Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w82 1/4 s. 3-5
  • Hıristiyanlar Neden Dünyadan Ayrı Olmalı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Hıristiyanlar Neden Dünyadan Ayrı Olmalı?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DÜNYA HANGİ ŞEYDEN OLUŞUR?
  • HIRİSTİYANLAR NEDEN DÜNYADAN AYRI OLMALIDIRLAR?
  • Şeytan’ın Dünyasının Mı, Yoksa Tanrı’nın Yeni Sisteminin Mi Yanındasınız?
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Hayatta Kalanlar “Dünyadan Olma”malıdırlar
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
  • İsa’nın Hakiki Takipçileri Neden Bu Dünyanın Bir Kısmı Olmamalıdırlar?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Dünyadan Ayrı Olmak İçin Ne Yapılmalı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
w82 1/4 s. 3-5

Hıristiyanlar Neden Dünyadan Ayrı Olmalı?

BUGÜN milyonlarca insan İsa Mesih’in takipçileri olduklarını iddia ediyor. Fakat, Hıristiyan olduğunu iddia etmek bir şey, gerçek bir Hıristiyan olmak başka bir şeydir. İsa, bizzat Dağdaki Va’zında bu noktayı şöyle belirtmişti: “Bana Ya Rab, Ya Rab, diyen her adam göklerin Krallığına (YD) girecek değildir; ancak göklerde olan Babamın iradesini yapan girer. O günde birçokları bana: Ya Rab, biz senin isminle peygamberlik etmedik mi? ve senin isminle cinleri çıkarmadık mı? ve senin isminle çok kudretli işler yapmadık mı? diyecekler. Ve o zaman ben onlara açıkça söyliyeceğim: Ben sizi hiç tanımadım, yanımdan gidin, fesat işliyenler!”—Mat. 7:21-23.

Hakiki Hıristiyanları sözde Hıristiyanlardan ayıran birçok şeyden biri de, onların dünyadan ayrı olmalarıdır. İsa, ele verildiği gece kendi takipçilerine bunu çok açık bir şekilde belirterek şöyle demişti: “Eğer dünya sizden nefret ederse, bilin ki, sizden önce benden nefret etmiştir. Eğer dünyadan olsaydınız, dünya kendisinin olanı severdi; mademki dünyadan değilsiniz, ancak ben sizi dünyadan seçtim, bunun için dünya sizden nefret ediyor.” O, aynı gece dua ederken semavi Babasına aynı şeyi belirtmişti: “Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değildirler.”—Yuh. 15:18, 19; 17:16.

“Dünyadan olmamak” dünyadan ayrı olmak demektir. Bunun hakkında herhangi bir şüphe yoktur. Fakat İsa “dünya” ifadesini kullanmakla acaba neyi kastetmişt? İsa, duasında takipçileriyle bu “dünya” arasında bir fark olduğunu göstererek şöyle dedi: “Ben onlar [takipçileri] için yalvarırım; fakat dünya için değil, fakat bana verdiğin kimseler için yalvarırım; zira senindirler.” (Yuh. 17:9) “Dünya” ifadesiyle İsa, burada, kötü, Tanrı’dan uzaklaşmış dünyayı veya resul Yuhanna’nın “şeririn kudretine tabi” olanlardan oluşan kosmos’u kastetmektedir. (I. Yuh. 2:15-17; 5:19, YD) Bu dünyanın tanrısı ve yöneticisi İblis Şeytan’dır.

DÜNYA HANGİ ŞEYDEN OLUŞUR?

Şeytan bu dünyayı, değişik kısım veya bölümlerle teşkilatlandırmıştır. Bunların en önemlilerinden biri, Vahiy 17:3-6’da “dünyanın fahişelerinin ve çirkinliklerinin anası” olarak tasvir edilen sahte dinin dünya imparatorluğu olan Büyük Babil’dir. Onun İsa’nın şahitlerinin, yani mukaddeslerin kanı ile sarhoş olduğu belirtiliyor.

Aynı zamanda, Şeytan’ın dünyasının önemli bir kısmını da, dünyanın siyasal krallıkları teşkil eder. Bunlar resul Yuhanna tarafından denizden çıkan yedi başlı ve on boynuzlu bir canavarla tasvir ediliyor. (Vah. 13:1) Bu krallıkların Şeytan’ın dünyasının bir kısmı oldukları, onları, Mesih’e kendisine bir tapınma hareketi yapması şartıyla vermeyi teklif etmesinden açıkça anlaşılmaktadır.—Mat. 4:8, 9.

Şeytan, kendi dünyasının bir kısmı olan ve Vahiy 18:11’de “seyahat eden tüccar” olarak tasvir edilen acımasız, haris, gaddar ticari bir sistemi de kontrolu altında bulunduruyordur. Bu sistem, halkı sömürüyor ve kölelik altında tutmaya çalışıyor. Bu, ekonomik bir köleliktir. Büyük Babil’in insanları dinsel bir kölelik altında bulundurmağa uğraştığı gibi, bu dünyanın hükümetleri, insanları siyasal bir kölelik altında tutmağa çalışıyor.

Şeytan’ın dünyası her tür ahlaksız işlerle de bozulmuştur. Aynen resul Yuhanna’nın I. Yuh. 2:15, 16’da belirttiği gibi: “Dünyayı ve dünyada olan şeyleri sevmeyin. Eğer bir kimse dünyayı severse, onda Babanın sevgisi yoktur. Çünkü dünyada olan her şey, bedenin şehveti, ve gözlerin şehveti, ve hayat gururu, Babadan değil, fakat dünyadandır.”

HIRİSTİYANLAR NEDEN DÜNYADAN AYRI OLMALIDIRLAR?

Hıristiyanlara neden Şeytan’ın kudreti altında bulunan dünyadan ayrı olmaları emrediliyor? Herşeyden önce, dünyadan ayrı olmanın ne demek olmadığını görelim. Onların, dünyanın ruhuna sahip olan kişilerle, yani sahtekâr, bozulmuş, siyasete veya hırslı ticarete veyahut kötü işlere karışan kimselerle hiçbir ilişkileri olmayacağı demek değildir. Yoksa resul Pavlus’un bize hatırlattığı gibi, Hıristiyanların harfiyen dünyadan çıkmaları gerekecekti. (I. Kor. 5:9, 10) Diğer yandan dünyadan ayrı olmak, zararsız bir eğlenceden mahrum kalmak veyahut sırf onlar imansız oldukları için, akrabalarımızı ziyaret etmemek veya onlar tarafından ziyaret edilmekten çekinmek demek de değildir.

Daha ziyade dünyadan ayrı olmanın, Yehova Tanrı’nın mukaddes teşkilatı olan kadının zürriyetiyle bu dünyanın tanrısı olan İblis Şeytan’ın zürriyeti arasında düşmanlık olacağını önceden bildirdiği zaman meydana gelmiş olan dava ile ilişkisi vardır. O halde bu, dengeli olmak demektir, bu dünyanın takdim edebileceği herhangi bir şeye köle olmamak demektir. Bu, dünya ile uzlaşma yapmaktan uzak kalmak demektir. Uzlaşmak, muhakkak Yehova’yı memnun etmez. Bu, ‘kötülerin öğüdü ile yürümemek, günahkârların yolunda durmamak ve müstehzilerin derneğinde oturmamak’ demektir.—Mezm. 1:1.

Burada ilginç olan, M. S. ikinci yüzyılda yaşayan Hıristiyanların dünya hakkındaki görüşleridir. The Early Church and the World (İlk Kilise ve Dünya) adlı eserinde tarihçi Cadoux şunları yazıyor:

“O devrin yazarları, Hıristiyan Kilisesinin çerçevesi dışında bulunan insan ırkının tümünün durumu hakkında gayet karanlık bir görüşe sahiptirler. Onlar, o zamanki ‘dünya’ veya ‘nesil’e koyu karanlık, körlük, sarhoşluk, hile, adaletsizlik, pislik, rüşvet, abeslik, alçaklık, tanrısızlık, takvasızlık, imansızlık, kutsal şeylere karşı saygısızlık gibi şeyler atfetmektedirler.”

