Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 7/00 s. 20-23
  • Ailemiz Nasıl Yeniden Birleşti?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Ailemiz Nasıl Yeniden Birleşti?
  • Uyanış!—2000
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Çok Güzel Başlamıştı
  • Birbirimizden Uzaklaşıyoruz
  • Lars’taki Beklenmedik Değişiklik
  • Judith Ne Yaptı?
  • İkinci Evlenme Töreni
  • Çocuklar
  • Bugünkü Yaşamımız
  • Yehova’nın Şahitleri Evlilikleri Yıkar mı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
  • Kutsal Kitap Hayatları Değiştirir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2011
  • Yehova Memleketine Dönenleri Bol Bol Ödüllendirir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2020
  • Kutsal Kitap Hayatları Değiştirir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2009
Daha Fazla
Uyanış!—2000
g 7/00 s. 20-23

Ailemiz Nasıl Yeniden Birleşti?

Lars ve Judith Westergaard tarafından anlatılmıştır

EVLERİ Danimarka’daki herhangi bir mutlu aileninki gibi. Sakin bir köyde, hoş bir bahçesi olan rahat bir ev. İçeride, duvardaki büyük fotoğrafta, ailenin sağlıklı ve güleryüzlü çocukları görülüyor.

Baba, Lars, Yehova’nın Şahitlerinin cemaatinde bir ihtiyar. Karısı Judith ise bir öncü (vaizlik hizmetinde dolgun vakitli çalışıyor). Onlar şimdi mutlu bir çift; ancak bir zamanlar böyle değillerdi. Lars ve Judith boşanmaları ve ailelerinin dağılmasıyla sonuçlanan sorunlar ve birbirlerine karşı derin düşmanlık duyguları yaşadılar. Ancak, şimdi aileleri yeniden birleşti. Bu nasıl oldu, bırakalım kendileri anlatsın.

Lars ve Judith evliliklerinin korkunç şekilde kötüye gitmesinin nedenini ve nasıl yeniden birleştiklerini anlatmaktan tedirgin olmuyorlar. Kendi yaşam deneyimlerinin başkalarına da yardımcı olabileceğini düşünüyorlar.

Çok Güzel Başlamıştı

Lars: Nisan 1973’te evlendiğimiz zaman, mutluluğumuza diyecek yoktu. Umut doluyduk. Mukaddes Kitabı ve Yehova’nın Şahitlerini tanımıyorduk; fakat herkes yeterince çalışırsa bu dünyayı daha güzel bir yer yapabileceğimize inanmıştık. Bu yüzden siyasal birçok faaliyete katıldık. Ailemiz büyüdükçe mutluluğumuz da arttı; Martin, Thomas ve Jonas adlı sağlıklı ve hayat dolu üç oğlumuz oldu.

Judith: Kamu hizmeti yapan bir kuruluşta yönetici konumundaydım. Aynı zamanda siyasal ve sendikal faaliyetlere de katılıyordum. Yönetici olarak yavaş yavaş yükseliyordum.

Lars: Ben de, büyük bir işçi sendikasında çalışıyordum ve önemli bir konuma yükselmiştim. Kariyerimizde hızla ilerliyorduk ve ufukta bir kara bulut görünmüyordu.

Birbirimizden Uzaklaşıyoruz

Lars: Ancak, her ikimiz de kendi faaliyetlerimizle öylesine meşguldük ki, birbirimizle giderek daha az zaman geçirir olduk. Aynı siyasal parti adına, ancak farklı alanlarda çalışıyorduk. Üç çocuğumuz başkalarının gözetiminde, bakıcılarla ya da çocuk yuvalarında büyüyorlardı. İkimiz de kendi meselelerimizle ilgili olduğumuzdan, aile düzenimiz bozulmaya başladı. Tesadüfen ikimizin de evde olduğu zamanlarda ise, çoğu kere aramızda yüksek sesli tartışmalar çıkardı. O sırada alkolü bir tür yatıştırıcı gibi kullanmaya başladım.

Judith: Tabii ki birbirimize ve çocuklara karşı hâlâ sevgi duyuyorduk, fakat sevgimizi asla olması gereken şekilde geliştirmiyor, tersine, sanki söndürüyorduk. İlişkimiz çok bozulmuştu ve çocuklar bu yüzden acı çekiyordu.

Lars: Aile düzenimizi tekrar rayına oturtmak amacıyla umutsuz bir girişimde bulunarak işten ayrılmaya karar verdim. 1985’te kentten ayrılıp şimdi oturduğumuz köye taşındık. Durum kısa bir süre biraz düzeldi, fakat karım ve ben ayrı ilgi alanlarında yoğunlaşmaya devam ettik. Sonunda 16 yıllık evliliğimiz Şubat 1989’da boşanmayla noktalandı. Yuvamız yıkılmıştı.

Judith: Ailemizin parçalandığını ve çocukların nasıl acı çektiğini görmek korkunçtu. Öylesine düşmanca duygular içindeydik ki, oğullarımızın velayetini paylaşmakta bile anlaşamadık ve üçünün velayetini de ben aldım.

Lars: Judith ve ben dağılmakta olan ailemizi bir araya getirmek için şaşkın bir halde bir iki girişimde bulunduk. Hatta Tanrı’ya dua edip yardım istedik. Oysa Tanrı hakkında pek az şey biliyorduk.

Judith: Dualarımızla birlikte içimizde Tanrı’nın bizi dinlemediği duygusu uyandı. Ancak şimdi, o zamandan beri Tanrı’nın bizi dinlediğini fark ediyoruz ve bunun için minnettarız.

Lars: Çaba gösterip kendimizi değiştirmemiz gerektiğinin farkında değildik. Bu yüzden boşanma üzücü bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştı.

Lars’taki Beklenmedik Değişiklik

Lars: Yalnız yaşadığım sıralarda olaylar hiç beklemediğim şekilde gelişti. Bir gün Yehova’nın Şahitlerinden iki dergi aldım. O zamana dek Yehova’nın Şahitlerini hiç düşünmeden hep geri çevirmiştim. Fakat dergilere bakarken, Şahitlerin hem Tanrı’ya hem de Mesih’e gerçekten iman ettiklerini anladım. Bu çok şaşırtıcıydı. Onların İsa’ya inandıklarını bilmiyordum.

O sırada, tanıştığım bir kadınla birlikte yaşamaya başladım. Onun bir zamanlar Yehova’nın Şahidi olduğu ortaya çıktı. Sorular sormaya başlayınca, bana Mukaddes Kitaptan Yehova’nın Tanrı’nın ismi olduğunu gösterdi. Dolayısıyla, “Yehova’nın Şahitleri” “Tanrı’nın Şahitleri” anlamına geliyordu.

O kadın Yehova’nın Şahitlerinin bir Büyük İbadet Salonunda sunulan umumi konuşmayı dinlememi sağladı. Orada gördüklerim gerçekten ilgimi uyandırdı. Daha fazla şey öğrenmek amacıyla, yöredeki İbadet Salonuna gittim ve Mukaddes Kitabı incelememe yardım etmek üzere bir düzenleme yapıldı. Yaşam tarzımın yanlışlığını görmem fazla zaman almadı, bunun üzerine bayan arkadaşımdan ayrıldım ve tek başıma yaşamak üzere memleketime gittim. Bir süre tereddüt ettikten sonra oradaki Yehova’nın Şahitleriyle temasa geçtim ve Mukaddes Kitap incelemesini sürdürdüm.

Yine de hâlâ bazı kuşkularım vardı. Yehova’nın Şahitleri gerçekten Tanrı’nın onaylayıp benimsediği topluluk muydu? Ya çocukken öğrendiğim şeylere ne demeli? Yedinci Gün Adventisti olarak yetiştirildiğimden, bu kez bir Adventist vaizle temasa geçtim. Her çarşamba benimle Mukaddes Kitabı incelemeyi kabul etti, bu arada her pazartesi de Yehova’nın Şahitleriyle inceleme yapıyordum. İstediğim, her iki gruptan da dört konuda açık bir cevap almaktı: Mesih’in dönüşü, dirilme, Üçlük doktrini ve cemaatin nasıl teşkilatlandırılması gerektiği. Tüm kuşkularımın ortadan kalkması için birkaç ay yetti. Bu dört alanın her birinde –ve diğer her konuda– yalnızca Yehova’nın Şahitlerinin inanışları tümüyle Mukaddes Kitaba dayanıyordu. Sonuç olarak, tüm cemaat faaliyetlerine sevinçle katılmaya başladım ve çok geçmeden hayatımı Yehova’ya vakfettim. 1990 Mayısında vakfımın simgesi olarak vaftiz edildim.

Judith Ne Yaptı?

