Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • Birine Art Niyetler Yüklemekten Sakının
    Gözcü Kulesi—1997 | 15 Mayıs
    • Birine Art Niyetler Yüklemekten Sakının

      SEÇKİN bir televizyon vaizi, bir meslektaşını zina işlediğinden dolayı sert bir dille kınadı. Ne var ki, bir yıl geçmeden, suçlayan vaiz bir fahişeyle basıldı.

      Başka bir olayda, önde gelen bir dünya kudreti savaşan tarafları barış masasına davet etmek üzere özel elçiler gönderdi. Bu arada, yine aynı devlet, milyarlarca dolar değerindeki silahları satmak amacıyla silah tüccarlarını gizlice yabancı ülkelere yolladı.

      Pervasızca ikiyüzlülük yapmak böylesine yaygın olduğuna göre, güvenin yerini şüpheciliğe bırakmasının böylesine yaygın olmasına şaşmalı mı? Birçok kimse başkalarının niyetlerinden kuşkulanmayı huy edinmiştir.

      İsa’nın takipçileri olarak bizler bu gibi tutumların sadık iman kardeşlerimizle ilişkimizi etkilemesine izin vermemeye dikkat etmeliyiz. İsa Mesih, düşmanlarımızın arasındayken “yılanlar gibi akıllı” veya ihtiyatlı olmamızı ısrarla teşvik ettiyse de, hakiki takipçilerinden şüphelenmemizi söylemedi. (Matta 10:16) Şu halde, başkalarına art niyetler yüklemenin tehlikeleri acaba nelerdir? Hangi alanlarda böyle bir eğilim göstermekten kaçınmaya özellikle dikkat etmeliyiz? Ayrıca iman kardeşlerimizle değerli ilişkimizi nasıl koruyabiliriz?

      Geçmişten Bir Ders

      Haklı bir neden yokken başkalarına art niyetler yüklemek, onlara hükmetmekle birdir. Sanki, onların söz ve işlerinin, kötü niyetle yaptıkları çapraşık bir işi gizleyen bir maske olduğu sonucuna hemen varmış oluruz. Mukaddes Kitabın Yeşu 22. babında bulunan kayıttan görülebileceği gibi, çoğu kez asıl sorun söz konusu meselelerle ilgili yanlış bir görüşten kaynaklanır.

      İsraillilerin Vaat Edilen Diyarı fethi sona ermişti ve her sıpt kendine ayrılan toprakları yeni almıştı. Ruben ve Gad sıptıyla Manasse’nin yarım sıptı, Erden Nehri kenarında “görülüşü büyük” bir mezbah yaptı. Diğer sıptlar hatalı olarak bunu bir irtidat hareketi saydılar. Üç sıptın, tapınma yeri olarak tayin edilen Şilo’daki toplanma çadırına gideceği yerde kurban sunmak üzere bu büyük yapıyı kullanacağı sanıldı. Onları suçlayan sıptlar hemen bir askeri harekât düzenlemek üzere hazırlıklar yaptılar.—Yeşu 22:10-12.

      Onların Finehas’ın başkanlığında resmi temsilciler yollayarak İsrailli kardeşleriyle iletişim kurmaları övgüye değerdi. Suç işlediği sanılan sıptlar, kendilerinin Yehova’ya karşı sadakatsizlik, isyankârlık ve irtidatla suçlandıklarını işitince bu koca mezbahı inşa etme nedenlerini açıkladılar. Bu bir kurban mezbahı olarak değil, İsrail sıptlarının Yehova’ya tapınmada birleştiğine ilişkin bir “şahit” olması için yapılmıştı. (Yeşu 22:26, 27) Temsilciler kardeşlerinin yanlış bir iş yapmadığına ikna olarak evlerine döndüler. Böylece iç savaşın ve korkunç bir kan dökme olayının önüne geçildi.

      Hiçbir zaman başkalarına hemen art niyetler yüklemememiz gerektiğini gösteren ne güzel bir örnek! Çoğu kez üstünkörü bakıldığında gerçek gibi görünen bir durumun, dikkatle incelendiğinde tamamen farklı olduğu görülür. Bu, İsa’nın takipçilerinin yaşamının birçok alanında geçerlidir.

      İhtiyarlara İlişkin Görüşümüz

      İhtiyarlar ‘Tanrı’nın cemaatine çobanlık etme’ sorumluluklarını yerine getirirken zaman zaman cemaatteki çeşitli kimselere öğüt vermeyi gerekli bulurlar. (Resullerin İşleri 20:28) Örneğin, bir ihtiyar bizimle, çocuklarımızın kötü arkadaşlıkları veya karşı cinsten birine karşı uygun olmayan davranışları gibi konularda konuştuğunda nasıl tepki gösteriyoruz? İhtiyarın bir art niyeti olduğunu varsayıp içimizden ‘o bizim ailemizi hiçbir zaman sevmedi’ mi diyoruz? Bu gibi duyguların bizi etkilemesine izin verirsek sonradan çok pişman olabiliriz. Çocuklarımızın ruhi durumu tehlikede olabilir; bizler Kutsal Yazılardan verilen yararlı öğüdü takdir etmeliyiz.—Süleymanın Meselleri 12:15.

      Cemaatte bir ihtiyar bize öğüt verdiğinde bunda gizli bir niyet aramayalım. Bunun yerine, onun Mukaddes Kitaba dayalı öğüdünden yararlanabileceğimiz bir yön var mı diye kendimize soralım. Resul Pavlus şunu yazdı: “Her tedip şimdiki zamanda sevinçli değil, fakat hüzünlü görünür; fakat sonra onunla terbiye edilmiş olanlara salâhın selâmet semeresini hasıl eder.” (İbraniler 12:11) Öyleyse, minnettar olalım ve meseleleri nesnel açıdan düşünelim. Öğüt almak bize ne denli zor geliyorsa, çoğu kere ihtiyarlara da bize öğüt vermenin o denli zor geldiğini unutmayın.

      Ana-Babalar Hakkındaki Duygular

      Bazı gençler ana-babasının koyduğu belirli kısıtlamalar karşısında onların niyetlerinden kuşku duyar. Bazıları, ‘Ana-babam neden bu kadar çok kural koyuyor? Onlar benim hayattan zevk almamı istemiyor olmalı,’ diyebilir. Oysa gençlerin böyle bir sonuca varacakları yerde, durumu nesnel açıdan çözümlemeleri gerekir.

      Ana-babalar çocuklarına bakmak üzere yıllarını harcıyorlar. Bu, maddi ve manevi açıdan büyük özveriyle yapılıyor. Şimdi onların ergenlik çağındaki çocuklarının yaşamını çekilmez hale getirmeye kararlı olmaları için herhangi bir neden olabilir mi? Sevginin bu ana-babaları çocuklarını korumaya ve onlara özen göstermeye yönelttiğini düşünmek çok daha akla yatkın değil midir? Yine aynı sevgi, şimdi yaşamlarında aşmaları gereken yeni durumlarla karşılaşan çocuklarına belirli kısıtlamalar koymaya onları zorlamayacak mı? Sevgi dolu ana-babalara art niyetler yüklemek ne kadar kırıcı ve nankörce bir davranış olur!—Efesoslular 6:1-3.

      İman Kardeşlerimize Karşı Tutumumuz

      Birçok kişide, başkalarına karşı önyargılı olma ve onları belirli kalıplara sokma eğilimi görülür. Eğer bizim tutumumuz böyle olsaydı ve bazı kimselerden bir ölçüde kuşkulansaydık, ne olurdu? Dünyadan bu yönde etkilenmiş olamaz mıydık?

      Örneğin, ruhi kardeşlerimizden birinin güzel bir evi ve pahalı bir otomobili olduğunu varsayalım. Onun Gökteki Krallığın çıkarlarını yaşamında ön plana koymayan maddeci biri olduğu sonucuna otomatik olarak varmalı mıyız? İsa’nın takipçilerinden bazılarının bütçesi güzel şeyler satın almaya elverebilir, fakat bu onların kötü niyetli oldukları ya da ‘önce krallığı aramadıkları’ anlamına gelmez. Onlar, belki pek kimseye fark ettirmeden maddi servetlerini Gökteki Krallığın çıkarlarını destekleme yönünde cömertçe kullanarak ruhi faaliyetlerle çok meşgul olabilirler.—Matta 6:1-4, 33.

      Birinci yüzyıldaki cemaat, zengin fakir, her tür insandan oluşuyordu. (Resullerin İşleri 17:34; I. Timoteos 2:3, 4; 6:17; Yakub 2:5) Tanrı insanları mali durumlarına göre değerlendirmez, biz de bunu yapmamalıyız. “Hiç kimseyi kayırmadan,” denenmiş ve sadık iman kardeşlerimizi sevmeliyiz.—I. Timoteos 5:21, Müjde.

      Şeytan’ın gücü altında bulunan bu dünyada insanları belirli kalıplar içinde değerlendirmek ve onlardan şüphelenmek çeşitli yönlerden görülür. Örneğin, sırf yetiştiği çevreden dolayı bir kimseye zorba veya maddeci gözüyle bakılabilir. Ne var ki, İsa’nın takipçileri olarak bizler bu gibi zihni tutumların etkisi altında kalmamalıyız. Yehova’nın teşkilatında bağnazlığa veya şüpheciliğe yer yoktur. İsa’nın tüm hakiki takipçilerinin, O’nda “haksızlık, yahut hatır saymak” olmayan Yehova Tanrı’yı örnek alması gerekir.—II. Tarihler 19:7; Resullerin İşleri 10:34, 35.

      Sevgiyle Yöneltilmek

      Kutsal Yazılar açıkça “hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar” der. (Romalılar 3:23) Bu nedenle, iman kardeşlerimizi, bizimle birlikte Yehova’ya makbul hizmet sunmaya gayret eden kişiler olarak görmemiz gerekir. Şüphe ya da diğer olumsuz duyguların bir ruhi kardeşimizle ilişkimizi etkilemesine izin verdiysek, Şeytan’ın tuzaklarına düşmemek için bu tutumu yenmek üzere Tanrı’nın yardımını dileyelim. (Matta 6:13) Şeytan, Havva’yı, Yehova’nın kötü niyetleri olduğuna, onun refahıyla ilgilenmediğine ve onu gerçekten mutlu kılacak özgürlüğü kendisinden esirgediğine ikna etmişti. (Tekvin 3:1-5) Kardeşlerimize art niyetler yüklemek de onun amacına hizmet eder.—II. Korintoslular 2:11; I. Petrus 5:8.

      Başkalarına art niyetler yükleme eğiliminde olduğumuzu fark edersek, İsa Mesih’in örneğini düşünelim. O, Tanrı’nın kusursuz Oğlu idiyse de, öğrencilerinde kötü niyetler aramamıştı. Bunun yerine, onların iyi taraflarını aramıştı. Öğrencileri seçkin bir mevki elde etme yarışına girdiklerinde, İsa onların niyetlerinin bozuk olduğunu varsayıp yerlerine 12 yeni resul seçmemişti. (Markos 9:34, 35) Onlar kusurlu olduklarından, gurur ve sınıf ayrımına önem veren irtidat etmiş Yahudilik kültürünün bir ölçüde etkisi altında kalmış olabilirlerdi. İsa, takipçilerini harekete geçiren temel etkenin Yehova’ya duydukları sevgi olduğunu biliyordu. Onlar bu sevgiyi gösterdiklerinden ve İsa’ya sıkıca bağlı kaldıklarından büyük bir ödül aldılar.—Luka 22:28-30.

      Eğer sadık iman kardeşlerimize şüpheyle bakacak olsaydık, bu, etrafa bozuk lensle bakmaya benzeyecekti. Hiçbir şey aslında olduğu gibi görünmeyecekti. Öyleyse etrafa sevgi lensiyle bakalım. Vefalı iman kardeşlerimizin bizi sevdiğini ve bizden de aynı doğrultuda karşılık almayı hak ettiğini gösteren bol kanıt var. (I. Korintoslular 13:4-8) Böylece onlara sevgi gösterelim ve art niyetler yüklemekten sakınalım.

      [Sayfa 26’daki resim]

      Tanrı’ya sadakatle tapınan başkalarına ne gözle bakıyorsunuz?

      [Sayfa 27’deki resim]

      Güven ve saygı Yehova’nın Şahitlerini mutlu bir aile yapar

  • ‘Dinsel Eğitimlerine Bağlı Kalırlar’
    Gözcü Kulesi—1997 | 15 Mayıs
    • ‘Dinsel Eğitimlerine Bağlı Kalırlar’

      FLORIDA eyaletinin (ABD) Miami kentinde bir kadın, yerel bir gazeteye şu mektubu gönderdi: “10 Aralıkta, bitpazarında oğlumun cüzdanı cebinden çalındı. İçinde 260 dolarla birlikte ehliyeti, sosyal sigorta kartı, vb. vardı.

      Durumu müdüre bildirdikten sonra eve geldi. Akşamüstü, İspanyolca konuşan bir kadından çevirmenlik yapan bir santral operatörü aracılığıyla bir telefon geldi; cüzdanı bulduğunu söylüyordu.

      Kadın adresini verdi. . . . . Cüzdanı el sürülmemiş biçimde, 260 dolarla birlikte teslim etti.

      Kadın, hırsızı oğlumun cebinden cüzdanı çekerken görüp bağırmış. Hırsız cüzdanı düşürmüş ve koşmaya başlamış. O sırada kadın oğlumu gözden kaybetmiş, bu nedenle cüzdanı evine götürüp telefon etmiş.

      O ve ailesi Yehova’nın Şahitleri. Belli ki, dinsel eğitimlerine bağlı kalıyorlar.”

      Yehova’nın Şahitleri, insanlardan övgü almak için dürüstlük göstermez. (Efesoslular 6:7) Bunun yerine candan arzuları, gökteki Babaları Yehova’ya övgü getirmektir. (I. Korintoslular 10:31) Tanrı’ya ve komşularına duydukları sevgi onları Tanrı’nın Gökteki Krallığıyla ilgili ‘iyi haberi’ duyurmaya yöneltir. (Matta 24:14) Tanrı, Gökteki Krallık aracılığıyla yeri güzel bir cennete dönüştürmeyi vaat ediyor. O zaman yeryüzü sadece fiziksel güzelliğe değil, dürüstlüğün sonsuza dek egemen olacağı, ahlaksal mükemmelliğe de sahip bir yer olacak.—İbraniler 13:18; II. Petrus 3:13.

Türkçe Yayınlar (1974-2025)
Oturumu Kapat
Oturum Aç
  • Türkçe
  • Paylaş
  • Tercihler
  • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik İlkesi
  • Privacy Settings
  • JW.ORG
  • Oturum Aç
Paylaş