Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar
4-10 Haziran
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | MARKOS 15-16
“İsa’nın Hayatında Gerçekleşen Peygamberlik Sözleri”
nwtsty, Mr 15:24, 29’daki inceleme notları
giysilerini . . . . paylaştılar: Yhn 19:23, 24’teki kayıtta Matta, Markos ve Luka’nın değinmediği ayrıntılar yer alır: Anlaşılan Romalı askerler İsa’nın hem üstündeki giysi hem de içine giydiği mintan için kura çektiler; İsa’nın üstündeki giysiyi “her askere bir parça olmak üzere dörde pay ettiler”; mintanı yırtmak istemediklerinden onun için kura çektiler ve böylece Mesih’in giysisi için kura çekileceğini bildiren Me 22:18 ayeti gerçekleşti. Görünüşe göre, suçluları idam eden kişilerin onların giysilerini alması âdetti. İdamdan önce suçluların giysileri ve üzerlerindeki diğer şeyler çıkarılıp alınırdı, bu da idam edilen kişi için durumu daha utanç verici hale getirirdi.
başlarını sallıyor: Bu hareketin amacı karşıdaki kişiyi aşağılamak, hor görmek ya da onunla alay etmekti. Genelde insanlar başlarını sallarken bazı sözler de söylerdi. Oradan geçenler farkında olmadan Me 22:7’deki peygamberlik sözlerini yerine getirdiler.
nwtsty, Mr 15:43’teki inceleme notu
Yusuf: İncil yazarlarının Yusuf hakkında verdiği çeşitli ayrıntılar yazarların karakterini yansıtır. Vergi tahsildarı Matta, Yusuf’un “zengin bir adam” olduğunu söyler. Kitabının başlıca hedef kitlesi Romalılar olan Markos, onun “Kurulun saygın bir üyesi ve Tanrı’nın krallığını bekleyen biri” olduğunu yazar. Duygudaş bir hekim olan Luka da onun, Kurulun İsa’ya yaptıklarını onaylamayan, “iyi ve doğru bir adam” olduğunu söyler. Yusuf’un ‘Yahudilerin korkusundan [öğrenci olduğunu] gizli tuttuğunu’ ise sadece Yuhanna yazmıştır (Mt 27:57-60; Mr 15:43-46; Lu 23:50-53; Yhn 19:38-42).
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Mr 15:25’teki inceleme notu
Günün üçüncü saatiydi: Yani sabah 9 suları. Bazıları bu kayıt ile Pilatus’un İsa’yı idam edilmesi için ‘altıncı saat sularında’ teslim ettiğini söyleyen Yhn 19:14-16 arasında çelişki olduğunu düşünüyor. Kutsal Yazılar bu farkın sebebini tam olarak açıklamasa da dikkate alınması gereken bazı etkenler şunlardır: İncil kayıtları İsa’nın yeryüzündeki son gününde yaşanan olayların zamanını genel olarak birbiriyle uyumlu şekilde anlatır. Dört kayıt da kâhinlerin ve ihtiyarların gün doğduktan sonra buluştuklarını ve sonra İsa’yı Romalı vali Pontius Pilatus’a götürdüklerini belirtir (Mt 27:1, 2; Mr 15:1; Lu 22:66–23:1; Yhn 18:28). Matta, Markos ve Luka, İsa direkte asılıyken ‘altıncı saatten dokuzuncu saate kadar’ memleket üzerine karanlık çöktüğünü söyler (Mt 27:45, 46; Mr 15:33, 34; Lu 23:44). İsa’nın idam edildiği zamanı düşünürken şu etken de göz önünde bulundurulmalıdır: Bazıları kırbaçlamayı idamın bir kısmı olarak görürdü. Suçlu bazen o kadar korkunç şekilde kırbaçlanırdı ki ölebilirdi. İsa da o kadar kötü kırbaçlanmış olmalı ki, işkence direğini bir süre kendisi taşıdıktan sonra bir başkasının taşıması gerekti (Lu 23:26; Yhn 19:17). Kırbaçlanma idam