Judith: Evliliğimizdeki bunalım doruğa çıktığında yeniden kiliseye gitmeye başlamıştım. Lars’ın Yehova’nın Şahidi olduğunu duymak hiç hoşuma gitmedi. En küçük oğlumuz Jonas on yaşındaydı ve zaman zaman babasını ziyaret ediyordu, fakat Lars’ın onu Yehova’nın Şahitlerinin herhangi bir ibadetine götürmesini yasaklamıştım. Lars yetkililere başvurduysa da onlar benim tarafımı tuttular.

Bir adamla tanışmıştım. Aynı zamanda, siyasetle ve her tür toplumsal faaliyetle eskisinden daha fazla ilgileniyordum. Bu yüzden, biri bana o sırada ailemizin birleşmesi olasılığından söz etseydi, bu bana olanaksız gelecekti.

Yehova’nın Şahitlerine karşı delil arama çabasıyla yöremizdeki vaize gittim; ancak o, hemen Şahitler hakkında bir şey bilmediğini ve onlar hakkında elinde herhangi bir yayın olmadığını itiraf etti. Tüm söyleyebildiği, onlardan uzak durmamın iyi olacağıydı. Elbette, bu, Yehova’nın Şahitleriyle ilgili olumsuz görüşümde hiçbir değişiklik yaratmadı. Fakat sonra, onlarla hiç beklemediğim bir biçimde tanışmak zorunda kaldım.

İsveç’te oturan erkek kardeşim Yehova’nın Şahidi olmuştu ve beni bir İbadet Salonundaki evlenme törenine çağırdı. Bu olay Şahitler hakkındaki görüşümde çarpıcı bir değişiklik yarattı. Hep düşündüğüm gibi sıkıcı kişiler olmamaları beni şaşırttı. Nazik ve mutlu, hatta mizah duyguları olan kişilerdi.

Bu arada, eski kocam Lars tümüyle değişmişti. Daha fazla sorumluluk üstleniyor, çocuklarla daha çok vakit geçiriyordu; nazikti ve sözlerini tartarak konuşuyordu, üstelik geçmişteki gibi ölçüsüzce içmiyordu. Kişiliği çok çekici duruma gelmişti. Şimdi tam her zaman olmasını istediğim türden biriydi. Artık onunla evli olmamayı ve belki bir gün başka bir kadınla evleneceği düşüncesini içime sindiremiyordum.

Bunun üzerine sinsi bir “hamle” planladım. Jonas’ın babasıyla olduğu bir sırada, teyzelerine yeğenlerini görme fırsatı verme bahanesiyle iki kız kardeşimle, Jonas ve Lars’ı görmek için onun oturduğu şehre gitmek üzere anlaştım. Bir lunaparkta buluştuk. Teyzeleri oğlumla ilgilenirken, Lars ve ben bir bank bulup oturduk.

Geleceğimiz konusunu açar açmaz Lars’ın cebinden bir kitap çıkarması beni şaşırttı. Kitabın adı Mutlu Bir Aile Hayatı idi.a Kitabı elime verdi ve ailede kocanın ve kadının rollerine ilişkin bölümleri okumamı önerdi. Özellikle ayetlere bakmamı tavsiye etti.

Sonra, Lars’la birlikte banktan kalktığımızda, onun koluna girmek istedim; o bunu nezaketle reddetti. Yeni inancıyla ilgili görüşümü bilmeden evlilik konusunda benimle tekrar anlaşmak niyetinde değildi. Bu beni biraz gücendirdiyse de, tutumunun çok makul olduğunu ve eğer tekrar kocam olacaksa böyle davranmasının benim yararıma olduğunu fark ettim.

Tüm bunlar Yehova’nın Şahitlerine karşı merakımı iyice artırdı. Ertesi gün, Şahit olduğunu bildiğim bir kadını aradım; onunla ve kocasıyla buluşup dinleri hakkında öğrenmek istediğim bilgileri alabilmem için bir düzenleme yaptık. Tüm sorularıma doğrudan Mukaddes Kitaptan yanıt verdiler. Yehova’nın Şahitlerinin öğrettiklerinin tam olarak Mukaddes Kitaba dayandığını görebiliyordum. Her konuda, hakikatin bu olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.

Bu dönem içinde Lutherci Evanjelik Kiliseden ayrıldım ve tüm siyasal faaliyetlerime son verdim. Sigarayı bile bıraktım. Bu en zor adımdı. Mukaddes Kitap tetkikine 1990 yılının Ağustos ayında başladım ve Nisan 1991’de Yehova’nın bir Şahidi olarak vaftiz edildim.

İkinci Evlenme Töreni

Judith: Artık ikimiz de vaftiz edilmiş Şahitlerdik. Bir zamanlar farklı yönlere gittikse de, her ikimiz de Mukaddes Kitabı inceledik. Onun mükemmel öğretileri sayesinde öncekinden çok farklıydık. Birbirimizi hâlâ seviyorduk, belki de sevgimiz daha önce hiç bu kadar derin olmamıştı. Böylece, şimdi yeniden evlenmek için hiçbir engelimiz yoktu; biz de böyle yaptık. Evlilik andını birbirimize ikinci kez tekrarladık, ancak bu sefer bunu Yehova’nın Şahitlerinin İbadet Salonunda yaptık.

Lars: İnanılmaz bir şey gerçekleşmiş, ailemiz yeniden birleşmişti. Artık büyük bir sevinç ve mutluluk içindeydik.

Judith: Nikâhta oğullarımız, birçok akrabamız, eski ve yeni dostlarımız vardı. Harika bir olaydı. Konuklar arasında bizi önceki evliliğimizden tanıyanlar vardı; bizi tekrar birlikte görmekten memnundular ve Yehova’nın Şahitleri arasındaki gerçek sevgiyi gördükleri için de çok şaşırmışlardı.

Çocuklar

Lars: Vaftizimizden bu yana geçen süre içinde iki oğlumuzun hayatlarını Yehova’ya vakfetmeyi seçtiklerini görmek büyük bir sevinçti.

Judith: Jonas Mukaddes Kitaptaki hakikati çocukken babasını ziyaret ettiği sıralarda tanımıştı ve o günden beri takdir ediyordu. Bana babasının yanına taşınmak istediğini söylediğinde yalnızca on yaşındaydı ve bunun nedenini “Babam Mukaddes Kitaba uygun yaşıyor” diyerek açıklamıştı. Jonas vaftiz edildiğinde 14 yaşındaydı. Okul eğitimini tamamladı ve şimdi Tanrı’ya dolgun vakitle hizmet ediyor.

Lars: Büyük oğlumuz Martin şimdi 27 yaşında. Bizde gördüğü değişiklikler onu çok düşündürdü. Evden ayrılıp ülkenin farklı bir kısmına yerleşti. İki yıl önce yöresindeki Yehova’nın Şahitlerinin cemaatiyle Mukaddes Kitabı incelemeye başladı. Beş ay gibi kısa bir süre sonunda vaftize hazırdı. İsa’nın bir takipçisi olarak hizmetini sürdürürken, gelecekle ilgili güzel planlar yapıyor.

Ortanca oğlumuz Thomas şu anda Yehova’nın Şahidi değil. Elbette onu hâlâ seviyoruz ve aramızda güzel bir ilişki var. O da ailemizdeki değişikliklerden memnun. Hepimiz, ailemizin yeniden birleşmesinin ana baba olarak Mukaddes Kitaptan öğrendiğimiz ilkeler sayesinde olduğunu kabul ediyoruz. Şimdi, üç oğul ve ana baba olarak tüm ailemizin sık sık bir çatı altında toplanabilmesi bizim için büyük bir nimet!

Bugünkü Yaşamımız

Lars: Kusursuz olduğumuzu söylemiyoruz. Fakat bir şeyi öğrendik; sevgi ve karşılıklı saygı başarılı bir evlilik için kilit etkenlerdir. Şimdi evliliğimizin temeli öncekinden çok farklı. Artık ikimiz de Yehova için yaşadığımızı biliyoruz, çünkü bizden üstün bir otoritenin varlığını kabul ediyoruz. Judith ve ben gerçekten tam bir şekilde birleştiğimizi hissediyor ve geleceğe güvenle bakıyoruz.

Judith: Sanırım biz en üstün evlilik ve aile danışmanının Yehova olduğuna ilişkin yaşayan kanıtlarız.

[Dipnot]

a Kule Kitapları tarafından 1988 yılında yayımlanmıştır; artık basılmamaktadır.

[Sayfa 20’deki resim]

Lars ve Judith, 1973’te ilk evlendiklerinde

[Sayfa 21’deki resim]

Üç çocuk, birlik içindeki aile ortamını önce yitirdi, sonra yeniden buldu

[Sayfa 23’teki resim]

Mukaddes Kitap ilkelerine uyarak yeniden birleşmiş olan Lars ve Judith’in bugünkü durumları

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş