-
Fidye Tanrı’nın Adaletini YüceltirGözcü Kulesi—2005 | 1 Kasım
-
-
Tanrı’yla dost olabilirler. Ayrıca fidye Tanrı’nın yeni dünyasında ölülerin diriltilmesi için bir kapı açıyor. Tanrı’nın sadık hizmetkârları İsa’nın fidyeyi ödemesinden önce ölmüş olsalar da bu dirilmeden yararlanacaklar. Doğru bilgiye sahip olmadan ölen, Tanrı’nın birçok düşmanı bile Mesih’in fidyesinden yararlanacak, çünkü “doğru olanlar da olmayanlar da diriltilecektir” (Elçilerin İşleri 24:15). Tanrı o zaman tüm itaatli insanları sonsuz yaşamla ödüllendirecek (Yuhanna 3:36). İsa şunları söyledi: “Tanrı dünyayı öyle sevdi ki, biricik oğlunu verdi; ona iman eden hiç kimse yok olmasın, hepsi sonsuz yaşama sahip olsun diye bunu yaptı” (Yuhanna 3:16). Tanrı’nın fidye düzenlemesi sayesinde insanlık tüm bu nimetlerden yararlanabilecek.
Ancak fidyeyle ilgili en önemli şey, bize sağlayacağı yararlar değildir. Mesih’in fidyesinin Yehova’nın ismi için gerçekleştirdikleri çok daha önemlidir. Fidye, Yehova’nın, temizliğini ve kutsallığını kaybetmeden günahkâr insanlarla ilgilenebilen kusursuz bir adalet Tanrısı olduğunu kanıtlar. Eğer Tanrı fidye sağlamayı amaçlamasaydı Âdem’in soyundan gelen hiç kimse, Hanok, Nuh ve İbrahim bile Yehova’nın yolunda yürüyemez ya da O’nun dostu olamazdı. Bunun farkında olan mezmur yazarı şunları yazmıştı: “Eğer fesatları hesaba alırsan, ey Yehova, ya Rab, kim durabilir?” (Mezmur 130:3). Bu nedenle sevgili Oğlunu gönderdiği için Yehova’ya ve yaşamını bizim için istekle fidye olarak verdiği için İsa’ya ne kadar şükretsek azdır! (Markos 10:45).
-
-
İyi Davranışların SonucuGözcü Kulesi—2005 | 1 Kasım
-
-
İyi Davranışların Sonucu
JAPONYA’NIN güneyindeki küçük bir adada yaşayan bir anne ve üç küçük çocuğu Yehova’nın Şahitleriyle Mukaddes Kitabı incelemeye başladı. Bunun üzerine, bu ücra ve çok tutucu bölgede yaşayan komşular, anneyi her gördüklerinde o yokmuş gibi davranmaya başladılar. Anne, “Asıl üzücü olan, beni görmezlikten gelmelerinden çok, eşime ve çocuklarıma olan soğuk davranışlarıydı” dedi. Yine de o, çocuklarına “Yehova için komşularımıza selam vermeye devam etmeliyiz” dedi (Matta 5:47, 48).
Anne, evde çocuklarına başkalarının davranışlarına bakmaksızın insanlara terbiyeli davranmalarını öğretmişti. Çocuklar, anne ve babasıyla düzenli olarak kaplıcalara giderlerdi. Onlar bu yolculuk sırasında, arabanın içinde insanlara nasıl selam verecekleriyle ilgili alıştırma yapıyorlardı. Çocuklar binadan içeri girdiklerinde daima güler yüzle “Koniçiva!”, yani “İyi günler!” derlerdi. Komşular soğuk davranmaya devam ettiği halde, aile karşılaştığı herkese sabırla selam vermeyi sürdürdü. Çocukların iyi davranışları insanların gözünden kaçmadı.
Sonunda, komşular da bir bir “Koniçiva” diye karşılık vermeye başladı. İki yılın sonunda, şehirdeki hemen hemen herkes ailenin selamına karşılık veriyordu. Üstelik komşular birbirlerine de selam vermeye ve daha da dostça davranmaya başladılar. Belediye başkan yardımcısı, bu değişiklikte oynadıkları rol için çocuklara olan takdirini göstermek istedi. Fakat anneleri, onların sadece İsa’nın takipçilerinin yapması gerekeni yaptığını söyledi. Daha sonra adada yapılan bir konuşma yarışmasında, oğullarından biri, verilen tepkiye bakmaksızın başkalarına nazikçe selam vermek konusunda annesinin aileyi nasıl eğittiğini anlattı. Onun konuşması birincilik ödülü aldı ve yerel gazetede yayımlandı. Bugün bu aile, İsa’nın takipçilerine özgü ilkeleri uygulamanın böyle iyi sonuçlar vermesinden çok memnun. Ne de olsa, dostça davranan insanlara iyi haberi duyurmak çok daha kolay.
-