Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi—1999 | 15 Nisan
    • Okuyucuların Soruları

      Yehova’nın Şahitlerinden bazılarına dinsel teşkilatların binaları ya da mülkleriyle ilgili işler teklif edildi. Bu gibi işlere Mukaddes Kitabın bakış açısı nedir?

      Ev halkının maddi ihtiyaçlarını karşılamanın önemini vurgulayan I. Timoteos 5:8’i içtenlikle uygulamak isteyen İsa’nın takipçileri, bu sorunla karşılaşabilir. İsa’nın takipçilerinin söz konusu öğüdü kesinlikle uygulamaları gerekirse de, bu, türüne hiç bakmaksızın herhangi bir işi kabul etmelerini haklı çıkarmaz. İsa’nın takipçileri Tanrı’nın iradesinin diğer yönleri konusunda da hassas olunması gerektiğinin farkındadırlar. Örneğin, bir kişinin ailesini destekleme arzusu, Mukaddes Kitabın ahlaksızlık veya adam öldürme konusundaki ilkelerini çiğnemesini haklı çıkarmaz. (Tekvin 39:4-9; İşaya 2:4; Yuhanna 17:14, 16 ile karşılaştırın.) Ayrıca, İsa’nın takipçilerinin sahte dinin dünya imparatorluğu olan Büyük Babil’den çıkma emriyle uyumlu hareket etmeleri yaşamsaldır.—Vahiy 18:4, 5.

      Küre çapında, Tanrı’nın hizmetçilerinin karşılaştığı çeşitli işler var. Tüm olasılıkları sıralamak ve kesin kurallar çıkarmaya kalkışmak hem yararsızdır hem de yetkimizin dışındadır. (II. Korintoslular 1:24) Fakat, İsa’nın takipçilerinin işleriyle ilgili kişisel kararlarında dikkate almaları gereken bazı etkenlerden bahsedelim. Bu etkenler Dinsel Seri 26. kitapta, Tanrı’nın verdiği vicdanımızdan yararlanmakla ilgili makalede kısaca açıklanmıştı. Bir çerçeve içerisinde iki kilit soru ve diğer yardımcı etkenler sıralanmıştı.

      Birinci kilit soru şuydu: Mukaddes Kitap o işi mahkûm ediyor mu? Bununla ilgili olarak, Dinsel Seri, Mukaddes Kitabın hırsızlığı, kanın yanlış kullanımını ve putperestliği mahkûm ettiğine dikkat çekti. İsa’nın bir takipçisi, Tanrı’nın onaylamadığı böyle faaliyetlerle doğrudan ilişkisi olan işlerden kaçınmalıdır.

      İkinci kilit soru ise şöyleydi: Bu iş, kişiyi mahkûm edilen bir faaliyetin suç ortağı yapıyor mu? Bir kumarhanede, çocuk aldırılan bir klinikte ya da genelevde çalışan biri Kutsal Yazılara aykırı bir faaliyete açıkça ortak olur. İşi sadece yerleri temizlemek ya da telefonlara bakmak olsa da, Tanrı’nın Sözünün mahkûm ettiği bir faaliyete katılmış olur.

      İşiyle ilgili karar vermeye çalışan İsa’nın birçok takipçisi, bu soruları ele almanın kişisel kararlarına yardımcı olduğunu gördü.

      Örneğin bu iki kilit sorudan, neden hakiki dinde olan birinin bir kilisede veya kilise için çalışamayacağı, başka sözlerle doğrudan sahte dine ait bir kuruluşun çalışanı olamayacağı anlaşılır. Vahiy 18:4 şu emri verir: “Ey kavmım, onun günahlarına şerik olmıyasınız . . . . diye, ondan çıkın.” Bir kişi sahte tapınmayı öğreten bir dinin daimi çalışanıysa, Büyük Babilin işlerine ve günahlarına ortak olur. Kişi bir bahçıvan, kapıcı, tamirci veya muhasebeci olarak çalışsa da, yaptığı iş hakiki dinle çelişen tapınmayı destekleme amacını güder. Ayrıca, bu kişinin kiliseyi güzelleştirmek, onarımını yapmak veya dinsel işlerini yerine getirmek için çalıştığını görenler, bu kişiyle o din arasında doğal olarak bir bağlantı kurarlar.

      Peki, bir kilisede ya da dinsel bir kuruluşta daimi olarak çalışmayan biri için ne denebilir? Belki sadece kilisenin bodrumunda patlayan bir su borusunun acilen tamiri için çağrıldı. Bu, kilisenin çatı izolasyonu ya da kiremit aktarma ihalesine katılmaktan farklı değil midir?

      Yine, çok çeşitli durumlar düşünülebilir. O zaman Dinsel Seri’nin ortaya koyduğu diğer beş etkeni gözden geçirelim:

      1. Yapılan iş, Kutsal Yazılara aykırı olmayan, sadece bütün insanlara sunulan bir hizmet mi? Postacı örneğini ele alalım. Hizmet ettiği bölgedeki bir kiliseye ya da çocuk aldırılan bir kliniğe posta dağıtması, herhalde onun mahkûm edilen bir faaliyete katıldığı anlamına gelmez. Tanrı güneş ışığının bir kilise veya çocuk aldırılan bir klinik de olsa, ayırt etmeksizin tüm binaları aydınlatmasını sağlar. (Resullerin İşleri 14:16, 17) Postacılık yapan İsa’nın bir takipçisi, her gün herkes için insani bir hizmet yaptığı sonucuna varabilir. Bu aynen, bir kiliseye su baskınını durdurmak üzere gelen bir tesisatçı ya da kilisede fenalaşan birinin tedavisi için çağrılan bir ambulans görevlisi gibi, acil olaylarda harekete geçen İsa’nın bir takipçisinin durumuna benzetilebilir. O sadece gerektiğinde insani bir yardım sunduğunu düşünebilir.

      2. Kişinin yaptığı iş üzerinde ne derece yetkisi var? Mağaza sahibi olan İsa’nın bir takipçisi, herhalde dinsel suretler, muskalar, sigara veya kan sosisi siparişi vermez ya da satmaz. Mağaza sahibi olarak yetki kendisindedir. İnsanlar onu sigara ya da dinsel suretler satmaya ve bunlardan para kazanmaya teşvik edebilir; ama o Kutsal Yazılara dayalı inançlarıyla uyumlu hareket edecektir. Diğer yandan, İsa’nın bir takipçisi büyük bir markette kasiyer olarak çalışabilir, yerleri parlatmak için veya muhasebede görevlendirilmiş olabilir. Markette sigara ve dinsel bayramlara özgü maddeler gibi bazı sakıncalı şeyler satılsa da, o, hangi ürünlerin sipariş edildiğini ve satıldığını kontrol etmez.a (Luka 7:8; 17:7, 8 ile karşılaştırınız.) Bu bir sonraki noktayla ilişkilidir.

      3. Kişinin o işte ne kadar payı var? Market örneğine dönelim. Kasiyer olarak çalışan veya rafları yerleştirmekle görevlendirilen biri sigara veya dinsel maddelerle sadece ara sıra uğraşır; bu tüm işinin küçük bir kısmıdır. Bu durum, aynı marketin sigara satış reyonunda çalışan bir kişininkiyle ne büyük tezattır! Onun tüm işi, her gün İsa’nın takipçilerinin inançlarına aykırı bir şey üzerinde odaklanıyor. (II. Korintoslular 7:1) Bu da, işle ilgili sorunlarda karar verirken, o işteki payının veya ilişkisinin derecesini değerlendirmenin neden zorunlu olduğunu gösterir.

      4. Ücretin kaynağı nedir ya da işyeri neresidir? İki durumu düşünün. Çocuk aldırılan bir klinik, halkın zihnindeki olumsuz kanıyı değiştirmek amacıyla çevredeki sokakların temizlenmesi için birini tutmaya karar veriyor. Bu kişinin maaşını çocuk aldırılan bir klinik ödüyor, ancak bu kişi orada çalışmıyor ve tüm gün boyunca kimse onu orada görmüyor. Bunun yerine, ücretini kim öderse ödesin, insanlar onu Kutsal Yazılara aykırı olmayan bir kamu hizmeti yaparken görüyorlar. Şimdi tersi bir durumu ele alalım. Fahişeliğin yasal olduğu bir ülkede, kamu sağlığıyla ilgili hizmet veren bir merkez, bir sağlık memuruna genelevlerde cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını azaltmak amacıyla sağlık taramaları yapması için maaş veriyor. Maaşı kamu sağlık merkezi tarafından ödense de, işyeri genelevdir ve yaptığı bu iş tamamıyla ahlaksızlığı daha güvenli, daha kabul edilir hale getirmekle ilgilidir. Bu örnekler, kişiye ödenen ücretin kaynağının ve işyerinin neden dikkate alınması gerektiğini gösteriyor.

      5. İşin etkisi nedir; kişinin kendi vicdanını incitecek ya da başkalarını sürçtürecek mi? Hem kendimizin hem de başkalarının vicdanını hesaba katmalıyız. Belli bir iş (yeri ve ücretinin kaynağı dahil) İsa’nın çoğu takipçisine kabul edilebilir görünse de, bir kişi bunun kendi vicdanını rahatsız edeceğini düşünebilir. İyi bir örnek ortaya koyan Pavlus şöyle dedi: “Her şeyde iyi hareket etmek istiyerek iyi vicdanımız olduğuna kaniiz.” (İbraniler 13:18) Bizi daha sonra rahatsız edecek bir işi yapmaktan kaçınmalıyız; fakat vicdanları farklı şekilde çalışanları eleştirmemeliyiz. Öte yandan, İsa’nın bir takipçisi, yaptığı işte Mukaddes Kitapla çelişen bir taraf görmemesine rağmen cemaatteki ve toplumdaki birçok kişiyi rahatsız edebileceğini fark edebilir. Pavlus doğru tutumu şu sözleriyle dile getirdi: “Hiç bir şeyde hiç bir tökez vermedik, ta ki hizmetimiz ayıplanmasın, fakat Allahın hizmetçileri olarak . . . . her şeyde kendimizi tavsiye ederiz.”—II. Korintoslular 6:3, 4, 10.

      Şimdi, bir kilise binasındaki işlerle, örneğin yeni pencereler takmak, halıları temizlemek veya kalorifer kazanını onarmakla ilgili asıl soruya dönelim. Yukarıdaki etkenler bu konuda nasıl rol oynayabilir?

      Yetki etkenini hatırlayın. İsa’nın bir takipçisi, çalıştığı işin sahibi ya da yöneticisi mi? Yani, kiliseyle ilgili bu tür bir işi alıp almayacağına karar verebilecek bir konumda mı? İsa’nın bu yetkiye sahip bir takipçisi, bir dinin sahte tapınmayı desteklemesine yardım etmek için bir ihaleye katılarak ya da sözleşme yaparak Büyük Babil’e ortak olmak ister mi? Bu, kişinin dükkânında sigara ya da dinsel suretler satmaya karar vermesiyle aynı şey değil mi?—II. Korintoslular 6:14-16.

      Eğer İsa’nın bir takipçisi, çalıştığı işyerinde hangi işlerin yapılacağına karar vermeye yetkili değilse, işyeri ve işteki payı gibi başka etkenleri de ele almalıdır. Çalışandan sadece bir defaya mahsus kiliseye yeni sandalyeleri götürmesi, ya da yerleştirmesi veya bir itfaiyecinin bir kilisedeki yangını yayılmadan söndürmesi gibi bir kamu hizmeti mi talep ediliyor? Birçokları bunun, kiliseyi boyamak için uzun saatler harcayan ya da çekici hale getirmek için düzenli olarak bahçıvanlık yapan kişinin işinden farklı olduğunu anlayacaktır. Böylesi düzenli veya uzun süreli bir ilişkiyi gören birçokları, büyük olasılıkla İsa’nın takipçisi olan kişiyle desteklemediğini iddia ettiği din arasında bağ kuracak ve onları sürçtürecektir.—Matta 13:41; 18:6, 7.

      İşle ilgili ele alınması gereken birçok önemli noktadan bahsettik. Bunlar, sahte dinle ilgili belirli bir sorunun bağlamında sunuldu. Fakat bunlar, benzer şekilde diğer tür işlerle bağlantılı olarak da ele alınabilir. Her seferinde, özel ve belki de duruma özgü koşullar ele alınarak duayla bir inceleme yapılmalıdır. Yukarıda sunulan etkenler, İsa’nın birçok samimi takipçisinin, Yehova’nın önünde doğru ve dürüst yürümek istediklerini gösteren kararlar vermelerine yardımcı oldu.—Süleymanın Meselleri 3:5, 6; İşaya 2:3; İbraniler 12:12-14.

      [Dipnot]

      a İsa’nın hastanede çalışan bazı takipçileri bu yetki etkenini gözden geçirmek zorunda kaldılar. Bir doktorun bir hastayı ilaçla tedavi etmeye ya da tıbbi uygulamaları tavsiye etmeye yetkisi olabilir. Mukaddes Kitabın kan nakli veya çocuk aldırma konularındaki ilkesini bilen, İsa’nın takipçisi yetkili bir doktor, hasta karşı çıkmasa bile, bunların gerekli olduğunu nasıl söyleyebilir? Buna karşılık hastanede görevli bir hemşire böyle bir yetkiye sahip olmayabilir. O her zamanki işlerini yaparken, bir doktor onu bir amaçla kan testi yapması ya da çocuk aldırmak üzere gelen bir hastayla ilgilenmesi için görevlendirebilir. II. Kırallar 5:17-19’da kaydedilen örnekle bağlantılı olarak, kan nakli yapma veya çocuk aldırma konularında karar verme yetkisine sahip olmadığından, hastaya insani bir hizmet sunduğu sonucuna varabilir. Tabii ki, ‘Tanrı’nın önünde iyi bir vicdanla yaşamak’ için, yine vicdanının sesini dinlemelidir.—Resullerin İşleri 23:1.

  • Hatırlıyor musunuz?
    Gözcü Kulesi—1999 | 15 Nisan
    • Hatırlıyor musunuz?

      Kule dergisinin son sayılarını takdirle okudunuz mu? Öyleyse, aşağıdaki sorulara cevap vermeye çalışın:

      ◻ Pavlus’un “Mesih uğruna elçilik ediyoruz” sözleri neden meshedilmiş olanlar için son derece yerindedir? (II. Korintoslular 5:20)

      Eski zamanlarda, elçiler özellikle düşmanlık dönemlerinde savaşın önlenip önlenemeyeceğini araştırmak üzere gönderilirdi. (Luka 14:31, 32) Günahkâr insanlık dünyası Tanrı’ya yabancılaştığından, Kendisi barışma şartlarını insanlara bildirmek ve onları Tanrı ile barışmaya ısrarla teşvik etmek üzere meshedilmiş elçilerini gönderiyor.—15/12, sayfa 18.

      ◻ İbrahim’in imanını güçlendiren dört etken hangileridir?

      İlk olarak, İbrahim, Yehova konuştuğunda O’na kulak verdi (İbraniler 11:8); ikincisi, İbrahim’in imanı, ümidiyle yakından bağlantılıydı. (Romalılar 4:18) Üçüncüsü, İbrahim Yehova ile sık sık konuştu ve dördüncüsü, rehberliğini izlediğinde Yehova’nın kendisine verdiği destekti. Bugün aynı etkenler bizim imanımızı da güçlendirebilir.—1/1, sayfa 17, 18.

      ◻ “Bizi iğvaya götürme” ifadesi ne anlama gelir? (Matta 6:13)

      Tanrı’ya itaatsizlik etme ayartmasıyla karşılaştığımızda, O’ndan buna yenik düşmemize izin vermemesini diliyoruz. Yehova, ‘kötü olan’ Şeytan tarafından yenilip başarısızlığa uğratılmamak üzere bize rehberlik edebilir. (I. Korintoslular 10:13)—15/1, sayfa 14.

      ◻ Birisi işlediği suçların Tanrı tarafından bağışlanmasını istiyorsa, ne yapmalı?

      Tanrı’ya suçu itiraf etmekle birlikte tövbe ve “tövbeye lâyık semereler” göstermeli. (Luka 3:8) Tövbekâr bir ruh ve yanlışı doğrultma arzusu, kişiyi aynı zamanda cemaatteki ihtiyarlardan ruhi yardım istemeye de yöneltecek.—Yakub 5:13-15.—15/1, sayfa 19.

      ◻ Neden alçakgönüllü olmaya çaba gösterelim?

      Alçakgönüllü kişi sabırlı ve tahammüllüdür, kendisini fazla ciddiye almaz. Alçakgönüllülük bizi seven gerçek dostlar kazandırır. Daha da önemlisi, Yehova’dan nimetler gelmesini sağlar. (Süleymanın Meselleri 22:4)—1/2, sayfa 7.

      ◻ İsa’nın ölümü ile Âdem’inki arasındaki çok önemli bir fark nedir?

      Âdem ölümü hak etmişti, çünkü Yaratıcısına isteyerek itaatsizlik etti. (Tekvin 2:16, 17) Buna karşın, İsa ölümü hiç hak etmemişti, çünkü “o, günah işlemedi.” (I. Petrus 2:22) Öyleyse, İsa öldüğünde, günahkâr Âdem’in ölümünde sahip olmadığı, olağanüstü değerli bir şeye, kusursuz bir insan olarak yaşama hakkına sahipti. Bu nedenle İsa’nın ölümü insanlığı fidye ile kurtaran kurbanlık değeri taşıyordu.—15/2, sayfa 15, 16.

      ◻ Hezekiel’in peygamberlik niteliğini taşıyan rüyetindeki kent neyi temsil eder?

      O yere ait bir şey olmalı, çünkü “halk malı (kutsal olmayan)” toprakların ortasında bulunuyor. Dolayısıyla, kentin, adil dünya toplumunu oluşturan herkesin yararına işleyen, yeryüzündeki idareyi betimlediği anlaşılıyor.—1/3, sayfa 18.

      ◻ İsa öğrencileriyle MS 33’te Fıshı kutladığında neden onların ayaklarını yıkadı?

      İsa, bu davranışıyla bir ayak yıkama töreni başlatmıyordu. Daha ziyade, o, resullerinin yeni bir zihinsel tutum edinmesine yardım ediyordu; bu, alçakgönüllülük ve kardeşler için en aşağı sayılan işleri yapmaya hazır olduğunu gösteren bir tutumdu.—1/3, sayfa 30.

      ◻ Başkalarına öğrettiğimizde doğuştan sahip olduğumuz yeteneklerden daha önemli olan nedir?

      Hangi niteliklere sahip olduğumuz ve öğrencinin örnek alabileceği hangi ruhi alışkanlıkları geliştirdiğimizdir.—(Luka 6:40; II. Petrus 3:11).—15/3, sayfa 11, 12.

      ◻ Topluluk önünde konuşan biraderler, okuma becerilerini nasıl geliştirebilirler?

      Pratik yaparak. Evet, akıcı okuyana kadar, yüksek sesle tekrar tekrar okuyarak bunu yapabilirler. Mukaddes Kitabın kasetleri dilinizde çıkmışsa okuyucunun vurgu yaptığı yerleri, ses değişimini, bazı yabancı isim ve sözcükleri nasıl telaffuz ettiğini dinlemek iyi olur.—15/3, sayfa 20.

      ◻ Bir insan öldüğünde ‘ruhun Tanrı’ya dönmesi’ nasıl olur? (Vaiz 12:7)

      Ruh hayat kuvveti olduğuna göre, ruhun ‘Tanrı’ya dönmesi’ bu kişinin gelecekte yaşamasıyla ilgili her ümidin artık tümüyle Tanrı’nın elinde olduğu anlamını taşır. Kişiye ruhu, yani hayat kuvvetini geri vererek onun yeniden hayata gelmesini sağlayabilecek tek kişi Tanrı’dır. (Mezmur 104:30)—1/4. sayfa 17.

Türkçe Yayınlar (1974-2025)
Oturumu Kapat
Oturum Aç
  • Türkçe
  • Paylaş
  • Tercihler
  • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik İlkesi
  • Privacy Settings
  • JW.ORG
  • Oturum Aç
Paylaş