11-13. Amos öncelikle hangi millet aleyhinde peygamberlik sözleri bildirdi? Orada ne gibi baskılar ve zorbalıklar görülüyordu?

¹¹ Peygamber Amos, Yehova’nın yedi milletin üzerine getireceği hükmü yeni bildirmişti. Amos’un peygamberlik sözlerini tamamladığını düşünenler yanılıyordu. Çünkü Amos’un bildireceği daha çok şey vardı! Amos’un asıl görevi kuzeydeki on kabilelik İsrail Krallığı’na sert bir hüküm mesajı bildirmekti. Millet ahlaksal ve dinsel açıdan acınacak derecede yozlaşmış olduğundan İsrail Tanrı’nın hükmünü hak etmişti.

¹² Amos’un peygamberlik sözleri İsrail krallığında yaygınlaşmış baskı ve zorbalığı da ortaya serdi. Bununla ilgili Amos 2:6, 7’de (YÇ) şunları okuyoruz: “RAB şöyle diyor: “İsrailliler’in cezasını kaldırmayacağım, çünkü günah üstüne günah işlediler, doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar. Onlar ki, yoksulun başını toz toprak içinde çiğner ve mazlumun hakkını bir yana iterler.”

¹³ Doğru kişiler “para için” satılıyordu; belki de hâkimler rüşvet alıp masumları cezalandırıyorlardı. Alacaklılar, yoksulları, belki de “bir çift çarık” fiyatı kadar küçük bir borç yüzünden köle olarak satıyordu. Merhametsiz kişiler, ‘yoksulları’ aşağılamaya o kadar hevesliydi ki, yoksullar yaşadıkları sıkıntıların, yaslarının ve alçaltılmanın bir simgesi olarak kendi başlarına toprak saçıyordu. Yozlaşma o kadar yayılmıştı ki “mazlumun” adaleti bulma ümidi kalmamıştı.

14. On kabilelik İsrail Krallığında kimler kötü muamele görüyordu?

¹⁴ Kimlerin kötü muamele gördüğüne dikkat edin. Onlar memleketin doğru, yoksul, düşkün ve yumuşak başlı insanlarıydı. Yehova’nın İsraille yaptığı Kanun ahdi savunmasız ve muhtaç durumdakilere merhamet gösterilmesini gerektiriyordu. Ne var ki on kabilelik İsrail Krallığının yönetimi altındaki bu kişilerin içinde bulundukları koşullar bundan kötü olamazdı.

“Allahını Karşılamağa Hazır Ol”

15, 16. (a) İsrailoğulları neden “Allahını karşılamağa hazır ol” diye uyarıldı? (b) Amos 9:1, 2 kötülerin Tanrısal hükümden kaçamayacağını nasıl gösterir? (c) On kabilelik İsrail Krallığına MÖ 740’ta ne oldu?

¹⁵ İsrail’de ahlaksızlık ve başka günahlar çok yaygın olduğu için Amos’un bu asi milleti şu sözlerle uyarması yerindeydi: “Allahını karşılamağa hazır ol” (Amos 4:12). Sadakatsiz İsrail Tanrısal hükmün yaklaşan infazından kaçamazdı, çünkü Yehova sekizinci kez şöyle dedi: “Cezasını geri almıyacağım” (Amos 2:6). Kendisinden saklanmaya çalışacak kişilerle ilgili Tanrı şöyle diyor: “Onların kaçağı kaçmıyacak, ve onların kurtulanı kurtulmıyacak. Ölüler diyarını delip girseler de, elim onları oradan alacak; ve göklere çıksalar da, oradan kendilerini indireceğim” (Amos 9:1, 2).

¹⁶ Kötüler “ölüler diyarını delip girseler de”, yani mecazi anlamda yerin en aşağı kısımlarında saklanmaya çalışsalar da Yehova’dan kaçamazlardı. Ayrıca onlar “göklere çıksalar da”, yani yüksek dağlarda bir yere sığınmaya çalışsalar da Tanrısal hükümden kaçamazlardı. Yehova’nın uyarısı gayet açıktı: O’nun elinin erişemeyeceği hiçbir yer yoktu. Saklanma çabaları boştu. Tanrısal adalet, kötü işlerinden dolayı kuzeydeki krallıktan hesap sorulmasını gerektiriyordu. İşte, hesap sorma zamanı gelmişti. Amos’un peygamberliği kaydetmesinden yaklaşık 60 yıl sonra, MÖ 740’ta İsrail’in kuzeydeki krallığı Asurlular tarafından yenilgiye uğratıldı.

Tanrısal Hüküm Seçicidir

17, 18. Amos kitabının 9. bölümü Tanrı’nın merhameti hakkında neleri açıklıyor?

¹⁷ Amos’un peygamberlik sözleri Tanrısal hükmün her zaman hak edenlerin üzerine geldiğini ve kaçınılmaz olduğunu görmemize yardım etti. Ancak Amos kitabı Yehova’nın hükmünün seçici olduğunu da gösterir. Tanrı kötüleri saklandıkları her yerde bulup hükmünü infaz edebilir. Aynı şekilde, tövbe etmiş doğru kişileri de bulup onlara merhamet gösterebilir. Bu nokta Amos kitabının son bölümünde şahane bir şekilde belirtiliyor.

¹⁸ Amos 9:8’e göre Yehova şöyle diyor: “Ancak Yakub evini büsbütün söküp atmıyacağım.” Sonra 13 ila 15. ayetlerde görüldüğü gibi Yehova, toplumunun ‘sürgünlerini geri getireceğini’ vaat ediyor. Böyle kişiler merhamet görecek, güvenliği ve refahı tadacaklar. Yehova şunu vaat ediyor: “Çift süren orakçıya . . . . erişecek.” Bunu bir düşünün, o kadar bol bir hasat ki, bir sonraki çift sürme ve tohum ekme zamanı geldiğinde hasadın bir kısmı hâlâ toplanmamış olacak.

19. Eski İsrail ve Yahuda’da yaşayan bir azınlığa ne oldu?

¹⁹ Hem Yahuda hem de İsrail’de Yehova’nın kötülere karşı hükmünün seçici olduğu söylenebilir, çünkü tövbe eden ve doğru tutuma sahip olan kişilere merhamet gösterildi. Amos kitabının 9. bölümünde kayıtlı olan yenilenme vaadinin gerçekleşmesi olarak eskiden İsrail ve Yahuda’da yaşayan tövbekâr bir azınlık MÖ 537’de esaretten geri döndü. Onlar çok sevdikleri yurtlarına geri dönerek orada hakiki tapınmayı yeniden kurdular. Ayrıca güvenlik içinde evlerini yeniden inşa ettiler, bağlar ve bahçeler diktiler.

Yehova’nın Aleyhte Hükmü Gelecek!

20. Amos’un bildirdiği Tanrısal hüküm mesajlarını incelemek bize hangi güvenceyi veriyor olmalı?

²⁰ Amos’un bildirdiği Tanrısal hüküm mesajlarını incelemek, bize Yehova’nın günümüzde de kötülüğe son vereceğine dair güvence olmalıdır. Kötülüğün ortadan kalkacağına neden inanabiliriz? Birincisi, Yehova’nın kötülere karşı davranış tarzını gösteren geçmişteki bu örnekler O’nun günümüzde nasıl davranacağına ışık tutar. İkinci olarak, pak tapınmayı terk eden İsrail Krallığı’na karşı Tanrısal hükmün infaz edilmiş olması, Tanrı’nın, sahte din dünya imparatorluğu Büyük Babil’in en ayıplanacak kısmı olan Hıristiyan Âlemini yok edeceği konusunda güvence verir (Vahiy 18:2).

21. Hıristiyan Âlemi neden Tanrı’nın aleyhte hükmünü hak etmiştir?

²¹ Hıristiyan Âleminin Tanrısal hükmü hak ettiğine kuşku yoktur. Onun içler acısı dinsel ve ahlaksal durumu ortadadır. Hıristiyan Âlemi ve Şeytan’ın dünyasının geri kalan kısmı Yehova’nın hükmünü hak etmiştir. Ayrıca bu hüküm kaçınılmazdır da, çünkü hükmü infaz etme vakti geldiğinde Amos 9:1’deki şu sözler yerine gelecek: “Onların kaçağı kaçmıyacak, ve onların kurtulanı kurtulmıyacak.” Evet, kötüler nereye saklanırsa saklansın Yehova onları bulacak.

22. Tanrısal hükümle ilgili hangi noktalar 2. Selanikliler 1:6-8’de açıklanıyor?

²² Tanrısal hüküm her zaman bunu hak edenlerin üzerine gelir, kaçınılmazdır ve seçicidir. Bunu elçi Pavlus’un şu sözlerinden görebiliriz: “Tanrı’nın gözünde adil olan, size sıkıntı çektirenlere sıkıntı çektirerek karşılık vermek, sıkıntı çeken sizleri ise, bizimle birlikte rahata kavuşturmaktır. Bunu da, Efendimiz İsa güçlü melekleriyle gökten gelip ortaya çıktığında yapacaktır. O, alev alev yanan bir ateş içinde gelecek, Tanrı’yı tanımayanlardan ve kendisi hakkındaki iyi habere itaat etmeyenlerden öç alacaktır” (2. Selanikliler 1:6-8). Meshettiği kişilere sıkıntı çektirerek aleyhte hükmü hak etmiş olanlara karşılıklarını vermek “Tanrı’nın gözünde adil”dir. Bu hüküm kaçınılmaz olacak, çünkü “İsa güçlü melekleriyle gökten gelip ortaya çıktığında” kötüler hayatta kalmayacak. İsa “Tanrı’yı tanımayanlardan ve kendisi hakkındaki iyi habere itaat etmeyenlerden” öç alacağına göre, Tanrısal hüküm aynı zamanda seçici de olacak. Bu hükmün infazı, Tanrı’dan korkan sıkıntı içindeki kişilere rahatlık getirecek.

Doğru Kişiler İçin Ümit

23. Amos kitabından hangi ümit ve teselli elde edilebilir?

²³ Amos’un peygamberlik sözleri doğru tutuma sahip kişiler için muhteşem bir teselli ve ümit mesajı içerir. Amos kitabında önceden bildirildiği gibi Yehova, toplumunu tamamen yok etmedi. Yehova İsrail’in ve Yahuda’nın esirlerini, yurtlarına döndürerek ve yeniden bir araya getirerek bol bol güvenlik ve refah sağladı. Bu, günümüz için ne anlama gelir? Tanrısal hükmün infazı sırasında nereye saklanırlarsa saklansınlar Yehova’nın kötüleri bulacağına ve yeryüzünün neresinde yaşarlarsa yaşasınlar merhametini hak edenlerin yerlerini de saptayacağına güvenebileceğimiz anlamına gelir.

Yürekleri Sınayan Yehova’yı Arayın

“Beni arayın, ve yaşarsınız” (AMOS 5:4).

1, 2. Kutsal Yazılar Yehova hakkında “yüreğe bakar” derken ne demek ister?

YEHOVA TANRI Samuel peygambere şöyle demişti: “İnsan yüze bakar, fakat RAB yüreğe bakar” (1. Samuel 16:7). Yehova yüreğe nasıl bakar?

² Kutsal Yazılarda yürek ifadesi insanın içten nasıl bir kişi olduğunu, yani arzularını, düşüncelerini, duygularını ve heveslerini simgelemek için kullanılır. Dolayısıyla Mukaddes Kitap Tanrı’nın yüreğe baktığını söylerken, O’nun dış görünüşe değil, kişinin içine bakıp onun gerçekte nasıl biri olduğuyla ilgilendiğini anlatmak ister.

Tanrı İsrail’i Sınıyor

3, 4. Amos 6:4-6’ya göre on kabilelik İsrail Krallığında durum nasıldı?

³ Yürekleri sınayan Yehova, Amos’un günlerinde on kabilelik İsrail Krallığını gözlemlediğinde, ne gördü? Amos 6:4-6 ayetleri ‘fil dişi yataklar üzerinde yatan ve sedirleri üzerinde uzanan” adamlardan söz eder. Onlar “ahırın içinden buzağılar alıp yiyen” kişilerdi. Onlardan “kendileri için musiki âletleri icat edenler” ve “taslarla şarap içenler” diye söz ediliyor.

⁴ İlk bakışta bu hoş bir manzara gibi görünebilir. Zenginler, lüks döşenmiş konforlu evlerinde en iyi yiyecek ve içeceklerin tadını çıkarıyordu ve o zamanların en seçkin müzik aletleri eşliğinde eğleniyorlardı. Ayrıca “fil dişi yataklar”ı vardı. Arkeologlar İsrail Krallığının başkenti olan Samiriye’de, incelikle işlenmiş çok sayıda fildişi buldular (1. Krallar 10:22). Büyük olasılıkla bunların çoğu mobilyalara işleniyor ve hatta duvar kaplamalarında kullanılıyordu.

5. Tanrı Amos’un zamanında İsrailoğullarının durumundan neden memnun değildi?

⁵ Yehova, İsrailoğullarının lezzetli yemekler yiyerek, iyi şaraplar içerek ve güzel müzikler dinleyerek rahat bir şekilde yaşamalarına karşı mıydı? Tabii ki hayır! Aslında Yehova insanın zevk alması için bu şeyleri bol bol sağlar (1. Timoteos 6:17). Yehova’yı memnun etmeyen şey, onların besledikleri yanlış arzular, yüreklerinin kötü durumu Tanrı’ya karşı saygısız tutumları ve İsrailli kardeşlerine sevgi duymamalarıydı.

6. Amos’un zamanında İsrail’in ruhi durumu nasıldı?

⁶ “Sedirleri üzerinde uzananlar, ve sürüden kuzular, ve ahırın içinden buzağılar alıp yiyenler; . . . . musiki âletleri icat edenler; taslarla şarap içenler” şaşkınlık içinde kalacaktı. Bu kişiler hakkında şunlar söylendi: “Belâ gününü kendinizden uzaklaştırıyorsunuz.” İsrail’deki durum nedeniyle çok sıkıntı duymaları gerekirken onlar ‘Yusufun kırgını üzerine kederlenmiyorlardı’ (Amos 6:3-6). Yehova ulusun maddi refahının ötesine bakarak, Yusuf’un, yani İsrail’in ruhi açıdan çok kötü bir durumda olduğunu söyledi. Fakat insanlar kayıtsız bir şekilde günlük işlerini yapmaya devam ediyorlardı. Bugün de birçok insan benzer bir tutum yansıtıyor. Belki zor zamanlarda yaşadığımızı kabul ediyorlar, fakat kişisel olarak etkilenmedikleri sürece başkalarının içinde bulunduğu kötü durumu umursamıyorlar ve ruhi konularla hiç ilgilenmiyorlar.

İsrail Milleti Çöküşte

7. İsrail halkı Tanrı’nın uyarılarını dinlemezse neler olacaktı?

⁷ Amos kitabı, dışarıdan iyi durumda görünmesine rağmen aslında çöküş içindeki bir milleti tarif ediyor. Tanrı’nın uyarılarını önemsemeyip bakış açılarını düzeltmedikleri için, Yehova onları düşmanlarının eline bırakacaktı. Asurlular onları mükemmel fildişi yataklarından çıkaracak ve sürükleyerek tutsaklığa götürecekti. Artık onlara rahat yoktu!

8. İsrail’in ruhi durumu nasıl böyle kötü bir hale geldi?

⁸ İsrail milleti böyle bir duruma nasıl gelmişti? Bu durum MÖ 997’de Süleyman’ın yerine oğlu Rehoboam geçtikten ve on kabilelik İsrail, Yahuda ile Benyamin kabilelerinden ayrıldıktan sonra başladı. On kabilelik İsrail Krallığının ilk kralı “Nebatın oğlu” I. Yeroboam’dı (1. Krallar 11:26). O, yönetimi altındaki insanları, Yehova’ya tapınmak için Yeruşalim’e kadar gitmenin çok zor olduğuna ikna etti. Fakat aslında halkın refahıyla ilgilenmiyordu. Daha çok kendi çıkarlarını korumaya çalışıyordu (1. Krallar 12:26). Yeroboam, eğer Yehova’yı yücelten yıllık kutlamalar için yılda üç defa Yeruşalim’deki mabede gitmeye devam ederlerse, İsraillilerin, sonunda yeniden Yahuda krallığına bağlanmasından korkuyordu. Yeroboam bu şekilde terk edilmeyi önlemek için iki altın buzağı yaptırdı ve birini Dan’a diğerini de Beyt-el’e koydu. Böylece buzağı tapınması İsrail’de devlet dini haline geldi (2. Tarihler 11:13-15).

9, 10. (a) Kral I. Yeroboam hangi dinsel kutlamaları düzenlemişti? (b) Kral II. Yeroboam’ın zamanında Yehova, İsrail’de kutlanan bayramlar hakkındaki görüşünü nasıl belirtti?

⁹ Yeroboam yeni dinlerine bir saygınlık havası vermeye çalıştı. Yeruşalim’de kutlanan bayramlara oldukça benzeyen kutlamalar düzenledi. 1. Krallar 12:32’de şunları okuyoruz: “Yeroboam sekizinci ayda, ayın on beşinci gününde Yahudada yapılan bayram gibi bir bayram yaptı; ve mezbaha çıktı; . . . . kurban kesmek için Beyt-elde böyle yaptı.”

¹⁰ Yehova sahte dine özgü böyle bayramları asla onaylamadı. Yüzyılı aşkın bir süre sonra, yaklaşık MÖ 844’te on kabilelik İsrail krallığında kral olan II. Yeroboam’ın saltanatı sırasında Yehova, Amos aracılığıyla bu düşüncesini kesin olarak açıkladı (Amos 1:1). Amos 5:21-24’te de görüldüğü gibi Tanrı şöyle dedi: “Bayramlarınızdan nefret ediyorum, onları hor görüyorum, ve bayram toplantılarınızdan hoşlanmam. Yakılan takdimelerinizi ve ekmek takdimelerinizi bana arzetseniz de razı olmıyacağım; ve besili hayvanlarınızdan selâmet takdimelerine bakmıyacağım. İlâhilerinin gürültüsünü benden uzaklaştır; çünkü santurlarının ahengini de dinlemiyeceğim. Ancak hak sular gibi, ve adalet kuvvetli ırmak gibi aksın.”

Günümüzdeki Benzerlikler

11, 12. Eski İsrail’deki tapınma ile Hıristiyan Âlemininki arasında hangi benzerlikler bulunuyor?

¹¹ Açıkça görüldüğü gibi, Yehova İsrail’in bayramlarına katılanların yüreklerini sınadı ve ne bu kutlamaları ne de yakılan sunuları kabul etti. Yehova, benzer şekilde bugün de Hıristiyan Âleminin Noel ve Paskalya gibi putperest kutlamalarını kabul etmiyor. Yehova’ya tapınanlar için ışıkla karanlık arasında bir ortaklık olmadığı gibi, doğrulukla kanunsuzluğun arasında da hiçbir ortaklık olamaz (2. Korintoslular 6:14-16).

¹² Hıristiyan Âleminde görülen tapınma şekliyle, buzağıya tapınan İsraillilerin tapınma şekli arasında başka benzerlikler de var. İsa’nın takipçisi olduğunu iddia eden bazıları Tanrı’nın Sözündeki hakikati kabul etse de, genel olarak Hıristiyan Âlemini tapınmaya iten etken, Tanrı’ya duyulan içten sevgi değildir. Eğer öyle olsaydı, Yehova’yı memnun etmek için O’na “ruhla ve hakikatle” tapınmaya ısrarla devam ederlerdi (Yuhanna 4:24). Üstelik, Hıristiyan Âlemi ‘hakkı sular gibi ve adaleti kuvvetli ırmak gibi akıtmıyor.’ Bunun yerine Tanrı’nın ahlaksal taleplerini sürekli olarak hafife alıyor. Cinsel ahlaksızlığa ve başka ağır günahlara göz yumuyor, hatta eşcinsel evlilikleri onaylayacak kadar ileri gidiyor!

“İyiliği sevin”

13. Amos 5:15’teki sözlere neden itaat etmeliyiz?

¹³ Yehova, O’na makbul bir şekilde tapınmayı arzu eden herkese şöyle diyor: “Kötülükten nefret edin, ve iyiliği sevin” (Amos 5:15). Sevgi ve nefret, mecazi yürekten kaynaklanan güçlü duygulardır. Yürek aldatıcı olduğundan, onu korumak için gücümüzün yettiği her şeyi yapmalıyız (Süleyman’ın Meselleri 4:23; Yeremya 17:9). Eğer yüreğimizin yanlış arzular beslemesine izin verirsek, kötülüğü sevmeye ve iyilikten nefret etmeye başlayabiliriz. Ayrıca kötü arzuları günah işleyerek tatmin edersek, Yehova’nın hizmetinde çok gayretli olmamız bile Tanrı’nın onayını kazandırmayacaktır. Öyleyse ‘kötülükten nefret edip iyiliği sevmek’ için, dua ile Tanrı’nın yardımını isteyelim.

14, 15. (a) Eski İsrail’de iyi olanı yapan kişiler arasında kimler vardı, fakat onlardan bazılarına nasıl davranıldı? (b) Günümüzde tamgün hizmette çalışanları nasıl teşvik edebiliriz?

¹⁴ İsraillilerin tümü Yehova’nın gözünde kötü olanı yapmıyordu. Örneğin, Hoşea ve Amos gibi bazıları, ‘iyiliği sevdi’ ve peygamber olarak sadık bir şekilde hizmet etti. Başkaları yaşamlarını, Nezir olarak sürdürmek üzere adadılar. Nezir olarak yaşadıkları sürece asmadan yapılan ürünlerden uzak durdular; özellikle de şarap içmediler (Sayılar 6:1-4). Peki diğer İsrailliler iyilik yapan böyle kişilerin özverili yaşamlarına ne gözle baktı? Bu sorunun şaşırtıcı cevabı, ulusun ne kadar bozulduğunu gösterir. Amos 2:12 şöyle diyor: “Siz Nezîrlere şarap içirdiniz, ve: Peygamberlik etmeyin, diye peygamberlere emrettiniz.”

¹⁵ Nezirlerin ve peygamberlerin sadakat örneğini görmek bu İsraillileri utandırmalı ve davranış tarzlarını değiştirmeye yöneltmeliydi. Onlar böyle davranacaklarına, sevgisizce davranıp vefalı kimseleri Tanrı’yı yüceltmekten vazgeçirmeye çalıştılar. Biz de, hiçbir zaman öncü, gezici gözetmen, görevli vaiz olan veya Büroda çalışan iman kardeşlerimize gayretli hizmetlerini bırakıp sözde normal bir yaşama dönmelerini tavsiye etmeyelim. Tersine, onları bu iyi işte devam etmeleri için teşvik edelim.

16. Musa’nın zamanında yaşayan İsrailoğullarının durumu Amos’un zamanındakilere göre neden daha iyiydi?

¹⁶ Amos’un günlerinde İsrailoğullarının çoğu maddi açıdan rahat bir yaşam sürse de, onlar “Tanrı katında zengin” değillerdi (Luka 12:13-21). Ataları çölde 40 yıl boyunca sadece man yemişti. Onlar besili boğalardan doyasıya yememiş veya fildişi yataklara tembel tembel yatmamışlardı. Bununla birlikte Musa haklı olarak onlara şöyle dedi: “Allahın RAB, seni elinin her işinde mubarek kıldı;. . . . kırk yıldır Allahın RAB seninle idi; bir şeye muhtaç olmadın” (Tesniye 2:7). Evet, çöldeki İsrailliler temel ihtiyaçlarını her zaman karşılamışlardı. Her şeyden önemlisi, Yehova’nın korumasını görmüşlerdi!

17. Yehova eski İsraillileri Vaat Edilmiş Topraklara neden getirmişti?

¹⁷ Yehova Amos’un zamanında yaşayanlara, atalarını Vaat Edilmiş Topraklara getirdiğini ve diyarı bütün düşmanlardan temizlemelerine yardım ettiğini hatırlattı (Amos 2:9, 10). Tanrı o eski İsraillileri neden Mısır’dan çıkarıp vaat edilmiş topraklara getirmişti? Lüks ama boş bir hayat yaşayıp Yaratıcılarını reddetmeleri için mi? Tabii ki hayır! Yehova Kendisine ruhen temiz bir topluluk olarak özgürce tapınabilmeleri için onları kurtarmıştı. Oysa on kabilelik İsrail Krallığında yaşayanlar kötüden nefret edip iyiliği sevmiyordu. Onlar Yehova Tanrı’yı değil oyma putları yüceltiyorlardı. Ne utanç verici bir durum!

Yehova Hesap Soruyor

18. Yehova’nın bizi ruhen özgür kılmasının nedeni neydi?

¹⁸ Tanrı İsrailoğullarının bu utanç verici davranışlarını görmezden gelmeyecekti. “Bu yüzden suçlarınızı karşılıksız bırakmayacağım” diyerek bu konudaki görüşünü açıkça ortaya koydu (Amos 3:2, YÇ). Bu sözler bizi, günümüzdeki Mısır’ın, yani şimdiki kötü ortamın köleliğinden kurtuluşumuz üzerinde düşünmeye yöneltmeli. Yehova’nın bizi ruhen özgür kılmasının nedeni bencil hedefler peşinden koşmamız değildi. Bizi pak tapınmayı sürdüren özgür bir toplum olarak O’nu yürekten yüceltmemiz için kurtardı. Her birimiz Tanrı’nın bize verdiği özgürlüğü kullanma şeklimizle ilgili hesap vereceğiz (Romalılar 14:12).

19. Amos 4:4, 5’e göre İsrailoğullarının çoğu neyi sevdi?

¹⁹ Ne yazık ki İsrail’de yaşayanların çoğu, Amos’un etkili mesajını önemsemedi. Peygamber, şunları söyleyerek toplumun ruhi açıdan hasta olan yürek durumunu ortaya koydu: “Beyt-ele gelin de günah işleyin; Gilgala gelin de günahı artırın; . . . . çünkü hoşunuza giden budur, ey İsrail oğulları” (Amos 4:4, 5). İsrailliler uygun arzular beslememişlerdi. Yüreklerini korumamışlardı. Sonuç olarak da çoğu, kötülüğü sevmeye ve iyilikten nefret etmeye başlamıştı. Buzağıya tapınan bu dik başlı kişiler hiç değişmedi. Yehova onlardan hesap soracaktı ve onlar ölene kadar günah işleyeceklerdi!

20. Bir kişi Amos 5:4’le uyumlu olarak nasıl yaşayabilir?

²⁰ O sırada İsrail’de yaşayan hiç kimse için Yehova’ya sadık kalmak kolay olmasa gerek. Bugün genç yaşlı, İsa’nın her takipçisinin de çok iyi bildiği gibi akıntıya karşı kürek çekmek zordur. Ancak Tanrı’ya duydukları sevgi ve O’nu memnun etme arzusu bazı İsraillileri hakiki tapınmaya yöneltmişti. Amos 5:4’te kayıtlı olduğu gibi Yehova bu kişilere samimi bir şekilde şu davette bulundu: “Beni arayın, ve yaşarsınız.” Günümüzde Tanrı tövbe eden ve O’nun Sözü hakkında tam bilgi alıp isteğini yerine getirerek O’nu arayan kişilere aynı şekilde merhamet ediyor. Bu yolu izlemek kolay değildir, fakat bu bizi sonsuz yaşama götürür (Yuhanna 17:3).

Ruhi Kıtlığa Karşı Refah

21. Hakiki tapınmaya katılmayanlar hangi kıtlıkla karşı karşıyadır?

²¹ Hakiki tapınmayı desteklemeyenleri hangi şey bekliyordu? Kıtlıkların en kötüsü: Ruhi kıtlık! Egemen Rab Yehova şöyle dedi: “Günler geliyor . . . . memlekete açlık göndereceğim, ekmeğe acıkma değil, ve suya susama değil, ancak RABBİN sözlerini işitmeğe susama göndereceğim” (Amos 8:11). Hıristiyan Âlemi böyle ruhi bir kıtlığın sancılarını çekiyor. Fakat Hıristiyan Âlemindeki iyi yürekli insanlar, Tanrı’nın toplumunun ruhi refahını görerek akın akın Yehova’nın teşkilatına geliyorlar. Hıristiyan Âleminin durumuyla, Tanrı’nın hizmetçilerinin durumu arasındaki zıtlık Yehova’nın sözlerinde uygun şekilde şöyle gösteriliyor: “İşte, kullarım yiyecekler, ve siz aç kalacaksınız; işte, kullarım içecekler, ve siz susuz kalacaksınız; işte, kullarım sevinecekler, ve siz utanacaksınız” (İşaya 65:13).

22. Sevinmek için hangi nedenlerimiz var?

²² O halde, Yehova’nın hizmetçileri olarak sahip olduğumuz ruhi düzenlemeleri ve nimetleri gerçekten takdir ediyor muyuz? Mukaddes Kitabı ve buna dayalı yayınları okuduğumuzda, cemaat ibadetlerine ve büyük ibadetlere katıldığımızda gerçekten de ‘yürek ferahlığı’ içinde sevinçle haykırmak istiyoruz. Amos’un Tanrısal ilhamla yazdığı peygamberlik sözleri de içinde olmak üzere Tanrı’nın Sözü hakkında sahip olduğumuz net anlayıştan ötürü büyük sevinç duyuyoruz.

23. Tanrı’yı yücelten kişiler hangi nimetlere sahiptir?

²³ Tanrı’yı seven ve O’nu yüceltmek isteyen bütün insanlar için Amos’un peygamberlik sözleri bir ümit mesajı içerir. Sıkıntılarla dolu olan bu dünyada hangi zorlukları yaşıyor olursak olalım ve şu andaki ekonomik durumumuz ne olursa olsun, Tanrı’yı seven bizler, O’nun verdiği nimetleri ve en mükemmel ruhi gıdayı alıyoruz (Süleyman’ın Meselleri 10:22; Matta 24:45-47). Öyleyse mutlu olmamız için bize her şeyi bol bol sağlayan Tanrımızı yüceltelim! Hepimiz sonsuza dek O’na yürekten hamtler sunmaya kararlı olalım! Yürekleri sınayan Yehova’yı ararsak bu sevinç veren ayrıcalık bizim olacak.