalılar 4:9, 10.

Tabii, bu yayının 56 nolu kitabının 10. sayfasında söylenmiş olduğu gibi, ilk yüzyıldaki Yahudiler birçok yönden köle durumunda bulunuyorlardı. Siyasal yönden Romalılara kölelik ediyorlardı. Günahın da kölesiydiler. (Yuhanna 8:34) Esir oldukları yanlış dinsel görüşleri vardı. Ama Pavlus’un Galatyalılar 4:25’te esas olarak değindiği kölelik, Yahudilerin Sina’da verilen ve İbrahim’in köle durumunda bulunan cariyesi Hacar tarafından temsil edilen Musa Kanunu ahdine olan kölelikti.

[Dipnotlar]

a Örneğin, İnceleme Serisi No. 4, sayfa 41-45’e bak.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş