Tanrı’nın İhtişamını Yansıtacak mısınız?

‘Yehova’nın muhteşem niteliklerini bir ayna gibi yansıtıyoruz’ (2. KORİNTOSLULAR 3:18).

1. Musa ne gördü? Sonra neler oldu?

BİR insanın o zamana kadar görmediği en muhteşem görüntülerden biriydi. Sina Dağı’nda tek başına olan Musa’nın olağanüstü ricası kabul edilmişti. Daha önce hiçbir insanın görmediği bir şeyi, Yehova’nın ihtişamını görmesine izin verilmişti. Tabii, Musa Yehova’yı doğrudan görmedi. Tanrı’nın görünümü öyle muhteşemdir ki, bir insan O’nu görüp yaşayamaz. Anlaşıldığına göre Yehova bu olayda temsilcisi olan bir meleği kullandı ve yanından geçene kadar Musa’yı ‘eliyle’ örtüp korudu. Sonra Musa’nın, Tanrısal ihtişamın son parıltısını görmesine izin verdi. Aynı zamanda Yehova, Musa’yla bir melek aracılığıyla da konuştu. Mukaddes Kitap daha sonra neler olduğunu şöyle anlatıyor: ‘Sina dağından indiği zaman Musa Yehova ile söyleştiğinden, yüzünün derisi parlıyordu’ (Çıkış 33:18–34:7, 29).

2. Elçi Pavlus, İsa’nın takipçilerinin yansıttığı ihtişam hakkında neler yazdı?

² Musa’yla birlikte o dağda olduğunuzu düşünün. Mutlak Güce Sahip Tanrı’nın göz kamaştırıcı görkemini görmek ve sözlerini işitmek ne heyecan verici olurdu! Kanun ahdinin aracısı Musa’yla birlikte Sina Dağı’ndan aşağı inmek büyük bir ayrıcalık olurdu! Acaba Tanrı’nın ihtişamını, İsa’nın gerçek takipçilerinin bazı yönlerden Musa’dan bile daha fazla yansıttığını biliyor muydunuz? Elçi Pavlus’un yazdığı bir mektupta bu düşündürücü gerçekten söz ediliyor. Pavlus, İsa’nın meshedilmiş takipçilerinin Yehova’nın ihtişamını, yani ‘muhteşem niteliklerini bir ayna gibi yansıttıklarını’ yazdı (2. Korintoslular 3:7, 8, 18). Yeryüzünde yaşama ümidine sahip olan İsa’nın takipçileri de bir bakıma Tanrı’nın ihtişamını yansıtıyorlar.

İsa’nın Takipçileri Tanrı’nın İhtişamını Nasıl Yansıtıyorlar?

3. Musa’nın Yehova hakkında edinemediği bilgilere nasıl sahip olduk?

³ Tanrı’nın ihtişamını yansıtmamız nasıl mümkün olabilir? Biz Yehova’yı, Musa’nın gördüğü ve işittiği şekilde görmedik ve işitmedik. Fakat Musa’nın Yehova hakkında edinemediği bilgilere sahip olduk. İsa, Musa öldükten neredeyse 1.500 yıl sonra Mesih olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla Musa, insanlığı günahın ve ölümün korkunç baskısından kurtarmak için ölen İsa’nın şahsında Kanunun nasıl gerçekleştiğini öğrenemedi (Romalılar 5:20, 21; Galatyalılar 3:19). Üstelik Musa, odak noktası Mesihi Krallık ve getireceği yeryüzü Cenneti olan Yehova’nın muhteşem amacını sadece sınırlı bir şekilde anlayabildi. Biz ise Yehova’nın ihtişamını fiziksel gözlerimizle değil, Mukaddes Kitabın öğretilerine dayanan iman gözlerimizle görüyoruz. Ayrıca Yehova’nın sesini de bir melek aracılığıyla değil, Mukaddes Kitap yoluyla, özellikle de İsa’nın öğretilerini ve hizmetini çok güzel bir şekilde anlatan İnciller aracılığıyla duymaktayız.

4. (a) Meshedilmişler Tanrı’nın ihtişamını nasıl yansıtırlar? (b) Yeryüzünde yaşama ümidine sahip olanlar Tanrı’nın ihtişamını hangi yollarla yansıtabilir?

⁴ İsa’nın takipçileri Tanrı’nın ihtişamını yansıtırken yüzlerinden ışık saçmasalar da, başkalarına Yehova’nın görkemli kişiliğini ve amaçlarını anlatırken yüzleri âdeta ışıl ışıl parlar. Günümüzle ilgili olarak İşaya peygamber Tanrı’nın toplumunun ‘milletler arasında Yehova’nın izzetini [ihtişamını] bildireceğini’ söylemişti (İşaya 66:19). Ayrıca 2. Korintoslular 4:1, 2’de şunları okuyoruz: “Bu hizmete sahip olduğumuzdan . . . . gizlice çevrilen yüz kızartıcı işleri reddettik, kurnazlık yolundan gitmedik ve Tanrı’nın sözüne bir şey katmadık. Bunun yerine, hakikati ortaya koyarak Tanrı’nın önünde her insanın vicdanı için iyi bir örnek olduk.” Burada Pavlus özellikle İsa’nın meshedilmiş takipçilerinden, yani “yeni ahdin hizmetçileri”nden söz ediyordu (2. Korintoslular 3:6). Meshedilmişlerin hizmetleri sayısız kişiyi etkileyerek onların yeryüzünde sonsuz yaşam ümidine sahip olmalarını sağladı. Meshedilmişler ve başka koyunlar hizmet ederlerken Yehova’nın ihtişamını sadece öğrettikleriyle değil, yaşam biçimleriyle de yansıtırlar. Yüce Tanrı’nın ihtişamını yansıtmak hem sorumluluğumuz hem de ayrıcalığımızdır!

5. Ruhi refahımız neyin kanıtıdır?

⁵ İsa’nın bildirdiği gibi, günümüzde Tanrı’nın Krallığının muhteşem iyi haberi dünyanın her yerinde duyuruluyor (Matta 24:14). Her milletten, kabileden, halktan ve dilden insanlar iyi habere coşkuyla karşılık verdiler ve yaşamlarını Tanrı’nın isteğini yapmak üzere değiştirdiler (Romalılar 12:2; Vahiy 7:9). İsa’nın ilk takipçileri gibi onlar da gördükleri ve işittikleri şeyler hakkında konuşmadan duramıyorlar (Elçilerin İşleri 4:20). Günümüzde tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar insan, altı milyonu aşkın kişi Tanrı’nın ihtişamını yansıtıyor. Siz de onlardan biri misiniz? Tanrı’nın toplumunun ruhi refahı, Yehova’nın onları nimetlendirdiğinin ve koruduğunun ikna edici kanıtıdır. Bize karşı koyanların çok güçlü ve etkili olması, Yehova’nın ruhunun üzerimizde olduğunun daha da belirgin bir kanıtıdır. Şimdi Yehova’nın ruhunun gerçekten üzerimizde olduğunun kanıtlarını görelim.

Tanrı’nın Toplumu Susturulamayacak

6. Yehova’nın tarafında olmak neden iman ve cesaret gerektirir?

⁶ Acımasız bir suçlunun aleyhinde şahitlik etmek için mahkemeye çağrıldığınızı varsayın. Bu suçlunun güçlü bir örgütü olduğunu ve kendisi hakkında bildiklerinizi açıklamanızı engellemek için her yolu deneyeceğini biliyorsunuz. Böyle bir suçlunun aleyhinde şahitlik etmek için cesaretin yanı sıra, yetkililerin sizi koruyacağına güvenmeniz de gerekir. Biz de aynı durumdayız. Yehova ve amaçları hakkında şahitlik ettiğimizde İblis Şeytan’ın aleyhinde tanıklık yapıyoruz, böylece onun katil ve bütün dünyayı saptıran bir yalancı olduğunu gösteriyoruz (Yuhanna 8:44; Vahiy 12:9). Yehova’nın tarafında olup İblis’e karşı koymamız iman ve cesaret gerektirir.

7. Şeytan ne kadar etkilidir? Ne yapmaya çalışıyor?

⁷ Yehova elbette En Üstün Olan’dır. O’nun gücü Şeytan’ınkinden sınırsız şekilde üstündür. Yehova’ya vefayla hizmet edersek bizi sadece koruyabileceğine değil, bunu yapmaya istekli olduğuna da güvenebiliriz (2. Tarihler 16:9). Ancak Şeytan hem cinlerin hem de Tanrı’ya yabancılaşmış insanlık dünyasının hükümdarıdır (Matta 12:24, 26; Yuhanna 14:30). Yeryüzü dolaylarına hapsedilmiş ve “büyük öfkeyle” dolu olan Şeytan, Yehova’nın hizmetçilerine şiddetle karşı koyuyor ve iyi haberi duyuran herkesi susturmak için denetimindeki dünyayı kullanıyor (Vahiy 12:7-9, 12, 17). O bunu nasıl yapıyor? En azından üç yolla.

8, 9. Şeytan yanlış şeylere duyulan sevgiyi nasıl kullanıyor? Arkadaşlarımızı neden dikkatle seçmeliyiz?

⁸ Bu yollardan birincisi, Şeytan’ın, yaşam kaygılarıyla dikkatimizi dağıtmaya çalışmasıdır. Son günlerde yaşayan insanlar kendilerini, parayı ve zevki seviyorlar, fakat Tanrı’yı sevmiyorlar (2. Timoteos 3:1-4). Hayatın günlük işleriyle öyle meşguller ki, çoğu kendilerine götürdüğümüz iyi haberi ‘umursamıyor.’ Kısacası Mukaddes Kitap hakikatini öğrenmekle ilgilenmiyorlar (Matta 24:37-39). Bu tutum bulaşıcı olabilir ve bizi de ruhi uyuşukluğa sürükleyebilir. İçimizde maddi şeylere ve yaşamın zevklerine karşı sevgi gelişmesine izin verirsek, Tanrı’ya duyduğumuz sevgi soğuyacaktır (Matta 24:12).