Hıristiyanlar, dünyanın tanrıdan uzak oluşu ve İsa Mesih’e olan nefreti yüzünden Şeytan’ın dünyasından ayrı olmalıdırlar. Bu dünya ile yakın dostluk kurmak veya onun bir kısmını teşkil etmek acaba bizi ne duruma getirir? Bu soruya şakirt Yakub şöyle cevap veriyor: “Ey fuhuş işliyenler, bilmiyor musunuz ki dünyaya dostluk Allaha düşmanlıktır? İmdi kim dünyaya dost olmak isterse, kendini Allaha düşman eder.” (Yak. 4:4) Acaba bir kimse Yehova Tanrı’nın kendisine düşman olmasına müsaade eder mi? Resul Pavlus bu soruya I. Korintoslular 10:21, 22’de cevap veriyor: “Yehova’nın (YD) kâsesinden ve cinlerin kâsesinden içemezsiniz; Yehova’nın (YD) sofrasından ve cinlerin sofrasından hissedar olamazsınız. Yahut Yehova’nın kıskançlığını mı alevlendiriyorsunuz? (YD) acaba ondan kuvvetli miyiz?”

Cinlerin “kâsesi” ve “sofrası” Büyük Babil’in içinde bulunur. O yalanlar öğretir, Yehova Tanrı’ya küfreder ve bütün meskûn yeri saptırmak için Şeytan tarafından kullanılmaktadır. (Vah. 12:9) Öyle ise Tanrı’nın hakiki hizmetçileri, bu dünyanın dinlerinin herhangi biriyle nasıl işbirliği yapabilirler? İsa, başka dinlere hizmet etmedi. Kendisi Roma’nın boyunduruğuna karşı duran Yahudi mezheplerinin hiç biriyle birleşmedi. Onun bütün gerçek takipçileri de başka dinlerle işbirliği yapamazlar. Onlar, İşaya’nın 52:11’de yer alan şu sözlerine itaat ederler: “Çekilin, çekilin, oradan çıkın, murdara dokunmayın; içinden çıkın; siz ki Yehova’nın (YD) takımlarını taşımaktasınız, temizlenin.” Öyleyse Hıristiyanların, Şeytan’ın dünyasının dinsel kısmından ayrı durmaları için gerçekten birçok önemli nedenler vardır!

Tanrı’nın hakiki hizmetçileri olan İsa Mesih’in takipçilerinin, Şeytan’ın dünyasının siyasal kısmından da uzak kalmaları için önemli nedenler mevcuttur. Onlar da Tanrı’nın krallığına karşı değiller mi? İsa, Roma İmparatorluğunun bir temsilcisi olan Pontuslu Pilatus’un önünde durduğu zaman şu şehadette bulunmuştu: “Benim kırallığım bu dünyadan değildir; eğer benim kırallığım bu dünyadan olsaydı, Yahudiler eline verilmiyeyim diye hizmetçilerim uğraşırlardı; fakat şimdi benim kırallığım bu dünyadan değildir.” (Yuh. 18:36) Ne İsa, ne de onun takipçileri o zamanki siyasi dünyanın bir kısmını teşkil etmediklerine göre, bugün onun takipçileri de teşkil etmemelidirler. Dünya milletlerinin, göklerdeki hakiki Tanrı ile hiç bir ilişkileri olmadığı, bu dünyanın reisinin emrinde olan ve alametler yapan cin ruhları tarafından Tanrı’nın büyük gününün cengi olan Armagedon’a doğru toplandıklarından anlaşılmaktadır. (Vah. 16:14, 16) Resul Petrus’un gayet yerinde olarak belirtmiş olduğu gibi, Hıristiyanlar, garipler ve misafirler durumundadırlar. (I. Pet. 2:11) Resul Pavlus’un, Filipililer 3:20’deki sözleri de bu gerçekle hemfikirdir; Mesih’in hakiki takipçilerinin vatanlarının gökte olduğunu vurgular. Bu nedenledir ki, Yehova’nın Şahitleri, siyasetle uğraşmazlar, siyasal parti kartları satın almazlar ve bunları üzerlerinde taşımazlar.

I. Yuhanna 2:15, 16 ayetleri Hıristiyanların Tanrısal bağlılığın tam tersi olan dünyanın materyalizminden ve ahlaksızlığından sakınmaları gerektiğini uyardığına göre, biz de Yehova Tanrı mukaddes olduğu gibi, mukaddes olmak istiyorsak, bunlardan uzak kalmalıyız.—I. Pet. 1:15, 16.

Dünyadan ayrı olmak için neler gerekiyor? Aşağıdaki makale bu soruya cevap verecektir.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş