Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • kr böl. 9 s. 87-97
  • Duyuru İşinin Sonuçları: ‘Hasadı Bekleyen Ağarmış Tarlalar’

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Duyuru İşinin Sonuçları: ‘Hasadı Bekleyen Ağarmış Tarlalar’
  • Tanrı’nın Krallığı Hüküm Sürüyor!
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Harekete Geçme Çağrısı ve Sevinç Vaadi
  • Tarihin En Büyük Hasadına Kralımız Önderlik Ediyor
  • Hasat İşinin Sonuçları Etkili Betimlemelerle Önceden Bildirildi
  • Neden Yehova’ya Hizmet Eden Herkes Sevinebilir?
  • “Gündoğusundan Günbatısına Dek”
  • Hasat İşine Azimle Devam Edin!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • Tarlalar Hasadı Bekliyor
    Krallık Hizmetimiz—2010
  • Hasadın Sevinçli İşçileri Olun
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • Hasat İçin Daha Fazla İşçiye Acilen İhtiyaç Var!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
Daha Fazla
Tanrı’nın Krallığı Hüküm Sürüyor!
kr böl. 9 s. 87-97

9. BÖLÜM

Duyuru İşinin Sonuçları: ‘Hasadı Bekleyen Ağarmış Tarlalar’

BU BÖLÜMDE

Yehova Krallık hakkındaki hakikatin tohumlarını büyütüyor

1, 2. (a) Öğrenciler neden şaşırmıştı? (b) İsa ne tür bir hasattan söz ediyordu?

ÖĞRENCİLER şaşırmıştı. İsa onlara, “Başınızı kaldırın ve hasadı bekleyen şu ağarmış tarlalara bakın” demişti. Onlar ise İsa’nın işaret ettiği yöne baktıklarında ağarmış ekinler değil, arpa filizleriyle kaplı yemyeşil tarlalar görmüşlerdi. Herhalde içlerinden ‘Acaba ne hasadından bahsediyor?’ diye geçirdiler. Evet, ‘Hasadın başlamasına daha aylar vardı’ (Yuhn. 4:35).

2 Oysa İsa gerçek hasattan söz etmiyordu. Bu vesileyle öğrencilerine ruhi bir hasatla, yani insanların Hıristiyan cemaatine toplanmasıyla ilgili iki önemli gerçeği öğretmek istiyordu. Bu gerçeklerin ne olduğunu görmek için kaydı daha ayrıntılı olarak ele alalım.

Harekete Geçme Çağrısı ve Sevinç Vaadi

3. (a) Hangi şey İsa’nın ‘hasadı bekleyen ağarmış tarlalardan’ söz etmesine yol açmış olabilir? (Dipnota da bakın.) (b) İsa hangi hasattan söz ettiğini netleştirmek üzere ne dedi?

3 İsa ile öğrencileri arasındaki bu konuşma MS 30 yılının sonlarında, Samiriye’nin Sihar şehri yakınlarında geçmişti. Öğrenciler şehre girmiş, İsa ise şehrin dışında bir kuyunun başında kalmış ve orada bir kadınla Tanrı hakkındaki hakikati paylaşmıştı. Kadın, İsa’nın öğrettiklerinin önemini çok çabuk kavramıştı. Öğrenciler İsa’nın yanına döndükten sonra kadın öğrendiği şaşırtıcı şeyleri komşularına anlatmak üzere aceleyle Sihar şehrine gitti. Anlattıkları büyük ilgi uyandırdı ve komşusu olan birçok Samiriyeli İsa’yı bulmak için kuyuya koştu. İsa muhtemelen o sırada tarlaların ötesine bakarak uzaktan kendisine doğru gelen kalabalığı görüp “Başınızı kaldırın ve hasadı bekleyen şu ağarmış tarlalara bakın” dedi.a Sonra da gerçek bir ekin hasadından değil, ruhi anlamda bir hasattan söz ettiğini netleştirmek için şunları ekledi: “Ekini biçen . . . . sonsuz yaşam için ürün topluyor” (Yuhn. 4:5-30, 36).

4. (a) İsa hasatla ilgili hangi iki önemli gerçeği öğretti? (b) Şimdi hangi soruları ele alacağız?

4 İsa’nın burada ruhi hasatla ilgili öğrettiği iki önemli nokta nedir? Birinci nokta işin acil olduğudur. ‘Hasadı bekleyen ağarmış tarlalardan’ söz ederek takipçilerini harekete geçmeye çağırdı. Öğrencilerine işin acilliğini anlatmak amacıyla şunu ekledi: “Ekini biçen daha şimdiden ücretini alıyor.” Evet, hasat zaten başlamıştı, kaybedecek zaman yoktu! İkinci nokta bu işte çalışanların sevinç duymasıdır. İsa, ‘ekenin ve biçenin birlikte sevineceğini’ söyledi (Yuhn. 4:35b, 36). ‘Samiriyelilerin birçoğunun’ kendisine iman ettiğini görmek İsa’yı çok sevindirmiş olmalı; aynı şekilde öğrencileri de hasat işinde canla başla çalıştıklarında büyük sevinç duyacaklardı (Yuhn. 4:39-42). Birinci yüzyıla ait bu kayıt bizim için özel bir önem taşır çünkü ruhi anlamdaki en büyük hasadın yapıldığı zamanda yaşıyoruz. Peki, günümüzdeki bu hasat ne zaman başladı? Hasada kimler katılıyor? Şimdiye dek nasıl sonuçlar alındı?

Tarihin En Büyük Hasadına Kralımız Önderlik Ediyor

5. (a) Küresel hasada kim önderlik ediyor? (b) Yuhanna’nın anlattığı görüntü işin acil olduğunu nasıl gösterir?

5 Yehova, insanları Hıristiyan cemaatine toplamak üzere küresel çapta yapılan hasat işine önderlik etmesi için İsa’yı görevlendirdiğini elçi Yuhanna’ya bir görüntüde açıkladı (Vahiy 14:14-16’yı okuyun). Bu görüntüde İsa, başında bir taç ve elinde bir orakla betimlendi. ‘Başındaki altın taç’ onun, hüküm süren bir kral konumunda olduğunu gösterir. ‘Elindeki keskin orak’ ise hasat işindeki rolünü gösterir. Yehova, bir melek aracılığıyla “Yerin ürünü iyice olgunlaştı” diyerek işin acil olduğunu vurgular. Gerçekten de, ‘biçme vakti gelmiştir;’ kaybedecek zaman yoktur! Tanrı’nın “Orağını uzat” emri üzerine İsa orağını sallar ve yerin ürünü biçilir, yani insanlar toplanır. Bu heyecan veren görüntü bize tekrar ‘hasadı bekleyen ağarmış tarlaları’ hatırlatır. Acaba bu görüntü küresel hasadın ne zaman başladığını saptamamıza yardım eder mi? Evet!

6. (a) “Hasat vakti” ne zaman başladı? (b) ‘Yerin ürününün hasadı’ ne zaman başladı? Açıklayın.

6 Yuhanna’nın Vahiy 14. bölümde kaydettiği görüntüde İsa hasat işini yönetirken başında bir taçla (14. ayet) betimlendiğine göre, bu görüntü onun 1914’te kral olarak atanmasından sonrasını anlatıyor olmalı (Dan. 7:13, 14). İsa kral olduktan bir süre sonra hasadı başlatma emrini aldı (15. ayet). İsa’nın buğday hasadıyla ilgili meselinde de aynı sıralama görülür; “Hasat, ortamın sonudur.” Dolayısıyla hasat vaktiyle bu ortamın sonu aynı zamanda, yani 1914’te başlamıştır. Hasat işi ise, ‘hasat vakti geldikten’ sonra, yani hasat dönemi içinde başlamıştır (Mat. 13:30, 39). Bugün bulunduğumuz noktadan geriye baktığımızda hasadın İsa’nın kral olarak hüküm sürmeye başlamasından birkaç yıl sonra başladığını anlayabiliyoruz. İlk olarak İsa, 1914’ten 1919’un başlarına dek meshedilmiş takipçileri arasında bir arıtma işi yaptı (Mal. 3:1-3; 1. Pet. 4:17). Sonra 1919’da ‘yerin ürününün biçilmesine’, yani hasadına başlandı. İsa hiç vakit kaybetmeden, kardeşlerimizin duyuru işinin acilliğini anlamasına yardım etmek üzere yeni atadığı sadık ve sağgörülü hizmetkârı kullandı. O zaman neler olduğuna bir bakalım.

7. (a) Kardeşlerimiz duyuru işinin acilliğini nasıl anladılar? (b) Ne yapmaya teşvik edildiler?

7 Temmuz 1920’de Gözcü Kulesi’nde şunlar belirtildi: “Kutsal Yazılar araştırıldığında büyük bir ayrıcalık olan krallıkla ilgili mesajı bildirme işinin cemaate verildiği anlaşılıyor.” Örneğin kardeşler İşaya’nın peygamberlik sözleri sayesinde Krallığın iyi haberinin dünya çapında bildirilmesi gerektiğini anladılar (İşa. 49:6; 52:7; 61:1-3). Böyle bir işin nasıl başarılabileceğini bilmiyorlardı; Yehova’nın onlara bunu yapma olanağı sağlayacağına güvendiler (İşaya 59:1’i okuyun). Duyuru işinin acilliğiyle ilgili görüşün netleşmesi sonucunda kardeşlerimiz faaliyetlerini hızlandırmaya teşvik edildi. Peki bu teşvike nasıl karşılık verdiler?

8. Kardeşlerimiz 1921’de duyuru işiyle ilgili hangi iki önemli gerçeği kavradı?

8 Aralık 1921’de Gözcü Kulesi’nde şunlar bildirildi: “1921 yılı şimdiye kadarki en güzel yıldı; önceki yıllarla karşılaştırıldığında hakikat mesajını duyan insanların sayısı bu yıl çok daha fazla oldu.” Dergi şunu da ekledi: “Hâlâ yapılacak çok iş var. . . . . Bunu sevinçli bir yürekle yapalım.” Duyuru işiyle ilgili olarak İsa’nın elçilerine vurguladığı şu iki önemli gerçeği kardeşlerin de kavradığına dikkat edin: İşin acilliği ve çalışanların sevinci.

9. (a) Gözcü Kulesi 1954 yılında hasat işiyle ilgili ne söyledi ve neden? (b) Geçen 50 yıl boyunca dünya çapındaki müjdeci sayısında nasıl bir artış görüldü? (“Dünya Çapındaki Artış” başlıklı çizelgeye bakın.)

9 Ardından, 1930’larda kardeşler başka koyunlardan oluşan büyük kalabalığın Krallık mesajına olumlu karşılık vereceğini anladıktan sonra, duyuru faaliyetini daha da yoğunlaştırdılar (İşa. 55:5; Yuhn. 10:16; Vah. 7:9). Bunun sonucu ne oldu? Krallık mesajını duyuranların sayısı 1934’te 41.000 iken 1953’te 500.000’e yükseldi! 1 Aralık 1954 tarihli Gözcü Kulesi şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu dünya çapındaki hasat işini başaran Yehova’nın ruhu ve O’nun Sözünün gücüdür”b (Zek. 4:6).

DÜNYA ÇAPINDAKİ ARTIŞ

Ülke

1962

1987

2013

Avustralya

15.927

46.170

66.023

Brezilya

26.390

216.216

756.455

Fransa

18.452

96.954

124.029

İtalya

6.929

149.870

247.251

Japonya

2.491

120.722

217.154

Meksika

27.054

222.168

772.628

Nijerya

33.956

133.899

344.342

Filipinler

36.829

101.735

181.236

ABD

289.135

780.676

1.203.642

Zambiya

30.129

67.144

162.370

KUTSAL KİTAP TETKİKLERİNDEKİ ARTIŞ

1950

234.952

1960

646.108

1970

1.146.378

1980

1.371.584

1990

3.624.091

2000

4.766.631

2010

8.058.359

Hasat İşinin Sonuçları Etkili Betimlemelerle Önceden Bildirildi

10, 11. Hardal tanesi meselinde büyümeyle ilgili hangi özellikler vurgulanır?

10 İsa Krallıkla ilgili verdiği mesellerde hasat işinin nasıl sonuçlanacağını etkili bir dille anlatmıştı. Şimdi hardal tanesi ve mayayla ilgili meselleri ele alalım. Özellikle bu mesellerin son günlerde nasıl gerçekleştiği üzerinde duracağız.

11 Hardal tanesi meseli. Bir adam tarlasına bir hardal tanesi eker. Tohum büyüyüp ağaç haline gelir ve kuşların barınağı olur (Matta 13:31, 32’yi okuyun). Bu meselde tohumun büyümesinin hangi özellikleri vurgulanıyor? (1) Büyümenin boyutu şaşırtıcıdır. “Tüm tohumların en küçüğü” büyür ve “iri dalları” olan bir ağaç haline gelir (Mar. 4:31, 32). (2) Büyüme güvence altındadır. Tohum “ekildikten sonra büyür.” İsa “büyüyebilir” demedi; “büyür” dedi. Büyüme durdurulamaz. (3) Büyüyen ağaç ziyaretçi çeker ve onlara barınak olur. “Göğün kuşları” gelir, “onun gölgesinde barınak bulur.” Bu üç özellik günümüzde yapılan ruhi hasat işi için nasıl geçerlidir?

12. Hardal tanesi meseli bugünkü hasat için nasıl geçerlidir? (“Kutsal Kitap Tetkiklerindeki Artış” başlıklı çizelgeye de bakın.)

12 (1) Büyümenin boyutu: Mesel Krallık mesajının yayılmasıyla ve Hıristiyan cemaatinin sayıca çoğalmasıyla gerçekleşen büyümeyi vurgular. 1919’dan itibaren, gayretli işçiler yeni kurulan Hıristiyan cemaatine toplandı. O sıralarda işçilerin sayısı azdı fakat hızla çoğaldı. Gerçekten de 1900’lerin başından bugüne olağanüstü boyutta bir büyüme gerçekleşti (İşa. 60:22). (2) Güvence: Hıristiyan cemaatinin büyümesi durdurulamadı. Bu küçücük tohum, Tanrı’nın düşmanlarının her türlü muhalefetine rağmen büyümeye devam ediyor (İşa. 54:17). (3) Barınak: Ağacın gölgesinde barınak bulan “göğün kuşları” 240 kadar ülke ve bölgede Krallık mesajına olumlu karşılık vererek Hıristiyan cemaatinin bir kısmı olan milyonlarca doğru yürekli insanı temsil eder (Hez. 17:23). Bu kişiler orada ruhen beslenir, ferahlar ve korunurlar (İşa. 32:1, 2; 54:13).

Hardal ağacında barınan çeşitli kuşlar

Hardal tohumu meseli, Hıristiyan cemaatinin içindeki kişilerin nasıl barınak ve korunma elde ettiğini gösteriyor (11, 12. paragraflara bakın)

13. Maya meseli büyümenin hangi özelliklerini vurgular?

13 Maya meseli. Bir kadın bir miktar una biraz maya katar, sonra tüm hamur mayalanır (Matta 13:33’ü okuyun). Acaba bu meselde büyümenin hangi özellikleri vurgulanıyor? İki tanesini ele alalım. (1) Büyüme değişime yol açar. Mayanın etkisiyle ‘bütün hamur mayalı’ hale gelir. (2) Büyüme her yere yayılır. Maya ‘üç büyük ölçek una’, hamurun tamamına yayılır. Bu iki özellik günümüzdeki ruhi hasat için nasıl geçerlidir?

14. Maya meseli bugünkü hasat için nasıl geçerlidir?

14 (1) Değişim: Maya Krallık mesajını, hamur ise insanlığı temsil eder. Maya unla karıştırıldığında onu nasıl değiştiriyorsa Krallık mesajı da onu kabul eden bireylerin yüreğinde değişime yol açar (Rom. 12:2). (2) Yayılma: Mayalanma süreci Krallık mesajının yayılmasını temsil eder. Bu süreç tüm hamur mayalanana dek devam eder. Benzer şekilde Krallık mesajı da “yeryüzünün en uzak yerlerine dek” yayılmaktadır (Elçi. 1:8). Faaliyetimizin yasaklandığı yerlerde duyuru işi büyük ölçüde göze çarpmadan sürse de, meselde belirtilen bu özellik Krallık mesajının oralara bile yayılacağını gösterir.

15. İşaya 60:5, 22 ayetlerindeki sözler nasıl gerçekleşmekte? (Sayfa 93’teki “Bunu Yehova Mümkün Kıldı” ve sayfa 96-97’deki “‘Ufağı Güçlü Bir Millet’ Oldu” başlıklı çerçevelere de bakın.)

15 İsa’nın bu meselleri anlatmasından 800 yıl kadar önce Yehova, İşaya aracılığıyla bugünkü ruhi hasadın kapsamını ve yol açacağı sevinci gösteren akılda kalıcı bir betimleme yaptı.c Teşkilatına “uzaklardan” akın akın gelen insanları anlattı. Yehova bugün yeryüzünde meshedilmiş artakalan tarafından temsil edilen ‘kadına’ seslenerek şunları söyledi: “Bunları görünce yüzün parlayacak, kalbin çarpacak, için ferahlayacak, çünkü denizin zenginliği sana akacak, milletlerin serveti sana gelecek” (İşa. 60:1, 4, 5, 9). Bu sözler ne kadar doğrudur! Gerçekten de Yehova’ya yıllardır hizmet eden kardeşler, yaşadıkları ülkede bir zamanlar çok az olan Krallık müjdecilerinin bugün binlerce kişiye ulaştığını görüyor ve yüzleri sevinçten parlıyor.

Neden Yehova’ya Hizmet Eden Herkes Sevinebilir?

16, 17. ‘Ekenin ve biçenin birlikte sevinmesinin’ bir nedeni nedir? (“İki Broşür Amazon’daki İki Kişinin Yüreğine Erişti” başlıklı çerçeveye de bakın.)

16 İsa’nın elçilerine söylediği şu sözü hatırlayacaksınız: “Ekini biçen . . . . sonsuz yaşam için ürün topluyor ki, eken ve biçen birlikte sevinsinler” (Yuhn. 4:36). Küresel hasatta nasıl ‘birlikte seviniyoruz’? Bu farklı yönlerden olabilir. Bunlardan üçüne bakalım.

17 İlk olarak, Yehova’nın bu işteki rolünü görmek bize sevinç veriyor. Krallık mesajını duyururken tohumu ekiyoruz (Mat. 13:18, 19). Birinin Mesih’in öğrencisi olmasına yardım ettiğimizde ürünü biçiyoruz. Hepimiz, Yehova’nın Krallık tohumunun ‘filizlenip büyümesini’ nasıl sağladığını hayranlıkla izlerken derin bir sevinç duyuyoruz (Mar. 4:27, 28). Saçtığımız tohumlardan bazıları sonradan filizleniyor ve ürünü başkaları hasat ediyor. Belki sizin de Britanya’da 60 yıl önce vaftiz edilen Joan hemşiremize benzer bir tecrübeniz olmuştur. O şöyle anlatıyor: “Karşılaştığım bazı kişiler, yıllar önce onlara mesajı duyurduğum zaman yüreklerine bir tohum ektiğimi söylediler. Başka Şahitler sonradan onlarla Kutsal Kitabı inceleyerek Yehova’nın hizmetçisi olmalarına yardım etmiş. Ektiğim tohumların büyümesi ve hasadının yapılması bana çok sevinç veriyor” (1. Korintoslular 3:6, 7’yi okuyun).

BUNU YEHOVA MÜMKÜN KILDI

İSA şöyle demişti: “İnsanlar için imkânsız olan şeyler, Tanrı için mümkündür” (Luka 18:27). Birçoğumuz bu sözlerin doğruluğunu yaşayarak gördük. Duyuru işini durdurmaya çalışanların tüm çabalarına rağmen Yehova bu işi sürdürmemiz için bize yardım etti.

Zacharie

Zacharie Elegbe (66 yaşında, vaftiz tarihi 1963), Benin’de Yehova’nın Şahitlerinin faaliyetine konan yasağın aslında kardeşlerin işine nasıl yaradığını anlatıyor: “1976 yılında 2.300 müjdeciydik; faaliyetimiz yasaklandı ve hükümet bu yasağın tüm yerel dillerde ilan edilmesini emretti. Böyle bir şey o güne dek olmamıştı. Benin halkı 60’tan fazla dil konuşur, ancak o zamanlar yalnızca 5 dilde radyo yayını yapılıyordu. Yasak tüm yerel dillerde yayımlandı ve bu sayede uzak bölgelerde yaşayan binlerce insan ilk kez bizim hakkımızda bir şey duymuş oldu. İnsanlar, ‘Kim bu Yehova’nın Şahitleri, neden yasaklandılar?’ diye merak ediyordu. Daha sonra o bölgelere gittiğimizde birçokları hakikati hemen kabul etti.” Bugün Benin’de 11.500’den fazla Şahit var.

Mariya

Mariya Zinich (74 yaşında, vaftiz tarihi 1957) şunları söylüyor: “Ben yaklaşık 12 yaşındayken tüm ailemle birlikte Ukrayna’dan Rusya’nın Sibirya bölgesine sürgün edildik. Eski Sovyetler Birliği’nin dört bir yanında hükümetin bizi susturmak için harcadığı tüm çabalara rağmen sayımız giderek arttı. Acımasız muhalefete rağmen yaşanan bu hayranlık verici büyümeyi gördüğümde kesinlikle ikna oldum ki, bu Yehova’nın işidir, kimse durduramaz!” Yine Mariya adlı başka bir kardeşimiz (73 yaşında, vaftiz tarihi 1960) ise şöyle diyor: “Hükümetin kardeşlerimizi Sibirya’ya göndermesi, orada bulunan ve başka türlü ulaşılamayan birçok insana hakikati duyma fırsatı sağladı.”

Jesús

Jesús Martín (77 yaşında, vaftiz tarihi 1955) şöyle anlatıyor: “Hakikati öğrendiğim sırada İspanya’da 300 Şahit vardı. Gördüğümüz baskı 1960 yılında iyice acımasız bir hal aldı. Hükümet Yehova’nın Şahitlerinin kökünü kazıması için polise emir vermişti. O sıralarda, iyi haberi ülkenin her yanında nasıl duyurabileceğimizi düşünmek bile zordu. Sanki her şey bize karşıydı. Fakat bugün İspanya’da yaklaşık 111.000 Şahit var. Muhalefete rağmen gerçekleşen böyle bir büyümeye tanık olmak inancımı güçlendirdi; Yehova yanımızdayken hiçbir şey imkânsız değildir!”

18. Pavlus 1. Korintoslular 3:8’de sevinç duymamız için hangi nedenden söz ediyor?

18 İkinci olarak, Pavlus’un şu sözlerini akılda tutarsak sevincimizi koruyabiliriz: “Her biri emeğine göre karşılığını alacaktır” (1. Kor. 3:8). Ödül kişinin yaptığı işin sonucuna göre değil, harcadığı emeğe göre verilecek. Bu gerçek, Krallık mesajına fazla karşılık verilmeyen bölgelerde çalışan kardeşlerimiz için çok yüreklendiricidir! Tohum ekme işine tüm yüreğiyle katılan her Şahit Tanrı’nın gözünde ‘çok meyve vermiştir’ ve bu yüzden sevinç duyması yerindedir (Yuhn. 15:8; Mat. 13:23).

19. (a) İsa’nın Matta 24:14’teki peygamberlik sözünün sevincimizle nasıl bir bağlantısı var? (b) Şahsen bir öğrenci yetiştiremesek bile neyi aklımızda tutmamız gerekir?

19 Üçüncü olarak, yaptığımız bu işin peygamberlik sözlerini gerçekleştirdiğini bilmek bize sevinç verir. Elçilerin “Bize söyler misin, bu olaylar ne zaman olacak? Senin hazır bulunuşunun ve bu ortamın sonunun alameti ne olacak” sorusuna İsa’nın verdiği cevabı düşünelim. Onlara, alametin bir özelliğinin küresel çapta yapılacak duyuru işi olacağını söyledi. İsa’nın burada değindiği öğrenci yetiştirme işi miydi? Hayır, o şöyle dedi: “Krallığın bu iyi haberi, dünyanın her yerinde bütün milletlere şahitlik amacıyla duyurulacak ve son o zaman gelecek” (Mat. 24:3, 14). Demek ki alametin bir özelliği Krallığın duyurulması, yani tohumun ekilmesiydi. O halde Krallığın iyi haberini duyururken, bir öğrenci yetiştiremesek bile “şahitlik” işini başardığımızı unutmayalım.d İnsanlar nasıl karşılık verirse versin, duyuru işinde çalışarak İsa’nın bildirdiği peygamberlik sözünün gerçekleşmesine katkıda bulunuyor ve “Tanrı’nın iş arkadaşları” olarak hizmet etme onuruna sahip oluyoruz (1. Kor. 3:9). Bu gerçekten sevindiricidir!

“Gündoğusundan Günbatısına Dek”

20, 21. (a) Malaki 1:11’deki sözler nasıl gerçekleşiyor? (b) Hasat işiyle ilgili olarak ne yapmaya kararlısınız, neden?

20 İsa birinci yüzyılda elçilerinin hasat işinin acilliğini anlamalarına yardım etti. 1919’dan itibaren de çağımızdaki öğrencilerinin aynı gerçeği kavramalarına yardım etti. Bunun üzerine Tanrı’nın toplumu faaliyetini daha da yoğunlaştırdı. Gerçekten de, hasat işini hiçbir şeyin durduramadığı görüldü. Malaki peygamberin önceden bildirdiği gibi, duyuru işi bugün “Gündoğusundan günbatısına dek” her yerde yerine getiriliyor (Mal. 1:11). Evet, gündoğusundan günbatısına, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, tohumu ekenler ve ürünü biçenler birlikte çalışıyor ve birlikte sevinç duyuyorlar. Ayrıca, güneşin doğuşundan batışına dek, gün boyunca bu işte gayretle çalışıyoruz.

21 Bugün geçmişe bakıp 100 yılı aşkın bir zaman öncesini düşündüğümüzde Tanrı’nın hizmetkârlarından oluşan küçük bir grubun büyüyüp “güçlü bir millet” olduğunu görüyoruz ve gerçekten yüreğimiz sevinçle ‘çarpıyor, ferahlıyor’ (İşa. 60:5, 22). İçimizdeki bu sevinçten ve “hasadın Efendisi” Yehova’ya olan sevgimizden kaynaklanan gayretle, tarihteki en büyük hasat işinin tamamlanması için her birimiz üzerimize düşeni yapmaya devam edelim (Luka 10:2).

a İsa “ağarmış tarlalar” ifadesiyle belki de, kendisine doğru gelen Samiriyelilerin üzerindeki beyaz giysileri kastetmiş olabilir.

b O yıllar ve sonrası için daha ayrıntılı bilgi Jehovah’s Witnesses—Proclaimers of God’s Kingdom (Yehova’nın Şahitleri: Tanrı’nın Krallığını Duyuranlar) adlı kitabın 1919 ile 1992 yılları arasında hasat işinde başarılanları anlatan 425-520. sayfalarında bulunmaktadır.

c Bu etkileyici betimlemeyle ilgili daha fazla bilgi için İşaya’nın Peygamberliği—Tüm İnsanlık İçin Işık II, sayfa 303-320’ye bakın.

d İlk Mukaddes Kitap Tetkikçileri bile bu çok önemli gerçeği anlamıştı. 15 Kasım 1895 tarihli Gözcü Kulesi’nde şunlar belirtildi: “Az miktarda buğday toplansa bile, en azından hakikate bol bol şahitlik edilebilir . . . . İncili herkes duyurabilir.”

Krallık Sizin İçin Ne Kadar Gerçek?

  • Krallık ruhi hasat konusunda neler başardı?

  • Hardal tanesi ve maya meselleri hizmetinizi yerine getirmeniz için sizi nasıl teşvik ediyor?

  • Hizmetten sevinç duymanız için hangi nedenler var?

İKİ BROŞÜR AMAZON’DAKİ İKİ KİŞİNİN YÜREĞİNE ERİŞTİ

Antônio Simões

Antônio Simões

CEMAATİNDE sadık bir ihtiyar olarak hizmet eden 91 yaşındaki Antônio Simões, babasının ve eniştesinin Yehova’nın Şahitlerinin yayımladığı iki broşür sayesinde hakikati nasıl bulduklarını büyük bir mutlulukla anlatıyor. Kendisini ziyarete gelenlere “Anlatmamı ister misiniz?” diye soruyor. Onlar da “Zevkle dinleriz” diyorlar. Antônio’nun şefkatli gözleri ışıldıyor, gülümseyerek koltuğuna oturup hikâyesini anlatmaya başlıyor.

“Babam Zeno bir Baptist vaiziydi. 1931’de kilise üyelerinden bir kadını ziyaret etmek üzere Amazon ormanlarının içlerindeki uzak bir yere gitti. Onun evinde Kutsal Kitaba dayalı iki broşür görmüş. Kadın onları kilisede bulmuş fakat kimin bıraktığını bilmiyormuş. Broşürlerden biri cehennemle, diğeri dirilmeyle ilgiliymiş. Babam okuduklarından çok etkilenmiş. Aklına hemen ablasının kocası Guilherme gelmiş; o sık sık “Cehenneme inanmıyorum. Sevgi dolu Tanrı böyle bir yer yaratmış olamaz” derdi. Babam broşürleri Guilherme enişteme göstermeye can atarak kanosuna binmiş ve onun yaşadığı Manaus yakınlarındaki Manaquiri’ye ulaşmak için sekiz saat kürek çekmiş.

Antônio Simões, Manaquiri’deki (Amazonas eyaleti, Brezilya) ilk cemaatle ilgili iki fotoğraf gösteriyor

Brezilya’nın Amazonas eyaletindeki ilk cemaat

Babam ve eniştem broşürleri inceledi ve her ikisi de okuduklarının hakikat olduğu sonucuna vardı. Hemen Brezilya’daki büroya mektup yazarak yayın istediler. Babam papazlıktan istifa etti ve eniştemle birlikte, yaşadıkları ücra bölgede insanlarla Kutsal Kitabın mesajını paylaşmaya başladı. İnsanlar o kadar güzel karşılık verdi ki bir yıl içinde Manaquiri’de bir cemaat oluştu. Çok geçmeden köyden 70 kişi ibadetlere katılmaya başladı; böylece cemaat o zamanki Brezilya’nın en büyük cemaati haline geldi.” Antônio duraklıyor. Sonra, “Krallık mesajının Amazon’a ulaşma öyküsü müthiş, değil mi?” diye soruyor. Gerçekten de öyle. Saçılan iki minik tohum, iki küçük broşür, koskoca Amazon ormanı içinde kök salıp filizlendi ve gelişen bir cemaat oldu. 83 yıllık Manaquiri Cemaati bir zamanlar Brezilya’nın Amazonas eyaletindeki tek cemaatti; artık o eyalette 143 cemaat var.

“UFAĞI GÜÇLÜ BİR MİLLET” OLDU

“KÜÇÜĞÜ bin kişi, ufağı güçlü bir millet olacak. Ben Yehova, zamanı gelince bunu hızlandıracağım” (İşa. 60:22). Bu peygamberlik sözü nasıl gerçekleşti? Bu gerçekleşmenin dünya çapında uzun zamandır hakikatte olan Şahitler üzerinde nasıl bir etkisi oldu?

Börje Nilsson

Börje Nilsson (84 yaşında, vaftiz tarihi 1943): “1920’lerde kolportörlük yapan meshedilmiş bir biraderi hatırlıyorum. İsveç’in neredeyse yarısını kapsayan bir sahada hizmet etmek üzere görevlendirildiğinde itaat ederek hemen işe koyuldu. Onun ve diğer sadık kişilerin yaptığı iş ne kadar güzel sonuçlar verdi! Bugün müjdeci sayımız 22.000’i aşıyor. Şimdi yaşım hayli ilerlediyse de Yehova’ya hizmetimi itaatle sürdürmek istiyorum. Kim bilir Yehova bizim için daha ne sürprizler hazırlıyor?”

Etienne Esterhuyse

Etienne Esterhuyse (83 yaşında, vaftiz tarihi 1942): “Geçmişe baktığımda Yehova’nın toplumunun Güney Afrika Cumhuriyeti’nde kaydettiği büyümeyi görerek hayran kalıyorum; 1942’de yaklaşık 1.500 kişiydik oysa bugün 94.000’i aşıyoruz. Böyle muazzam bir teşkilatın bir kısmı olmak insanın imanını gerçekten güçlendiriyor!”

Keith Gaydon

Keith Gaydon (82 yaşında, vaftiz tarihi 1948): “Britanya’da 1948’de 13.700 kadar olan müjdeci sayısının bugün 137.000’e yaklaştığına tanık oldum; bana göre bu artış bunun Yehova’nın işi olduğunun kanıtıdır. İnsan gücüyle bunu başarmak imkânsızdır, fakat Yehova ‘harikalar yapan’ Tanrı’dır” (Çık. 15:11).

Ulrike Krolop

Ulrike Krolop (77 yaşında, vaftiz tarihi 1952): “II. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’daki cemaatler Nazi zulmüne dayanan kardeşlerin gayretli tutumu sayesinde canlandı. İnsanların teselli edilmeye ihtiyacı vardı ve biz, Şahitler olarak bunu rahatlıkla yapabilecek durumdaydık çünkü o korkunç savaşa katılmamıştık. Geçen 60 yıl boyunca Tanrı’nın ruhunun toplumuna nasıl rehberlik ettiğini gördüm. Bugün 164.000’den fazla Şahit var; bu gerçekten harika bir sonuç.”

Mariya Brinetskaya

Mariya Brinetskaya (77 yaşında, vaftiz tarihi 1955): “Yakalanmamak için gece karanlığında vaftiz edilmiştim. Sonra kocam Şahit olduğu için uzaktaki bir çalışma kampına gönderildi. Ben Rusya’daki köyümde duyuru işine tedbirli bir şekilde devam ettim, birçok komşum hakikati kabul etti. O zamanlar yalnızca birkaç birader ve hemşireydik. Bugün Rusya’da 168.000’den fazla Şahidin olması beni çok sevindiriyor.”

Kimiko Yamano

Kimiko Yamano (79 yaşında, vaftiz tarihi 1954): “1970 yılında Japonya’daki müjdeci sayısının 10.000’e ulaştığını öğrendiğimde sevinçten gözyaşlarımı tutamamış ve Yehova’ya, ‘Yaşadığım sürece sana sadık kalmak istiyorum’ diye bir kez daha söz vermiştim. Bugün 216.000’den fazla müjdeci var; ne kadar mutlu olduğumu tahmin edebilirsiniz!”

Daniel Odogun

Daniel Odogun (83 yaşında): “1950 yılında vaftiz edildim, o sırada Nijerya’da 8.000 müjdeci vardı. Bugün yaklaşık 351.000 müjdeci var! Büyük ibadetlerde ne kadar çok katılım olduğunu görünce çok etkileniyorum ve aklıma Haggay 2:7 ayeti geliyor. Yehova gerçekten milletleri sarsıyor ve onların değerli şeyleri cemaate geliyor. Hâlâ duyuru işinde olabildiğince çok çalışıyorum çünkü bu yolla ‘Yehova, Sana teşekkür ederim!’ demiş oluyorum.”

Carlos Silva

Carlos Silva (79 yaşında): “1952’de vaftiz edildiğimde Brezilya’da 5.000 Şahittik. O yıl, büyük ibadetimizi São Paulo’da bir spor salonunda yaptık. Park yerinde iki araba vardı. Bir birader bana yakındaki Pacaembu Stadyumunu göstererek ‘Ne dersin, bir gün onu doldurur muyuz?’ diye sordu. O zaman bu olanaksız görünüyordu, ama 1973’te stadyum 94.586 kişiyle tıka basa dolmuştu! Bugün Brezilya’daki sevgili kardeşlerimizin sayısı 767.000’i geçti; bu artışı görmek gerçekten harika bir şey!”

Carlos Cázares

Carlos Cázares (73 yaşında): “Vaftiz edildiğim yıl, yani 1954’te Meksika’da 10.500 müjdeci vardı. O kadar büyük ihtiyaç vardı ki 21 yaşında çevre gözetmeni olarak tayin edildim. İşaya 60:22 ayetinin gözlerimin önünde gerçekleşmesi benim için büyük bir onur. Şimdi 806.000’den fazla müjdeciyiz ve Kutsal Kitap tetkiklerinin sayısı bir milyonu aşıyor! Olağanüstü bir şey!”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş