Mukaddes Kitap Öyküleri
İsa Göğe Döner—Bölüm 104
Bu makaleler özellikle çocuklar için hazırlanmıştır
İsa’nın Diriltilmesinden Pavlus’un Tutuklanmasına Kadar—(7. Kısım)
Daha sonraki günlerde İsa, takipçilerine birçok kez görünür. Bir keresinde 500 kadar şakirt onu görür. İsa, onlara göründüğünde neden söz eder biliyor musun? Tanrı’nın gökteki Krallığından. Yehova, onu yere bu Krallığı insanlara öğretmek için göndermiştir. İsa, diriltikten sonra bile bunu yapmağa devam eder.
Tanrı’nın Krallığının ne olduğunu hatırlıyor musun? Evet, Krallık, Tanrı’nın gökteki gerçek hükümetidir ve Tanrı, kral olarak İsa’yı seçmiştir. Daha önce öğrenmiş olduğumuz gibi, İsa, açları doyurarak, hastaları iyileştirerek, hatta ölüleri bile dirilterek ne görkemli bir kral olacağını göstermiştir.
Öyle ise, İsa, bin yıl boyunca gökte kral olarak hüküm sürdüğünde yeryüzü ne duruma gelecek? Evet, tüm yeryüzü güzel bir cennet haline dönüşecek. Artık savaş, cürüm, hastalık, hatta ölüm bile olmayacak. Bunun gerçek olduğunu biliyoruz, çünkü Tanrı, yeri insanlara zevk veren bir cennet olması amacıyla yaratmıştı. Bu nedenle, başlangıçta Aden bahçesini yapmıştı. Ve İsa, sonunda, Tanrı’nın istediği her şeyin gerçekleşeceğini biliyordu.
İsa’nın artık göğe dönme zamanı gelir. 40 gün boyunca şakirtlerine görünmüştür. Bu nedenle onlar, onun tekrar yaşadığından emin olurlar. Fakat şakirtlerinin yanından ayrılmadan önce onlara: ‘Mukaddes ruhu alıncaya kadar Yeruşalim’de kalın’ der. Mukaddes ruh, tıpkı esen bir rüzgâr gibi, Tanrı’nın faal kuvvetidir. Tanrı’nın istediklerini yapmaları için İsa’nın takipçilerine yardım edecektir. İsa son olarak: ‘Yeryüzünün en uzak yerlerine kadar benim hakkımda vaaz etmelisiniz’ der.
İsa, bunu söyler söylemez şaşkınlık verici bir olay olur. Aniden göğe yükselmeğe başlar. Sonra bir bulutun arkasında gözden kaybolur ve şakirtler İsa’yı bir daha göremezler. İsa, göğe gider ve oradan yerdeki takipçileri üzerinde hüküm sürmeğe başlar.
I. Korintoslular 15:3-8; Vahiy 21:3,4; Resullerin İşleri 1:1-11.
Yeruşalim’de Beklerken—Bölüm 105
İsa’nın sadık takipçileri, sözünü dinleyip Yeruşalim’de kalırlar. Bir aradayken, büyük bir gürültü bütün evi doldurur. Zorlu bir yel esiyormuş gibi bir ses duyarlar. Sonra her şakirtin başı üzerinde ateşten diller görünmeye başlar. Acaba bütün bunlar ne anlama geliyordu?
Bu bir mucizedir! İsa, göğe Babasının yanına dönmüş ve takipçilerinin üzerine Tanrı’nın mukaddes ruhunu dökmektedir. Bu ruh, onları güçlendirir ve ne yapmalarını sağlar, biliyor musun? Hepsi değişik dillerle konuşmaya başlar.
Yeruşalim’de birçok kişi, kuvvetli bir rüzgar sesine benzeyen bu sesi duyar ve ne olduğunu görmeye gelir. Onlardan bazıları başka milletlerdendir. İsrailliler, Fısıh bayramını kutlamak üzere Yeruşalim’e gelmişlerdi. Bu konuklar, ne büyük bir sürprizle karşılaşırlar! Tanrı’nın yaptığı görkemli işler hakkında şakirtlerin kendi ana dilleriyle konuştuklarına tanık olurlar.
Konuklar, ‘bu insanlar Galileli! Nasıl oluyor da, bizim geldiğimiz ülkelerin dilleriyle konuşabiliyorlar’ diye şaşarlar.
Petrus, olanları açıklamak üzere ayağa kalkar. Sesini yükseltip onlara, İsa’nın nasıl öldürüldüğünü ve Yehova’nın onu dirilttiğini anlatır. ‘İsa şimdi gökte Tanrı’nın sağındadır. Söz verdiği mukaddes ruhu dökmüştür. Bu nedenle, bu mucizeyi görüp işittiniz’ der.
Petrus, bunları söyleyince birçok kimse İsa’ya yapılanlardan büyük pişmanlık duyar. ‘Ne yapalım?’ diye sorarlar. Petrus, onlara: ‘yaşamınızı değiştirip vaftiz edilmelisiniz’ der. Böylece aynı gün 3000 kadar kişi vaftiz edilip İsa’nın takipçisi olur.
Hapishaneden Kurtuluş—Bölüm 106
Yehova mucizeler yapmaya devam eder. Bir gün İsa’nın resullerinden bazıları hapishanede idiler. Onların hapishaneye konulmalarına yol açan olayları izleyelim.
İsa’nın şakirtlerinin üzerine mukaddes ruhun dökülmesinden kısa bir süre sonra şunlar olur: Bir öğleden sonra, Petrus ve Yuhanna Yeruşalim’deki mabede giderler. Kapının yanında doğuştan topal bir adam oturmaktadır. Mabede girenlerden para dilenmek için her gün onu oraya koyarlardı. Adam Petrus ve Yuhanna’yı gördüğü zaman onlardan sadaka ister. Resuller acaba ne yaparlar?
Durup yoksul adama bakarlar. Petrus, ‘bende para yok, fakat bende olanı sana vereceğim; İsa’nın ismiyle kalk ve yürü’ der. Sonra sağ elinden tutup adamı kaldırır ve o sıçrayıp yürümeye başlar. Bunu görenler şaşırırlar ve bu görkemli mucizeye çok sevinirler.
Petrus, ‘İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’nın gücüyle bu mucizeyi yaptık’ der. Petrus ve Yuhanna konuşurken bazı dinsel liderler gelip, İsa’nın ölümden dirildiğini halka söylediklerinden dolayı Petrus ve Yuhanna’ya çok kızarlar. Onları yakalatıp hapse atarlar.
Ertesi gün, dinsel liderler, büyük bir toplantı yaparlar. Petrus’u, Yuhanna’yı ve iyileştirdikleri adamı getirtirler. Dinsel liderler bu mucizeyi ‘hangi güçle yaptınız?’ diye sorarlar.
Petrus, onlara, İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’nın gücüyle bunu yaptıklarını söyler. Kahinler, bu görkemli mucizenin gerçekten olmuş olduğunu yalanlayamadıklarından, ne yapacaklarını bilemezler. Bu nedenle İsa hakkında konuşmalarını yasaklayıp onları salıverirler.
Resuller her gün İsa hakkında vaaz etmeye ve hastaları iyileştirmeye devam ederler. Bu mucizelerle ilgili haber her tarafa yayılır. Böylece Yeruşalim’in civarındaki kentlerde yaşayanlar bile hastalarını iyileştirmeleri için resullere getirirler. Dinsel liderler bu yüzden kıskançlıkla dolarlar ve resulleri yakalatıp hapse atarlar. Fakat resuller hapiste uzun süre kalmazlar.
Tanrı’nın meleği geceleyin hapishanenin kapısını açar ve onlara: ‘Gidin ve mabette durup halka konuşmaya devam edin’ der. Ertesi sabah dinsel liderler resulleri getirsinler diye hapishaneye adamlar gönderirler. Onları orada bulamazlar. Daha sonra resulleri mabette öğretirken bulurlar ve Sanhedrin’e getirirler.
Dinsel liderler, ‘İsa hakkında öğretmemenizi size kesin olarak emretmiştik. Fakat öğretişiniz ile Yeruşalim’i doldurdunuz’ derler. O zaman resuller: ‘İnsanlardan çok Tanrı’ya itaat etmemiz gerekir’ cevabını verirler. Böylece ‘iyi haberi’ öğretmeye devam ederler. İzlememiz gereken ne güzel bir örnek, değil mi?
İstefanos Taşlanıyor—Bölüm 107
Dinsel liderler kızmaya devam eder. Bir gün, İsa’nın İstefanos adında bir takipçisi yakalanır ve taşlanır. Acaba neden korkunç şekilde onu taşlayacak kadar İstefanos’tan nefret ederler? Görelim.
Tanrı, İstefanos’a görkemli mucizeler yapması için yardım ediyordu. Dinsel liderler bundan memnun olmadıklarından, halka hakikati öğrettiği için İstefanos ile çekişiyorlardı. Fakat Tanrı, İstefanos’a büyük bir hikmet vermişti ve o, bu adamların sahte şeyler öğrettiğini kanıtlıyordu. Bu durum onları daha da kızdırdı. Böylece onu yakaladılar ve hakkında yalancı şahitler tuttular.
Başkahin ‘bunlar doğru mu?’ diye İstefanos’a sordu. İstefanos, Mukaddes Kitaptan güzel bir konuşma vererek bu soruyu yanıtladı. Konuşmasının sonunda, kötü insanların, Yehova’nın peygamberlerinden uzun süreden beri nefret ettiklerini söyledi. Sonra onlara: ‘Siz de o adamlara’ benziyorsunuz, Tanrı’nın hizmetçisi İsa’yı öldürdünüz ve Tanrı’nın yasalarına itaat etmediniz’ dedi.
Bu sözler, dinsel liderleri daha da kızdırdı. Öfkeyle dişlerini gıcırdattılar. Fakat İstefanos başını yukarı kaldırıp: ‘İşte, İsa’yı gökte Tanrı’nın sağında durmakta görüyorum’ dedi. Bunun üzerine bu adamlar, kulaklarını tıkadılar ve İstefanos’un üzerine saldırdılar. Onu tutup şehrin dışına sürüklediler.
Orada giysilerini çıkardılar ve onları emaneten Saul adındaki bir gencin yanına bıraktılar. Ve adamlardan bazıları İstefanos’u taşladılar. İstefanos diz çöküp Tanrı’ya: ‘Yehova, bu kötü davranışlarından dolayı onları cezalandırma’ diye yakardı. O adamlardan bazılarının dinsel liderler tarafından kışkırtıldıkları bilinmektedir. Bunları söyledikten sonra, İstefanos ölür.
Bir kimse sana kötülük yaptığı zaman, ondan öç almaya çalışıyor veya öcünü alması için Tanrı’ya yalvarıyor musun? İstefanos ve İsa bunu yapmadılar. Onlar, kendilerine kötü davrananlara da iyi davrandılar. Onların örneğine uymaya çalışalım.
Resullerin İşleri 6:8-15; 7:1-60