4, 5. Mukaddes Kitabın daha önce ele aldığımız hangi peygamberlikleri, gelecekte bizi bekleyen nimetler hakkındaki güvenimizi pekiştiriyor?

⁴ Önceki makalede, Mukaddes Kitabın yeni gökler ve yeni yerle ilgili vaadi hakkında saptananlar üzerinde derin düşünün. İşaya, böyle yeni bir ortamı önceden bildirmiş ve Yahudiler anavatanlarına dönüp hakiki tapınmayı yeniden başlattıklarında bu peygamberliğin bir gerçekleşmesi olmuştu. (Ezra 1:1-3; 2:1, 2; 3:12, 13) Fakat, İşaya’nın peygamberliğinin işaret ettiği şeyler bu kadar mıydı? Elbette hayır! Onun önceden bildirdiklerinin, uzak gelecekte daha büyük çapta bir gerçekleşmesi olacaktı. Neden bu sonuca varıyoruz? II. Petrus 3:13 ve Vahiy 21:1-5’te okuduklarımız nedeniyle. Mukaddes Kitabın bu kısımları, İsa’nın Takipçilerine küresel çapta yararlar sağlayacak ‘yeni gökler ile yeni yere’ işaret eder.

6. “Yeni gökler ile yeni yer”den söz eden dördüncü peygamberlik ne bildiriyor?

⁶ Şimdi, “yeni gökler ile yeni yer” ifadesinin sonuncusunu inceleyelim. İşaya 66:22-24’te şunları okuyoruz: “Çünkü yaratacağım yeni gökler ve yeni yer karşımda nasıl duracaksa, zürriyetinizle adınız da öyle duracak, RAB diyor. Ve vaki olacak ki, yeni aydan yeni aya, ve Sebt gününden Sebt gününe, bütün beşer önümde tapınmak için gelecek, RAB diyor. Ve çıkacaklar, ve bana karşı günah işlemiş adamların leşlerine bakacaklar; çünkü onların kurdu ölmez, ve onların ateşi sönmez; ve bütün beşerin menfuru olacaklar.”

7. İşaya 66:22-24’teki peygamberliğin neden gelecek günlerde bir gerçekleşmesinin olacağı sonucuna varmalıyız?

⁷ Bu peygamberliğin, vatanlarına yeniden yerleşen Yahudiler için bir gerçekleşmesi oldu, fakat başka bir gerçekleşme daha olacaktı. Bu gerçekleşme, zaman akışının ileri bir evresinde, Petrus’un ikinci mektubundan ve Vahiy kitabının yazılmasından çok daha sonra olmalıydı; çünkü bu kitaplar gelecekteki bir ‘yeni göğe ve yeni yere’ işaret ediyordu. Bu görkemli ve tam gerçekleşmeyi yeni sistemde bekleyebiliriz. Şimdi, heyecanla bekleyebileceğimiz koşullardan bazılarını ele alalım.

8, 9. (a) Tanrı’nın kavminin ‘durmaya devam etmesi’ hangi anlamdadır? (b) Yehova’nın hizmetçilerinin “yeni aydan yeni aya, ve Sebt gününden Sebt gününe” dek tapınacağını belirten peygamberliğin anlamı nedir?

⁸ Vahiy 21:4, artık ölümün olmayacağını belirtmişti. İşaya 66. baptaki kısım bununla uyum içindedir. 22. ayetten, Yehova’nın “yeni gökler ile yeni yer”in geçici veya sınırlı bir süre için olmayacağını bildiğini görebiliriz. Ayrıca, O’nun kavmi tahammül gösterecek; O’nun önünde ‘durmaya devam edecektir’. Tanrı’nın, seçilmiş kavmi için daha önce yapmış olduğu şeyler, güven duymamız için bir neden oluşturuyor. İsa’nın gerçek Takipçileri, şiddetli zulümle, hatta kendilerini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bağnazca çabalarla karşılaştılar. (Yuhanna 16:2; Resullerin İşleri 8:1) Ancak, Roma İmparatoru Neron ve Adolf Hitler gibi çok güçlü düşmanlar bile, Yehova’nın, ismini taşıyan vefalı hizmetçilerini yok edemediler. Yehova kavminin oluşturduğu cemaati korudu ve daima ‘durmaya devam etmesi’ için de koruyabileceğinden emin olabiliriz.

⁹ Benzer şekilde, Tanrı’ya sadık kalanlar yeni yerin bir kısmı olarak, yani yeni dünyadaki gerçek tapıcılardan oluşan insan toplumunu meydana getirerek, bireyler olarak durmaya devam edecekler; çünkü her şeyin Yaratıcısına pak tapınma sunuyor olacaklar. Bu, ara sıra ya da gelişigüzel yapılan bir tapınma olmayacaktır. Tanrı’nın, Musa aracılığıyla İsrail’e verdiği Kanun, yeniay ve Sebt günüyle de işaret edildiği gibi, her ay ve her hafta yapılması gereken belirli tapınma fiillerini öngörüyordu. (Levililer 24:5-9; Sayılar 10:10; 28:9, 10; II. Tarihler 2:4) Bu nedenle İşaya 66:23, Tanrı’ya her ay ve her hafta devamlı ve düzenli olarak sunulan bir tapınmaya işaret eder. O zaman ateizm ve dinsel ikiyüzlülük olmayacak. ‘Bütün insanlar tapınmak için Yehova’nın önüne gelecek.’

10. Kötülerin yeni dünyaya kalıcı bir zarar veremeyeceklerinden neden emin olabiliriz?

¹⁰ İşaya 66:24 bize, yeni yerin barış ve adaletinin hiçbir zaman tehlikede olmayacağı güvencesini veriyor. Kötüler bunu bozamayacak. II. Petrus 3:7’de belirtildiği gibi, ‘hüküm ve Tanrı’dan korkmaz adamların helak gününün’ önümüzde olduğunu hatırlayın. Yok edilecek olanlar ‘Tanrı’dan korkmaz’ insanlardır. Genellikle sivil kayıpların askeri kayıplardan daha çok olduğu insan savaşlarının aksine, bu yıkım gününde masum insanlar zarar görmeyecek. O gün ‘Tanrı’dan korkmaz adamların yıkımı’ olacak, Yüce Hâkim bunun güvencesini veriyor.

11. İşaya, Tanrı’ya ve O’na sunulan tapınmaya sırt çevirenlerin geleceği hakkında ne gösteriyor?

¹¹ Adil olanlar ise sağ kalarak, Tanrı’nın Sözündeki peygamberliklerin hakikiliğini görecekler. 24. ayet Yehova’ya ‘karşı günah işlemiş adamların leşlerinin’ O’nun hükmünün kanıtı olacağını önceden bildirir. İşaya’nın kullandığı net ve çarpıcı dil insana sarsıcı gelebilir. Fakat bu, tarihsel bir gerçekle uyumludur. Eski Yeruşalim’in duvarları dışında, atıkların ve bazen de uygun şekilde gömülmeye layık olmadığı düşünülen idam edilmiş suçluların cesetlerinin atıldığı bir çöplük vardı.a Çöplükteki solucanlar ve yakıp kül edici ateş, hem çöpleri hem de bu cesetleri kısa zamanda yok ederdi. İşaya’nın yaptığı betimlemenin, adil yollarını kasten çiğneyenlere karşı Yehova’nın hükmünün kesinliğini örneklediği anlaşılıyor.