Birinci yüzyılda, İsa’nın elçilerinin yaşadığı dönemde, pek çok bölgede Hıristiyan cemaatleri kurulmuştu. O cemaatlerin fertleri Kutsal Yazıları incelemek için düzenli olarak bir araya geliyordu. Acaba ilk Hıristiyanların elindeki Kutsal Yazılarda Yehova’nın adı geçiyor muydu?
O dönemde uluslararası dil Yunanca olduğundan birçok cemaat, İbranice Kutsal Yazıların (Tevrat ve Zebur) MÖ ikinci yüzyılda tamamlanan Yunanca Septuagint tercümesini kullanıyordu. Bazı bilginler en başından beri Septuagint’te Tanrı’nın adı yerine “Rab” sözcüğünün Yunancası olan Kyrios unvanının geçtiğini iddia ediyor. Fakat bunun doğru olmadığına dair kanıtlar var.
Bu sayfada gördüğünüz fragmanlar, MÖ birinci yüzyıldan kalma bir Yunanca Septuagint tercümesinin parçalarıdır. Bu parçalarda Yehova ismi Yunanca metinde dört İbranice harfle יהוה (YHVH), başka sözlerle Tetragrammaton olarak görülüyor. Profesör George Howard bu konuda şöyle yazdı: “Elimizde Yunanca Septuagint Kutsal Kitap çevirisinin Hıristiyanlık öncesi üç kopyası var. Bu kopyaların hiçbirinde Tetragrammaton kyrios olarak tercüme edilmemiştir, hatta hiç tercüme edilmemiştir. Tanrı’nın ismini . . . . orijinal haliyle doğrudan Yunanca tercümeye koymanın Yeni Ahit’ten önce, o dönemde ve sonrasında bir Yahudi geleneği olduğundan neredeyse eminiz” (Biblical Archaeology Review).
Acaba İsa’nın elçileri ve öğrencileri Tanrı’nın ismini kendi Tanrı ilhamı yazılarında kullandılar mı? Profesör Howard şöyle diyor: “Eğer Yeni Ahit dönemindeki cemaatin kullandığı Septuagint’te kutsal isim İbranice olarak bulunuyorsa, Yeni Ahit yazarlarının da ondan alıntılar yaparken Tetragrammaton’u kullandığından emin olabiliriz.”
Dolayısıyla, ilk Hıristiyanların hem İbranice Kutsal Yazıların tercümelerinde hem de ellerindeki Yunanca Kutsal Yazıların kopyalarında Tanrı’nın adını okuyabildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.