Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • yb13 s. 42-77
  • Dünya Çapındaki Duyuru ve Öğretim İşi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dünya Çapındaki Duyuru ve Öğretim İşi
  • Yehova’nın Şahitlerinin 2013 Yıllığı
Yehova’nın Şahitlerinin 2013 Yıllığı
yb13 s. 42-77

Dünya Çapındaki Duyuru ve Öğretim İşi

Maine, ABD: İsa’yı örnek alan kardeşlerimiz ‘insan yakalıyor’

DÜNYA

  • ÜLKE VE BÖLGE 239

  • MÜJDECİ 7.782.346

  • HİZMETTE HARCANAN TOPLAM SAAT 1.748.697.447

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 8.759.988

AFRİKA

  • ÜLKE VE BÖLGE 58

  • NÜFUS 968.989.710

  • MÜJDECİ 1.312.429

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 2.999.639

Kürtaj Yaptırmaktan Vazgeçti

Saba Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da yaşıyor. Bir gün iki hemşire onun dükkânına geldi ve ona kürtaj konusunu ele alan bir Uyanış! dergisi sundu. Saba onları içeri davet etti ve gözyaşları içinde kürtaj yaptırmayı düşündüğünü söyledi. Konuşurken o kadar duygulandılar ki üçü de ağlamaya başladı. O gün Saba çocuğunu aldırmamaya karar verdi ve nedenini kocasına kararlı bir şekilde açıkladı. Daha sonra güzel bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bu arada Kutsal Kitabı incelemeye başladı ve vaftiz edildi. Şu anda mutlu bir şekilde öncü olarak hizmet ediyor. Kocası da tetkike başladı ve vaftiz edildi, Nisan 2012’de diğer iki çocuğu da vaftiz edilerek onlara katıldı.

“Onunla Konuşmamız Mümkün mü?”

Kaokoland, Namibya: Bol resimli yayınlarımız her yaştan insanın ilgisini çekiyor. Yaratıcıyı Dinleyin ve Sonsuza Dek Yaşayın kitapçığı şu anda 452 dilde mevcut!

Etiyopya’daki bir çevre gözetmeni bir biraderle birlikte evden eve hizmetine çıkmıştı. Bir eve geldiklerinde kapıyı evde çalışan bayan açtı. Ona ev sahibiyle konuşmanın mümkün olup olmadığını sordular. Kadın bunun mümkün olmadığını söyleyince bir dergi bırakıp bırakamayacaklarını sordular. Kadın izin almak için içeri girdi ve döndüğünde ev sahibinin önce dergiyi görmek istediğini söyledi.

O zaman biraderler kadına ev sahibine göstermesi için bir dergi verdi. Birkaç dakika sonra kadın geri geldi ve ev sahibinin dergiyi okumayı kabul ettiğini söyledi. Biraderlerden biri şöyle dedi: “Eğer ev sahibi dışarı çıkamıyorsa bizim içeri girip onunla konuşmamız mümkün mü?” Kadın izin almak için tekrar içeri girdi. Bu sefer kadın içeride o kadar uzun kaldı ki biraderler gelmeyeceğini düşünmeye başladılar. Sonunda kadın geldi ve kardeşleri içeri davet etti. Biraderler içeri girince yaşlı bir adamla karşılaştılar. Yirgu isimli bu adam on yıldır yatalaktı ve ne yataktan çıkabiliyor ne de doğrulabiliyordu. Kadın onun giyinmesine yardım ettiği ve ortalığı topladığı için bu kadar geç kalmıştı.

Biraderler yaşlı adamla iyi haberi paylaştılar. Duydukları Yirgu’nun çok hoşuna gitti ve Kutsal Kitabı incelemeyi kabul etti. Tetkiki ilerledikçe sağlığı da düzeldi. Bir süre sonra artık yataktan çıkıp tekerlekli sandalyeyle etrafta dolaşabiliyordu. Kısa süre sonra ibadetlere katılmaya başladı ve bir süre önce bölge ibadetinde vaftiz edildi.

Babasından Kalan Kitaplar

Zimbabve’de yaşayan Calvin dört yaşındayken babasını kaybetti. Babası ona miras olarak içinde Yeni Dünya Çevirisi ve İşaya’nın Peygamberliği—Tüm İnsanlık İçin Işık kitabının 1. cildi olan bir çanta bırakmıştı. Calvin’e şöyle demişti: “Bu kitapları yayımlayan kiliseyi bırakma. Onlar hakikati öğretiyor.”

Annesi de ölünce Calvin’e anneannesi bakmaya başladı. Calvin dokuz yıl boyunca anneannesinin gittiği kiliseye gitmeyi reddetti. Babasından kalan kitapları yayımlayan kiliseyi bulacağını söylüyordu.

Bir gün Calvin’in anneannesi bir hemşiremizle tanıştı, fakat onun bir Şahit olduğunu bilmiyordu. Ona çok inatçı bir torunu olduğunu ve kendisiyle kiliseye gelmediğini söyledi. Bunun yerine pazar günlerini babasının ona bıraktığı bir kitabı okuyarak geçiriyordu. Hemşire kitabın adını sordu. Kadın da “Sanırım şu Gözcü Kulesi dağıtanların saçma sapan kitaplarından biri” dedi.

Hemşire kadının torunuyla tanışmak istediğini söyledi. Tanıştıklarında Calvin sevinçten havalara uçtu. Hemşire hemen onunla Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor? kitabını incelemeye başladı. Calvin ise anneannesinin şiddetli muhalefetine rağmen zaman geçirmeden ibadetlere katılmaya başladı. O hakikati bırakmamaya kararlı ve anne babasıyla tekrar bir araya geleceği günü özlemle bekliyor. Calvin Ağustos 2012’de vaftiz edildi.

“İnandığın Tanrı Çok Güçlü”

Caro Uganda’da yaşıyor. O Kutsal Kitabı incelemeye başladıktan sadece bir ay sonra büyücülükle uğraşan kocası Martin’den yoğun muhalefet görmeye başladı. Kocası “Kitapların yüzünden ataların ruhu artık evimize giremiyor” dedi. Karısına kötü davranmaya başladı ve Kutsal Kitabı incelemeye devam ederse onu öldüreceğini söyledi. Ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayı da bıraktı. Caro sakinliğini korudu, bahçede yetiştirdiği ürünlerle ailesinin karnını doyurdu ve bilgi almaya devam etti. Daha sonra hayatının tehlikede olduğunu fark edince evden kaçtı. Geçinmekte zorlandı. Yine de çocuklarının hasta olduğunu duyunca kazandığı azıcık parayla onlara ilaç aldı.

Bir süre sonra kocası Caro’ya telefon açtı. Şöyle dedi: “Eve geri dönmeni istiyorum. Anladım ki inandığın Tanrı çok güçlü ve senin yanında. Sana Kutsal Kitabı öğreten kişilere gelip bana da öğretmelerini söyle. Hayatımı gerçekten değiştirmek istiyorum.” Martin sözlerinde ciddiydi. Şu anda ailece bir aradalar ve mutlular. Martin ve Caro Ağustos 2012’de yapılan bölge ibadetinde vaftiz edildi.

Uzaklarda Yalnız Bir Vaiz

David memleketi Kenya’dan uzakta yaşarken Yehova’nın Şahitleriyle birlikte Kutsal Kitabı incelemeye başladı. Fakat kısa süre sonra, doğduğu yer olan Lokichar’a geri döndü. Burası Kenya’nın kuzeybatısında yer alan ücra bir köydü ve en yakın cemaat yaklaşık 165 kilometre uzaktaki Lodwar kasabasındaydı. David dört yıl boyunca Şahitlerle pek görüşemedi, yine de inceleme yaptığı kısa sürede öğrendiklerini komşuları ve akrabalarıyla paylaştı. Bazıları olumlu karşılık verdi, kısa süre sonra David’in birkaç tetkiki olmuştu. O 2007’de Lodwar’daki kardeşlerle iletişime geçti ve yeniden tetkike başladı. Tetkik yapmak için ayda iki kez motor taksi ve minibüsle yolculuk etmesi gerekti.

Bilgisi arttıkça hizmetteki gayreti de arttı. Henüz vaftiz edilmemiş olmasına rağmen evinin yanına kerpiç duvarları ve samandan çatısı olan geçici bir “İbadet Salonu” inşa etti ve orada ilgi gösteren kişilerin katıldığı toplantılar düzenledi. Fakat iyi haberi duyurması köydeki herkesi memnun etmemişti. David 2 yıl boyunca sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Bir defasında köylüler hiçbir neden yokken, David’in “Şeytan’a tapınmayı” öğrettiğini ileri sürerek onu dövdüler. Fakat David yerel bir yetkiliden yardım isteyince şiddet sona erdi ve o iyi haberi duyurmaya devam etti. David “Hakikat benim hayatım” diyor. “Muhalefet ne kadar büyük olursa olsun beni durduramaz.”

David 2009’da vaftiz edildi. Şu anda hizmet görevlisi ve daimi öncü olarak hizmet ediyor. Yaşadığı bölgede o ve 15 yaşındaki oğlundan başka Şahit yok, buna rağmen Nisan 2012’de David’in evinin yanındaki geçici salonda düzenlenen Anma Yemeğine köyden yaklaşık 60 kişi katıldı.

‘Onun Söylediklerinin Yanlış Olduğunu Ayetlerle Kanıtla’

Gana’da daimi öncü olarak hizmet eden Janet uzun bir otobüs yolculuğu sırasında Ne Öğretiyor? kitabını okuyordu. Otobüse bir vaiz bindi, vaaz verdi ve bu hizmeti için yolculardan bağışta bulunmalarını istedi. Janet ona şöyle dedi: “İsa’nın Tanrı olduğunu söylüyorsunuz. Öyleyse vaftizinde İsa’yla konuşan kimdi?”

Vaiz “Bu bir sırdır, kimse bilemez” dedi.

Janet Ne Öğretiyor? kitabının 4. bölümünü açıp birkaç ayet seçti ve bazı yolculardan bunları okumalarını istedi. Ardından İsa ile Mutlak Güce Sahip Yehova arasındaki farkı açıkladı.

Vaiz ona “Sen bir cadısın” dedi.

Bunun üzerine yolcular “Ona cadı diyeceğine söylediklerinin yanlış olduğunu ayetlerle kanıtla” diyerek Janet’i savundular. Vaiz sinirlenip sonraki durakta indi. Janet’in yanında oturan genç bir kadın ona şöyle dedi: “Yehova’nın, sizin kilise binanızın adı olduğunu sanıyordum. Demin vaize söylediklerinizi duyana kadar bunun Tanrı’nın ismi olduğunu bilmiyordum.”

Sohbet ettikten sonra Janet kadının telefon numarasını aldı ve onu arayacağına söz verdi. Kadın eve gidince olanları anneannesine anlattı. Anneannesi de Tanrı’nın isminin Yehova olduğunu duyunca çok şaşırdı. Janet daha sonra bu kadınla ve anneannesiyle Şahitlerin görüşmesi için düzenleme yaptı. İkisi de şu anda ibadetlere katılıyor.

KUZEY VE GÜNEY AMERİKA

  • ÜLKE VE BÖLGE 57

  • NÜFUS 946.087.916

  • MÜJDECİ 3.861.145

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 4.196.922

En Ummadığı Yerde Hakikati Buldu

Bolivya’daki bir hapishanenin gardiyanları 20 yaşındaki bir kadını hapishanenin avlusuna sokmaya çalışırken kadın etrafa küfür ve tehdit yağdırıyordu. Andrea isimli bu kadın agresif ve güçlü olduğundan etkileyici bir görünüşü vardı ve insanları korkutuyordu. Asılsız bir suçlama yüzünden aynı hapishanede bulunan Leidy adlı Yehova’nın Şahidi ise Andrea’dan korkmuyor aksine ona acıyordu. Leidy her sabah ilahi kitabımızdan bir ilahiyi sesli şekilde okurdu. Andrea bunu duyunca ona “Sen Yehova’nın Şahidi misin?” diye sordu.

Peru: Utcubamba Vadisinin yüksek yerlerinde çiftçilere iyi haber duyuruluyor

Leidy Yehova’nın Şahidi olduğunu söyleyince Andrea şöyle dedi: “Annem de Yehova’nın Şahidi. Onunla beraber ibadetlere katılırdım. Birlikte Kutsal Kitabı incelemiştik.” Ardından Andrea birden gözyaşlarına boğuldu. Sonraki birkaç gün boyunca ruhi konular üzerinde uzun uzun konuştular. Andrea’nın duruşma günü geldiğinde de beraber dua ederek Yehova’dan yardım ve rehberlik istediler. Andrea serbest bırakıldı ve Yehova hakkında bilgi almaya devam etti. Kısa sürede müjdeci olmak için yeterli hale geldi. Şimdi ise vaftiz edilmeye hazırlanıyor.

Leidy yanlışlıkla hapsedilmesini bir fırsat olarak kullandı ve serbest bırakılmadan önce hapishanedeki 21 kişiyle tetkike başladı. Şimdi ilgi gösterenlerle görüşmek için haftada üç gün hapishaneye gidiyor.

İnternet Sitemiz Sayesinde

2011 yılı baharında bir pazar günü Kanada’daki bir İbadet Salonuna iki çocuğuyla beraber iyi giyimli bir karı koca girdi. Herkes onların başka bir şehirden gelen Şahitler olduğunu sandı. Cemaatte hizmet görevlisi olarak hizmet eden Dominic’le adam birbirini hemen tanıdı. Dominic 17 yıl önce bu adamla tetkik yapmıştı. Marc-André ve karısı Josée iki yıldır www.jw.org sitesinden Gözcü Kulesi ve Uyanış! dergilerini indirip okuyordu ve ailece İbadet Salonuna gitmeleri gerektiğini anlamışlardı. Hemen tetkike başladılar ve aile tüm ibadetlere katılmaya başladı. Tetkike başlamalarından sadece iki ay sonra kendi Aile İbadetlerini yapmaya başladılar. Ruhen iyi bir ilerleme gösteriyorlar, hatta Josée Mayıs 2012’de Vaizlik İbadetinde ilk gösterisini yaptı.

“Bana Öğle Yemeğini ve Şapkasını Verdi”

Şili’de 2010’da düzenlenen bir bölge ibadetine katılan on yaşındaki Marcelo yan tarafında oturan yaşlı adamın hiçbir yayını olmadığını fark etti.

Annesine fısıldayarak “Amcanın Kutsal Kitabı yok” dedi.

Annesi de fısıldayarak “O zaman beraber bakın” dedi. Bunun üzerine Marcelo yana kaydı ve konuşmalarda adı geçen tüm ayetleri Victor isimli adamla kendi Kutsal Kitabından takip etti. Öğle arası başladığında Marcelo yine annesine dönerek “Öğle yemeği yok” dedi. Annesi Victor’la öğle yemeğini paylaşmasını önerdi. Marcelo da ona sandviç ve bir bardak çay verdi. Victor yemeğini yerken Marcelo da hatırlayabildiği tüm ayetleri ona açıp gösterdi.

Öğleden sonra güneş iyice etkisini artırmıştı. Marcelo yine annesine döndü ve “Şapkası yok” dedi.

Annesi “Seninkini verebilirsin” diye cevapladı. Marcelo da şapkasını Victor’a verdi. Program bittikten sonra Marcelo ve Victor vedalaşarak ayrıldılar.

Ertesi yılki bölge ibadetinde Marcelo Victor’un gelip gelmediğini görmek için etrafa bakındı. Birden onu gördü, hem de kravatlıydı! Victor Marcelo’yu gördüğünde yanındakilere şöyle dedi: “Bugün bu genç adam sayesinde buradayım. Geçen yıl biri bana kongre için davetiye vermişti. Kongrede bu çocuk benimle Kutsal Kitabını paylaştı, bana öğle yemeğini ve şapkasını verdi. Artık Kutsal Kitabı inceliyorum!” Victor şu anda vaftiz edilmemiş bir müjdeci.

Bir Gazeteciden Övgü

Venezuela’da tanınmış bir kadın gazeteci, yardım almak için aradığı ulusal bir telefon şirketinin müşteri hizmetleriyle yaşadıklarını köşe yazısında anlattı. Telefonda görüştüğü operatör kısa kısa ve kaba şekilde cevap verdiği için kadına bir yararı dokunmamıştı. İkinci arayışında telefona genç bir adam çıktı. Misael adındaki bu adam kadının sorularını nazik ve eksiksiz şekilde yanıtladı. Kadın şöyle yazdı: “İnanılmaz şekilde bu genç adam görüşmemiz boyunca bana karşı kibar, saygılı ve yardımsever davrandı. Yardımları sayesinde sorunumu halledebildim ve ileride karşılaşacağım sorunları nasıl halledebileceğimi öğrendim.”

Kadın onu övünce Misael Yehova’nın Şahidi olduğunu ve insanlara İsa’nın öğrettiği şekilde davranmaya çalıştığını söyledi. Bu gazeteci Misael’in müdürüyle görüşmek istedi ve ona Misael’in mükemmel bir hizmet sunduğunu söyledi. Makalesinde Misael’in bir Yehova’nın Şahidi ve örnek bir Venezuela vatandaşı olduğunu söyledi. Köşe yazısına şu sözlerle son verdi: “Kamu hizmeti sunan her yerde onun gibi insanlara ihtiyaç var.”

“İnat Etmeyin!”

México şehri, Meksika: Ülkedeki bir milyonu aşkın tetkikin birçoğu sokakta şahitlik sırasında başlatıldı

On beş yaşındaki işitme engelli Gabriela Ekvador’da Ekim 2011’de düzenlenen işaret dilindeki bölge ibadetinde vaftiz edildi. Vaftiz edildiği için o kadar heyecanlıydı ki pazartesi günü okula gittiğinde öğretmenine sınıfa kısa bir ilan yapmak istediğini söyledi. Öğretmeni izin verdi ve Gabriela sınıfın önünde coşkuyla işaret dilinde şöyle dedi: “Geçen cuma, cumartesi ve pazar günü bir kongredeydim ve vaftiz edilerek Yehova’nın Şahidi oldum. Son günlerde yaşadığımızı bilmenizi isterim. Çok az zaman kaldı! Acilen gerekli değişiklikleri yapmalısınız. İnat etmeyin! Tanrı’dan korkun!” Gabriela’nın söyledikleri sınıf arkadaşlarını çok etkiledi.

İşitme engelli faaliyetsiz bir Şahit olan Katty o gün öğle arasında Gabriela’nın yanına gidip kongre hakkında sorular sordu. Gabriela açıkça şöyle dedi: “Çok güzeldi! Fakat artık vaftizli bir Şahidim ve Yehova’ya sadık kalmak istiyorum. Şunu bil ki artık seninle arkadaş olamam, çünkü temiz bir yaşam sürmüyorsun. Seninle arkadaş olursam Tanrı’yla dostluğum zarar görebilir. Değişmelisin. Yehova’ya dua etmen ve ihtiyarlarla konuşman lazım. Düzelebileceğini biliyorum.” Gabriela’nın bu açıksözlü, fakat sevgi dolu öğüdü sayesinde Katty ihtiyarlarla konuştu, yardım aldı ve hizmette yeniden faal hale geldi.

Öğretmeninin Bilgisayarını Kullandı

Amerika Birleşik Devletleri’nde 16 yaşındaki bir hemşireye tüm sınıf arkadaşları inancıyla ilgili sorular sormaya başladı, fakat onun yanında herhangi bir yayın ya da Kutsal Kitap yoktu. O, sınıf arkadaşlarının sorularını ayetlerle cevaplamak istediğinden öğretmeninin dizüstü bilgisayarını ödünç aldı ve www.jw.org’a girdi. Böylece hem tüm soruları cevapladı hem de arkadaşlarına siteyi nasıl kullanabileceklerini gösterdi. Kutsal Kitapla ilgili merak ettikleri bir şey olursa, özellikle yanlarında bir Şahidin olmadığı zamanlarda siteye girip sorularına cevap bulabileceklerini söyledi. Haftanın ilerleyen günlerinde sınıf arkadaşlarının daha az soru sorduğunu fark etti. Nedenini sorduğunda bazı arkadaşları telefonlarından siteyi ziyaret ettiklerini söylediler. Öğretmeni bile bunu yapıyordu!

ASYA VE ORTADOĞU

  • ÜLKE VE BÖLGE 48

  • NÜFUS 4.222.869.785

  • MÜJDECİ 674.608

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 662.736

Öç Almaktan Vazgeçtiler

Endonezya’da cenaze törenine giden bir grup Yehova’nın Şahidi küçük bir köyden geçiyordu. Öncü bir birader yol kenarında duran bazı gençleri gördü. Onlarla sohbet ettikten sonra Yaratıcıyı Dinleyin ve Sonsuza Dek Yaşayın kitapçığını verdi. Bir süre sonra, bir hemşire evine giderken aynı yerden geçiyordu. Elinde Dinleyin ve Yaşayın kitapçığı olan bir adam hemşireye yaklaştı ve “Bunun sayesinde çocuklarımın hayatı kurtuldu!” diyerek kitapçığı çocuklarına verdikleri için teşekkür etti. Bu yayının ellerine nasıl geçtiğinden habersiz olan hemşire neler olduğunu sordu. Adam, çocuklarının bir köye saldırmayı planladıklarını söyledi. O yörenin töresi gereği, arkadaşlarına saldıran kişilerden öç alacaklardı. Ancak kitapçığı okuduklarında kavga eden insanların cennette yeri olmayacağını öğrendiler. Bu nedenle öfkeleri yatıştı, planlarından vazgeçtiler ve evlerine döndüler. Kutsal Kitaptaki mesaj sayesinde büyük bir kargaşa önlenmiş oldu.

Bir Travesti Hayatını Değiştirdi

Shau Kei Wan, Hong Kong: Çarşıda genç bir kadına şahitlik ediliyor

Rek ve ikiz kardeşi Kamboçya’da sıradan bir ailede büyüdü, fakat ikisi de çok küçük yaşlardan itibaren kendilerini kız gibi hissediyordu. Oyuncak bebeklerle oynamaktan ve kız kıyafetleri giymekten hoşlanıyorlardı. Anneleri bu durumdan çok utanıyor ve ne yapacağını bilemiyordu. İkizler evden erkek kıyafetleriyle çıkıyor, fakat okula girer girmez kız kıyafetleri giyiyorlardı. 16 yaşına geldiklerinde travestiler için düzenlenen bir güzellik yarışmasına katıldılar ve eğlence sektörü tarafından fark edildiler. Bunun sonucunda televizyon şovlarında ve kısa komedi gösterilerinde yer almaya başladılar. Rek çok geçmeden eşcinsel bir yaşam tarzı benimsedi ve başka travestilerle arkadaşlık kurdu.

Anneleri kiliseye gitmeye başladı ve Rek’i de kendisiyle gelmeye ikna etti. Rek erkek kıyafeti giymeyi kabul etse de uzun saçlarını kestirmedi. Papaz onunla genelde aşağılayıcı şekilde konuşuyor ve yaşam tarzıyla alay ediyordu. Rek yine de kiliseye gidip Kutsal Kitabı incelemenin iyi olabileceğini düşündü. İlk hafta erkenden kalktı ve kiliseye gitmek için kilometrelerce bisiklet sürdü. Oraya vardığında papaz müsait olmadığını söyledi. İkinci hafta ise papaz karşısına bile çıkmadı ve Rek bütün hevesini kaybetti.

Eve döndüğünde, ikiz kardeşi kapıya gelen bir kadının Kutsal Kitabı ücretsiz olarak incelemeyi teklif ettiğini ve Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor? adında bir kitap bıraktığını söyledi. Rek ve ikizi, onları ziyaret eden hemşire ve kocasıyla birlikte Kutsal Kitabı incelemeye başladılar. Aradan altı ay geçtikten sonra, Rek’in kardeşi yaşamında değişiklikler yapmak için hazır olmadığını söyleyerek inceleme yapmayı bıraktı. Rek ise 1. Korintoslular 6:9, 10’daki sözlerden etkilenmişti ve ne yapması gerektiğini çok iyi kavramıştı. Gayretli bir inceleme yapması, Kutsal Kitabı okuması, dua etmesi ve ibadetlere katılması sayesinde temiz bir yaşam sürmeye başladı. Şu anda annesi de Kutsal Kitabı inceliyor ve ruhen ilerleme gösteriyor. Rek vaftiz edildiğinde annesi gözyaşları içinde “Oğlumun bir erkek olarak vaftiz edildiğini gördüğüm için çok mutluyum” dedi. Rek şimdi daimi öncü olarak hizmet ediyor.

Artık Ruhçuluk Yapmıyor

Ruhçulukla uğraşan Or-Ya insanların fikir danışmak, şifa bulmak ve geleceği öğrenmek için başvurduğu, bir kadındı. İsrail’in Hayfa şehrinde hizmet eden özel öncü bir çift evden eve hizmeti sırasında onun kapısını çaldı. Or-Ya “Tanrı hakkında konuşacaksanız, içeri buyrun” dedi. Evi ruhçuluk ve gizemcilikle bağlantılı eşyalarla doluydu. Ayrıca Tanrı’dan mesajlar aldığını ve bunlardan bazılarının ona ölmüş bir hahamın “ruhu” aracılığıyla iletildiğini söyledi.

Or-Ya, Şahitlerle Ne Öğretiyor? kitabını incelemeye başladı. Bu çiftin evine gelmesinden sadece iki gün önce Tanrı’ya dua etmiş ve Kutsal Kitabı hahamların yorumlarından etkilenmeden öğretebilecek birini ona göndermesini dilemişti. İncelemeye başladıktan bir ay sonra Or-Ya şöyle sordu: “Bunlara inanan başka insanlar da var mı?” Bir cemaat ibadetine katıldı. Orada kardeşlerin gösterdiği sıcaklık ve sevgiden çok etkilendi. O günden beri ibadetlere düzenli şekilde katılıyor.

“Beni vaftize hazırlamanız için sadece iki ayınız var!”

İncelemeye başladıktan iki ay sonra Or-Ya yaklaşan büyük ibadet hakkında şöyle sordu: “Vaftiz programı genellikle bu büyük ibadetlerde oluyor değil mi? Öyleyse, beni vaftize hazırlamanız için sadece iki ayınız var!” Tabii, yaşamında bazı değişiklikler yapması gerekiyordu. İlk olarak, evindeki ruhçulukla bağlantılı tüm değerli eşyaları attı ve bu işi bıraktı. Eski hastalarına ve müşterilerine Ne Öğretiyor? kitabını ve diğer yayınlarımızı sunarak şahitlik etmeye başladı. Hastalandığında bile daha önce uyguladığı şifa yöntemlerine başvurmadı. İşini bıraktığı için dört ay boyunca hiçbir geliri olmadan yaşadı. Buna rağmen yeni başlayacağı iş için değişmez bazı kurallar belirledi: Haftanın dört günü, günde altı saat çalışacaktı. Böylece teokratik faaliyetlere zaman ayırabilecekti. Sonunda istediği gibi bir iş buldu, oturduğu büyük evi sattı ve küçük bir daire kiraladı.

Zamanla Or-Ya vaftiz edilmek için yeterli duruma geldi, fakat büyük ibadetten bir hafta önce bacağı kırıldı. Bu durum ona engel olmadı, bacağı alçıda olmasına rağmen vaftiz edildi. Or-Ya şimdi faal bir müjdeci, eski müşterilerine iyi haberi duyuruyor ve onlarla Kutsal Kitabı inceliyor.

Bir Tarikat Üyesi Hakikati Buldu

Filipinler’de yerleşim yerinden uzak bir dağlık bölgede yaşayan işitme engelli iki kardeş Şahitlerle Kutsal Kitabı incelemeye başladı. İkiz olan bu kardeşler bir tarikata üyeydi ve muska ya da poşu taktıkları sürece hiçbir silahın onlara zarar veremeyeceğine inanıyorlardı. Çeşitli bıçakların ve ateşli silahların kullanımı konusunda eğitim almış olan bu kardeşler, birçok defa dağlardaki isyancı birliklerle çatışmaya girmişti. Tarikat, Yehova’nın Şahitlerinin onları kendilerinden ayrılmaya zorlamayacağını bildiğinden Kutsal Kitabı incelemelerine izin verdi.

Elbette Şahitler, ikizleri Kutsal Kitaptan öğrendikleri bilgilere uygun olarak kendi kararlarını vermeye teşvik etti. İkizlerden biri Tanrı’ya doğru şekilde hizmet edebilmek için hayatında gerekli değişiklikleri yapamayacağını düşündü. Diğeri ise inceleme yapmayı sürdürdü. Birlikte inceleme yaptığı birader onu teşvik etmek amacıyla Kutsal Kitabı açtı ve işaret diliyle şunları açıkladı: “Samuel, senin adın Kutsal Kitapta geçiyor. Kutsal Kitaptaki Samuel gerçek Tanrı Yehova’ya hizmet ediyordu. Yaşlanıp ölene kadar Yehova’ya sadık kaldı. Sen de bunu yapabilirsin.” Bu sözler Samuel’i derinden etkiledi. O şöyle düşündü: “Mademki benim adım Kutsal Kitapta geçiyor o zaman ben de Yehova’nın tarafında olmalıyım.” Samuel üyesi olduğu tarikata dağlardan ayrılacağını bildirdi, tüm muskalarını ve ruhçulukla bağlantılı diğer eşyalarını yaktı. Samuel ruhen hızla ilerledi ve vaftiz edildi. Şu anda Yehova’nın bir Şahidi olarak başka işitme engelli kişilerin Kutsal Kitap hakikatini öğrenmesine yardım ediyor.

Bir Çocuğun Karşılaştığı Zulüm

Erdenet, Moğolistan: Uçsuz bucaksız bir ovada Kutsal Kitap tetkiki yapılıyor

Rajiv, Hindistan’ın kuzeyindeki ücra bir köyde yaşıyor. Dokuz yaşında dördüncü sınıftayken, Yehova’nın bir Şahidi olan öğretmeni, çocuklara Büyük Öğretmenini İyi Dinle kitabından bazı ahlak standartlarını öğretiyordu. Rajiv öğrendiği bilgileri çok sevdi ve onları hayatında uygulamaya başladı. Öğretmenine gidip artık yalan söylemediğini, kavga etmediğini ve öğle yemeğini beslenmesi olmayan arkadaşlarıyla paylaştığını söyledi.

“Heykelin önünde kafamı zorla eğebilirsin, ancak yüreğimi asla!”

Rajiv, yeryüzü cenneti hakkında daha çok bilgi aldıkça bu iyi haberi köyündeki diğer insanlara ve trende karşılaştığı kişilere duyurmaya başladı. Anne babası bundan çok rahatsız oluyor ve utanıyordu. Ona bir daha Yehova ve İsa hakkında konuşmamasını söylediler. Ancak Rajiv insanlarla konuşmaya devam edince, onu dövmeye başladılar. Hatta okuldan geldikten sonra dışarı çıkıp başkalarına öğrendiklerini anlatmasın diye annesi tüm kıyafetlerini saklıyordu. Artık evde kendi yatağında uyuması ve istediği kadar yemek yemesi bile yasaktı. Bu cezalar da işe yaramayınca çocuğun düşüncelerini değiştirmesi için bir Hindu rahip çağırdılar.

Rahip günlerce onların evinde kaldı ve Rajiv’in bir putun önünde eğilmesini sağlamaya çalıştı. Rajiv putun sadece bir taş olduğunu, yaşayan bir tanrı olmadığını ifade etti. Rahip de ona heykelin içindeki tanrıyı görebilmesi için ‘görünenin ötesine’ bakması gerektiğini söyledi. Rajiv eline bir kâğıt aldı ve üzerine “100 rupi” yazdı. Bunu rahibe uzatıp birkaç çikolata almasını ve paranın üstünü getirmesini istedi. Rahip kendisinin aptal olmadığını ve bunun sadece değersiz bir kâğıt parçası olduğunu söyledi. Rajiv, “bu kâğıdın gerçek değerini görmek için görünenin ötesine bakmalısın” dedi. Öfkeden deliye dönen rahip çocuğun kafasını tutup zorla putun önüne eğdi. Rajiv, “heykelin önünde kafamı zorla eğebilirsin, ancak yüreğimi asla!” diye karşılık verdi. Sonunda pes eden rahip çocuğu ıslah etmenin imkânsız olduğunu ve orada biraz daha kalırsa kendi inancından olacağını söyleyerek gitti. Sonra anne babası Rajiv’i başka bir okula aldı. Fakat o, kendisini dinleyen herkesle Yehova ve cennet ümidi hakkında konuşmaktan vazgeçmedi. Şimdi on yaşında olan Rajiv imanını güçlü tutması için Yehova’ya güvenmeye devam ediyor.

Aradığı Kutsal Kitabı Buldu

Larisa Ermenistan’daki bir kitabevinde çalışan görevliye şahitlikte bulunurken içeri bir kadın girdi ve “Yeni Dünya” Kutsal Kitabını sordu. Satış görevlisi ellerinde böyle bir Kutsal Kitap olmadığını fakat Ermenice başka bir çeviri verebileceğini söyledi. Kadın “Dili anlaşılır mı?” diye sorunca görevli kitabı açıp birkaç ayete göz attı ve “Anlaşılır görünüyor” dedi. İkna olmayan müşteri mutlaka “Yeni Dünya” Kutsal Kitabını bulması gerektiğini söyledi. Larisa aniden kendi Ermenice Kutsal Kitabının çantasında olduğunu hatırladı. Kitabı kadına gösterdi ve kapağındaki yazıyı okumasını istedi. Kadın “Yeni Dünya Çevirisi” başlığını görünce çok sevindi, aradığı Kutsal Kitap elindeydi!

Kadın kızının ve damadının Yunanistan’da Yehova’nın Şahitleriyle Kutsal Kitabı incelemeye başladığını söyledi. Henüz Yunancayı tam olarak öğrenmedikleri için onları ziyarete gelecek olan annelerinden Ermenice Yeni Dünya Çevirisi’ni getirmesini istemişlerdi. Hemşiremiz kitabını kadına verdi ve “Lütfen bunu onlara götürün ve Yehova’dan bir hediye olduğunu söyleyin” dedi. Larisa Kutsal Kitabı birlikte incelemeyi teklif edince kadın daha da mutlu oldu. Birbirlerinin telefon numaralarını aldılar, böylece kadın Yunanistan’dan dönünce tetkike başlayabilecekler.

AVRUPA

  • ÜLKE VE BÖLGE 47

  • NÜFUS 738.679.198

  • MÜJDECİ 1.595.888

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 841.260

Cüzdanı Geri Götürdü

Bosna’da daimi öncülük yapan Nina roman bir aileyle tetkik yapıyor. Ailenin on yaşındaki kızı yolda yürürken bir cüzdan buldu. İçinde para, kredi kartları ve bazı belgeler vardı. Küçük kız bu cüzdanı hakikati öğrenmeden önce bulsaydı bunu değerli bir hediye olarak görürdü, fakat annesiyle konuştuktan sonra cüzdanı polise götürmeye karar verdi. Bu ailenin ekmek alacak bile parası olmadığından verdiği bu karar dikkate değerdi. Cüzdanı polise götürdüğünde polis çok şaşırdı. İki saat sonra karakoldan aileyi aradılar ve gelmelerini rica ettiler. Cüzdanın sahibi onlara teşekkür etmek ve bir ödül vermek istemişti. Onlara 30 dolar değerinde para verdi. Bu para bir işçinin iki günlük ücretiydi.

Başlık Dikkatini Çekti

Gjógv, Faroe Adaları: Bu adalarda 2012’de 118 müjdeciyle bir zirve yaşandı

Bosna’da yaşayan Nihad hizmetini bitirmiş arabasına doğru giderken arabasının başında bir adamın beklediğini gördü. Ona selam verince adam şöyle dedi: “Pardon, arabanızdaki derginin ‘İyi Bir Baba Nasıl Olmalı?’ başlığı dikkatimi çekti. Bu dergiyi almam mümkün mü? Yaklaşık bir saattir birinin gelmesini bekliyorum. Acaba dergiyi bana verebilir misiniz?” Nihad hemen dergiyi adama verdi ve bu fırsatla ona şahitlikte bulundu.

Gemi Mürettebatı Teselli Buluyor

Bir çift Hollanda’da Rotterdam limanında iyi haberi duyuruyordu. Bir tankeri ziyaret ederken mürettebatın çok üzgün olduğunu fark ettiler. Geminin başmühendisi ağlayarak başlarından geçenleri anlattı. Birçok facia yaşadıklarını, çarpışma tehlikesi geçirdiklerini ve geminin zarar gördüğünü söyledi. Ardından “Bizim için dua eder misiniz?” diye sordu. Kardeşler mürettebata Kutsal Kitaba dayalı cesaretlendirici bir konuşma yapmayı teklif ettiler. Ertesi gün akşam saat yedide iki çiftle beraber kaptan köşküne gittiler. 16 kişilik mürettebatın 15’i oradaydı. Açılış duasının ardından birader “Doğal Afetler Tanrı’nın İşi mi?” temalı konuşmayı yaptı. Kardeşler yanlarında fazladan Kutsal Kitap getirmişlerdi ve mürettebatın ayetleri açmasına yardım ettiler. Kapanış duasının ardından kimse yerinden ayrılmadı ve kardeşlerle sohbet ettiler. Kendilerini rahatlamış hissediyorlardı ve kardeşlere minnettardılar. Birisi “Dualarımız cevaplandı” dedi. Kutsal Kitap ve diğer yayınlarımızın yanı sıra 20 kitap aldılar. Kaptan yayınlar için bağışta bulunmak istedi ve kardeşlere içinde 200 dolar olan bir zarf verdi.

Yardım Edebilmek İçin Dua Etti

İsveç’te yaşayan Irene şöyle yazdı: “80 yaşındayım ve ağrılarım nedeniyle hizmete çıkamıyorum. Yehova’ya, uzun zaman önce ziyaret ettiğim ve şimdi tekrar bilgi almak isteyen birine yardım edebilmek için dua ettim.

Bir gün telefonumuz çaldı ve kocam açtı. Bir kadın arıyordu, eşime şöyle dedi: ‘Kusura bakmayın hatırladığım tek kişi sizsiniz, bu yüzden sizi aradım. Acaba Tanrı’nın Sözü hakkında sohbet etmek için eşiniz beni ziyaret etmek ister mi? 15-20 yıl önce tetkik yapıyordum ama rahmetli kocam muhalefet ettiği için bırakmıştım.’

Bu kadın başka bir hemşirenin tetkikiydi ve tetkikine ben de katılmıştım. Kadının beni hatırlamasına çok şaşırdım. Çok mutlu olmuştum, hemen randevulaştık. O zamandan beri her hafta tetkik yapıyoruz. Anma Yemeğine ve özel konuşmaya katıldı. Ayrıca ibadetlere de katılıyor. Duamı cevapladığı için Yehova’ya her gün şükrediyorum.”

Çikolatayı Bağış Kutusuna Atamadı

İtalya’da yaşayan sekiz yaşındaki Sergio ihtiyarları müjdeci olmak için yeterli olduğuna ikna etmeye çalışıyordu. Bir gün babasıyla beraber 70’lerinde olan bir çiftin kilidini tamir etmeye gittiler. Şöyle diyor: “Babam çalışırken ben de ev sahibine dergi sundum, amca çok şaşırdı ve karısını çağırıp dergileri ona da gösterdi. Sonra onları tekrar arayabilmek için adlarını, adreslerini ve telefon numaralarını aldım. Teyze bana kocaman bir çikolata verdi.” Birkaç gün sonra Sergio bir ihtiyarla beraber bu çifti tekrar ziyaret etti. Kapıyı çaldı ve kadın kapıyı açtığında ona Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor? kitabını vermek istediğini söyledi. Kadın kitabı seve seve kabul etti ve Sergio’ya bir çikolata daha verdi. Sergio “Çikolatayı bağış kutusuna atamadığım için yedim” diyor. “İhtiyarlar müjdeci olmayı ne kadar istediğimi sonunda anladı.”

Papaz Daha Fazla Bilgi Almak İstedi

Simeon Bulgaristan’ın Gurkovo kasabasındaki bir kilisede papazdı. Orada hiç Yehova’nın Şahidi yoktu. Simeon Kutsal Kitabı kendi kendine incelediğinde kilisenin öğretileriyle Kutsal Kitap öğretilerinin birbirinden farklı olduğunu gördü. Bir gün trenle yolculuk ederken birkaç dergimiz eline geçti. Yehova’nın gerçek Tanrı olduğunu ve Üçleme diye bir şeyin olmadığını öğrenmek onu çok heyecanlandırdı. Daha fazla bilgi almak amacıyla Büromuza ve bildiği tüm kiliselere mektup gönderdi. Sadece bir kilise ona cevap verdi, o da böyle “saçma sapan şeylerle” meşgul olmamasını söylüyordu. Fakat Büro Gurkovo’dan yaklaşık 35 kilometre uzakta olan Kazanlık şehrindeki iki Şahidin onu ziyaret etmesi için düzenleme yaptı. Onlar Simeon ve ailesiyle tetkike başladılar. Öğrendikleri Simeon’un çok hoşuna gitti, hatta komşularını ve arkadaşlarını da tetkike katılmaları için davet etti. Kısa süre sonra tetkiklerine 25 kişi katılır hale gelmişti. Simeon’un 75 yaşındaki bir komşusu tetkike ilk kez katıldığında gözleri dolarak şöyle dedi: “Şu bir saatte 30 yıldır kilisede öğrendiğimden çok daha fazla şey öğrendim.” Kazanlık’taki kardeşler Gurkovo’da her ay ibadet düzenliyor ve ibadetlere yaklaşık 60 kişi katılıyor. Anma Yemeğine ise 79 kişi katıldı.

“Şu bir saatte 30 yıldır kilisede öğrendiğimden çok daha fazla şey öğrendim”

“Lütfen Böyle Devam Et”

Valya, Ukrayna’da yaşayan 15 yaşında bir hemşire. Bir gün okula gittiğinde öğretmeninin siyahlar giyindiğini ve ağlamış olduğunu fark etti. Öğretmeninin annesinin öldüğünü öğrenince dirilmeyle ilgili ayetleri kullanarak onu teselli etmeye karar verdi. Bir Kutsal Kitap ile Ölünce Bize Ne Oluyor? ve Sevdiğiniz Biri Öldüğünde kitapçıklarını yanına aldı ve okuldan sonra öğretmeniyle konuşmaya karar verdi. Şöyle diyor: “Odasının önünde beklerken çok heyecanlandım ve Yehova’ya yardım etmesi için dua ettim.”

Valya odaya girince öğretmeni “Ne istiyorsun?” diye sordu.

“Sizi teselli etmek istiyorum, çünkü neler hissettiğinizi anlayabiliyorum. Birkaç yıl önce ben de dedemi kaybetmiştim.”

Gürcistan: Bir bağda iyi haber duyuruluyor

Valya’nın onu düşünmesi öğretmenini çok etkiledi. Gözyaşları içinde, ne akrabalarının ne de iş arkadaşlarının ona böyle samimi bir ilgi gösterdiğini söyledi. Ardından Valya, Vahiy 21:3, 4’ü okuyup açıkladı ve öğretmeni “Sen diğer öğrencilerden çok farklısın” diyerek kitapçıkları almayı kabul etti.

Valya bunun nedenini şöyle açıkladı: “Kutsal Kitabı okumaya ve ona uygun yaşamaya çalışıyorum ve annemle babamın sözünü dinliyorum.”

Öğretmeninin isteği üzerine Valya ona daha sonra bir Kutsal Kitap ve Ne Öğretiyor? kitabı götürdü. Öğretmeni tekrar minnettarlığını dile getirdi ve şöyle dedi: “Senin dinin gerçek din ve sana doğruyu öğreten harika bir anne baban var. Lütfen böyle devam et.”

Yanlış Numarayı Aradı

2011’de Yunanistan’ın Malakasa kentinde yapılan bölge ibadetinin ilk gününde Natalie bölge ibadetinin yapıldığı yere gelen otobüs hakkında bilgi vermek için cep telefonuyla babasını aradı. Fakat aradığı numara yanlıştı ve telefonu kimse açmadı. Yanlışlıkla aradığı kişi bir süre sonra telefonunda numarayı gördü ve Natalie’yi geri aradı. Fakat bölge ibadeti başlamıştı ve Natalie telefon çalınca onu kapamak isterken yanlışlıkla telefonu açtı. O farkında değilken, arayan adam telefondan başkanlık eden biraderin konuşmasının bir kısmını dinledi ve duydukları ilgisini çekti.

Sonra adam şöyle bir mesaj gönderdi: “Kimsiniz? Papaz mısınız?” Sabahki program bitince Natalie mesajı gördü ve şu cevabı yazdı: “Papaz değilim. Yehova’nın Şahidiyim ve şu anda bir kongredeyim.”

Pittenweem, İskoçya: Bir limanda iyi haber duyuruluyor

Adam cumartesi günü tekrar arayıp kongrenin devam edip etmediğini sordu. Natalie’nin babası ona şahitlikte bulundu ve adam şöyle dedi: “Telefondan birkaç dakikalığına dinlediğim konuşmada zihnimi kurcalayan birçok sorunun cevabını öğrendim.” Adam ailesinin cinlerin saldırısına uğradığını söyledi. Onlar neden böyle bir şey yaşadıklarını ve bu varlıkların kim olduğunu bilmiyorlardı. Adam şöyle dedi: “Şu ana kadar Yehova’nın Şahitleriyle görüşmeyi hiç istememiştim, fakat mümkünse konuşmayı yapan kişiyle görüşmek isterim.”

Bu tabii ki mümkündü. Adam pazar günü kongreye geldi ve orada gördüklerine hayran kaldı. Güzel giyimli aileler vardı ve insanların yüzü gülüyordu. Yerde hiç çöp yoktu, kimse küfretmiyordu ve sigara içmiyordu. Adam şöyle dedi: “Bu dünyada sizin gibi insanların var olduğundan habersizdim. Sanki başka bir dünyadaymışım gibi hissediyorum.” Natalie’nin babası onu sohbet etmesi için başkanlık eden biraderin yanına götürdü. Hem kongre hem de sorularına aldığı cevaplar adamı çok etkiledi. Ne Öğretiyor? kitabı, Kutsal Kitap ve bazı dergiler aldı, ayrıca tekrar ziyaret edilmesi için düzenleme yapıldı.

OKYANUSYA

  • ÜLKE VE BÖLGE 29

  • NÜFUS 38.495.300

  • MÜJDECİ 94.924

  • KUTSAL KİTAP TETKİKİ 59.431

“Hayatımda Duyduğum En Güzel İlahi”

Samoa’nın Savaii adasında normal bir okul günü, tüm öğrencilerin bir araya toplanıp ilahi söylemesiyle başlıyor. Fakat beş yaşındaki Celina ile altı yaşındaki Levaai, okul müdürüne gidip saygılı bir şekilde Yehova’nın Şahidi oldukları için ilahiye katılamayacaklarını söylediler. Çocuklar bu yüzden ceza alabilirdi. Anlaşılan o ki, müdür onları herkesin önünde utandırmak ve uzlaşmalarını sağlamak için şöyle karşılık verdi: “Madem bizim ilahimizi okuyamıyorsunuz, o halde kendi ilahilerinizden birini okuyun.” Bunun üzerine Celina ve Levaai kısa süre önce aile ibadetinde öğrendikleri “O Çağıracak” başlıklı 111 numaralı ilahiyi söylediler. İlahiyi bitirdiklerinde müdür gözleri yaşlı bir halde çocuklara “Bu hayatımda duyduğum en güzel ilahi. Lütfen bir daha söyleyin” dedi. Çocuklar ilahiyi tekrar söylediler. Sonra müdür onlara şöyle dedi: “Bugünden itibaren bizim ilahilerimizi değil, kendi ilahilerinizi söylemenizi istiyorum.”

“Bugünden itibaren bizim ilahilerimizi değil, kendi ilahilerinizi söylemenizi istiyorum”

Hayatı Boyunca İsa’ya Dua Etti

Timor-Leste: Savaşın izlerini taşıyan bu ülkedeki müjdeci sayısında yüzde 9’luk bir artış oldu

Fiji’de bir papaz, Kutsal Kitabı Şahitlerle inceleyen birinin tetkikine katılmaya karar verdi. İnceleme sırasında İsa’nın Tanrı olmadığını duydu. Bunu duymak papazın aklını öyle karıştırdı ki, adam geceleri uyuyamadı. Yaşadığı sıkıntının farkına varan eşi “Bir daha gidip o insanları dinleme!” dese de, adam bu konuyu zihninden bir türlü çıkaramadı. Ertesi hafta tetkike tekrar katıldı. Henüz kendisi Şahitlerle incelemeye başlamamasına rağmen, katıldığı bu ikinci tetkikten birkaç gün sonra kilisesine gitti ve papazlıktan istifa ettiğini bildirdi. Bu kararı akrabalarını da, kilise üyelerini de çok şaşırttı ve öfkelendirdi. Çünkü kiliseden ayrılmakla iyi maaşlı bir işten vazgeçmişti. Şahitlerle Kutsal Kitabı incelemeye başladığında İsa hakkındaki gerçekleri açıkça görebildi. Fakat hayatı boyunca İsa’ya dua ettiğinden Yehova’ya dua etmek ona zor geliyordu. Bunu ancak aylar sonra başarabildi. Şu anda iyi haberi insanlarla paylaşıyor ve onların da Yehova’yı tanımasına ve sevmesine yardım ediyor.

Küçük Bir Topluluk Hakikate Olumlu Karşılık Veriyor

Güney Pasifik’te bulunan Makatea adasında sadece 62 kişi yaşıyor. Bu insanlara hakikati öğretme sorumluluğunu Yehova’nın Şahitlerinin Tahiti’deki bir cemaati yerine getiriyor. Şahitler, adadaki 9 kişiyle telefon yoluyla düzenli olarak Kutsal Kitabı inceliyor. Ada halkından yaklaşık 15 kişi Kutsal Kitabı inceleyen bu kişilerden birinin evinde toplanıp Tahiti’de yapılan ibadetleri dinliyor. Şu anda Kutsal Kitabı inceleyenler arasında bulunan bir kadın, daha önce kilisede önemli bir sorumluluğa sahipti ve papaz yardımcısı olmayı bekliyordu. Kısa süre önce bu kadın kilisesine gidip artık orada hizmet etmek istemediğini söyledi. Onlara bir kadının cemaate öğretim vermesinin yanlış olduğunu Kutsal Kitaptan gösterdi. Ayrıca İsa Mesih’in rolünü ve Efendimizin Akşam Yemeğinin anlamını açıkladı; bu önemli olayın her pazar değil yılda sadece bir kez anılması gerektiğini söyledi. Dahası, sadece 144.000 kişinin Mesih’le gökte yaşayacağını ve Anma Yemeğindeki sembollerden sadece bu kişilerin alması gerektiğini açıkladı. Onun bu tutumundan etkilenen başka bir kadın da kiliseden ayrıldı ve şu anda Kutsal Kitabı Şahitlerle düzenli olarak inceliyor.

Daveti Ailece Kabul Ettiler

Solomon Adaları’nda faaliyetsiz kardeşleri ziyaret eden iki ihtiyar, 1998’den beri ibadetlere katılmayan Joshua’yı ziyaret edip Anma Yemeğine davet etti. Joshua, ailesindeki 20 kişiyle birlikte 2 saat yürüyerek Anma Yemeğinin yapılacağı yere geldi. Cemaatin onları sıcak şekilde karşılamasından çok etkilenen Joshua gözyaşlarına boğuldu. Ailesinden birçok kişi de daha sonra yapılan özel konuşmaya katıldı ve konuşmadan sonra ihtiyarlara Kutsal Kitabı incelemek istediklerini söylediler. Sonuç olarak Kutsal Kitabı incelemeleri için 15 kişiyle randevu yapıldı.

Cevabı Biliyordu

Guam bürosunun sorumlu olduğu sahada 1.000’den fazla ada ve mercan adası bulunuyor. İnsanların yaşadığı adaların sayısı ise 100’ü geçiyor. Fakat bunlardan sadece 13 tanesinin yakınında bir cemaat bulunuyor. Şahitlerin henüz ziyaret etmediği çok sayıda ada olduğundan kardeşler oradaki insanlara ulaşmanın yollarını arıyor. Nisan 2012’de bir grup müjdeci yelkenli bir tekneyle en ücra adalardan biri olan Polowat’a gitti. Bu adanın dünyayla neredeyse hiçbir bağlantısı yok. Adada yaşayan erkekler vücutlarının belden aşağısını ufak bir kumaş parçasıyla kapatıyor, ağaçtan kanolar yapıyor ve çiftçilik yaparak geçiniyorlar.

Adaya gelen müjdecilerden biri oranın yerlisi olan genç bir adama “Sence öldüğümüzde bize ne oluyor?” diye sordu.

Yerli “Bunun cevabını biliyorum!” diye haykırdı. Ayağa fırlayıp raftan Chuuk dilinde Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz başlıklı kitabı aldı. Kitabın içindekiler sayfasını açıp “İnsan Öldüğünde Ona Ne Oluyor?” başlıklı 8. bölümü işaret etti. Kitaptan öğrendiklerini büyük bir hevesle açıkladı.

Kingston, Norfolk Adası: Şahitler Quality Row caddesinde iyi haberi duyuruyor

Peki kitabı nereden bulmuştu? 2009 yılında Şahitler iyi haberi duyurmak için Chuuk Adaları’nın merkez adalarından birindeki rıhtıma gitmişlerdi. Orada ücra adalara seyahat eden insanlara şahitlik etmiş ve Ebediyen Yaşamak kitabını vermişlerdi. Polowat adasına gidecek olan birine de komşularına dağıtması için bir kutu kitap vermişlerdi. İşte o komşulardan biri de bu gençti.

Kardeşler Polowat’tan ayrılmadan önce bu genci birkaç kez daha ziyaret edip teşvik ettiler ve nasıl düzenli şekilde inceleme yapacağını gösterdiler. Ayrıca ona ayetleri açmayı ve ana noktaları kitabın sayfa kenarındaki boşluklara not almayı öğrettiler.

Televizyonun, radyonun, gazetenin ya da internetin olmadığı ücra adalarda bile, insanların yayınlarımız sayesinde hakikati ana dillerinde öğrendiklerini bilmek çok sevindirici!

Üç Kurşun, Üç Neden

Papua Yeni Gine’deki Bougainville adasında iç savaş şiddetlendiği sırada Anna 20’li yaşlarının başındaydı ve henüz vaftiz edilmemiş bir müjdeciydi. 1991 yılında yanlarına sadece birkaç eşya alarak ormana kaçmak zorunda bırakılan bir grup Şahidin arasında Anna da vardı. Altısı yetişkin, yedisi çocuk olan bu grup Arawa cemaatindendi. Onlar iki yıl boyunca, terk edilmiş evlerde yaşadılar ve hayatta kalmak için kendi çabalarıyla buldukları yiyecekleri yediler. Yanlarında sadece Anna’nın Kutsal Kitabı ve bir tane de Tapınma Birliği kitabı vardı. Bu kitapları kullanarak ibadetlerini yaptılar. Birlikte dua edip, ilahiler söylediler ve karşılaştıkları insanlara iyi haberi duyurdular.

Bir keresinde devrim ordusundaki askerler onları buldu ve gruptaki iki biraderin orduya katılmasını istedi, fakat Şahitlerin tarafsız olduğunu öğrenince bunu saygıyla karşıladılar. Başka bir seferinde ise bir asker Anna’ya üç kurşun gösterdi ve ona “Ya benimle evlenirsin ya da ölürsün” dedi. Hemşiremiz her kurşuna karşılık bir neden göstererek askere onunla evlenemeyeceğini açıkladı. En önemli neden olarak da şunu belirtti: ‘Kutsal Kitap “Efendimizin bir takipçisiyle” evlenmemizi söyler’ (1. Kor. 7:39). Adam sırtını dönüp uzaklaştı.

“Savaş bile çıksa hiçbir şey Yehova’nın işine engel olamaz”

Şu anda daimi öncü olarak hizmet eden Anna 2012 yılında Arawa’da Krallık müjdecilerine büyük bir ihtiyaç olduğunu duydu. Şartlarını ayarlayıp öncü bir arkadaşıyla birlikte bu ücra bölgede bir grup kurulmasına yardım etmek için oraya döndü. Ona savaş sırasında yaşanan katliamlara ve korkunç acılara şahit olduğu bu yere geri dönmekten rahatsız olup olmadığı sorulduğunda şunları söyledi: “Aksine buraya döndüğüm için çok mutluyum. Savaş bile çıksa hiçbir şey Yehova’nın işine engel olamaz.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş