Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt 2. Krallar 1:1-25:30
  • 2. Krallar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • 2. Krallar
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
2. Krallar

KRALLAR İKİNCİ KİTAP

1 Ahab’ın ölümünden sonra Moab+ İsrail’e başkaldırdı.

2 O dönemde, bir gün Ahazya Samiriye’de sarayının damındaki odaya çıktı. Fakat oradaki kafesli açıklıktan düştü ve yaralandı. Habercilerine “Gidin, Ekron’un+ tanrısı Baal-zebub’a iyileşip iyileşemeyeceğimi sorun”+ diyerek onları gönderdi. 3 Bunun üzerine Yehova’nın meleği Tişbeli İlya’ya*+ şöyle dedi: “Kalk, Samiriye Kralı’nın gönderdiği habercilerin yoluna çık. Onlara de ki, ‘İsrail’de Tanrı yok mu da, Ekron’un tanrısı Baal-zebub’a danışmaya gidiyorsunuz?+ 4 Bu yüzden Yehova şöyle diyor: “Yattığın yataktan kalkamayacaksın, kesinlikle öleceksin.”’” Bunun üzerine İlya gitti.

5 Haberciler geri dönünce Kral hemen “Neden geri döndünüz?” dedi. 6 Onlar da şu karşılığı verdiler: “Yolumuza bir adam çıktı ve bize şöyle dedi: ‘Sizi gönderen Kral’a gidip deyin ki, “Yehova şöyle diyor: İsrail’de Tanrı yok mu da, Ekron’un tanrısı Baal-zebub’a danışmak için adam yolladın? Bu yüzden, yattığın yataktan kalkamayacaksın, kesinlikle öleceksin.”’”+ 7 Bunun üzerine Kral, “Yolunuza çıkan ve bunları söyleyen adam nasıl biriydi?” diye sordu. 8 Onlar da “Üzerinde hayvan tüyünden bir giysi,+ belinde de deri kuşak vardı”+ dediler. Kral bunu duyunca “Bu Tişbeli İlya!” dedi.

9 Kral ona, bir ellibaşıyla 50 asker gönderdi. Komutan, İlya’nın olduğu yere çıktığında o dağın tepesinde oturuyordu. Komutan ona “Tanrı’nın hizmetkârı,*+ Kral aşağı inmeni emrediyor” dedi. 10 Fakat İlya komutana “Eğer ben Tanrı’nın hizmetkârıysam göklerden ateş insin,+ seni ve 50 askerini yakıp yok etsin” diye karşılık verdi. Bunun üzerine göklerden ateş indi, onu ve 50 askerini yakıp yok etti.

11 Kral, İlya’ya bir ellibaşıyla 50 asker daha gönderdi. O da gidip “Tanrı’nın hizmetkârı, Kral derhal inmeni emrediyor!” dedi. 12 Fakat İlya “Eğer ben Tanrı’nın hizmetkârıysam göklerden ateş insin, seni ve 50 askerini yakıp yok etsin” diye karşılık verdi. Ve Tanrı’nın ateşi göklerden indi, komutanı ve 50 askerini yakıp yok etti.

13 Kral, İlya’ya üçüncü kez bir ellibaşıyla 50 asker gönderdi. Fakat bu üçüncü komutan İlya’nın yanına çıktığında önünde diz çöktü ve yalvararak şöyle dedi: “Tanrı’nın hizmetkârı, ne olur benim ve bu 50 kulunun canını bağışla. 14 Göklerden ateş indi ve önceki iki ellibaşıyla adamlarını yakıp yok etti. Fakat lütfen şimdi bu kulunun canını bağışla.”

15 Bunun üzerine Yehova’nın meleği İlya’ya “Onunla beraber in, ondan korkma” dedi. İlya da kalktı ve onunla beraber Kral’a gitti. 16 Kral’a şöyle dedi: “Yehova diyor ki, ‘Ekron’un+ tanrısı Baal-zebub’a danışmak için haberciler gönderdin. İsrail’de Tanrı yok muydu?+ Neden O’na danışmadın? Bu yüzden yattığın yataktan kalkamayacaksın, kesinlikle öleceksin.’” 17 Yehova’nın İlya aracılığıyla söylediği gibi Ahazya öldü. Oğlu olmadığı için onun yerine Yehoram*+ kral oldu. O sırada Yahuda Kralı Yehoşafat’ın oğlu Yehoram’ın 2. yılıydı.+

18 Ahazya’nın dönemindeki+ diğer olaylar ve yaptığı her şey İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır.

2 Yehova’nın İlya’yı+ bir kasırgayla göklere* alacağı zaman geldiğinde,+ İlya ve Elişa+ Gilgal’den+ yola çıktılar. 2 İlya Elişa’ya “Lütfen sen burada kal, çünkü Yehova beni Beytel’e gönderdi” dedi. Fakat Elişa “Yaşayan Tanrı Yehova’nın ve senin önünde yemin ederim ki senden ayrılmam” dedi. Böylece birlikte Beytel’e+ gittiler. 3 Beytel’deki peygamber oğulları* Elişa’nın yanına gelip “Biliyor musun, başındaki efendini Yehova bugün alıp götürecek”+ dediler. O da “Biliyorum, susun” dedi.

4 Sonra İlya ona “Elişa, lütfen sen burada kal, çünkü Yehova beni Eriha’ya+ gönderdi” dedi. Fakat Elişa “Yaşayan Tanrı Yehova’nın ve senin önünde yemin ederim ki senden ayrılmam” dedi. Böylece Eriha’ya geldiler. 5 Eriha’daki peygamber oğulları Elişa’nın yanına gelip “Biliyor musun, başındaki efendini Yehova bugün alıp götürecek” dediler. O da “Biliyorum, susun” dedi.

6 İlya tekrar Elişa’ya “Lütfen sen burada kal, çünkü Yehova beni Ürdün Irmağı’na gönderdi” dedi. Fakat Elişa “Yaşayan Tanrı Yehova’nın ve senin önünde yemin ederim ki senden ayrılmam” dedi. Böylece ikisi yola devam etti. 7 Peygamber oğullarından 50 kişi de onları takip etti. İkisi Ürdün kıyısına gelince durdu, peygamberler de biraz uzakta durup onları izlemeye devam etti. 8 Sonra İlya, peygamber giysisini+ dürüp suya vurdu ve sular iki yana açıldı, böylece ikisi kuru ırmak yatağından karşıya geçti.+

9 Karşıya geçer geçmez İlya Elişa’ya “Yanından alınmadan önce senin için ne yapmamı istersin?” diye sordu. Elişa da “Lütfen sendeki ruhtan*+ iki payım olsun”+ diye karşılık verdi. 10 İlya “Zor bir şey istedin” dedi. “Eğer beni yanından alınırken görürsen isteğin gerçekleşecek, fakat görmezsen gerçekleşmeyecek.”

11 Onlar konuşarak yürürken bir anda ateşten atların çektiği ateşten bir savaş arabası+ ikisinin arasına girdi ve İlya kasırgayla gökyüzüne yükseldi.+ 12 Olanları gören Elişa “Baba, baba! İsrail’in savaş arabası ve atlıları!” diye bağırıyordu.+ Elişa artık onu göremez olunca üzüntüyle giysilerini yırtıp ikiye ayırdı.+ 13 Sonra İlya’nın üzerinden düşen peygamber giysisini+ aldı, geri dönüp Ürdün Irmağı’nın kıyısında durdu. 14 İlya’nın üzerinden düşen giysiyi suya vurarak “Nerede İlya’nın Tanrısı Yehova?” dedi. O vurunca sular iki yana açıldı, böylece Elişa karşıya geçti.+

15 Erihalı peygamber oğulları onu uzaktan görünce “İlya’daki ruh Elişa’ya geçmiş”+ dediler. Gidip onu karşıladılar ve önünde eğilip yere kapandılar. 16 Ona şöyle dediler: “Burada, biz hizmetkârlarının arasında 50 yiğit var. Lütfen izin ver, gidip efendini arasınlar. Belki Yehova’nın ruhu* onu göğe yükseltti ve dağlardan ya da vadilerden birine bıraktı.”+ Fakat Elişa, “Onları göndermeyin” dedi. 17 Ancak o kadar ısrar ettiler ki utandı ve sonunda “Peki, gönderin” dedi. 50 adamı gönderdiler, adamlar üç gün boyunca İlya’yı aradı fakat onu bulamadılar. 18 Sonra Elişa’nın yanına döndüler, Elişa Eriha’da+ kalıyordu. Onlara “Size gitmeyin dememiş miydim?” dedi.

19 Bir süre sonra şehrin erkekleri Elişa’ya şöyle dedi: “Efendimiz, gördüğün gibi şehrin yeri iyi,+ fakat suyu kötü ve toprağı verimsiz.”* 20 Bunun üzerine Elişa “Bana yeni bir kâse getirin, içine de tuz koyun” dedi. Gidip getirdiler. 21 Sonra suyun kaynağına gitti ve tuzu oraya döküp+ şöyle dedi: “Yehova diyor ki, ‘Bu suyu iyileştirdim. Artık ölüme ya da kısırlığa* sebep olmayacak.” 22 Elişa’nın söylediği gibi su iyi oldu, bugün hâlâ öyledir.

23 Elişa oradan Beytel’e çıkarken, yolda şehirden gelen bir grup erkek çocukla karşılaştı. Çocuklar onunla alay etmeye başladılar.+ “Defol git* kel kafalı! Defol git kel kafalı!” diye bağırıyorlardı. 24 Sonunda Elişa arkasına dönüp çocuklara baktı ve onlara Yehova’nın adıyla lanet etti. Bunun üzerine ormandan iki dişi ayı+ çıktı ve çocuklardan 42’sini parçaladı.+ 25 Elişa oradan Karmel Dağı’na+ gitti, sonra Samiriye’ye döndü.

3 Yahuda Kralı Yehoşafat’ın 18. yılında, Ahab oğlu Yehoram+ Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 12 yıl saltanat sürdü. 2 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı, fakat babası ya da annesi kadar ileri gitmedi, çünkü babasının yaptığı Baal dikili taşını*+ ortadan kaldırdı. 3 Ancak Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları sürdürdü,+ onları bırakmadı.

4 Moab Kralı Meşa koyun yetiştirirdi ve İsrail Kralı’na haraç olarak 100.000 kuzu ve 100.000 kırkılmamış koç verirdi. 5 Ancak Ahab ölür ölmez+ İsrail Kralı’na başkaldırdı.+ 6 Bunun üzerine Kral Yehoram Samiriye’den ayrıldı ve bütün İsrail’i bir araya topladı. 7 Ayrıca Yahuda Kralı Yehoşafat’a “Moab Kralı bana başkaldırdı. Benimle beraber Moab’la savaşmaya gelir misin?” diye haber gönderdi. O da “Gelirim.+ Beni kendin gibi say, halkımı kendi halkın, atlarımı da kendi atların say” diye karşılık verdi.+ 8 Sonra “Hangi yoldan gidelim?” diye sordu. O da “Edom bozkırından geçen yoldan” dedi.

9 Sonra İsrail Kralı, Yahuda ve Edom+ krallarıyla birlikte yola çıktı. Yedi gün boyunca dolambaçlı bir yol izlediler, ordu ve yanlarındaki hayvanlar için su bulamadılar. 10 İsrail Kralı “Eyvah!” dedi, “Yehova biz üç kralı Moab’ın eline teslim etmek için bir araya toplamış.” 11 Bunun üzerine Yehoşafat şöyle dedi: “Burada Yehova’nın bir peygamberi yok mu? Onun aracılığıyla Yehova’ya danışalım.”+ İsrail Kralı’nın hizmetkârlarından biri “Şafat oğlu Elişa+ var, İlya’nın ellerine o su dökerdi”*+ diye karşılık verdi. 12 Yehoşafat “O bize Yehova’nın sözünü iletir” dedi. Böylece İsrail Kralı, Yehoşafat ve Edom Kralı ona gittiler.

13 Ancak Elişa, İsrail Kralı’na “Niye bana geldin?+ Babanın ve annenin peygamberlerine git”+ dedi. Fakat İsrail Kralı “Gitmem, çünkü biz üç kralı Moab’ın eline teslim etmek için bir araya toplayan Yehova” diye karşılık verdi. 14 O zaman Elişa şöyle dedi: “Hizmet ettiğim Göklerin* Hâkimi Yehova’nın varlığı üzerine yemin ederim ki, Yahuda Kralı Yehoşafat’ın hatırı+ olmasa senin yüzüne bile bakmaz, seni dikkate almazdım.+ 15 Şimdi bana lir çalan birini* getirin.”+ Adam lirini çalmaya başlar başlamaz Elişa Yehova’nın elini üzerinde hissetti+ 16 ve söze başladı: “Yehova şöyle söylüyor: ‘Bu vadinin her yerine hendekler kazın, 17 çünkü Yehova “Ne rüzgâr ne de yağmur göreceksiniz, yine de bu vadi suyla dolacak.+ Siz, sürüleriniz ve diğer hayvanlarınız o sudan içeceksiniz” diyor.’ 18 Fakat bu Yehova için basit bir şey,+ O Moab’ı da elinize teslim edecek.+ 19 Her surlu şehri+ ve her önemli şehri yerle bir etmelisiniz, bütün su kaynaklarını kapatmalısınız ve her verimli tarlayı taşla doldurmalısınız.”+

20 Ertesi sabah, sabahki tahıl sunusu*+ vaktinde birdenbire Edom tarafından sular geldi ve vadinin tamamı suyla doldu.

21 Bütün Moablılar bu kralların kendileriyle savaşmaya geldiğini duydu. Bunun üzerine eli silah tutan tüm erkekleri bir araya topladılar ve sınırda beklemeye başladılar. 22 Sabah erkenden kalktıklarında güneş ışığı suya vuruyordu ve Moablılar karşı taraftan suyu kan gibi kırmızı gördüler. 23 “Bu kan!” dediler, “Belli ki krallar birbirini kılıçtan geçirmiş. Hadi Moablılar, ganimete koşun!”+ 24 Fakat İsrail ordugâhına geldiklerinde, İsrailliler harekete geçip onlara saldırdı. Moablılar kaçtı.+ Onları yere sererek ilerleyen İsrailoğulları Moab topraklarına girdiler. 25 Şehirlerini yerle bir ettiler. Her erkek oradaki verimli tarlalara bir taş attı, böylece tarlaları taşla doldurdular; bütün su kaynaklarını kapattılar;+ ve her iyi ağacı kestiler.+ Sonunda yalnızca Kir-hareset’in+ surları ayakta kaldı. Sapancılar* şehri kuşattı ve oraya saldırdı.

26 Moab Kralı savaşı kaybettiğini görünce, yanına 700 kılıçlı adam alarak Edom Kralı’nın bulunduğu taraftan safları yarmaya çalıştı,+ fakat başaramadı. 27 Bunun üzerine, kendi yerine geçecek olan ilk oğlunu alıp surun üzerinde, tanrısına yakılan kurban olarak sundu.+ Askerler* İsrail’e karşı çok öfkelendi ve Moab’dan geri çekilip ülkelerine döndüler.

4 Peygamber oğullarından+ birinin karısı gelip Elişa’ya şöyle yakardı: “Efendim, kocam öldü. Sen de iyi biliyorsun, hizmetkârın Yehova’dan korkan biriydi.+ Şimdi bir alacaklısı geldi, iki çocuğumu da alıp kölesi yapmak istiyor.” 2 Elişa “Sana nasıl yardım edebilirim? Söyle, evinde neyin var?” dedi. Kadın “Bu kulunun evinde bir testi yağdan başka bir şey yok” diye karşılık verdi.+ 3 O zaman Elişa şöyle dedi: “Git etraftan, bütün komşularından boş kaplar iste. Bulabildiğin kadar kap topla. 4 Oğullarınla beraber evine gir, kapını kapat. Bütün kapları yağla doldur, doldurduklarını kenara koy.” 5 Bunun üzerine kadın Elişa’nın yanından ayrıldı.

Oğullarıyla beraber evine girip kapısını kapattı. Oğulları kapları yanına getirdiler, kadın da doldurmaya başladı.+ 6 Elindeki kaplar dolunca oğullarından birine “Bir kap daha getir” dedi,+ fakat oğlu “Başka kap kalmadı” diye karşılık verdi. O zaman yağın akışı durdu.+ 7 Kadın gelip durumu Tanrı’nın hizmetkârına anlattı, o da “Git yağı sat ve borçlarını öde, kalanla da oğullarınla birlikte geçinirsin” dedi.

8 Bir gün Elişa Şunem’e+ gitti. Orada saygın bir kadın yaşıyordu, kadın evinde yemek yemesi için ona ısrar etti.+ Elişa ne zaman oradan geçse yemek yemek için ona uğrar oldu. 9 Kadın kocasına dedi ki, “Biliyorum, bize sık sık gelen bu adam Tanrı’nın kutsal bir hizmetkârı. 10 Lütfen damda küçük bir oda yapalım;+ onun için bir yatak, masa, sandalye ve şamdan koyalım. Bize geldiği zaman orada kalır.”+

11 Bir gün Elişa oraya geldi ve uzanmak için damdaki odasına çıktı. 12 Sonra hizmetkârı Gehazi’ye+ “Şunemli+ kadını çağır” dedi, o da kadını çağırdı, kadın gelip Elişa’nın önünde durdu. 13 Sonra Elişa Gehazi’ye şöyle dedi: “Lütfen ona de ki, ‘Bizim için bunca zahmete girdin.+ Senin için ne yapabilirim?+ Kral’la ya da ordunun komutanıyla konuşmamı istediğin bir şey var mı?’”+ Fakat kadın “Bir sıkıntım yok, kendi halkımın arasında huzur içinde yaşıyorum” diye karşılık verdi. 14 Elişa Gehazi’ye “Onun için ne yapılabilir?” diye sordu. O zaman Gehazi şöyle söyledi: “Aslında kadının oğlu yok,+ kocası da yaşlı.” 15 Elişa hemen “Onu çağır” dedi. O da kadını çağırdı ve kadın kapıda durdu. 16 Elişa ona “Gelecek yıl bu zamanlarda kucağında bir oğlun olacak”+ deyince, kadın “Efendim, sen Tanrı’nın hizmetkârısın, bu kuluna yalan söyleme” diye karşılık verdi.

17 Ancak kadın Elişa’nın dediği gibi hamile kaldı ve ertesi yıl o zamanlarda bir erkek çocuk doğurdu. 18 Çocuk büyüdü ve bir gün orakçıların yanında olan babasına gitti. 19 Babasına “Başım! Ah, başım!” demeye başladı. Sonra babası adamlarından birine “Çocuğu annesine götür” dedi. 20 Adam da onu kucaklayıp annesine götürdü. Çocuk öğlene kadar annesinin kucağında kaldı, sonra öldü.+ 21 Kadın yukarı çıkıp çocuğu Tanrı’nın hizmetkârının yatağına yatırdı,+ sonra kapıyı kapatıp dışarı çıktı. 22 Kocasını çağırıp şöyle dedi: “Lütfen bana bir eşekle birlikte adamlarından birini gönder, hemen Tanrı’nın hizmetkârının yanına gidip geleyim.” 23 Kocası “Neden bugün ona gidiyorsun? Ne Yeniay+ ne de Sebt* günü” dedi. Kadın da “Merak etme, bir şey yok” diye karşılık verdi. 24 Böylece eşeğe semer vurdu ve hizmetindeki adama “Hayvanı hızlı yürüt, ben söylemedikçe yavaşlama” dedi.

