Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • lp böl. 2 s. 18-25
  • Tanrı—Cömert Bir Ev Sahibi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı—Cömert Bir Ev Sahibi
  • Hayatın Bir Amacı Var
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • TANRISAL ÖNGÖRÜ
  • TANRI, “EV”İNİ HOR KULLANAN “KONUK”LARI ÇIKARACAK
  • Tanrı’nın Dünyamız İçin Amacı Nedir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • İnsan İçin Mutlu Bir Mesken Hazırlamak
    Seni Mutlu Edecek İyi Haber
  • Dünyamız Yok Olacak mı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
  • Tanrı Her Şeyi Yeni Yapacak
    Tanrı Her Şeyi Yeni Yapacak
Daha Fazla
Hayatın Bir Amacı Var
lp böl. 2 s. 18-25

Bölüm 2

Tanrı—Cömert Bir Ev Sahibi

1, 2. Üzerinde “konuk” olarak kaldığımız, mükemmel bir gezegen olan yeryüzünü şöyle bir gözden geçirdiğimizde, doğal olarak nasıl bir tepki göstermeliyiz?

YOLCULUĞA çıktığınızı ve tatilinizi geçirecek uygun bir yer aradığınızı varsayın. Issız bir yörede oldukça uzun bir yol katettikten sonra, son derece güzel bir bahçeye rastlıyorsunuz. Kalacak yer olup olmadığını sormak için bahçe içindeki eve doğru yaklaşıyorsunuz. Kapının üzerinde asılı duran levhada, sizi hayrete düşüren bir yazı buluyorsunuz: ‛Hoş geldiniz. İçeri buyurun ve burasını kendi eviniz bilin!’ Eve girince, konforlu bir yaşam için gereken her şeyin var olduğunu görüyorsunuz; su, kalorifer, elektrik ve ayrıca ‛istediğiniz yiyecekten dilediğiniz kadar buyurun!’ levhasının asılı olduğu zengin bir kiler buluyorsunuz. Gerçekten böyle bir durumla karşılaşmış olsaydınız, acaba nasıl bir tepki gösterirdiniz? ‛Bu inanılmaz bir şey! Bu evin sahibi ne kadar iyi ve cömert biri olmalı!’ diye düşünmez miydiniz?

2 Yukarıdaki örnek, insanın yeryüzümüzü yaratan Tanrı önündeki durumuna gerçekten ne güzel uyuyor! Yaratıcımızın, yeryüzü dediğimiz gezegenden oluşan “ev”e yaşamaya gelenler için, cömert bir ev sahibi olarak neler sağladığını bir düşünün.

3, 4. Mükemmel “ev”imiz nasıl ışık, ısı ve enerji sistemleri ile donatılmıştır?

3 Genellikle her evin tavanında bir lamba bulunur; ayrıca, ev halkı gece boyunca koyu karanlıkta kalmasın diye loş ışıklı bir gece lambası da vardır. Benzer şekilde, yeryüzü de, ana ışık kaynağı olan Güneş’e ve loş ışığıyla ‛geceye hükmeden’ Ay’a sahiptir.—Tekvin 1:14-18.

4 Bir evde, evin ısıtılmasını ve çeşitli aletlerin çalıştırılmasını sağlayan bir enerji kaynağı vardır. Yeryüzümüz ise, Güneş’e sahiptir. Güneş’in yeryüzüne yolladığı enerji, sadece insan ve bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamakla kalmaz. Güneş’in yüzyıllardır süregelen etkisi, özellikle kömür ve petrol gibi fosilleşmiş yakıtların bulunduğu muazzam bir yakıt stoku oluşturmuştur. Bunlar, gerektiği zaman kullanılmak üzere, tedarikli bir evde olduğu gibi, yeryüzümüzün “mahzen”inde depolanmıştır.

5. Rahatımız ve zevkimiz için, “ev”imizin “mahzen”inde başka neler depolanmıştır? (Eyub 28:1-6)

5 Yaratıcımız, bu “mahzen”e zengin bir metal stoku da yerleştirerek, insana, bunları maden damarlarından çıkarabilme yeteneği verdi. İnsanların ve öncelikle kadınların göz zevklerine hitap etmek için, yine bu ‛mahzene’, yaşam sevincine katkıda bulunan değerli taşlar ve ayrıca hayati önem taşıyan kimyevi maddeler yerleştirdi.

6. (a) Yerküreden ibaret olan “ev”imizin “su tesisatı”, bizimle ilgilinen bir Yaratıcı’nın varlığını nasıl kanıtlar? (b) Tanrı’nın yarattığı tepe ve dağları, kaya ve topraktan oluşan insan yapısı yığınlarla karşılaştırın. (Mezmur 104:10, 11)

6 Bundan başka, bir evin iyi bir su tesisatı olmalıdır. Yeryüzünden oluşan “ev”imizin harika bir “su tesisatı” vardır. İnsanlar pek çok kaya ve toprağı üst üste yığarak bir dağ yapsalardı, acaba bu dağda yaşayan insanlar, onun yamaçlarına açacakları kuyulardan berrak, soğuk ve serinletici sular elde edebilirler miydi? İhtimal siz de, madenlerin yakınında insan yapısı büyük toprak yığınlarına rastlamışsınızdır. Bunlar, arazinin görüntüsünü bozmaktan başka hiçbir işe yaramayan çirkin toprak yığınları değil mi? Bir de, yeryüzünün en yüksek dağlarına kadar su götüren karmaşık yer altı kanal ve basınç sistemlerini ve bunların arkasındaki harika mühendislik kurallarını bir düşünün. Ayrıca, çok az yağmur alan ya da hiç almayan Sahra Çölü gibi bölgelerde bile, su çıkarmak için sadece birkaç metre derine inmenin yeterli olduğu yerler var.

7. Yaratıcı, “ev”imiz için, nasıl kendi kendini onaran bir “halı” sağlamıştır? (Tekvin 1:11, 12)

7 Estetik ve konfor için tabanı halı ile kaplanmış olan birçok güzel evde olduğu gibi, Yaratıcı da yeryüzünü bitkiler, çiçekler ve ormanlardan oluşan bir “halı” ile kaplamıştır. Çıplak bir yer bile sadece basit bir düzenlemeyle ne çabuk güzel bir parka dönüştürülebilir! İnsanın çalışırken ister istemez bozduğu yerler kısa bir sürede çimenden bir “halı” ile kaplanıyor. Kirlenen akarsular, kirliliğin nedeni ortadan kaldırıldığında kısa sürede kendilerini temizliyorlar.

8. Cömert “Ev sahibi”miz, “ev”imizin “kiler”ini doldurmakla ilgili nasıl sağgörü ve ilgi gösterdi?

8 İyi bir evin zengin bir kileri olduğu gibi, yerkürenin tarlalardan, meyva bahçelerinden ve okyanuslardan oluşan “kiler”inde de her türden yiyecek vardır. Kara ve denizdeki bitkilerin, tahılın, meyve ve fındık ağaçlarının, hayvan, böcek, deniz hayvanları ve nihayet insanın varlığını sürdürebilmesi için, binlerce yıl boyunca, bol miktarda muntazaman ürün verebilmesini önceden planlayan aklı bir düşünün. Stok hiç tükenmiyor. Üstelik Tanrı, yeryüzümünüz refahını bozmayacak düzeyde insanla ‛dolduğunu’ belirtene dek, yani şimdikinden çok daha fazla insanı beslemeye yetecek ölçüde ürün verecek kapasitededir.—Tekvin 1:28.

9. İnsanlar, oturdukları güzel “ev”in ve olanaklarının şerefini haklı olarak üstlenebilirler mi? (Eyub 38:4, 26, 27)

9 Bu mükemmel “ev”in yapımında şüphesiz hiç birimizin en küçük bir katkısı yoktur. Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü olan Mukaddes Kitap bize “Gökler RABBİN gökleridir; fakat yeri âdem oğullarına verdi” der. (Mezmur 115:16) Evimiz olan yeryüzünün, yaşama zevk katan her şeyi kapsayacak biçimde donanmış olması, onun özenle hazırlandığını gösterir. Üstelik böyle bir ev bize ücretsiz verilmiştir! Yalnız güçlü ve hikmetli değil, aynı zamanda iyiliksever ve cömert bir Yaratıcı’nın varlığına inanmak için bundan daha ikna edici başka bir kanıt nasıl isteyebiliriz? Tanrı, “Güneşini kötülerin ve iyilerin üzerine doğdur[makla]; ve salih (adil) olanlar ile olmıyanların üzerine yağmur yağdır”makla aslında tüm insanlara ‛istediğiniz türden dilediğiniz kadar yiyecek buyurun’ demiş oldu. (Matta 5:45) Gerçekten insan yeryüzünü kötü yönetip, potansiyelini ve kaynaklarını hor kullanmasaydı, yerküredeki tüm insanlar bu güzel gezegende yaşamanın gerçek zevkini tadabilirlerdi.

10. Yukarıdaki müzakereye göre, yeryüzünün bilinçsiz güçlerin etkisiyle var olduğunu savunan kuram hakkında ne denilebilir?

10 Yeryüzü yüzyıllardan beri az bir bakımla insanın her türlü ihtiyacını karşılamıştır. Bu gerçek, onun bilinçsiz güçlerin etkisiyle varolduğunu savunan kuramın doğruluğunu ciddi olarak şüpheye düşürmektedir. Bu kuramı kabul eden bir kimse, yeryüzünün, üzerinde yaşayan insan ve hayvanları binlerce yıldan beri besleyebilme potansiyelini nasıl açıklayabilir? Üstelik, burada amaç ve tasarı olduğu bellidir. Bilinçsiz güçlerin amacı olamayacağı gibi, önceden tasarı da yapamazlar.—Yeremya 10:12.

11. Yerküre ve üzerindeki her şeyin, Yaratıcı’nın elinde basit bir denek, geçici bir şey veya oyuncak olmadığını gösteren etkenler nelerdir? (İşaya 45:18)

11 Evimiz olan yerkürenin mükemmelliği, onun yaratıldığını, üstelik belirli bir amaç için yaratıldığını ve insanüstü bir varlığın elindeki bir denek veya oyuncak olmadığını gösteren ikna edici bir kanıttır. Ayrıca, ebediyen var olmak üzere tasarlanmıştır. Mezmur yazarı, ilham altında “[Yeryüzü] ebediyen sarsılmıyacaktır” der.—Mezmur 104:5.

12, 13. Tanrı’nın hangi beyanı yeryüzünde yaratılanların daha da geliştirilmesine gerek olmadığını gösteriyor?

12 Mukaddes Kitabın, yerkürenin insan için bir ev olarak hazırlanışı hakkında söyledikleri, Tanrı’nın onunla ilgili amacına ilişkin vardığımız sonuçla tam bir uyum içindedir. Tanrı, yerkürenin oluşturulması ve hazırlanması ile ilgili ilk evreyi tamamladığında, yarattığı şeylerin “iyi” olduğunu bildirdi. Yaratma işlerinin tamamen bitmesinden sonra ise, her şeyin “çok iyi” olduğunu ifade etti. (Tekvin 1:4, 10, 12, 18, 21, 25, 31) Bu Tanrısal bildiri, işin, kusursuz ve amacına tam uygun şekilde ve nakâmil insanın anlayış kapasitesinin üstünde bir mükemmellikte yapıldığını açıklamaktadır.—Mezmur 145:3-5, 16.

13 Yerkürede yaratılan her şeyin “çok iyi” olarak nitelenmesi, yeryüzünün, insan için gerekli olan şeyleri üretmesini sağlamak üzere Tanrı’nın zaman zaman işe karışmasına gerek olmadığı anlamına da gelir. Evet, buna hiç gerek yoktur, çünkü Tanrı, binlerce yıl önce bu gezegeni, üzerine düşen rolü sonsuza kadar yerine getirecek şekilde hazırlamak ve donatmak için uzun süre çalıştı. Bu gerçek, Yaratıcı’nın hikmetini yüceltir. Acaba nasıl?

TANRISAL ÖNGÖRÜ

14, 15. Yeryüzünü yaratırken, Tanrı nasıl olağanüstü bir öngörüyle davrandı?

14 Yeryüzünü, hayatın devamını sonsuza kadar sağlayacak şekilde düzenlemesi için Tanrı’nın sahip olması gereken muazzam anlayışı, evet, muazzam öngörüyü lütfen bir düşünün. Henüz insan sahneye çıkmadan önce, hayvanların yaşamı için gerekli olan her şey tam olarak sağlanmış, bitkilerden oluşan bol miktarda yiyecek stoku hazırlanmıştı. Daha sonra ilk insan çiftine “çoğalın ve yeryüzünü doldurun” emri verildi. (Tekvin 1:28) Bu, insan soyunun sayıca büyüyüp milyarlara ulaşması demekti. Yeryüzü, buna rağmen bitki, hayvan ve insan hayatının devamını sağlayabilecekti. Gerçekten milyonlarca dönüm arazinin boş kalmasına ve geride kalan bazı sahaların insanlarca harap edilmesine rağmen, yeryüzü bunu başarabilmiştir. Tanrı’nın mükemmel şekilde sağladığı şeyleri takdir eden mezmur yazarı, bunu şu sözlerle dile getirdi.

15 “[Yehova] hayvanlar için ot, ve insan işine yarıyan sebze çıkarır; ta ki yerden yiyecek, ve insanın yüreğini sevindiren şarap, yüzünü parlatan yağ, ve insanın yüreğine kuvvet veren ekmeği çıkarsın. Ya RAB (Yehova), işlerin ne çoktur! Onların hepsini hikmetle yaptın; yer senin servetinle (ürünlerinle) dolu.”—Mezmur 104:14, 15, 24.

16. Bir gün yeryüzünün, herkese yetecek kadar yiyecek üretemez duruma gelmesinden korkmamıza gerek var mı? (Mezmur 65:9)

16 Yeryüzünün yiyecek üretme kapasitesi acaba ne kadar? Birleşmiş Milletlerin Bürolar Arası İşler ve Koordinasyon Merkezi müdürü, yeryüzünün tarım potansiyelinin maksimum düzeye çıkarılması halinde 38 milyar insanı besleyebileceğini söyledi (şimdiki dünya nüfusunun yaklaşık yedi misli). Bu, muhakkak şimdikinden daha iyi bir uluslararası işbirliğini gerektirecektir.

TANRI, “EV”İNİ HOR KULLANAN “KONUK”LARI ÇIKARACAK

17. Herhangi bir kimse, Tanrı’nın sadece kendisine tapınan belirli kişilere lütuf gösterip, maddi bolluklara boğduğunu iddia ederek Tanrı’yı suçlayabilir mi?

17 Aslında insanların şikayet etmeye hiç hakları yok. Daha çok, yeryüzünde cömertçe sağlanan nimetleri takdir etmeleri gerekir. Onlar, Tanrı’yı taraf tutmakla suçlayamazlar. Tanrı’ya tapınmayanlar bile O’nun cömertliğinden yararlanmışlardır. Resul Pavlus, Küçük Asya’da bulunan Listra şehrinde yaşayan bir grup insana, Zeus ve Hermes’e (Mercury) tapanlar hakkında şunları söyledi: “Geçmiş nesillerde [Tanrı] bütün Milletlerin kendi yollarında yürümelerine izin vermiştir. Bununla beraber, gökten yağmurlar ve semereli mevsimler vererek ve yüreklerinizi yemek ve sevinçle doldurup iyilik ederek kendisini şahitsiz bırakmamıştır.”—Resullerin İşleri 14:16, 17.

18. (a) İnsanlar genelde herkesin yararlandığı nimetler için Tanrı’ya teşekkür edip, şeref verdiler mi? (b) Tanrı’nın sağladığı iyi şeylerin dağıtımında var olan eşitsizliğin suçlusu ve sorumlusu kimdir?

18 Ne var ki, insanlar, genelde Yaratıcı’nın takdirsiz “konukları” olmuşlardır. Yeryüzünün mükemmel nimetlerine karşı büyük ölçüde takdirsiz ve savurgan davranmışlardır. Açgözlülük, onları gereğinden fazla arazi edinip, yiyecek depolamaya yöneltmiştir. Gözlerini hırs bürüyen bu gibi açgözlü insanlar, yeryüzünde “konuk” olan hemcinslerine karşı pek düşünceli davranmamışlardır. Bunun sonucunda pek çok kimse hayati ihtiyaçlarından yoksun kalmıştır. Vahşi ve harap edici savaşların kökeninde öteden beri açgözlülük yatmaktadır.—Yakup 4:1, 2 ile karşılaştır.

19, 20. (a) İnsanlık, yerdeki sorunların, herkesin yararına sonuçlanacak şekilde üstesinden gelebileceğini, ümit edebilir mi? (b) Tanrı’nın, makul bir ev sahibi olarak ne yapması akla yakındır?

19 Böyle bir durum karşısında, yeryüzü “ev”imizin bir düzene sokulup sokulamayacağı sorusu ortaya çıkıyor. Söz konusu düzen insandan beklenecekse, bu olanaksızdır. Kral Süleyman’ın da belirttiği gibi, “iğri olan doğrultulamaz; ve eksek olan sayıya gelemez.” (Vaiz 1:15) Fakat Tanrı, iyi bir ev sahibi olarak, “ev”i ve onda oturan “konukları” ile ilgilenmektedir. Aklı başında bir ev sahibi, mülküne zarar verenleri çıkarıp, evini, onu takdir eden konukların yararlanması için temizlemez mi? Tanrı’nın da aynı şeyi yapmasını beklememiz, akla uygun değil mi?—Vahiy 11:18.

20 Yaratıcı, yüzyıllardan beri hor kullanılmış olan yeryüzünü acaba nasıl temizleyecek? Acaba onu sürekli temiz tutmayı amaçlıyor mu? Yeryüzünün, insan için, kalıcı olarak, cennet benzeri ‛bir bahçe eve’ dönüşmesi acaba mümkün mü?

[Sayfa 20’deki resim]

İyi donatılmış bir ev, hikmetli ve cömert bir ev sahibinin varlığına tanıklık ederse . . .

[Sayfa 21’deki resim]

. . . aynı şekilde verimli bir yeryüzü, cömert bir Yaratıcı’nın fevkalade planlarına tanıklık eder.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş