Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w95 1/4 s. 10-15
  • Tanrı’nın Gözünde Değerlisiniz!

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Gözünde Değerlisiniz!
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Yehova Size Değer Veriyor
  • Yehova Bizde Ne Görür?
  • Yehova’nın Sevgisini Göstermek Üzere Yaptıkları
  • Hiçbir Güç Bizi Tanrı Sevgisinden Ayıramaz
    Yehova’ya Yaklaşın
  • Tanrı Sevgidir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Yehova İçin Çok Değerlisiniz!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2021
  • Tanrı’nın Gözünde Değerlisiniz!
    Uyanış!—1999
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1995
w95 1/4 s. 10-15

Tanrı’nın Gözünde Değerlisiniz!

“Seni ebedî sevgi ile sevdim; bundan dolayı seni inayetle kendime çektim.”—YEREMYA 31:3.

1. İsa’nın, o zamanki sıradan insanlara karşı tutumu Ferisilerinkinden nasıl farklıydı?

BUNU gözlerinden okuyabilirlerdi. Bu adam, yani İsa, onların dinsel liderlerine hiç benzemiyordu; insanlara özen gösteren biriydi. Onlara acıyordu, çünkü “çobanı olmıyan koyunlar gibi şaşırmış ve dağılmış idiler.” (Matta 9:36) Aslında kendi dinsel liderlerinin, sevgi gösteren, merhametli bir Tanrı’yı temsil eden sevgi dolu çobanlar olması gerekiyordu. Oysa bu liderler sıradan insanları alt tabakadan, lanetli kimseler olarak görüp onlara tepeden bakıyorlardı!a (Yuhanna 7:47-49; Hezekiel 34:4 ile karşılaştırın.) Mukaddes Yazılara uygun olmayan bu çarpık görüşün, Yehova’nın, kavmine bakışından tamamen farklı olduğu açıktır. Tanrı İsrail milletine: “Seni ebedî sevgi ile sevdim” demişti.—Yeremya 31:3.

2. Eyub’un üç dostu, nasıl onu Tanrı’nın gözünde değersiz olduğuna ikna etmeye çalıştı?

2 Ne var ki, Ferisiler, kuşkusuz Yehova’nın sevgili koyunlarını değersiz olduklarına ikna etmeye çalışan ilk kişiler değillerdi. Eyub’un olayını bir düşünün. Yehova’ya göre Eyub, doğru ve suçlanacak bir şeyi olmayan bir insandı; oysa üç “tesellici” onun, arkasında hiçbir iz bırakmadan ölecek, ahlaksız ve irtidat etmiş hain biri olduğunu ima ettiler. Tanrı’nın kendi meleklerine bile güvenmediğini ve gökleri bile temiz saymadığını, dolayısıyla Eyub’daki herhangi bir doğruluğa değer vermeyeceğini ileri sürdüler!—Eyub 1:8; 4:18; 15:15, 16; 18:17-19; 22:3.

3. Şeytan bugün hangi vasıtaları kullanarak insanları değersiz olduklarına ve sevilmediklerine ikna etmeye çalışıyor?

3 Bugün de Şeytan, insanları sevilmediklerine ve değersiz görüldüklerine ikna etmeye çalışarak, bu ‘hileyi’ hâlâ kullanıyor. (Efesoslular 6:11) Onun, insanları, kendini beğenmişliklerine ve gururlarına hitap ederek sık sık ayarttığı doğrudur. (II. Korintoslular 11:3) Fakat o, savunmasız kimselerin özsaygılarını çiğnemekten de zevk duyuyor. Özellikle yaşadığımız kritik “son günlerde” böyledir. Bugün birçok kimse “şefkatsiz (doğal sevgiden yoksun)” ailelerde yetişiyor; birçok kimse her gün azgın, bencil, inatçı insanlarla başa çıkmak zorunda kalıyor. (II. Timoteos 3:1-5) Yıllarca karşılaştıkları kötü davranışlar, ırkçılık, nefret ya da kötüye kullanılma, bunları yaşayan kimseleri değersiz olduklarına ve sevilmediklerine ikna etmiş olabilir. Bir adam şunları yazdı: “Ne birine sevgi duyuyor, ne de biri tarafından sevildiğimi hissediyorum. Tanrı’nın benimle herhangi bir şekilde ilgilendiğine inanmak bana çok zor geliyor.”

4, 5. (a) Bir kimsenin değersiz olduğu fikri neden Mukaddes Yazılara aykırıdır? (b) Çabalarımızın hiçbirinin değer ifade etmediğine inanmanın tehlikeli bir sonucu nedir?

4 Kişinin değersiz olduğu fikri, bizzat Tanrı’nın Sözünün hakikatini, yani fidye öğretisini baltalıyor. (Yuhanna 3:16) Tanrı, bizim için ebediyen yaşayabilme fırsatını satın almak üzere bu kadar yüksek bir bedel—Oğlu’nun değerli hayatını—verdiğine göre, bizi kesinlikle seviyor olmalı; biz O’nun gözünde mutlaka değerli olmalıyız!

5 Üstelik, Tanrı’yı memnun etmediğimizi, hiçbir çabamızın O’nun gözünde değer ifade etmediğini düşünmek bizim için ne kadar cesaret kırıcı olurdu! (Süleymanın Meselleri 24:10 ile karşılaştırın.) Böyle olumsuz bir görüş açısından, Tanrı’ya yaptığımız hizmetin mümkün olan yönlerde gelişmesine yardım etmek amacıyla yapılan iyi niyetli teşvikler bile bazı kimselere mahkûm edici sözler gibi gelebilir. Bunun, ne olursa olsun, yaptıklarımızın yeterli olmadığına ilişkin içimizdeki kanının dışarıdan tekrarlanışı olduğu izlenimi uyanabilir.

6. Kendimiz hakkındaki aşırı olumsuz düşüncelere karşı en iyi çare nedir?

6 İçinizde böyle olumsuz duygular sezerseniz, umutsuzluğa kapılmayın. Birçoğumuz kendimizi zaman zaman makul olmayan şekilde eleştiririz. Tanrı’nın Sözünün, ‘doğrultmak’ ve ‘kaleleri yıkmak’ için tasarlanmış olduğunu unutmayalım. (II. Timoteos 3:16; II. Korintoslular 10:4) Resul Yuhanna şunları yazdı: “Hakikatten olduğumuzu bununla bileceğiz, ve onun önünde yüreğimizi tatmin edeceğiz; çünkü yüreğimiz bizi mahkûm ederse, Allah yüreğimizden daha büyüktür ve her şeyi bilir.” (I. Yuhanna 3:19, 20) Öyle ise, Mukaddes Kitabın bize Yehova açısından değerli olduğumuzu öğrettiği üç yönü ele alalım.

Yehova Size Değer Veriyor

7. İsa bütün takipçilerine, Tanrı’nın gözündeki değerlerini nasıl öğretti?

7 İlk olarak, Mukaddes Kitap her birimizin Tanrı’nın gözünde değerli olduğunu açıkça belirtir. İsa şunları dedi: “Beş serçe kuşu iki paraya satılmaz mı? ve Allahın gözünde onlardan hiç biri unutulmuş değildir. Fakat başınızın saçları da hep sayılıdır. Korkmayın, bir çok serçelerden daha değerlisiniz.” (Luka 12:6, 7) O günlerde, serçeler yiyecek olarak satılan kuşların en ucuzuydu; buna rağmen, onlardan hiçbiri Yaratıcılarının dikkatinden kaçmazdı. Böylece, akıllara durgunluk veren bir karşılaştırmanın temeli atılmıştır: Söz konusu olan insan ise—ki kat kat daha değerlidir—Tanrı onunla ilgili her ayrıntıyı bilir. Sanki başımızdaki saç telleri tek tek sayılmıştır!

8. Yehova’nın başımızdaki saçları sayabildiğine inanmak neden gerçekçi bir düşüncedir?

8 Saçlarımız mı sayılmıştır? İsa’nın meselinin bu yönünün gerçekçi olmadığı kanısındaysanız, şunu düşünün: Tanrı sadık hizmetçilerini o denli eksiksiz şekilde hatırlar ki, onları diriltebilir; yani, onları karmaşık genetik kodları ve ömürleri boyunca edindikleri anılar ve tecrübeler de içinde olmak üzere tüm ayrıntılarıyla yeniden yaratabilir. Saçlarımızı saymak (bir baştaki ortalama saç teli 100.000 dolayındadır), bununla karşılaştırıldığında basit bir beceridir!—Luka 20:37, 38.

Yehova Bizde Ne Görür?

9. (a) Yehova’nın değer verdiği bazı nitelikler hangileridir? (b) Neden bu niteliklerin O’nun için değer taşıdığını düşünüyorsunuz?

9 İkinci olarak, Mukaddes Kitap Yehova’nın bizde hangi şeyleri değerli bulduğunu anlatır. Basit olarak dile getirilirse, O, olumlu niteliklerden ve çabalarımızdan zevk duyar. Kral Davud oğlu Süleyman’a şunları demişti: “RAB [Yehova] yüreklerin hepsini araştırır, ve düşüncelerin bütün kuruntularını anlar.” (I. Tarihler 28:9) Tanrı, bu şiddet ve nefret dolu dünyada milyarlarca insanın yüreğini araştırırken, barışı, hakikati ve doğruluğu seven bir yürek bulduğunda ne kadar sevinç duyuyor olmalı! (Yuhanna 1:47; I. Petrus 3:4 ile karşılaştırın.) Tanrı, Kendisine karşı sevgiyle taşan, O’nun hakkında bilgi almak ve bu bilgiyi başkalarıyla paylaşmak isteyen bir yürek bulduğunda ne olur? Malaki 3:16’da Yehova bize, Kendisi hakkında başkalarıyla konuşanları dinlediğini, hatta O’ndan “korkup ismini düşünenler için” “bir anılma kitabı”na sahip olduğunu söyler. Böyle nitelikler O’nun için değerlidir!

10, 11. (a) Bazı kimseler, neden Yehova’nın, iyi niteliklerine değer verdiğiyle ilgili delillere önem vermemeye eğilimli olabilir? (b) Abiya’nın örneği, Yehova’nın her derecedeki iyi niteliğe değer verdiğini nasıl gösterir?

10 Oysa, kendini mahkûm eden bir yürek, Tanrı’nın gözünde değerli olduğumuza dair böyle delillere karşı çıkabilir. Böyle bir yürek, direterek, ‘Bu nitelikleri göstermekte benden çok daha iyi örnek olan o kadar çok kişi var ki. Yehova beni onlarla karşılaştırdığında kim bilir ne denli düşkırıklığına uğruyor!’ diye fısıldayabilir. Yehova hizmetçilerini birbiriyle karşılaştırmaz, ne de ‘ya hep ya hiç’ şeklinde düşünen katı biridir. (Galatyalılar 6:4) Büyük bir incelikle yürekleri okur ve derecesi ne olursa olsun her iyi niteliğe değer verir.

11 Örneğin, Yehova Kral Yeroboam’ın tüm irtidat eden hanedanının “gübre” kaldırılır gibi ortadan kaldırılmasına karar vermişken, kralın oğullarından sadece birisinin, yani Abiya’nın uygun tarzda gömülmesini emretti. Neden mi? “Çünkü İsrailin Allahı RABBE karşı . . . . kendisinde iyi bir şey bulunuyor”du. (I. Kırallar 14:10, 13) Acaba bu, Abiya’nın Yehova’nın sadık bir tapıcısı olduğu anlamına mı geliyordu? Böyle olması şart değil, çünkü kötü ev halkından geride kalanlar gibi, o da öldü. (Tesniye 24:16) Buna rağmen, Yehova Abiya’nın yüreğinde gördüğü ‘iyi bir şeyi’ değerlendirdi ve ona göre davrandı. Matthew Henry’s Commentary on the Whole Bible şunu yazıyor: “Nerede birazcık bile iyi bir nitelik varsa, o bulunur: İyi niteliklerimizi arayan Tanrı onu görür ve azıcık bile olsa, ondan hoşnutluk duyar.” Tanrı’nın, sizde birazcık bile iyi bir nitelik bulursa, Kendisine sadakatle hizmet etmeye gayret ettiğiniz sürece, bunun gelişmesini sağlayabileceğini de unutmayın.

12, 13. (a) Mezmur 139:3 Yehova’nın çabalarımıza değer verdiğini nasıl gösterir? (b) Yehova’nın faaliyetlerimizi eleyerek ayıkladığı hangi açıdan söylenebilir?

12 Yehova çabalarımıza da benzer şekilde değer verir. Mezmur 139:1-3’te şunları okuyoruz: “Ya RAB, beni denedin ve bildin. Oturuşumu ve kalkışımı sen bilirsin; düşüncemi uzaktan anlarsın. Yolumu ve yattığım yeri ayırt edersin, ve bütün yollarımı iyi bilirsin.” Böylece, Yehova yaptığımız her şeyin farkındadır. Fakat yalnız farkında olmakla da kalmaz. İbranice’de “bütün yollarımı iyi bilirsin” sözü, “bütün yollarıma değer verirsin” veya “bütün yollarımı sevgiyle anarsın” anlamına da gelebilir. (Matta 6:19, 20 ile karşılaştırın.) Biz bu denli nakâmil ve günahkârken, nasıl olur da Yehova bütün yollarımızı sevgiyle anabilir?

13 İlginç olarak, bazı bilginlere göre, Davud’un, Yehova’nın, yolunu ve yattığı yeri ‘ayırt ettiğini’ yazarken kullandığı İbranice sözcük harfi olarak “elekten geçirmek” veya “havaya savurarak ayırmak” anlamına gelir. Bir başvuru kitabı şunu belirtir: “Bu, . . . . sapla samanı ayırıp tüm tahılı bırakmak—değerli olan her şeyi korumak demektir. Öyle ise, burada, söz konusu ifade sanki, Tanrı’nın onu elekten geçirdiği anlamına geliyor. . . . . İşe yaramaz veya değersiz şeyleri ayırdı ve geride kalan saf ve özlü olanı gördü.” Kendini mahkûm eden bir yürek, geçmişte yaptığımız hatalardan dolayı bizi merhametsizce azarlayarak ve başarılarımızı yok sayıp bir kenara atarak, yaptıklarımızı ters yönde bir elemeden geçirebilir. Oysa Yehova, içtenlikle tövbe eder ve hatalarımızı tekrarlamamak için yoğun çaba gösterirsek günahlarımızı bağışlar. (Mezmur 103:10-14; Resullerin İşleri 3:19) Yehova bizi eleyip ayıklar ve iyi işlerimizi hatırlar. Aslında, Kendisine sadık kaldığımız sürece onları sonsuza dek hatırlar. Bunları unutmayı adaletsizlik olarak görür; O, hiçbir zaman adaletsizlik yapmaz!—İbraniler 6:10.

14. Yehova’nın, Tanrısal hizmette gösterdiğimiz faaliyete değer verdiğini gösteren nedir?

14 Tanrı’nın değer verdiği bazı iyi işler nelerdir? Aslında, Oğlu İsa Mesih’i örnek alarak yaptığımız herhangi bir şey bu kapsamdadır. (I. Petrus 2:21) O halde, kuşkusuz en önemli iş, Tanrı’nın Gökteki Krallığının iyi haberini yaymaktır. Romalılar 10:15’te şunları okuyoruz: “İyi şeyler müjdeliyenlerin ayakları ne güzeldir!” Mütevazı ayaklarımızın “güzel” olduğunu normal olarak düşünmüyorsak da, Pavlus burada, Yunanca Septuagint tercümesinde Rebeka, Rahel ve Yusuf’u, yani güzellikleriyle dikkati çeken üç kişiyi tarif etmek üzere kullanılan sözcüğü kullanır. (Tekvin 26:7; 29:17; 39:6) Öyle ise, Tanrımız Yehova’nın hizmetine katılmamız, O’nun gözünde güzel ve değerlidir.—Matta 24:14; 28:19, 20.

15, 16. Yehova, gösterdiğimiz tahammüle neden değer verir ve Kral Davud’un Mezmur 56:8’deki sözleri bu gerçeği nasıl vurgular?

15 Tanrı’nın değer verdiği başka bir nitelik tahammülümüzdür. (Matta 24:13) Şeytan’ın, Yehova’ya sırt çevirmenizi istediğini unutmayın. Yehova’ya sadık kaldığınız her gün, Şeytan’ın alaylarına verilecek cevabın sağlanmasına yardım ettiğiniz yeni bir gündür. (Süleymanın Meselleri 27:11) Bazen tahammül hiç de kolay değildir. Sağlık sorunları, parasal yönden çekilen sıkıntılar, duygusal sıkıntı ve diğer engeller geçen her günü bir deneme haline getirebilir. Böyle denemeler karşısında gösterilen tahammül Yehova için özellikle değerlidir. Bu nedenle, Kral Davud, Yehova’ya, gözyaşlarını mecazi anlamda ‘şişeye’ koyması için yalvarıp güvenle, “Onlar senin kitabında yazılı değil mi?” diye sormuştu. (Mezmur 56:8) Evet, Yehova, O’na olan vefamızı korurken döktüğümüz bütün gözyaşlarını ve çektiğimiz sıkıntıları unutmaz, onlara değer verir. Onlar da Tanrı’nın gözünde değerlidir.

16 Bizde olan iyi niteliklere ve çabalarımıza bakarak, Yehova’nın her birimizde değerli çok şey bulduğu ne kadar açıktır! Şeytan’ın dünyası bize nasıl davranırsa davransın, Yehova bize değer verir ve bizi “milletlerin değerli şeyleri”nin bir kısmı olarak görür.—Haggay 2:7.

Yehova’nın Sevgisini Göstermek Üzere Yaptıkları

17. Mesih’in fidye kurbanlığı, Yehova ve İsa’nın bizi kişi olarak sevdiklerine neden bizi ikna etmeli?

17 Üçüncü olarak, Yehova bize olan sevgisini kanıtlamak üzere çok şey yapıyor. Kuşkusuz, Mesih’in fidye kurbanlığı, değersiz olduğumuz ve sevilmediğimiz şeklindeki şeytani yalana en güçlü yanıttır. İsa’nın işkence direği üzerinde acı çekerek ölmesinin ve Yehova’nın, sevgili Oğlunun ölümünü izlerken çektiği daha da büyük acının, bize duydukları sevginin kanıtı olduğunu asla unutmayalım. Üstelik, bu sevgi bize kişisel olarak uygulanıyor. ‘Tanrı’nın Oğlu beni sevdi ve benim uğruma kendisini teslim etti’ diyen resul Pavlus böyle düşünüyordu.—Galatyalılar 2:20.

18. Yehova hangi açıdan bizi Mesih’e çekiyor?

18 Yehova, Mesih’in kurbanlığının getirdiği nimetlerden yararlanmamız için kişisel olarak yardım etmekle bize olan sevgisini kanıtlıyor. İsa, Yuhanna 6:44’te, “eğer beni gönderen Babam çekmezse, kimse bana gelemez” dedi. Yehova, hem bize kadar ulaşan vaaz etme işiyle hem de yeteneklerimizin sınırlı oluşuna ve nakâmilliğimize rağmen ruhi hakikatleri kavrayıp uygulamamıza yardımcı olmak üzere kullandığı mukaddes ruhuyla bizi kişisel olarak Oğluna ve sonsuz hayat ümidine çekiyor. Bu nedenle, Yehova İsraillilere söylediği gibi bize de, “seni ebedî sevgi ile sevdim; bundan dolayı seni inayetle kendime çektim” diyebilir.—Yeremya 31:3.

19. Dua imtiyazı, Yehova’nın bize kişisel olarak sevgi gösterdiğine neden bizi ikna etmeli?

19 Herhalde Yehova’nın sevgisini en özel şekilde dua imtiyazı sayesinde tadıyoruz. O, her birimizi Kendisine ‘durmadan dua etmeye’ davet ediyor. (I. Selânikliler 5:17) O bizi dinliyor! Hatta, “Duayı İşiten” olarak adlandırılıyor. (Mezmur 65:2) Bu görevi başka hiçbir kişiye, hatta Kendi Oğluna bile devretmedi. Düşünün bir kez: Evrenin Yaratıcısı, bizi duada konuşma serbestisiyle Kendisine yaklaşmaya ısrarla teşvik ediyor. Yehova bir şeyi yapmayacaksa bile, yakarışlarınız Kendisini bunu yapmaya yöneltebilir.—İbraniler 4:16; Yakub 5:16; İşaya 38:1-16’ya bakın.

20. Tanrı’nın bize karşı sevgisi, kendimizi önemsememiz ya da sırf kendimizi düşünmemiz için neden bir bahane değildir?

20 İsa’nın hiçbir dengeli takipçisi, Tanrı’nın bize gösterdiği bu sevgiyi ve verdiği bu değeri, kendisini olduğundan daha önemli görmek için bahane olarak kullanmayacaktır. Pavlus şunları yazdı: “Bana verilen hak edilmemiş inayet vasıtasıyla, aranızda olan herkese, kendisi hakkında gereğinden fazla düşünmemesini söylerim; fakat her biri Tanrı’nın ona dağıtmış olduğu iman miktarına göre sağlam bir zihne sahip olacak şekilde düşünsün.” (Romalılar 12:3) O halde, gökteki Babamızın bize duyduğu sevginin sıcaklığını hissederken, zihince sağlam olalım ve Tanrı’nın sevgi dolu inayetinin hak edilmemiş olduğunu unutmayalım.—Luka 17:10 ile karşılaştırın.

21. Hangi şeytani yalana sürekli karşı koymalıyız ve hangi Tanrısal hakikat üzerinde sürekli olarak düşünmeliyiz?

21 Ölmekte olan bu eski dünyada, Şeytan’ın ürettiği her fikre karşı koymak üzere gücümüzün yettiği her şeyi yapalım. Bu, değersiz olduğumuz ve sevilmediğimiz fikrine karşı koymayı da içerir. Eğer bu sistemde yaşam size, kendinizi Tanrı’nın sonsuz sevgisi için aşılamayacak kadar yıldırıcı bir engel olarak görmeyi, ya da yaptığınız iyi işlerin O’nun her şeyi gören gözlerine çarpmayacak kadar önemsiz olduğunu, ya da günahlarınızın O’nun değerli Oğlunun ölümüyle örtülemeyecek kadar büyük olduğunu öğrettiyse, bunlar yalandır. Bu yalanlardan hak ettikleri gibi tiksinerek, onları reddedin! Resul Pavlus’un Romalılar 8:38, 39’daki ilhamla söylediği şu sözleri her zaman zihnimizde tutalım: “Eminim ki, ne ölüm, ne hayat, ne melekler, ne reislikler, ne şimdiki şeyler, ne gelecek şeyler, ne kudretler, ne yükseklik, ne derinlik, ne başka bir mahlûk Rabbimiz Mesih İsada olan Allahın sevgisinden bizi ayırmağa kadir olacaktır.”

[Dipnotlar]

a Aslında, onlar yoksul kimseleri hor görerek “am-ha-ʼaʹrets” ya da “taşralılar” diyerek silip atıyorlardı. Bir bilgine göre, Ferisiler, yoksullara değerli şeyleri emanet etmemek, tanıklıklarına güvenmemek, konuk olarak ağırlamamak ve onlara konuk olarak gitmemek, hatta onlardan herhangi bir şey satın almamak gerektiğini öğretiyorlardı. Dinsel liderler, birinin kızını böyle biriyle evlendirmesini, savunmasız bir insanın canavara teslim edilmesine benzetiyorlardı.

Ne Düşünüyorsunuz?

◻ Şeytan neden bizi değersiz olduğumuza ve sevilmediğimize ikna etmeye çalışıyor?

◻ İsa, Yehova’nın her birimize değer verdiğini nasıl gösterdi?

◻ Yehova’nın iyi niteliklerimize değer verdiğini nasıl biliyoruz?

◻ Yehova’nın çabalarımıza değer verdiğinden nasıl emin olabiliriz?

◻ Yehova bizi kişi olarak sevdiğini nasıl kanıtladı?

[Sayfa 13’teki resim]

Yehova, ismini düşünenlere dikkat eder ve onları hatırlar

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş