Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • Siz De Bir Hilenin Kurbanı Oldunuz mu?
    Gözcü Kulesi—1983 | 1 Eylül
    • Siz De Bir Hilenin Kurbanı Oldunuz mu?

      Baba, Kadirimutlak, yüce olan, Rab, Tanrı Oğlunun ismi İsa olduğuna göre, babası da bir isme sahip değil midir?

      BUGÜN dünya çapında milyonlarca kişi, din konusunda büyük kuşkulara sahiptir. Ayrıca Tanrı’nın, dinlerin çoğundan memnun olmadığı gerçeği de onları şaşırtabilir. Bunun birçok nedeni arasında, sözde Hıristiyan dinlerin, tarihteki en büyük hilelerinden biri vardır. Bu hile, temel bir vahiyle ilgilidir: Bu, Tanrı’nın kimliğidir.

      Hıristiyan âleminin kiliselerine giden insanların pek çoğu, Yaratıcı’yı, “Tanrı” “Rab”, “Kadirimutlak”, “Baba” veya benzer bir unvanla tanıyor. Acaba Yüce Olan Yaratıcının bir ismi yok mudur? İsraillileri Mısır’ın esaretinden kurtarmadan önce, bu Kadirimutlak ve güçlü Tanrı, maksadının ‘isminin bütün dünyada ilan olunması’ olduğunu bildirmişti. (Çık. 9:16) Böylece O’nun kesinlikle bir ismi vardır. Peygamber Musa vasıtasıyla On Emir verildiği zaman, huzuruyla Sina Dağını sarsarak harikulade bir görüntü yaratan bu Tanrı, şüphesiz isimsiz değildi. İsraillilere verilen emirler arasında şu sözler vardı: “Tanrın Yehova’nın ismini layık olmayan tarzda ağzına almamalısın (YD).” (Çık. 19:16–20:18) İsimsiz bir Tanrı böyle bir emir verebilir miydi?

      Hıristiyan olduklarını iddia edenler, bu Tanrısal ismi bilmelidirler. Tabii, Tanrı’nın Oğlunun ismini her fırsatta kullanıyorlar. Oysa Baba’nın kişisel ismini ender kullanırlar. Bununla beraber, İsa Mesih yeryüzünde bulunduğu sırada, semavi Babasına dua ederken şöyle demişti: “Ben. . . .senin ismini [takipçilerime] bildirdim ve bildireceğimi.”—Yuh. 17:26.

      Yukarıdaki bilgilerden ve İsa’nın Örnek Duasından anlaşıldığı gibi, Tanrı’nın gerçekten bir ismi vardır; bu, bellidir. İsa, takipçilerine semavi Baba’nın isminin ‘takdis edilmesi’ veya kutsal tutulması için dua etmelerini bile öğretmişti! (Mat. 6:9) Öyle ise, bu isim Hıristiyan âleminin kiliselerinde neden kullanılmıyor? Bu isim, neden Mukaddes Kitap tercümelerinin çoğunda bulunmuyor?

  • Kaybolan İsmin Sırrını Çözmek
    Gözcü Kulesi—1983 | 1 Eylül
    • Kaybolan İsmin Sırrını Çözmek

      İSRAİLLİLERİN lideri olan Musa, takriben 3.500 yıl önce, insanlığın tarihini kaleme almaya başladığı zaman herhalde ana dili olan İbranice’yi kullandı. Yazdığı tarih, yaygın çapta Eski Ahit diye bilinen İbranice Mukaddes Yazıların 39 kitabının ilk beşinde bulunur. Mukaddes Yazılarda, Tanrı’nın özel ismi, hemen hemen 7.000 kere kullanılmaktadır. Öyle ise bu isim nedir?

      Söz konusu isim öylesine kutsaldır ki, Yaratıcı bu ismin kullanılışı hakkında İsraillilere şu emri vermişti: “Tanrın Yahveh’nin [İbranice: יהוה] ismini kötüye kullanmak için ağzına almayacaksın.” (Çık. 20:7, The Jerusalem Bible) “Tanrın Yehova’nın isimini saygısızca kullanmayacaksın.” (The Living Bible) Bu ismin “Yahveh” veya “Yehova” olduğunu fark ediyor musunuz? Yoksa bu isim size yabancı mı geliyor?

      Yukarıda değinilen emre dikkat edelim. Tanrı, isminin kullanılmasını veya ağza alınmasını yasakladı mı? Hayır! Ancak, isminin kötüye kullanılmasını yasakladı.

      Siz, Mukaddes Kitabınızda bulunan Çıkış 20:7 ayetini neden açmayasınız? Bu ayet sizi şaşırtabilir. Tercümelerin bir çoğunda şu sözlere rastlarsınız: “Allahın RABBİN ismini boş yere ağza almayacaksın.”

      Bu kayıtta garip bir şey görüyor musunuz? Evet, birçok Mukaddes Kitap tercümesinde Tanrısal isim kayıttan çıkarılmıştır! Evet evrendeki en önemli isim, Hıristiyan âlemine ve Yahudiliğe ait yaygın tercümelerinin milyonlarca nüshasından çıkarılmıştır. Bu, gerçekten olağanüstü bir şeydir!

      Acaba bunun nedeni, meselenin yanlış anlaşılması olabilir mi? Yoksa bu tutum, Egemen Rab Yehova’yı aşağılamayı hedef alan kasti bir girişim midir? Eğer sonuncu şık doğruysa, bu, bir kişinin Yaratıcısı ile ilişkisini etkileyebilen son derece ciddi bir hile olur.

      Eski zamanlarda bu isim kullanıldı mı?

      Tanrı’nın ismi insanlık tarihinin ta başlangıcından beri kullanılmıştır. Bundan nasıl emin olabiliriz? Çünkü Mukaddes Kitabın tarihsel kaydı bize şunları söylemektedir: “Ve Âdem karısı Havva’yı bildi; ve gebe kalıp Kaini doğurdu; ve Yehova’nın (YD) yardımıyle bir adam meydana getirdim, dedi.” The New Interlinear Hebrew – English Old Testament başlıklı satırlararası tercümede bu ayet şöyle geçiyor:

      אֶת־ קַיִן וַתֹּאמֶר קָנִיתִי

      I-brought-forth and-she-said Cain XXX

      אִישׁ אֶת־ יְהוָה ‏׃ וַתֹּסֶף

      and-she-continued (2) Yahweh with man

      Türkçe Tercümesi:

      אֶת־ קַיִן וַתֹּאמֶר קָנִיתִי

      Ben-meydana-getirdim ve-dedi Kain XXX

      אִישׁ אֶת־ יְהוָה ‏׃ וַתֹּסֶף

      ve-devam-etti (2) Yahveh ile adam

      Bu ayette Tanrı’nın özel ismi açıkça “Yehova” olarak göze çarpıyor.—Tekv. 4:1.

      Bu neyi gösteriyor? Yeryüzünde bulunan ilk insanın bile, Yaratıcısının kişisel ismini bildiğini. Bin yıllık bir süre boyunca kaleme alınan tüm İbranice Mukaddes Yazılarda, bu isim tek hakiki Tanrı’ya verilmeye devam edildi. Öyle ise şu soru doğuyor: “Yehova” veya “Yahveh” ismini gizleme alışkanlığı nasıl ve ne zaman başladı?

      Yahudi gelenekleri sizin Mukaddes Kitabınızı etkiledi mi?

      Tanrı’nın isminin kullanılmasının bırakıldığı zaman için bir tarih koymak zordur. Bununla beraber bazı deliller, M. S. 70’ten önce, geleneklerine bağlı Yahudiler arasında, Tanrı’nın kişisel ismini telaffuz etmemeye yol açan batıl bir inancın geliştiğini gösteriyor. Bu Tanrısal isim yüzyıllar boyunca kullanıldıktan sonra, Yahudi dinsel otoriteler, bu ismin teleffuz edilmeyecek kadar kutsal olduğuna ve kötüye kullanmaktan kaçınmanın tek yolunun ise, herhalde ağza almayı yasaklamak olduğuna karar verdiler. Bu karardaki mantık, zinayı önlemek için evlenmeyi yasaklamaya benzer!

      Bu Yahudi geleneği, acaba Hıristiyan âlemindeki Mukaddes Kitap mütercimlerini etkiledi mi? onlar, Tanrı’nın ismine izzet verdiler mi, yoksa Yahudilerin yaptığı hatayı sürdürerek bu ismin kullanılışını kaldırdılar mı? Mukaddes Kitabınız acaba bu konuda eksik midir? Birkaç çağdaş tercümeye kısaca bir göz atacak olursak, bu sorular cevaplanacaktır.

      An American Translation tercümesini yapan (1923, Smith-Goodspeed tarafından) şöyle yazdı: “Bu tercümede ortodoks Yahudi geleneğini takip edip ‘Yahveh’ ismi yerine ‘Rab’ kelimesini kullandık.” (İtalik harfler tarafımızdan) The New İnternational Version (1978) tercümesinin giriş sözünde şunlar yazılıdır: “Tanrısal isim YHVH’ya gelince. . . .çevirenler, İngilizce tercümelerin çoğunda uygulanan yöntemi benimseyerek bu ismi ‘RAB’ olarak tercüme ettiler.”

      Revised Standart Version (1952) tercümesi, Yehova ismini tutarlı şekilde kullanan American Standart Version’un bıraktığı iyi örneği reddederek şu açıklamayı yapıyor: “Gözden geçirilmiş bu tercümede King James Version’a (1611) dönülür ve eski Yunan ve Latin mütercimlerin örneği ve İbranice Mukades Yazıların havradaki okunuşunda uygulanan eski usul takip edilir.”—İtalik harfler tarafımızdan.

      Yahudi gelenekleri, evrenin en önemli ismi hakkındaki cehalete şüphesiz dünya çapında katkıda bulunmuştur. Hıristiyan âleminin mütercimleri ise, hiç itiraz etmeden bu tutumu takip etmişlerdir. Ama neden? Onlar neden Yehova’ya veya Yahveh isminin Mukaddes Kitapta bulunmasını istemesinler?

      Onların saiki ne olmuştur?

      İngiltere’nin Sheffield Ünivesitesinde Mukaddes Kitap İncelemeleri bölümünde çalışan David Clines, istemeyerek, mütercimlerin saikleriyle ilgili bir ipucu veriyor. Theology dergisinde şöyle yazıyor: “Yahveh’in Hıristiyan bilincinde bulunmayışının bir sebebi, Mesih’in kişiliğini Tanrılığın tek olarak belli olmayışı açısından odak noktası yapma eğilimi olmuştur . . . . . ‘İsa’da nasıl bir dostumuz vardır’ . . . . gibi ilahilerdeki uygulamada teorik olarak kesinle kabul edilmeyecek olan bir şey buluyoruz: Üçlüğün ikinci şahsının tekliğini.” Profesör Clines şu sonuca varıyor: “Uygulanan şey, üçlük teolojisinin Mesih’in şahsına ve işine merkezi bir yer vermesidir. Baba’nın [Yehova] ve Ruh’un rolleri, ister teolojide, isterse de ayinlerde olsun, düzenli olarak Oğlunkine tabi kılınmıştır.’

      Bütün bunların sonucu nedir? Yahudiler için Egemen Rab Yehova ismi, yersiz olarak, isimsiz bir soyutlanmayla: “Ulu Tanrı” olmuştur. Birçok Protestan için Yehova, Mesih ile birleştirilmiştir ve üçlük Tanrısında ikinci mevkie indirilmiştir. Katolik dinsel uygulamalarda ise, Yehova’nın yerine yalnız İsa Mesih değil, annesi Meryem de geçirilmiştir. Neden? Çünkü Meryem, üçlük kavramına göre aynı zamanda “Tanrı’nın annesi” olarak kabul edilir. Bu nedenle sıradan bir Katolik, Yehova’yı tanıyıp benimsemez ve sevmez.

      Öyle ise sizin için Yehova kimdir? O’nu yakından tanımak ister misiniz? Şahsi kararınız gelecekteki hayatınızı etkileyecektir, çünkü Yehova şöyle demiştir: “Milletler arasında bozulmuş olan, . . . . büyük ismimi takdis edeceğim; ve onların gözü önünde sizde takdis olunduğum zaman, milletler bilecekler ki, ben Yehova’yım (YD), Rab Yehova’nın sözü.”—Hez. 36:23.

      Yehova’nın, 20. yüzyılda Kendi ismini ve maksadını korkusuzca ilan eden şahitlerini çıkarması, insanlık için bir nimet olmuştur. Eğer siz yaşayan hakiki Tanrı Yehova’yı tanımak istiyorsanız, Yehova’nın Şahitleriyle temasa geçin. Onlar para almadan ve sizi mecburiyet altına sokmadan, semavi Baba Yehova hakkında bilgi edinmemize seve seve yardım edeceklerdir.—İş. 43:10; Mat. 6:9.

Türkçe Yayınlar (1974-2025)
Oturumu Kapat
Oturum Aç
  • Türkçe
  • Paylaş
  • Tercihler
  • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik İlkesi
  • Privacy Settings
  • JW.ORG
  • Oturum Aç
Paylaş