25 Kadın Karmel Dağı’na, Tanrı’nın hizmetkârının yanına gitti. Elişa onu uzaktan görür görmez hizmetkârı Gehazi’ye “Bak, Şunemli kadın geliyor” dedi. 26 “Lütfen koşup onu karşıla, ‘İyi misin? Kocan iyi mi? Çocuk iyi mi?’ diye sor.” Kadın “Her şey yolunda” diye karşılık verdi. 27 Fakat dağa, Tanrı’nın hizmetkârının yanına gelince onun ayaklarına sarıldı.+ Bunu gören Gehazi kadını uzaklaştırmak istedi, fakat Tanrı’nın hizmetkârı “Kadını rahat bırak, çünkü içi yanıyor” dedi, “Yehova durumu benden gizledi, söylemedi.” 28 O zaman kadın dedi ki, “Efendim ben senden bir erkek çocuk diledim mi? ‘Bana boş yere ümit verme’ demedim mi?”+

29 Elişa hemen Gehazi’ye şunları söyledi: “Hazırlan,*+ değneğimi al ve çabuk git. Yolda birine rastlarsan selamlama, biri seni selamlarsa karşılık verme. Git ve değneğimi çocuğun yüzüne koy.” 30 Bunun üzerine çocuğun annesi “Yaşayan Tanrı Yehova’nın ve senin önünde yemin ederim ki seni bırakmam” dedi.+ Elişa da kalkıp kadınla gitti. 31 Gehazi önlerinden gitti ve değneği çocuğun yüzüne koydu, fakat çocukta ne bir ses ne de tepki vardı.+ Geri dönüp Elişa’yı karşıladı ve ona “Çocuk uyanmadı” dedi.

32 Elişa eve girdiğinde çocuk ölü olarak onun yatağında yatıyordu.+ 33 Elişa odaya girip kapıyı kapattı ve Yehova’ya dua etmeye başladı.+ 34 Sonra yatağa gitti, ağzı çocuğun ağzının, gözleri çocuğun gözlerinin, avuçları çocuğun avuçlarının üzerine gelecek şekilde onun üzerine kapanıp öylece kaldı. Çocuğun bedeni yavaş yavaş ısınmaya başladı.+ 35 Elişa evin içinde bir o yana bir bu yana dolaştı ve yatağa gelip tekrar çocuğun üzerine kapandı. Çocuk yedi kez hapşırdı, ardından gözlerini açtı.+ 36 O zaman Elişa Gehazi’ye “Şunemli kadını çağır” dedi. O da kadını çağırdı, kadın içeri girdi. Elişa ona “Oğlunu alabilirsin” dedi.+ 37 Kadın gelip Elişa’nın ayaklarına kapandı ve önünde yere eğildi, sonra oğlunu alıp çıktı.

38 Elişa Gilgal’e döndüğünde memlekette kıtlık vardı.+ Bir gün peygamber oğulları+ onun önünde otururken hizmetkârına+ “Kazanı ateşe koy ve peygamber oğullarına yemek yap” dedi. 39 İçlerinden biri de kıra ebegümeci toplamaya gitti. Bir yabani acıkarpuz bitkisi buldu, meyvelerinden bir etek dolusu toplayıp getirdi ve ne olduğunu bilmeden kazana doğradı. 40 Sonra adamlar yesin diye yemeği önlerine koydular. Fakat onlar yemeği tadar tatmaz, “Tanrı’nın hizmetkârı, kazanda zehir var!” diye bağırdılar ve yiyemediler. 41 Elişa bunun üzerine “Biraz un getirin” dedi. Unu kazana attıktan sonra “Şimdi önlerine koy, yesinler” dedi. Kazanda zararlı bir şey kalmamıştı.+

42 Baal-şalişa’dan+ bir adam geldi ve Tanrı’nın hizmetkârına hasadın ilk ürününden yapılmış 20 somun arpa ekmeği+ ve bir çuval taze başak getirdi.+ Elişa “Bunları herkese ver yesinler” dedi. 43 Ancak hizmetkârı ona “100 adamın önüne bunları nasıl koyayım?” dedi.+ Elişa da “Ver yesinler, çünkü Yehova diyor ki ‘Hepsi yiyecek, hatta artacak bile’” dedi.+ 44 Hizmetkâr da önlerine koydu, Yehova’nın dediği gibi yediler ve birazı da arttı.+

5 Naaman isminde bir adam vardı. Bu adam Aram* Kralı’nın ordu komutanıydı, efendisinin saygı duyduğu önemli biriydi, çünkü Yehova Aramilere onun aracılığıyla zafer kazandırmıştı.* Naaman güçlü bir savaşçıydı, fakat cüzamlıydı.* 2 Aramiler İsrail topraklarına yaptıkları akınlardan birinde küçük bir kızı esir almışlardı, bu kız Naaman’ın karısının hizmetçisi oldu. 3 Bir gün hanımına “Keşke efendim Samiriye’deki peygambere+ gitse! Cüzamını o iyileştirirdi” dedi.+ 4 Adam* da gidip İsrailli kızın söylediklerini efendisine haber verdi.

5 Bunun üzerine Aram Kralı “Hemen yola çık! Ben de İsrail Kralı’na bir mektup göndereceğim” dedi. Böylece Naaman 10 talant gümüş,* 6.000 altın ve 10 takım giysi alıp yola çıktı. 6 İsrail Kralı’na mektubu getirdi. Mektupta şunlar yazılıydı: “Bu mektupla beraber sana cüzamını iyileştirmen için hizmetkârım Naaman’ı yolluyorum.” 7 İsrail Kralı mektubu okur okumaz giysilerini yırttı ve şöyle dedi: “Ben öldüren ve yaşatan Tanrı mıyım+ ki bu adamı bana yollayıp cüzamını iyileştirmemi istiyor? Görüyor musunuz, nasıl kavga çıkarmaya çalışıyor!”

8 Fakat Tanrı adamı Elişa, İsrail Kralı’nın giysilerini yırttığını duyunca ona şöyle haber gönderdi: “Neden giysilerini yırttın? Lütfen o adamı bana gönder de İsrail’de bir peygamber olduğunu öğrensin.”+ 9 Böylece Naaman atlarıyla ve savaş arabalarıyla gidip Elişa’nın evinin önünde durdu. 10 Ancak Elişa ona bir haberciyle şu mesajı gönderdi: “Git, Ürdün Irmağı’nda yedi kez+ yıkan.+ Cildin iyileşecek ve hastalığından arınacaksın.” 11 Ne var ki Naaman çok kızdı ve oradan uzaklaşmaya başladı, şöyle diyordu: “Dışarı çıkıp yanıma gelir, cüzamlı yerin üzerinde elini gezdirir ve iyileştirmek için Tanrısı Yehova’ya yakarır diye düşünmüştüm. 12 Şam’ın+ Abana ve Farpar ırmakları İsrail’in bütün sularından daha iyi değil mi? Onlarda yıkanıp arınamaz mıydım?” Böyle söyleyerek döndü ve oradan öfkeyle ayrıldı.

13 Fakat hizmetkârları yanına gelip ona şöyle dedi: “Efendimiz,* Peygamber senden çok zor bir şey isteseydi yapmayacak mıydın? Şimdi sana sadece ‘Yıkan ve arın’ diyor.” 14 Bunun üzerine Naaman Tanrı adamının söylediği gibi gidip Ürdün Irmağı’nda yedi kez suya daldı.+ O zaman cildi küçük bir çocuğun cildi gibi oldu+ ve hastalığından arındı.+

15 Sonra yanındaki bütün adamlarla birlikte Tanrı adamının yanına geri döndü+ ve önünde durup ona şunları söyledi: “Artık biliyorum ki İsrail dışında dünyanın hiçbir yerinde Tanrı yok.+ Şimdi lütfen bu kulundan bir hediye kabul et.” 16 Fakat Elişa “Hizmet ettiğim Yehova’nın varlığı üzerine yemin ederim ki kabul etmem” dedi.+ Naaman kabul etmesi için ısrar etti, fakat o reddetti. 17 Sonunda Naaman şöyle dedi: “Öyleyse lütfen izin ver, bana bu memleketten iki katır yükü toprak versinler. Çünkü bu kulun artık Yehova’dan başka hiçbir tanrıya yakılan sunu* veya kurban sunmayacak. 18 Yalnız, Yehova bu kulunu bir konuda bağışlasın. Benim Kralım, tanrısı Rimmon’un önünde eğilmek için onun tapınağına gittiğinde koluma tutunur ve ben de Rimmon tapınağında eğilmek zorunda kalırım. Rimmon tapınağında eğildiğimde lütfen Yehova bu kulunu bağışlasın.” 19 Bunun üzerine Elişa ona “Güle güle git, kaygılanma” dedi. Naaman oradan ayrılıp biraz uzaklaştıktan sonra 20 Tanrı adamı+ Elişa’nın hizmetkârı Gehazi+ kendi kendine şöyle dedi: “Efendim bu Arami Naaman’ın+ getirdiklerini kabul etmeden gitmesine izin verdi. Yehova’nın varlığı üzerine yemin ederim ki arkasından koşup ondan bir şey alacağım.” 21 Gehazi Naaman’ın peşine düştü. Naaman arkasından birinin koştuğunu görünce onu karşılamak için arabasından indi ve “Bir şey mi oldu?” diye sordu. 22 Gehazi “Her şey yolunda” dedi, “Beni efendim gönderdi, dedi ki, ‘Efraim’in dağlık bölgesinden, peygamber oğullarından iki genç yanıma geldi. Lütfen onlar için bir talant gümüş ve iki takım giysi ver.’”+ 23 Naaman “Lütfen iki talant al!” dedi. Çok ısrar etti+ ve iki çuvala iki talant gümüşle iki takım giysi koydu, bunları Gehazi’nin önü sıra taşısınlar diye iki hizmetkârına yükledi.

24 Ofel’e* geldiklerinde Gehazi hemen çuvalları hizmetkârların elinden aldı, eve koydu ve adamları gönderdi. Onlar ayrıldıktan sonra 25 Gehazi efendisinin yanına gelip önünde durdu. Elişa “Nereden geliyorsun Gehazi?” diye sordu. Fakat o “Hiçbir yere gitmedim efendim” dedi.+ 26 Elişa ona şöyle dedi: “O adam seni karşılamak için arabasından indiğinde benim yüreğim orada seninle değil miydi? Şimdi gümüşler, giysiler, zeytinlikler, bağlar, koyunlar, sığırlar ya da hizmetkârlar kabul etmenin zamanı mı?+ 27 Naaman’ın cüzamı+ sana geçecek ve senin soyundan hiç ayrılmayacak.” Gehazi o anda cüzama yakalandı ve derhal onun yanından ayrıldı, her yanı kar gibi beyaz olmuştu.+

6 Peygamber oğulları+ Elişa’ya “Burada seninle yaşadığımız yer bize küçük geliyor” dediler, 2 “Lütfen izin ver, Ürdün Irmağı’na gidelim. Birer ağaç kesip orada yaşayabileceğimiz bir yer yapalım.” O da “Gidin” dedi. 3 İçlerinden biri “Lütfen sen de bu kullarınla gel” dedi, Elişa da “Olur, gelirim” dedi. 4 Onlarla birlikte gitti ve Ürdün Irmağı’na geldiler, ağaç kesmeye başladılar. 5 İçlerinden biri ağaç keserken baltasının demiri suya düştü, adam “Eyvah efendim, onu ödünç almıştım!” diye bağırdı. 6 Tanrı’nın hizmetkârı “Nereye düştü?” dedi. O da yerini gösterdi. O zaman Tanrı’nın hizmetkârı bir odun kesip oraya attı ve baltanın demiri suyun yüzüne çıktı. 7 “Onu sudan çıkar” dedi. Adam da eliyle uzanıp aldı.

8 Aram Kralı İsrail’le savaşa girdi.+ Hizmetkârlarına danıştı ve “Filan yerde ordugâh kuracağız” dedi. 9 Bunun üzerine Tanrı’nın hizmetkârı+ İsrail Kralı’na haber gönderip “Filan yerden geçme, çünkü Aramiler oraya iniyor” dedi. 10 İsrail Kralı da Tanrı’nın hizmetkârının gitmemesi için uyardığı yere haber gönderdi. Elişa Kral’ı uyarmaya devam etti, Kral da o yerlerden uzak durdu, birkaç kez böyle oldu.+

11 Bu durum Aram Kralı’nı çok öfkelendirdi ve hizmetkârlarını çağırıp “Aramızdan kim İsrail Kralı’nın tarafında, söyleyin!” dedi. 12 Hizmetkârlarından biri “Hiçbirimiz, efendim!” dedi, “Fakat İsrail’deki Elişa Peygamber senin yatak odanda söylediğin şeyleri bile İsrail Kralı’na iletiyor.”+ 13 Bunun üzerine Kral “Gidin, onun nerede olduğunu öğrenin ki adam gönderip yakalatayım” dedi. Sonra “O Dotan’da”+ diye haber geldi. 14 Kral derhal oraya atlar, savaş arabaları ve büyük bir ordu gönderdi. Gece gelip şehri kuşattılar.

15 Elişa’nın hizmetkârı erken kalkıp dışarı çıkınca, bir ordunun atlarla ve savaş arabalarıyla şehri kuşattığını gördü. Hizmetkâr “Eyvah efendim! Ne yapacağız?” dedi. 16 Fakat Elişa “Korkma!+ Çünkü bizim yanımızda olanlar onların yanında olanlardan daha çok” dedi.+ 17 Sonra Elişa dua edip “Ey Yehova, lütfen onun gözlerini aç da görsün” dedi.+ Yehova o anda hizmetkârın gözlerini açtı ve o gördü. İşte, Elişa’nın çevresindeki+ tüm dağlık bölge ateşten savaş arabalarıyla ve ateşten atlarla doluydu.+

18 Aramiler Elişa’nın bulunduğu yere gelince, o Yehova’ya dua edip “Lütfen bu milleti kör et” dedi.+ Tanrı da Elişa’nın isteğini kabul edip onları kör etti. 19 Elişa onlara “Yanlış yoldasınız, aradığınız şehir burası değil” dedi, “Beni takip edin, sizi aradığınız adama götüreyim.” Fakat onları Samiriye’ye+ götürdü.

20 Samiriye’ye vardıklarında Elişa “Ey Yehova, bu adamların gözlerini aç da görsünler” dedi. Yehova da onların gözlerini açtı ve Samiriye’nin ortasında olduklarını gördüler! 21 İsrail Kralı onları görünce Elişa’ya “Onları öldüreyim mi efendim,* öldüreyim mi?” diye sordu. 22 Fakat Elişa “Hayır, öldürmeyeceksin” dedi, “Kılıcınla ve yayınla esir aldıklarını öldürür müsün? Onlara ekmek ve su ver, yiyip içsinler,+ sonra efendilerine dönsünler.” 23 Kral da onlar için büyük bir ziyafet verdi, yiyip içtiler. Sonra da onları efendilerine geri gönderdi. Arami+ akıncı birlikleri bir daha İsrail topraklarına gelmedi.

24 Daha sonra Aram Kralı Ben-hadad tüm ordusunu topladı ve gidip Samiriye’yi kuşattı.+ 25 Samiriye’de çok büyük bir kıtlık yaşandı.+ Bir eşek kellesinin+ fiyatı 80 gümüşe, iki avuç* güvercin gübresinin fiyatı 5 gümüşe çıkana dek kuşatma sürdü. 26 İsrail Kralı surun üzerinde yürürken bir kadın ona “Kralım, bize yardım et!” diye seslendi. 27 Kral da “Size Yehova yardım etmezse ben nereden yardım bulayım?” dedi, “Harman yerinde, üzüm veya zeytin teknesinde* bir şey mi kaldı?” 28 Kadına “Derdin ne?” diye sordu. Kadın şöyle dedi: “Bu kadın bana ‘Oğlunu ver, bugün onu yiyelim, benim oğlumu da yarın yeriz’ dedi.+ 29 Benim oğlumu pişirdik ve yedik.+ Ertesi gün de ben ona ‘Oğlunu ver, yiyelim’ dedim. Fakat o oğlunu sakladı.”

30 Kral kadının sözlerini duyar duymaz acıyla giysilerini yırttı.+ Surun üzerinde yürürken halk Kral’ın giysisinin altına çul* giydiğini gördü. 31 Kral şöyle dedi: “Eğer bugün Şafat oğlu Elişa’nın başını gövdesinden ayırmazsam Tanrı da beni en ağır şekilde cezalandırsın!”+

32 Elişa ihtiyarlarla* beraber evinde oturuyordu. Kral kendi önünden adam gönderdi, fakat haberci gelmeden Elişa ihtiyarlara şöyle dedi: “Görüyor musunuz, o katilin oğlu+ boynumu vurdurmak için kalkmış adam gönderiyor? Dikkatli olun, haberci geldiğinde kapıyı kapatın ve içeri girmesine izin vermeyin. Efendisi de hemen arkasından geliyor.” 33 Elişa daha onlarla konuşurken haberci geldi, sonra da Kral gelip şöyle dedi: “Bu felaket Yehova’dan. Neden artık Yehova’yı bekleyeyim?”

7 Elişa şöyle dedi: “Yehova’nın sözlerini dinleyin. Yehova diyor ki, ‘Yarın bu vakitlerde Samiriye kapısında* bir ölçek* ince un da, iki ölçek arpa da bir şekel* gümüşe satılacak.’”+ 2 Bunun üzerine, Kral’ın güvendiği emir subayı Tanrı’nın hizmetkârına “Yehova göklerin kapılarını açsa bile böyle bir şey olamaz”+ dedi. Elişa da “Bunu kendi gözlerinle göreceksin,+ fakat onlardan yiyemeyeceksin” diye karşılık verdi.+

3 Şehir kapısının girişinde dört cüzamlı vardı.+ Birbirlerine “Neden burada oturup ölmeyi bekleyelim?” dediler, 4 “Şehre girelim desek, şehirde kıtlık var,+ orada ölürüz. Burada kalsak yine öleceğiz. Gelin Aramilerin ordugâhına gidelim. Bizi sağ bırakırlarsa yaşarız, öldürürlerse de öldürsünler.” 5 Böylece akşam karanlığında kalktılar ve Aramilerin ordugâhına gittiler. Ordugâhın kenarına geldiklerinde kimseyi göremediler.

6 Çünkü Yehova Arami ordugâhında savaş arabalarıyla ve atlarıyla çok büyük bir ordu sesinin duyulmasını sağlamıştı.+ Onlar da birbirlerine “İsrail Kralı bize saldırmak için Hitit ve Mısır krallarını tutmuş!” demişlerdi. 7 Hemen kalkıp çadırlarını, atlarını, eşeklerini, tüm ordugâhı olduğu gibi bırakarak can havliyle akşam karanlığında kaçmışlardı.

8 Cüzamlılar ordugâhın kenarına gelince çadırlardan birine girdiler, yiyip içtiler. Oradan altın, gümüş ve giysiler aldılar, götürüp bir yere sakladılar. Sonra geri dönüp başka bir çadıra girdiler, oradan da bir şeyler aldılar ve götürüp sakladılar.

9 En sonunda birbirlerine şöyle dediler: “Bu yaptığımız doğru değil. Bugün müjde günü! Eğer sessiz kalır, gün doğana kadar beklersek cezasız kalmayız. Hadi gidip saraya durumu bildirelim.” 10 Şehre geldiler ve kapı görevlilerine şöyle seslendiler: “Aramilerin ordugâhına gittik, fakat ne bir kimse gördük ne de bir insan sesi duyduk. Yalnızca bağlı atlar ve eşekler vardı, çadırlar da olduğu gibi bırakılmıştı.” 11 Kapı görevlileri bunu duyar duymaz bağırıp saraya haber verdiler.

12 Kral geceleyin birdenbire kalkıp hizmetkârlarına şöyle dedi: “Aramilerin ne planladığını size söyleyeyim. Aç olduğumuzu biliyorlar,+ bu yüzden ordugâhı bırakıp bozkırda saklandılar. ‘Şehirden çıkarlar, biz de onları canlı yakalar, şehre gireriz’ diye düşünüyorlar.”+ 13 Bunun üzerine bir hizmetkârı şöyle dedi: “Lütfen izin ver, şehirde kalan atlardan beşiyle birkaç adam gönderelim. Sonuçta bu adamları da burada kalan nice İsrailliyle aynı son bekliyor. Onlar da, ölüp giden İsrail halkı gibi ölüp gidecek. O yüzden adam gönderelim ve görelim.” 14 Adamlar iki atlı araba aldılar. Kral ‘Gidip bakın’ diyerek onları Aramilerin ordugâhına gönderdi. 15 Adamlar ordunun izlerini Ürdün Irmağı’na kadar takip ettiler; yol boyunca her yer Aramilerin panik içinde kaçarken attıkları giysilerle ve eşyalarla doluydu. Bunun üzerine adamlar geri dönüp durumu Kral’a bildirdiler.

16 Böylece halk gidip Aramilerin ordugâhını yağmaladı. Yehova’nın dediği gibi bir ölçek ince unun da, iki ölçek arpanın da fiyatı bir şekel gümüşe düştü.+ 17 Bu arada Kral, güvendiği emir subayını şehir kapısına atamıştı. Ancak subay kapıda halkın ayakları altında ezildi ve öldü. Tanrı’nın hizmetkârının, Kral yanına geldiğinde söyledikleri gerçekleşmiş oldu. 18 O, Kral’a “Yarın bu vakitlerde Samiriye kapısında iki ölçek arpa da, bir ölçek ince un da bir şekel gümüşe satılacak” demişti,+ 19 fakat emir subayı Tanrı’nın hizmetkârına “Yehova göklerin kapılarını açsa bile böyle bir şey olamaz” diye karşılık vermişti. Bunun üzerine Elişa “Bunu kendi gözlerinle göreceksin, fakat onlardan yiyemeyeceksin” demişti. 20 Gerçekten de öyle oldu, çünkü halk onu kapıdayken ayakları altında çiğnedi ve adam öldü.

8 Elişa oğlunu dirilttiği kadına şöyle dedi:+ “Kalk, ev halkını al ve nereye gidebiliyorsan git, bir süre başka bir memlekette yaşa. Çünkü Yehova ülkeye kıtlık getiriyor,+ kıtlık 7 yıl sürecek.” 2 Kadın da Tanrı’nın hizmetkârının dediği gibi yaptı, ev halkını alıp Filistilerin memleketine gitti+ ve 7 yıl orada yaşadı.

3 Kadın 7 yılın sonunda Filistilerin memleketinden döndü. Evini ve tarlasını geri almak için Kral’a ricada bulunmaya gitti. 4 Kral, Elişa’nın hizmetkârı Gehazi’yle konuşuyordu, ona “Lütfen Elişa’nın yaptığı büyük işlerin hepsini+ bana anlat” demişti. 5 Gehazi tam Elişa’nın bir ölüyü nasıl dirilttiğini anlatırken,+ oğlu diriltilen kadın gelip evi ve tarlası+ için Kral’a ricada bulunmaya başladı. Gehazi hemen “Efendim Kral, işte kadın bu. Bu da Elişa’nın dirilttiği oğlu” dedi. 6 O zaman Kral kadından olayı anlatmasını rica etti, o da öyle yaptı. Sonra Kral kadın için bir saray memuru görevlendirdi ve memura “Ona ait olan her şeyi kendisine geri ver, ülkeden ayrıldığı günden bugüne dek tarlasından alınan tüm ürünü de ver” dedi.

7 Elişa Şam’a+ gitti. O sırada Aram Kralı Ben-hadad+ hastaydı. Ona “Tanrı’nın hizmetkârı+ buraya geldi” diye haber verildi. 8 Bunun üzerine Kral, Hazael’e+ şöyle dedi: “Yanına hediyeler al, Tanrı’nın hizmetkârını karşılamaya git.+ Onun aracılığıyla Yehova’ya danış, hastalığım iyileşecek mi öğren.” 9 Hazael de yanına Şam’ın her türlü değerli malından 40 deve yükü hediye aldı. Gidip Tanrı’nın hizmetkârının karşısında durdu ve şöyle dedi: “Beni sana kulun* Aram Kralı Ben-hadad gönderdi. Hastalığının iyileşip iyileşmeyeceğini soruyor.” 10 Elişa şöyle karşılık verdi: “Gidip ona ‘Mutlaka iyileşeceksin’ de, ancak Yehova bana onun öleceğini gösterdi.”+ 11 Ardından gözlerini dikip Hazael’e baktı, o rahatsız oluncaya kadar da bakmaya devam etti. Ardından Tanrı’nın hizmetkârı ağlamaya başladı. 12 Bunun üzerine Hazael “Neden ağlıyorsun efendim?” diye sordu. Elişa da şöyle cevap verdi: “Çünkü senin İsrailoğullarına neler yapacağını biliyorum.+ Hisarlarını ateşe vereceksin, yiğitlerini kılıçtan geçireceksin, çocuklarını paramparça edeceksin ve hamile kadınların karnını yaracaksın.”+ 13 O zaman Hazael “Bir köpekten farkı olmayan bu değersiz kulun nasıl böyle bir şey yapabilir?” dedi. Fakat Elişa “Yehova bana, senin Aram kralı olacağını gösterdi” dedi.+

14 Sonra Hazael Elişa’dan ayrıldı ve efendisinin yanına döndü. Efendisi “Elişa sana ne dedi?” diye sordu. O da, “Senin mutlaka iyileşeceğini söyledi” diye karşılık verdi.+ 15 Ancak ertesi gün Hazael bir battaniye alıp suya batırdı, örtüyü Kral’ın yüzüne kapatıp onu boğdu, Kral öldü.+ Yerine Hazael kral oldu.+

16 İsrail Kralı Ahab oğlu Yehoram’ın 5. yılında,+ Yehoşafat Yahuda’da hâlâ kralken oğlu Yehoram da Yahuda kralı oldu.+ 17 Kral olduğunda 32 yaşındaydı, Yeruşalim’de 8 yıl saltanat sürdü. 18 Ahab’ın ailesinin yaptığı gibi+ o da İsrail krallarının yolundan gitti,+ çünkü Ahab’ın kızıyla evlenmişti+ ve Yehova’nın gözünde kötü olanı yapmayı sürdürdü.+ 19 Fakat Yehova, kulu Davut’un hatırına Yahuda’yı yok etmek istemedi;+ çünkü Davut’a onun ve oğullarının ışığının hiç sönmeyeceğine söz vermişti.+

20 Yehoram’ın döneminde Edomlular Yahuda’ya başkaldırdı,+ sonra kendilerine bir kral seçtiler.+ 21 Bunun üzerine Yehoram tüm savaş arabalarıyla Tsair’e gitti. Orada Edomlular onun ve savaş arabalarının başındaki komutanların etrafını sardı. Yehoram geceleyin harekete geçip onları yendi, askerler çadırlarına kaçtı. 22 Fakat Edom Yahuda’ya bugüne dek isyankâr oldu. Libna+ da bu dönemde başkaldırdı.

23 Yehoram’ın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 24 Yehoram ataları gibi öldü ve Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü.+ Onun yerine oğlu Ahazya+ kral oldu.

25 İsrail Kralı Ahab oğlu Yehoram’ın 12. yılında, Yahuda Kralı Yehoram’ın oğlu Ahazya kral oldu.+ 26 Ahazya kral olduğunda 22 yaşındaydı, Yeruşalim’de 1 yıl saltanat sürdü. Annesi, İsrail Kralı Omri’nin+ torunu* Atalya’ydı.+ 27 Ahab’ın ailesinin yolundan gitti+ ve onlar gibi Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı, çünkü evlilik yoluyla onlarla akrabaydı.+ 28 Ahab oğlu Yehoram’la birlikte Ramot-gilead’da,+ Aram Kralı Hazael’e savaş açtı, fakat Aramiler Yehoram’ı yaraladı.+ 29 Bunun üzerine Kral Yehoram, Rama’da* Aram Kralı Hazael’le savaşırken aldığı yaraların iyileşmesi için Yizreel’e+ geri döndü.+ Yahuda Kralı Yehoram’ın oğlu Ahazya da Yizreel’e gitti, çünkü yaralı* olan Ahab oğlu Yehoram’ı görmek istiyordu.

9 Sonra Elişa Peygamber, peygamber oğullarından birini çağırıp şöyle dedi: “Hazırlan* ve hemen bu yağ kabını alıp Ramot-gilead’a git.+ 2 Oraya varınca Nimşi oğlu Yehoşafat oğlu Yehu’yu+ bul. Yanına gidip onu kardeşlerinin arasından al ve evin arka odasına götür. 3 Sonra kabı alıp yağı başına dök ve şunları söyle: ‘Yehova diyor ki, “Seni İsrail’in kralı olarak meshediyorum!”’*+ Sonra kapıyı aç ve hemen oradan uzaklaş.”

4 Böylece Peygamber’in hizmetkârı Ramot-gilead’a doğru yola çıktı. 5 Oraya vardığında, komutanların hepsini otururken buldu. Şöyle dedi: “Komutan, sana bir mesajım var.” Yehu “Hangimize?” diye sordu. O da “Sana, ey komutan” dedi. 6 Yehu kalktı ve eve girdi, hizmetkâr yağı onun başına döküp şöyle dedi: “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Seni Yehova’nın halkı İsrail’in kralı olarak meshediyorum.+ 7 Efendin Ahab’ın ailesini yok edeceksin; İzebel’den peygamber kullarımın ve Yehova’nın diğer tüm kullarının kanının öcünü alacağım.+ 8 Ahab’ın tüm ailesi ortadan kalkacak, onun soyundan gelen her erkeği, muhtaç ve zayıf olanları bile yok edeceğim.+ 9 Ahab’ın soyunu Nebat oğlu Yeroboam’ın ve Ahiya oğlu Baaşa’nın soyu gibi yapacağım.+ 10 İzebel’e gelince, onu Yizreel’deki arazide köpekler yiyecek+ ve kimse onu gömmeyecek.’” Sonra kapıyı açıp oradan kaçtı.+

11 Yehu efendisinin hizmetkârlarının yanına geri dönünce ona “Her şey yolunda mı? Bu deli sana niye gelmiş?” diye sordular. Yehu “Böyle adamları da, nasıl konuştuklarını da bilirsiniz” dedi. 12 Fakat onlar “Nereden bilelim! Hadi söyle” dediler. Bunun üzerine Yehu onlara adamın dediklerini anlattı, ayrıca “Yehova’nın beni İsrail kralı olarak meshettiğini söyledi” dedi.+ 13 Bunu duyar duymaz herkes üst giysisini çıkarıp onun ayakları altına, merdivenlere serdi+ ve boru* çalıp “Yehu kral oldu!” diye bağırdılar.+ 14 Sonra Nimşi oğlu Yehoşafat oğlu Yehu,+ Yehoram’a bir düzen kurdu.

Kral Yehoram İsrail’i, tüm ordusuyla birlikte Ramot-gilead’da Aram Kralı Hazael’e+ karşı savunmuştu.+ 15 Kral Yehoram, Aram Kralı Hazael’le savaşırken Aramiler onu yaralayınca, iyileşmek için Yizreel’e+ dönmüştü.+

Yehu adamlarına “Siz de aynı fikirdeyseniz, kimsenin şehirden kaçmasına ve durumu Yizreel’e bildirmesine izin vermeyin” dedi. 16 Sonra arabasına binip Yizreel’e gitti, çünkü Yehoram yaralı şekilde orada yatıyordu ve Yahuda Kralı Ahazya oraya onu görmeye gitmişti. 17 Yizreel’de kulede duran gözcü Yehu’nun adamlarının yaklaştığını görünce, “Bir kalabalık görüyorum” dedi. Yehoram “Onları karşılamak için bir atlı gönder, barış için mi geliyorlar sorsun” dedi. 18 Ve atlı onları karşılamaya gidip “Kral ‘Barış için mi geliyorsunuz?’ diye soruyor” dedi. Fakat Yehu, “Sen barıştan ne anlarsın? Arkaya geç!” diye karşılık verdi.

Gözcü “Haberci yanlarına vardı, fakat geri dönmüyor” diye haber verdi. 19 O zaman Kral bir atlı daha gönderdi; o da yanlarına ulaşınca “Kral ‘Barış için mi geliyorsunuz?’ diye soruyor” dedi. Fakat Yehu, “Sen barıştan ne anlarsın? Arkaya geç!” diye karşılık verdi.

20 Gözcü tekrar haber verip şöyle dedi: “Haberci yanlarına vardı, fakat geri dönmüyor. Bu gelenin araba sürüşü Nimşi’nin torunu* Yehu’nunkine benziyor, onun gibi çılgınca araba sürüyor.” 21 Bunun üzerine Yehoram “Arabayı hazırlayın!” diye emretti. Arabası hazırlandı, İsrail Kralı Yehoram ve Yahuda Kralı Ahazya+ kendi arabalarına binip Yehu’yu karşılamaya gittiler. Yizreelli Nabot’un bağında+ karşılaştılar.

22 Yehoram Yehu’yu görür görmez “Barış için mi geldin?” dedi. Fakat Yehu “Annen İzebel’in ahlaksızlıkları+ ve büyücülüğü+ sürdükçe nasıl barış olabilir?” diye karşılık verdi. 23 Yehoram kaçmak için hemen arabasını çevirdi ve “Tuzağa düştük Ahazya!” diye bağırdı. 24 Yehu okunu çekip Yehoram’ı iki omzu arasından vurdu, ok kalbini delip geçti ve Yehoram savaş arabasının içine yığıldı. 25 O zaman Yehu emir subayı Bidkar’a şöyle dedi: “Onu kaldır, Yizreelli Nabot’un bağına at.+ Hatırla, seninle beraber babası Ahab’ın arkasında araba sürerken Yehova onunla ilgili şu hükmü bildirmişti:+ 26 ‘Yehova diyor ki, “Dün Nabot’un ve oğullarının kanını gördüm.+ Sana bu yaptığını mutlaka ödeteceğim,+ hem de bu bağda,” Yehova’nın sözü.’ Bu yüzden şimdi onu kaldır ve Yehova’nın söylediği gibi oraya at.”+

27 Yahuda Kralı Ahazya+ olanları gördü ve bahçedeki eve giden yoldan kaçtı. (Yehu daha sonra onun peşine düştü ve “Onu da vurun!” diye emir verdi. Ahazya’yı İbleam+ civarındaki Gur’a çıkan yolda, savaş arabasının içinde vurdular ama Ahazya Megiddo’ya kadar kaçtı ve orada öldü. 28 Sonra hizmetkârları onu bir arabada Yeruşalim’e taşıdılar ve Davut Şehri’nde+ mezarına, atalarının yanına gömdüler. 29 Ahazya,+ Ahab oğlu Yehoram’ın 11. yılında Yahuda kralı olmuştu.)

30 Yehu Yizreel’e+ geldiğinde İzebel+ bunu duydu. Gözlerine sürme çekti, saçını yaptı ve pencereden aşağı bakmaya başladı. 31 Yehu şehir kapısından girerken İzebel, “Efendisinin katili Zimri’nin sonu iyi oldu mu?”+ diye ona seslendi. 32 Yehu başını kaldırıp pencereye bakarak “Kim benim yanımda? Hanginiz?”+ diye sordu. İki üç saray memuru hemen aşağıya, ona baktılar. 33 Yehu “Onu aşağı atın!” dedi. Onlar da İzebel’i aşağı attılar, kanı duvara ve atlara sıçradı ve Yehu onu atlarının ayakları altında çiğnedi. 34 Sonra içeri girdi, yiyip içti. Ardından “Gidip şu lanetli kadını kaldırın ve gömün, sonuçta bir kral kızı”+ dedi. 35 Ancak adamlar İzebel’i gömmek için gittiklerinde kafasından, ayaklarından ve ellerinden başka bir şey bulamadılar.+ 36 Dönüp Yehu’ya durumu bildirdiklerinde o şöyle dedi: “Yehova’nın, kulu Tişbeli İlya aracılığıyla söylediği şu sözler yerine geldi:+ ‘Yizreel’deki arazide İzebel’in etini köpekler yiyecek.+ 37 İzebel’in cesedi Yizreel’deki arazide gübre olacak; hiç kimse “Bu İzebel” diyemeyecek.’”

10 Ahab’ın+ Samiriye’de 70 oğlu vardı. Bu nedenle Yehu Samiriye’deki Yizreel yöneticilerine, ihtiyarlara+ ve Ahab’ın çocuklarını yetiştirenlere mektuplar gönderdi. Şöyle dedi: 2 “Yanınızda efendinizin oğulları var, ayrıca savaş arabalarınız, atlarınız, surlu bir şehriniz ve silahlarınız da var. Bu mektup elinize ulaşınca 3 efendinizin oğullarından en iyi ve uygun gördüğünüzü seçip babasının tahtına oturtun. Sonra da efendinizin hanedanını korumak için savaşın.”

4 Bunun üzerine çok korkup “Onun karşısında iki kral duramadı,+ biz nasıl dururuz?” dediler. 5 Ve sarayın kâhyası, şehir valisi, ihtiyarlar ve Kral’ın çocuklarını yetiştirenler Yehu’ya şu cevabı gönderdiler: “Biz senin kulunuz, sen ne dersen yapacağız. Kimseyi kral yapmaya niyetimiz yok. Nasıl uygun görüyorsan öyle yap.”

6 Bunun üzerine Yehu ikinci bir mektup yazıp şöyle dedi: “Eğer benim tarafımdaysanız ve bana itaat etmeye hazırsanız, efendinizin oğullarının başlarını yarın bu vakitlerde Yizreel’e yanıma getirin.”

