Ama bir genç olarak karmaşık duygular yaşıyor olabilirsin. Diyelim ki, bir hemcinsinin sana çekici geldiğini hissediyorsun. Bundan hemen eşcinsel olduğun sonucuna mı varmalısın? Hayır. Cinsel arzularının iraden dışında uyarıldığı bir dönemde, yani ‘ilk gençlik çağında’ olduğunu unutma (1. Korintoslular 7:36). Kısa bir süredir, bir hemcinsinle ilgileniyor olabilirsin. Fakat böyle bir ilgi duyman senin eşcinsel olduğun anlamına gelmez. Aslında istatistikler genellikle bu tür eğilimlerin zamanla yok olduğuna dikkat çeker. Yine de, ‘Bu arzular ilk olarak nasıl başlar?’ diye merak edebilirsin.

Bazı kişiler eşcinselliğin kişinin genlerinde olduğunu söyler. Başkaları ise bunun sonradan edinilen bir davranış olduğu görüşünde. Bu makalenin amacı eşcinselliğin doğuştan mı yoksa sonradan edinilen bir davranış mı olduğunu tartışmak değildir. Gerçekten de eşcinselliği tek bir nedene bağlamak fazla basit gibi görünüyor. Başka davranışlar gibi eşcinselliğin de bundan çok daha karmaşık olduğu anlaşılıyor.

Nedeni ne olursa olsun önemli olan Mukaddes Kitabın eşcinsel davranışları mahkûm ettiğinin farkında olmaktır. Böylece hemcinsine karşı hissettiği arzularla mücadele eden birinin önüne ulaşılabilir bir hedef konmuştur: Kız ya da erkek olsun herkes bu arzulara göre davranmamayı seçebilir. Öfkeye yatkın olan bir kişi düşünelim (Süleyman’ın Meselleri 29:22). Bu kişi belki geçmişte öfkesini kolayca dışa vurabiliyordu. Fakat Mukaddes Kitabı inceledikten sonra özdenetim geliştirmesi gerektiğinin farkına vardı. Bu onun bir daha asla öfke hissetmeyeceği anlamına mı gelir? Hayır. Bununla birlikte böyle biri Mukaddes Kitabın kontrolsüz öfke hakkında söylediklerini bildiğinden duygularına yenik düşmekten kaçınacaktır. Benzer şekilde, hemcinsini çekici bulan fakat Mukaddes Kitabın eşcinsel ilişkiler hakkında söylediklerini öğrenen birinin durumu da aynıdır. Bu kişide ara sıra uygun olmayan bir arzu uyanabilir. Fakat Mukaddes Kitabın öğüdünü göz önünde bulundurarak bu arzuyu eyleme geçirmekten kaçınabilir.

Evet, hemcinse karşı hissedilen arzular çok derinlere kök salmış olabilir. Fakat çok derinlere kök salmış olsa bile bu yanlış arzuların, üstesinden gelinemeyecek kadar güçlü olmadığından emin olabilirsin (1. Korintoslular 9:27; Efesoslular 4:22-24). Eninde sonunda yaşamının kontrolü senin elinde (Matta 7:13, 14; Romalılar 12:1, 2). Aksi iddia edilse de içten gelen arzularını kontrol etmeyi öğrenmek ya da en azından onları eyleme geçirmekten kaçınmak mümkündür.

Gençler Soruyor . . .

Eşcinsellikten Nasıl Kaçınabilirim?

“12 yaşımdayken okuldaki bir kız bana çekici gelirdi. Lezbiyen olup olmadığımı merak edip kaygılanmıştım” (Emel).a

“Ergenlik çağındayken erkeklere ilgi duyuyordum. İçimde çok derinlerde bunun normal bir düşünce olmadığını biliyordum” (Erhan).