Eriha şehrini keşfe giden İsrailli adamlar Rahab adında bir kadının evinde kalıyordu. Eriha kralı bunu öğrenince Rahab’ın evine askerler gönderdi. Rahab adamları çatıya sakladı ve onları arayan askerleri de yanlış yöne gönderdi. Sonra, keşfe gelen adamlara şöyle dedi: “Size yardım edeceğim çünkü Yehova’nın sizinle olduğunu ve bu toprakları ele geçireceğinizi biliyorum. Lütfen beni ve ailemi koruyacağınıza söz verin.”

Adamlar “Söz veriyoruz, evindeki kimseye zarar gelmeyecek” dediler. Sonra da şunu eklediler: “Pencerene kırmızı bir ip bağla, böylece sen ve ailen kurtulacaksınız.”

Rahab, adamları bir iple pencereden aşağı indirdi ve kaçmalarına yardım etti. Adamlar dağlara gidip üç gün saklandıktan sonra Yeşu’nun yanına döndüler. İsrailoğulları Ürdün Irmağı’nı geçti ve oradaki toprakları almak için hazırlık yaptılar. Ele geçirdikleri ilk şehir Eriha oldu. Yehova onlara, altı gün boyunca günde bir kez şehrin etrafını dolanmalarını söyledi. Yedinci gün ise şehrin etrafını yedi kez dolandılar. Daha sonra kâhinler borularını çalmaya, askerler de güçlü bir sesle bağırmaya başladılar. Şehrin duvarları yerle bir oldu. Sadece Rahab’ın şehir duvarındaki evi ayakta kaldı. Rahab Yehova’ya güvendi, bu nedenle o ve ailesi hayatta kaldı.

Kenan diyarında yaşayan halklar Eriha’nın başına gelenleri duydu. Onların kralları bir araya gelip İsrailoğullarıyla savaşmaya karar verdi. Ama Gibeonluların farklı bir planı vardı. Eski püskü kıyafetler giydiler ve Yeşu’ya gidip şöyle dediler: “Biz çok uzaktan geliyoruz. Tanrınız Yehova’yı ve O’nun sizin için Mısır’da ve Moab’da tüm yaptıklarını duyduk. Bize saldırmayacağınıza söz verin, biz de sizin hizmetçiniz olalım.”

Yeşu buna inandı ve onlara saldırmamayı kabul etti. Üç gün sonra ise onların aslında uzak bir yerden gelmediğini, Kenan diyarında yaşadığını öğrendi. Gibeonlulara “Neden yalan söylediniz?” diye sordu. Onlar da şöyle cevap verdi: “Korktuk. Tanrınız Yehova’nın sizin için savaştığını biliyoruz. Lütfen bizi öldürmeyin.” Yeşu verdiği sözü tuttu ve yaşamalarına izin verdi.

Çok geçmeden Kenan’daki beş kral ordularıyla birlikte Gibeonlulara saldırmak üzere harekete geçti. Yeşu ve ordusu onları kurtarmak için bütün gece yol gitti. Ertesi sabah erkenden savaşmaya başladılar. Kenanlılar dört bir yana kaçtı. Yehova, kaçtıkları her yerde üstlerine büyük dolu taneleri yağdırdı. Sonra Yeşu havanın kararmaması için Yehova’dan güneşi durdurmasını istedi. Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Ama Yeşu Yehova’ya güveniyordu. Gerçekten de güneş İsrailoğulları Kenan ordularını yenene dek bir gün boyunca batmadı.