Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • mwbr18 Ocak s. 2-4
  • Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar
  • Hayatımız ve Hizmetimiz İbadet Kitapçığı İçin Kaynaklar 2018
  • Altbaşlıklar
  • 1-7 Ocak
  • 8-14 Ocak
  • 15-21 Ocak
  • 22-28 Ocak
  • 29 OCAK–4 ŞUBAT
Hayatımız ve Hizmetimiz İbadet Kitapçığı İçin Kaynaklar 2018
mwbr18 Ocak s. 2-4

Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar

1-7 Ocak

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MATTA 1-3

“Göklerin Krallığı Yaklaştı”

nwtsty, Mt 3:1, 2’deki inceleme notları

haberi duyurdu: Bu ifade için kullanılan Yunanca sözcük temelde “bir habercinin halka ilan yapması” anlamına gelir. Bu sözcük ilanın yapılma şekline dikkat çeker. Böyle bir ilan genelde bir gruba verilen vaaz şeklinde değil, halka yönelik açık bir bildiri şeklinde yapılır.

krallık: Yunanca basileia sözcüğünün ilk geçtiği yer. Hem krallık yönetimi için hem de bir kralın yönetimindeki topraklar ve insanlar için kullanılır. Bu sözcüğün Yunanca Kutsal Yazılarda geçtiği 162 yerden 55’i Matta’nın kaydında bulunur ve bunların çoğu Tanrı’nın gökteki yönetimine atfeder. Matta bu ifadeyi o kadar sık kullanır ki Matta İncili Krallık İncili olarak adlandırılabilir.

göklerin krallığı: Bu ifade Kutsal Kitapta yaklaşık 30 kez geçer ve sadece Matta İncili’nde bulunur. Markos ve Luka İncillerinde “Tanrı’nın krallığı” ifadesi kullanılır. Bu iki ifadenin birbirinin yerine kullanılması, ‘Tanrı’nın krallığının’ yönetim merkezinin ruhi gökler olduğunu, yani oradan yönetildiğini gösterir (Mt 21:43; Mr 1:15; Lu 4:43; Da 2:44; 2Ti 4:18).

yaklaştı: Gökteki Krallığın gelecekteki yöneticisinin yakında ortaya çıkacağını anlatmak için kullanılmıştır.

nwtsty, Mt 3:4’teki görsel malzeme

Vaftizci Yahya’nın Giysisi ve Dış Görünüşü

Yahya deve tüyünden dokunmuş bir giysi giyiyor, beline de deri bir kuşak bağlıyordu. Bu kuşağı küçük şeyleri taşımak için kullanabilirdi. İlya peygamber de benzer bir giysi giyiyordu (2Kr 1:8). Deve tüyünden yapılan giysiler sert olurdu ve genelde yoksullar tarafından giyilirdi. İpek ya da ketenden yapılan yumuşak giysileri ise zenginler giyerdi (Mt 11:7-9). Yahya doğuştan Nezir olduğu için muhtemelen saçını hiç kestirmemişti. Büyük ihtimalle giysisi ve dış görünüşü onun basit bir yaşam sürdüğünü ve hayatını tamamen Tanrı’nın isteğini yapmaya adamış olduğunu gösteriyordu.

Çekirgeler

Kutsal Kitapta “çekirgeler” sözcüğüyle, kısa antenleri ya da duyargaları olan ve büyük sürüler halinde göç eden çekirgeler kastedilebilir. Kudüs’te yapılan bir araştırmaya göre çöl çekirgelerinin yüzde 75’i proteindir. Günümüzde çekirgeler kafası, bacakları, kanatları ve midesi çıkarılarak yenir. Geriye kalan göğüs kısmı pişirilerek ya da çiğ olarak tüketilir. Protein yönünden zengin olan bu böceklerin karides veya yengece benzer bir tadı olduğu söylenir.

Yaban Balı

Resimde balarılarının yaptığı bir kovan (1) ve balla dolu bir petek (2) görülüyor. Yahya’nın yediği bal, o yöreye özgü yabani bir arı türünün (Apis mellifera syriaca) ürettiği bal olabilir. Yahudiye çölünün sıcak ve kuru iklimine çok iyi uyum sağlayan bu saldırgan arı türü insanlar tarafından yetiştirilmeye uygun değildir. Bununla birlikte MÖ dokuzuncu yüzyıl gibi erken bir tarihte, İsrail’de yaşayan insanlar kilden yapılmış silindir kovanlarda balarısı yetiştiriyordu. Ürdün Vadisi’nde yer alan ve eskiden kentsel bir bölge olan Tel Rehov’un ortasında, bu kovanlara ait büyük miktarda kalıntı bulundu. Bu kovanlardaki balın Türkiye topraklarından ithal edilmiş bir arı türü tarafından üretildiği tahmin ediliyor.

Ruhi Hazineleri Keşfedin

nwtsty, Mt 1:3’teki inceleme notu

Tamar: Matta İncili’ndeki Mesih’in soy kaydında değinilen beş kadından ilki. Diğer dördü, her ikisi de İsrailli olmayan Rahab ve Rut (5. ayet); “Uriya’nın karısı” Bat-şeba (6. ayet) ve Meryem’dir (16. ayet). Bu kadınların çoğunlukla erkeklerin yer aldığı bir soy kaydında yer almasının nedeni, muhtemelen her birinin İsa’nın soy kaydına sıra dışı bir şekilde dahil olmasıdır.

nwtsty, Mt 3:11’deki inceleme notu

vaftiz ediyorum: Ya da “suya daldırıyorum.” Yunanca baptizo sözcüğü “daldırmak”, “batırmak” anlamına gelir. Kutsal Kitaptaki başka kayıtlar vaftizin suya tamamen daldırılarak yapıldığını gösterir. Yahya bir keresinde insanları Ürdün Irmağı’nda Salim yakınlarındaki bir yerde vaftiz etti, çünkü “orada bol su vardı” (Yhn 3:23). Filipus Habeş saray görevlisini vaftiz edeceği zaman “ikisi de suya girdiler” (Elç 8:38). Septuagint’te 2Kr 5:14’te Naaman’ın ‘Ürdün Irmağında yedi kez suya daldığı’ anlatılırken aynı Yunanca sözcük kullanılmıştır.

8-14 Ocak

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MATTA 4-5

“İsa’nın Dağdaki Vaazından Aldığımız Dersler”

nwtsty, Mt 5:3’teki inceleme notu

mutlu: Bu sözcük sadece iyi vakit geçiren birinin keyifli halini anlatmaz. İnsanlar için kullanıldığında, Tanrı’dan bereket gören ve O’nun onayına sahip olan birinin durumunu anlatır. Bu ifade, Tanrı’yı ve gökte yüceltilmiş konumundaki İsa’yı tarif etmek için de kullanılır (1Ti 1:11; 6:15).

ruhi ihtiyacının farkında olanlar: “Farkında olanlar” olarak çevrilen Yunanca ifade sözcük anlamıyla “yoksul olanlar (muhtaç olanlar; dilenciler)” demektir ve bu bağlamda bir şeye ihtiyacı olan ve bunun tamamen farkında olanlar için kullanılmıştır. Lu 16:20, 22’de “dilenci” Lazar’dan söz edilirken de aynı sözcük kullanılır. Bazı çevirilerde “ruhta yoksul olanlar” olarak çevrilen Yunanca ifade, ruhen yoksul durumlarının ve Tanrı’ya ne kadar muhtaç olduklarının bilincinde olan insanları tanımlar.

nwtsty, Mt 5:7’deki inceleme notu

merhametli: Kutsal Kitapta “merhametli” ve “merhamet” olarak çevrilen kelimelerin anlamı, bağışlayıcı olmakla ya da birinin hatasını hoş görmekle sınırlı değildir. Bu ifadeler çoğunlukla, bir kişiyi ihtiyacı olanlara yardım etmek için harekete geçiren şefkat ve acıma duygusunu anlatır.

nwtsty, Mt 5:9’daki inceleme notu

barışçı olanlar: Barışı korumakla kalmayıp barışın olmadığı bir yerde barışı sağlayanlar.

Ruhi Hazineleri Keşfedin

nwtsty, Mt 4:9’daki inceleme notu

bir tapınma hareketi yaparsan: “Tapınmak” olarak da çevrilebilen Yunanca fiilin bu ayetteki zaman kipi anlık bir hareketi anlatır. Bu fiilin “bir tapınma hareketi yapmak” olarak çevrilmesi, İblis’in İsa’dan istediği şeyin sürekli bir tapınma olmadığını gösteriyor; bu tek ‘bir tapınma hareketiydi.’

nwtsty, Mt 4:23’teki inceleme notu

öğretiyor, . . . . duyuruyor: Öğretmek duyurmaktan şu yönden farklıdır: Bir öğretmen bir şeyi bildirmekten fazlasını yapar; bilgi verir, açıklar, ikna edici şekilde akıl yürütür ve kanıtlar sunar.

15-21 Ocak

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MATTA 6-7

“Krallığa Yaşamınızda Daima İlk Yeri Verin”

nwtsty, Mt 6:24’teki inceleme notu

kulluk edemez: Yunanca fiil tek bir efendi için köle olarak çalışmaya atfeder. İsa bu sözlerle bir Hıristiyanın, hem Tanrı’ya hak ettiği tam bağlılığı gösterip hem de hayatını maddi şeyler elde etmeye adayamayacağını gösteriyordu.

nwtsty, Mt 6:33’teki inceleme notu

daima ilk yeri verin: Yunanca fiil süreklilik ifade eder. İsa’nın gerçek takipçileri bir süre Krallığa ilk yeri verip sonra başka şeylerin peşinden koşmazlar. Onlar Krallığı her zaman hayatlarında ilk plana koymalıdır.

doğruluk: Tanrı’nın istediği doğruluğa yaşamında ilk yeri verenler, O’nun isteğini yapmaya ve doğru ve yanlış konusundaki standartlarına uymaya hazırdır. İsa’nın bu öğüdü, kendi doğrularının peşinden giden Ferisilerin öğretilerine taban tabana zıttı (Mt 5:20).

nwtsty, Mt 7:28, 29’daki inceleme notları

hayran kalmıştı: Süreklilik ifade eden bu Yunanca fiil, İsa’nın sözlerinin onu dinleyen kalabalık üzerinde derin ve kalıcı bir etki bıraktığını gösterir.

öğretme tarzı: Bu ifade İsa’nın nasıl öğrettiğine atfeder. Bunun kapsamına öğretirken kullandığı yöntemler ve konu seçimi de girer. Dolayısıyla bu ifade İsa’nın Dağdaki Vaazda verdiği öğretimin her yönüne dikkat çeker.

kendi yazıcıları gibi değil: İsa yazıcıların yaptığı gibi yetkili kaynak olarak saygın hahamlardan alıntı yapmadı. Bunun yerine, Yehova’nın temsilcisi olarak yetki sahibi biri gibi konuştu ve sözlerini Tanrı’nın Sözüne dayandırdı (Yhn 7:16).

22-28 Ocak

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MATTA 8-9

“İsa İnsanları Sevdi”

nwtsty, Mt 8:3’teki inceleme notu

ona dokundu: Musa Kanunu, başkalarına hastalık bulaştırmamaları için cüzamlıların karantinaya alınmasını talep ediyordu (Le 13:45, 46; Sy 5:1-4). Fakat Yahudi din adamları zamanla ek kurallar koydu. Örneğin bir kişi, cüzamlı birinin yanına en fazla 4 arşın (yaklaşık 1,8 metre) yaklaşabilirdi. Rüzgârlı havalarda bu mesafe 100 arşına (yaklaşık 45 metre) çıkardı. Bu tür kurallar insanların cüzamlılara acımasızca davranmasına sebep oldu. Eski bir Yahudi kaynağı bir hahamın cüzamlılardan gizlendiğinden, bir diğerininse cüzamlıları kendisinden uzak tutmak için onlara taş attığından övgüyle söz eder. Onların tersine İsa, cüzamlı adamın durumuna o kadar üzüldü ki diğer Yahudilerin asla yapmayacağı bir şey yaptı: Adama dokundu. Oysa onu sadece tek bir sözüyle iyileştirebilirdi (Mt 8:5-12).

İsterim: İsa sadece adamın isteğini kabul etmekle kalmadı, onu iyileştirmek için güçlü bir arzu duyduğunu da ifade etti. Böylece bunu sadece görev duygusuyla yapmadığını gösterdi.

nwtsty, Mt 9:10’daki inceleme notu

sofrada otururken: Ya da “sofranın etrafında uzanarak otururken.” Bir kişiyle sofranın etrafında uzanarak oturmak yakın bir ilişkinin göstergesiydi. İsa’nın zamanındaki Yahudiler normalde Yahudi olmayanlarla asla aynı sofraya oturup yemek yemezdi.

vergi tahsildarları: Romalı yetkililer için vergi toplayan birçok Yahudi vardı. Halk onlardan hiç hoşlanmazdı. Çünkü hem sevilmeyen yabancı bir yönetimle işbirliği yapıyor hem de insanlardan zorla resmi vergi miktarından fazlasını alıyorlardı. Yahudiler genelde vergi tahsildarlarını dışlar, onları günahkârlar ve fahişelerle bir tutardı (Mt 11:19; 21:32).

nwtsty, Mt 9:36’daki inceleme notu

acıyordu: Yunanca splagkhnizomai fiili “bağırsaklarla” (splagkhna) bağlantılı bir ifadedir. Bedenin derinlerinde hissedilen yoğun bir duyguya atfeder. Bu, Yunancada acıma duygusunu anlatan en kuvvetli sözcüklerden biridir.

29 OCAK–4 ŞUBAT

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MATTA 10-11

“İsa İnsanları Ferahlattı”

nwtsty, Mt 10:29, 30’daki inceleme notları

serçe: Yunanca strouthion, küçültme eki almış bir sözcüktür ve her tür küçük kuş için kullanılır. Fakat genelde, yiyecek olarak satılan en ucuz kuş olan serçelere atfeder.

bir para: Sözcük anlamıyla “bir assarion”. Bu, bir işçinin 45 dakikalık ücretiydi. (Kutsal Kitap İnceleme Rehberi, bölüm 18’e bakın.) Üçüncü Celile turunda olan İsa bu ayette iki serçenin bir assarion ettiğini söyledi. Başka bir olayda, anlaşılan bir yıl kadar sonra Yahudiye’deyken ise, bu ücretin iki katıyla beş serçe alınabileceğini söyledi (Lu 12:6). Bu kayıtları karşılaştırdığımızda şunu anlıyoruz: Serçeler tüccarlar için o kadar değersizdi ki dört serçe alan birine beşincisi bedava veriliyordu.

başınızdaki saçların her teli sayılıdır: Bir insanın saç tellerinin ortalama sayısının 100.000’den fazla olduğu söyleniyor. Yehova’nın hakkımızda böyle ince bir detayı biliyor olması, O’nun Mesih’in her bir takipçisiyle yakından ilgilendiğini açıkça gösterir.

nwtsty görsel malzeme

Serçe

Serçe, yiyecek olarak satılan en ucuz kuştu. Bir işçinin 45 dakikalık ücretiyle iki serçe alınabilirdi. Yunanca ifade çeşitli küçük kuşlar için kullanılabilir. Bunların arasında İsrail’de hâlâ yaygın olan bir bayağı serçe türü (Passer domesticus biblicus) ve söğüt serçesi (Passer hispaniolensis) sayılabilir.

nwtsty, Mt 11:28’deki inceleme notu

yükleri ağır olanlar: İsa bu daveti, kaygılarla boğuştuğu ve yorgun düştüğü için yükleri ağırlaşan kişilere yaptı. Musa Kanununa eklenen insan gelenekleri yüzünden, Yehova’ya ibadet etmek onlar için yük gibi olmuştu (Mt 23:4). İnsanları rahatlatması gereken Sebt günü bile bir yük haline gelmişti (Çk 23:12; Mr 2:23-28; Lu 6:1-11).

Ben sizi ferahlatırım: “Ferahlamak” için kullanılan Yunanca sözcük hem dinlenmek (Mt 26:45; Mr 6:31) hem de yorgun düşen birinin rahatlayarak kendini toparlaması ve güç kazanması (2Ko 7:13; Flm 7) anlamına gelebilir. Bağlama baktığımızda İsa’nın ‘boyunduruğunu yüklenmenin’ (Mt 11:29) dinlenmeyi değil, hizmet etmeyi gerektirdiğini anlıyoruz. Yunanca etken bir fiilin kullanılması ve öznenin İsa olması, onun yorgun kişileri canlandıracağını ve güçlendireceğini gösteriyor. Böylece insanlar İsa’nın rahat taşınan, hafif boyunduruğunu yüklenmek isteyecekti.

nwtsty, Mt 11:29’daki inceleme notu

Boyunduruğumu yüklenin: İsa “boyunduruk” ifadesini birinin yetkisine ve rehberliğine boyun eğmek anlamında kullandı. Eğer Tanrı’nın ona yüklediği ikili bir boyunduruğu kastettiyse, öğrencilerini kendisiyle birlikte aynı boyunduruğun altına girmeye davet ediyordu ve onlara yardım edeceğini söylüyordu. Bu durumda bu ifade şöyle de çevrilebilir: “Benimle birlikte boyunduruğumun altına girin.” Eğer İsa, kendisinin başkalarına yüklediği boyunduruğu kastettiyse, bu ifade birinin Mesih’in öğrencisi olarak onun yetkisine ve rehberliğine boyun eğmesine atfeder.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş