“Fakat İnsanlardan Sakının”
1 İsa Mesih “Onikileri” tarla hizmetine gönderirken, karşılaşacakları durumlara dair uyarmak üzere onlara öğütler verdi. Biz de vaaz etme faaliyetimizde Matta 10. bapta kayıtlı olan bu öğütlere göre hareket ediyoruz. İsa Mesih, şakirtlerini ‘kurtların arasına koyunlar gibi gönderdiğini ve yılanlar gibi hikmetli olmaları’ gerektiğini söyledikten sonra şöyle dedi: “Fakat insanlardan sakının . . . ” (Mat. 10:16, 17) Acaba bu öğüde göre hareket etmek üzere nelere dikkat etmemiz gerekir?
2 Her şeyden önce “sakınma” eyleminin korkma anlamına gelmediğini vurgulamak gerekir. İsa Mesih, şakirtlerine insanlardan korkmamalarını söyledi ve biz de insanlardan korkmayız. (Mat. 10:26, 31) Ancak hikmetli olmak ve kişisel hatalarımızdan doğacak sıkıntılara, ezalara meydan vermek istemeyiz. Çamurlu bir yoldan geçerken bastığımız yere dikkat ederek çamura düşmemeğe veya üzerimize çamurun sıçramamasına özen gösteririz. Böylece çamurlu yollarda sakınarak yürürüz; aynı şekilde ‘bizi meclislere vermek, havralarında dövmek, valilerin ve kralların önünü götürmek isteyen’ kişilerden sakınmalıyız. Tabii, böyle sıkıntılar biz sakındığımız halde başımıza gelebilir ve gelmiştir de! Ayetin söylediği gibi, bu “milletlere şahadet için” olmuştur. Ancak İsa, böyle bir durumun bizden kaynaklanmaması için sakınmamızı uyarmıştır. Her ne kadar ülkemizde mevcut yasalar önünde faaliyetimiz suç teşkil etmiyor, hakkımızdaki şikayetler sonuç olarak boşa çıkıyorsa da, biz, gene de bu yüzden vakit kaybetmek veya sıkıntılar çekmek istemeyiz.
3 Sakınmak üzere neler yapabiliriz? Sahamızdaki bazı fanatik kişilerin dinsel kavga çıkarma çabalarını boşa çıkarabiliriz. Nasıl? Hiçbir şekilde böyle bir kavgaya bulaşmamakla. Böyle niyeti olan kişiler, genellikle bizi kavgaya çekmek üzere ya bir şey öğrenmek ister gibi soru sorarlar ya da direk suçlamalarda bulunurlar. Vereceğimiz cevabı dinsel kavgaya bir zemin oluşturmak için kullanacaklardır. O nedenle her iki durumda da hikmetli cevap verip görüşmeye son vermek en uygun yoldur. Tabii, bu bazen bizim için zor olabilir. Kızmaya veya ona hak ettiği cevabı vermeye eğilimli olabiliriz. Fakat hikmetli olabilmek için zaptınefs göstermek gerekir. Şunu düşünmeliyiz: Ona hak ettiği cevabı vermekle neyi başarmış olacağız? Şahadet mi? Hayır, çünkü böyle bir kavgaya girmekle bizim de onunla aynı durumda, fakat düşman inançlara sahip biri olduğumuzu düşünebilecektir; ayrıca iyi haber mesajıyla onun ayağına kadar gitmiş olmamız zaten bir şahadet teşkil etmiş olabilir. Onu ikna edip kazanmak mı? Hayır, çünkü kavga veya tartışma ortamında bu genellikle olmaz. Kavga ruhuyla tartışan bizim sözlerimizdeki gerçeği değil, hataları veya kendi inancına ters düşen noktaları yakalamaya çalışacaktır. Kavga veya tartışma ortamında insanları kazanamayacağız. Ayrıca “Rabbin kuluna kavga lâzım değil”dir. (II. Tim. 2:23, 24) Bazen hakaretlere de maruz kalabiliriz. İsa da kalmıştı. Hikmetli hareket, İsa’nın davranışını örnek almaktır.—I. Pet. 2:23
4 Şüphesiz bazı samimi kişiler, dinsel konularda gerçekten bilgi alma amacıyla sorular soruyorlar. Belki de kavga çıkarma amacını taşıyanların aynı sorularını sorarlar. Tabii, biz bunu ayırt edebilmeliyiz. Soruyu soranın durumu, soruş şekli bunu belli eder. Özellikle tarlada tecrübe kazanmış kardeşler bu konuda hiç zorluk çekmezler. Böyle samimi kişilere hakikati taktla da olsa anlatmaya çalışmak isteriz.
5 Dinsel kavga veya tartışmadan uzaklaşmak için nasıl hikmetli cevaplar verebileceğimize dair THP’larda çıkan teklifleri kullanmalıyız. Geçen ayki THP’daki “oruçlu musunuz?” sorusuna verilmesi tavsiye edilen cevap buna bir örnektir.
6 Tarla hizmetinde bulunurken daima şunu düşünelim: Sahamız ne kadar geniş? İşimiz ne kadar çok ve ulaşmamız gereken ne kadar çok insan var? Müjdeci başına yaklaşık 60.000 kişi! Tartışmalarla kaybedecek bir dakikamız bile yok. Tarlada mümkün olduğunca çok insana ulaşmak istiyoruz. Tarla için ayırdığımız değerli vakti, bize bağlı olduğu oranda, sadece dünyada “yapılmakta olan bütün mekruh işlerden ötürü inliyip figan eden adamlar”a iyi haberi götürmek amacıyla kullanmak istiyoruz, o nedenle İsa’nın “fakat insanlardan sakının” öğüdüne uygun hareket etmeliyiz.—Hez. 9:4.