⁹ Bu nedenle, İsa’nın takipçileri arkadaşlarını dikkatle seçerler. Kral Süleyman “Hikmetlilerle yürüyen adam hikmetli olur; fakat akılsızların arkadaşı zarar görür” diye yazdı (Süleyman’ın Meselleri 13:20). Bizler, Tanrı’nın ihtişamını yansıtanlarla ‘yürüyelim.’ Bunu yapmak gerçekten çok iyidir. İbadetlerde veya başka zamanlarda ruhi kardeşlerimizle bir araya geldiğimizde, onların sevgisi, imanı ve hikmeti bizim için teşvik kaynağı oluyor. Böyle yapıcı arkadaşlıklar hizmetimizi sürdürme kararlılığımızı güçlendiriyor.

10. Şeytan Tanrı’nın ihtişamını yansıtanlara karşı alayı ne şekillerde kullanmaktadır?

¹⁰ İsa’nın tüm takipçilerinin Tanrı’nın ihtişamını yansıtmasını engellemek üzere Şeytan’ın kullandığı ikinci yol alaydır. Bu taktik bizi şaşırtmamalı. Yeryüzündeki hizmeti sırasında İsa Mesih’le de alay edildi. Ona güldüler, hor gördüler, eğlendiler, aşağıladılar hatta yüzüne tükürdüler (Markos 5:40; Luka 16:14; 18:32). İsa’nın ilk takipçileri de alay konusu oldu (Elçilerin İşleri 2:13; 17:32). Günümüzde Yehova’nın hizmetçileri benzer kötü davranışlarla karşılaşıyor. Elçi Petrus’a göre, aslında onlar sahte peygamberler olarak adlandırılacaklardı. Petrus şunu bildirmişti: “Son günlerde alaylı sözler söyleyen ve kendi arzularına göre davranan alaycılar çıkacak, şöyle diyecekler: ‘Onun vaat edilen hazır bulunuşu nerede kaldı? Bakın, . . . . yaratılışın başlangıcından bu yana her şey olduğu gibi sürüp gidiyor’” (2. Petrus 3:3, 4). Gerçekçi olmadıkları ileri sürülerek Tanrı’nın toplumuyla alay ediliyor. Mukaddes Kitabın ahlak standartlarının modasının geçtiği düşünülüyor. Birçoklarına göre, duyurduğumuz mesaj akılsızcadır (1. Korintoslular 1:18, 19). İsa’nın takipçileri olarak okulda, işyerinde alayla karşılaşabiliriz. Hatta bazen bunu aile fertlerimiz bile yapabilir. İsa gibi biz de Tanrı’nın Sözünün hakikat olduğunu bildiğimizden, duyuru faaliyeti aracılığıyla Tanrı’nın ihtişamını yansıtmaya yılmadan devam ediyoruz (Yuhanna 17:17).

11. Şeytan, İsa’nın takipçilerini susturmaya çalışırken zulmü nasıl kullandı?

¹¹ İblis’in bizi susturma girişiminde kullandığı üçüncü taktik muhalefet ya da zulümdür. İsa, takipçilerine şöyle demişti: “İnsanlar sizi sıkıntıya sokacaklar ve öldürecekler. Benim ismimden ötürü bütün milletler sizden nefret edecek” (Matta 24:9). Gerçekten de, Yehova’nın Şahitleri olarak dünyanın birçok yerinde şiddetli zulümle karşılaştık. Yehova’nın, Kendisine hizmet edenlerle İblis Şeytan’a hizmet edenler arasında kin ya da düşmanlık gelişeceğini çok uzun zaman önceden söylediğini biliyoruz (Tekvin 3:15). Aynı zamanda deneme karşısında sadakatimizi koruyarak Yehova’nın evrensel egemenliğinin meşruluğuna şahitlik ettiğimizi de biliyoruz. Bunu bilmek en uç koşullarda bile bizi güçlü kılar. Eğer Tanrı’nın ihtişamını yansıtmaya kararlı olursak, hiçbir zulüm bizi kalıcı şekilde susturamayacak.

12. Şeytan’ın muhalefeti karşısında sadık kalırsak neden sevinmeliyiz?

¹² Alaya ve muhalefete rağmen, dünyanın çekiciliğine karşı koyuyor ve sadık kalıyor musunuz? Öyleyse sevinebilirsiniz. İsa, kendisini takip edenlere şu güvenceyi verdi: “Benim yüzümden insanlar sizi kınadıkları, size zulmettikleri ve aleyhinizde her türlü yalanı söyledikleri zaman ne mutlu sizlere! Sevinin ve sevinçten sıçrayın, çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Onlar sizden önce peygamberlere de böyle zulmettiler” (Matta 5:11, 12). Tahammülünüz Yehova’nın güçlü kutsal ruhunun üzerinizde olduğunu kanıtlar ve bu ruh size O’nun ihtişamını yansıtma gücü verir (2. Korintoslular 12:9).

Yehova Tahammül Verir

13. Tanrısal hizmette tahammül etmemizin başlıca nedeni nedir?

¹³ Tanrısal hizmette tahammül etmemizin başlıca nedeni Yehova’yı sevmemiz ve O’nun ihtişamını yansıtmaktan zevk almamızdır. İnsanlar sevdikleri ve saygı duydukları kişileri örnek alırlar; örnek alınmaya Yehova Tanrı’dan daha fazla layık olan kimse yoktur. O büyük sevgisinden dolayı, hakikate şahitlik etmesi ve itaatli insanları kurtarması için Oğlunu yeryüzüne gönderdi (Yuhanna 3:16; 18:37). Tanrı gibi biz de her tür insanın tövbe etmesini ve kurtulmasını istiyoruz; iyi haberi onlara duyurmamızın nedeni budur (2. Petrus 3:9). Bu isteğimiz ve Tanrı’yı örnek alma konusundaki kararlılığımızdan dolayı, hizmetimiz aracılığıyla O’nun ihtişamını yansıtmaya sebatla devam ediyoruz.

14. Yehova, hizmetimizde tahammül etmemiz için bizi nasıl güçlendirir?

¹⁴ Aslında Tanrısal hizmette tahammül etmemizi sağlayan gücü Yehova verir. O bizi ruhu, teşkilatı ve Mukaddes Kitap aracılığıyla ayakta tutar ve kuvvetlendirir. Yehova, ihtişamını yansıtmaya istekli olanlara “tahammül” verir. Dualarımızı cevaplar ve denemelerle başa çıkmamız için hikmet verir (Romalılar 15:5; Yakub 1:5). Üstelik Yehova, başa çıkılması olanaksız olan bir denemeyle karşılaşmamıza izin vermez. Yehova’ya güvenirsek, O’nun ihtişamını yansıtmaya devam edebilmemiz için çıkış yolunu sağlayacaktır (1. Korintoslular 10:13).

15. Hangi şey tahammül etmemize yardım eder?

¹⁵ Hizmetimizde tahammül etmemiz, Tanrı’nın ruhunun üzerimizde olduğunu kanıtlar. Örneğin, kapı kapı dolaşarak bir ekmek çeşidini ücretsiz olarak dağıtmanızın istendiğini düşünün. Bunu boş vaktinizde, masrafları kendiniz karşılayarak yapmanız söyleniyor. Üstelik kısa süre sonra, aslında ekmeğinizi pek fazla kimsenin istemediğini öğreniyorsunuz, hatta bazıları onu dağıtma çabalarınıza karşı koyuyor. Böyle bir işte aylarca veya yıllarca çalışmaya devam etmeyi düşünür müydünüz? Herhalde hayır. Bununla birlikte, zamanınızdan ve maddi olanaklarınızdan vererek iyi haberi duyurma işinde yıllarca uğraşmış olabilirsiniz. Buna, Yehova’yı sevdiğiniz ve ruhu aracılığıyla tahammül etmenize yardım ederek çabalarınızı ödüllendirdiği için katlandınız değil mi? Kesinlikle öyle.

Unutulmayacak Bir İş

16. Hizmetimizde tahammül etmemiz bizim için ve bizi dinleyenler için ne anlama geliyor?

¹⁶ Yeni ahitle ilgili hizmet eşsiz bir armağandır (2. Korintoslular 4:7). Benzer şekilde, başka koyunların küresel çapta yerine getirdiği Tanrısal hizmet de bir hazinedir. Hizmetinizde tahammül etmeye devam ederseniz, Pavlus’un Timoteos’a yazdığı gibi, ‘hem kendinizi hem de sizi dinleyenleri kurtarabilirsiniz’ (1. Timoteos 4:16). Bunun ne anlama geldiğini bir düşünün. Duyurduğunuz iyi haber başkalarına sonsuza dek yaşama fırsatı sunuyor. Ruhen yardım ettiğiniz kişilerle güçlü bir dostluk bağı kurabilirsiniz. Düşünün: Tanrı hakkında bilgi almasına yardım ettiğiniz kişilerle Cennette sonsuza kadar yaşamak ne büyük bir sevinç olacak! Kuşkusuz, onlara yardım etmek üzere gösterdiğiniz çabaları hiç unutmayacaklar. Bu, mutlu olmak için gerçekten iyi bir neden.

17. İçinde bulunduğumuz zaman insanlık tarihinin neden eşsiz bir dönemidir?

¹⁷ İnsanlık tarihinin eşsiz bir döneminde yaşıyorsunuz. İyi haber Tanrı’ya yabancılaşmış bir dünyada bir daha asla duyurulmayacak. Nuh böyle bir dünyada yaşadı ve onun sona erdiğini gördü. O, kendisinin ve ailesinin korunmasını sağlayacak bir gemi yaparken Tanrı’nın isteğini sadakatle yerine getirdiğini bilmekten ne kadar sevinç duymuş olmalı! (İbraniler 11:7). Böyle bir sevinci siz de tadabilirsiniz. Yeni dünyada, bu son günlerde yaptığınız faaliyete dönüp baktığınızda, Gökteki Krallıkla ilgili uğraşları destekleyebilmek için yaptıklarınızı bilmenin size neler hissettireceğini bir düşünün.

18. Yehova, hizmetçilerine hangi güvenceyi ve teşviki veriyor?

¹⁸ Tanrı’nın ihtişamını yansıtmaya devam edelim. Bu, sonsuza dek unutmayacağımız bir şey olacak. Yehova da işlerimizi unutmaz. Mukaddes Kitap şu teşvikte bulunuyor: “Tanrı adaletsiz değil ki, geçmişte ve şimdi kardeşlere hizmet ederek Kendi ismine gösterdiğiniz sevgiyi ve yaptığınız işleri unutsun. Ümidimizin gerçekleşeceğine dair tam güveni sona kadar korumak üzere her birinizin aynı çabayı göstermesini diliyoruz. Böylece gevşek davranmayıp, imanları ve sabırlarıyla vaatler alanları örnek almış olursunuz” (İbraniler 6:10-12).

İsa’nın Takipçileri Yehova’nın İhtişamını Yansıtırlar

“Ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ne mutlu sizin kulaklarınıza, çünkü duyuyorlar” (MATTA 13:16).

1. İsrailoğullarının Sina Dağı’ndan inen Musa’ya gösterdikleri tepki akla hangi soruyu getiriyor?

SİNA DAĞI’NDA toplanan İsrailoğullarının Yehova’ya yaklaşmak için birçok nedeni vardı. Aslında Yehova güçlü eliyle onları Mısır’dan kurtarmıştı. Çölde yiyecek ve su sağlayarak ihtiyaçlarıyla ilgilenmişti. Sonra, Amalekî ordusunun saldırısı karşısında zafer kazandırmıştı (Çıkış 14:26-31; 16:2–17:13). İsrailoğulları çölde Sina Dağı’nın eteğinde kamp kurarlarken, gök gürlemeleri ve şimşeklerden öyle korktular ki, titremeye başladılar. Ardından, Musa’nın Sina Dağı’ndan indiğini ve yüzünün Yehova’nın ihtişamını yansıttığını gördüler. Fakat, bu gördüklerine şaşırmak ve takdir etmek yerine, onlar geri çekildiler. “[Musa’ya] yaklaşmağa korktular” (Çıkış 19:10-19; 34:30). Peki Yehova onlar için onca şey yapmış olduğu halde, O’nun ihtişamının yansımasına bakmaktan neden korktular?

2. İsrailoğulları Tanrı’nın ihtişamını yansıtan Musa’yı gördüklerinde neden korkmuş olabilir?

² İsrailoğullarının çoğunun bu olayda korkmasının nedeni, büyük ihtimalle daha önce olanlarla ilgiliydi. Onlar altın bir buzağı yaparak Yehova’ya kasten itaatsizlik ettiklerinde, Yehova onları cezalandırdı (Çıkış 32:4, 35). Acaba Yehova’nın verdiği tedipten ders alıp takdir ettiler mi? Çoğu böyle yapmadı. Yaşamının sonuna doğru Musa, İsrailoğullarının itaatsizliklerini gösteren başka örneklerin yanı sıra, altın buzağıyla ilgili bu olaydan da tekrar söz etti ve İsrailoğullarına şöyle dedi: “Allahınız RABBİN emrine karşı isyan ettiniz, ve ona iman etmediniz, ve onun sözünü dinlemediniz. Sizi bildiğim günden beri RABBE karşı âsi oldunuz” (Tesniye 9:15-24).

3. Musa yüzünü gizlemek için ne yaptı?

³ İsrailoğullarının korkusuna Musa’nın nasıl tepki gösterdiğini görelim. Kutsal Yazılarda şunları okuyoruz: “Musa onlarla söyleşmeği bitirince, yüzüne bir peçe koydu. Fakat Musa söyleşmek için [toplanma çadırına] RABBİN önüne girdiği zaman, çıkıncıya kadar, peçeyi kaldırırdı; ve dışarı çıkıp kendisine emrolunan şeyi İsrail oğullarına söylerdi. Ve İsrail oğulları Musanın yüzünü, ve Musanın yüzünün derisi parladığını gördüler; ve Musa [Yehova] ile söyleşmek için içeri girinciye kadar tekrar peçeyi kordu” (Çıkış 34:33-35). Neden Musa bazen yüzüne peçe koyuyordu? Bundan hangi dersi alabiliriz? Bu soruların yanıtları Yehova’yla ilişkimizi değerlendirmemize yardım edebilir.

Kaçırılan Fırsatlar

4. Pavlus, Musa’nın peçe takmasının anlamı hakkında neler açıkladı?

⁴ Elçi Pavlus, Musa’nın peçe takmasının İsrailoğullarının zihin ve yürek durumlarıyla bağlantılı olduğunu açıkladı. O şunları yazdı: “İsrailoğulları, Musa’nın yüzünde beliren parlaklıktan ötürü ona bakamamışlardı . . . . Onların zihinsel yetileri körelmişti” (2. Korintoslular 3:7, 14). Ne acı bir durum! İsrailoğulları Yehova’nın seçilmiş toplumuydu ve Tanrı onların Kendisine yaklaşmasını istiyordu (Çıkış 19:4-6). Fakat onlar Musa’nın yüzünde beliren Tanrısal ihtişamın yansımasına bakmak istemiyordu. Sevgi dolu bir bağlılıkla yüreklerini ve zihinlerini Yehova’ya yöneltmek yerine, bir bakıma O’ndan uzaklaşıyorlardı.

5, 6. (a) Musa’nın zamanındaki İsrailoğulları ile birinci yüzyıldaki Yahudiler arasında hangi paralellik var? (b) İsa’yı dinleyenlerle dinlemeyenler arasında hangi tezat vardı?

⁵ Bu olayla MS birinci yüzyıldaki durum arasında bu açıdan bir paralellik olduğunu görüyoruz. Pavlus, İsa’nın takipçisi olduğu sıralarda Kanun ahdinin yerini yeni ahit almıştı ve yeni ahdin aracısı, Büyük Musa olan İsa Mesih’ti. İsa hem sözleriyle hem de davranışlarıyla Yehova’nın ihtişamını ve yüceliğini kusursuz şekilde yansıtmıştı. Pavlus diriltilmiş İsa hakkında şunları yazdı: “[Tanrı’nın] yüceliğini yansıtır ve O’nun öz varlığının tıpatıp benzeridir” (İbraniler 1:3). Yahudilere gerçekten muhteşem bir fırsat verilmişti. Onlar sonsuz yaşamın sözlerini bizzat Tanrı’nın Oğlu’ndan dinleyebilirlerdi! Ne yazık ki, İsa’nın iyi haberi duyurduğu kişilerden çoğu onu dinlemedi. Yehova’nın İşaya peygamber aracılığıyla bildirdiği şu peygamberliği İsa onlar için söyledi: “Bu halkın yüreği nasır bağladı, kulakları ağırlaştı, gözlerini de kapattılar. Öyle ki, gözleri görmesin, kulakları duymasın, yürekleri anlamasın, yollarından dönmesinler, ben de onları iyileştirmeyeyim” (Matta 13:15; İşaya 6:9, 10).

⁶ Yahudilerle İsa’nın öğrencileri arasında tam bir tezat vardı. Bu nedenle İsa, öğrencilerine “Ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ne mutlu sizin kulaklarınıza, çünkü duyuyorlar” dedi (Matta 13:16). Evet, İsa’nın gerçek takipçileri Yehova’yı tanımayı ve O’na hizmet etmeyi içtenlikle istiyorlar. Mukaddes Kitapta anlatıldığı gibi, O’nun isteğini yerine getirmekten zevk alıyorlar. Sonuç olarak İsa’nın meshedilmiş takipçileri yeni ahitle ilgili hizmetlerinde Yehova’nın ihtişamını yansıtıyorlar; başka koyunlar da aynısını yapıyorlar (2. Korintoslular 3:6, 18).

İyi Haber Neden ‘Peçeyle’ Gizleniyor?

7. Çoğu kişinin iyi haberi kabul etmemesi neden şaşırtıcı değildir?

⁷ Gördüğümüz gibi, hem İsa’nın hem de Musa’nın zamanında İsrailoğullarından çoğu kendilerine verilen eşsiz fırsatı reddetti. Günümüzde de durum aynıdır. Çoğu kişi duyurduğumuz iyi haberi kabul etmiyor. Bu bizi şaşırtmıyor, çünkü Pavlus şöyle yazdı: “Bildirdiğimiz iyi haberi gizleyen bir peçe varsa, yok olmaya gidenler açısından vardır. Çünkü, . . . . bu ortamın tanrısı iman etmeyenlerin zihinlerini köreltmiştir” (2. Korintoslular 4:3, 4). Şeytan’ın iyi haberi gizleme çabalarının yanı sıra, birçok kişi de bu haberi görmek istemediğinden yüzünü adeta peçeyle gizliyor.

8. Bilgisizlik birçok kişiyi nasıl köreltiyor? Benzer nedenlerin bizi etkilemesinden nasıl kaçınabiliriz?

⁸ Bilgisizlik birçok kişinin mecazi gözlerini köreltiyor. Mukaddes Kitap milletlerin “bilgisizlikten kurtulmak istemediklerinden . . . . zihnen karanlıkta olup Tanrı’nın sunduğu yaşama yabancılaşmış” olduklarını bildiriyor (Efesoslular 4:18). Pavlus Kanun konusunda bilgili biri olduğu halde, bilgisizlik onu öyle köreltmişti ki, İsa’nın takipçisi olmadan önce Tanrı’nın cemaatine zulmetmişti (1. Korintoslular 15:9). Yine de Yehova hakikati ona gösterdi. Pavlus durumunu şöyle anlatıyor: “Merhamet gördüm. Böylece, Mesih İsa kendisine sonsuz yaşam ümidiyle iman edecek olanlara çarpıcı bir örnek verebildi; çünkü o benim durumumda bütün tahammülünü sergiledi” (1. Timoteos 1:16). Pavlus gibi önceden Tanrı’nın hakikatine muhalefet etmiş birçok kişi şimdi O’na hizmet ediyor. Bu gerçek, bize muhalefet edenlere de şahitlikte bulunmak için geçerli bir nedendir. Biz de, Tanrı’nın Sözünü düzenli incelersek ve okuduklarımızın anlamını kavrarsak Yehova’yı hoşnut etmeyecek şekilde bilgisizce davranmaktan korunuruz.

9, 10. (a) Birinci yüzyıldaki Yahudiler bilgi almak istemediklerini ve katı görüşlü olduklarını nasıl gösterdiler? (b) Günümüzde Hıristiyan Âleminde benzer bir durum var mı? Açıklayın.

⁹ Bazıları öğrenmek istemedikleri ve katı görüşlü oldukları için, ruhi konuları net anlayamıyor. Birçok Yahudi, Musa Kanununa inatla bağlı kaldığından, İsa’yı ve öğretilerini reddettiler. Elbette istisnalar da oldu. Örneğin İsa diriltildikten sonra, “kâhinlerden imanı benimseyenler hayli çoktu” (Elçilerin İşleri 6:7). Yine de Pavlus, Yahudilerin çoğu hakkında şunları yazdı: “Bugüne dek Musa’nın kitaplarının her okunuşunda, onların yüreklerinin üzerinde bir peçe duruyor” (2. Korintoslular 3:15). Pavlus, İsa’nın Yahudi dinsel liderlere daha önce şunları söylediğini herhalde biliyordu: “Siz Kutsal Yazıları araştırıyorsunuz, çünkü sonsuz yaşama bunlar sayesinde sahip olacağınızı düşünüyorsunuz; benim hakkımda tanıklık eden de işte bu Yazılardır” (Yuhanna 5:39). Aslında çok titizlikle araştırdıkları Kutsal Yazılar, İsa’nın Mesih olduğunu fark etmelerine yardım etmiş olmalıydı. Fakat, Yahudilerin kendilerine ait birtakım görüşleri vardı ve Tanrı’nın mucizeler yapan Oğlu bile onları başka türlü düşünmeye ikna edememişti.

¹⁰ Günümüzde Hıristiyan Âlemindeki birçok kişi için de aynı şey geçerlidir. Birinci yüzyıldaki Yahudiler gibi onların da ‘Tanrı için gayretleri’ var “ancak bunu tam bilgiye göre yapmıyorlar” (Romalılar 10:2). Bazıları Mukaddes Kitabı incelese de, okuduklarına inanmak istemiyor. Onlar, İsa’nın meshedilmiş takipçilerinden oluşan “sadık ve sağgörülü hizmetkâr” sınıfı aracılığıyla, Yehova’nın, toplumuna eğitim verdiğini kabul etmiyorlar (Matta 24:45). Bununla birlikte biz, Yehova’nın toplumunu eğittiğini ve Tanrısal hakikatle ilgili anlayışın gitgide arttığını fark ediyoruz (Süleyman’ın Meselleri 4:18). Yehova’nın bizi eğitmesine fırsat verirsek, O’nun istekleri ve amacı hakkında bilgi edinerek nimetler elde ederiz.

11. Sadece inanmak istediğine inanmak hakikatin gizlenmesinde nasıl rol oynar?

¹¹ Başkalarını da sadece inanmak istediklerine inanmak köreltiyor. Bazı kişilerin, Tanrı’nın toplumuyla ve İsa’nın hazır bulunuşuyla ilgili duyurdukları mesajla alay edeceği önceden bildirilmişti. Elçi Petrus onların “şu gerçeği,” yani Nuh’un zamanındaki dünyaya Tanrı’nın bir tufan getireceğini ‘bile bile göz ardı ettiklerini’ yazdı (2. Petrus 3:3-6). Benzer şekilde, İsa’nın takipçisi olduğunu iddia eden birçok kişi de Yehova’nın merhamet ve lütufla davrandığını ve bağışladığını kabul etmekle birlikte, O’nun suçluyu suçsuz çıkarmadığı gerçeğini bilmezlikten geliyor ya da kabul etmiyor (Çıkış 34:6, 7). Oysa, İsa’nın gerçek takipçileri Mukaddes Kitabın gerçekten ne öğrettiğini anlamaya dikkat ediyorlar.

12. Gelenekler insanları nasıl köreltmişti?

¹² Kiliseye giden birçok kişiyi gelenekler köreltiyor. İsa, kendi zamanındaki dinsel liderlere “Kendi geleneğiniz uğruna Tanrı’nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz” demişti (Matta 15:6). Babil’deki sürgünden döndükten sonra Yahudiler pak tapınmayı gayretle yeniden kurdular; ancak kâhinler gururlandılar ve kendilerini herkesten daha adil gördüler. Tanrı’ya gerçek bir saygı göstermeyen dinsel bayramlar, formalite haline geldi (Malaki 1:6-8). İsa’nın zamanında yazıcılar ve Ferisiler Musa Kanununa sayısız gelenek eklediler. İsa onların ikiyüzlü kişiler olduğunu gösterdi; çünkü Kanunun dayandığı adil ilkeleri artık fark etmiyorlardı (Matta 23:23, 24). İsa’nın gerçek takipçileri insan icadı dinsel geleneklerin kendilerini pak tapınmadan saptırmasına izin vermemeliler.

