Bu Eşsiz Fırsatı Yakalayın!

MUKADDES KİTABIN kurtuluş mesajı ilgisini çektiğinde Ufuka tıp eğitimini tamamlamak üzereydi. Mezun olduktan sonra pratisyen doktor olarak bir hastanede çalışmaya başladığında üstleri onu nöroşirürji dalında ihtisas yapmaya teşvik etti. İşte, birçok yeni doktorun tereddüt etmeden kabul edeceği bir fırsat.

Yine de, Ufuk karar verdi; bu fırsatı değerlendirmeyecekti. Neden? Yalnızca gerekli motivasyonu ve hırsı olmadığı için mi? Hayır, çünkü Ufuk öneriyi dikkatle gözden geçirmişti. Yehova’nın vakfolmuş ve vaftiz edilmiş bir Şahidi olduktan sonra, vaktini mümkün olduğu ölçüde Tanrısal hizmetin çeşitli yönlerinde değerlendirmek istiyordu. Bir kez nöroşirürji dalında yetiştikten sonra mesleğinin daha da çok zamanını ve enerjisini alacağı şeklinde bir mantık yürüttü. Seçkin biri olmasını sağlayacak gelecekten vazgeçtiği için akılsızca mı davranmıştı yoksa hikmetli miydi?

Ufuk’un kararı bazılarına akılsızca görünebilir. Oysa o, Efesoslular 5:15, 16 gibi Mukaddes Kitap ayetlerini dikkate aldı. Orada resul Pavlus, İsa’nın takipçisi iman kardeşlerini ısrarla şöyle teşvik etti: “Hikmetsizler gibi değil, fakat hikmetliler gibi nasıl yürüdüğünüze dikkatlice bakın; fırsatı satın alın, çünkü günler fenadır.”

Lütfen “fırsat” sözcüğüne dikkat edin. O, Mukaddes Kitapta çoğu kez bazı ayırıcı özelliklerle işaretlenen veya belirli bir faaliyet için uygun olan bir zamanı veya dönemi belirtmek üzere kullanılan bir Yunanca sözcükten tercüme edilmiştir. Burada Pavlus, İsa’nın takipçilerinin önemli konular için zaman yaratmaları gerektiğini vurguladı. Gerçekten, onların, ‘daha önemli şeyleri araştırıp onlardan emin olmaları’ gerekiyordu. (Filipililer 1:9) Bu, öncelikleri saptama meselesiydi.

Öyleyse, zamanımızla ilgili Tanrısal amaç nedir? Kendisini sevenler için Tanrı’nın iradesi nedir? Mukaddes Kitap peygamberlikleri günümüzün, “sonun vakti” veya “son günler” olduğunu açıkça gösteriyor. (Daniel 12:4; II. Timoteos 3:1) İsa Mesih, günümüz için en önemli şeyin ne olacağı konusunda kuşkuya hiç yer bırakmadı. Kesin bir dille, bu kötü ortamın son bulmasından önce, ‘krallığın bu iyi haberinin, bütün milletlere bir şahitlik amacıyla dünyanın oturulan her yerinde vaaz edileceğini’ söyledi. Son o zaman gelecekti.—Matta 24:3, 14.

Bu nedenle Gökteki Krallığın iyi haberini vaaz etmek ve insanları İsa’nın öğrencisi yapmak üzere sürekli fırsat kollamamız gerekir. (Matta 28:19, 20) Bu faaliyetler bir daha tekrarlanmayacağından, bu, hayat kurtarma işinde elimizden gelen her şeyi yapmak için son fırsattır. “Makbul vakit işte, şimdidir.” Gerçekten, “kurtuluş günü işte, şimdidir.”—II. Korintoslular 6:2.

Hikmetli Bir Karar Vermek

Başlangıçta sözü edilen Ufuk isimli genç adam kararı üzerinde dikkatlice düşündü ve seçeneklerini tarttı. Cerrahlık eğitimi görmenin yanlış olmayacağının bilincindeydi. Ancak onun için en önemli şey neydi? İşin acilliği dikkate alınacak olursa, İsa’nın takipçilerine özgü hizmetteki faaliyetiydi. Aynı zamanda, yerine getirmesi gereken yükümlülükleri de vardı. Evliydi ve vaaz etme işinde dolgun vakitli çalışan eşine bakması gerekiyordu. (I. Timoteos 5:8) Ayrıca kendi öğrenimiyle ilgili borçlarını da ödemesi gerekiyordu. O halde, ne yapmaya karar verdi?

Ufuk radyoloji dalında uzmanlaşıp, ultrason taramaları yapmaya karar verdi. Bu normal mesai saatlerinde yapılan bir işti. Ayrıca eğitimini de çalışma saatlerinde alacaktı. Tabii, bazıları bunu saygınlığı daha az bir konum olarak düşünebilir, fakat bu, ruhi uğraşlara daha fazla zaman ayırmasına olanak sağlayacaktı.

Ufuk’un kararını etkileyen başka bir nokta daha vardı. Farklı yönde karar almış olanlara hükmetmemekle birlikte, dünyevi konulara fazla dalmanın İsa’nın bir takipçisi için tehlike yarattığını biliyordu. Bu, ruhi sorumluluklarını ihmal etmesine yol açabilirdi. Bu, iş konusundaki bir başka örnekte görüldü.

Sanat eğitimi almış dolgun vakitli bir müjdeci, tablolarını satarak geçimini sağlayabiliyordu. Zamanının çoğunu her şeyden önemli olan İsa’nın takipçilerine özgü hizmetine adarken rahatlıkla geçinebilecek kadar kazanabiliyordu. Ancak, sanatla ilgili kariyerinde ilerleme arzusu gelişmeye başladı. Resim ve sanat dünyasıyla daha fazla ilgilenmeye başladı, dolgun vakitli hizmeti bıraktı ve sonunda Gökteki Krallığı vaaz etme hizmetinde tamamıyla faaliyetsiz duruma geldi. Zamanla, artık İsa’nın takipçilerinin cemaatinin bir kısmı olmaktan çıkarak Kutsal Yazılara aykırı davranışlarda bulunmaya başladı.—I. Korintoslular 5:11-13.

Özel Bir Zamanda Yaşıyoruz

Şimdi Yehova’ya hizmet edenler olarak, kesinlikle O’na sadık kalmak istiyoruz. İnsan tarihinin en olağanüstü zamanında yaşadığımızı biliyoruz. Tanrı’ya hizmet etmeye devam edip günümüz koşullarıyla etkili bir şekilde başa çıkabilmek için çeşitli ayarlamalar yapmamız gerekebilir. Bunu bir çiftçinin hasat zamanına benzetebiliriz. Bu, çiftçilerin her zamankinden daha fazla çaba harcamaları beklenen ve günlük çalışma saatlerinin uzadığı bir dönemdir. Neden? Çünkü ürün sınırlı bir süre içinde toplanmalıdır.

Şimdiki kötü ortamın kalan zamanı çok sınırlıdır. Bugün İsa’nın hakiki bir takipçisi için onun örneğini takip etmek ve izinden gitmek üzere her zamankinden daha fazla uğraş verme gereksinimi vardır. Onun yeryüzündeki yaşam tarzı, kendisi için en önemli şeyin ne olduğunu açıkça gösterdi. O şöyle dedi: “Beni gönderenin işlerini gündüzken işlemek bize gerektir; gece geliyor, o zaman hiç kimse işleyemez.” (Yuhanna 9:4) Gece geliyor, derken İsa, yargılanacağı, işkence direğine çivileneceği ve öleceği zamana değiniyordu; o vakit yeryüzündeki hizmeti sona erecek ve göklerdeki Babasının işleriyle ilgilenemeyecekti.

Gerçi, üç buçuk yıllık hizmeti sırasında İsa, vaktinin bir kısmını mucizeler yaparak ve hastaları iyileştirerek geçirdi. Ancak, vaktinin çoğunu Gökteki Krallığın haberini vaaz etmek ve esirlere sahte dinden ‘azatlığı vaaz etmek’ üzere kullandı. (Luka 4:18; Matta 4:17) İsa, tüm gayretini hizmetinde kullandı ve onun koyduğu temel üzerine inşa edebilmeleri ve etkili bir şekilde vaaz işine devam edebilmeleri için öğrencilerini yetiştirmek üzere de zaman harcadı. İsa, Gökteki Krallığın çıkarlarını desteklemek için sürekli fırsat kolladı ve takipçilerinin aynı şeyi yapmalarını istedi.—Matta 5:14-16; Yuhanna 8:12.

İsa gibi, onun çağdaş takipçileri olan bizler, insanlığın durumunu Yehova’nın gördüğü gibi görmeliyiz. Bu ortamın vakti bitmek üzeredir; Tanrı, merhametle herkesin kurtuluş kazanma fırsatına sahip olmasını istiyor. (II. Petrus 3:9) Bu nedenle, Yehova’nın iradesini yapmayı ön plana alarak diğer tüm uğraşları ikinci sıraya koymak akıllıca olmaz mı? (Matta 6:25-33) Özellikle içinde bulunduğumuz bu özel zamanda, normal olarak önemli sayılan bir şey İsa’nın takipçisi olarak yaşamımızda daha az önemli olabilir.

İçimizden biri bir gün Tanrı’nın iradesine yaşamında ilk yeri vermekten pişmanlık duyacak mı? Kesinlikle hayır, çünkü İsa’nın takipçisinin özveriye dayalı yaşam tarzı olağanüstü ödüller getirir. Örnek olarak İsa öğrencilerine şöyle dedi: “Doğrusu size derim: Hiç kimse yoktur ki, benim uğruma ve incil uğruna ev, ya kardeşler, ya kızkardeşler, ya ana, ya baba, ya çocuklar, yahut tarlalar bırakmış olsun da şimdi, bu zamanda, yüz misli evler, kardeşler, kızkardeşler, analar ve çocuklar ve tarlalar, ezalarla beraber, ve gelecek dünyada ebedî hayat almasın.”—Markos 10:29, 30.

Hiç kimse, zamanını Yehova’ya hamt etmek ve Gökteki Krallığın haberini ilan etmek üzere kullananların sahip olacağı ödüllere maddi bir bedel biçemez. Onlar ne kadar çok nimetlere sahip! Buna, gerçek arkadaşlar, Tanrısal iradeyi yapmanın verdiği doyum, Tanrı’nın onayı ve sonsuz yaşamla ilgili ümit de girer. (Vahiy 21:3, 4) Ayrıca, insanlara ruhen yardım etmek ve Şahitleri olarak Yehova’nın kutsal ismine onur vermek ne harika bir nimettir! ‘Fırsatı satın almanın’ gerçekten hikmetli ve güzel sonuçlar getiren bir yaşam tarzı olduğu tartışılmaz. Şimdi her zamankinden daha çok Tanrı’nın Gökteki Krallığının iyi haberini ilan etme işine katılma zamanıdır. Bu eşsiz fırsatı yakalayıp ona sıkıca yapışacak mısınız?

[Dipnot]