NOEL ve yılbaşı yaklaştıkça şarkılar, filmler ve TV programları bir bayram havası estiriyor. Peki sizce bu dönemin en önemli özelliği nedir?

• İsa Mesih’i anmak

• Hediye vermenin sevincini tatmak

• İhtiyaçta olanlara yardım etmek

• Ailece vakit geçirmek

• Barışı sağlamak

Brad Henry’nin yandaki sözlerinden görüldüğü gibi yılbaşını ve Noel’i kutlayan pek çok insan, aslında bu dönemle ilgili beklentilerini gerçekleştiremiyor. Bu dönem genelde stres ve telaş içinde geçiyor ve en çok da ticarete hizmet ediyor. Peki sözünü ettiğimiz beklentilerin gerçekleşmesi imkânsız mı?

Bu dergiyi yayımlayan Yehova’nın Şahitleri Noel’i kutlamaz.a Fakat Kutsal Kitap hepimizi İsa Mesih’i anmaya, cömert olmaya, ihtiyaçta olanlara yardım etmeye ve ailemizle vakit geçirmeye teşvik eder. Ayrıca bize nasıl barışçı kimseler olabileceğimizi de öğretir. Dolayısıyla bu giriş makalelerinde, bazılarının neden Noel’i kutlamadığı üzerinde durmak yerine şu sorulara yanıt vereceğiz:

• Bazı insanlar Noel’i neden kutluyor?

• Noel’le ilgili beklentilerin gerçekleşmesi neden zor?

• Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler milyonlarca insanın beklentilerini gerçekleştirmesine yardım ediyor?

Bazıları Noel’i neden kutluyor?

Bazıları bunu İsa peygamberi hatırlamak için yaptığını söylüyor. Noel’i onun doğumunu anmak için kutluyorlar.

Bunun başarılması neden zor?

Noel şarkılarının ve birçok Noel âdetinin İsa Mesih’le neredeyse hiç ilgisi yoktur. Bu bayramı kutlayan milyonlarca kişi İsa’ya iman etmiyor, hatta bazıları onun gerçekten yaşamış olduğuna bile inanmıyor. Noel, İsa’yı hatırlama fırsatı olmaktan çok, ticaret dünyası için ürün pazarlama fırsatı haline geldi.

Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler yardım edebilir?

‘İnsanoğlu birçokları için canını fidye olarak vermeye geldi’ (Markos 10:45). İsa peygamber bu makalenin başında değinilen sözleri doğum gününde değil ölümünden bir önceki gece söyledi. O akşam ölümünün anılması için sade bir kutlama başlattı. Peki İsa neden doğumunun değil de ölümünün anılmasını istedi? Çünkü İsa’nın canını kurban olarak vermesi imanlı insanlara sonsuza dek yaşama fırsatı sağladı. Kutsal Kitap şöyle der: “Günahın ödediği ücret ölümdür, Tanrı’nın verdiği armağan ise Efendimiz Mesih İsa aracılığıyla sonsuz yaşamdır” (Romalılar 6:23). Bu nedenle İsa’nın gerçek takipçileri, her yıl İsa Mesih’in ölümünün yıldönümünde onu savunmasız bir bebek olarak değil “dünyanın kurtarıcısı” olarak anıyor (Yuhanna 4:42).

‘Mesih sizin uğrunuzda acı çekti ve adımlarını izleyebilesiniz diye size bir örnek bıraktı’ (1. Petrus 2:21). İsa Mesih’e saygımızı göstermek ve onu anmak için, her yönüyle kusursuz olan yaşamını incelemeliyiz. Ayrıca İsa’nın nasıl şefkat ve sabır gösterdiğini ve doğru olanı yapmak için nasıl cesaretle davrandığını öğrenip, onu örnek almak için çaba göstermeliyiz.

“Dünya krallığı Rabbimizin ve O’nun Mesihinin oldu. O, kral olarak sonsuza dek hüküm sürecek” (Vahiy 11:15). İsa Mesih’i andığınızda onun şu anda ne yaptığını düşünün. O, gökte kral olarak hüküm sürüyor. Tanrı’nın Sözü onun hakkında şunları önceden bildirmişti: “Düşkünleri doğrulukla yargılayacak. Yeryüzündeki alçakgönüllülerin yararına yanlışları dürüstçe gösterecek” (İşaya 11:4). Bu harika nitelikler yeni doğmuş bir bebeğe değil, güçlü bir hükümdara aittir.

Bazıları Noel’i neden kutluyor?

İsa peygamberin de söylediği gibi vermek de almak da insanı mutlu eder. Vermekten kaynaklanan sevinci tatmak isteyen birçokları hediye vermenin Noel ve yılbaşı döneminin vazgeçilmezi olduğunu düşünüyor. Örneğin bir ankete göre, ekonomik krize rağmen geçen yıl İrlanda’da her aile Noel hediyeleri için 500 euronun üzerinde harcama yapmayı düşünüyordu.

Bunun başarılması neden zor?

Birçokları Noel’de hediye vermenin insanı mutlu etmekten çok, stres yarattığını düşünüyor. Neden? Pek çok insan kendini mali gücünün yetmeyeceği hediyeler almaya mecbur hissediyor. Herkes aynı dönemde hediye aldığından, alışveriş yapanların oluşturduğu uzun kuyruklar ve kalabalık insanları çileden çıkarıyor.

Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler yardım edebilir?

İsa “Vermeyi alışkanlık edinin” dedia (Luka 6:38). O hediye vermeyi insanların hediye beklediği, yılın belli bir dönemiyle sınırlamadı. Takipçilerine, içlerinden gelerek hediye vermelerini ve bunu alışkanlık edinip yaşam tarzı haline getirmelerini söyledi.

“Gönülsüzce ya da zorlamayla değil, herkes yüreğinde kararlaştırdığı gibi versin, çünkü Tanrı sevinçle vereni sever” (2. Korintoslular 9:7). Kutsal Kitabı açıklayan bir kaynak, bu sözler hakkında şöyle diyor: “Hiçbir şey ‘zorlamayla’, yani kişi kendini mecbur hissettiği için verilmemeli.” “Sevinçle veren” biri, belli bir kişiye belli bir zamanda belli bir hediye verme zorunluluğu hissetmez; oysa genelde Noel’de böyle bir zorunluluk hissedilir.

“Kişi vermeye istekliyse bağışı özellikle makbuldür ve ondan beklenen, sahip olmadığı şeylere göre değil, sahip olduğu şeylere göre vermesidir” (2. Korintoslular 8:12). Yaratıcımız bizden borca girerek pahalı hediyeler almamızı talep etmez. Tersine bir kişi “sahip olduğu şeylere göre” verirse, bu hem yerindedir hem de “özellikle makbuldür.” Bu düşünce, bayram dönemlerinde reklamı yapılan “Şimdi al, sonra öde” kampanyalarına ne kadar da zıt!

Bazıları Noel’i neden kutluyor?

İsa peygamber yoksul, hasta ve sakat insanlara yardım ettiğinden bazıları da onu örnek almak istiyor. Onlar, hayır kurumlarının bağış toplamak için daha yoğun çalıştığı Noel döneminin, bunu yapmanın en uygun zamanı olabileceğini düşünüyorlar.

Bunun başarılması neden zor?

Bayram tatillerinde pek çok insan alışveriş, eğlence, arkadaş ve akraba ziyaretleri nedeniyle çok yoğun oluyor. Bu nedenle yoksul ve ihtiyaç içindeki insanlarla ilgilenmek için pek zamanları, enerjileri ya da paraları kalmıyor, belki sadece bir hayır kurumuna bağışta bulunabiliyorlar.

Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler yardım edebilir?

“Elinden geldiği sürece, ihtiyacı olandan iyiliğini esirgeme” (Özdeyişler 3:27). Yoksul, aç ve sakat insanlar sadece Noel döneminde sıkıntı çekmiyor. Birinin yardıma ihtiyacı olduğunu fark ederseniz ve yardım etmek için ‘elinizden gelen’ bir şey varsa harekete geçmek için neden bir bayramın gelmesini bekleyesiniz? İyilikleriniz ve şefkatli davranışlarınız karşılıksız kalmayacaktır.

“Her biriniz haftanın ilk günü kendi maddi gücüne göre kenara bir miktar ayırsın” (1. Korintoslular 16:2). Elçi Pavlus yoksullara yardım etmek isteyenlere bu tavsiyede bulundu. İhtiyaçta olan kişilere ya da kaynaklarını doğru şekilde kullanan bir kuruluşa düzenli olarak bağışta bulunmak için “kenara bir miktar” para ayırabilir misiniz? Bu sayede mali gücünüzü aşmadan başkalarının ihtiyaçlarıyla ilgilenebilirsiniz.

“İyilik yapmayı ve elinizdekileri paylaşmayı da unutmayın, çünkü böyle kurbanlar Tanrı’yı hoşnut eder” (İbraniler 13:16). ‘Elimizdekileri paylaşmanın’ yanı sıra “iyilik yapmayı”, yani başkalarına yardım etmeyi de unutmamalıyız. Örneğin hikmetli anne babalar çocuklarına yaşlılara günlük işlerinde yardım etmeyi, hasta birine bir kart yazarak, ziyaretine giderek ya da telefon ederek destek olmayı ve yoksul ya da hasta olan başka çocuklarla ilgilenmeyi öğretebilirler. Böylece çocuklar yılın her günü iyiliksever ve cömert olmayı öğrenir.

Bazıları Noel’i neden kutluyor?

İsrailoğulları tek bir adamın, Yakup’un (diğer adıyla İsrail’in) soyundan geldiklerinden hepsi bir ailenin parçasıydı, yani ‘kardeştiler’. Bayramlarda Yeruşalim’de bir araya gelmeleri “hoş” ve “güzel” bir olaydı. Bugün de bazı aileler Noel’de bir araya gelip birlikte “hoş” ve “güzel” vakit geçirmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Bunun başarılması neden zor?

Noel ve yeni yıl kutlamalarıyla ilgili bir ansiklopedide şöyle yazıyor: “Yıl boyunca içten içe kaynamaya devam eden sorunlar çoğunlukla ailece bayramlarda bir araya gelindiğinde patlak verir” (Encyclopedia of Christmas and New Year’s Celebrations).

Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler yardım edebilir?

‘Ana babanıza, büyükanne ve büyükbabanıza karşı evlatlık görevinizi yerine getirin’ (1. Timoteos 5:4). Mümkünse ailenizi düzenli olarak ziyaret edin. Akrabalarınız uzakta yaşıyor olsa bile sık sık görüşebilirsiniz. Örneğin mektup yazabilir, telefon açabilir, e-posta gönderebilir ya da internet üzerinden konuşabilirsiniz. İletişimi canlı tutarsanız yanlış anlaşılmaları en aza indirirsiniz.

“Yüreğinizde yer açın” (2. Korintoslular 6:12, 13). Yılda sadece bir kez gördükleri akrabalar özellikle çocuklar için yabancı gibi olur. Bazı çocuklar büyükanne ve büyükbabalarıyla ya da uzak akrabalarıyla hiçbir ortak noktaları olmadığını düşünüyor. Bu nedenle çocuklarınızın yaşlı akrabalarıyla da vakit geçirmelerini sağlayın ki yüreklerinde onlara yer açsınlar.a Düzenli olarak yaşlılarla vakit geçiren çocuklar, büyüklere daha çok duygudaşlık ve takdir gösterebiliyor.

“Yeri geldiğinde söylenen söz ne güzeldir!” (Özdeyişler 15:23). Yanlış anlaşılmaların ve başka meselelerin aile ilişkilerinizi gerginleştirmesini nasıl engelleyebilirsiniz? Bunun bir yolu hassas meseleleri konuşmak için doğru zamanı seçmektir. Aile fertleriyle düzenli olarak görüşerek ilişkinizi sıcak tutarsanız, herhangi bir sorunu çözmek için özel olarak konuşmak daha kolay olacak ve bir araya geldiğinizde “hoş” ve “güzel” vakit geçirebileceksiniz.

Bazıları Noel’i neden kutluyor?

Her yıl Noel’de papa ve başka din adamları barış mesajları verir ve meleklerin İsa peygamber doğduğunda söylediği şu sözlerin gerçekleşmesini umarlar: “İnsanlara barış gelsin!” Bazıları da kutlama yapmak için kutsal sayılan yerlere giderler.

Bunun başarılması neden zor?

Noel döneminde barış olsa bile bu geçicidir. Örneğin Aralık 1914’te, Avrupa’da I. Dünya Savaşı sürerken Britanyalı ve Alman askerler siperlerden çıkıp Noel’i birlikte kutladılar. Yiyeceklerini, içeceklerini ve sigaralarını paylaştılar. Birlikte futbol bile oynadılar. Ancak ateşkes fazla uzun sürmedi. Cepheden gelen bir mektupta, Britanyalı bir asker Alman bir askerin ona şöyle söylediğini yazdı: “Bugün aramızda barış var. Ama yarın sen kendi ülken için savaşacaksın, ben de benimki için.”

Kutsal Kitaptaki hangi ilkeler yardım edebilir?

‘Bize bir çocuk doğdu. O, Barış Hükümdarı diye adlandırılacak. Hükümdarlığına sınır olmayacak, barışı hiç son bulmayacak’ (İşaya 9:6, 7). İsa Mesih hakkında önceden bildirilen bu sözler sizce de rahatlatıcı değil mi? O sadece yılın bir günü barış olsun diye yeryüzüne gelmedi. Gökte hüküm süren bir kral olarak onun sağlayacağı barış sonsuza dek sürecek.

‘Benim aracılığımla barışa kavuşun. Bu dünyada sıkıntı çekeceksiniz, fakat cesur olun! Ben dünyayı yendim’ (Yuhanna 16:33). Bu sözleri söyleyen İsa peygamber bugün bile takipçilerine barışı öğretiyor. Tabii ki, onun takipçileri de sıkıntı çekiyor. Fakat Kutsal Kitap sayesinde acıların nedenini anlıyor ve İsa’nın kalıcı barışı nasıl getireceğini öğreniyorlar. Bu nedenle onlar huzurlu insanlar.

Milliyeti, rengi, etnik kökeni veya dili ne olursa olsun Yehova’nın Şahitleri, İsa Mesih’in sözlerini dinledikleri için böyle bir huzur ve barış tadıyor. Onların İbadet Salonlarında yapılan toplantılardan birine katılarak bunu kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Aralarındaki barışın Noel dönemindeki barıştan çok farklı olduğunu muhtemelen birçokları gibi siz de fark edeceksiniz.

KUTSAL KİTABA inanan milyonlarca kişi Noel’i kutlamıyor. Peki bu yüzden bir şeylerden mahrum kaldıklarını düşünüyorlar mı? Çocukları bir şeyler kaçırdıklarını hissediyor mu? Dünyanın dört bir yanındaki Yehova’nın Şahitlerinin bu konuda söylediklerine kulak verelim.

İsa Mesih’i anmak: “Kiliseye pek gitmezdim. Gitsem bile ancak Noel’de ya da Paskalya’da giderdim. Ama bu iki bayramda bile İsa Mesih pek aklıma gelmezdi. Artık Noel’i kutlamıyorum, ama haftada iki kez Yehova’nın Şahitlerinin ibadetlerine katılıyorum. Hatta insanlara Kutsal Kitabın İsa hakkında anlattıklarını öğretiyorum!” (EVE, AVUSTRALYA).

Hediye vermenin sevincini tatmak: “Beklemediğim bir anda hediye alınca çok heyecanlanıyorum. Sürprizlere bayılırım! Başkaları için kart hazırlamayı ve resim yapmayı da seviyorum. Çünkü bu hem onları hem de beni mutlu ediyor” (REUBEN, KUZEY İRLANDA).

İhtiyaçta olanlara yardım etmek: “Hastalara yemek yapmak hoşumuza gidiyor. Bazen onları neşelendirmek için kek, çiçek ya da küçük bir hediye götürüyoruz. Yılın herhangi bir günü onları ziyaret edebilmek güzel bir şey” (EMILY, AVUSTRALYA).

Ailece bir araya gelmek: “Ailece bir araya gelince çocuklarımız amca, teyze, büyükanne, büyükbaba ve kuzenlerini rahat bir ortamda yakından tanıma fırsatı buluyor. Bunu belli günlerle sınırlamadığımızdan kendimizi baskı altında hissetmiyoruz ve akrabalarımız, onları sevdiğimiz için ziyaret ettiğimizi biliyor” (WENDY, CAYMAN ADALARI).

İnsanlar arasında barışı sağlamak: “Noel zamanında insanların yapacak öyle çok şeyi oluyor ki genelde barışı düşünecek halleri kalmıyor. Kutsal Kitabın insanlıkla ilgili vaadini öğrendikten sonra kaygılarım azaldı. Biliyorum ki çocuklarımı mutlu bir gelecek bekliyor” (SANDRA, İSPANYA).

Dünya çapında yaklaşık iki milyar insan her yıl 25 Aralık’ta, yüz milyonlarca insan da 6 veya 7 Ocak’ta İsa Mesih’in doğumunu kutluyor. Öte yandan milyonlarca kişi Noel’i hiç kutlamıyor. Neden?

Öncelikle bazıları Hıristiyan Âleminden değil. Örneğin Müslüman, Yahudi ya da Hindular Noel’i kutlamaz. Ateistler, agnostikler ya da Tanrı kavramını kabul etmeyen hümanistler gibi bazıları ise Noel’de yaşandığı söylenen olayların efsane olduğunu düşünüyor.

Ancak ilginç olarak, İsa’ya inanan çok sayıda insan da Noel âdetlerini uygulamayı reddediyor. Neden? Buna en az 4 neden gösteriyorlar.

Öncelikle onlar İsa’nın aralık ya da ocakta doğduğuna inanmıyor. Kutsal Kitap bu konuda belirli bir tarih vermez. Sadece şunları anlatır: ‘Aynı yörede, kırlarda kalan ve geceleri sürülerine nöbetleşe bakan çobanlar vardı. Yehova’nın meleği aniden onların yanında belirdi ve “Bugün sizin için bir Kurtarıcı, Efendimiz Mesih doğdu” dedi’ (Luka 2:8-11).

Kanıtlara göre İsa Mesih’in doğumu, çobanların geceyi sürüleriyle birlikte kırlarda geçirmeye devam ettiği, ekim ayının başına denk gelir. Beytlehem’in kırsal kesimlerinde aralık ve ocak aylarında yılın en soğuk dönemi yaşanır. Bu yüzden soğuktan etkilenmemeleri için sürüler geceleri kapalı ağıllara götürülür.

İkinci bir neden de şudur: İsa’nın, takipçilerinden anmalarını istediği tek şey ölümüydü, doğumu değil (Luka 22:19, 20). Ayrıca Markos ve Yuhanna İncillerinin İsa’nın doğumuna hiç değinmediğini de unutmamak gerek.

Üçüncü bir nedense şudur: İlk Hıristiyanların İsa’nın doğumunu kutladığına dair hiçbir tarihsel kanıt yoktur. Onlar İsa’nın ölümünü anarlardı (1. Korintoslular 11:23-26). Hıristiyan Âlemi, İsa’nın doğumundan ancak 300 yılı aşkın bir zaman sonra, resmi olarak 25 Aralık’ta Noel’i kutlamaya başladı. İlginç olarak 17. yüzyılın ortalarında bir parlamento kararıyla İngiltere’de Noel kutlamaları yasaklandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde de Massachusetts Mahkemesi aynı şeyi yaptı. Neden? The Battle for Christmas adlı kitap şöyle yazıyor: “İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğunu düşünmek için Kutsal Kitaba ya da tarihsel kanıtlara dayanan bir neden yoktur.” Kitap, Protestan bir grup olan Püritenlere göre “Noel’in, Hıristiyanlık maskesi altına gizlenen putperest bir bayramdan başka bir şey olmadığını” da ekliyor.

Bu da bizi dördüncü bir nedene getirir: Kutlamanın çirkin kökeni. Noel’in kökeni, tarım tanrısı Satürn ve güneş tanrısı Sol Invictus ya da Mitra onuruna yapılan şenliklerin birbirine karıştığı putperest Roma dönemine kadar uzanır. Temel Britannica ansiklopedisinde şunlar belirtiliyor: “25 Aralık, . . . . putperestlerin . . . . en kısa günü kutladıkları şölenin yapıldığı gündü. Romalıların [güneşin yeniden güçlenmesi için kutladıkları] Satürn Bayramı da 25 Aralık’tan önceki hafta kutlanıyordu. . . . . Roma’da Hıristiyanlar için Noel bu iki putperest şölenin yerini aldı.”

Tüm bu nedenleri ele aldıktan sonra gerçek Hıristiyanların Noel’i neden kutlamadığı açık değil mi?