“Görünmeyen Kişiyi Görüyor”

13. Musa Tanrı’nın ihtişamının bir kısmını hangi iki yolla gördü?

¹³ Musa dağdayken Tanrı’nın ihtişamını görmek istediğinde Yehova’nın ihtişamının son parıltısını gördü. Toplanma çadırına gittiğinde peçe takmadı. Musa, Tanrı’nın isteğini yerine getirmek isteyen biriydi ve güçlü bir imana sahipti. Yehova’nın ihtişamının bir kısmını görerek bereketlenmiş olsa da, Yehova’yı iman gözleriyle bir bakıma zaten görmüştü. Mukaddes Kitap Musa’nın “görünmeyen Kişiyi görüyormuş gibi kararlılığını korudu”ğunu bildirir (İbraniler 11:27; Çıkış 34:5-7). Musa, sadece bir süreliğine yüzünün derisinin parlamasıyla Tanrı’nın ihtişamını yansıtmadı; ayrıca İsrailoğullarının Yehova’yı tanımalarına ve hizmet etmelerine yardım etmek üzere çaba göstererek de bunu yaptı.

14. İsa, Tanrı’nın ihtişamını nasıl gördü? O hangi şeyden zevk aldı?

¹⁴ İsa çağlar boyunca, hatta evren yaratılmadan önceki devirlerde de, gökte Tanrı’nın ihtişamını doğrudan gördü (Süleyman’ın Meselleri 8:22, 30). Bütün bu zaman esnasında onlar arasında derin bir sevgi ve şefkate dayalı bir ilişki gelişti. Yehova Tanrı her şeyden önce yarattığı bu ilk oğluna duyduğu en içten sevgiyi ve şefkati dile getirdi. İsa da kendisine Hayat Veren Tanrı’ya duyduğu derin sevgi ve şefkat duygularını ifade ederek buna karşılık verdi (Yuhanna 14:31; 17:24). Onlarınki Baba ile Oğul arasındaki kusursuz sevgiydi. Musa gibi İsa da, öğrettiği şeylerde Yehova’nın ihtişamını yansıtmaktan zevk aldı.

15. İsa’nın takipçileri Tanrı’nın ihtişamını düşündüklerini nasıl gösterirler?

¹⁵ Musa ve İsa gibi, Tanrı’nın günümüzde yeryüzünde bulunan Şahitleri de O’nun ihtişamını düşünmeye istekliler. Onlar muhteşem iyi haberi reddetmediler. Elçi Pavlus “Kişi [isteğini yapmak üzere] Yehova’ya döndüğünde peçe kaldırılır” diye yazdı (2. Korintoslular 3:16). Tanrı’nın isteğini yapmak istediğimiz için Kutsal Yazıları inceliyoruz. Yehova’nın Oğlu ve meshedilmiş Kral İsa Mesih’in yüzünde parlayan ihtişama hayranlık duyuyoruz ve onu örnek alıyoruz. Musa ve İsa gibi bize de, tapındığımız muhteşem Tanrı’yı başkalarına öğretme görevi verildi.

16. Hakikati bilmenin hangi yararlarını görüyoruz?

¹⁶ İsa şöyle dua etmişti: “Ey Baba, . . . . herkesin önünde Seni yüceltirim, çünkü bunları bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtın” (Matta 11:25). Yehova, samimi ve gerçekten alçakgönüllü olanlara amaçları ve kişiliği hakkında anlayış kazandırır (1. Korintoslular 1:26-28). O’nun özenli koruması altındayız ve bize hayatımızdan en iyi şekilde nasıl yararlanacağımızı öğretiyor. Yehova’ya yaklaşmak üzere her fırsattan faydalanalım ve O’nu daha yakından tanımamızı sağlayan pek çok düzenlemesine değer verelim.

17. Yehova’nın niteliklerini nasıl daha iyi öğrenebiliriz?

¹⁷ Pavlus, İsa’nın meshedilmiş takipçilerine “Yehova’nın muhteşem niteliklerini peçesiz yüzle bir ayna gibi yansıtırken, . . . . ihtişam üzerine ihtişam kazanarak değişimden geçiyoruz” diye yazdı (2. Korintoslular 3:18). İster gökte ister yeryüzünde yaşama ümidine sahip olalım, Mukaddes Kitapta belirtilen nitelikleri ve kişiliğiyle Yehova’yı ne kadar iyi tanırsak, O’na o kadar benzeriz. İsa Mesih’in yaşamını, hizmetini ve öğretilerini takdirle düşünürsek Yehova’nın niteliklerini daha çok yansıtacağız. İhtişamını yansıtmaya çalıştığımız Tanrımızı yücelttiğimizi bilmek ne büyük bir sevinç!