Kral’ın 70 oğlu onları büyüten, şehrin seçkin kişilerinin yanındaydı. 7 Bu kişiler mektup ellerine ulaşır ulaşmaz Kral’ın 70 oğlunu öldürdüler,+ başlarını küfelere koyup Yizreel’e, Yehu’ya gönderdiler. 8 Haberci gelip Yehu’ya “Kral oğullarının başlarını getirdiler” dedi. O da “Onları iki yığın halinde şehir kapısının girişine koyun, sabaha kadar orada kalsınlar” dedi. 9 Sabah olunca dışarı çıktı ve tüm halkın önünde durup şöyle dedi: “Sizin bir suçunuz yok. Evet, düzen kurup efendimi ben öldürdüm.+ Peki bunları kim öldürdü? 10 Şimdi anlayın ki, Yehova’nın sözlerinden, Yehova’nın Ahab’ın ailesi hakkında söylediklerinden hiçbiri boş çıkmayacak.+ Yehova, kulu İlya aracılığıyla söylediklerini yaptı.”+ 11 Yehu Yizreel’de Ahab’ın ailesinden kalan herkesi, ayrıca tüm önemli adamlarını, arkadaşlarını ve kâhinlerini*+ de öldürdü, kimseyi sağ bırakmadı.+

12 Sonra Samiriye’ye doğru yola çıktı. Çobanların koyun kırktıkları* ev yol üzerindeydi. 13 Yehu orada Yahuda Kralı Ahazya’nın+ kardeşlerine rastladı. “Siz kimsiniz?” diye sordu. “Biz Ahazya’nın kardeşleriyiz. Kral’ın ve Ana Kraliçe’nin oğulları iyiler mi diye öğrenmek için yola çıktık” dediler. 14 Yehu bunun üzerine adamlarına “Onları yakalayın!” dedi. Adamlar onları yakaladı ve koyun kırkılan evin sarnıcında bu 42 adamı öldürdüler. Yehu onlardan tek bir kişiyi bile sağ bırakmadı.+

15 Oradan ayrıldığında, kendisini karşılamaya gelen Rekab oğlu+ Yehonadab’la+ karşılaştı. Onu selamlayıp “Ben sana yürekten bağlı olduğum gibi, sen de bana yürekten bağlı mısın?” diye sordu.

Yehonadab “Evet” dedi.

“Öyleyse ver elini.”

O da elini verdi ve Yehu onu arabaya, yanına çıkardı. 16 Ona “Benimle gel ve Yehova’yla rekabete nasıl göz yummadığımı* gör”+ dedi. Yehonadab Yehu’yla beraber onun savaş arabasında yola devam etti. 17 Yehu Samiriye’ye geldi ve orada Ahab’ın ailesinden kalan herkesi öldürdü,+ Yehova’nın İlya’ya söylediği gibi onları yok etti.+

18 Sonra Yehu tüm halkı bir araya toplayıp şöyle dedi: “Ahab Baal’e az kulluk etti,+ fakat Yehu çok daha fazla kulluk edecek. 19 Şimdi Baal’in tüm peygamberlerini,+ ona tapınan herkesi ve tüm kâhinlerini+ çağırın. Hiç kimse gelmemezlik etmesin, çünkü Baal’e büyük bir kurban sunacağım. Gelmeyen öldürülecek.” Aslında Yehu Baal’e tapınanları yok etmek için kurnazca davranıyordu.

20 Sonra Yehu “Baal için özel bir toplantı ilan edin” dedi. Onlar da öyle yaptı. 21 Yehu tüm İsrail topraklarına haber gönderdi, Baal’e tapınan herkes geldi. Gelmeyen bir kişi bile kalmadı. Hepsi Baal tapınağına+ girdi ve tapınak ağzına kadar doldu. 22 Yehu giysi sorumlusuna “Baal’e tapınan herkes için giysi getir” dedi. O da onlar için giysi getirdi. 23 Ardından Yehu, Rekab oğlu Yehonadab’la+ birlikte Baal tapınağına girdi. Baal’e tapınanlara şöyle dedi: “İyice bakın da aranızda Yehova’ya tapınan kimse olmasın, sadece Baal’e tapınanlar olsun.” 24 En sonunda kurbanlar ve yakılan sunular sunmak için içeri girdiler. Yehu dışarıya 80 adamını yerleştirmiş ve onlara “Elinize teslim ettiğim adamlardan kaçan olursa bunu canınızla ödersiniz” demişti.

25 Yehu yakılan sunuyu sunar sunmaz muhafızlara* ve emir subaylarına “İçeri gelip onları öldürün! Birinin bile kaçmasına izin vermeyin!” diye emretti.+ Muhafızlar ve emir subayları da onları kılıçtan geçirdi ve cesetleri dışarı attılar. Adamlar Baal tapınağının iç bölümüne* kadar girdiler. 26 Sonra Baal tapınağındaki dikili taşları+ dışarı çıkarıp hepsini ateşe verdiler.+ 27 Baal dikili taşını+ da Baal tapınağını+ da yerle bir ettiler ve orayı umumi tuvalete çevirdiler; orası bugün hâlâ öyledir.

28 Böylece Yehu Baal’i İsrail’den silip attı. 29 Ancak Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı. Yehu Beytel’deki ve Dan’daki altın buzağılara ibadet etmeye devam etti.+ 30 Yehova Yehu’ya şöyle dedi: “Ahab’ın ailesine yüreğimden geçenleri yaptın.+ Bu şekilde gözümde doğru olanı yaptığın ve iyi davrandığın için oğullarından dört nesil İsrail tahtında oturacak.”+ 31 Fakat Yehu, İsrail’in Tanrısı Yehova’nın Kanunu’na* tüm yüreğiyle uymaya dikkat etmedi.+ Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı.+

32 O dönemde Yehova İsrail topraklarını parça parça küçültmeye başladı. Hazael tüm İsrail topraklarına saldırıyordu.+ 33 Ürdün Irmağı’ndan doğuya doğru, Gad, Ruben ve Manasse kabilelerinin+ yaşadığı tüm Gilead topraklarına, Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den Gilead ve Başan’a kadar olan topraklara saldırdı.+

34 Yehu’nun dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey ve tüm büyük işleri İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 35 Sonra Yehu ataları gibi öldü ve onu Samiriye’de gömdüler; yerine oğlu Yehoahaz kral oldu.+ 36 Yehu İsrail kralı olarak Samiriye’de 28 yıl saltanat sürdü.

11 Ahazya’nın annesi Atalya,+ oğlunun öldüğünü görünce+ harekete geçip kraliyet soyundan olan herkesi öldürdü.+ 2 Fakat Kral Yehoram’ın kızı, Ahazya’nın kız kardeşi olan Yehoşeba, öldürülecek olan kral oğullarının arasından Ahazya oğlu Yehoaş’ı+ alıp kaçırdı. Çocuğu ve sütannesini arkada bir yatak odasına sakladı. Çocuk öldürülmesin diye onu Atalya’dan gizlediler. 3 Atalya ülkede kraliçe olarak saltanat sürerken, çocuk 6 yıl Yehova’nın mabedinde gizlenerek kadınla birlikte kaldı.

4 7. yıl Yehoyada, Karya muhafız birliğinin ve saray muhafızlarının*+ yüzbaşılarına haber gönderdi ve onları yanına, Yehova’nın mabedine çağırdı. Yehova’nın mabedinde onlarla bir anlaşma yaptı ve onlara yemin ettirdi, sonra Kral’ın oğlunu gösterdi.+ 5 Onlara şu emri verdi: “Yapmanız gerekenler şunlar: Sebt günü üçte biriniz görevli olacaksınız ve sarayı sıkı bir gözetim altında tutacaksınız;+ 6 diğer üçte biriniz Temel Kapısı’nda, diğer üçte biriniz de saray muhafızlarının arkasındaki kapıda olacak. Mabedi* nöbetleşe koruyacaksınız. 7 Sebt günü normalde görevli olmayan iki bölüğünüz Kral’ı korumak için Yehova’nın mabedini sıkı bir gözetim altında tutacak. 8 Her biriniz ellerinizde silahlarınızla Kral’ın çevresini saracaksınız. Askerleri yarıp geçmeye çalışan öldürülecek. Kral nereye giderse hep yanında olacaksınız.”

9 Yüzbaşılar+ Kâhin Yehoyada’nın emirlerine tam olarak uydular. Her biri, Sebt günü görevde olanlarla birlikte görevde olmayan adamlarını da yanına aldı ve Kâhin Yehoyada’ya geldiler.+ 10 Sonra Kâhin, Yehova’nın mabedinde bulunan ve eskiden Kral Davut’a ait olan mızrakları ve yuvarlak kalkanları yüzbaşılara verdi. 11 Saray muhafızları+ her biri elinde silahıyla, mabedin sağ yanından sol yanına kadar yerlerini aldılar. Sunağın+ ve mabedin yanında, Kral’ın çevresinde durdular. 12 Sonra Yehoyada Kral’ın oğlunu+ dışarı çıkardı, tacı ve Kanun’u*+ onun başına koydu, onu kral yaptılar ve meshettiler. Alkışlayıp “Yaşasın kral!” dediler.+

13 Atalya koşuşanların seslerini duyunca hemen Yehova’nın mabedindeki halkın yanına geldi.+ 14 Kral’ın geleneğe uygun olarak sütunun yanında durduğunu gördü.+ Komutanlar ve borazan çalanlar+ Kral’ın yanındaydı, tüm memleket halkı sevinç içindeydi ve borazanlar çalınıyordu. Bunun üzerine Atalya giysilerini yırtarak “İhanet! İhanet!” diye bağırdı. 15 Kâhin Yehoyada ordunun başına atanan yüzbaşılara+ şöyle emretti: “Kadını askerlerin arasından çıkarın! Arkasından giden olursa kılıçla öldürülecek!” Çünkü Kâhin “Onu Yehova’nın mabedinde öldürmeyin” demişti. 16 Onlar da Atalya’yı yakaladı. Atların saraya+ girdiği yere geldiklerinde onu orada öldürdüler.

17 Sonra Yehoyada, Yehova’yla Kral ve halk arasında, her zaman Yehova’nın halkı olarak kalacaklarına dair bir ahit* yaptı.+ Ayrıca Kral’la halk arasında da bir ahit yaptı.+ 18 Daha sonra tüm memleket halkı Baal tapınağına gitti ve Baal sunaklarını yıktılar,+ putlarını paramparça ettiler.+ Baal’in kâhini olan Mattan’ı sunakların önünde öldürdüler.+

Ardından Kâhin, Yehova’nın mabedi için gözetmenler atadı.+ 19 Ayrıca Kral’ı Yehova’nın mabedinden getirmek için yüzbaşıları,+ Karya muhafız birliğini, saray muhafızlarını+ ve memleketin tüm halkını yanına aldı. Saray muhafızları kapısının yolundan saraya geldiler. Sonra onu kralların tahtına oturttular.+ 20 Tüm memleket halkı sevinçliydi ve şehir huzur içindeydi, çünkü Atalya sarayda kılıçla öldürülmüştü.

21 Yehoaş+ kral olduğunda 7 yaşındaydı.+

12 Yehoaş+ Yehu’nun+ 7. yılında kral oldu ve Yeruşalim’de 40 yıl saltanat sürdü. Annesi Beer-şebalı Tsibyah’tı.+ 2 Yehoaş, Kâhin Yehoyada ona rehberlik ettiği sürece Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı. 3 Ne var ki yüksek yerler*+ ortadan kaldırılmadı, halk hâlâ oralarda kurban kesiyor ve sunu dumanı sunuyordu.

4 Yehoaş kâhinlere şöyle dedi: “Kutsal sunular için Yehova’nın mabedine getirilen tüm parayı,+ yani her kişinin canına karşılık talep edilen bedeli,+ adak adayanların verdiği parayı* ve herkesin Yehova’nın mabedine gönüllü getirdiği parayı alın.+ 5 Kâhinler bu paraları, verenlerden* kişisel olarak toplayacak ve mabedin neresinde hasar varsa onarmak için kullanacaklar.”+

6 Fakat Kral Yehoaş’ın 23. yılı geldiğinde kâhinler mabedin hasarlı yerlerini hâlâ onarmamıştı.+ 7 Bunun üzerine Kral Yehoaş Kâhin Yehoyada’yı+ ve diğer kâhinleri çağırıp şöyle dedi: “Neden mabedin hasarlı yerlerini onarmıyorsunuz? Onarım için kullanılmayacaksa verilen paraları artık almayın.”+ 8 Bunun üzerine kâhinler halktan artık para almamayı ve mabedi onarma sorumluluğunu bırakmayı kabul ettiler.

9 O zaman Kâhin Yehoyada bir sandık+ aldı, kapağına delik açıp sunağın yanına, Yehova’nın mabedinin giriş kısmının sağ tarafına koydu. Kapı bekçisi olarak hizmet eden kâhinler Yehova’nın mabedine getirilen tüm parayı buraya atıyordu.+ 10 Sandıkta çok para biriktiğini gördükleri zaman, Kral’ın yazmanı ve Başkâhin gelir, Yehova’nın mabedine getirilen parayı alır* ve sayardı.+ 11 Sayılan parayı Yehova’nın mabedindeki işin başında bulunanlara verirlerdi. Onlar da Yehova’nın mabedinde çalışan marangozlara ve işçilere,+ 12 ayrıca duvar ustalarına ve taş kesenlere ödeme yapardı. Bunların yanı sıra Yehova’nın mabedindeki hasarlı yerleri onarmak için kereste ve yontulmuş taş satın aldılar ve parayı onarım işindeki diğer bütün masraflar için kullandılar.

13 Fakat Yehova’nın mabedine getirilen paranın hiçbir kısmı gümüş leğenler, fitil makasları, kâseler, borazanlar+ ya da Yehova’nın mabedi için herhangi bir altın ve gümüş eşya yapmakta kullanılmadı.+ 14 Bütün parayı işi yapanlara verirlerdi, onlar da bununla Yehova’nın mabedini onarırdı. 15 Çalışanlara ödeme yapılması için parayı teslim ettikleri adamlardan hesap sormazlardı, çünkü onlar güvenilir kişilerdi.+ 16 Fakat suç sunuları ve günah sunuları*+ için verilen para Yehova’nın mabedine getirilmiyordu, bu para kâhinlere aitti.+

17 O dönemde Aram Kralı Hazael+ Gat’a+ saldırdı ve orayı ele geçirdi, ardından Yeruşalim’e saldırmaya karar verdi.+ 18 Bunun üzerine Yahuda Kralı Yehoaş, atası olan Yahuda kralları Yehoşafat, Yehoram ve Ahazya’nın Tanrı’ya adadığı kutsal sunuları, ayrıca kendi kutsal sunularını ve Yehova’nın mabedi ile sarayın hazine odalarındaki tüm altını alıp Aram Kralı Hazael’e yolladı.+ O da Yeruşalim’den çekildi.

19 Yehoaş’ın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 20 Ancak hizmetkârları Yehoaş’a bir komplo kurdu+ ve onu Silla’ya inen yolda, Millo+ evinde* öldürdüler. 21 Saldırıp onu öldürenler, hizmetkârları Şimeat oğlu Yozakar ve Şomer oğlu Yehozabad’dı.+ Yehoaş, Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü ve yerine oğlu Amatsya kral oldu.+

13 Yahuda Kralı Ahazya+ oğlu Yehoaş’ın+ 23. yılında, Yehu+ oğlu Yehoahaz Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 17 yıl saltanat sürdü. 2 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı ve Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları sürdürdü,+ onları bırakmadı. 3 Bu nedenle Yehova İsrail’e çok öfkelendi+ ve onları ömürleri boyunca Aram Kralı Hazael’in+ ve oğlu Ben-hadad’ın+ eline teslim etti.

4 Bir süre sonra Yehoahaz Yehova’dan lütuf diledi, Yehova da onu duydu, çünkü Aram Kralı’nın İsrail’e çektirdiği eziyeti görmüştü.+ 5 Yehova İsrail’e Aram’ın elinden kurtulması için bir kurtarıcı sağladı,+ böylece halk eskisi gibi huzur içinde yaşayabildi. 6 (Fakat onlar, Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği ve onun ailesinin sürdürdüğü günahları bırakmadılar,+ onları devam ettirdiler. Samiriye’deki kutsal direk*+ de yerinde kaldı.) 7 Yehoahaz’ın ordusundan geriye sadece 50 atlı, 10 savaş arabası ve 10.000 yaya asker kalmıştı, çünkü Aram Kralı onları harman* dövülürken çıkan toz gibi ezip+ yok etmişti.+

8 Yehoahaz’ın dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey ve tüm büyük işleri İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 9 Sonra Yehoahaz ataları gibi öldü, onu Samiriye’de gömdüler.+ Yerine oğlu Yehoaş kral oldu.

10 Yahuda Kralı Yehoaş’ın 37. yılında, Yehoahaz oğlu Yehoaş+ Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 16 yıl saltanat sürdü. 11 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahların hiçbirini bırakmadı,+ bu günahları sürdürdü.

12 Yehoaş’ın dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey, tüm büyük işleri ve Yahuda Kralı Amatsya’yla nasıl savaştığı+ İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 13 Sonra Yehoaş ataları gibi öldü, tahtına Yeroboam*+ geçti. Yehoaş Samiriye’de İsrail krallarının yanına gömüldü.+

14 Elişa+ ölümüne sebep olacak bir hastalığa yakalanmıştı. İsrail Kralı Yehoaş Elişa’nın yanına gitti ve ona sarılıp “Baba, baba! İsrail’in savaş arabası ve atlıları”+ diye ağlamaya başladı. 15 Elişa ona “Bir yay ve birkaç ok al” dedi, o da yayla okları aldı. 16 Sonra “Yayı eline al” dedi. Kral yayı eline aldı, Elişa da ellerini onun ellerinin üzerine koydu. 17 “Doğuya bakan pencereyi aç” dedi, Kral pencereyi açtı. Elişa “Ok at!” dedi, o da attı. Elişa şöyle dedi: “Yehova’nın zafer* oku, Aram’a karşı kazanılan zaferin oku! Aram’ı Afek’te+ kesin bir yenilgiye uğratacaksın.”

18 Sonra İsrail Kralı’na “Okları al” dedi, Kral okları aldı. “Onları yere vur” dedi, o da okları üç kez yere vurdu ve durdu. 19 Tanrı’nın hizmetkârı ona çok kızıp “Yere beş veya altı kez vurmalıydın!” dedi, “Öyle yapsaydın Aram’ı kesin bir yenilgiye uğratacaktın, şimdi onları sadece üç kez yenilgiye uğratacaksın.”+

20 Sonra Elişa öldü ve gömüldü. Her yılın başında* Moablı akıncılar+ İsrail topraklarına giriyordu. 21 Bir gün bir ölüyü gömenler, bu akıncıları görünce hemen cesedi Elişa’nın mezarına atıp kaçtılar. Ölü, Elişa’nın kemiklerine değer değmez canlandı+ ve ayağa kalktı.

22 Aram Kralı Hazael,+ Yehoahaz’ın ömrü boyunca İsrail’e eziyet etti.+ 23 Ancak Yehova onlara lütfetti ve merhamet etti,+ İbrahim’le,+ İshak’la+ ve Yakup’la yaptığı ahdin hatırına+ onlarla ilgilendi. Onları yok etmek istemedi ve bugüne dek huzurundan atmadı. 24 Aram Kralı Hazael öldüğünde yerine oğlu Ben-hadad kral oldu. 25 Yehoahaz’ın oğlu Yehoaş, Hazael oğlu Ben-hadad’ın, Yehoahaz’la savaşıp ele geçirdiği şehirleri geri aldı. Yehoaş onu üç kez yendi+ ve İsrail şehirlerini geri aldı.

14 İsrail Kralı Yehoahaz oğlu Yehoaş’ın 2. yılında,+ Yahuda Kralı Yehoaş oğlu Amatsya kral oldu. 2 Kral olduğunda 25 yaşındaydı, Yeruşalim’de 29 yıl saltanat sürdü. Annesi Yeruşalimli Yehoaddin’di.+ 3 Amatsya Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptıysa da, atası Davut gibi değildi.+ Babası Yehoaş’ın yolundan gitti.+ 4 Fakat yüksek yerler ortadan kaldırılmadı.+ Halk hâlâ oralarda kurban kesiyor ve sunu dumanı sunuyordu.+ 5 Amatsya, krallığın kontrolünü tam olarak eline alır almaz babasını öldüren hizmetkârlarını öldürdü.+ 6 Fakat onların oğullarını öldürmedi, Musa’nın Kanun kitabında yazılı olan Yehova’nın şu emrine uygun davrandı: “Babalar oğulları yüzünden öldürülmeyecek, oğullar da babaları yüzünden öldürülmeyecek. Her biri kendi günahı yüzünden öldürülecek.”+ 7 Amatsya Tuz Vadisi’nde+ Edomlularla savaştı,+ 10.000 kişiyi yere serdi ve Sela’yı ele geçirdi.+ Oranın adı Yokteel oldu; orası hâlâ bu adla anılır.

