Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • Yehova Kendine Güzel Bir İsim Yaptı
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
    • Yirmi Dördüncü Bölüm

      Yehova Kendine Güzel Bir İsim Yaptı

      İşaya 63:1-14

      1, 2. (a) İsa’nın takipçileri ‘Yehova’nın gününün’ gelişiyle neden şahsen ilgileniyorlar? (b) Hangi yüce dava ‘Yehova’nın gününün’ gelişiyle bağlantılıdır?

      YAKLAŞIK iki bin yıldır, İsa’nın takipçileri ‘Yehova’nın gününün gelmesini bekleyerek onu sürekli akıllarında tutuyorlar.’ (II. Petrus 3:11; Titus 2:13) Onların, o günü neden böyle hevesle beklediklerini anlamak zor değil. Her şeyden önce, o gün kusurlu yapılarının yıkıcı etkilerinden kurtulmaya başlayacaklar. (Romalılar 8:22) Ayrıca yaşadıkları ‘çetin anlarda’ gördükleri baskılar da o gün son bulacak.—II. Timoteos 3:1.

      2 Ancak, Yehova’nın günü doğru kimselere kurtuluş getirecekse de, ‘Tanrı’yı bilmeyenler ve Rabbimiz İsa’nın inciline itaat etmeyenler’ için yıkım anlamına gelecektir. (II. Selânikliler 1:6-8) Bunu ciddiyetle düşünmek gerekir. Acaba Tanrı sırf Kendisine tapınan toplumu elemlerden kurtarmak için mi kötülerin başına yıkım getirecek? İşaya’nın 63. babı bundan çok daha yüce bir davanın söz konusu olduğunu gösteriyor; Tanrı’nın isminin kutsanması söz konusudur.

      Galip Savaşçının Yürüyüşü

      3, 4. (a) İşaya’nın 63. babındaki peygamberlik nasıl bir bağlamda verildi? (b) İşaya kimin Yeruşalim’e doğru yürüdüğünü gördü; bazı bilginler onun kim olduğunu söylüyor?

      3 İşaya’nın 62. babında, Yahudiler’in Babil esaretinden kurtulup yurtlarına dönüşleri hakkında yazılanları okuduk. Şimdi doğal olarak şu soru doğuyor: Yahudiler’den yurtlarına dönen küçük grubun, diğer düşman milletlerce tekrar yıkıma uğratılmaktan korkmasına gerek var mıydı? İşaya’nın peygamberliği onların korkularını gidermelerine çok yardımcı oldu. Bu peygamberlik şu sözlerle başlıyor: “Edomdan, kırmızı esvapla Botsradan bu gelen kimdir? esvabında haşmetli, kuvvetinin büyüklüğü içinde bu yürüyen kimdir?”—İşaya 63:1a.

      4 İşaya enerjik, galip bir savaşçının Yeruşalim’e doğru yürüdüğünü görüyor. Göz kamaştırıcı giysilerinden çok yüksek rütbeli biri olduğu anlaşılıyor. Edom’un en ünlü kenti Botsra yönünden gelmesi, onun bu düşman topraklarda büyük zafer kazanmış olduğu izlenimini veriyor. Bu savaşçı kim olabilir? Bilginlerin kimisi, İsa Mesih olduğunu söylüyor. Kimisiyse, Yahudi askeri önderi Yeuda Makabi olduğuna inanıyor. Gelgelelim, savaşçı yukarıdaki soruyu “O benim, ben ki, salâhla söylerim, kurtarmakta kudretliyim” diye cevaplayarak kimliğini kendisi açıklıyor.—İşaya 63:1b.

      5. İşaya’nın gördüğü savaşçı kimdir; neden bu cevabı veriyorsunuz?

      5 Bu savaşçı hiç şüphesiz Yehova Tanrı’dır. Kitabın başka bir yerinde O’nun ‘büyük kudrete’ sahip olduğu ve ‘doğru olanı söylediği’ anlatılıyor. (İşaya 40:26; 45:19, 23) Savaşçının göz kamaştırıcı giysileri aklımıza Mezmur yazarının şu sözlerini getiriyor: “Ya RAB Allahım, çok büyüksün; celâl ve haşmetle giyinmişsin.” (Mezmur 104:1) Yehova sevgi Tanrısı ise de, Mukaddes Kitap O’nun gerektiğinde savaşçı kimliğini kuşandığını gösteriyor.—İşaya 34:2; I. Yuhanna 4:16.

      6. Yehova neden Edom’da yaptığı bir savaştan dönmekteydi?

      6 Yehova neden Edom’da yaptığı bir savaştan dönmekteydi? Ataları Esav’ın başlattığı düşmanlığı sürdüren Edomlular, Tanrı’ya ahitle bağlı kavmin eskiden beri düşmanıydılar. (Tekvin 25:24-34; Sayılar 20:14-21) Onların Yahuda’ya duydukları derin nefret, Yeruşalim yıkılırken Babil askerlerine yaptıkları tezahüratla açıkça belli olmuştu. (Mezmur 137:7) Yehova bu düşmanlığı Şahsına yapılan bir saldırı olarak niteledi. O’nun Edom’dan öç almak üzere kılıcını çekmesine hiç şaşmamalı!—İşaya 34:5-15; Yeremya 49:7-22.

      7. (a) Edom’a karşı bildirilen peygamberlik ilk olarak nasıl gerçekleşti? (b) Edom neyi simgeler?

      7 Bu nedenle, İşaya’nın rüyeti Yeruşalim’e dönmekte olan Yahudiler için çok cesaret vericiydi. Onlara yeni vatanlarında güvenlik içinde yaşayacaklarını garantiliyordu. Gerçekten de, Malaki peygamberin zamanından önce, Tanrı Edom’un ‘dağlarını viran etmiş ve onun mirasını çölün çakallarına vermişti.’ (Malaki 1:3) Acaba bu durum, İşaya’nın peygamberliğinin Malaki’nin günlerinden önce tamamen gerçekleşmiş olduğu anlamına mı gelir? Hayır, çünkü harap durumuna rağmen Edom yıkılan yerlerini yeniden inşa etmeye kararlıydı ve Malaki Edom’u “Kötülük sınırı” ve ‘Yehova’nın ebediyen gazap ettiği kavim’ diye adlandırmaya devam ediyordu.a (Malaki 1:4, 5) Bununla birlikte Edom’un, Esav’ın soyu olmanın ötesinde peygamberlik niteliğinde bir anlamı da vardır. Edom, Yehova’ya tapınanlara düşman tüm ulusları simgeler. Özellikle Hıristiyan Âlemine mensup milletler bu bakımdan başta gelmektedir. Acaba bu çağdaş Edom’un başına ne gelecek?

      Üzümlerin Çiğnendiği Yer

      8, 9. (a) İşaya’nın gördüğü savaşçı hangi işle uğraşıyor? (b) Simgesel masaradaki üzümler ne zaman ve nasıl çiğnenecek?

      8 İşaya savaştan dönmekte olan savaşçıya, “Niçin elbisende kırmızılık var, ve niçin esvabın mâsarada üzüm çiğniyenin esvabı gibi?” diye soruyor. Yehova şu cevabı veriyor: “Mâsarayı ben tek başıma bastım; ve yanımda kavmlardan kimse yoktu; ve öfkemde onları çiğnedim; ve onları kızgınlığımla ayak altına aldım; ve onların kanı esvabımın üzerine sıçradı, ve bütün elbiselerimi kirlettim.”—İşaya 63:2, 3.

      9 Bu çarpıcı sözler ortalığın kan gölüne dönüştüğünü gösteriyor. Tanrı’nın zarif giysileri bile üzüm çiğneyenlerinki gibi lekelenmiş! Üzümlerin çiğnendiği yer olan ‘masara’, Yehova Tanrı düşmanlarını yok etmek üzere harekete geçtiğinde, onların içine düşecekleri durumun uygun bir simgesidir. Bu simgesel masaradaki üzümler ne zaman çiğnenecek? Yoel’in ve resul Yuhanna’nın peygamberlikleri de simgesel üzümlerin çiğnendiği bir yerden söz ediyor. Bu peygamberliklerin söz ettiği masaradaki üzümler, Yehova Armagedon’da düşmanlarını ezip yok ederken çiğnenecek. (Yoel 3:13; Vahiy 14:18-20; 16:16) İşaya’nın peygamberliğindeki masarada bulunan üzümler de o zaman çiğnenecek.

      10. Yehova neden masaradaki üzümleri tek başına çiğnediğini söylüyor?

      10 Yehova neden bu masaradaki üzümleri ‘tek başına’ çiğnediğini, yanında ‘kavimlerden kimse’ olmadığını söylüyor? İsa Mesih Tanrı’nın temsilcisi sıfatıyla masaradaki üzümlerin çiğnenmesine önderlik etmeyecek mi? (Vahiy 19:11-16) Evet, ama Yehova bu ayette göksel yaratıklardan değil, insanlardan söz ediyor. Hiçbir insanın yeryüzünü Şeytan’ın takipçilerinden kurtarmaya yetecek güçte olmadığını söylüyor. (İşaya 59:15, 16) Onların tamamıyla ezilene dek öfkeyle çiğnenmesi Mutlak Güce Sahip Tanrı’ya kalan bir iştir.

      11. (a) Yehova neden bir “öç alma günü” getiriyor? (b) ‘Fidyeyle kurtarılanlar’ eski zamanlarda kimlerdi; bugün kimlerdir?

      11 Yehova bu işi şahsen yapmasının nedenini şöyle açıklıyor: “Yüreğimde öç alma günü vardı, ve fidye ile kurtardıklarımın yılı gelmiştir.” (İşaya 63:4)b Kendisine tapınan topluma kötülük yapanlardan öç alma hakkı yalnızca Yehova’nındır. (Tesniye 32:35) Eski zamanlarda ‘fidyeyle kurtarılanlar’, Babilliler’in elinde sıkıntı çeken Yahudiler’di. (İşaya 35:10; 43:1; 48:20) Çağımızdaysa, meshedilmiş artakalandır. (Vahiy 12:17) Onlar da eski karşılıkları gibi, dinsel esaretten fidyeyle kurtarılmışlardır. Ve o eski Yahudiler gibi, “başka koyunlar”dan arkadaşlarıyla birlikte zulmün ve muhalefetin kurbanı olmaktadırlar. (Yuhanna 10:16) Bu nedenle, İşaya’nın peygamberliği bugün İsa’nın takipçilerine, Tanrı’nın belirlediği zamanda onlar adına müdahalede bulunacağına ilişkin güvence veriyor.

      12, 13. (a) Yehova için ne bakımdan bir “yardımcı” yoktur? (b) Yehova’nın ‘bazusu’ nasıl ‘kurtuluş getirir’; “kızgınlığı” O’nu nasıl destekler?

      12 Yehova sözüne şöyle devam ediyor: “Baktım ki, yardımcı yoktu; ve destekliyen olmadığına şaştım; ve kendi bazum bana kurtuluş getirdi; ve kızgınlığım, bana o destek oldu. Ve kavmları öfkemde çiğnedim, ve kızgınlığımda onları kırdım, ve kanlarını yere akıttım.”—İşaya 63:5, 6.

      13 Hiçbir insan, Yehova’nın büyük öç gününde O’nun ‘yardımcısı’ olma onuruna sahip olabileceğini iddia edemez. Yehova iradesini yerine getirebilmek için hiçbir insanın desteğine muhtaç değildir.c ‘Bazusu’, sonsuz gücü bu iş için yeterlidir. (Mezmur 44:3; 98:1; Yeremya 27:5) Üstelik ‘kızgınlığı O’na destek oluyor.’ Nasıl mı? Tanrı’nın “kızgınlığı” kontrolsüz bir duygu değil, haklı bir öfkedir. Yehova her zaman adalet ilkelerine dayanarak hareket ettiğinden, “kızgınlığı” O’nu düşmanlarını alaşağı ederek ‘kanlarını yere akıtması’ için motive edip destekler.—Mezmur 75:8; İşaya 25:10; 26:5.

      Tanrı’nın “İnayetleri” Vefalı Sevgi Eylemleri

      14. İşaya şimdi yerinde olarak neleri anımsatıyor?

      14 Geçmiş zamanlarda, Yahudiler Yehova’nın uğurlarında yaptıklarına karşı takdirlerini çabucak yitirmişlerdi. Bu nedenle, İşaya yerinde olarak onlara Yehova’nın bu işleri neden yaptığını anımsatıyor. Şunları bildiriyor: “RABBİN bize verdiği her şeye göre RABBİN inayetlerini, ve RABBİN hamtlerini, ve inayetlerinin çokluğuna, ve merhametlerine göre vermiş olduğu iyiliği, İsrail evine olan büyük iyiliği anayım. Çünkü dedi: Gerçek, onlar benim kavmımdır, hile etmez oğullardır; ve onlara Kurtarıcı oldu. Bütün onların sıkıntısında o sıkıldı, ve didarının meleği onları kurtardı; sevgisinde ve acımasında onları fidye ile kurtardı; ve onları kaldırdı, ve bütün eski günlerde onları taşıdı.”—İşaya 63:7-9.

      15. Yehova İbrahim’in Mısır’daki soyuna neden vefalı sevgisini gösterdi?

      15 Yehova vefalı sevgi göstermekte ne olağanüstü bir örnek bıraktı! (Mezmur 36:7; 62:12) Yehova İbrahim’le arasında bir sevgi bağı oluşturmuştu. (Mika 7:20) Bu ataya onun soyu, yani zürriyeti aracılığıyla yeryüzündeki bütün milletlerin nimetler elde edeceğini vaat etmişti. (Tekvin 22:17, 18) İsrail evine bol bol iyilik yaparak bu vaadine bağlı kalmıştı. Vefayla yaptığı işlerden göze çarpan biri İbrahim’in soyunu Mısır’daki kölelikten kurtarmaktı.—Çıkış 14:30.

      16. (a) Yehova İsrailoğulları’yla ahit yaparken ne gibi bir görüşe sahipti? (b) Tanrı kavmine nasıl davrandı?

      16 Yehova İsrailoğulları’nı Mısır’dan çıkışlarından sonra Sina Dağı’na götürüp onlara şu vaatte bulundu: “Eğer gerçekten sözümü dinliyecek ve ahdimi tutacaksanız, bana bütün kavmlardan has kavm olacaksınız . . . . ve siz bana kâhinler melekûtu, ve mukaddes millet olacaksınız.” (Çıkış 19:5, 6) Yehova bu önerisiyle acaba onları aldatıyor muydu? Hayır, çünkü İşaya Yehova’nın kendi kendine “gerçek, onlar benim kavmımdır” dediğini bildiriyor. Bir bilgin şu yorumda bulundu: “‘Gerçek’ [ayette geçen ifade], egemenlikten ya da önceden bilme gücünden kaynaklanan bir buyruk değil, sevgiden kaynaklanan bir güven ve umuttur.” Evet, Yehova ahdini kavminin tutmayı başarmasını samimiyetle isteyerek iyi niyetle yapmıştı. Kusurları apaçık görülmesine rağmen onlara güvenmişti. Kullarına böylesine güven duyan bir Tanrı’ya tapınmak ne şahane! Bugün ihtiyarlar da aynı şekilde, Tanrı’ya tapınan kişilerin güdülerinin temelde iyi olduğuna güvendiklerinde, kendi gözetimlerine emanet edilenlerin güçlenmesine büyük katkıda bulunurlar.—II. Selânikliler 3:4; İbraniler 6:9, 10.

      17. (a) Yehova İsrailoğulları’na duyduğu sevgiyi nasıl kanıtladı? (b) Bugün neye güvenebiliriz?

      17 Ne var ki, Mezmur yazarı İsrailoğulları hakkında, ‘kendilerini kurtaran, Mısır’da büyük işler eden Tanrı’yı unuttular’ diyor. (Mezmur 106:21) Onların itaatsiz, dik başlı tutumları sık sık feci durumlara düşmeleriyle sonuçlandı. (Tesniye 9:6) Acaba Yehova onlara vefalı sevgisini göstermekten vazgeçti mi? Tam tersine, İşaya sıkıntı çektiklerinde O’nun da sıkıntı çektiğini söylüyor. Yehova onlara ne kadar duygudaşlık gösteriyordu! Kendi akılsızlıkları yüzünden sıkıntı çektiklerinde bile, çocuklarını bu durumda görmek, sevgi dolu her babaya olduğu gibi Tanrı’ya da acı veriyordu. Önceden bildirildiği gibi ve sevgisinin kanıtı olarak, onları Vaat Edilen Diyara götürmek üzere “didarının meleği”ni, yani ‘özel habercisini’ –muhtemelen yeryüzüne gelmeden önceki İsa’yı– gönderdi. (Çıkış 23:20) Böylece bu milleti kaldırıp ‘bir adamın oğlunu taşıdığı gibi’ taşıdı. (Tesniye 1:31; Mezmur 106:10) Bugün Yehova’nın bizim sıkıntılarımızın da aynen farkında olduğuna ve zor durumda kaldığımızda yine aynı duyguları hissettiğine güvenebiliriz. Güvenle ‘bütün kaygımızı onun üzerine atabiliriz; çünkü o bizi kayırır.’—I. Petrus 5:7.

      Tanrı Onların Düşmanı Oldu

      18. Yehova kavminin neden “düşman”ı olmuştu?

      18 Tanrı’nın vefalı sevgisini asla hak saymamalıyız. İşaya devamen şunları diyor: “Onlar âsi oldular, ve onun mukaddes Ruhunu incittiler; o da değişip onlara düşman oldu, ve kendisi onlarla cenkleşti.” (İşaya 63:10) Yehova merhametli ve bağışlayıcı ise de, ‘hiçbir suçu cezasız bırakmayacağına’ ilişkin uyarıda bulundu. (Çıkış 34:6, 7) İsrailoğulları isyankârlık örneği olduklarından cezalandırılmayı hak etmişlerdi. Musa onlara “Allahın RABBİ çölde öfkelendirdiğini hatırla, unutma” demişti. “Mısır diyarından çıktığın günden bu yere gelinciye kadar, RABBE karşı âsi oldunuz.” (Tesniye 9:7) Onlar Tanrı’nın ruhunun sağlıklı etkilerine karşı koyarak bu ruhu ‘incitmiş’, ‘mahzun etmişlerdi.’ (Efesoslular 4:30) Yehova’yı “düşman”ları durumuna getirmişlerdi.—Levililer 26:17; Tesniye 28:63.

      19, 20. Yahudiler neleri anımsıyorlardı; neden?

      19 Milletçe ıstırap çekerlerken, bazı Yahudiler eski günleri düşünmeye başlamıştı. İşaya şunları söylüyor: “O zaman kavmı eski günleri, Musanın günlerini, andı: Sürünün çobanı ile beraber onları denizden çıkaran nerede? aralarına mukaddes Ruhunu koyan nerede? izzetinin bazusunu Musanın sağında yürüten, kendisine ebedî isim yapmak için önlerinde suları yaran, onları enginlerin içinden, sürçmiyerek çölde bir at gibi geçiren nerede? Vadiye inen hayvan sürüsü gibi, RABBİN Ruhu onlara rahat verdi.”—İşaya 63:11-14a.d

      20 Evet, itaatsizliğin cezasını çeken Yahudiler, Yehova’nın düşmanları değil, Kurtarıcıları olduğu o eski günleri özlüyorlardı. ‘Çobanlarının’, Musa ve Harun’un onları Kızıldeniz’den nasıl sağ salim geçirdiğini anımsıyorlardı. (Mezmur 77:20; İşaya 51:10) Tanrı’nın ruhunu ‘incitmek’ yerine, gerek Musa gerekse de ruhla tayin edilmiş diğer ihtiyarların rehberliği aracılığıyla bu ruh tarafından yönlendirildikleri zamanı hatırlıyorlardı. (Sayılar 11:16, 17) Yehova’nın Musa aracılığıyla uğurlarında kullandığı “izzetinin bazusunu”, görkemli gücünü gördükleri günleri de anıyorlardı. Zamanında, Tanrı onları büyük ve korkunç bir çölden geçirip “rahat” edecekleri bir yere, süt ve bal akan diyara getirmişti. (Tesniye 1:19; Yeşu 5:6; 22:4) Oysa şimdi İsrailoğulları Tanrı’yla ayrıcalıklı ilişkilerini yitirdiklerinden sıkıntı içindeydiler.

      “Kendine Güzel İsim”

      21. (a) İsrailoğulları Tanrı’nın ismiyle bağlantılı hangi büyük ayrıcalığa sahip olabilirlerdi? (b) Tanrı’nın İbrahim’in soyunu Mısır’dan kurtarmasının asıl sebebi neydi?

      21 Bununla birlikte, İsrailoğulları Tanrı’nın isminin yüceltilmesinde pay alma ayrıcalığını önemsemediklerinden bu ayrıcalığı yitirdiler; bu onlar için uğradıkları tüm maddi kayıpları önemsiz kılacak kadar büyük bir kayıptı. Musa İsrailoğulları’na şunu vaat etmişti: “Eğer Allahın RABBİN emirlerini tutarsan, ve onun yollarında yürürsen, RAB sana and ettiği gibi kendisi için mukaddes kavm olarak seni durduracaktır. Ve yerin bütün kavmları, RABBİN ismile senin çağırılmakta olduğunu görecekler; ve senden korkacaklar.” (Tesniye 28:9, 10) Yehova İbrahim’in soyunu savunmak amacıyla harekete geçip onları Mısır’daki kölelikten kurtardığında, bunu sırf onları daha rahat ve iyi bir yaşama kavuşturmak amacıyla yapmamıştı. Çok daha önemli bir amaçla, ismi uğrunda yapmıştı. Evet, isminin ‘bütün dünyada ilan olunmasını’ sağlamıştı. (Çıkış 9:15, 16) Ayrıca İsrailoğulları’na çölde çıkardıkları isyandan sonra merhamet gösterdiğinde, bunu sırf duygusallıktan yapmamıştı. Şunu demişti: “Aralarında bulundukları milletlerin gözünde ismim bozulmasın diye kendi ismim uğrunda çalıştım.”—Hezekiel 20:8-10.

      22. (a) Tanrı Kendisine tapınan toplum uğruna ilerde neden bir kez daha savaşacak? (b) Tanrı’nın ismine duyduğumuz sevgi davranışlarımızı nasıl etkiliyor?

      22 İşaya bu peygamberliği ne kadar etkili sözlerle bitiriyor! “Sen kendine güzel isim yapmak için kavmına böylece yol gösterdin.” (İşaya 63:14b) Yehova’nın, Kendisine tapınanlar uğrunda kudretini göstererek savaşmasının nedeni artık açıkça anlaşılabilir. Bunun nedeni “kendine güzel isim yapmak için”di. Böylece İşaya’nın peygamberliği, Yehova’nın ismini taşımanın derin saygı duyulması gereken bir ayrıcalık ve büyük bir sorumluluk olduğunu etkili bir şekilde hatırlatıyor. Bugün İsa’nın gerçek takipçileri Yehova ismini kendi yaşamlarından daha fazla seviyorlar. (İşaya 56:6; İbraniler 6:10) Bu kutsal ismi lekeleyebilecek hiçbir yanlış yapmak istemiyorlar. Tanrı’nın vefalı sevgisine O’na vefalı kalarak karşılık veriyorlar. Ve Yehova’nın ‘güzel ismini’ sevdiklerinden, O’nun düşmanlarını masarada öfkeyle çiğneyeceği günü, sırf kendilerine yarar sağlayacağından değil, sevdikleri Tanrı’nın isminin yüceltilmesiyle sonuçlanacağından özlemle bekliyorlar.—Matta 6:9.

      [Dipnotlar]

      a MS birinci yüzyıldaki Herodes hanedanı Edomlu’ydu.

      b “Fidye ile kurtardıklarımın yılı” ve “öç alma günü” terimleri aynı döneme değiniyor olabilir. İşaya 34:8’de benzer terimlerin nasıl birbirine koşut olarak kullanıldığına dikkat edin.

      c Yehova ‘destekleyen olmadığına şaştığını’ söylüyor. İsa’nın ölümünden yaklaşık 2.000 yıl sonra güç ve yetki sahibi kişilerin Tanrı’nın iradesine hâlâ karşı koyması gerçekten akıl almaz bir davranıştır.—Mezmur 2:2-12; İşaya 59:16.

      d Bu ayet ‘O andı’ diye de başlıyor olabilirdi. (İşaya 63:11) Ne var ki, bu eski günleri anan kişinin ille de Yehova olduğu anlamına gelmez. Ardından gelen sözler Yehova’nın değil, kavminin duygularını dile getiriyor. Soncino Books of the Bible’da bu sözler şöyle geçiyor: “O zaman halkı eski günleri anımsadı.”

  • Tövbe Duası
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
    • 1, 2. (a) Tanrı hangi amaçla terbiye eder? (b) Yahudiler Yehova’dan terbiye aldıktan sonra hangi seçimle karşı karşıya kalacaklardı?

      YERUŞALİM’İN ve mabedinin MÖ 607’deki harabiyeti, Yehova’nın durumdan son derece hoşnutsuz olduğunu gösteren terbiye amaçlı bir cezaydı. İtaatsiz Yahuda halkı bu ağır cezayı hak etmişti. Bununla birlikte, Yehova Yahudiler’in tamamen yok edilmesini amaçlamıyordu. Resul Pavlus Yehova’nın terbiye vermekteki amacına şöyle değinmişti: “Terbiye edilmek önceleri hiç tatlı gelmez, acı gelir. Ama bu, böyle eğitilenler için daha sonra esenlik veren doğruluğu üretir.”—İbraniler 12:11, Müjde

      2 Acaba Yahudiler’in yaşayacakları bu acı deneyim karşısında tepkileri ne olacaktı? Yehova’nın verdiği terbiyeden nefret mi edeceklerdi? (Mezmur 50:16, 17) Yoksa ‘eğitilmek’ için onu kabul mü edeceklerdi? Tövbe edip “şifa” bulacaklar mıydı? (İşaya 57:18; Hezekiel 18:23) İşaya’nın peygamberliği, Yahuda’nın eski halkından hiç değilse bir kısmının bu terbiyeyi kabul edeceği fikrini veriyordu. Yahuda halkı, İşaya kitabının 63. babının son ayetlerinden başlayıp bütün 64. bap boyunca Yehova’ya tüm benliğiyle yakaran pişman bir millet olarak tanıtılıyor. İşaya peygamber ilerde sürgüne gidecek yurttaşları adına bir tövbe duası kaleme alıyor. Bunu yaparken, gelecekteki olaylardan gözünün önünde oluyorlarmış gibi söz ediyor.

      Şefkatli Baba

      3. (a) İşaya’nın gelecekle ilgili anlam taşıyan duası Yehova’yı nasıl yüceltti? (b) Daniel’in duası, İşaya’nın söz konusu duasının Babil’deki tövbe eden Yahudiler’in düşüncelerini yansıttığını nasıl gösterdi? (362. sayfadaki çerçeveye bakın.)

      3 İşaya Yehova’ya duasında “Göklerden bak da, kudsiyetinin ve izzetinin meskeninden gör” diyor. Peygamber burada Yehova’nın ve görünmez yaratıklarının bulunduğu ruhi göklerden söz ediyor. Duasına sürgündeki Yahudiler’in düşüncelerini dile getirerek şöyle devam ediyor: “Gayretin ve ceberrutun nerede? gönlünün özlemesi ve merhametlerin benden kendilerini esirgediler.” (İşaya 63:15) Yehova gücünü göstermekten geri durup kavmine karşı beslediği derin duyguları, ‘gönlündeki özlemi ve merhamet’ hissini kontrol altında tutmuştu. Ama O Yahudi milletinin “Baba”sıydı. İbrahim ve İsrail [Yakub] onların bedeni atalarıydı; ne var ki o atalar dirilseler irtidat eden soylarını herhalde reddederlerdi. Yehova ise çok daha şefkatlidir. (Mezmur 27:10) İşaya büyük bir minnetle şunu diyor: “Babamız sensin . . . . ezelden beri Kurtarıcımız senin ismindir.”—İşaya 63:16.

      4, 5. (a) Yehova’nın kavmini ‘Kendi yollarından saptırması’ ne anlama geliyordu? (b) Yehova ne tür bir tapınma ister?

      4 İşaya duasına şu içten sözlerle devam ediyor: “Ya RAB, kendi yollarından bizi niçin saptırıyorsun, ve niçin senden korkmıyalım diye yüreğimizi katılaştırıyorsun? Kulların için, mirasının sıptları için geri dön.” (İşaya 63:17) Evet, İşaya Yehova’nın dikkatini tekrar kullarına çevirmesi için dua ediyordu. Yehova’nın Yahudiler’i ‘Kendi yollarından saptırması’ acaba ne anlama geliyordu? Yüreklerinin onları Kendisinden korkmamaya yöneltecek kadar ‘katılaşmasından’ acaba Yehova mı sorumluydu? Hayır, ama O buna izin vermişti ve Yahudiler umutsuzluk içinde, Yehova’nın kendilerine böyle bir özgürlük tanıyışına ağlanıp sızlanıyorlardı. (Çıkış 4:21; Nehemya 9:16) “Keşke kötülük yapmamıza engel olsaydı” diye figan ediyorlardı.

      5 Tanrı’nın insanların işlerine bu şekilde karışmayacağı kuşkusuz. Bizler özgür iradeye sahibiz ve Yehova Kendisine itaat edip etmeme kararını bize bırakır. (Tesniye 30:15-19) O gerçek sevginin yönlendirdiği, yürek ve akla dayanan bir tapınma ister. Bu nedenle Yahudiler bunu isyan etmek üzere fırsat saysalar da, özgür iradelerini kullanmalarına izin vermişti. Onların yüreklerini bu şekilde ‘katılaştırmıştı.’—II. Tarihler 36:14-21.

      6, 7. (a) Yahudiler’in Yehova’nın yolunu terk etmeleri neyle sonuçlandı? (b) Onlar boş yere ne istediler, Yahudiler’in neyi beklemeye hakları yoktu?

      6 Sonuç ne oldu? İşaya şunların olacağını bildiriyor: “Mirasları mukaddes kavmının elinde az vakit kaldı; senin makdisini hasımlarımız çiğnedi. Hiç bir zaman üzerlerinde saltanat sürmediğin, üzerlerine ismin çağırılmamış olanlar gibi olduk.” (İşaya 63:18, 19) Yehova’nın kavmi bir süre “makdis” olarak değinilen bu kutsal yere sahip olmuştu. Sonra Yehova onun yıkılmasına izin vermiş ve millet sürgüne götürülmüştü. Bunlar olurken, Yehova’yla İbrahim’in soyu arasında hiçbir ahit yokmuş, onlar O’nun ‘ismiyle çağrılmıyorlarmış’ gibi görünmüştü.

  • Tövbe Duası
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık II
    • [Sayfa 362’deki çerçeve/resimler]

      Daniel’in Tövbe Duası

      Daniel peygamber Yahudiler’in 70 yıllık esaret dönemi boyunca Babil’de yaşadı. Sürgünün 68. yılında, Yeremya’nın peygamberliğinden İsrailoğulları’nın orada kaldıkları dönemin yakında biteceğini fark etti. (Yeremya 25:11; 29:10; Daniel 9:1, 2) Yehova’ya duayla yöneldi; Yahudi milletinin tümü adına bir tövbe duası sundu. Şunları dedi: “Çulda, ve külde, dua ile, ve yalvarışlarla, oruçla Rab Allahı aramak için ona yüneldim. Ve Allahım RABBE dua ettim, ve itiraf edip dedim.”—Daniel 9:3, 4.

      Daniel, İşaya’nın kitabının 63 ve 64. baplarında bulunan ve gelecekle ilgili bir anlam taşıyan duasından 200 yıl kadar sonra bu duayı etmişti. Birçok samimi yürekli Yahudi sürgünde yaşadıkları o zor yıllarda hiç şüphesiz Yehova’ya yakarmıştı. Bununla birlikte, Mukaddes Kitap Daniel’in ihtimal birçok sadık Yahudi’nin duygularını dile getiren duası üzerinde duruyor. Böylece onun duası, İşaya’nın söz konusu duasında dile getirdiği duyguların, aslında Babil’deki sadık Yahudiler’in duygularını yansıttığını gösteriyor.

      Daniel’in duasıyla İşaya’nınki arasındaki bazı benzerliklere dikkat edin.

      İşaya 63:16 Daniel 9:15

      İşaya 63:18 Daniel 9:17

      İşaya 64:1-3 Daniel 9:15

      İşaya 64:4-7 Daniel 9:4-7

      İşaya 64:6 Daniel 9:9, 10

      İşaya 64:10, 11 Daniel 9:16-18

Türkçe Yayınlar (1974-2026)
Oturumu Kapat
Oturum Aç
  • Türkçe
  • Paylaş
  • Tercihler
  • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik İlkesi
  • Privacy Settings
  • JW.ORG
  • Oturum Aç
Paylaş