-
Neden Alışveriş Yapıyoruz?Uyanış!—2013 | Haziran
-
-
KAPAK KONUSU: NEDEN BU KADAR ÇOK ALIŞVERİŞ YAPIYORUZ?
Neden Alışveriş Yapıyoruz?
2012 yılında küresel çapta yapılan bir ankette katılımcıların yarısı, aslında ihtiyacı olmayan şeyler aldığını söyledi. Üçte ikisi tüketicilerin çok fazla şey aldığını düşünüyordu. Bu kaygılarında haklı olabilirler çünkü pek çok tüketici borç batağına saplanıyor. Araştırmacılar aşırı tüketimin daha fazla doyum vermek yerine, daha çok stres ve mutsuzluğa yol açabileceğini söylüyor. Öyleyse neden bu kadar çok şey almaya devam ediyoruz?
TÜKETİCİLER olarak yoğun bir pazarlama bombardımanı altındayız. Peki pazarlama endüstrisinin amacı ne? İstekleri ihtiyaca dönüştürmek. Pazarlamacılar tüketicilerin davranışlarını büyük ölçüde duyguların yönlendirdiğini biliyorlar. Bu yüzden reklamlar hatta alışverişin kendisi, duyguları olabildiğince çok harekete geçirecek şekilde tasarlanıyor.
Why People Buy Things They Don’t Need (İnsanlar Neden İhtiyaçları Olmayan Şeyleri Alır?) adlı kitap şöyle diyor: “Tüketici yeni bir şey almayı planladığında genelde ürünü aramak, bulmak ve ona sahip olmakla ilgili hayaller kurmaktan zevk alır.” Bazı uzmanlara göre insanlar alışveriş yaparken öylesine heyecanlanıyor ki muhtemelen adrenalin patlaması yaşıyor. Pazarlama uzmanı Jim Pooler şöyle açıklıyor: “Satıcı bu duygu durumunu fark ederse bundan yararlanabilir, müşterinin yaşadığı duygu yoğunluğunu ve zayıflamış savunma sistemini kendi yararına kullanabilir.”
Kendinizi zeki pazarlamacıların kurbanı olmaktan nasıl koruyabilirsiniz? Duygularınızı bir kenara bırakın ve pazarlama endüstrisinin vaatlerini gerçeklerle karşılaştırın.
VAAT: “Yaşam Kalitenizi Yükseltin”
Daha iyi bir yaşam istemek çok doğal. Reklamcılar sürekli şu mesajı yayıyor: Tüm isteklerinize –yani daha sağlıklı, güvenli, stresten uzak ve daha sıcak ilişkilere sahip olabileceğiniz bir yaşama– doğru yatırımlar yaparak erişebilirsiniz.
GERÇEK:
Aslında sahip olduğumuz şeylerin sayısı arttıkça yaşam kalitemiz düşebilir. Daha çok şey, onlarla ilgilenmek için daha çok zaman ve para gerektirir. Borçların yarattığı baskı nedeniyle stres seviyesi yükselir, aileyle arkadaşlara ayıracak zaman azalır.
İlke: “Bir insanın çok malı mülkü olsa bile, hayatı bunlara bağlı değildir” (Luka 12:15).
Aslında sahip olduğumuz şeylerin sayısı arttıkça yaşam kalitemiz düşebilir
VAAT: “Statü ve Prestij Kazanın”
Birçok kişi, bir şey satın aldığında bunu başkalarını etkilemek için yaptığını kabul etmez. Ancak uzman Jim Pooler şuna dikkat çekiyor: “İnsanlar alışveriş yaptığında onların bu davranışının çok önemli bir nedeni dostları, komşuları, iş arkadaşları ve akrabalarıyla yarışmaktır.” Bu nedenle genelde reklamlarda, ürünler başarılı ve zengin kişiler tarafından kullanılıyormuş gibi gösterilir. Bu tür reklamların tüketiciye verdiği mesaj şudur: “Siz de onlar gibi olabilirsiniz!”
GERÇEK:
Kendi değerimizi kendimizi başkalarıyla karşılaştırarak belirlemek, sonu gelmeyen bir doyumsuzluk duygusu yaratır. Bir isteğe ulaştığımızda hemen bir sonrakine ulaşmak isteriz.
İlke: ‘Gümüşe düşkün olan gümüşe doymaz’ (Vaiz 5:10).
VAAT: “Kişiliğinizi Ortaya Koyun”
Shiny Objects adlı kitap şöyle yazıyor: “Başkalarına nasıl biri olduğumuzu (ya da olmak istediğimizi) ifade etmenin en yaygın yollarından biri, sahip olduğumuz maddi şeyleri kullanmamız ve sergilememizdir.” Pazarlama endüstrisi bunu bilir ve ürün markalarını, özellikle de lüks markaları, belirli yaşam tarzları ve değerlerle ilişkilendirmeye çalışır.
Kendinizi nasıl görüyorsunuz? Başkalarının sizi nasıl görmesini istiyorsunuz? Şık biri olarak mı? Atletik biri olarak mı? Nasıl biri olmayı hayal ediyor olursanız olun pazarlama endüstrisi şunu vaat eder: Doğru markayı satın alırsanız, markanın benimsetmeye çalıştığı o kişi olabilirsiniz.
GERÇEK:
Satın aldığımız hiçbir ürün kişiliğimizi değiştiremez ya da dürüstlük ve doğru ahlaki değerler gibi güzel niteliklere sahip olmamızı sağlayamaz.
İlke: “Sizin süsünüz, . . . . altın takılar ya da elbiselerle, dış görünüşte değil, yüreğinizdeki gizli insanda olsun” (1. Petrus 3:3, 4).
-
-
Harcamalarınızı Kontrol Altında Tutmanın YollarıUyanış!—2013 | Haziran
-
-
Harcamalarınızı Kontrol Altında Tutmanın Yolları
Pazarlama endüstrisinin yarattığı dış baskının yanında iç etkenler, yani duygularımız ve alışkanlıklarımız da aşırı harcama yapmamıza neden olabilir. Aşağıda harcamalarınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilecek altı öneri bulunuyor.
Düşünmeden satın alma isteğine karşı koyun. Alışveriş yapmak ve bir şeyi çok ucuza bulmak sizi heyecanlandırıyor mu? Eğer öyleyse düşünmeden alışveriş yapıyor olabilirsiniz. Bu isteğe yenilmemek için almayı planladığınız şeyi satın almanın, ona sahip olmanın ve bakımının uzun vadeli sonuçlarını acele etmeden, gerçekçi şekilde düşünün. Bir an durun ve geçmişte düşünmeden aldığınız ama sonradan pişman olduğunuz şeyleri hatırlayın. Son kararınızı vermeden önce kendinize “sakinleşme” fırsatı tanıyın.
Moralinizi düzeltmek için alışveriş yapmayın. Alışveriş geçici olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayabilir. Ancak olumsuz duygular geri döndüğünde, rahatlamak için para harcamak üzere daha da güçlü bir arzu duyabilirsiniz. Moralinizi alışveriş yaparak düzeltmeye çalışmak yerine, size destek olacak dostlarınızla vakit geçirin ya da yürüyüşe çıkmak gibi fiziksel aktivitelerde bulunun.
Eğlence olsun diye alışveriş yapmayın. Gösterişli alışveriş merkezleri alışverişi eğlenceye dönüştürdü. Sadece eğlenmek için bir alışveriş merkezine gidebilir ya da internette gezinebilirsiniz, ancak gördüklerinizin çoğu satın alma isteğinizi körükleyecek şekilde tasarlanmıştır. Yalnızca aklınızda belirli bir şey varsa alışveriş yapın ve planınızın dışına çıkmayın.
Arkadaş seçiminize dikkat edin. Arkadaşlarınızın hayat tarzı ve sohbetleri, sizin isteklerinizi önemli ölçüde etkiler. Arkadaşlarınıza ayak uydurmak için aşırı alışveriş yapıyorsanız, paraya ve maddi şeylere daha az önem veren kişileri arkadaş olarak seçin.
Kredi kartlarını akıllıca kullanın. Kredi kartları, sonuçlarını göz ardı ederek kolaylıkla harcama yapmanıza neden olabilir. Her ay o ayın kredi kartı borcunun tümünü ödemeye çalışın. Kredi kartınızın faiz oranları ve aidatları hakkında bilginiz olsun ve en düşük maliyetli kartları bulmak için teklifleri karşılaştırın. Yüksek borçlanma maliyetleri olan ve ihtiyacınız olmayan avantajlar sağlayan premium kartlara karşı temkinli olun. Kredi kartıyla alışveriş yapmaktansa, daha büyük alımlarınız için para biriktirin ve nakit ödeme yapın.
Mali durumunuzun farkında olun. Mali durumunuzu iyi bilmiyorsanız aşırı para harcamanız daha kolay olur. Güncel kayıtlar tutun ve tüm mali durumunuzun farkında olun. Gelirinize ve geçmişteki harcamalarınıza dayanarak aylık, gerçekçi bir harcama planı hazırlayın. Harcamalarınızı takip edin ve bunu planınızla karşılaştırın. Bilginizin olmadığı mali konular hakkında güvenilir bir dostunuzdan yardım isteyin.
-