sürecinin başlangıcı olarak düşünüldüyse, İsa işkence direğine çivilenene kadar belli bir süre geçmiş olmalıydı. Mt 27:26 ve Mr 15:15’te kırbaçlanma ve direğe gerilmeden birlikte söz edilmesi bunu destekler. Dolayısıyla idam sürecinin başlangıcı kişinin bakış açısına göre değişiklik gösterebildiğinden farklı kişiler idamla ilgili farklı bir zaman verebilir. Bu, Pilatus’un İsa’nın direğe gerildikten bu kadar kısa süre sonra öldüğünü öğrendiğinde neden şaşırdığını açıklayabilir (Mr 15:44). Pilatus kırbaçlamayı idamın bir kısmı olarak görmemiş ve idamın henüz yeni başladığını düşünmüş olabilir. Ayrıca o dönemde günler üçer saatlik dört kısma bölünürdü, gece için de aynısı yapılırdı. Kutsal Kitap yazarları da günü genelde bu şekilde böldüklerinden üçüncü, altıncı ve dokuzuncu saat ifadelerini sık sık kullandılar. Bu saatler sabah yaklaşık 6’da güneşin doğuşundan itibaren hesaplanırdı (Mt 20:1-5; Yhn 4:6; Elç 2:15; 3:1; 10:3, 9, 30). Ayrıca genel olarak insanların zamanı net şekilde gösteren bir saatleri olmadığından, Yhn 19:14’te olduğu gibi zaman çoğunlukla “. . . . saat suları” gibi yaklaşık ifadelerle söylenirdi (Mt 27:46; Lu 23:44; Yhn 4:6; Elç 10:3, 9). Özetleyecek olursak, Markos hem kırbaçlanma hem de direğe gerilmeden bahsetmiş olabilir, Yuhanna ise sadece direğe gerilmenin zamanını vermiş olabilir. Her iki yazar da yaklaşık bir zaman belirterek olayın olduğu saate en yakın üç saatlik zaman dilimine değinmiş olabilir, zaten Yuhanna da zamanı söylerken “. . . . saat suları” ifadesini kullanmıştır. Bu etkenler, iki kayıt arasındaki zaman farkını açıklayabilir. Son olarak, İncil kaydını onlarca yıl sonra kaleme alan Yuhanna’nın belirttiği zamanın Markos’unkinden farklı olması onun Markos’un yazdıklarını kopyalamadığını gösterir.
nwtsty, Mr 16:8’deki inceleme notu
çünkü içlerini korku sarmıştı: Markos kitabının son kısmının mevcut en eski elyazmalarına göre, Markos İncili 8. ayetteki bu sözlerle sona erer. Bazıları bu sözlerin kitabın orijinal kapanış sözleri olamayacağını, çünkü kitabın çok ani bittiğini öne sürüyor. Ancak Markos’un genel yazım tarzının kısa ve öz olduğu düşünüldüğünde bu iddianın pek de doğru olduğu söylenemez. Ayrıca dördüncü yüzyıl bilginlerinden Hieronymus ve Eusebios da asıl metnin “çünkü içlerini korku sarmıştı” sözleriyle sona erdiği görüşündedir.
Bazı Yunanca elyazmaları ve başka dillerdeki çevirilerde, 8. ayetten sonra uzun kapanış ya da kısa kapanış eklenmiştir. 12 ayetin eklendiği uzun kapanış, MS beşinci yüzyıla ait olan İskenderiye Yazması, Ephraemi Syri reskriptusu (Kodeks) ve Kodeks Bezae Cantabrigiensis’te bulunur. Ayrıca Latince Vulgata, Süryanice Cureton Elyazması ve Süryanice Peşitta’da da uzun kapanış bulunur. Ancak daha eski iki Yunanca elyazması olan Sina Yazması ve Vatikan Yazması’nda (4. yy.), ayrıca Süryanice Sina Elyazması’nda (4. yy. ya da 5. yy.) ve Markos kitabının Kıpticenin Sahidi lehçesindeki en eski elyazmasında (5. yy.) uzun kapanış bulunmaz. Benzer şekilde Markos kitabının Ermenice ve Gürcüce en eski elyazmaları da 8. ayetle sona erer.
