Gençler Soruyor . . .
Araba Kullanmaya Hazır Mıyım?
SÜRÜCÜ “ehliyeti olmayan bir genç, adam sayılmaz.” Şüphesiz birçok genç, bu delikanlının fikrini paylaşıyor. Birçok ülkede gençler direksiyonun başına geçmek için, en hafif deyimle, sabırsızlanıyor.
Bir sürücü ehliyetine sahip olmak, birçok genç için sosyal durumun ve olgunluğun bir simgesidir. Araba kullanabilmek, özgürlük ve ana-babanın denetiminin gevşemesi demektir. Ehliyet taşımak, ana-baba veya yaşça büyük kardeşlere bağlı olmadan rahatça gezebilmek demektir. Oysa, tüm gençlerin araba kullanmak için makul saikleri yoktur. Örneğin, bazıları, karşı cinsten olanlarla romantik gezilere çıkma imkânı açıldığı için araba kullanmak isterler. Between Parent & Teenager kitabında Dr. Haim G. Ginott’un da söylediği gibi, bazı gençler için bir araba “güç, hız ve heyecanı . . . . temsil eder.”
Buna rağmen, bir araba, olgun ve sorumlu bir şekilde kullanıldığı zaman, çok faydalı olabilir. Örneğin, Yehova’nın birçok genç Şahidi, vaaz etme faaliyetlerinde yararlı bir amaçla araba kullanırlar. Bir araba aynı zamanda gençlerin belirli işlerde başkalarına yardım etmesi veya muhtaç olanları ibadetlere götürüp getirmesini de mümkün kılar.
Farz edelim ki, ehliyet alabilecek yasal bir yaştasın. Sürücü kursunda ders alıp, trafik kurallarını iyice öğrendin. Ayrıca kurs öğretmeninin yönetimi altında veya eğitim sahasında direksiyon başında alıştırmalar yaptın. İmtihana girip, sürücü ehliyeti bile aldın! Bütün bunlar, araba kullanmaya hazır olduğun anlamına mı gelir? Bu anlama gelmeyebilir.
Genç Sürücüler: İstatistiklerin Gösterdikleri
Dr. Ginott şunu fark etti: “On altı yaşındaki bazı gençler ustalıkla ve güvenli bir şekilde araba kullanırlar; hatta ana-babalarından bile daha iyi. Öte yandan on sekiz yaşındaki bazı gençler, o kadar toydur ki, direksiyonun başına geçmelerine izin vermek, büyük hata olur.”
Gerçekler, bu iddianın doğruluğunu ispatlar. Statistical Abstract of the United States 1988 (1988 A.B.D’nin İstatistiksel Özeti) adlı yayında gösterildiği gibi, araba sürücülerinin sadece takriben yüzde 10’u, 21 ve daha küçük yaştadır. Oysa, ölümle sonuçlanan kazaların korkunç bir yüzde 20’si bu sürücüler grubuna aittir. Ayrıca, Driving High: The Hazards of Driving, Drinking, and Drugs (Etki Altında Araba Kullanmak: Sürmek, İçmek ve Uyuşturucuların Tehlikeleri) adlı kitaba göre, A.B.D.’de 16-19 yaşları arasındakilerin birinci ölüm nedeni araba kazalarıdır! Buna ek olarak binlerce genç, kazada yaralanıp hayat boyunca sakat kalmıştır.
Bu sakatlanmaların büyük bir sayısı, gençlerin, emniyet kemeri takmak gibi, basit bir önlem aldığı takdirde, önlenmiş olabilirdi. Fakat Dr. David Hochberg, birçok gencin, hayatı koruyan kısıtlamalar tarafından engellenmeme “haklarında” direndiği gerçeğinden yakınıyor. Doğrudan gençlere hitap ederek Hochberg şöyle diyor: “Hayatta kalanların yattıkları sedyelerin başında duruyor, onların yaralarını saptıyor ve gereken tedavileri planlıyorum. Yüzlerce defa sorduğum soruyu soruyorum: ‛Nasıl oldu da emniyet kemerini takmadın . . . .?’ Kısa da olsa, palavra ve blöf ruhu parlıyor: ‛Haklarım var, doktor bey.’”
Fakat gençlerin “hakları” sık sık başkalarının sağlık ve mutlulukla ilgili haklarıyla çarpışıyor. Car and Driver (Araba ve Sürücü) dergisinde yayımlanan bir makalede şunlar söyleniyor: “Yeniyetme sürücüler, kendilerinden çok, başka insanları öldürüyorlar. Gençlerin neden olduğu kazalarda ölenlerin yarısından fazlası, ya gencin arabasındaki yolcular, ya da ‛suçsuz’ arabanın içindekiler oluyor.” Makale şu sonuca varıyor: “Kısacası, yeniyetme sürücüler, akla yakın olarak tehditten başka bir şey değildir.”
Bu üzücü kayıt, genç sürücülerin ana-babalarından daha hızlı refleksleri, daha keskin görme ve duyma yetenekleri, daha kıvrak el hareketleri ve arabanın mekaniği hakkında çoğu kez daha iyi bir anlayışı olmasına rağmen, ortaya çıkmaktadır. Belli olan şu ki, bir kimseyi, sadece yetenek, yasal yaş ve sürücü imtihanını kazanmayı gerektirecek bilgi, yeterli bir sürücü haline getirmez.a
Birçok Genç Neden Kötü Sürücü Oluyor
The Family Handbook of Adolescence (Yeniyetmelik Çağının Aile Kitabı) adlı eser şöyle diyor: “Fiziksel maharet, araba sürmek için oldukça önemsiz bir etkendir . . . . Fiziksel yetenek, hemen hemen her zaman duygusal yeterlikten önce gelir.” Evet, genç sürücülerle ilgili sorunun bir kısmı, gencin doğal yapısıdır. Süleyman: “Gençlerin süsü kendi kuvvetleridir” dedi; başka sözlerle gençlerin güç ve yetenekleri daha büyük olabilir. (Süleymanın Meselleri 20:29) Sağduyuları ise, sık sık üzücü bir şekilde eksiktir. Gerçekten de, sorumsuzca araba kullanan birçok genç, ‛akılsızlığın’ hâlâ sıkıca ‛yüreğine bağlı’ olduğunu göstermektedir.—Süleymanın Meselleri 22:15.
Dolayısıyla dikkatsiz davranmaya eğilimli olan bazıları, arabayı heyecan duymak, meydan okumak ve nam yapmak için kullanıyorlar. Böyle gençlerin elinde araba öldürücü bir silah oluyor; sürücü ehliyeti de öldürme yetkisi. Örneğin, 17 yaşındaki lise futbol oyuncusu Harvey’nin neden olduğu kazayı ele alalım. Arabasıyla tek başına çıktığı ilk gecede hızla gaza basarak birdenbire bir yaya geçidine girdi—ve bir anne ile çocuğuna çarptı.
Harvey’nin antrenörü bu facianın nedenine şöyle işaret ediyor: “Bana sorsalardı, Harvey’nin duygusal bakımdan araba kullanmaya hazır olmadığını söylerdim. Soyunma odasında kavgacıdır ve başka oyuncuları iğneler. Gösterişli bir oyuncudur ve çabuk parlar. Onun asıl zihni tutumu, tek başına araba kullandığında ortaya çıktı. Işık yeşil yanar yanmaz, ilk gaza basan o olmalıydı.”
Söylemesi üzücüdür ama, sürücü ehliyetine sahip birçok genç, benzer şekilde ‛duygusal açıdan henüz araba kullanmaya hazır değildir.’ Licenced to Kill (Öldürme Yetkisi) adlı kitabında Ronald M. Weiers, A.B.D.’de büyük bir sigorta şirketinin, erinlik çağındaki sürücülerle ilgili olarak yaptığı bir araştırmadan alıntıda bulundu. Araştırma, erinlik çağındaki sürücülerin rol oynadığı kazalarda büyük bir etken olarak “genç yaştakilerin dikkatsizliğine, taşkınlığına ve ‛fiyaka satma’ eğilimine” dikkat çekti.
Birçok gencin, alkolün etkisi altında yola çıktığı gerçeği, özellikle kaygı vericidir. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan en yakın tarihli istatistiğe göre, alkollü sürücülerin neden olduğu, ölümle biten kazaların dörtte biri, 21 yaşından küçük sürücüler tarafından yapıldı. How to Survive Your Adolescent’s Adolescence (Çocuğunuzu Erinlik Çağından Nasıl Sağ Geçirebilirsiniz) adlı kitabın yazarlarının açıkladığı gibi: “Alkollüyken araba kullanmanın özellikle gençler arasında yaygın olmasının üç nedeni vardır: (1) Hem içmekte, hem de sürmekte tecrübesizdirler ve dolayısıyla her iki durum hakkında doğru kararlar vermek için az tecrübeye sahiptirler; (2) ne kadar ‛olgun’ olduklarını göstermekle arkadaşlarını etkilemeye çalışırlar; ve (3) içkili araba kullanmaktan tutuklanmanın veya bir kaza yapmanın, kendilerinin değil, daima başkalarının başına geleceğini sanırlar. Son on yılın istatistikleri ise, açıkça, içkili araba kullanmanın neden olduğu kazalarda ölenlerin yüzde 60’ının erinlik çağındakiler olduğunu göstermiştir.”
‛Hayır! Araba Kullanamazsın!’
Bütün bu gerçekler karşısında, bazı kişilerin, hükümetlerden sürücü ehliyeti için yaş sınırının yükseltilmesini, hatta belirli saatlerden sonra erinlik çağındaki sürücülerin araba kullanılmasının yasaklanmasını istediklerine şaşmamak gerek. Senin ana-babanın tepkisi ise, daha da önemli olabilir.
Araba kullanan gençlerin yaratabileceği tehlikelerin farkında olan bazı ana-babalar, çocukları, yasal sürme yaşına gelmelerine rağmen, araba kullandırmıyorlar. Bir veli şöyle dedi: “On altı yaşındaki oğlumuzun araba kullanmasına müsaade etmiyoruz. Gazeteleri okuyup neler olabileceğini görüyoruz. Arabayla her çıktığında kaygıdan öleceğim.”
Böyle bir tutum sana haksız ve mantıksız gelebilir. Sen belki kendi hayatınla veya başkasınınkiyle oynamayan, ağırbaşlı ve vicdanlı bir genç olabilirsin. O zaman sorunun şu: Bu konuda ana-babanı nasıl ikna edebilirsin? Gelecek sayıda bu sorun ele alınacaktır.
[Dipnotlar]
a Her ne kadar Japonya gibi bazı ülkelerde sürücü ehliyeti almak için sıkı standartlar uygulanıyorsa da, yasal araba kullanma yaşı 16 olan Amerika Birleşik Devletlerinde ehliyet oldukça kolay alınıyor. Bu ülkede, sürücü imtihan yöntemleri çok yetersiz diye eleştirilmektedir.
[Sayfa 20’deki resim]
Bir arabaya sahip olmak, sosyal durum, güç ve heyecanın bir simgesidir
[Sayfa 21’deki resim]
Yanlış ve dikkatsiz olarak kullanılan bir araba öldürücü bir silah oluyor