Dünya Dinlerinin Sonu Yakın mı?
BU BAŞLIK sizde de şu tür sorular uyandırıyor mu: Böyle bir şey nasıl olabilir? Bugün dünya dinleri oldukça güçlü ve tüm yeryüzünde etkili değiller mi?’
Evet, bir darboğazdan geçmelerine rağmen öyle görünüyorlar. Yirminci yüzyılda din ve yaptıkları konusunda insanlık tarihinde hiç görülmemiş ölçüde kuşkular dile getirildi. Astronomlar evreni dev teleskoplarıyla taradılar, astronotlar uzayda oraya buraya uçtular; bir Sovyet kozmonotun dediği gibi “ne Tanrı’yı ne de melekleri” gördüler. Fizikçiler maddeyi giderek daha küçük parçalarına ayırdılar, ama Tanrısal kaynaklı en ufak bir kıvılcım bile görmediler. Biyologlar ve paleontologlar amipten insana kadar yaşamın uzun evrimlenme zincirini yeniden yapılandırdıklarını ve bu zincir boyunca küçücük de olsa yaratıcılığa kanıt oluşturabilecek herhangi bir halka bulmadıklarını savunuyorlar.
Buna rağmen, dindışı bilgi ve maddeci felsefe bu gezegenden dini duyguları yok etmeyi beceremedi; ateist politik güçler ve felsefeler de aynı başarısızlığa düştüler. Ateist totaliter Komünizm, 70 yıldan fazla bir zaman, dini batıl inanç ve “halkın afyonu” olarak damgaladı, dinsel liderleri görevlerinden uzaklaştırdı ve faaliyetlerini yasakladı, kilise ve tapınakları yıktı ya da yağma etti, tapınanların beyinlerini yıkadı ya da onları katletti. Ancak bu tür eylemler dini duyguları yok edemedi. Bu yönetimler devrilir devrilmez, din düştüğü yerden görünürde güçlenmiş olarak doğruldu. Eskiden Komünist olan ülkelerde insanlar, tıpkı atalarının yaptığı gibi, tapınakları yeniden dolduruyor, aynı dindarlıkla diz çöküyorlar.
Dini duygular şu anda dünyanın başka yerlerinde de alevlenmiş durumda. Suudi Arabistan’ın Mekke şehri her yıl yeryüzünün dört bir yanından gelen milyonlarca Müslüman hacıyı misafir ediyor. Vatikan’daki St. Peter meydanı sık sık, Papa’yı bir an için görüp bereketini almayı ümit eden Katolik inananlar tarafından taşarcasına dolduruluyor. Milyonlarca Hindu inanan Hindistan’daki “kutsal” nehirlerin kıyılarındaki yüzlerce hac yerine akın etmeye devam ediyor. Sofu Yahudiler dua etmek ve yazılı dualarını duvar yarıklarına yerleştirmek için Kudüs’teki Ağlama Duvarına üşüşüyorlar.
Evet, dini insanlık dünyasından silip atmak olanaksız gibi gözüküyor. İrlanda doğumlu devlet adamı Edmund Burke “İnsan doğası gereği dindar bir hayvandır,” dedi. İstatistiksel olarak, yeryüzünde yaklaşık her 6 insandan 5’inin herhangi bir şekilde bir dinle bağlantısı vardır. En son sayılara göre yeryüzünde sadece bir milyarın biraz üzerinde dinsiz ve tanrıtanımaz insan varken, kurumsal dinlerin taraftarlarının sayısı 4,7 milyar civarındadır.a
Bütün bunlara bakarak, dünya dinlerinin sonunun yakın olduğuna inanmak acaba akla uygun olur mu? Eğer yakınsa, bu son başlarına nasıl gelecek? Geriye herhangi bir din kalacak mı? Bu soruları sonraki iki makalede ele alalım.
[Dipnot]
a “Dinsiz” sözcüğü şu grupları kapsar: “‘Dinim yok’ diyenler, inançsızlar, agnostikler, özgür düşünenler ve dinden kopmuş, bütün dinleri aynı gören dindışı yaşam savunucuları.”
[Sayfa 3’teki resim]
Vatikan Kenti, St. Peter Meydanı