Daha sonraki bazı Yunanca elyazmaları ve başka dillerdeki çevirilerde, sadece birkaç cümleden oluşan kısa kapanış yer almaktadır. MS sekizinci yüzyıla ait Codex Regius’ta, başta kısa kapanış olmak üzere her iki kapanış da bulunur. Her iki kapanışın da başında, bu kısımların bazı çevreler tarafından kabul gördüğünü belirten bir not bulunur. Fakat anlaşılan bu kodeks ikisini de güvenilir bir metin olarak görmez.
KISA KAPANIŞ
Mr 16:8’den sonraki kısa kapanış ilham edilmiş Kutsal Yazıların bir kısmı değildir. Kısa kapanış şöyledir:
Kendilerine emredilen her şeyi Petrus’un yanında olanlara kısaca anlattılar. Bundan sonra İsa, sonsuz kurtuluşa dair kutsal ve bozulmaz bildiriyi doğudan batıya kadar her yere onlar aracılığıyla gönderdi.
UZUN KAPANIŞ
Mr 16:8’den sonraki uzun kapanış ilham edilmiş Kutsal Yazıların bir kısmı değildir. Uzun kapanış şöyledir:
9 İsa haftanın ilk günü erkenden diriltildi. Önce, kendisinden yedi cin çıkarmış olduğu Mecdelli Meryem’e göründü. 10 O da gidip İsa’yla beraber bulunmuş kişilere haber verdi; onlar yas tutup ağlamaktaydılar. 11 Ancak, İsa’nın hayata döndüğünü ve Meryem’in onu gördüğünü duyunca inanmadılar. 12 Bundan sonra, aralarından ikisi kırlık bölgeye doğru yürürlerken onlara farklı biri şeklinde göründü. 13 Bunlar geri dönüp olanları diğerlerine anlattılar. Fakat onlar yine inanmadı. 14 Sonra Onbirlere de sofrada otururlarken göründü; imansızlıkları ve yüreklerinin duyarsızlığı yüzünden onları kınadı, çünkü kendisini dirilmiş olarak görenlere inanmamışlardı. 15 Sonra onlara şöyle dedi: “Tüm dünyaya gidin ve iyi haberi bütün âleme duyurun. 16 İman edip vaftiz edilen kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek. 17 İman edenler şu alametlerle tanınacak: Benim adımla cinler çıkaracaklar, başka diller konuşacaklar, 18 elleriyle yılanlar tutup kaldıracaklar, öldürücü bir şey içseler bile kendilerine hiç zarar gelmeyecek. Hastaların üzerine ellerini koyacaklar ve onlar iyileşecek.”
19 Efendimiz İsa, onlarla konuştuktan sonra göğe alındı ve Tanrı’nın sağında oturdu. 20 Onlar da gidip haberi her yerde duyurdular; Efendimiz onlarla birlikte çalıştı ve mesajı alametlerle destekledi.
11-17 Haziran
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | LUKA 1
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Lu 1:69’daki inceleme notu
güçlü bir kurtarıcı: Ya da “kurtuluş boynuzu.” Kutsal Kitapta boynuz genelde gücü ve zaferi simgeler (1Sa 2:1; Me 75:4, 5, 10; 148:14; dipnotlar). Ayrıca iyi ya da kötü olsun hem hükümdarlar hem de hüküm süren hanedanlar boynuzla simgelenir ve boynuzlarını kullanarak zafer kazandıkları anlatılır (Tkr 33:17; Da 7:24; 8:2-10, 20-24). Bu bağlamda “kurtuluş boynuzu” ifadesi, kurtarma gücüne sahip kudretli bir kurtarıcı olan Mesih’e atfeder.
nwtsty, Lu 1:76’daki inceleme notu
Yehova’nın önünden gidip: Vaftizci Yahya İsa’nın habercisi olarak bir anlamda ‘Yehova’nın önünden gidecekti’, çünkü İsa babası Yehova’yı temsil edecek ve O’nun adına gelecekti (Yhn 5:43; 8:29; bu ayetteki Yehova başlıklı inceleme notuna bakın).
Yehova: Bu ayetin ikinci kısmında bulunan Zekeriya’nın peygamberlik niteliğindeki sözleri İş 40:3 ve Ml 3:1’deki ifadelere benzer ve orijinal İbranice metinde bu ayetlerde İbranice dört sessiz harfle (harf çevirisi YHVH) temsil edilen Tanrı’nın ismi bulunur. Bu ayette Yunanca mevcut el yazmalarında Kyrios (Rab) kullanılsa da, İbranice Kutsal Yazılardaki ayetler göz önünde bulundurularak Yeni Dünya Çevirisi’nin ana metninde Tanrı’nın ismi kullanılmıştır. (Lu 1:6, 16, 17; 3:4 ve sgd’nin 2. bölümüne bakın.) Başka bir nokta ise Luka’nın 1. bölümünde Kyrios kelimesinin geçtiği birçok yerde ve bu ayette, Yunanca dilbilgisi kurallarının aksine bu kelimenin önüne belgili tanımlık konmamış olmasıdır. Bu, Kyrios’un özel bir isim yerine kullanıldığını gösterir. Bunun yanı sıra bazı Kutsal Kitap çevirilerinde Yehova, Yahve, יהוה (YHVH veya Tetragrammaton), RAB ve ADONAY gibi ifadelerin ana metinde veya dipnotta ve açıklayıcı notlarda kullanılmış olması bu ifadenin Yehova Tanrı’ya atfettiğini gösterir. Bazı başvuru kaynakları da bu görüşü destekler.
18-24 Haziran
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | LUKA 2-3
“Gençler, Yehova’yla Dostluğunuzu Güçlendiriyor musunuz?”
nwtsty, Lu 2:41’deki inceleme notu
Ana babası . . . . giderdi: Kanun, kadınların Fısıh kutlamasına katılmasını talep etmiyordu. Yine de Meryem her yıl bayramı kutlamak için Yusuf’la birlikte Yeruşalim’e giderdi (Çk 23:17; 34:23). Onlar, gittikçe büyüyen aileleriyle birlikte her sene gidiş dönüş yaklaşık 300 kilometrelik bir yol katederdi.
nwtsty, Lu 2:46, 47’deki inceleme notları
sorular soruyordu: İsa’yı dinleyenlerin tepkisinden anlaşıldığı gibi onun soruları bir çocuğun sırf merakını gidermek için sorduğu sorular değildi (Lu 2: 47). “Sorular soruyordu” olarak çevrilen Yunanca kelime bazı bağlamlarda adli bir soruşturmada yapılan sorgulamaya ve çapraz sorguya atfedebilir (Mt 27:11; Mr 14:60, 61; 15:2, 4; Elç 5:27). Tarihçilere göre, önde gelen bazı din adamları bayramlardan sonra mabette kalıp geniş sundurmalardan birinde öğretim verirdi. İnsanlar onların dizinin dibine oturup anlattıklarını dinler ve sorular sorarlardı.
hayretler içinde kalıyordu: Burada “hayretler içinde kalmak” olarak çevrilen Yunanca fiilin yapısı, devam eden ya da tekrarlanan bir hayranlığa atfedebilir.
nwtsty, Lu 2:51, 52’deki inceleme notu
sözünden çıkmadı: Ya da “sözünü dinlemeye devam etti; itaat etmeye devam etti.” Yunanca fiil süreklilik ifade eder. Bu fiilin yapısından anlaşıldığına göre, İsa Tanrı’nın Sözü hakkındaki bilgisiyle mabetteki öğretmenlerin hayranlığını kazandıktan sonra eve döndü ve anne babasına alçakgönüllülükle itaat etmeyi sürdürdü. Onun bu itaati başka herhangi bir çocuğun itaatinden çok daha önemliydi, çünkü o Musa Kanununu her ayrıntısıyla yerine getirmeliydi (Çk 20:12; Ga 4:4).
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Lu 2:14’teki inceleme notları
yeryüzünde razı olduğu insanlara barış gelsin: Bazı elyazmalarındaki ifadelere bakıldığında bu kısım “yeryüzüne barış gelsin, Tanrı insanlardan razı olsun” şeklinde çevrilebilir ve bazı Kutsal Kitap tercümelerinde bu şekilde çevrilmiştir. Ancak Yeni Dünya Çevirisi’ndeki kullanım daha eski ve daha güvenilir elyazmalarına dayanmaktadır. Meleklerin bu sözleri Tanrı’nın, tutum ve davranışlarına bakmaksızın tüm insanlardan razı olduğu anlamına gelmez. Bunun yerine, Tanrı’ya gerçekten iman ettiği ve oğlu İsa’nın takipçisi olduğu için Tanrı’nın onayını kazanacak kişilere atfeder. (Bu ayetteki razı olduğu insanlara başlıklı inceleme notuna bakın.)
razı olduğu insanlara: Yunanca eudokia sözcüğü “onay, hoşnutluk, memnuniyet” olarak da çevrilebilir. Bununla bağlantılı eudokeo fiili Mt 3:17; Mr 1:11 ve Lu 3:22’de geçer. (Mr 1:11’deki inceleme notuna bakın.) Bu ayetlerde Tanrı’nın, vaftizinden hemen sonra Oğluna söylediği sözler kayıtlıdır. Bu fiil temel olarak “onaylamak, hoşnut olmak, memnun olmak” anlamlarını taşır. Bu kullanımla uyumlu olarak “razı olduğu insanlar” (anthropois eudokias) ifadesi Tanrı’nın onayına sahip olan insanlara atfeder. Dolayısıyla meleklerin sözleri, Tanrı’nın genel olarak tüm insanlardan razı olduğu anlamına gelmez. O’na gerçekten iman ederek ve oğlu İsa’nın takipçisi olarak O’nu memnun eden kişilerden razı olduğu anlamına gelir.
25 HAZİRAN–1 TEMMUZ
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | LUKA 4-5
“Şeytan’ın Ayartma Çabalarına İsa Gibi Karşı Koyun”
nwtsty, Lu 4:9-12’deki görsel malzeme
Mabedin Burcu
Şeytan İsa’yı gerçekten de “mabedin burcuna [ya da “en yüksek noktasına”]” çıkarıp kendisini aşağı atmasını söylemiş olabilir. Fakat İsa’nın tam olarak nerede durmuş olabileceğini bilmiyoruz. Burada kullanılan “mabet” kelimesi muhtemelen tüm mabet alanına atfettiğinden İsa mabet alanının güneydoğu köşesinde (1) durmuş olabilir. Ya da mabet alanının başka bir köşesinde durmuş olabilir. İsa’nın bu noktalardan herhangi birinden aşağı düşmesi Yehova müdahale etmediği takdirde mutlaka ölümle sonuçlanırdı.
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Lu 4:17’deki inceleme notu
İşaya peygamberin yazılarını içeren tomar: Lût Gölü Rulolarında yer alan İşaya tomarı, birbirine bağlı 17 parça parşömenden oluşur. 54 sütundan oluşan 7,3 m uzunluğunda bir tomardır. Nasıra’daki havrada kullanılan tomar da benzer bir uzunlukta olabilir. Birinci yüzyılda bölüm ve ayet numaraları henüz olmadığından İsa’nın okumak istediği kısmı kendi çabasıyla bulması gerekiyordu. Peygamberlik sözlerinin ‘yazılı olduğu yeri bulması’ İsa’nın Tanrı’nın Sözünü çok iyi bildiğini gösterir.
nwtsty, Lu 4:25’teki inceleme notu
üç yıl altı ay: 1Kr 18:1’e göre İlya kuraklığın biteceğini “üçüncü yılda” bildirdi. Bu nedenle bazıları İsa’nın sözlerinin 1. Krallar’daki kayıtla çeliştiğini iddia etmektedir. Ancak İbranice Kutsal Yazılardaki kayıt, kuraklığın üç yıldan az sürdüğünü söylemez. Anlaşılan “üçüncü yılda” ifadesiyle, İlya’nın Ahab’a kuraklık olacağını ilk bildirdiği zamandan itibaren geçen süre kastediliyor (1Kr 17:1). İsrail’de kurak mevsim genelde 6 ay sürerdi. İlya Ahab’a kuraklık olacağını söylediğinde büyük ihtimalle kurak mevsim çoktan başlamıştı ve normal süresini aşmıştı. Dahası, kuraklık İlya’nın “üçüncü yılda” tekrar Ahab’la konuşmasından hemen sonra bitmedi. Yehova’nın Karmel Dağı’nda gökten ateş indirdiği olaydan sonra sona erdi (1Kr 18:18-45). Bu nedenle İsa’nın buradaki sözleri, ayrıca üvey kardeşinin Yk 5:17’deki benzer sözleri 1Kr 18:1’deki kayıtla uyum içindedir.