2 Ağustos Cumartesi
Baştaki yetkililere boyun eğ[in] (Rom. 13:1).
Yusuf ve Meryem zor olduğunda bile yetkililere itaat etmek konusunda harika örneklerdir (Luka 2:1-6). Onlar, Meryem 9 aylık hamileyken itaatlerini zorlayan bir durumla karşılaştılar. Roma İmparatoru Augustus nüfus sayımı yapılmasını emretti. Yusuf ve Meryem’in Beytlehem’e gitmesi gerekiyordu. Fakat bu, dağlık bir bölgede yaklaşık 150 kilometre yolculuk etmek anlamına geliyordu. Yani bu zorlu bir yolculuk olacaktı. Özellikle de karnı burnundaki Meryem için. Hem Meryem’in hem de doğmamış bebeğin sağlığı onları endişelendirmiş olabilir. “Ya bebek biz yolculuktayken doğarsa?” diye düşünmüş olabilirler. Meryem karnında Mesih’i taşıyordu. Bunu imparatorun emrine uymamak için bir mazeret olarak görecekler miydi? Yusuf ve Meryem endişeli olsalar da emre itaat ettiler. Yehova onların itaatini ödüllendirdi. Meryem Beytlehem’e sağ salim vardı ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. Hatta böylece Kutsal Kitaptaki bir peygamberlik sözü gerçekleşmiş oldu (Mika 5:2). w23.10 8 p. 9; 9 p. 11-12
3 Ağustos Pazar
‘Birbirinizi teşvik edin’ (İbr. 10:25).
İbadetlerde cevap verme düşüncesi bile sizi kaygılandırıyor mu? İyi hazırlık yapın (Özd. 21:5). İncelenecek kısmı ne kadar iyi anlarsanız el kaldırırken kendinizi o kadar rahat hissedersiniz. Ayrıca cevaplarınız kısa olsun (Özd. 15:23; 17:27). Kısa cevaplar vermek heyecanınızı azaltabilir. Kendi sözlerimizle kısa cevaplar vermek, iyi hazırlık yaptığımızı ve incelenecek kısmı iyi anladığımızı gösterir. Belki bu önerilerden bazılarını uyguladınız. Ama hâlâ heyecanlanıyor ve bir ya da ikiden fazla cevap veremiyorsunuz. Yine de şuna emin olun: Yehova elinizden gelenin en iyisini yaptığınızın farkında ve çabalarınıza çok değer veriyor (Luka 21:1-4). Yehova bizden yapabileceğimizden fazlasını beklemiyor (Filip. 4:5). Ne yapabileceğinizi belirleyin, bunu yapmak için hedef koyun ve sakinlik vermesi için Yehova’ya dua edin. Başta hedefiniz tek, kısa bir cevap vermek bile olabilir. w23.04 21 p. 6-8
4 Ağustos Pazartesi
‘Zırhımız [ve] miğferimiz olsun’ (1. Sel. 5:8).
Elçi Pavlus bizi savaş için hazırlıklı olan giyinmiş bir askere benzetti. Görevdeki bir asker savaş için her zaman hazırlıklı olmalıdır. Bu bizim için de geçerli. Zırhımızı yani iman ve sevgimizi; miğferimizi yani ümidimizi giyerek Yehova’nın günü için hazırlıklı olabiliriz. Zırh, nasıl bir askerin kalbini korursa, iman ve sevgi de bizim mecazi yüreğimizi korur. Bu nitelikler sayesinde Yehova’ya hizmet etmeye ve İsa’yı takip etmeye devam edebiliriz. Güçlü bir imanımız olursa Yehova’nın, O’nu tüm yürekle arayanları ödüllendirdiğine emin olabiliriz (İbr. 11:6). Bu sayede zorluklar yaşasak da önderimiz İsa’ya vefalı kalabiliriz. İmanımızı güçlendirmek için neler yapabiliriz? Örneğin zulme veya ekonomik zorluklara rağmen sadakatlerini koruyan kardeşlerimizi örnek alabiliriz. Ayrıca maddiyatçılık tuzağına karşı da dikkatli olmalıyız. Bunun için hayatlarını sadeleştirip Krallığa ilk yeri veren kardeşleri örnek alabiliriz. w23.06 10 p. 8-9