Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g97 Şubat s. 25-27
  • Toprağı Hâlâ Atlarla Sürüyorlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Toprağı Hâlâ Atlarla Sürüyorlar
  • Uyanış!—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Tarımdaki Kullanımı
  • Atların Traktörle Karşılaştırılması
  • İş Başındaki At Takımları
  • Tipik Bir İşgünü
  • “Avrupa’nın En Eski At Pazarı” Ekim Panayırı
    Uyanış!—1999
  • Bütün Kötülüklerin Sonu
    Mukaddes Kitap Öyküleri
  • Denizin Dans Eden Atları
    Uyanış!—2005
  • “Rüzgârda Dans Eden Atlar”
    Uyanış!—2005
Daha Fazla
Uyanış!—1997
g97 Şubat s. 25-27

Toprağı Hâlâ Atlarla Sürüyorlar

BU İLERİ teknoloji çağında, topraklarını hâlâ atlarla süren çiftçiler olduğuna inanmak bazılarına zor gelebilir. Fakat traktör yerine güçlü yük atı takımlarının kullanıldığı yerler vardır.

Gerçi toprağı atla sürülen çiftliklerin sayısı çok azalmıştır. Bununla birlikte, at kullanımı konusunda söylenecek birkaç şey var.

Tarımdaki Kullanımı

Eskiden beri atlar yük hayvanı olarak kullanılmıştır. Sümerlere, Hititlere, Mısırlılara ve Çinlilere ait tarihsel kayıtlarda onlara değinilmiştir. Fakat yüzyıllar boyunca tarımsal amaçlı kullanımları sınırlı kaldı. Bunun nedeni öküzlerin bakımının daha masrafsız olduğunun ve artık çalışamayacak hale geldiğinde yiyecek olarak da kullanılabileceğinin düşünülmesiydi. Oysa, öküzler atlardan daha yavaştır.

On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde, birçok Batı ülkesinde atlar toprağı işleme görevini devraldı. Bir yayın bunu, bir bakıma “daha yavaş hareket eden öküzlerle karşılaştırıldığında, atların çevik ve düzenli hareketlerine daha iyi uyan, gelişmiş çiftlik makinelerinin icat edilmesine” bağlar.

Zamanla, İskoçya’da Clydesdale, İngiltere’de Suffolk atı ve Shire ile çoğunlukla Fransa’da olan Percheron gibi soylar tarım dünyasında yerini buldu. Bu yavaş fakat güçlü atlar daha hafif atlarla çiftleştirilerek, biraz daha az güçlü fakat çok daha hızlı atlar yetiştirildi. Özel olarak yetiştirilmiş böyle atlara ağır yükleri çekebilme yeteneklerine atfen yük atları dendi.

Atların Traktörle Karşılaştırılması

Tabii ki, yetiştirilen hiçbir atın gücü çağdaş bir traktörün çekiş gücüne denk olamaz. Fakat atların ne kadar güce sahip olduğunu öğrenince şaşırabilirsiniz! 1890 yılında iki Clydesdale yük atı, ağzına kadar dolu ve tekerlekleri kilitli durumdaki bir vagonu çekmişti! Ayrıca 1924’te bir çift İngiliz Shire atı tahminen 50 tonluk bir yükü çekerek aynı derecede etkileyici bir beceri gösterdi!

Yük atları aynı zamanda zekidir ve inisiyatif gösterir. Örneğin, bir tarlayı sabanla süren bir at takımı, eğer içlerinde iyi çift süren bir at varsa hemen hiçbir yönlendirmeye gereksinim duymaz. Bu at tüm gün boyunca izleri takip ederek takıma önderlik edecektir. Atların, at gözlükleri taktıkları ve traktörle çalışan insanların çoğunlukla eğilimli olduğu gibi arkaya bakamadıkları için olağanüstü düzgün çizgiler yapabildikleri düşünülür.

Üstelik, hasat boyunca atların kullanım alanı bir traktörden daha geniş olabilir. Tam 90 derecelik bir dönüş—ve gerektiğinde 180 derecelik bir dönüş—yapabilmeleri iş sırasında tarlanın hiçbir yerini atlamamalarını sağlar.

İş Başındaki At Takımları

Sürücüden gelen emirlere karşılık veren bir at takımını izlemek etkileyicidir. Kullanılan dil ve ifadeler sürücüye göre değişse de, takım belirli emirlere belirli hareketlerle karşılık vermek üzere eğitilir. Atlar sürücünün sözlerine ve ses tonuna alışır. Karakteristik bir ıslık ve sürücünün söylediği harekete geçirici sözcükler atların ilerlemeye başlaması için bir işaret olabilir.

Avustralya’da (sürücünün duruşuna göre) takımın sağında olan ata dış at ve solda olan ata yakın at denir. Bu tanımlama büyük olasılıkla eskilerin atlarını çalıştırırken genellikle sol tarafta yürümelerinden kaynaklanmış olmalıdır.

Bir dizi halindeki on atın, sürücünün komutlarına karşılık vererek yaptığı 90 derecelik dönüşleri izlemek çok heyecan vericidir! Sola dönmek için yakındaki at küçük adımlarla geriye giderken takımın geri kalanı sürücünün etrafında doksan derecelik bir dönüş yapar. Dönüş sağa doğru yapılmalıysa, dış at geriye doğru küçük adımlar atmalı. Daha kurak iklimlerde, takımın bir toz bulutunda kaybolduğunu ve dönüş tamamlandıktan sonra ilerleyen atlardan bir duvar olarak tekrar ortaya çıktığını izlemek müthiş bir zevktir!

Atların her biri adıyla çağrılır ve sürücünün kullandığı ses tonuna göre ona karşılık verir. Atlardan biri yavaşlarsa, genellikle tek gereken şey, keskin, azarlayan bir ses tonuyla onun adını söylemektir. Eğitimin başlarında, genellikle atlar böyle bir ses tonunun bir sopa veya kırbaç vuruşu eşliğinde kullanıldığını öğrenmelidir. Bununla birlikte, bu ders bir kez öğrenildiğinde daha sert bir disipline pek gerek kalmaz.

Tipik Bir İşgünü

Bir çiftçi atları beslemek üzere sabah beş gibi kalkabilir ve atlar yemlenirken kendi kahvaltısını yapar. Atlar günlük işler başlamadan önce çok su içmeleri gerektiğini öğrenirler, çünkü öğlene dek hiçbir şey içemezler. Atların her biri koşum takımlarına vurulmadan önce tımarlanır. Bu derideki kaşıntıyı engeller ve hoş bir his verir. Genellikle atlar bir araya toplanır ve sabırla kendi sıralarını beklerler. Daha sonra birlikte koşum takımlarına vurulur ve boyunduruğa koşulurlar. Bütün bunlar takımın büyüklüğüne bağlı olarak bir saat veya daha fazla zaman alabilir. Ayrıca, atların öğle yemeği için yem torbaları da hazırlanır. Öyle ya, bir öğle molasını hak eden tek kişi sürücü değildir!

Takım hiç yakınmadan sekiz on saat didinir ve eğer boynundaki halka ve diğer gereçler üzerine iyi oturmuşsa atlar günü ağrılı ve bereli omuzlarla bitirmez. Karanlık çökmeye başladığında hem sürücü hem de atlar huzur içinde bir şeyler yemek, doya doya su içmek ve iyice dinlenmek üzere eve doğru yollanmaktan mutludur.

Topraklarını hâlâ atlarla sürenler bunun tüm gün boyunca makine gürültüsü dinlemekten daha zevkli olduğunu hemen söyleyebilir. Bu dinginlik çiftçinin kendini toprağın bir parçası gibi hissetmesini sağlar. Böylelikle çevresindeki doğayı daha yakından fark edebilir; sabanla yeni sürülmüş karıklardaki toprağı eşeleyen kuşların sesi, nemli çimenlerin kokusu; soğuk bir sabah vakti üşümüş toprağı saban yarıp geçerken kırılan buzların çıtırtıları gibi; çiftçi traktör gürültüsünün bombardımanı altındayken tüm bunlar fark edilemeyecek kadar küçük şeylerdir.

Gerçi, traktörler atların ulaşamayacağı bir beceriyle günde 24 saat çalışabilirler. Ayrıca traktörlerin daha fazla toprağı sürebileceği ve daha az bakım istediği de doğrudur. Fakat hiçbir traktör, hiçbir zaman sevimli bir yavru meydana getiremez; ve işte bu, atlarla çalışmayı eşsiz kılan zevklerden sadece biridir. Ayrıca sürücü çalışırken atlarıyla “sohbet” de edebilir. Onlar da, her sözünü yakalamak için diktikleri kulaklarıyla ona itaat ederek yanıt verirler.

Çiftçilik zor, hatta bazen usanç verici bir iştir. Fakat tarlalarını hâlâ eski usulle, yani atlarla sürenler açısından, Tanrı’nın yarattığı hayvanlardan olan bu güçlü ve çalışkan atlarla bu kadar yakın çalışmanın verdiği sayısız sevinç ve zevk vardır.

[Sayfa 26’daki resim]

Atların kullanım alanı traktörlerden daha geniş olabilir

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş