Şeytan ve İşlerine Karşı Zafer Kazanmak
“Allaha tâbi olun; fakat İblise karşı durun, ve sizden kaçacaktır.”—YAKUB 4:7.
1. Bugün “kötü olanın eli” insanlığı nasıl etkiliyor?
EYUB yerinde olarak, “Dünya kötülerin (kötü olanın) eline verilmiş” dedi. (Eyub 9:24) Ve şimdi biz insan tarihindeki en kritik dönemlerle karşı karşıyayız. Neden mi? Çünkü bunlar, Şeytan’ın yeryüzündeki zalim egemenliğinin ‘son günleridir.’ Şeytan’ın kışkırtmasıyla, ‘kötü ve sahte adamların aldatarak ve aldanarak fenalıkta daha ileri gitmelerine’ hiç şaşmamak gerek. (II. Timoteos 3:1, 13) Üstelik, zulümler, adaletsizlikler, gaddarlıklar, ağır suçlar, ekonomik zorluklar, kronik hastalıklar, yaşlılığın getirdiği ıstıraplar, duygusal depresyon ve bunlar gibi daha nice şeyin üzerimizde çok ağır etkileri oluyor.
2. Bugün Şeytan’ın saldırılarıyla nasıl başa çıkabiliriz?
2 Büyük muhalif olan İblis Şeytan, insanlığa ve özellikle Tanrı’nın hakiki tapıcılarına karşı yoğun bir saldırıda bulunuyor. Onun hedefi, bütünlüklerini koruyabilecek durumda olanların hepsini Tanrı’ya karşı çevirmek ve onları, kendisiyle ve cinleriyle birlikte yok olmaya götürmektir. Bununla birlikte, bize, bütünlüğümüzü koruyup tahammül ettiğimiz takdirde, İblis’in bizden kaçacağı konusunda güvence veriliyor. İsa gibi biz de çektiğimiz sıkıntılardan ‘itaat öğrenebilir’ ve O’nun hak edilmemiş inayeti sayesinde ebedi hayat hedefine ulaşabiliriz.—İbraniler 5:7, 8; Yakub 4:7; I. Petrus 5:8-10.
3, 4. (a) Pavlus dışardan gelen hangi denemelerle mücadele etmek zorunda kaldı? (b) Pavlus İsa’nın takipçisi bir ihtiyar olarak neyle ilgileniyordu?
3 Resul Pavlus da birçok yönden denendi. Mesih’in hizmetçisi olmaya yeterli olduğunu belirtmek üzere şunları yazdı: “Ben daha fazla; emeklerde daha ziyade, hapislerde daha ziyade, dayaklarda ölçüden aşırı, ölümlerde çok defa. Yahudiler tarafından beş defa kırktan bir eksik dayak yedim. Üç defa değnekle dövüldüm; bir defa taşlandım; üç defa deniz kazası geçirdim; bir gece bir gündüzü enginde geçirdim; yolculuklarda çok defa, ırmaklar tehlikelerinde, haydutlar tehlikelerinde, benim soyumdan olanlardan tehlikelerde, Milletlerden tehlikelerde, şehirde tehlikelerde, çölde tehlikelerde, denizde tehlikelerde, sahte kardeşler arasında tehlikelerde; emek ve zahmette, çok defa uykusuzlukta, açlık ve susuzlukta, çok defa oruçlarda, soğukta ve çıplaklıkta kaldım.
4 Hariçten olan şeylerden başka, her gün beni ezen bütün kiliselerin (cemaatlerin) kaygısıdır. Kim zayıf olur da ben zayıf olmam? kim sürçtürülür de ben yanmam?” (II. Korintoslular 11:23-29) Böylece, Pavlus dışardan gelen zulüm ve denemelerle karşılaştığında bütünlüğünü korudu ve İsa’nın takipçisi bir ihtiyar olarak, cemaatteki daha zayıf birader ve hemşireleri kuvvetlendirmekle yakından ilgilendi ve onların bütünlüklerini korumalarına yardımcı oldu. Bugün İsa’nın takipçisi olan ihtiyarlar için ne şahane bir örnek!
Zulüm Altında Bütünlük
5. Direkt zulme karşı hangi çözüm vardır?
5 Şeytan, bütünlüğü bozmak için hangi hileleri kullanıyor? Yukarda belirtildiği gibi, Şeytan’ın en korkunç stratejilerinden biri direkt zulümdür; fakat buna karşı uygulanabilecek bir çözüm var. Efesoslular 6:10, 11 bize şu öğüdü veriyor: “Rabde ve onun kudretinin kuvvetinde kuvvetlenin. İblisin hilelerine karşı durabilmeniz için, Allahın bütün silâhlarını kuşanın.”
6. Yehova’nın Şahitlerinin “galiplerden üstün” olduğu nasıl gösterilebilir?
6 Yehova’nın Şahitleri, bu son günlerde sık sık denemelerle mücadele etmek zorunda kaldılar. Böylece, Pavlus ile birlikte biz de, “bizi sevenin vasıtası ile bunların hepsinde galiplerden üstünüz” diyebiliriz. (Romalılar 8:37) 1933-1945 yılları arasındaki Nazi çağında Almanya, Avusturya, Polonya ve Yugoslavya’daki toplama kamplarında kalmış olan, 1945-1989 yılları arasında Komünist yönetimlerin baskısı altındaki Doğu Avrupa ülkelerinde bulunan ve çok daha yakın tarihlerde Afrika ve Latin Amerika’nın bazı kısımlarını sarsan zulümler sırasında oralarda yaşayan Yehova’nın Şahitlerinin bütünlüğünü gösteren kayıtlar bunu kanıtlar.
7. Etiyopya’dan bütünlük konusunda hangi duygulandırıcı örnekler bildiriliyor?
7 Etiyopya’daki Yehova’nın Şahitleri, 1974-1991 yılları arasında bütünlük konusunda çok etkileyici bir örnek verdiler. Kardeşlerimizi tutuklayan siyasal görüşlü kişilerden biri, hapsedilen bir biradere, “Sizleri serbest bırakmak, hayvanat bahçesindeki aslanları salıvermekten çok daha tehlikeli!” dedi. Yehova’nın hizmetçilerine zulmeden bu acımasız kimseler onlara işkence ettiler ve birkaç yıl sonra yargıtay, kardeşlerimizi idama mahkûm etti. Başkalarına ibret olsun diye, bir biraderin cesedi herkese teşhir edildi. Ölüme mahkûm edilmiş olan başka kardeşlerse daha liberal bir mahkeme tarafından serbest bırakıldılar ve bu sadık ‘galiplerden’ bazıları, 1994 yılının başlarında Addis Ababa’da yapılan “Tanrısal Öğretim” Bölge Toplantısı programında yer aldı.a—Yuhanna 16:33; I. Korintoslular 4:9 ile karşılaştırın.
8. Şeytan “etnik arındırmadan” nasıl yararlanmaya çalıştı?
8 Şeytan, cepheden direkt saldırarak bu vefakâr kardeşlerin bütünlüğünü kıramadı. Bu nedenle, başka hangi kurnazca hilelere başvuruyor? Vahiy 12:12 bu son günlerle ilgili olarak, “Vay yere ve denize, çünkü İblis vaktinin az olduğunu bilerek size indi” diyor. Tanrı’nın vefakâr kavmini zulümle yok etmeyi başaramayınca, öfkesinden, diğer insanlarla birlikte Yehova’nın kavmini de ortadan kaldırmak üzere tüm nüfusu kıyıma uğratma çabası içine girdi. Bu nedenle, eski Yugoslavya’nın bazı kısımlarında etnik arındırma denen harekâta girişildi ve Liberya, Burundi ve Ruanda’da soykırımı uygulanıyor.
9. Şeytan’ın taktikleri çoğu kere neden başarılı olmuyor? Örnekler verin.
9 Bununla birlikte, Şeytan’ın taktikleri çoğu kez geri tepiyor; çünkü dürüst yürekli kimseler, karşılaştıkları korkunç felaketler karşısında, yalnızca, Yehova’nın Şahitlerinin gayretle ilan ettiği Tanrı’nın Gökteki Krallığına ümit bağlamaları gerektiğini fark ediyorlar. (Matta 12:21) Gerçekte, ilgi gösterenler Gökteki Krallığın yönetimi altında toplanıyorlar! Örneğin, çatışmalarla parçalanmış durumdaki Bosna Hersek’te 26 Mart 1994’te kutlanan İsa’nın Ölümünün Anılmasında hazır bulunanların sayısı 1.307 idi; yani önceki yıldan 291 kişi daha fazla. Saraybosna (414), Zenica (223), Tuzla (339), Banja Luka (255) ve diğer kentlerde de zirveler kaydedildi. Komşu Hırvatistan’da ise 8.326 kişinin bulunmasıyla yeni bir zirveye erişildi. Etraflarında olup biten şiddet olayları, bu ülkelerdeki Yehova’nın Şahitlerini, ‘kendisi gelinceye kadar Rabbin ölümünü ilân etme’ emrine itaat etmekten alıkoyamadı.—I. Korintoslular 11:26.
Çatışmalarla Parçalanmış Ruanda’da
10, 11. (a) Hıristiyan olduğunu iddia eden Ruanda’da neler oldu? (b) Dolgun vakitli sadık vaizler düşüncelerini nasıl dile getirdiler?
10 Ruanda’da, 1993’te Gökteki Krallığın 2.080 müjdecisi varken, “Tanrısal Öğretim” Bölge Toplantısına 4.075 kişi katıldı ve 230 kişi vaftiz edildi. Bunlardan 142’si hemen öncü yardımcılığına başladı. Ev Mukaddes Kitap tetkiklerinin sayısı ise 1994’te 7.655’e yükseldi—Şeytan’ın bu artıştan hiç hoşlanmadığı çok açık! Halkın büyük çoğunluğu Hıristiyan olduğunu iddia ediyorsa da, kabileler arası kıyımlara girişildi. Vatikan’ın L’Osservatore Romano gazetesi şu itirafta bulundu: “Bu, ne yazık ki, Katoliklerin bile sorumlu olduğu tam bir soykırımıdır.” Tahminlere göre, yarım milyon erkek, kadın ve çocuk öldü, yaklaşık iki milyon kişi evsiz bırakıldı ya da kaçmak zorunda kaldı. Yehova’nın Şahitleri, İsa’nın takipçilerinin şiddetten uzak tarafsızlığını koruyarak, birlikte kalmaya gayret ettiler. Kardeşlerimizden yüzlercesi öldürüldü. Fakat 13 kişinin öldürüldüğü ve 65 müjdecinin bulunduğu bir cemaatte ibadete katılanların sayısı Ağustos 1993’te 170’e yükseldi. Diğer ülkelerdeki Şahitlerden gönderilen yardımlar ilk ulaşan yardımlar arasındaydı. Hayatta kalanlar için dua ediyoruz.—Romalılar 12:12; II. Selânikliler 3:1, 2; İbraniler 10:23-25.
11 Ruanda’da bulunan üç dolgun vakitli vaiz, tüm bu dehşetin ortasından çıkıp ülke dışına kaçabildi. Şunları yazıyorlar: “Dünyanın her tarafında kardeşlerimizin aynı durumlara ya da daha da kötü şeylere göğüs germek zorunda kaldığının farkındayız ve bunun, bu kötü sistemin son günleriyle ilgili alametin bir kısmı olduğunu biliyoruz. Yine de, kendi başına gelince, insan gerçekleri daha iyi anlıyor ve hayatın ne kadar değerli olduğunu daha iyi kavrıyor. Bazı ayetler bizim gözümüzde yeni bir anlam kazandı ve önceki şeylerin akla bile gelmeyeceği zamanı özlemle bekliyoruz. Bu arada, sürekli olarak Yehova’nın hizmetiyle meşgul olmak istiyoruz.”
Bütünlüğünü Koruyan Gençler
12, 13. (a) Bir genç bütünlüğünü korumak üzere nasıl davrandı? (b) Gençlerimiz bugün cesareti hangi kaynaktan bulabilir?
12 İsa, hakikat uğruna aile fertleri tarafından reddedilen kişilerin ‘yüz misliyle’ ödüllendirileceğini belirtti. (Markos 10:29, 30) Kuzey Afrika’da, Tanrı’nın ismi olan Yehova’yı duyar duymaz seven on yaşındaki Entellia’nın olayında da bunun doğru olduğu görüldü. O, Yehova’nın Şahitleriyle tetkik ediyordu ve ibadetlerden geri döndüğünde hakikate muhalif olan ailesi onu çoğu kez eve sokmadığı halde, ibadetlere gidip gelirken 90’ar dakika yol yürüyordu. 13 yaşına gelince, evden eve vaaz etmeye başladı ve ailesinin muhalefeti daha da yoğunlaştı. Bir gün akrabaları ellerini ve ayaklarını bağlayıp üzerine ara sıra pis sular dökerek onu yedi saat kavurucu güneşin altında bıraktılar. Gaddarca dövüp bir gözünü görmez hale getirdiler ve evden attılar. Buna rağmen o, bir hastanede iş buldu ve sonunda hemşirelik diploması aldı. 20 yaşında vaftiz edildi ve derhal öncü yardımcılığına başladı. Gösterdiği bütünlükten etkilenen ailesi onu yeniden eve aldı ve içlerinden dokuzu Mukaddes Kitabı tetkik etmeyi kabul etti.
13 Entellia’ya, tekrar tekrar okuduğu 116. Mezmur, özellikle de 1-4 ayetleri çok cesaret verdi: “RABBİ (Yehova’yı) severim, çünkü sesimi ve yalvarışlarımı işitir. Kulağını bana iğdirdiği için, ömrüm oldukça onu çağırırım. Ölüm ipleri çevremi sardı; ve ölüm diyarının sıkıntıları beni buldular; ben sıkıntı ve dert buldum. Ve RABBİN ismini çağırdım: Aman, ya RAB, canımı azat eyle.” Yehova böyle dualara cevap verir!
14. Polonya’daki Şahitler nasıl göze çarpar bir bütünlük gösterdiler?
14 İsa’nın günlerinde olduğu gibi Şeytan, zulmü körüklemek üzere çoğu kez dinsel fanatizmi kullanıyor, fakat çabaları boşa gidiyor. 1994 Yearbook of Jehovah’s Witnesses kitabında anlatıldığı gibi, bu konuda Polonya’daki kardeşlerimizin örneği göze çarpar niteliktedir. Orada, gençlerin bile bütünlüklerini koruyan kişiler olduklarını kanıtlamaları gerekti. 1946 yılında böyle gençlerden biri olan 15 yaşındaki bir kıza şöyle denmişti: “Yapacağın şey yalnızca katolik haç işareti; yoksa bir mermi seni bekliyor!” Kendisi zorla bir ormana götürüldü, feci biçimde işkence gördü ve vurularak öldürüldü, ama bütünlüğünü korudu.—Matta 4:9, 10 ile karşılaştırın.
Şeytan’ın Diğer Kurnaz Hileleri
15, 16. (a) Şeytan’ın korkunç politikası nedir ve ona nasıl karşı koyabiliriz? (b) Gençlerimizin tökezlemesi için neden sebep yoktur?
15 Şeytan’ın korkunç politikası aslında “yönet ya da yık”tır! Onun cephaneliğinde, kullanabileceği birçok korkunç silahı vardır. Bu nedenle, resul Pavlus’un şu uyarıda bulunmasına hiç şaşmamalı: “Güreşimiz kan ve ete karşı değildir, ancak riyasetlere karşı, hükûmetlere karşı, bu karanlığın dünya hükümdarlarına karşı, semaviyatta olan kötülüğün ruhî ordularına karşıdır. Bundan dolayı fena günde dayanabilmeniz, ve her şeyi yaptıktan sonra, yerinizde durabilmeniz için, Allahın bütün silâhlarını alın.” (Efesoslular 6:12, 13) Maddi arzular, aşağılık eğlenceler ve propagandalar, şeytani müzik, okulda yaşıtlardan gelen baskı, uyuşturucuların kötüye kullanımı ve ayyaşlık gibi şeylerin herhangi biri hayatımızı mahvedebilir. Bu nedenle, resul verdiği öğüde şöyle devam ediyor: ‘Hepsinin üzerine, şeririn bütün kızgın oklarını onunla söndürmeğe kadir olacağınız iman kalkanını ele alın.’—Efesoslular 6:16.
16 Bugün Şeytan’ın dünyayı doldurduğu acayip müzik karşısında bu öğüde kulak vermenin özellikle gerekli olduğu görülür. Bazı durumlarda bu müzik Şeytan’a Tapınma ile doğrudan bağlantılıdır. San Diego (ABD) vilayetinin emniyet bürosundan gelen bir raporda, “verilen bir konserde 15.000 çocuğun bir ağızdan ‘Natas’—Şeytan’ın İngilizce adının tersten okunuşu—diye tempo tuttuğu” belirtildi. Şeytan’a Tapınma, gençlerin “ümitsiz, öfkeli ve başıboş dolaşmalarının sonucu” tökezleyip içine düştükleri bir çukur olarak nitelendi. İsa’nın takipçilerinin cemaatinde olan siz gençlerin ise tökezlemesi için bir sebep yok! Yehova size Şeytan’ın oklarının hiçbir zaman delip geçemeyeceği ruhi bir zırh sağlıyor.—Mezmur 16:8, 9.
17. Duygusal depresyon nasıl yenilebilir?
17 Şeytan’ın kızgın okları duyguları yönlendirmek üzere tasarlanıyor. Muhalifimiz olan Şeytan, bedeni hastalıklar ya da ağır bir depresyon durumu gibi hayatın getirdiği baskılar yoluyla, bazı kimselerin kendisini değersiz hissetmesine yol açabilir. Bir kişi, Tanrı’nın hizmetinde çok saat harcayamadığı ya da cemaat ibadetlerinden bazılarını kaçırdığı için cesaret kırıklığına kapılabilir. İhtiyarların ve başka iyi yürekli kardeşlerin sevgi dolu ilgisi, zorlu sarsıntıları atlatmasına yardımcı olabilir. Yehova’nın, sadık hizmetçilerini sevdiğini hiçbir zaman unutmayalım. (I. Yuhanna 4:16, 19) Mezmur 55:22’de şunlar deniyor: “Yükünü RABBE bırak, ve o sana destek olur; salihi asla sarsılmağa bırakmaz.”
18. Bazı kimseler Şeytan’ın hangi düzenleriyle mücadele etmek zorundadır?
18 Şeytan’ın kurnaz “düzenleri” son zamanlarda başka bir biçimde de görülmeye başlandı. Bazı ülkelerde birçok yetişkinin belleğini, üzerlerinde ezici etkiler bırakan düşünceler istila ediyor; bu düşünceler kendilerinin Şeytana tapınan mezheplerce çocukken sadistçe kullanılmış oldukları yönündedir. Bu tür fikirler nereden kaynaklanıyor? Yapılan geniş çaplı araştırmalara rağmen, dünyevi görüşler birbirinden çok farklıdır. Bazıları bunların gerçek anılar olduğu görüşündedir, bazılarıysa belki de şüpheli bir terapi sonucunda ortaya çıkan fanteziler olduğunu söyler ve yine bazıları, bunların çocuklukta geçirilen bir sarsıntıdan kaynaklanan bir tür halüsinasyon olduğu görüşündedir.
19. (a) Eyub hangi düşüncelerle mücadele etmek zorundaydı? (b) İhtiyarlar Elihu’nun örneğini nasıl izleyebilirler?
19 Tanrı’nın hizmetçisi olan Eyub’un, Şeytan’ın Elifaz ve Tsofar vasıtasıyla ilettiği ‘rahatsız edici düşüncelerle’ mücadele etmek zorunda kalmış olması dikkate değer. (Eyub 4:13-18; 20:2, 3) Eyub, zihnine “dehşet” veren düşünceler yüzünden “abuksabuk” konuştuğu için “keder” duyuyordu. (Eyub 6:2-4; 30:15, 16) Elihu, Eyub’u sükûnetle dinledi ve onun Yehova’nın bu konudaki tam hikmetli görüşünü anlamasına içtenlikle yardımcı oldu. Aynı şekilde, bugün de, anlayışlı ihtiyarlar kederli olanların üzerinde daha fazla ‘baskı’ yaratmayarak onlarla ilgilendiklerini gösterirler. Elihu gibi, onlar da, böyle kimseleri sabırla dinler ve sonra onlara Tanrı’nın Sözünün sakinleştirici yağını tatbik ederler. (Eyub 33:1-3, 7; Yakub 5:13-15) Bu nedenle, gerçek veya hayali sarsıntılarla duygusal açıdan rahatsız edilen ya da Eyub gibi, ‘rüyalarla ve rüyetlerle korkutulan’ bir kimse, cemaat içinde Mukaddes Yazılardan kaynaklanan sakinleştirici teselliyi bulabilir.—Eyub 7:14; Yakub 4:7.
20. Tedirgin durumda olan İsa’nın takipçilerinin ruhi dengelerini korumalarına nasıl yardım edilebilir?
20 İsa’nın bir takipçisi bu zamanda, bu korkunç düşüncelerin ardında şu veya bu şekilde Şeytan’ın bulunduğundan emin olabilir. Eğer cemaatteki bazı kimseler bu şekilde rahatsız ediliyorlarsa, kendilerine dehşet veren bu gibi zihinsel izlenimleri, ruhi dengelerini bozmak amacıyla Şeytan’ın direkt bir saldırısı olarak görmeleri hikmetli bir davranıştır. Onların sabırla ve anlayışla verilen, Mukaddes Yazılara dayalı desteğe ihtiyacı var. Sıkıntı çeken bu kimseler, Yehova’ya duayla yaklaşmaları ve ruhi çobanlıktan faydalanmaları sayesinde, normalin üstündeki kuvvetten yarar görürler. (İşaya 32:2; II. Korintoslular 4:7, 8) Böylece, sadakatle dayanabilirler ve istenmeyen kötü düşüncelerin cemaatin barışını etkilemesine izin vermezler. (Yakub 3:17, 18) Evet, İsa’nın “Çekil, Şeytan” derken sahip olduğu ruhu gösterip İblis’e karşı koyabilirler.—Matta 4:10; Yakub 4:7.
21. Mukaddes Yazılar Şeytan’ın hileli yollarına karşı nasıl uyarıda bulunuyor?
21 Resul Pavlus’un II. Korintoslular 11:3’te uyardığı gibi, Şeytan’ın hedefinin herhangi bir yolla bizim fikrimizi bozmak olduğunu biliyoruz: “Yılan Havvayı kurnazlığı ile aldattığı gibi, belki sizin fikirleriniz de bozulup Mesihe olan sadelik ve temizlikten ayrılır diye korkuyorum.” Tanrı’ya yabancılaşmış bütün insan toplumunun bugünkü harap durumu, Nuh’un günlerindeki bozuk ve saldırgan melez “Nefilim”lerin yol açtığı çöküntüyü aklımıza getirir. (Tekvin 6:4, 12, 13; Luka 17:26) Bu nedenle, Şeytan’ın özellikle Tanrı’nın kavmine karşı öfkesini göstermek üzere kurnaz işlere ve hileye başvurması hiç şaşırtıcı değildir.—I. Petrus 5:8; Vahiy 12:17.
22. Şeytan’ın bizi artık rahatsız edemeyeceği zaman, hangi nimetleri bekleyebiliriz?
22 Mukaddes Yazıların Eyub kitabının son baplarında Şeytan’dan söz bile edilmez. İnsanların Tanrı’ya karşı bütünlüklerini koruyamayacakları yönündeki meydan okuması, Eyub’un bütünlüğünü korumasıyla yalanlandı. Benzer biçimde, yakın gelecekte bütünlüğünü koruyan bir “büyük kalabalık” ‘büyük sıkıntıdan geldiğinde,’ Şeytan uçuruma atılacak. O zaman sadık Eyub da içinde olmak üzere imanlı kadın ve erkekler cennette, Eyub’a ödül olarak verilenlerden daha da büyük nimetlere erişmek üzere ‘büyük kalabalığa’ katılacaklar.—Vahiy 7:9-17; 20:1-3, 11-13; Eyub 14:13.
[Dipnotlar]
a 1992 Yearbook of Jehovah’s Witnesses kitabının 177. sayfasına bakın.
Tekrarlama Soruları
◻ Eyub, İsa ve Pavlus bütünlük konusunda hangi mükemmel örnekleri verdiler?
◻ Bütünlüğünü koruyanlar Şeytan’a nasıl göğüs gerdiler?
◻ Gençler Şeytan’ın kurnaz hilelerine nasıl karşı koyabilirler?
◻ Şeytan’ın düzenleriyle başa çıkmak için ne yapılabilir?
[Sayfa 7’deki resim]
Etiyopya’da idam edilen babalarının verdiği örneği izleyerek Meswat ve Yoalan şimdi Yehova’ya dolgun vakitle hizmet ediyorlar
[Sayfa 7’deki resim]
Entellia, Kuzey Afrika’da bütünlüğünü koruyan bir genç