8 Sonra Amatsya, İsrail Kralı Yehu oğlu Yehoahaz oğlu Yehoaş’a haber gönderip “Gel, savaşta karşıma çık”* dedi.+ 9 İsrail Kralı Yehoaş, Yahuda Kralı Amatsya’ya şu cevabı gönderdi: “Lübnan’da, dikenli çalı sedir ağacına ‘Kızını oğluma eş olarak ver’ demiş. Ama oradan geçen bir yaban hayvanı dikenli çalıyı çiğnemiş. 10 Evet, Edom’u yendin,+ bu yüzden yüreğini kibir kapladı. Zaferinin tadını çıkar, ama evinde kal! Neden başına bela açıp da kendinle beraber Yahuda’yı da mahvedesin?” 11 Fakat Amatsya kulak asmadı.+

Sonra İsrail Kralı Yehoaş yola çıktı. Yahuda Kralı Amatsya’yla, Yahuda’daki Beyt-şemeş’te,+ savaşta karşı karşıya geldiler.+ 12 Yahuda İsrail’e yenildi ve herkes evine* kaçtı. 13 İsrail Kralı Yehoaş, Yahuda Kralı Ahazya oğlu Yehoaş oğlu Amatsya’yı Beyt-şemeş’te esir aldı. Sonra Yeruşalim’e geldiler ve Yehoaş, Yeruşalim surlarının Efraim Kapısı’ndan+ Köşe Kapısı’na+ kadar olan 400 arşınlık* kısmını yıktı. 14 Yehova’nın mabedinde ve sarayın hazine odalarında bulunan tüm altını, gümüşü ve eşyaları alıp rehinelerle birlikte Samiriye’ye döndü.

15 Yehoaş’ın dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey, tüm büyük işleri ve Yahuda Kralı Amatsya’yla nasıl savaştığı İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 16 Sonra Yehoaş ataları gibi öldü ve Samiriye’de İsrail krallarının yanına gömüldü.+ Onun yerine oğlu Yeroboam*+ kral oldu.

17 Yahuda Kralı Yehoaş oğlu Amatsya,+ İsrail Kralı Yehoahaz oğlu Yehoaş’ın+ ölümünden sonra 15 yıl daha yaşadı.+ 18 Amatsya’nın dönemindeki diğer olaylar Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 19 Daha sonra, Yeruşalim’de Amatsya’ya karşı bir düzen kurdular+ ve o Lakiş’e kaçtı, fakat peşinden adam gönderip onu orada öldürdüler. 20 Sonra onu atların üzerinde Yeruşalim’e getirdiler ve Davut Şehri’nde atalarının yanına gömdüler.+ 21 Ardından tüm Yahuda halkı 16 yaşındaki+ Azarya’yı*+ babası Amatsya’nın yerine kral yaptı.+ 22 Kral, ataları gibi öldükten sonra, Azarya Elat’ı+ yeniden inşa etti ve tekrar Yahuda topraklarına kattı.+

23 Yahuda Kralı Yehoaş oğlu Amatsya’nın 15. yılında, İsrail Kralı Yehoaş oğlu Yeroboam+ Samiriye’de kral oldu ve saltanatı 41 yıl sürdü. 24 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı.+ 25 İsrail’in Tanrısı Yehova’nın, Gat-heferli+ peygamber kulu, Amittay oğlu Yunus+ aracılığıyla söylediği gibi Lebo-hamat’tan*+ Araba Gölü’ne*+ kadar olan İsrail topraklarını geri aldı. 26 Çünkü Yehova İsrail’in çektiği büyük ıstırabı görmüştü.+ İsrail’e yardım edecek kimse yoktu, muhtaç ve zayıf olanlar bile kalmamıştı. 27 Ancak Yehova İsrail’in ismini yeryüzünden* silmeyeceğine söz vermişti.+ Bu yüzden onları Yehoaş oğlu Yeroboam aracılığıyla kurtardı.+

28 Yeroboam’ın dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey, tüm büyük işleri ve Şam+ ile Hamat’ı+ nasıl yeniden İsrail’de Yahuda’ya geri kazandırdığı İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 29 Sonra Yeroboam ataları İsrail kralları gibi öldü, onun yerine oğlu Zekeriya+ kral oldu.

15 İsrail Kralı Yeroboam’ın* 27. yılında, Yahuda Kralı Amatsya+ oğlu Azarya*+ kral oldu.+ 2 Azarya kral olduğunda 16 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 52 yıl saltanat sürdü. Annesi Yeruşalimli Yekolya’ydı. 3 Babası Amatsya’nın yaptığı gibi Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 4 Fakat yüksek yerler ortadan kaldırılmadı.+ Halk hâlâ oralarda kurban kesiyor ve sunu dumanı sunuyordu.+ 5 Yehova onun hastalanmasına yol açtı,+ Azarya öldüğü güne kadar cüzamlı kaldı ve cüzamlı olarak ayrı bir evde yaşadı.+ Bu süre boyunca saraydan oğlu Yotam+ sorumluydu, halkın davalarında o hüküm veriyordu.+ 6 Azarya’nın dönemindeki diğer olaylar+ ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 7 Sonra Azarya ataları gibi öldü+ ve Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü, yerine oğlu Yotam kral oldu.

8 Yahuda Kralı Azarya’nın 38. yılında,+ Yeroboam oğlu Zekeriya+ Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 6 ay saltanat sürdü. 9 Ataları gibi o da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı.+ 10 Sonra Yabeş oğlu Şallum düzen kurup Zekeriya’yı İbleam’da+ öldürdü+ ve onun yerine kral oldu. 11 Zekeriya’nın dönemindeki diğer olaylar İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 12 Yehova Yehu’ya “Oğullarından dört nesil+ İsrail tahtında oturacak”+ demişti ve öyle de oldu.

13 Yabeş oğlu Şallum, Yahuda Kralı Uzziya’nın 39. yılında+ Samiriye’de kral oldu ve 1 ay saltanat sürdü. 14 Sonra Gadi’nin oğlu Menahem Tirtsa’dan+ Samiriye’ye geldi ve orada Yabeş oğlu Şallum’a+ saldırdı. Onu öldürdükten sonra kendisi kral oldu. 15 Şallum’un dönemindeki diğer olaylar ve kurduğu düzen İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 16 Menahem o dönemde Tirtsa’dan gelip Tifsah’ı ve çevresini yerle bir etti ve şehirdeki herkesi öldürdü. Çünkü Tifsah halkı şehrin kapısını ona açmamıştı. Menahem oraya saldırdı ve bütün hamile kadınların karnını yardı.

17 Yahuda Kralı Azarya’nın 39. yılında, Gadi oğlu Menahem İsrail kralı oldu ve Samiriye’de 10 yıl saltanat sürdü. 18 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Yaşamı boyunca, Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahların hiçbirini bırakmadı.+ 19 Asur Kralı Pul*+ İsrail topraklarına girdi. Menahem Pul’un desteğini alıp krallığını güçlendirmek için ona 1.000 talant* gümüş verdi.+ 20 Menahem bu gümüşü İsrail’deki önemli ve zengin adamlardan toplayarak karşıladı.+ Asur Kralı’na adam başı 50 şekel* gümüş verdi. Böylece Asur Kralı geri çekildi, memlekette kalmadı. 21 Menahem’in dönemindeki diğer olaylar+ ve yaptığı her şey İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır. 22 Sonra Menahem ataları gibi öldü ve onun yerine oğlu Pekahya kral oldu.

23 Yahuda Kralı Azarya’nın 50. yılında, Menahem oğlu Pekahya Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 2 yıl saltanat sürdü. 24 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı.+ 25 Sonra emir subayı, Remalya oğlu Pekah+ ona komplo kurdu. Argob ve Arye’yle birlikte Samiriye’de, sarayın kulesinde ona saldırdı; yanında Gileadlı 50 adam da vardı. Onu öldürüp yerine kral oldu. 26 Pekahya’nın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır.

27 Yahuda Kralı Azarya’nın 52. yılında, Remalya oğlu Pekah+ Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 20 yıl saltanat sürdü. 28 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı ve Nebat oğlu Yeroboam’ın İsrail’i sürüklediği günahları bırakmadı.+ 29 İsrail Kralı Pekah’ın döneminde Asur Kralı Tiglat-pileser+ ülkeyi istila etti ve İyon’u, Abel-beyt-maaka’yı,+ Yanoah’ı, Kedeş’i,+ Hatsor’u, Gilead’ı+ ve Celile’yi, tüm Naftali+ topraklarını ele geçirdi. Oralarda yaşayanları esir alıp Asur’a götürdü.+ 30 Sonra Elah oğlu Hoşea,+ Remalya oğlu Pekah’a komplo kurup onu öldürdü ve Uzziya oğlu Yotam’ın 20. yılında+ onun yerine kral oldu. 31 Pekah’ın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey İsrail krallarının tarih kitabında yazılıdır.

32 İsrail Kralı Remalya oğlu Pekah’ın 2. yılında, Yahuda Kralı Uzziya’nın+ oğlu Yotam+ kral oldu. 33 Kral olduğunda 25 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 16 yıl saltanat sürdü. Annesi, Tsadok kızı Yeruşa’ydı.+ 34 Babası Uzziya’nın yaptığı gibi Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 35 Fakat yüksek yerler ortadan kaldırılmadı. Halk hâlâ oralarda kurban kesiyor ve sunu dumanı sunuyordu.+ Yehova’nın mabedinin yukarı kapısını Yotam inşa etti.+ 36 Yotam’ın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 37 Yehova o dönemde Aram Kralı Retsin ile Remalya oğlu Pekah’ı+ harekete geçirdi, Yahuda’ya saldırmaya başladılar.+ 38 Sonra Yotam ataları gibi öldü ve atasının şehri olan Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü. Yerine oğlu Ahaz kral oldu.

16 Remalya oğlu Pekah’ın 17. yılında, Yahuda Kralı Yotam oğlu Ahaz+ kral oldu. 2 Ahaz kral olduğunda 20 yaşındaydı, Yeruşalim’de 16 yıl saltanat sürdü. Tanrısı Yehova’nın gözünde doğru olanı yapan atası Davut gibi doğru olanı yapmadı.+ 3 İsrail krallarının yolundan gitti,+ hatta Yehova’nın İsrailoğulları önünden kovduğu milletlerin iğrenç işlerini+ yaparak kendi oğlunu ateşte yaktı.*+ 4 Ayrıca yüksek yerlerde,+ tepelerde ve gür yapraklı her ağacın altında+ kurban kesmeye ve sunu dumanı sunmaya devam etti.

5 Aram Kralı Retsin ve Remalya’nın oğlu İsrail Kralı Pekah o dönemde Ahaz’ın üzerine yürüdü. Yeruşalim’i kuşattılar,+ fakat şehri ele geçiremediler. 6 O dönemde Aram Kralı Retsin, Elat’ı+ yeniden Edom topraklarına kattı, ardından Yahudileri Elat’tan kovdu. Edomlular oraya yerleşti; bugün hâlâ orada yaşıyorlar. 7 Ahaz Asur Kralı Tiglat-pileser’e+ habercilerle şu mesajı gönderdi: “Ben senin hizmetkârınım, oğlun sayılırım. Gel ve üzerime saldıran Aram ve İsrail krallarının elinden beni kurtar.” 8 Sonra Ahaz Yehova’nın mabedindeki ve sarayın hazine odalarındaki gümüşü ve altını aldı, bunları hediye olarak Asur Kralı’na gönderdi.+ 9 Asur Kralı da onun isteğini kabul etti, Şam’a gidip orayı ele geçirdi, Şam halkını Kir’e sürdü+ ve Retsin’i öldürdü.+

10 Sonra Kral Ahaz, Asur Kralı Tiglat-pileser’le görüşmek için Şam’a gitti. Kral Ahaz oradaki sunağı görünce, sunağın modelini ve nasıl yapıldığını gösteren planı Kâhin Uriya’ya gönderdi.+ 11 Kâhin Uriya,+ Kral Ahaz’ın Şam’dan gönderdiği talimatlara göre bir sunak inşa etti.+ Kral Ahaz Şam’dan dönene kadar sunağın yapımını tamamladı. 12 Kral Şam’dan dönünce sunağı gördü ve yaklaşıp üzerinde sunular sundu.+ 13 Yakılan sunularının ve tahıl sunularının dumanını o sunakta sunmaya devam etti. Ayrıca sunağa içecek sunularını döktü ve paylaşma kurbanlarının* kanını serpti. 14 Sonra Yehova’nın huzurunda duran bakır sunağı+ mabedin ön tarafındaki yerinden, yeni sunakla Yehova’nın mabedinin arasından kaldırdı, onu kendi sunağının kuzeyine yerleştirdi. 15 Kral Ahaz Kâhin Uriya’ya+ şöyle emretti: “Sabahki yakılan sunuyu büyük sunakta sunacaksın.+ Akşamki tahıl sunusunu,+ Kral’ın yakılan sunusunu ve tahıl sunusunu, ayrıca tüm halkın yakılan sunularını, tahıl sunularını ve içecek sunularını da büyük sunakta sunacaksın. Yakılan sunuların ve diğer kurbanların tüm kanını onun üzerine serpeceksin. Bakır sunağa gelince, ona ne yapacağımı düşüneceğim.” 16 Kâhin Uriya Kral Ahaz’ın bütün emirlerini yerine getirdi.+

17 Bunlardan başka, Kral Ahaz arabaların yan levhalarını+ parçalara ayırdı, kazanları arabalardan söktü,+ havuzu bakır boğaların üzerinden indirip+ taş bir zemine koydu.+ 18 Mabette Sebt günleri için inşa edilmiş olan üzeri kapalı yapıyı kaldırdı ve Kral’ın Yehova’nın mabedine girerken kullandığı yolu kapattı; bunları Asur Kralı yüzünden yaptı.

19 Ahaz’ın dönemindeki diğer olaylar ve neler yaptığı Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır.+ 20 Sonra Ahaz ataları gibi öldü ve Davut Şehri’nde atalarının yanına gömüldü, yerine oğlu Hizkiya*+ kral oldu.

17 Yahuda Kralı Ahaz’ın 12. yılında, Elah oğlu Hoşea+ Samiriye’de İsrail kralı oldu ve 9 yıl saltanat sürdü. 2 Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı, fakat kendisinden önceki İsrail kralları kadar kötü değildi. 3 Asur Kralı Şalmaneser ona saldırdı+ ve Hoşea Şalmaneser’e kul olup haraç ödemeye başladı.+ 4 Ancak Asur Kralı, Hoşea’nın isyan etmeyi planladığını öğrendi, çünkü Hoşea Mısır Kralı So’ya haberciler göndermişti,+ ayrıca önceki yıllarda yaptığı gibi Asur Kralı’na haraç vermemişti. Bu nedenle Asur Kralı onu hapse attı ve orada bağlı tuttu.

5 Asur Kralı tüm ülkeye saldırdı, Samiriye’ye geldi ve orayı 3 yıl kuşatma altında tuttu. 6 Hoşea’nın 9. yılında Asur Kralı Samiriye’yi ele geçirdi.+ İsrail halkını Asur’a sürüp+ onları Halah’a, Gozan Irmağı+ yanındaki Habor’a ve Med şehirlerine yerleştirdi.+

7 Bütün bunlar, İsrailoğulları onları Mısır’dan ve Firavun’un elinden kurtaran Tanrıları Yehova’ya karşı günah işlediği için oldu.+ Onlar başka tanrılara tapındılar,+ 8 Yehova’nın önlerinden kovduğu milletlerin âdetlerine ve İsrail krallarının başlattığı âdetlere uydular.

9 İsrailoğulları Tanrıları Yehova’nın gözünde doğru olmayan şeylerin peşinden gitti. Bütün şehirlerinde, gözcü kulelerinden surlu şehirlere kadar her yerde* kendilerine yüksek yerler yapmaya devam ettiler.+ 10 Her yüksek tepede ve gür yapraklı her ağacın altında+ kendilerine dikili taşlar ve kutsal direkler yapıp durdular.+ 11 Bütün yüksek yerlerde, Yehova’nın önlerinden uzaklara sürdüğü milletlerin yaptığı gibi sunu dumanı sunuyorlardı.+ Yehova’yı öfkelendiren korkunç şeyler yaptılar.

12 İğrenç putlara* kulluk ettiler,+ oysa Yehova onlara “Bunu yapmayacaksınız” demişti.+ 13 Yehova İsrail’i ve Yahuda’yı, bütün peygamberleri ve görenleri* aracılığıyla şöyle uyarmaya devam etti:+ “Kötü yollarınızdan dönün!+ Atalarınıza verdiğim ve peygamber kullarım aracılığıyla size ilettiğim kanunlardaki bütün emirlerime ve yasalarıma uyun.” 14 Fakat onlar dinlemedi, Tanrıları Yehova’ya iman etmemiş olan ataları gibi dik başlılık etmeyi sürdürdüler.+ 15 O’nun kurallarını, atalarıyla ahdini+ ve onları uyarmak için yaptığı hatırlatmaları reddetmeye devam ettiler.+ Yehova çevrelerindeki milletleri taklit etmemelerini söylemiş olsa da,+ onlar bunu dinlemeyip değersiz putların peşinden gittiler+ ve kendileri de değersiz oldular.+

16 Tanrıları Yehova’nın bütün emirlerine sırt çevirdiler, iki döküm* buzağı heykeli+ ve bir kutsal direk yaptılar;+ göklerin tüm ordusu önünde eğildiler+ ve Baal’e kulluk ettiler.+ 17 Ayrıca oğullarını ve kızlarını ateşte yaktılar,+ kehanetlerde bulundular+ ve falcılık yaptılar. Yehova’yı öfkelendirmek için O’nun gözünde kötü olan işlere kararlılıkla devam ettiler.

18 Bu nedenle Yehova İsrail’e çok kızdı ve onları gözünün önünden attı.+ Ülkede Yahuda kabilesinden başkasını bırakmadı.

19 Fakat Yahuda bile Tanrısı Yehova’nın emirlerini dinlemedi;+ onlar da İsrail’in benimsediği âdetlere uydu.+ 20 Yehova tüm İsrail soyunu reddetti, onları küçük düşürdü ve yağmacıların eline verdi, sonunda da onları huzurundan attı. 21 İsrail’i Davut’un soyundan çekip aldı, onlar da Nebat oğlu Yeroboam’ı kral yaptılar.+ Ancak Yeroboam İsrail’i Yehova’nın yolundan saptırdı ve onları büyük bir günaha sürükledi. 22 İsrailoğulları Yeroboam’ın işlediği günahların hepsini sürdürdü.+ Bunları bırakmadılar, 23 Yehova peygamber kulları aracılığıyla söylediği gibi İsrail’i gözünün önünden atana dek bu böyle sürdü.+ Bu nedenle İsrail kendi topraklarından Asur’a sürüldü;+ bugün hâlâ oradalar.

24 Asur Kralı sonra Babil, Kuta, Avva, Hamat ve Sefarvaim’den+ halklar getirdi ve onları İsrailoğullarının yerine Samiriye şehirlerine yerleştirdi. Samiriye onların oldu ve oradaki şehirlerde yaşadılar. 25 Orada yaşamaya başladıklarında Yehova’dan korkmuyorlardı.* Bu yüzden Yehova üzerlerine aslanlar gönderdi,+ aslanlar onlardan bazılarını öldürdü. 26 O zaman Asur Kralı’na şu haber geldi: “Sürgün edip Samiriye şehirlerine yerleştirdiğin milletler o ülkenin Tanrısına nasıl ibadet edildiğini bilmiyor. O da üzerlerine aslanlar gönderip duruyor ve aslanlar onları öldürüyor, çünkü aralarından hiçbiri ülkenin Tanrısına nasıl ibadet edildiğini bilmiyor.”

27 Bunun üzerine Asur Kralı şu emri verdi: “O topraklardan sürdüğünüz kâhinlerden biri geri dönsün ve oraya yerleşsin, onlara ülkenin Tanrısına nasıl ibadet edildiğini öğretsin.” 28 Böylece Samiriye’den sürülen kâhinlerden biri geri dönüp Beytel’e+ yerleşti ve onlara Yehova’ya nasıl tapınmaları gerektiğini öğretmeye başladı.+

29 Ancak her millet kendi tanrısını* yaptı ve onları Samiriyelilerin yüksek yerlerde inşa ettiği tapınaklara koydular; her bir millet yerleştiği şehirlerde böyle yaptı. 30 Babilliler Sukkot-benot’u, Kuta halkı Nergal’i, Hamat halkı+ Aşima’yı, 31 Avvalılar Nibhaz’ı ve Tartak’ı yaptı. Sefarvaimliler tanrıları+ Adrammelek ile Anammelek için çocuklarını ateşte yakıyordu. 32 Yehova’dan korksalar da yüksek yerler için halk arasından kâhinler seçtiler, yüksek yerlerdeki tapınaklarda bu kişiler halka hizmet etti.+ 33 Sonuçta hem Yehova’dan korktular, hem de sürgün edilmeden önce aralarında yaşadıkları milletlerin ibadet şekline göre kendi tanrılarına tapındılar.+

34 Onlar bugüne dek, önceki inançlarına göre ibadet ediyorlar. Hiçbiri Yehova’ya tapınmıyor. Yehova’nın, ismini İsrail olarak değiştirdiği Yakup’un+ oğullarına verdiği yasalarına, hükümlerine, Kanun’a ve emirlere hiçbiri uymuyor. 35 Yehova onlarla ahit yaptığında+ şöyle emretmişti: “Başka tanrılardan korkmayacaksınız, onların önünde eğilmeyecek, onlara kulluk etmeyecek ve kurban sunmayacaksınız.+ 36 Benden, Tanrınız Yehova’dan korkmalısınız.+ Elini uzatıp büyük gücüyle sizi Mısır’dan çıkaran Benim.+ Benim önümde eğilecek, Bana kurban sunacaksınız. 37 Sizin için yazdığım Kanun’a,+ emirlere, kural ve hükümlere uymaya her zaman dikkat edeceksiniz ve başka tanrılardan korkmayacaksınız. 38 Sizinle yaptığım ahdi unutmayacaksınız+ ve başka tanrılardan korkmayacaksınız. 39 Benden, Tanrınız Yehova’dan korkacaksınız, çünkü sizi tüm düşmanlarınızın elinden kurtaracak olan Benim.”

40 Fakat onlar itaat etmedi ve önceki inançlarına göre ibadet etmeyi sürdürdüler.+ 41 Bu milletler hem Yehova’dan korktular,+ hem de kendi oyma putlarına kulluk ettiler. Çocukları da torunları da bugüne kadar hep atalarının yaptığını yaptılar.

18 İsrail Kralı Elah oğlu Hoşea’nın 3. yılında,+ Yahuda Kralı Ahaz+ oğlu Hizkiya+ kral oldu. 2 Kral olduğunda 25 yaşındaydı, Yeruşalim’de 29 yıl saltanat sürdü. Annesi Zekeriya kızı Abi’ydi.*+ 3 Hizkiya, atası Davut gibi+ Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı.+ 4 Yüksek yerleri ortadan kaldıran,+ dikili taşları parçalayan ve kutsal direği kesen oydu.+ Ayrıca Musa’nın yaptığı bakır yılanı paramparça etti;+ çünkü İsrailoğulları o zamana kadar ona sunu dumanı sunuyordu ve ona Nehuştan* diyorlardı. 5 Hizkiya İsrail’in Tanrısı Yehova’ya güveniyordu.+ Bütün Yahuda kralları içinde, Hizkiya’dan önce de sonra da onun gibisi çıkmadı. 6 Yehova’ya bağlı kaldı,+ O’nun yolundan ayrılmadı, Yehova’nın Musa’ya verdiği emirlere hep uydu. 7 Yehova da onunlaydı. Hizkiya yaptığı her işte hikmetliydi.* Asur Kralı’na isyan etti ve ona kulluk etmeyi reddetti.+ 8 Ayrıca Filistileri Gazze ve çevresine kadar, gözcü kulelerinden surlu şehirlere kadar her yerde* yenilgiye uğrattı.+

9 Kral Hizkiya’nın 4. yılında, yani İsrail Kralı Elah oğlu Hoşea’nın 7. yılında,+ Asur Kralı Şalmaneser Samiriye’ye gelip şehri kuşattı.+ 10 Üç yılın sonunda şehri ele geçirdiler;+ Hizkiya’nın 6. ve İsrail Kralı Hoşea’nın 9. yılında Samiriye düştü. 11 Sonra Asur Kralı, İsrail’i Asur’a sürüp+ onları Halah’a, Gozan Irmağı yanındaki Habor’a ve Med şehirlerine yerleştirdi.+ 12 Bütün bunlar Tanrıları Yehova’nın sözünü dinlemedikleri için oldu, O’nun ahdini, Yehova’nın kulu Musa’nın tüm emirlerini çiğnediler.+ Bunları dinlemediler ve itaat etmediler.

13 Kral Hizkiya’nın 14. yılında Asur+ Kralı Sanherib, Yahuda’nın tüm surlu şehirlerine saldırıp hepsini ele geçirdi.+ 14 Bunun üzerine Yahuda Kralı Hizkiya, Lakiş’te bulunan Asur Kralı’na şu mesajı gönderdi: “Suçumu kabul ediyorum. Topraklarımdan çekil, ne talep edersen vereceğim.” Asur Kralı da Yahuda Kralı Hizkiya’dan 300 talant gümüş, 30 talant* altın istedi. 15 Bunun üzerine Hizkiya Yehova’nın mabedinde ve sarayın hazinesinde bulabildiği bütün gümüşü verdi.+ 16 Yahuda Kralı Hizkiya, Yehova’nın mabedindeki altınla kaplattığı kapıları+ ve kapı çerçevelerini söküp+ onları* da Asur Kralı’na verdi.

17 Sonra Asur Kralı, Tartan’ı,* Rabsaris’i* ve Rabşake’yi* büyük bir orduyla Lakiş’ten+ Yeruşalim’e, Kral Hizkiya’ya gönderdi.+ Yeruşalim’e geldiler ve yukarı havuzdan gelen kanalın sonunda, çamaşırcı tarlasına çıkan anayolun kenarında durdular.+ 18 Kral’ın gelmesini istediler. Bunun üzerine, yanlarına sarayın kâhyası olan Hilkiya oğlu Elyakim,+ Yazman Şebna+ ve Saray Tarihçisi Asaf oğlu Yoah geldi.

19 Rabşake onlara şöyle dedi: “Lütfen Hizkiya’ya söyleyin, büyük Kral, Asur Kralı diyor ki, ‘Sen neye güveniyorsun?+ 20 “Benim savaş planım da var, gücüm de” diyorsun, fakat bunlar boş sözler. Kime güvenip de bana başkaldırmaya cüret ediyorsun?+ 21 Sen ki şu kırık kamışın, Mısır’ın desteğine güveniyorsun.+ Oysa o kamış kendisine dayananın avcuna batar ve onu delip geçer. Mısır Kralı, Firavun da ona güvenen herkese böyle yapar. 22 Yoksa bana “Biz Tanrımız Yehova’ya güveniyoruz”+ mu diyeceksin? Hizkiya, sen Yahuda ve Yeruşalim’e “Yalnız Yeruşalim’deki bu sunağın önünde eğileceksiniz”+ diyerek o Tanrı’nın yüksek yerlerini ve sunaklarını ortadan kaldırmadın mı?’+ 23 Hadi öyleyse, efendim Asur Kralı’yla bahse gir, ben sana 2.000 at vereyim, bakalım onlara binecek yeterince adam bulabilecek misin?+ 24 Bu durumdayken, savaş arabaları ve atlılar için Mısır’a umut bağlamışken, efendimin en düşük rütbeli hizmetkârlarından bir valiyi bile geri çevirmeyi nasıl göze alırsın? 25 Ben Yehova’nın izni olmadan mı burayı yıkmaya geldim sanıyorsun? Yehova Kendisi bana ‘Bu ülkeye saldır, onu yerle bir et’ dedi.”

26 Bunun üzerine Hilkiya oğlu Elyakim, Şebna+ ve Yoah, Rabşake’ye+ “Lütfen biz kullarınla Aramice konuş,+ çünkü o dili biliyoruz; surların üzerindeki halk dinlerken Yahudilerin dilinde konuşma” dediler.+ 27 Fakat Rabşake onlara şu karşılığı verdi: “Efendim beni bu sözleri sadece efendinize ve size söylemem için mi gönderdi sanıyorsunuz? Bu sözler, sizinle birlikte kendi dışkısını yiyip idrarını içecek olan, surlar üzerindeki şu adamlar için de değil mi?”

28 Ardından Rabşake orada durup Yahudilerin dilinde “Büyük Kral’ın, Asur Kralı’nın ne dediğini dinleyin” diye bağırdı.+ 29 “Kral diyor ki, ‘Hizkiya’ya aldanmayın, çünkü o sizi benim elimden kurtaramaz.+ 30 “Yehova bizi mutlaka kurtaracak, bu şehir Asur Kralı’nın eline geçmeyecek”+ diyen Hizkiya’ya inanıp Yehova’ya güvenmeyin. 31 Hizkiya’yı dinlemeyin, çünkü Asur Kralı diyor ki, “Teslim olun, barış yapalım. Bunu yaparsanız ben sizi kendi ülkeniz gibi bir ülkeye,+ tahıl ve yeni şarap ülkesine, ekmek ve üzüm dolu bir ülkeye, zeytin ağaçları ve bal ülkesine götürünceye kadar, 32 her biriniz kendi asmasından, kendi incir ağacından yer ve kendi sarnıcından su içer. Böylece hayatta kalırsınız, ölmezsiniz. Hizkiya’yı dinlemeyin, çünkü ‘Yehova bizi kurtaracak’ diyerek sizi yanıltıyor. 33 Öteki milletlerin tanrılarından herhangi biri kendi ülkesini Asur Kralı’nın elinden kurtarabildi mi? 34 Hamat’ın+ ve Arpad’ın tanrıları nerede? Sefarvaim’in,+ Hena’nın ve İvva’nın tanrıları nerede? Onlar Samiriye’yi benim elimden kurtarabildiler mi?+ 35 Bütün bu tanrılardan hangisi kendi ülkesini benim elimden kurtarabildi ki, Yehova Yeruşalim’i kurtarabilsin?”’”+

36 Fakat halk sessiz kaldı, ona hiç cevap vermediler, çünkü Kral “Karşılık vermeyin” diye emretmişti.+ 37 Sarayın kâhyası olan Hilkiya oğlu Elyakim, Yazman Şebna ve Saray Tarihçisi Asaf oğlu Yoah giysilerini yırtıp Hizkiya’ya gittiler ve Rabşake’nin sözlerini aktardılar.

19 Kral Hizkiya bunları duyar duymaz giysilerini yırttı, çula sarınıp Yehova’nın mabedine gitti.+ 2 Sarayın kâhyası olan Elyakim’i, Yazman Şebna’yı ve kâhinlerin ileri gelenlerini de Amots oğlu İşaya Peygamber’e+ gönderdi. Hepsi çula sarınmıştı. 3 İşaya’ya şöyle dediler: “Hizkiya diyor ki ‘Bugün sıkıntı, azarlama* ve utanç günü, çünkü çocuk doğmaya hazır ama annenin doğuracak gücü yok.+ 4 Asur Kralı’nın, yaşayan Tanrı’ya meydan okumak+ için gönderdiği hizmetkârı Rabşake’nin bütün sözlerini Tanrın Yehova belki duyar da, duyduğu bu sözlerin hesabını Yehova ondan sorar. Bu nedenle sağ kalanlar için dua et.’”+

5 Kral Hizkiya’nın gönderdiği hizmetkârlara+ 6 İşaya şöyle karşılık verdi: “Efendinize söyleyin, ‘Yehova diyor ki, “Asur Kralı’nın adamlarının+ Bana hakaret edercesine söylediği sözler yüzünden korkma.+ 7 Onun aklına bir fikir sokacağım, duyduğu bir haber üzerine ülkesine geri dönecek. Kendi ülkesinde onu kılıçla öldürteceğim.”’”+

8 Sonra Rabşake, Asur Kralı’nın Lakiş’ten çekildiğini duydu+ ve onun yanına döndü, Kral’ı Libna’yla savaşırken buldu.+ 9 Kral o sırada, Habeş* Kralı Tirhaka’nın kendisiyle savaşmaya geldiğini duydu. Bunun üzerine Hizkiya’ya tekrar adam göndererek+ şunları dedi: 10 “Yahuda Kralı Hizkiya’ya deyin ki, ‘Güvendiğin Tanrın, “Yeruşalim Asur Kralı’nın eline geçmeyecek” diyerek seni aldatmasın.+ 11 Asur krallarının bütün ülkelere neler yaptığını, onları nasıl yok ettiğini duydun.+ Sen kurtulabileceğini mi sanıyorsun? 12 Atalarımın mahvettiği o milletleri tanrıları kurtarabildi mi? Gozan, Harran,+ Retsef, ayrıca Telassar’da yaşayan Eden halkı şimdi nerede? 13 Hamat Kralı, Arpad Kralı ya da Sefarvaim şehirlerinin, Hena’nın ve İvva’nın kralları, onlar nerede?’”+

14 Hizkiya mektupları habercilerin elinden alıp okudu. Sonra Yehova’nın mabedine çıkıp onları* Yehova’nın önüne serdi.+ 15 Ve Yehova’ya dua etmeye başladı:+ “Ey İsrail’in Tanrısı, kerubiler* üzerinde* tahtta oturan Yehova,+ yeryüzündeki tüm krallıkların gerçek Tanrısı sadece Sensin.+ Gökleri ve yeri Sen yarattın. 16 Kulak ver ey Yehova!+ Gözlerini aç+ ve gör ey Yehova! Sanherib’in Sana, yaşayan Tanrı’ya meydan okumak için söylediği sözleri duy. 17 Ey Yehova, gerçekten de Asur kralları, milletleri ve ülkelerini perişan etti.+ 18 Onların tanrılarını ateşe attılar, çünkü onlar tanrı değil,+ insan elinin şekil verdiği ağaçlar+ ve taşlardı. Bu yüzden onları yok edebildiler. 19 Ama Tanrımız Yehova, lütfen bizi onun elinden kurtar ki, yeryüzündeki bütün krallıklar sadece Senin Tanrı olduğunu anlasınlar, ey Yehova.”+

20 Bunun üzerine Amots oğlu İşaya, Hizkiya’ya şu mesajı gönderdi: “İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Asur Kralı Sanherib konusunda+ ettiğin duayı+ duydum. 21 Ben Yehova, onun aleyhinde şöyle diyorum:

“El değmemiş bir kız olan Sion* seni hor görüyor, seninle alay ediyor.

Yeruşalim sana gülüp başını sallıyor.

22 Sen kime meydan okudun, kime hakaret ettin?+

Kime karşı sesini yükselttin?+

O kibirli gözlerle kime tepeden baktın?

İsrail’in Kutsalı’na değil mi!+

23 Habercilerini gönderip+ Yehova’ya şu sözlerle meydan okudun:+

‘Sayısız savaş arabamla,

Dağların tepelerine,

Lübnan’ın en uzak köşelerine çıkacağım.

Ulu sedirlerini, seçme ardıç ağaçlarını keseceğim.

En uzak sığınaklarına, en sık ormanlarına gireceğim.

24 Yabancı topraklarda kuyular kazıp sular içeceğim,

Mısır’ın ırmaklarını* ayaklarımla kurutacağım.’

25 Duymadın mı? Bu çok önceden kararlaştırıldı.*+

Amacımı uzun zaman önce şekillendirdim,+

Şimdi de gerçekleştireceğim.+

Sen surlu şehirleri ıssız taş yığınlarına çevireceksin.+

26 O şehirlerde oturanlar çaresiz duruma düşecek.

Dehşete kapılacak ve utanç içinde kalacaklar.

Kırlardaki bitkiler ve çimen gibi zayıf olacaklar,+

Doğu rüzgârıyla kavrulup yok olan, damlarda çıkmış otlara dönecekler.

27 Ama Ben senin ne zaman oturup kalktığını, ne zaman gelip gittiğini+

Ve Bana ne zaman öfkelendiğini iyi bilirim,+

28 Çünkü Bana karşı öfken+ ve kükreyişin kulağıma kadar geldi.+

Bu yüzden burnuna çengelimi takacağım+ ve ağzına gem vuracağım,

Seni geldiğin yoldan geri götüreceğim.”+

29 Senin* için ise işaret şu olacak: Bu yıl kendiliğinden* yetişeni yiyeceksiniz, ikinci yıl da ondan yetişeni yiyeceksiniz.+ Fakat üçüncü yıl tohum ekecek, ekin biçecek ve bağlar dikip meyvesini yiyeceksiniz.+ 30 Yahuda halkından sağ kalıp kurtulanlar,+ aşağı doğru kök salacak, yukarı doğru meyve verecekler. 31 Çünkü Yeruşalim’den sağ çıkanlar, evet Sion Dağı’ndan kurtulanlar olacak. Göklerin Hâkimi Yehova’nın sarsılmaz kararlılığı sayesinde* bunlar olacak.+

32 İşte bu nedenle Yehova Asur Kralı hakkında şunları diyor:+

“Bu şehre girmeyecek,+

Buraya tek bir ok bile atmayacak,

Şehrin karşısına kalkanla çıkmayacak

Ya da kuşatma rampası kurmayacak.”+

33 Yehova diyor ki, “Geldiği yoldan geri dönecek,

Bu şehre girmeyecek.

34 Kendi ismim için+ ve kulum Davut’un hatırı için+

Bu şehri savunacağım+ ve kurtaracağım.”’”

35 O gece Yehova’nın meleği gidip Asur ordugâhında 185.000 kişiyi öldürdü.+ Sabah kalktıklarında hepsinin cesetlerini gördüler.+ 36 Bunun üzerine Asur Kralı Sanherib oradan ayrılıp Nineve’ye+ döndü ve orada kaldı.+ 37 Bir gün tanrısı Nisrok’un tapınağında tapınırken, kendi oğulları Adrammelek ve Şaretser onu kılıçla öldürdüler+ ve Ararat+ topraklarına kaçtılar. Yerine oğlu Esarhaddon+ kral oldu.

20 O sıralarda Hizkiya hastalanıp ölümün eşiğine geldi.+ Amots oğlu İşaya Peygamber gelip ona şöyle dedi: “Yehova diyor ki, ‘Ailene* vasiyetini bildir, çünkü iyileşmeyecek, öleceksin.’”+ 2 Bunun üzerine Hizkiya yüzünü duvara dönüp Yehova’ya şöyle dua etmeye başladı: 3 “Yalvarırım ey Yehova, Senin yolunda nasıl tüm yürekle ve sadakatle yürüdüğümü, gözünde doğru olanı yaptığımı ne olur an.”+ Ve Hizkiya hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

4 İşaya henüz orta avluya çıkmadan ona Yehova’dan şu söz geldi:+ 5 “Halkımın önderi Hizkiya’nın yanına dönüp de ki, ‘Atan Davut’un Tanrısı Yehova şöyle diyor: “Duanı duydum. Gözyaşlarını gördüm.+ Seni iyileştireceğim.+ Üçüncü gün Yehova’nın mabedine çıkacaksın.+ 6 Ömrünü 15 yıl uzatıyorum. Seni ve bu şehri Asur Kralı’nın elinden kurtaracağım,+ Kendi ismim için ve kulum Davut’un hatırı için bu şehri savunacağım.”’”+

7 Sonra İşaya “İncir pestili getirin” dedi. Getirip çıbanın üzerine sürdüler, ardından Hizkiya yavaş yavaş iyileşti.+

8 Hizkiya İşaya’ya “Yehova’nın beni iyileştireceğine ve üçüncü gün Yehova’nın mabedine çıkacağıma dair işaret ne olacak?”+ diye sormuştu. 9 İşaya şöyle dedi: “Yehova sözünü yerine getirecek. Yehova’nın bunu yapacağına dair senin için işaret şu olacak: Sen seç, merdiven* üzerindeki gölge on basamak ilerlesin mi, on basamak gerilesin mi?”+ 10 Hizkiya “Gölgenin on basamak ilerlemesi kolay, fakat on basamak gerilemesi kolay değil” dedi. 11 Bunun üzerine İşaya Peygamber Yehova’ya yakardı, O da Ahaz’ın merdiveninin üzerinde ilerlemiş olan gölgeyi on basamak geriletti.+

12 Hizkiya’nın hastalandığını duyan Babil Kralı, Baladan oğlu Berodak-baladan ona mektuplar ve bir hediye gönderdi.+ 13 Hizkiya gelen habercileri karşıladı* ve onlara bütün hazine dairesini gösterdi;+ gümüşleri, altınları, pelesenk* yağını, diğer değerli yağlarını, silah deposunu ve hazinesinde ne varsa hepsini gösterdi. Kendi sarayında ve tüm krallığında göstermediği bir şey kalmadı.

14 İşaya Peygamber sonra Kral Hizkiya’ya gidip “Bu adamlar sana ne dedi, nereden geldiler?” diye sordu. Hizkiya “Uzak bir ülkeden, Babil’den geldiler” cevabını verdi.+ 15 İşaya “Sarayında ne gördüler?” diye sordu. Hizkiya “Sarayımda ne varsa gördüler. Hazinemde onlara göstermediğim bir şey kalmadı” diye karşılık verdi.

16 İşaya da Hizkiya’ya şöyle söyledi: “Yehova’nın ne dediğini dinle:+ 17 ‘Öyle bir zaman geliyor ki, sarayında ne varsa, atalarının bugüne dek biriktirdiği ne varsa Babil’e götürülecek.+ Geriye hiçbir şey kalmayacak’, Yehova böyle diyor. 18 ‘Ayrıca ileride doğacak oğullarından bazıları da alınıp götürülecek+ ve Babil Kralı’nın sarayında memur olacaklar.’”+

19 Bunun üzerine Hizkiya, İşaya’ya “Yehova’dan getirdiğin bu haber iyidir” dedi+ ve şunu ekledi: “Ben yaşadığım sürece barış ve istikrar* olacaksa bu iyi.”+

20 Hizkiya’nın dönemindeki diğer olaylar, tüm büyük işleri, havuzu+ ve kanalı nasıl yaptığı, şehre nasıl su getirdiği+ Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 21 Sonra Hizkiya ataları gibi öldü+ ve yerine oğlu Manasse+ kral oldu.+

21 Manasse+ kral olduğunda 12 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 55 yıl saltanat sürdü.+ Annesinin ismi Heftsiba’ydı. 2 Manasse, Yehova’nın İsrailoğulları önünden kovduğu milletlerin iğrenç işlerini sürdürerek+ Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 3 Babası Hizkiya’nın yerle bir ettiği yüksek yerleri yeniden yaptı,+ İsrail Kralı Ahab’ın yaptığı gibi Baal için sunaklar kurdu ve bir kutsal direk+ dikti.+ Göklerin tüm ordusu önünde eğilip onlara kulluk etti.+ 4 Yehova’nın mabedinde de sunaklar yaptı;+ Yehova burası hakkında “Yeruşalim’de ismimi taşıyacak”+ demişti. 5 Yehova’nın mabedinin iki avlusunda+ göklerin tüm ordusu için sunaklar inşa etti.+ 6 Kendi oğlunu ateşte yaktı; büyücülük ve falcılık yaptı,+ medyumlar ve falcılar atadı.+ Yehova’nın gözünde büyük kötülükler yaparak O’nu öfkelendirdi.

7 Ayrıca yaptığı oyma Aşera* putunu+ Yehova’nın mabedine koydu; oysa Tanrı orası hakkında Davut’a ve oğlu Süleyman’a şöyle demişti: “İsmimi bu eve ve tüm İsrail kabileleri içinden seçtiğim şehir olan Yeruşalim’e veriyorum, ismimi daima taşıyacaklar.+ 8 İsrail emrettiğim her şeye, kulum Musa’nın verdiği tüm Kanun’a dikkatle uyarsa,+ atalarına verdiğim topraklardan onu bir daha çıkarmayacağım.”+ 9 Fakat İsrailoğulları dinlemediler, Manasse onları yoldan çıkardı ve Yehova’nın önlerinden yok ettiği milletlerden+ daha kötü şeyler yapmalarına sebep oldu.

10 Yehova, peygamber kulları aracılığıyla şunları söylemeye devam etti:+ 11 “Yahuda Kralı Manasse tüm bu iğrenç şeyleri yaptı; kendisinden önce yaşamış bütün Amorileri+ kötülükte geçti+ ve iğrenç putlarıyla Yahuda’ya günah işletti. 12 Bu nedenle İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim’in ve Yahuda’nın başına öyle bir felaket getiriyorum ki,+ bunu duyan herkes şaşkınlıktan donup kalacak.*+ 13 Samiriye+ için kullandığım ölçü ipini+ ve Ahab’ın ailesi+ için kullandığım tesviye aletini* Yeruşalim için de kullanacağım. Bir adam bir kabı nasıl silerek temizler ve ters çevirirse, Ben de Yeruşalim’i öyle temizleyeceğim.+ 14 Halkımdan geriye kalanları terk edeceğim+ ve onları düşmanlarının eline teslim edeceğim. Bütün düşmanları onları yağmalayacak, talan edecek.+ 15 Çünkü gözümde kötü olanı yaptılar, atalarının Mısır’dan çıktığı günden bugüne dek Beni hep öfkelendiriyorlar.’”+

16 Manasse Yehova’nın gözünde kötü olanı yaparak Yahuda’ya günah işletmesinin yanı sıra, Yeruşalim’i baştan başa dolduracak kadar çok masum kanı döktü.+ 17 Manasse’nin dönemindeki diğer olaylar, yaptığı her şey ve işlediği günahlar Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 18 Sonra Manasse ataları gibi öldü ve sarayının Uzza Bahçesi’ne gömüldü.+ Yerine oğlu Amon kral oldu.

19 Amon+ kral olduğunda 22 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 2 yıl saltanat sürdü.+ Annesi, Yotbalı Haruts’un kızı Meşullemet’ti. 20 Babası Manasse gibi Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 21 Babası ne yaptıysa o da aynısını yaptı, onun kulluk ettiği iğrenç putlara kulluk etmeye ve onların önünde eğilmeye devam etti.+ 22 Böylece atalarının Tanrısı Yehova’yı bıraktı ve Yehova’nın yolunda yürümedi.+ 23 Sonunda Amon’un hizmetkârları düzen kurup Kral’ı kendi evinde öldürdüler. 24 Fakat memleket halkı Kral Amon’a düzen kuranların hepsini öldürdü, sonra da yerine oğlu Yoşiya’yı kral yaptılar.+ 25 Amon’un dönemindeki diğer olaylar ve neler yaptığı Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 26 Onu Uzza Bahçesi’ndeki mezarına gömdüler+ ve yerine oğlu Yoşiya+ kral oldu.

22 Yoşiya+ kral olduğunda 8 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 31 yıl saltanat sürdü.+ Annesi, Botskatlı+ Adaya’nın kızı Yedida’ydı. 2 Yoşiya Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptı ve atası Davut’un yolundan gitti,+ sağa sola sapmadı.

3 Kral Yoşiya, saltanatının 18. yılında, Meşullam oğlu Atsalya oğlu Yazman Şafan’ı Yehova’nın mabedine gönderip+ şöyle dedi: 4 “Başkâhin Hilkiya’nın+ yanına git. Yehova’nın mabedine getirilen,+ kapı bekçilerinin halktan topladığı bütün parayı hazırlasın.+ 5 Onu Yehova’nın mabedindeki işin başına atananlara versinler. Onlar da Yehova’nın mabedinin hasarlı yerlerini onaran işçilere,+ 6 yani zanaatçılara, yapı ustalarına ve duvarcılara versin. Parayı mabedi onarmak için kereste ve yontma taş satın almak için harcasınlar.+ 7 Fakat onlara teslim edilen paranın hesabı sorulmasın, çünkü onlar güvenilir kişilerdir.”+

8 Daha sonra Başkâhin Hilkiya Yazman Şafan’a+ “Yehova’nın mabedinde Kanun kitabını+ buldum” dedi ve kitabı Şafan’a verdi, o da kitabı okumaya başladı.+ 9 Sonra Yazman Şafan Kral’ın yanına gidip ona şunları söyledi: “Hizmetkârların mabette bulunan parayı aldılar* ve Yehova’nın mabedindeki onarım işinin başına atananlara teslim ettiler.”+ 10 Yazman Şafan Kral’a ayrıca “Kâhin Hilkiya bana bir kitap+ verdi” dedi ve Kral’ın önünde kitabı okumaya başladı.

11 Kral Kanun kitabındaki sözleri duyar duymaz acı içinde giysilerini yırttı.+ 12 Sonra Kâhin Hilkiya’ya, Şafan oğlu Ahikam’a,+ Mikayah oğlu Akbor’a, Yazman Şafan’a ve Kral’ın hizmetkârı Asaya’ya şu emri verdi: 13 “Gidin, bulunan bu kitabın sözleri hakkında benim adıma, halk adına ve tüm Yahuda adına Yehova’ya danışın. Yehova’nın bize karşı öfkesi çok büyük,+ çünkü atalarımız bu kitabın sözlerine itaat etmediler, bizim için yazılmış bu sözleri yerine getirmediler.”

14 Bunun üzerine Kâhin Hilkiya, Ahikam, Akbor, Şafan ve Asaya, Hulda Peygamber’e+ gittiler. Hulda, Harhas oğlu Tikva oğlu, giysi sorumlusu Şallum’un karısıydı ve Yeruşalim’de İkinci Mahalle’de oturuyordu; ona olanları anlattılar.+ 15 Hulda onlara “İsrail’in Tanrısı Yehova şunları söylüyor” dedi; “Sizi bana gönderen adama deyin ki, 16 ‘Yehova şöyle diyor: “Bu yere ve burada yaşayanların başına felaket getireceğim, Yahuda Kralı’nın okuduğu kitapta yazılı olan bütün sözler gerçekleşecek.+ 17 Çünkü Beni terk ettiler, başka tanrılara sunu dumanı sunuyorlar+ ve ellerinin işleriyle+ Beni öfkelendiriyorlar. Öfkem burayı kasıp kavuracak ve dinmeyecek.”’+ 18 Sizi Yehova’ya danışmaya gönderen Yahuda Kralı’na gelince, ona şöyle diyeceksiniz: ‘Duyduğun sözler hakkında İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, 19 “Madem burası ve burada yaşayanlar aleyhindeki sözlerimi duyunca, burayı dehşet uyandıran, lanetli bir duruma düşüreceğimi öğrenince yüreğinin duyarlı olduğunu gösterdin ve Yehova’nın önünde alçakgönüllü davrandın,+ giysilerini yırttın+ ve önümde ağladın, Ben de seni işittim, diyor Yehova. 20 Atalarına katılacak* ve mezara huzur içinde gireceksin. Bu yerin başına getireceğim büyük felaketi sen görmeyeceksin.”’” Sonra adamlar gidip bu cevabı Kral’a ilettiler.

23 Kral da haber gönderdi ve Yahuda ile Yeruşalim’in bütün ihtiyarlarını topladı.+ 2 Sonra Kral, tüm Yahuda erkeklerini, Yeruşalim’de yaşayanları, kâhinleri ve peygamberleri, küçüğünden büyüğüne kadar tüm halkı yanına alıp Yehova’nın mabedine gitti. Yehova’nın mabedinde bulunan+ ahit+ kitabını+ halkın duyacağı şekilde okudu. 3 Kral, sütunun yanında durdu ve Yehova’nın önünde bir ahit yaptı.*+ Yehova’nın yolunda yürüyeceğine, O’nun emirlerine, hatırlatmalarına ve yasalarına bütün yüreğiyle, bütün benliğiyle uyacağına ve bu kitapta yazılı ahdin sözlerini yerine getireceğine söz verdi. Bütün halk da bu ahdi kabul etti.+

4 Sonra Yoşiya, Başkâhin Hilkiya’ya,+ yardımcı kâhinlere ve kapı bekçilerine Baal için, Aşera*+ için ve göklerin tüm ordusu için yapılmış bütün takımları Yehova’nın mabedinden çıkarmalarını emretti. Onları Yeruşalim’in dışında, Kidron yamaçlarında yaktı ve küllerini Beytel’e+ götürdü. 5 Yahuda krallarının Yahuda şehirlerindeki ve Yeruşalim çevresindeki yüksek yerlerde sunu dumanı sunmakla görevlendirdiği sahte tanrıların rahiplerini, ayrıca Baal’e, güneşe, aya, burçlar kuşağındaki takımyıldızlara ve göklerin tüm ordusuna sunu dumanı sunanları kovdu.+ 6 Aşera putunu+ Yehova’nın mabedinden çıkarıp Yeruşalim eteklerine, Kidron Vadisi’ne götürdü ve orada yaktı,+ ezip toz haline getirdi ve o tozu sıradan halkın mezarlarına saçtı.+ 7 Bundan başka Yehova’nın mabedinde bulunan, tapınak oğlanlarına*+ ait odaları yıktı; o odalarda kadınlar Aşera için çadır bezi dokurdu.

8 Sonra Yoşiya bütün kâhinleri Yahuda şehirlerinden çıkardı ve Geba’dan+ Beer-şeba’ya+ kadar kâhinlerin sunu dumanı sunduğu bütün yüksek yerleri kullanılamaz* hale getirdi. Ayrıca şehir kapısından girince solda kalan, Şehir Yöneticisi Yeşu’nun kapısının girişindeki yüksek yerleri yıktı. 9 Yüksek yer kâhinleri Yehova’nın Yeruşalim’deki sunağında hizmet etmediler,+ fakat kardeşleriyle birlikte mayasız ekmek yediler. 10 Ayrıca Yoşiya, hiç kimse oğlunu veya kızını Molek* için ateşte yakmasın diye+ Hinnomoğulları Vadisi’ndeki*+ Tofet’i+ kullanılamaz hale getirdi. 11 Yahuda krallarının güneşe adadığı atların Yehova’nın mabedine sokulmasını yasakladı; bu hayvanları Saray Memuru Natan-melek’in sütunlu alandaki odasından* mabede sokarlardı. Kral güneşe adanmış+ arabaları da ateşe verdi. 12 Bundan başka, Yahuda krallarının Ahaz’ın üst kattaki odasının damında yaptığı sunakları+ ve Manasse’nin Yehova’nın mabedinin iki avlusunda yaptığı sunakları yıktı.+ Onları paramparça etti ve tozlarını Kidron Vadisi’ne saçtı. 13 Yoşiya, Yıkım Dağı’nın* güneyinde* olan ve Yeruşalim’e bakan yüksek yerleri kullanılamaz hale getirdi. O yerleri İsrail Kralı Süleyman Saydalıların iğrenç tanrıçası Aştoret için, Moablıların iğrenç tanrısı Kemoş için ve Ammonluların iğrenç tanrısı Milkom+ için inşa etmişti.+ 14 Yoşiya dikili taşları parçaladı, kutsal direkleri kesti+ ve onların bulunduğu yerleri insan kemikleriyle doldurdu. 15 Ayrıca Beytel’deki sunağı, İsrail’i günaha sürükleyen Nebat oğlu Yeroboam’ın yaptığı yüksek yeri de yıktı.+ O sunağı ve yüksek yeri yıktıktan sonra yüksek yeri ateşe verdi, ne varsa un ufak etti ve kutsal direği yaktı.+

16 Yoşiya etrafına bakıp dağdaki mezarları görünce, o mezarlardaki kemikleri getirtti ve onları sunağın üzerinde yaktı, böylece sunağı kullanılamaz hale getirdi. Yehova bunların olacağını gönderdiği hizmetkârı aracılığıyla söylemişti, öyle de oldu.+ 17 Sonra “Orada gördüğüm mezar taşı nedir?” diye sordu. Şehrin adamları “Orası, Yahuda’dan gelip senin Beytel sunağına yaptığın şeyleri önceden bildiren Tanrı’nın hizmetkârının mezarı”+ dediler. 18 Kral “Onu olduğu gibi bırakın, kimse onun kemiklerine dokunmasın” dedi. Onlar da onun ve Samiriye’den gelmiş olan peygamberin kemiklerine dokunmadılar.+

19 Ayrıca Yoşiya Samiriye şehirlerindeki yüksek yerlerde bulunan bütün tapınakları yok etti;+ bunları İsrail kralları inşa etmiş ve Tanrı’yı öfkelendirmişlerdi. Yoşiya Beytel’de yaptıklarını oralarda da yaptı.+ 20 Oralardaki bütün yüksek yer kâhinlerini sunaklarda kurban etti ve sunakların üzerinde insan kemikleri yaktı.+ Sonra Yeruşalim’e döndü.

21 Kral tüm halka şöyle emretti: “Bu ahit kitabında yazıldığı gibi,+ Tanrınız Yehova’nın onuruna Fısıh’ı* kutlayın.”+ 22 Hâkimlerin* İsrail’e önderlik ettiği dönemden beri, hiçbir İsrail ya da Yahuda kralının zamanında böyle bir Fısıh Bayramı kutlanmamıştı.+ 23 Fakat Kral Yoşiya’nın 18. yılında, Yeruşalim’de Yehova’nın onuruna böyle bir Fısıh kutlandı.

24 Yoşiya, Kâhin Hilkiya’nın Yehova’nın mabedinde bulduğu kitapta+ yazılı olan Kanun’daki talimatlara uymak için,+ Yahuda topraklarını ve Yeruşalim’i medyumlardan, falcılardan,+ aile putlarından,*+ iğrenç putlardan ve diğer bütün iğrenç şeylerden de temizledi. 25 Yoşiya gibi tüm yüreğiyle, tüm benliğiyle+ ve tüm gücüyle Yehova’ya dönen ve Musa Kanunu’na eksiksizce uyan bir kral ondan önce çıkmamıştı; ondan sonra da böyle bir kral çıkmadı.

26 Fakat Manasse yaptığı bütün tiksindirici şeylerle Yehova’yı öyle öfkelendirmişti ki, Tanrı’nın Yahuda’ya olan kızgınlığı yatışmadı.+ 27 Yehova şöyle dedi: “İsrail gibi+ Yahuda’yı da gözümün önünden kaldıracağım.+ Seçtiğim bu şehri, Yeruşalim’i ve ‘İsmimi taşıyacak’+ dediğim bu mabedi reddedeceğim.”

28 Yoşiya’nın dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır. 29 Onun zamanında Mısır Kralı Firavun Neko, Asur Kralı’yla buluşmak için Fırat Irmağı kıyısına geldi. Kral Yoşiya da onun karşısına çıktı, fakat Neko onu görünce Megiddo’da öldürdü.+ 30 Yoşiya’nın hizmetkârları onun cenazesini bir savaş arabasıyla Megiddo’dan Yeruşalim’e getirdiler ve mezarına gömdüler. Sonra memleket halkı Yoşiya’nın oğlu Yehoahaz’ı meshetti ve babasının yerine kral yaptı.+

31 Yehoahaz+ kral olduğunda 23 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 3 ay saltanat sürdü. Annesi, Libnalı Yeremya’nın kızı Hamutal’dı.+ 32 Ataları gibi Yehoahaz da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 33 Firavun Neko,+ Yeruşalim’de saltanat sürmemesi için onu Hamat topraklarında, Ribla’da+ hapsetti. Sonra ülkeden 100 talant gümüş ve 1 talant* altın istedi.+ 34 Firavun Neko ayrıca Yoşiya’nın oğlu Elyakim’i onun yerine kral yaptı ve ismini Yehoyakim olarak değiştirdi. Fakat Yehoahaz’ı Mısır’a götürdü;+ Yehoahaz orada öldü.+ 35 Yehoyakim Firavun’a gümüşü ve altını verdi, fakat Firavun’un talep ettiği gümüşü vermek için ülkeye vergi koyması gerekti. Firavun Neko’ya vermek için memleket halkından herkesin maddi gücüne göre altın ve gümüş topladı.

36 Yehoyakim+ kral olduğunda 25 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 11 yıl saltanat sürdü.+ Annesi, Rumalı Pedaya’nın kızı Zebida’ydı. 37 Ataları gibi+ o da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+

24 Yehoyakim’in döneminde Babil Kralı Nabukadnezar+ ülkeye saldırdı. Yehoyakim 3 yıl ona boyun eğdi, ancak sonra başkaldırdı. 2 O zaman Yehova onun üzerine Kaldeli,+ Arami, Moablı ve Ammonlu akıncılar göndermeye başladı. Yehova, peygamber kulları aracılığıyla söylediği gibi,+ Yahuda’yı yok etmek için akıncıları göndermeye devam etti. 3 Bunlar Yehova’nın emriyle Yahuda’nın başına geldi. Çünkü Tanrı, Manasse’nin işlediği onca günah yüzünden+ onları gözünün önünden kaldırmak istedi.+ 4 Ayrıca Manasse o kadar çok masum insanı öldürmüştü ki+ Yeruşalim’i onların kanıyla doldurmuştu. Yehova bunları bağışlamak istemedi.+

5 Yehoyakim’in dönemindeki diğer olaylar ve yaptığı her şey Yahuda krallarının tarih kitabında yazılıdır.+ 6 Sonra Yehoyakim ataları gibi öldü+ ve yerine oğlu Yehoyakin kral oldu.

7 Mısır Kralı bir daha ülkesinden dışarı çıkmadı, çünkü Mısır Vadisi’nden+ Fırat Irmağı’na+ kadar sahip olduğu tüm toprakları Babil Kralı ele geçirmişti.+

8 Yehoyakin+ kral olduğunda 18 yaşındaydı, Yeruşalim’de 3 ay saltanat sürdü.+ Annesi, Yeruşalimli Elnatan’ın kızı Nehuşta’ydı. 9 Babası gibi Yehoyakin de Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. 10 O dönemde Babil Kralı Nabukadnezar’ın askerleri Yeruşalim’e saldırdı ve şehir kuşatıldı.+ 11 Askerler kuşatmayı sürdürürken Babil Kralı Nabukadnezar şehre geldi.

12 Yahuda Kralı Yehoyakin, annesi, hizmetkârları, yöneticileri ve saray memurlarıyla birlikte+ Babil Kralı’na teslim oldu.+ Babil Kralı kendi saltanatının 8. yılında onu tutsak aldı.+ 13 Yehova’nın mabedi ile sarayın hazinesindeki her şeyi alıp götürdü.+ İsrail Kralı Süleyman’ın Yehova’nın mabedi için yaptığı bütün altın takımları+ parçaladı. Bunların hepsi tam Yehova’nın önceden söylediği gibi oldu. 14 Bütün Yeruşalim’i, yani bütün yöneticileri,+ güçlü savaşçıları, ayrıca bütün zanaatçı ve metal işçilerini,*+ 10.000 kişiyi sürgün etti. Geride memleket halkının en yoksulları dışında kimse kalmadı.+ 15 Böylece Yehoyakin’i+ Babil’e sürdü;+ ayrıca Kral’ın annesini, eşlerini, saray memurlarını ve ülkenin ileri gelenlerini de Yeruşalim’den Babil’e sürdü. 16 Babil Kralı bundan başka bütün savaşçıları, 7.000 kişiyi, ayrıca 1.000 zanaatçı ve metal işçisini Babil’e sürgün etti. Bunların hepsi de savaş için eğitilmiş güçlü adamlardı. 17 Babil Kralı, Yehoyakin’in amcası+ Mattanya’yı onun yerine kral yaptı ve ismini Tsedekiya+ olarak değiştirdi.

18 Tsedekiya kral olduğunda 21 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 11 yıl saltanat sürdü. Annesi, Libnalı Yeremya’nın kızı Hamutal’dı.+ 19 Yehoyakim gibi Tsedekiya da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 20 Yeruşalim ve Yahuda’da yaşanan feci olaylar Yehova’nın öfkesinden dolayı oldu. Sonunda Tanrı onları gözünün önünden silip attı.+ Ve Tsedekiya Babil Kralı’na isyan etti.+

25 Tsedekiya’nın saltanatının 9. yılında, 10. ayın 10. günü, Babil Kralı Nabukadnezar+ tüm ordusuyla Yeruşalim’e geldi.+ Şehrin karşısında ordugâh kurdu ve çevresine kuşatma duvarı yaptı.+ 2 Kral Tsedekiya’nın 11. yılına dek şehir kuşatma altında kaldı. 3 4. ayın 9. günü şehirde kıtlık çok şiddetlenmişti,+ memleket halkı yiyecek bir şey bulamıyordu.+ 4 Şehrin surlarında gedik açıldı+ ve tüm askerler kaçmaya başladı. Kaldeliler şehri her taraftan kuşatmışken, onlar geceleyin kral bahçesinin yanındaki çift surun arasındaki kapıdan geçip kaçtılar. Tsedekiya Araba* yolundan kaçtı.+ 5 Ama Kalde ordusu Kral’ın peşine düştü ve Eriha düzlüklerinde ona yetişti. Tsedekiya’nın tüm birlikleri onu bırakıp dağıldı. 6 Kaldeliler onu yakalayıp+ Ribla’da bulunan Babil Kralı’na götürdüler ve orada onun hakkındaki hüküm verildi. 7 Tsedekiya’nın gözü önünde oğullarını katlettiler, sonra Nabukadnezar onun gözlerini kör etti ve tunç* zincire vurup Babil’e götürdü.+

8 Babil Kralı Nabukadnezar’ın 19. yılında, 5. ayın 7. günü, Babil Kralı’nın hizmetindeki Başmuhafız Nebuzaradan+ Yeruşalim’e geldi.+ 9 Yehova’nın evini,+ kral evini+ ve Yeruşalim’deki tüm evleri yaktı;+ bütün önemli adamların evini de yaktı.+ 10 Başmuhafız’ın beraberindeki Kalde ordusu, Yeruşalim’i çevreleyen surları yıktı.+ 11 Başmuhafız Nebuzaradan şehirde kalanları, Babil Kralı’nın tarafına geçenleri ve halkın geri kalanını sürgüne götürdü.+ 12 Başmuhafız, halkın en yoksullarından bazılarını ise bağlarda ve tarlalarda çalıştırmak için orada bıraktı.+ 13 Kaldeliler Yehova’nın mabedinin bakır sütunlarını,+ Yehova’nın mabedindeki arabalarla+ bakır havuzu+ parçaladılar ve bu bakırı Babil’e götürdüler.+ 14 Mabette hizmet ederken kullanılan kovaları, kürekleri, fitil makaslarını, tasları ve bütün bakır takımları da aldılar. 15 Başmuhafız saf altın+ ve gümüşten+ kor kaplarını ve tasları aldı. 16 Süleyman’ın Yehova’nın mabedi için yaptırdığı iki sütuna, havuza ve arabalara gelince, tüm bu malzemelerde kullanılan bakır tartılamayacak kadar çoktu.+ 17 Her bir sütun 18 arşın* yüksekliğindeydi,+ başlığı bakırdandı. Başlığın yüksekliği 3 arşındı,* etrafını saran ağ ve nar motifleri bakırdan yapılmıştı.+ Diğer sütun da ağ motifi de bunun aynısıydı.

18 Başmuhafız ayrıca Yüksek Kâhin Seraya’yı,+ ikinci kâhin Tsefanya’yı+ ve üç kapı bekçisini de alıp götürdü.+ 19 Ayrıca askerlerin başına atanan bir saray memurunu, Kral’ın şehirdeki beş yakın adamını, ülke halkından asker kaydeden ve ordu komutanının yazmanı olan görevliyi ve memleket halkından hâlâ şehirde bulunan 60 adamı da oradan alıp götürdü. 20 Başmuhafız Nebuzaradan+ bu kişileri yanına alıp Ribla’da+ bulunan Babil Kralı’na getirdi. 21 Babil Kralı, Hamat+ topraklarındaki Ribla’da onları öldürdü. Böylece Yahuda halkı kendi memleketinden sürülmüş oldu.+

22 Babil Kralı Nabukadnezar Yahuda topraklarında bıraktığı halkın başına Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’yı+ atadı.+ 23 Bütün ordu komutanları ve onların adamları Babil Kralı’nın Gedalya’yı atadığını duyunca derhal Mitspa’ya, Gedalya’nın yanına geldiler. Gelenler Netanya oğlu İsmail, Kareah oğlu Yohanan, Netofalı Tanhumet oğlu Seraya, Maakalı oğlu Yaazanya ve onların adamlarıydı.+ 24 Gedalya onlara ve adamlarına yemin edip şunları söyledi: “Kaldelilere kulluk etmekten korkmayın. Bu topraklarda yaşayın ve Babil Kralı’na kulluk edin, bu sizin iyiliğinize olur.”+

25 7. ayda, kraliyet soyundan gelen Elişama oğlu Netanya oğlu İsmail+ 10 adamla birlikte geldi ve Gedalya’ya saldırıp onu öldürdü. Mitspa’da onun yanında bulunan Yahudileri ve Kaldelileri de öldürdüler.+ 26 Sonra küçüğünden büyüğüne tüm halk ordu komutanlarıyla birlikte yola çıkıp Mısır’a gittiler,+ çünkü Kaldelilerden korkuyorlardı.+

27 Yahuda Kralı Yehoyakin’in sürgündeki 37. yılında+ Evil-merodak Babil kralı oldu. Evil-merodak o yıl, 12. ayın 27. günü Yahuda Kralı Yehoyakin’i hapishaneden çıkarıp serbest bıraktı.+ 28 Ona iyi davrandı ve onu Babil’de yanında bulunan diğer krallardan daha yüksek bir konuma getirdi.* 29 Böylece Yehoyakin hapishane giysilerini üzerinden çıkardı ve ömrü boyunca hep Kral’ın sofrasında yemek yedi. 30 Hayatı boyunca Kral ona her gün yiyecek sağladı.

Anlamı, “Tanrım Yehova’dır.”

Orijinal dilde: “Tanrı adamı.”

Yani, Ahazya’nın kardeşi.

Ya da “gökyüzüne.”

Anlaşılan “peygamber oğulları” ifadesiyle, birlikte özel bir eğitim alan veya birlikte hizmet eden bir peygamber grubu kastediliyor.

Kutsal ruh ya da İlya’nın tutumu kastediliyor olabilir. Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Ya da “rüzgârı.” Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.

Alternatif çeviri: “kadınların düşük yapmasına sebep oluyor.”

Alternatif çeviri: “düşüğe.”

Orijinal dilde: “Yukarı çık.”

Sözlük kısmındaki “Baal” ve “dikili taş” maddelerine bakın.

Ya da “İlya’nın hizmetkârıydı.”

Ya da “Orduların.”

Ya da “bir müzisyen.” Sözlük kısmındaki “lir” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “tahıl sunusu” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “sapan” maddesine bakın.

İsrail’i destekleyen askerler kastediliyor olabilir.

Sözlük kısmındaki “Yeniay” ve “Sebt” maddelerine bakın.

Ya da “Giysinin eteklerini toplayıp kuşağına sok.”

Ya da “Suriye.” Sözlük kısmındaki “Aram” maddesine bakın.

Ya da “kurtuluş sağlamıştı.”

Sözlük kısmına bakın.

Naaman olabilir.

“10 talant” 342 kg. Ek B14’e bakın.

Orijinal dilde: “Baba.”

Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.

Samiriye’de bir yer; bir tepe veya kale olabilir.

Orijinal dilde: “baba.”

Orijinal dilde: “dörtte bir kab.” 1 litrenin yaklaşık üçte biri. Ek B14’e bakın.

Sözlük kısmındaki “harman” ve “üzüm teknesi” maddelerine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “çarşılarında.”

Orijinal dilde: “bir sea.” “Bir sea” yaklaşık 7,5 L. Ek B14’e bakın.

Yaklaşık 11,5 g.

Orijinal dilde: “oğlun.”

Orijinal dilde: “kızı.”

Ramot-gilead isminin kısaltılmış hali.

Alternatif çeviri: “hasta.”

Ya da “Giysinin eteklerini toplayıp kuşağına sok.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “boynuz.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “oğlu.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “bağladıkları.”

Ya da “Yehova için olan gayretimi.”

Ya da “koşucu askerlere.”

Orijinal dilde: “şehrine.” Kale benzeri bir yapı olabilir.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “koşucu askerlerin.”

Alternatif çeviri: “Sarayı.”

Orijinal dilde: “tanıklığı.” Tanrı’nın Kanunu’nu içeren bir tomar olabilir.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “yüksek yer” maddesine bakın.

Birinin bir insanın canı için belirlenmiş değeri adak olarak ödemesi kastediliyor.

Ya da “çevrelerindeki kişilerden.”

Ya da “torbalara koyar.”

Sözlük kısmındaki “suç sunusu” ve “günah sunusu” maddelerine bakın.

Ya da “Beyt-millo’da.”

Sözlük kısmındaki “kutsal direk” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

II. Yeroboam.

Ya da “kurtuluş.”

Muhtemelen ilkbaharda.

Ya da “yüz yüze görüşelim.”

Orijinal dilde: “çadırına.”

Yaklaşık 178 m. Ek B14’e bakın.

II. Yeroboam.

Anlamı, “Yehova yardım etti.” 2Kr 15:13; 2Ta 26:1-23; İş 6:1 ve Zk 14:5’te Uzziya olarak geçer.

Ya da “Hamat girişinden.”

Tuz Gölü ya da Lût Gölü (Ölü Deniz) olarak da bilinir.

Orijinal dilde: “gökler altından.”

II. Yeroboam.

Anlamı, “Yehova yardım etti.” 2Kr 15:13; 2Ta 26:1-23; İş 6:1 ve Zk 14:5’te Uzziya olarak geçer.

Diğer adı Tiglat-pileser.

“1.000 talant” 34 ton 200 kg. Ek B14’e bakın.

“50 şekel” yaklaşık 600 g.

Orijinal dilde: “ateşten geçirdi.”

Sözlük kısmındaki “içecek sunusu” ve “paylaşma kurbanı” maddelerine bakın.

Anlamı, “Yehova güçlendirir.”

Yani, nüfusun seyrek ya da kalabalık olduğu her yerde.

“İğrenç putlar” olarak çevrilen İbranice ifade “dışkı” sözcüğüyle bağlantılı olabilir. Bu bir aşağılama ifadesi olarak kullanılıyor.

Ya da “görüntüler görenler.” Sözlük kısmındaki “gören” maddesine bakın.

Ya da “metalden.”

Ya da “Yehova’ya tapınmıyorlardı.”

Ya da “tanrılarını.”

Abiya isminin kısaltılmış hali.

Ya da “bakır yılan putu.”

Sözlük kısmına bakın.

Yani, nüfusun seyrek ya da kalabalık olduğu her yerde.

“300 talant” yaklaşık 10 ton, “30 talant” yaklaşık 1 ton. Ek B14’e bakın.

Yani, altını.

Ya da “komutanı.”

Ya da “saray başmemurunu; başhizmetkârını.”

Ya da “başsâkiyi.” Yani krala içki sunan saray memurlarının başını.

Ya da “aşağılama.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “onu.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “arasında.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Nil kanallarını.”

Orijinal dilde: “yapıldı.”

Hizkiya kastediliyor.

Ya da “hasadın dökülen tanelerinden.”

Ya da “Yehova’nın gayretiyle.”

Ya da “Sarayına.”

Bu, güneş saati gibi zamanı hesaplamak için kullanılan bir merdiven olabilir.

Ya da “dinledi.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “hakikat.”

Ya da “kutsal direk.”

Orijinal dilde: “iki kulağı da çınlayacak.”

Ya da “çekülü.” Tesviye aleti bir yüzeyi düzlemek için, çekül de duvarın düz olup olmadığını tespit etmek için kullanılan bir alettir.

Orijinal dilde: “boşalttılar.”

Bu, İbranicede ölüm için kullanılan şiirsel bir ifadedir.

Ya da “ahdi yeniledi.”

Ya da “kutsal direk.”

Tapınaklarda fuhuş için kullanılan genç erkekler.

Ya da “tapınma için kullanılamaz.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “Hinnom Vadisi” maddesine bakın.

Ya da “yemek odasından.”

Yani, Zeytinlik Dağı. Özellikle dağın güney ucu Öfke Dağı olarak da bilinir.

Orijinal dilde: “sağında.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “terafimden.” Sözlük kısmındaki “terafim” maddesine bakın.

“100 talant” 3 ton 420 kg; “1 talant” 34,2 kg. Ek B14’e bakın.

Alternatif çeviri: “istihkâm duvarı ustalarını.”

Ya da “çöl düzlüğü.”

Ya da “bakır.”

“18 arşın” 8 m. Ek B14’e bakın.

“3 arşın” yaklaşık 1,3 m.

Orijinal dilde: “ona daha yüksek bir taht verdi.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş