Şeytan’ın Yönetimi Son Bulacak!

“Kötü adam için sonuç iyi olmaz” (VAİZ 8:13).

1. Kötülerin hükmünün yaklaşması neden rahatlatıcı bir haberdir?

KÖTÜLER er ya da geç cezasını bulacak. Onlar yaptıklarının hesabını verecekler (Özd. 5:22; Vaiz 8:12, 13). Ne kadar rahatlatıcı sözler, değil mi? Özellikle de doğruluğu seven ve kötülerin yol açtığı adaletsizlikten acı çeken insanlar için! Cezasını bulacak olan kötülerin en başında, kötülüğün babası İblis Şeytan vardır (Yuhn. 8:44).

2. Aden’de ortaya çıkan davayı halletmek için neden zaman gerekliydi?

² En büyük arzusu kendini yüceltmek olan İblis Şeytan, Aden’de insanların Yehova’nın yönetimini reddetmesine yol açtı. Sonuç olarak ilk ana babamız Yehova’nın haklı otoritesine meydan okuyan Şeytan’a katılmış ve Tanrı’nın gözünde günahkâr duruma gelmiş oldu (Rom. 5:12-14). Elbette Yehova onların saygısız ve isyankâr davranışlarının kendileri için neye mal olacağını biliyordu. Ancak bu kaçınılmaz sonucun zekâ sahibi tüm varlıklarca açıkça görülmesi gerekiyordu. Dolayısıyla bu davayı halletmek ve isyankârların kesinlikle yanıldıklarını şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamak için zaman gerekliydi.

3. İnsan yönetimleriyle ilgili görüşümüz ne olmalı?

³ İnsanlar Yehova’nın yönetimini reddettiği için kendi yönetim sistemlerini oluşturmalıydılar. Elçi Pavlus Roma’daki iman kardeşlerine bu insan yönetimlerinden “baştaki yetkililer” diye söz etmişti. Pavlus’un döneminde bu “yetkililer”, MS 54-68 yılları arasında hüküm süren İmparator Neron’a bağlı Roma yöneticileriydi. Pavlus bu yetkililerle ilgili olarak şöyle dedi: “Onların bulundukları farklı konumlara gelmelerine Tanrı izin vermiştir” (Romalılar 13:1, 2’yi okuyun). Elbette Pavlus bu ayetlerde Tanrı’nın, Kendi yönetimini insan yönetimleri aracılığıyla sürdürdüğünü söylemek istemedi. O sadece, Yehova insan yönetimlerinin var olmasına izin verdiği sürece, Hıristiyanların ‘Tanrı’nın bu düzenlemesine’ saygı göstermeleri ve bu yöneticileri kabul etmeleri gerektiğini söylüyordu.

Felakete Götüren Bir Yol

4. İnsan yönetiminin neden başarısızlığa mahkûm olduğunu açıklayın.

⁴ Bununla birlikte, Şeytan’ın etkisindeki insan yönetimlerinin başarısız olacağı kesindir. Neden böyle söylüyoruz? Bunun nedeni yalnızca bu yönetimleri Tanrı’nın yönetimine alternatif olarak sunan Şeytan’ın kötü niyetli olması değildir. Aynı zamanda insan yönetimlerinin Tanrı’nın hikmetine dayanmıyor olmasıdır. Kusursuz hikmete yalnızca Yehova sahiptir. Dolayısıyla başarılı bir yönetim için gereken rehberliği yalnızca O verebilir (Yer. 8:9; Rom. 16:27). Sürekli deneme yanılma yöntemiyle öğrenen insanların tersine, Yehova izlenecek en iyi yolu her zaman bilir. O’nun rehberliğini izlemeyen her yönetim başarısızlığa mahkûmdur. Başlı başına bu gerçek bile, insan yönetimlerinin başarısızlığa mahkûm olduğunu açık bir şekilde gösterir.

5, 6. Şeytan’ı Yehova’ya karşı gelmeye neyin yönelttiği anlaşılıyor?

⁵ Genelde mantıklı bir kişi, kesin olarak başarısız olacağı bir işe girişmez. Eğer bu konuda ısrar ederse hatasını bir gün acı bir şekilde fark eder. Tarih, her şeye gücü yeten Yaratıcı’ya karşı gelmenin yararsız olduğunu defalarca kanıtlamıştır (Özdeyişler 21:30’u okuyun). Fakat kendini beğenmişlik ve gurur duygularıyla körleşen Şeytan Yehova’ya sırt çevirdi. Böylece İblis bile bile sonu sadece felaketle bitebilecek bir yola girmiş oldu.

⁶ Şeytan’ın küstah tutumu daha sonra bir Babil hükümdarı tarafından da yansıtıldı. Bu hükümdarın şu sözlerle övündüğü kaydedilmiştir: “Göklere çıkacağım, tahtımı Tanrı’nın yıldızlarından daha yükseğe kuracağım. Toplantı dağı üzerinde, kuzeyin en uzak yerlerinde oturacağım . . . . Bulutların üzerine çıkacağım; kendimi Yüceler Yücesine benzeteceğim” (İşa. 14:13-15). Bu hükümdarın akılsızca girişimi başarısızlığa uğradı ve Babil hanedanı utanç verici bir şekilde sona erdi. Benzer şekilde, Şeytan ve dünyası da yakında tam bir yenilgiye uğrayacak.

Tanrı Neden İzin Verdi?

7, 8. Yehova’nın kötülüğe bir süre izin vermesinin bazı yararları nelerdir?

⁷ Bazıları, insanların Şeytan’ın tarafında yer almasına Yehova’nın neden izin verdiğini merak edebilir. Ayrıca kesinlikle başarısız olacağı halde, farklı bir yönetim tarzı izlemelerine neden engel olmadığını da düşünebilir. Yehova, Mutlak Güce Sahip Tanrı olarak bunu tabii ki yapabilirdi (Çık. 6:3). Yine de, böyle bir şey yapmadı. O’nun hikmeti, insanların isyanına anında müdahale etmemenin uzun vadede en iyisi olacağını gösteriyordu. En sonunda Yehova doğru ve sevgi dolu bir Hükümdar olduğunu kanıtlayacaktı, O’na sadık insanlar da vermiş olduğu bu karardan yarar görecekti.

⁸ İnsanlar Şeytan’ın teklifini reddedip Tanrı’nın yönetiminden bağımsız olmaya kalkışmasalardı insanlık ne büyük acılardan ve üzüntülerden kurtulmuş olacaktı! Yine de, Yehova’nın insanların bir süre kendilerini yönetmelerine izin vermesinin yararları oldu. Doğru yürekli kişiler bu sayede Tanrı’ya güvenmenin ve O’nu dinlemenin ne kadar akıllıca olduğunu iyice anladılar. Yüzyıllar boyunca insanlar pek çok yönetim sistemini denedi, fakat hiçbirinin istenen sonucu vermediği açıkça görüldü. Bu gerçek, Tanrı’ya tapınan insanların Yehova’nın yönetiminin gerçekten en iyisi olduğu konusundaki inançlarını güçlendirdi. Tabii, Yehova’nın Şeytan’ın kötü yönetimine izin vermesi Tanrı’ya sadık kişiler de dahil tüm insanlık için zorluklara yol açtı. Ancak, kötülüğe geçici olarak izin verilmesi sadık kişilere yarar da sağladı.

Yehova’nın Yüceltilmesiyle Sonuçlanan Bir İsyan

9, 10. Şeytan’ın yönetiminin nasıl Yehova’nın yüceltilmesiyle sonuçlandığını açıklayın.

⁹ İnsanların Şeytan’dan etkilenmesine ve kendi kendilerini yönetmesine izin vermesi, Yehova’nın yönetiminin saygınlığını azalttı mı? Tam tersi! Tarih, Yeremya’nın da ilhamla belirttiği gibi insanların kendi kendilerini yönetme konusundaki yetersizliğini kanıtladı (Yeremya 10:23’ü okuyun). Ayrıca Şeytan’ın isyanı Yehova’ya, mükemmel niteliklerini daha çarpıcı bir şekilde gösterme fırsatı verdi. Nasıl?

¹⁰ Şeytan’ın yönetiminin feci sonuçlarına baktığımızda Yehova’nın kusursuz niteliklerini başka türlü göremeyeceğimiz kadar açık bir şekilde görebiliyoruz. O, bu şekilde Kendisini sevenlerin gözünde yükseliyor. Evet, çelişki gibi görünse de, Şeytan’ın yönetimi aslında Yehova’nın yüceltilmesiyle sonuçlandı. Böylece O’nun, Kendi egemenliğine meydan okunması karşısında en mükemmel yolu izlediği görüldü. Şimdi bu gerçeği açıklamak için Yehova’nın niteliklerinden bazılarını kısaca ele alalım ve O’nun bu niteliklerini farklı yollarla göstermesine Şeytan’ın kötü yönetiminin nasıl sebep olduğunu görelim.

11. Yehova sevgisini nasıl açıkça gösterdi?

¹¹ Sevgisi. Kutsal Yazılar bize “Tanrı sevgidir” der (1. Yuhn. 4:8). İnsanoğlunun yaratılışındaki en önemli etken Tanrı’nın sevgisiydi. Ayrıca, harika ve şaşılacak şekilde yaratılmış olmamız da Tanrı’nın sevgisine tanıklık ediyor. Yehova aynı zamanda sevgi dolu şekilde, insanlara mutlu olmaları için gereken her şeyin bulunduğu harika bir yuva sağladı (Başl. 1:29-31; 2:8, 9; Mezm. 139:14-16). İnsan ailesi kötülüğe bulaştığında bile Yehova sevgisini göstermekten vazgeçmedi; bunun için yeni yollar buldu. Nasıl mı? Elçi Yuhanna İsa’nın şu sözlerini aktardı: “Tanrı dünyayı öyle sevdi ki, biricik oğlunu verdi; ona iman eden hiç kimse yok olmasın, hepsi sonsuz yaşama sahip olsun diye bunu yaptı” (Yuhn. 3:16). Acaba Tanrı insanlığa sevgisini, günahkârlar için fidye olması amacıyla biricik Oğlunu dünyaya göndermekten daha olağanüstü bir şekilde gösterebilir miydi? (Yuhn. 15:13). Sevginin bu muhteşem ifadesi aynı zamanda insanlar için de bir örnektir; insanlar tıpkı İsa’nın yaptığı gibi günlük yaşamlarında Tanrı’nın özverili sevgisini yansıtma fırsatına sahiptir (Yuhn. 17:25, 26).

12. Yehova, gücünü hangi yolla gösterdi?

¹² Gücü. Yalnızca “Mutlak Güce Sahip Tanrı” yaşamı var edebilir (Vah. 11:17; Mezm. 36:9). İnsan doğduğunda boş bir sayfa gibidir. Öldüğünde ise bu sayfa yaşamı boyunca aldığı kararlar, yaptığı işler ve deneyimleriyle dolmuştur; tüm bunlar onun bir birey olarak kimliğine ve kişiliğine şekil verir. Yehova bu bilgileri hafızasına kaydedebilir. Zamanı gelince de bu kişiyi hayata getirebilir ve ona önceden sahip olduğu özelliklerle yaşamını geri verebilir (Yuhn. 5:28, 29). Böylece, Tanrı’nın insanlıkla ilgili başlangıçtaki amacında yeri olmamasına rağmen, ölüm Yehova’nın, insanları mezardan bile kaldıracak büyük bir güce sahip olduğunu kanıtlamasına fırsat verdi. Gerçekten de Yehova, “Mutlak Güce Sahip Tanrı’dır.”

13. İsa’nın hayatını kurban olarak vermesi, Yehova’nın kusursuz adaletini nasıl kanıtladı?

¹³ Adaleti. Yehova yalan söylemez ve adaletsiz davranmaz (Tekr. 32:4; Tit. 1:2). O, Kendi zararına gibi görünen durumlarda bile, hakikatin ve adaletin en yüksek standardından taviz vermez (Rom. 8:32). Biricik Oğlunun, sadakatsiz ve Tanrı’ya küfreden biri gibi işkence direğinde öldüğünü görmek Yehova’ya kim bilir ne kadar acı vermişti! Ancak Yehova, kusurlu insanlara duyduğu sevgiden ötürü ve Kendi kusursuz adalet standardına bağlı kalmak için bu acıyı yaşamaya razı oldu (Romalılar 5:18-21’i okuyun). Adaletsizlikle dolu bu dünya Yehova’nın, adaletin doruğu olduğunu kanıtlamasına fırsat verdi.

14, 15. Yehova’nın üstün hikmetini ve sabrını gösterme yollarından bazıları nelerdir?

¹⁴ Hikmeti. Âdem ve Havva’nın günah işlemesinden hemen sonra Yehova, onların isyanının kötü etkilerini ortadan kaldırmak için nasıl bir yol izleyeceğini açıkladı (Başl. 3:15). Hem vakit geçirmeden karar verip harekete geçmesi, hem de amacının ayrıntılarını Kendisine hizmet edenlere adım adım açıklaması Yehova’nın hikmetini gözler önüne serdi (Rom. 11:33). Tanrı’nın olayları başarıyla ele almasına hiçbir şey engel olamaz. Gerçekten de, ahlaksızlık, savaşlar, makul olmayan davranışlar, itaatsizlik, merhametsizlik, kayırmacılık ve ikiyüzlülükle dolu bu dünya, yarattığı varlıklara gerçek hikmetin ne olduğunu göstermesi için Yehova’ya bol bol fırsat verdi. Öğrenci Yakup şöyle diyor: “Yukarıdan gelen hikmet, her şeyden önce saf ve temizdir; ayrıca barışçıdır, makuldür, itaate hazırdır, merhametle ve iyi meyvelerle doludur, ayrımcılık yapmaz, ikiyüzlü değildir” (Yak. 3:17).

¹⁵ Sabrı ve Tahammülü. Yehova insanların kusurluluğu, günahları ve eksiklikleriyle uğraşmak zorunda kalmasaydı, sabrı ve tahammülü bu kadar net görülmeyecekti. Yehova’nın binlerce yıldır sabır ve tahammülle davranmaya istekli olması, O’nun bu muhteşem niteliklere kusursuz derecede sahip olduğunu kanıtlar. Elçi Petrus, “Rabbimizin sabrını bir kurtuluş fırsatı olarak” görmemiz gerektiğini söylerken çok haklıydı (2. Pet. 3:9, 15).

16. Yehova’nın bağışlamaya hazır olması bize neden büyük sevinç verir?

¹⁶ Bağışlamaya Hazır Oluşu. Hepimiz günahkârız ve birçok kez hata yapıyoruz (Yak. 3:2; 1. Yuhn. 1:8, 9).Yehova “bol bol” bağışlamaya hazır olduğundan O’na ne kadar minnettar olsak azdır! (İşa. 55:7). Tanrı’nın suçlarımızı bağışlamasının, doğuştan günahkâr ve kusurlu kişiler olarak bizler için ne büyük bir sevinç olduğunu düşünün (Mezm. 51:5, 9, 17). Yehova’nın yüreğimizi ısıtan bu özelliğini kişisel olarak yaşayıp görmek, O’na sevgimizi güçlendirir ve başkalarına olan davranışlarımızda O’nu örnek almaya bizi teşvik eder (Koloseliler 3:13’ü okuyun).

Dünya Neden Hasta?

17, 18. Şeytan’ın yönetimi hangi açılardan başarısız olmuştur?

¹⁷ Şeytan’ın yönetiminin eseri olan dünya sistemi yüzyıllar boyunca hep başarısızlığa uğradı. 1991 yılında bir gazete şöyle yazdı: “Dünya hasta mı? Kesinlikle evet, fakat bu Tanrı’nın işi değil; dünyanın hastalığı içindeki insanlardan kaynaklanıyor” (The European). Ne kadar doğru! Şeytan’ın etkisiyle ilk ana babamız, Yehova’nın yönetimi yerine insan yönetimini tercih etti. Böylece onlar, başarısızlığa uğraması kesin bir yönetim kurmuş oldu. Dünya çapında insanların yaşadığı acı ve keder, insan yönetiminin ölümcül bir hastalığa yakalandığının işaretidir.

¹⁸ Şeytan’ın yönetimi, bencilliğe dayanır ve bunu teşvik eder. Ancak bencillik hiçbir zaman sevgiye üstün gelemez ve sevgi Yehova’nın yönetiminin temelidir. Şeytan’ın yönetimi, istikrar, mutluluk ve güvenliği sağlayamaz. Yehova’nın yönetiminin haklılığı apaçık ortadadır! Peki, günümüzde bunun bir kanıtı var mı? Sonraki makalede göreceğimiz gibi, bunun kanıtları günümüzde de var.

Yehova’nın Yönetiminin Haklılığı Kanıtlandı!

“İnsanların krallıkları üzerinde Yüceler Yücesi saltanat sürer” (DAN. 4:17).

1, 2. İnsan yönetimlerinin başarısız olmasının bazı nedenleri nelerdir?

İNSAN yönetimleri başarısız oldu! Buna hiç kuşku yok. Bu başarısızlığın önemli bir nedeni, insanın iyi bir şekilde yönetmek için gereken hikmete sahip olmamasıdır. Özellikle günümüzde, insan yönetimlerinin başarısızlığının açık bir kanıtı, bizzat yöneticilerin bile şu ayetlerdeki özellikleri gösteriyor olmasıdır: ‘Kendini seven, parayı seven, böbürlenen, kibirli, vefasız, uzlaşmaz, iftiracı, özdenetimden yoksun, azgın, iyilik düşmanı, hain, gururlu’ (2. Tim. 3:2-4).

² Uzun zaman önce ilk ana babamız Tanrı’nın yönetimini reddetmişti. Bunu yaparak bağımsızlığı seçtiklerini düşünmüş olabilirler. Aslında onlar, Şeytan’ın yönetimine boyun eğmişti. “Bu dünyanın hükümdarı” olan Şeytan’ın etkisi altında altı bin yıldır süren kötü insan yönetimleri dünyayı bugünkü berbat duruma getirdi (Yuhn. 12:31). Bir kaynak, insanlığın bugünkü durumunu şöyle yorumladı: “Kusursuz bir dünya peşinde olmak faydasız; sadece buna ulaşılamayacağı için değil, böyle bir dünya yaratma girişimi felakete, totaliter yönetimlere ve daha da kötüsü savaşlara yol açacağı için” (The Oxford History of the Twentieth Century). İnsan yönetimlerinin başarısızlığını gösteren ne kadar samimi bir ifade!

3. Âdem ve Havva günah işlemeseydi Tanrı’nın yeryüzünü nasıl yöneteceği hakkında neler söyleyebiliriz?

³ İlk ana babamızın, tek başarılı yönetim olan Tanrı’nın yönetimini reddetmiş olması çok acıdır! Tabii, Âdem ve Havva sadık kalsaydı, Yehova’nın yeryüzünde nasıl bir yönetim kuracağını tam olarak bilmiyoruz. Ancak, tüm insanlık tarafından kabul edilen Tanrı’nın yönetiminin en göze çarpar özelliğinin sevgi ve tarafsızlık olacağından emin olabiliriz (Elçi. 10:34; 1. Yuhn. 4:8). Tanrı’nın benzersiz hikmetini düşündüğümüzde, şundan da emin olabiliriz: İnsanlık, Yehova’nın yönetimine bağlı kalsaydı, insan yönetimini savunanların yaptığı tüm hatalardan da kaçınmış olacaktı. Tanrı’nın yönetimi olan teokrasi, “her canlıyı arzusuna göre” doyurmakta başarılı olacaktı (Mezm. 145:16). Kısacası bu yönetim kusursuz olacaktı (Tekr. 32:4). İnsanın bunu reddetmiş olması ne kadar acı!

4. Şeytan’a ne ölçüde yönetme izni verildi?

⁴ Yehova insanların kendilerini yönetmelerine izin verdiyse de, O’nun, yarattığı varlıkları yönetme hakkından hiçbir zaman vazgeçmediğini akılda tutmak iyi olur. Güçlü Babil Kralı bile sonunda, “insanların krallıkları üzerinde Yüceler Yücesi saltanat sürer” diyerek bu gerçeği fark etmek zorunda kaldı (Dan. 4:17). Evet, Tanrı’nın Krallığı, O’nun isteğini er geç gerçekleştirecek (Mat. 6:10). Yehova şimdilik Şeytan’a bu dünyanın tanrısı olması için izin verdi. Bunu yapmaktaki amacı, Kendisine muhalefet eden bu varlığın ortaya attığı iddiaların ikna edici bir şekilde cevaplanmasıydı (2. Kor. 4:4; 1. Yuhn. 5:19). Yine de Şeytan Yehova’nın ona vermiş olduğu iznin ötesine geçemez (2. Tar. 20:6; ayrıca Eyüp 1:11, 12; 2:3-6 ile karşılaştırın). Yehova’nın büyük düşmanı tarafından yönetilen bir dünyada yaşadıkları halde Tanrı’ya boyun eğmeyi seçen kişiler her zaman olmuştur.

Tanrı’nın Eski İsrail Üzerindeki Yönetimi

5. İsrailoğulları Yehova Tanrı’ya hangi sözü verdi?

⁵ Habil’den eski İsrail ulusunun ortaya çıkışına kadarki dönem boyunca, Yehova’ya tapınan ve emirlerine itaat eden pek çok sadık kişi yaşadı (İbr. 11:4-22). Musa’nın döneminde Yehova Yakup’un soyuyla bir ahit yaptı ve bu soy İsrail milletini oluşturdu. MÖ 1513’te İsrailoğulları Yehova’yı Hükümdarları olarak kabul edeceklerine dair hem kendileri hem de soyları adına söz vererek “Yehova’nın bütün söylediklerini yapacağız” dediler (Çık. 19:8).

6, 7. Tanrı’nın eski İsrail üzerindeki yönetiminin özellikleri nelerdi?

⁶ Yehova’nın İsrailoğullarını Kendi halkı olarak seçmesinin bir amacı vardı (Tekrar 7:7, 8’i okuyun). Yehova bunu sadece onların iyiliğini düşünerek yapmadı. Daha da önemlisi, O’nun ismi ve egemenliği söz konusuydu. Eski İsrail Yehova’nın tek gerçek Tanrı olduğuna şahitlik edecekti (İşa. 43:10; 44:6-8). Bu yüzden Yehova o millete şöyle dedi: “Tanrın Yehova için kutsal bir halksın, Yehova yeryüzündeki tüm halklar arasından seni Kendine ait bir halk, Kendi özel halkı olman için seçti” (Tekr. 14:2).

⁷ Tanrı İsrailoğullarını yönetirken onların kusurlu yapılarını da hesaba kattı. Öte yandan koyduğu kanunlar kusursuzdu ve O’nun niteliklerini yansıtıyordu. Yehova’nın Musa aracılığıyla verdiği emirler, kutsallığını, adalet sevgisini, bağışlamaya hazır oluşunu ve sabrını açıkça gösteriyordu. Daha sonra Yeşu ve çağdaşlarının döneminde bu millet Yehova’nın emirlerine itaat etti, böylece hem barışa hem de ruhi nimetlere sahip oldu (Yeşu 24:21, 22, 31). İsrail tarihinin o dönemi Yehova’nın yönetiminin başarısını ortaya koydu.

İnsan Yönetimlerinin Bedeli

8, 9. Eski İsrail hangi akılsızca istekte bulundu? Sonuç ne oldu?

⁸ Daha sonra, İsrailoğulları birçok kez Tanrı’nın yönetimine sırt çevirdi ve O’nun korumasından mahrum kaldı. Sonunda İsrail halkı Samuel peygamber aracılığıyla bir insanın, yani görünür bir kralın başlarına geçmesini istedi. Yehova Samuel’e halkın bu isteğini kabul ettiğini bildirdi. Ancak şunları da ekledi: “Reddettikleri sen değilsin, kralları olarak Beni reddettiler” (1. Sam. 8:7). Yehova İsrail halkını görünür bir kralın yönetmesine izin verdiyse de bunun bir bedeli olacağını söyleyerek onları uyardı (1. Samuel 8:9-18’i okuyun).

⁹ Tarih Yehova’nın uyarısının ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Başlarında kral olarak bir insanın bulunması, özellikle bu kral sadakatsiz olduğunda eski İsrail için birçok ciddi soruna yol açtı. Dolayısıyla, İsrail halkının örneğini düşündüğümüzde, çağlar boyunca Yehova’yı tanımayan insanların yönettiği hükümetlerin kalıcı bir başarı sağlayamaması şaşırtıcı değildir. Gerçi bazı siyasetçiler barış ve güvenlik sağlama çabalarını desteklemesi için Tanrı’ya yakarıyor; ancak Kendi yönetimine boyun eğmeyen kişileri Tanrı’nın desteklemesi beklenebilir mi? (Mezm. 2:10-12).

Tanrı’nın Yönetiminde Yeni Bir Millet

10. İsrail halkı neden Tanrı’nın seçilmiş milleti olma özelliğini kaybetti?

¹⁰ İsrail milleti Yehova’ya sadakatle hizmet etmek istemedi. Sonunda onlar Tanrı’nın görevlendirdiği Mesih’i reddetti ve Yehova da onları reddetti. Böylece onların yerine bir grup insandan yeni bir millet oluşturdu. Sonuç olarak MS 33 yılında Yehova’ya tapınan meshedilmiş kişilerden oluşan Hıristiyan cemaati doğdu. Bu cemaat aslında Yehova’nın yönetimi altındaki yeni bir milletti. Pavlus onlardan “Tanrı’nın İsraili” diye söz etti (Gal. 6:16).

11, 12. Eski İsrail ve “Tanrı’nın İsraili” arasında gözetim işi açısından hangi benzerlikler vardır?

¹¹ Eski İsrail ulusuyla “Tanrı’nın İsraili” arasında hem farklılıklar hem de benzerlikler vardır. Eski İsrail’in tersine, Hıristiyan cemaatinin başında kral olarak bir insan hüküm sürmez ve günahlar için kurbanlar sunmaya da gerek yoktur. Aralarındaki benzer bir nokta ise ihtiyarlar düzenlemesidir (Çık. 19:3-8). Ancak Hıristiyan cemaatinde ihtiyarlar sürü üzerinde hâkimiyet kurmaz. Tersine, onlar İsa’nın takipçilerinin cemaatine çobanlık eder ve özverili bir şekilde faaliyetlerine önderlik eder. Cemaatteki her bireyle sevgiyle ilgilenir, hepsine değer verir ve saygı gösterirler (2. Kor. 1:24; 1. Pet. 5:2, 3).

¹² Tanrı’nın eski İsrail’e nasıl davrandığı üzerinde düşünen “Tanrı’nın İsraili” ve arkadaşları olan “başka koyunlar” da, Yehova’ya ve O’nun yönetim tarzına büyük bir takdir geliştiriyor (Yuhn. 10:16). Tarih eski İsrail yöneticilerinin, vatandaşlarını iyi ya da kötü yönde etkilediğini gösterir. Bu gerçek, İsa’nın takipçileri arasında önderlik edenlerin, kral olmasalar da, her zaman imanlarıyla iyi örnek olmaları gerektiğini vurgular (İbr. 13:7).

Yehova’nın Bugünkü Yönetimi

13. Yönetim açısından 1914’te hangi önemli dönüm noktasına ulaşıldı?

¹³ Bugün İsa’nın takipçileri, insan yönetimlerinin sonunun yaklaştığını tüm dünyada duyuruyorlar. Yehova 1914’te krallığını gökte kurdu. Kral olarak atadığı İsa Mesih’i, bu krallığın başına getirdi. O tarihte İsa’ya, ‘zaferden zafere koşarak son zaferine doğru ilerlemesi’ için yetki verdi (Vah. 6:2). Yeni tahta geçmiş Krala şunlar söylendi: “Git, düşmanlarının arasında hâkimiyet kur” (Mezm. 110:2). Ancak, milletler Yehova’nın yönetimine boyun eğmeyi ısrarla reddediyor. Onlar, “Yehova yok” dercesine davranmayı sürdürüyorlar (Mezm. 14:1).

14, 15. (a) Bugün nasıl Tanrı’nın Krallığı tarafından yönetiliyoruz? Bu konuda kendimize hangi soruları sormamız gerekir? (b) Tanrı’nın yönetiminin üstünlüğü günümüzde nasıl görülüyor?

¹⁴ Meshedilmiş kişilerden oluşan ‘Tanrı’nın İsraili’nin’ küçük bir kısmı hâlâ yeryüzünde yaşamaktadır. İsa’nın kardeşleri olan bu kişiler ‘Mesih adına hareket eden krallık elçileri’ olarak hizmet etmeye devam ediyor (2. Kor. 5:20). Onlar, sadık ve sağgörülü hizmetkâr grubu olarak atandılar. Görevleri, hem meshedilmişlerle hem de yeryüzünde sonsuza dek yaşama ümidine sahip olan ve sayıları giderek artan milyonlarca kişiyle ilgilenmek ve onlara ruhi gıda sağlamaktır (Mat. 24:45-47; Vah. 7:9-15). Gerçek tapınmaya katılanların yaşadığı ruhi refah, Yehova’nın bu düzenlemeyi desteklediğinin bir kanıtıdır.

¹⁵ Şimdi her birimiz kendimize şunları sormalıyız: ‘Cemaatte yerine getirmem gereken sorumlulukların tam olarak farkında mıyım? Yehova’nın yönetimini tam anlamıyla destekliyor muyum? Yehova’nın şu anda hüküm süren Krallığının yönetimi altında yaşamaktan gurur duyuyor muyum? Tanrı’nın Krallığını insanlara her fırsatta elimden geldiğince anlatmaya kararlı mıyım?’ Bir grup olarak, Yönetim Kurulunun talimatlarına uymaya ve cemaatte tayin edilmiş ihtiyarlarla işbirliği yapmaya istekliyiz. Bu şekilde Tanrı’nın yönetimini kabul ettiğimizi göstermiş oluyoruz (İbraniler 13:17’yi okuyun). Böyle istekle boyun eğişimiz, bugünün bölünmüş dünyasında küre çapında eşsiz bir birlikle sonuçlanıyor. Bu aynı zamanda barışçı ve doğru insanlar olmamızı sağlayarak Yehova Tanrı’yı yüceltiyor ve O’nun yönetiminin gelmiş geçmiş en iyi yönetim olduğunu ortaya koyuyor.

Yehova’nın Yönetimi Zafer Kazanıyor

16. Bugün herkes hangi kararla karşı karşıyadır?

¹⁶ Aden bahçesinde ortaya atılan davaların halledileceği zamana hızla yaklaşıyoruz. Bu yüzden şimdi insanlar için karar verme zamanıdır. Her birey, Yehova’nın yönetimini mi kabul edecek, yoksa insan yönetimlerine mi bağlı kalacak, buna karar vermelidir. Yumuşak başlı kişilerin doğru kararı vermesine yardım etmeyi bir ayrıcalık olarak görmeliyiz. Yakında, Armagedon’da Yehova’nın yönetimi, Şeytan’ın etkisi altındaki tüm insan yönetimlerinin yerini alacak ve sonsuza dek kalacak (Dan. 2:44; Vah. 16:16). İnsan yönetimleri son bulacak ve Tanrı’nın Krallığı tüm yeryüzüne hâkim olacak. O zaman Yehova’nın yönetimi tam anlamıyla haklı çıkmış olacak (Vahiy 21:3-5’i okuyun).

17. Yumuşak başlı kişiler hangi gerçekleri düşünerek yönetimle ilgili doğru karar verebilirler?

¹⁷ Yehova’nın yönetiminden yana henüz kesin bir karar vermemiş olanlar, bu yönetimin insanlığa getireceği nimetleri dua ederek düşünmelidir. İnsan yönetimleri, terörizm de dahil olmak üzere işlenen suçlara bir çözüm bulamamıştır. Fakat Tanrı’nın yönetimi tüm kötülüğü dünya sahnesinden kaldıracak (Mezm. 37:1, 2, 9). İnsan yönetimleri ardı arkası kesilmeyen savaşlara sebep oldu, fakat Tanrı’nın yönetimi ‘yerin bir ucundan öbür ucuna savaşları bitirecek’ (Mezm. 46:9). Tanrı’nın yönetimi insanlarla hayvanlar arasında bile barış sağlayacak (İşa. 11:6-9). İnsan yönetimleri hiçbir zaman yoksulluğa ve açlığa çare bulamadı, fakat Tanrı’nın yönetimi tüm bu sorunları giderecek (İşa. 65:21). En iyi niyetli insan yönetimleri bile hastalığı ve ölümü yok edemedi fakat Tanrı’nın yönetimi altında yaşlı ve hasta kişiler gençlik günlerindeki dinçliğe yeniden kavuşup sevinç duyacaklar (Eyüp 33:25; İşa. 35:5, 6). Gerçekten de yeryüzü, ölülerin bile dirileceği bir cennet haline gelecek (Luka 23:43; Elçi. 24:15).

18. Tanrı’nın yönetiminin en üstün yönetim olduğuna inandığımızı nasıl gösterebiliriz?

¹⁸ Evet, ilk ana babamızı Yaratıcılarından uzaklaştırmak üzere ayarttığından beri Şeytan’ın yol açtığı tüm zararlar Tanrı’nın yönetimi tarafından ortadan kaldırılacak. Bir düşünün, Şeytan’ın 6.000 yıl boyunca neden olduğu tüm zararı Tanrımız, İsa Mesih aracılığıyla 1.000 yıl içinde yok edecek! Tanrı’nın yönetiminin üstünlüğünü gösteren ne mükemmel bir kanıt! Tanrımızın Şahitleri olarak O’nun Hükümdarımız olduğunu kabul ediyoruz. Öyleyse, hayatımızın her günü, hatta her saatinde Yehova’ya tapındığımızı, O’nun Krallığının tebaaları olduğumuzu ve O’nun Şahitleri olmaktan gurur duyduğumuzu açıkça gösterelim. Bizi dinlemek isteyen herkese, Yehova’nın yönetiminin en iyisi olduğunu her fırsatta anlatalım.