Armagedon’un Eşiğinde
İKİ büyük teşkilat yaklaşık olarak dört bin beş yüz yıldan beri birbiriyle çarpışmak üzere aynı yolun karşı istikametlerinden ilerlemektedir. Bu çarpışma, insanlık tarihinde eşi görülmemiş derecede dünyayı harap edecek bir savaşa sürükleyecektir. Mukaddes Kitap bu savaşı, “her şeye kadir olan Allahın büyük gününün cengi” diye adlandırır. Fakat bu savaş, daha da korkunç bir isimle, yani ‘Armagedon’a ismiyle bilinir.—Vahiy 16:14, 16.
Bu savaş, hep bu isimle anılmadı, fakat Tekvin 3:15’te sözü geçen iki zürriyet buna dahil edildi. Orada şöyle okuyoruz: “Seninle kadın arasına, ve senin zürriyetinle onun zürriyeti arasına düşmanlık koyacağım [Tanrı]; o senin başına saldıracak, ve sen onun topuğuna saldıracaksın.”
Yehova Tanrı yukarıdaki sözlere uygun olarak, konuştuğu yılanın arkasında “İblis ve Şeytan denilen” görünmez bir ruhi yaratık olduğunu tedricen açıkladı. (Vahiy 12:9) O’nun hem gökte, hem de yerdeki “zürriyeti”, bütün dünyayı ölüm pençesinde tutan kuvvetli bir teşkilattır. (Yuhanna 8:44; Efesoslular 6:12; İbraniler 2:14) Yehova Tanrı’nın sözünü ettiği “kadın”, aslında Kendisinin kadına benzetilen gökteki sadık teşkilatıdır. (Galatyalılar 4:26) Bu teşkilatın da bir zürriyeti vardır ve bu zürriyet İblis Şeytan’ın teşkilatı tarafından bir düşman hedef olarak seçilmiştir.
BU SAVAŞ NEDEN YAPILMALI
Şeytan, kendi kendilerini yönetebilecekleri düşüncesini aşılayarak, ilk ana-babamızı kandırıp, içinde yaşadıkları Cennet’in barışını bozdu. (Tekvin 3:1-6) O, Tanrı’nın bencil ve uygunsuz bir yönetici, kanun ve prensiplerinin gereksiz, acımasız ve kısıtlayıcı olduğuna ima etti. Evrenin Egemeni, isim ve şöhretine karşı girişilen bu iftirayı ebediyen görmezlikten gelemezdi. Hoşgörüyle davransaydı, bizzat kudretsiz olduğunu gösterip, böylece, zamanla gözden düşecek ve bu görüş tüm evrene yayılmış olacaktı.
Bu nedenle Tanrı kendi uğruna, isminin aşağılanmasına ve evrensel egemenlik hakkının teyit edilmemesine ebediyen müsaade etmeyerek harekete geçecektir. (İşaya 48:11, 12 ile karşılaştır) Armagedon’da, Şeytan’ın teşkilatının bozguna uğratılması, Yehova’nın eşsiz ismine sürülen lekenin temizlenmesine yarayacaktır. (Mezmur 83:18) İnsan için korkunç bir kayıpla sonuçlanacak olan bu savaşta, Tanrı, Şeytan’ın yerdeki tüm teşkilatını veya şeyler sistemini ortadan kaldıracaktır. Bu savaş, İsa Mesih’in Matta 24:21, 22 ayetlerinde, bazı “adam”ların kurtulacağını önceden bildirdiği “büyük sıkıntı”nın doruğu olacaktır. İnsanın bağımsızlığı seçmesi, yeryüzünün savaşlarla, çevre kirlenmesi ve benzeri şeylerle şimdiden bile “harap” edilmesiyle sonuçlanmıştır. Armagedon savaşı, “yeri harap edenleri harap edecek”tir. (Vahiy 11:18) Tanrı, yeri harap edenleri yok etmekle, Cennet’e giden yolu açacaktır.
Acaba Tanrı’nın bu savaşı ne zaman ve nasıl olacak? Birçokları, özellikle 14 Mayıs 1948 tarihindeki bazı olaylardan olayı, onun Ortadoğu’da patlak vereceğine inandılar. O tarihte, yüzyıllar boyunca yeryüzüne dağılmış, eza çekmiş, hatta ırkının sona erdirilmesi düşünülmüş bir topluluk olarak acı çekmiş bir millet, görünüşte zafer kazanmış olarak İsrail Cumhuriyetini ilan etti. Bununla beraber, bu küçük ülkenin başlangıçta zayıf gibi olduğu görüldüyse de, huzursuzluğun hüküm sürdüğü Ortadoğu’daki yerini otuz yıldan fazla bir zamandan beri korumaktadır. Birçok kişi, günümüzün modern İsraili’nin Tanrısal müdahalenin sonucu olarak doğduğuna inanır ve ona, Armagedon’un yakın olduğunun güvenilir bir işareti olarak bakar.
Gerçi bütün din adamları aynı fikirde değildir. Örneğin Presbiteryan Kilisesinin bir papazı: “Günlerimizin tüm sembol ve olaylarını Mukaddes Kitabın peygamberliklerine atfedip, önceden bildirilenleri belirli kişilere uygulamaya kalkışmanın, zaman kaybından başka bir şey olmadığını düşünüyorum” demektedir. Yine de birçok kitap, TV filmi ve vaiz, Armagedon’un Ortadoğu’da patlak vereceği görüşünü yaymıştır.
Fakat Armagedon gerçekten Ortadoğu’da mı olacak? “Her şeye kadir olan Tanrı’nın büyük günün cengi” gerçekten nasıl yerine gelecek? Bu savaşın patlak vermesine hangi etkenler neden olacak? Bir kimse, Armagedon’da nasıl sağ kalabilir? Bu büyük savaştan sonra acaba neler olacak?
[Dipnotlar]
a İbranice Har–Magedon sözcüğü, aslında sembolik olarak orduların savaş için toplandıkları dünya durumunu işaretlemek için kullanılmıştı. Fakat genel anlamdaki kullanılışı ise, bizzat bu savaşa atfetmektedir.