İletişim Krizi

Evlilik ilişkisini daha da güçlendirmek için iletişim konusunda hangi hatalardan kaçınılmalı? Bazı çiftler dinlemeden işitmeyi ve iletişim kurmadan konuşmayı alışkanlık ediniyor. Sıcak ve sevgi dolu bir iletişimin yerini kısa ve soğuk konuşmalar alıyor. Çiftler amaçlı ve açık bir diyaloga girmek yerine ortada bir neden yokken bile durmadan tartışıyorlar. İletişim bozukluğu yanlış anlaşılmalara yol açıyor; sözlü saldırılar da soğuk bir sessizlikle sonuçlanıyor.

Ne yazık ki birçok kişi de, ya eşinin olumlu davranışlarını fark etmiyor ya da fark etse de takdirini ifade etmiyor. Ayrıca günümüzdeki eğilim nedeniyle birçok evli kadının, bir işte çalışmanın yanı sıra evdeki işlerin çoğunu halletmesi gerekiyor. Bu da onların içerlemesine neden oluyor. Üstelik birçok kadın duygusal ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini düşünüyor.

▸ Saygıyla konuşun. “Adam var ki, kılıç saplanır gibi düşüncesiz söyler; fakat hikmetli adamların dili şifadır” (Süleyman’ın Meselleri 12:18). Araştırmacılar çoğu sohbetin nasıl başlarsa öyle bittiğini fark etti. Dolayısıyla bir sohbet saygıyla başlarsa o şekilde bitmesi daha muhtemeldir. Eğer sevdiğiniz biri sizinle düşüncesizce konuşursa ne kadar incinebileceğinizi bilirsiniz. Bu nedenle sevgi dolu şekilde ve saygıyla konuşmaya kararlı olun ve bu konuda dua edin (Efesoslular 4:31). 44 yıldır evli olan Harukob isimli Japon bir bayan şöyle diyor: “Birbirimizin zayıflıklarının farkında olsak bile sözlerimizle ve tutumumuzla birbirimize saygı göstermeye çalışıyoruz. Bu, başarılı bir evliliğe sahip olmamıza yardım etti.”

▸ İyi ve şefkatli davranmaya çalışın. “Birbirinize karşı iyi ve şefkatli davranın” (Efesoslular 4:32). Büyük anlaşmazlıklar çıktığında öfkenin öfke doğurması kolaydır. Almanya’da yaşayan ve 34 yıldır mutlu bir evlilik sürdüren Annette şöyle diyor: “Stres altındayken sakin kalmak kolay değil. Eşinizi üzen şeyler söylemeye eğilimli oluyorsunuz ve bu, durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor.” Ancak iyi ve şefkatli davranmak için çaba harcamanızın, huzurlu bir evliliğe giden yoldaki pürüzleri ortadan kaldırmanıza büyük yardımı olabilir.

▸ Alçakgönüllülük gösterin. “Hiçbir şeyi birbirinizle çekişerek veya kendini beğenmiş bir tutumla yapmayın; tersine, başkalarını kendinizden üstün tutarak alçakgönüllü davranın” (Filipililer 2:3). Birçok anlaşmazlık, evli çiftler alçakgönüllülükle sorunları çözmenin yolunu aramak yerine gururlu şekilde birbirlerini suçladıkları için çıkıyor. Alçakgönüllülük, herhangi bir anlaşmazlıkta haklı olduğunuz konusunda ısrar etme arzusunu bastırmanıza yardım edebilir.

▸ Hemen gücenmeyin. “Darılmakta ruhun tez olmasın” (Vaiz 7:9). Eşiniz söylediğiniz ya da yaptığınız bir şeyi sorguladığında onun görüşünü hemen çürütme ya da kendinizi hemen savunma eğilimine karşı koymaya çalışın. Bunun yerine eşinizin söylediklerini dinleyin ve anlayışla karşılayın. Cevap vermeden önce dikkatle düşünün. Birçok çift birinin kalbini kazanmanın, bir tartışmada zafer kazanmaktan daha önemli olduğunu çok geç öğreniyor.

▸ Ne zaman susmanız gerektiğini bilin. “Herkes dinlemeye hevesli olsun, fakat konuşmakta ve gazaplanmakta acele etmesin” (Yakub 1:19). Şüphesiz iyi bir iletişim mutlu bir evliliğe giden yolda en önemli etkenlerden biridir. Öyleyse neden Mukaddes Kitap “susmanın vakti” olduğunu söylüyor? (Vaiz 3:7). Bu, eşinizi dikkatle ve anlayışla dinlemenin vakti olabilir; iletişimin bu yaşamsal kısmı, eşinizin gerçekten ne hissettiğini ve neden öyle hissettiğini anlamayı içerir.

▸ Dinlerken duygudaş olun. “Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın” (Romalılar 12:15). Duygudaşlık etkili bir iletişim için şarttır, çünkü eşinizin en derin duygularını hissetmenizi sağlar. Her birinizin görüş ve duygularının saygıyla karşılandığı bir atmosfer yaratabilir. Brezilya’da yaşayan ve 32 yıldır evli olan Nella şöyle diyor: “Birbirimizle sorunlarımız hakkında konuşurken, Manuel’in düşünce ve duygularını anlayabilmek için her zaman onu büyük bir dikkatle dinliyorum.” Eşiniz konuşurken, sizin için “susmanın” ve duygudaşça dinlemenin vaktidir.

▸ Takdirinizi dile getirmeyi alışkanlık edinin. “Minnettar kişiler olduğunuzu gösterin” (Koloseliler 3:15). Güçlü evliliklerde eşler birbirine duyduğu takdiri ifade eder. Ancak evliliğin günlük yaşamında bazı evli çiftler iletişimin bu önemli yönünü göz ardı ediyor ve ‘eşim ona değer verdiğimi bilir’ diye düşünüyor. Dr. Ellen Wachtel şöyle diyor: “Çoğu çift birbirine değer verdiğini hissettirebilir, ancak çoğunlukla bu akıllarına gelmiyor.”

Özellikle kadınların, kocalarının sevgi dolu, güven veren sözlerine ve takdir ifadelerine ihtiyacı vardır. Kocalar olarak eşinizin olumlu davranışlarını ve özelliklerini överek, evliliğinizin başarısına ve hem eşinizin mutluluğuna hem de kendi mutluluğunuza büyük katkıda bulunabilirsiniz.

Eşinize hem sözlerinizle hem de davranışlarınızla güven vermeniz şarttır. Nazik bir öpücük, yumuşak bir dokunuş ve sıcak bir gülümseme kocalar olarak eşinize sadece “seni seviyorum” demenizden çok daha fazla şey ifade eder. Onun sizin için özel olduğu ve ona ihtiyacınız olduğu konusunda güvence verir. Telefonla ya da kısa mesaj yoluyla ona “Seni özledim” ya da “Günün nasıl geçiyor?” deyin. Eğer çıktığınız günlerden beri böyle ifadelerde bulunmadıysanız bunu yapmaya yeniden başlamanız iyi olacaktır. Eşinizin yüreğini etkileyen şeyleri öğrenmeye devam edin.

Eski İsrail kralı Lemuel’in annesinin sözleri çok yerindedir: “Kocası da kalkar, ve onu över: Faziletle davranan kızlar çoktur, fakat sen hepsine üstün oldun, der” (Süleyman’ın Meselleri 31:1, 28, 29). Karınızı en son ne zaman övdünüz? Ya da eğer bir kadınsanız, kocanızı en son ne zaman övdünüz?